Cumhurbaşkanı Özal´ı öldürtmekle suçlanan Levent Ersöz, Savcı Kemal Çetin´i iddialarını sadece tanık ifadelerine dayandırmak ve iddianameyi tahrif etmekle suçlayarak HSYK´ya şikayette bulundu. Ersöz´ün şikayet dilekçesinde, Özal´ı zehirlediği iddiası basına yansıyan Semra Özal´ı savunması da dikkat çekti.
24.04.2013 16:25 Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasıyla açılan davanın sanığı emekli tuğgeneral Levent Ersöz, soruşturmayı yürüten savcı Kemal Çetin´i Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´na (HSYK) şikayet etti.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasını içeren iddianamede şüpheli olarak yer alan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün avukatı Hüseyin Ersöz, HSYK´ya dilekçe sundu. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin´i şikayet eden avukat Ersöz dilekçede, İddianame incelendiğinde merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´a suikast düzenlendiğine ilişkin somut bir veri dosya muhteviyatında bulunmamakla birlikte salt gizli tanık ifadelerine dayanılarak illiyet bağı tesis edilme gayreti içerisine girildiği görülmektedir. Ancak iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, gizli tanık beyanlarının yer aldığı duruşma tutanaklarından alıntı yaparken tahrifat yapmış, Genelkurmay Başkanlığı ve Mit Müsteşarlığı tarafından adli makamlara gönderilen yazılara ise iddianamede yer vermeyerek görevini kötüye kullanmıştır. dedi.
İddianamede, Ergenekon davasının gizli tanıklarından Selçuk´un ifadelerine yer verildiğini belirten Ersöz, gizli tanık Selçuk´un 12 Ekim 2012 tarihli 248. duruşmada, Levent Ersöz ´Biz gerektiğinde bir kişiyi Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişiyi de kendi karısına zehirletebiliriz, öldürttürebiliriz´ demiştir. dediğini hatırlattı. Bu ifadenin Özal´a suikast iddianamesinde, Biz gerektiğinde Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişiyi de zehirletiriz, öldürtürüz. şeklinde yer aldığını ileri süren avukat Ersöz, Savcı Kemal Çetin´in duruşma tutanaklarında tahrifat yaptığı açıktır. ifadelerine yer verdi.
İddianamede Levert Ersöz aleyhine delil olarak yer alan bir diğer ifadenin Malatya Zirve Yayınevi davasının sanığı İlker Çınar´ın (Gizli Tanık Deniz Uygar) ifadesi olduğunu belirten Ersöz, Bu beyanlarda gizli tanık/sanık tarafından merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın müvekkil tarafından öldürüldüğü yönünde bir değerlendirme yer almamaktadır. Ancak muvazzaf olduğu dönemde komutanları tarafından ahlaki zafiyetleri olduğu yönünde sicil kaydı bulunan gizli tanığın TUSHAD adı verilen yapılanma ile ilgili söylediği sözler iddianameye taşınmıştır. Ancak bu konuda Malatya Ağır Ceza Mahkemesi dosyası içinde bulunan ve Hurşit Tolon vekili İlkay Sezer tarafından Savcı Kemal Çetin´in bilgisine sunulan Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığı yazılarında, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde TUSHAD adı verilen bir yapının bulunmadığı ve bu konuda da bir bilginin ellerinde olmadığı hususu açıkça ifade edilmiştir. Buna karşın söz konusu yazılara iddianamede yer verilmeyerek salt gizli tanık ifadelerine dayanan bir iddianame tanzim edilmiştir. Bu şekilde bir hareket tarzının da görevi kötüye kullanma anlamı taşıdığı açıktır. şeklinde konuştu.
