Ergenekon davasının bugün görülecek 276. duruşmasında savcının esas hakkındaki mütalaasını açıklaması bekleniyordu ama olmadı. Duruşma 11 Mart´a ertelendi. Duruşmada Başbuğ´un avukatının bazı emekli kuvvet komutanlarının tanık olarak dinlenmesi talebi daha önce son duruşmada alınan ara karar gereğince reddedildi.
18.02.2013 10:51 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 67´si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon davasının 276. duruşması başlamak üzere. Davanın bugünkü duruşmasında savcının mütalaasını açıklaması bekleniyor.
Duruşmaya, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, gazeteci Tuncay Özkan ve emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Hasan Iğsız´ın da aralarında bulunduğu 52 tutuklu sanık katıldı. Sanıklardan İlker Başbuğ, Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay´ın duruşma salonuna girişleri sırasında salondan alkış sesleri yükseldi.
Ankara GATA´da tedavi gören Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli tuğgeneraller Veli Küçük ve Levent Ersöz ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in de aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
Bu davadan tutuksuz yargılanan Odatv davasının tutuklu sanığı Yalçın Küçük ile başka suçtan tutuklu olan Sami Hoştan ile tutuksuz yargılanan 17 kişi de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmaya, CHP Genel Başkan Yardımcı Umut Oran ile İlhan Cihaner ve Musa Çam´ın da aralarında bulunduğu 14 CHP´li milletvekili de izleyici olarak katıldı.
Öte yandan, tutuklu sanık Mustafa Balbay, salonu girişi sırasında izleyicilere hitaben, İşte açık yargılamayı gördünüz. Kaç tane barikattan geçerek duruşma salonuna geldiniz? 4. yargı paketinden ne çıkacağını biliyorum; 5. yargı paketi çıkacak. Hukuku matruşkaya çevirdiler. diye bağırdı.
SALONA GETİRDİM DİNLEYİN!
Savcıların esas hakkındaki mütalaayı açıklamaları beklenirken, duruşmanın başında söz alan tutuklu sanık eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´un avukatı İlkay Sezer, mahkemeye adeta ´Bunları tanık olarak dinle´ emri verir gibi bir talepte bulundu. Sezer, Başbuğ´un aynı dönemde birlikte görev yaptıkları ve 2011 yılında kendi isteğiyle emekli olan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Metin Ataç, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aydoğan Babaoğlu ve yine kendi isteği ile 2010 yılında emekliye ayrılan eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Atilla Işık´ın tanık olarak dinlenilmesi için salona getirdiğini belirterek bu isimlerin tanık olarak dinlenilmesini istedi.
DAVAYI UZATMA TAKTİĞİ Mİ?
Bugüne kadar böyle bir uygulama Türk yargı tarihinde görülmezken, Sezer´in bu talebi ´sanık avukatları davada kararın çıkmasını geciktirmek istiyor´ iddiaları güç kazandırdı.
´TUNCAY GÜNEY SKYPE ÜZERİNDEN TANIK OLARAK DİNLENSİN´
Ayrıca Sevgi Erenol´un avukatı Vural Ergül, Kanada´da bulunan Tuncay Güney´in Skype bağlantısı yapılması suretiyle hazır bulunduğunu ifade ederek Güney´in tanık olarak dinlenilmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, dosyaya gelen cevabi yazıların okunacağını, bunların incelenmesi için süre vereceklerini, ayrıca tanık dinletme taleplerini değerlendireceklerini kaydetti.
HANİ 778 TANIK DİNLENMEYECEKTİ?
Hatırlanacağı gibi mahkeme bundan önceki son duruşma olan 11 Ocak 2013´teki 275. duruşmada artık tanık dinlenmeyeceği kararına varmıştı. Toplam 835 tanıktan 778´i henüz dinlenmemiş bulunuyor. Bu sayının çokluğu durumunu değerlendiren Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlemesi taleplerini istatistiki bilgilerle reddetmişti. O duruşmada ara karar alan Mahkeme, 576 duruşma yapıldığını, sadece 120 duruşmada tanık dinlenildiği belirterek, yeni tanık dinlenilmesine gerek olmadığını vurgulamıştı. Davada 835 tanığın dinlenilmesinin istendiğini, bunların arasından 57´sinin beyanlarının alındığını belirten Mahkeme, en iyimser tahminle 10 yıl sürecek bir yargılama süreci oluşacağını, bu nedenle, bundan sonra dinlenecek tanıkların davaya bir katkı sağlayamayacağını kaydetmişti. Mahkemenin bugün Avukat Sezer´in tanık dinleme talebini kabul etmesi durumunda çok sayıdaki diğer tanıkların dinlenmemesinin ise o tanıkları talep eden sanık ve müdahiller arasında rahatsızlık oluşturacağı, bu nedenle de mahkemenin 4 komutanın tanıklığına ret kararı vermesi bekleniyor.
SAVCI: TANIK TALEPLERİ REDDEDİLSİN
13:17 Mahkeme Başkanı Özese, daha önce eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun´un tanık sıfatıyla dinlenilmesinin talep edildiğini hatırlatıldı. Başkan Özese, Atasagun´un mahkemeye yazı gönderdiğini belirterek, ?Atasagun tanık olarak dinlenilmesi için MİT´ten izin alınması gerektiğini belirtiyor yazısında dedi.
FATİH HİLMİOĞLU´NUN AVUKATINDAN İSYAN
Hastanede tedavi gören davanın tutuklu sanığı Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu´nun avukatı aynı zamanda kardeşi Hayati Hilmioğlu, müvekkilinin biran önce tahliye edilmesi gerektiğini belirterek, ?Ölümcül noktaya gelmiş hastaları tutuklu yargılamaya neden ısrar ediyorsunuz anlamıyorum. diye konuştu.
BALBAY: BİZ TAKAS SANDIĞI DEĞİLİZ
Avukatların ´tanık dinleme´ taleplerinin alınmasının ardından söz alan İzmir CHP Milletvekili ve Gazeteci Mustafa Balbay, ?Artık delillerin de tanıklığa ihtiyacı var. Onlar da bilirkişilerdir. Siz karar vermeden önce dinlemelisiniz. Burada artık uzun tutukluluk değil, uzun hukuksuzluk sorunu vardır. Buradaki insanlar ne olduğunu bilmediği bir pazarlığın takas sandığı gibi kendini görmektedir. Biz takas sandığı değiliz. dedi.
HABERAL: BAŞBAKAN´IN BİR SÖZÜ VAR
Balbay´ın ardından Prof. Dr. Mehmet Haberal söz aldı. Mahkeme heyetine teşekkür eden Haberal, ?Bugünkü duruşmanın özelliği var. Toleranslı görüşleriniz için teşekkür ediyorum. Başbakan´ın bir sözü var; ?İddia sahibi iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Ben iddia makamından rica ediyorum. Durum ne ise, TBMM´nin çıkardığı yasalar ne ise ona göre karar verin. şeklinde konuştu.
SAVCI: TANIK TALEPLERİ REDDEDİLSİN
Avukatların ve sanıkların ardından mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık dinlenme taleplerine ilişkin savcının görüşünü sordu. Duruşma savcısı Murat Dalkuş, mevcut delil durumu ve daha önce verilen 11 Ocak 2013 tarihli ara karar gereğinde talebin reddedilmesini istedi. Duruşmaya ara verildi.
MAHKEME TANIK TALEBİNİ REDDETTİ
15:45 Ergenekon davasında mahkeme, eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner´in de aralarında bulunduğu eski üst düzey komutanların tanık olarak dinlenmesi talebini reddetti. Duruşmayı erteledi. Savcı da mütalaa sunmadı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık dinleme taleplerine ilişkin alınan ara kararı açıkladı. Özese, bir kısım sanık ve avukatların, hazır ettikleri tanıkların dinlenilmesini, mahkemeden de bazı tanıkların çağrılmasını istediklerini belirtti.
Mahkemenin 11 Ocak 2013´teki duruşmada tanık dinlenilmesiyle ilgili ayrıntılı açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Özese, bu güne kadar dinlenen tanık beyanlarının nitelik ve nicelik açısından maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında yeterli olduğunu kaydetti. Özese, bu gerekçelerle tanık dinleme taleplerinin reddedildiğini açıkladı.
Özese, tutuklu yargılanan eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu´nun da Adli Tıp Kurumu´na sevk edilerek, cezaevinde kalmasının hayatı için kesin tehlike oluşturup oluşturmayacağı konusunda rapor alınmasına karar verildiğini de belirtti.
Mahkeme heyeti, firari Sanıklar Saipir Debzlelvidze, Bedrettin Dalan, Turhan Çömez ve Mustafa Bakıcı hakkındaki yakalama kararlarının yerine getirilmesinin beklenmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti, bugünkü oturumda okunan belgeler, Genelkurmay Başkanlığı´ndan gönderilen harddisklere ilişkin naip hakim incelemesi ve diğer naip hakim incelemelerine ilişkin rapor ve belgelerin çokluğunu dikkate alarak, bu belgeler ile daha önce dosyaya gelen diğer belgeler ve tanık beyanlarının incelenmesi amacıyla sanıklar ve avukatlarına süre verilmesine hükmetti.
DURUŞMA ERTELENDİ
Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 11 Mart 2013´e erteledi.