İddianamenin maddi gerçeğin ortaya konulmasına hizmet etmediği gibi merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın maneviyatına saygısızlık anlamına geldiği ileri sürüldü. Dilekçede gizli tanık Selçuk´un, Özal´ın eşi Semra Özal hakkında akıl almaz, mantık dışı ve iftira içeren sözlerini kasten eksik olarak iddianameye taşıdığı gerekçesiyle savcı Kemal Çetin hakkında soruşturma başlatılarak cezalandırılması istendi. (Cihan)
İDDİANAME SADECE İKİ TANIĞIN İFADELERİNE DAYANMIYOR
Savcı Kemal Çetin´in iddianamesine Gizli Tanık Selçuk´un ifadesini eksik aldığı, dün ve bugün basına yansıyan haberlerle ortaya çıkmıştı. Ancak bunun evrakta tahrifat ya da savcının bir ihmali olmadığı ileri sürülüyor. Aksine Semra Özal´ın soruşturmada şüpheli olarak izlemeye alınan isimler arasında yer almış olabileceği belirtiliyor. Netleşen bir ayrıntı, soruşturmanın halen sürdüğü. Tanığın ifadesinde geçen Savaş kod adlı yarbayın gerçek kimliği araştırılıyor. Tespit edildiğinde ek iddianame düzenelenecek. Savcılığın başka isimlerin izini sürdüğü de basına yansımıştı. Bu isimlerden birinin de Semra Özal olabileceği değerlendiriliyor. Gizli Tanık Selçuk´un ifadesinin dün ortaya çıkan yeni bölümlerinde Semra Özal´a ağır suçlamalar şu şekilde yer alıyor:
Savaş isimli şahıs, bana Turgut Özal´ın zehirlenerek öldürüldüğünü söyledi. Semra Özal´a, birtakım uygunsuz beraberlikleri, bilgi ve görüntüleri kullanılarak şantaj yapıldığını anlattı. Bunu 2004 yılında Levent Ersöz´den de duydum. Ersöz, ´Bizler Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış kişiyi koynundaki kişiye zehirletiriz. Turgut Özal´ı, karısı Semra Özal´a zehirlettik. Ona iki seçenek bıraktık. Ya rezil rüsva olup her şeyini kaybedecek ya da bizim istediğimizi yapacaktı´ dedi.
Sanık ve avukat Ersöz´lerin dile getirdiği bir diğer itiraz da, Özal iddianamesinin sadece iki tanığın ifadesine dayandığı iddiası. Bu doğru değil. Savcı Kemal Çetin, tanık ifadelerinin diğer belge ve bulgularla da örtüştüğünü tespit etti. İddianamenin ek delil klasörlerinde 6 bin kadar belgenin bulunduğu söyleniyor. Bunlar henüz basına yansımadı. Yansıdığında daha iyi bir değerlendirme imkanına sahip olabileceğiz.
Bir diğer kritik ayrıntı, Savcı Kemal Çetin´in Bülent Arınç´a yönelik suikast girişimini de soruşturan savcı olması. Halen süren önümüzdeki aylarda iddianamesi yazılarak tamamlanacak olan o soruşturmada baş şüpheli, Özel Harp Dairesi (ÖHD). Özal soruşturmasında suikastle suçlanan da esasen yine Özel Harp Dairesi. Suikasti o daire mensubu subaylardan meydana gelen Tushad isimli Ergenekon yapılanmasının gerçekleştirdiği Özal iddianamesinde açıkça belirtiliyor. Yani sadece Levent Ersöz suçlanmıyor. Zaten bu suikast tek kişinin işi de olamaz. Özel Harp´te 26 gün boyunca kozmik aramalar yapıldı. Suç unsuru içerdiği gerekçesiyle çok miktarda belgeye el konuldu. Bu belgeler de Savcı Kemal Çetin´in elinde. Özal iddianamesine buradan da belge aktarımı yapıldığı söyleniyor.
Sonuç olarak, Özal iddianamesinin sadece iki tanık ifadesine dayandığı söylenemez. Sadece tanık ifadelerine dayanan mahkeme kararlarının Yargıtay´da bozma gerekçesi oluşturduğu biliniyor. Önemli olan tanığın anlattıklarının belge ve diğer bulgularla da desteklenmesi. Mahkemeler de hüküm verirken zaten bu noktaya dikkat ediyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(24 Nisan 2013, 16:25)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Tanık: Özal´ı eşine zehirlettiler
Özal´ın sırrını açıklayın artık
Yarbay Savaş´ın izi sürülüyor
Özal soruşturması genişliyor
Özal´ı Meclis de araştırmalı
Flaş!!! Özal iddianamesine kabul
Özal iddianamesinde arama yap
TURGUT ÖZAL SUİKASTİ VE ŞÜPHELİ ÖLÜMÜYLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Tanık: Özal´ı Tushad zehirledi
TUSHAD ile ilgili manşetlerimiz
Zehirlenme örtbas mı edilecek?
Özal´ın zehirlendiği iddiası ve adli tıp incelemesi manşetlerimiz
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Özal ve komutan cinayetleri bağlantılı
Özal: Dertleri beni tasfiye etmek
DDK: Özal´ın mezarı açılmalı
DDK raporunun tam metni
DDK´nın Özal´ın vefatına dair raporun orjinalini Cumhurbaşkanlığı sitesinden indirmek için tıklayın
DDK´nın Özal´ın vefatına dair raporun orjinalini sitemizden indirmek için tıklayın
DDK Özal´ın ölümüne yoğunlaştı
Özal suikastinde çember daralıyor
Özal suikasti muhteşem bir Özel Harp işiydi, amacına da ulaştı
Korkut Özal: Kardeşimi Ergenekoncular öldürdü
Kaynak: Özal´ın o dönem ölmesi birilerince uygundu
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
Ergenekon, Balyoz ve diğer iddianamelerde arama yap