Başkan Özese ara kararları açıklarken sanık avukatları tepki gösterdi. Bazı izleyiciler de mahkeme heyetini yuhaladı. Bunun üzerine Başkan Özese, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, yuhalayan seyirciler hakkında işlem yapılmasını istedi. Bunun üzerine salonda görevli jandarma basın mensuplarının salondan çıkmasına izin vererek izleyicileri çıkartmadı. Yapılan tespitin ardından salon boşaltıldı.
DURUŞMAYLA İLGİLİ DİĞER DETAYLAR -----------------------------------------------------------------------------------
MÜTALAA AÇIKLANMAYABİLİR
Mütalaa açıklanması beklentisiyle çok sayıda izleyici Silivri´ye gelmiş bulunuyor. Ancak, Mahkeme başkanı gelen yazılarla ilgili taraflara söz verileceğini söyledi. Bu nedenle savcının bugün esas hakkında mütalaasını vermesinin mümkün olmayabileceği de belirtiliyor.
JANDARMA GRUBA MÜDAHALE ETTİ
Ergenekon Davası´nın görüldüğü Silivri Cezaevi önünde toplanan kalabalık ile jandarma arasında zaman zaman gerginlik yaşanıyor. Cezaevi çevresinde geniş güvenlik önlemi alan jandarma, grupların cezaevi önüne girişine izin vermiyor. Kalabalık arasındaki bazı gruplar, jandarmanın çektiği tel örgüleri devirince guruba müdahale edildi. Jandarma , grubu tazyikli su sıkarak dağıttı.
DURSUN ÇİÇEK´İN KIZINDAN JANDARMAYA TEPKİ
Duruşma öncesi jandarma ekipleri Silivri Cezaevi önünde geniş güvenlik önlemi aldı. Duruşma salonu önüne kimse alınmazken, destek için gelenler uzak bir noktada bekletildi. Duruşma salonuna sanıkların birinci derece yakınları ve avukatları ile gazeteciler dışında kimse alınmadı. Girişlerde uzun kuyruklar oluşurken, sanıklardan Albay Dursun Çiçek´in kızı ve avukatı İrem Çiçek, annesiyle birlikte kapıda bekletilince jandarmaya tepki gösterdi. Çiçek bir süre sonra içeri alındı.
Bu arada, bazı CHP´li milletvekilleri de duruşma için cezaevine geldi. Umut Oran, Veli Ağababa, Musa Çam, Aykut Erdoğdu, Kadir Göknel Öğüç, Mahmut Tanal, İlhan Cihaner ve Yaşar Okuyan ile CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da duruşmaya katılmak üzere Silivri´de bulunuyor. Milletvekillerinden bazıları ile jandarma görevlileri arasında tartışma yaşandı.
Duruşma salonu önündeki gerginlik sürüyor.
İKİNCİ MÜDAHALE
Ergenekon Davası nedeniyle Silivri Cezaevi önünde geniş güvenlik önlemleri alan jandarma, bariyerleri aşarak duruşma salonuna girmek isteyen gruba ikinci kez müdahale etti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Ümraniye Çakmak Mahallesi´nde Mehmet Demirtaş´a ait gecekondunun çatısında sandık içerisinde ele geçirilen 27 savunma tipi el bombası, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin 12 Haziran 2007´de başlayan Ergenekon soruşturmasına ilişkin davada sona geliniyor.
İlk duruşması 20 Ekim 2008´de başlayan davada savcıların aralarında CHP Milletvekilleri Mehmet Haberal ile Mustafa Balbay, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek´in de yer aldığı 67´si tutuklu 275 sanık hakkındaki görüşünü açıklaması bekleniyor.
Soruşturmanın başlamasından 13 ay sonra 14 Temmuz 2008´de Ergenekon soruşturmasına ilişkin hazırlanan 2 bin 455 sayfalık ilk iddianamede; Danıştay 2. Dairesi üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ?maktül?, aynı dairenin Başkanı Mustafa Birden, üyeler Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Danıştay tetkik hakimi Ahmet Çobanoğlu da ?mağdurlar? olarak yer almıştı.Ergenekon davasıyla birleştirilen ´İrtica ile Mücadele eylem Planı´ davasının 19 Aralık 2011´de görülen oturumunda ´suçtan zarar görme ihtimali bulunduğu´ gerekçesiyle iktidar partisi AK Parti´nin müdahilliğine karar verilmişti.
22 DAVA BİRLEŞTİRİLDİ
Sanık sayısının fazla olması ve güvenlik nedeniyle 20 Ekim 2008´de Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü içinde ki duruşma salonunda 86 sanık ile başlayan dava, yargılama aşamasında 2´inci ve 3´üncü Ergenekon, Danıştay saldırısı, Cumhuriyet Gazetesi´ne molotof kokteyli atılması, İnternet Andıcı ve İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nın da arasında olduğu 22 iddianamenin birleşmesi ile sanık sayısı 275´e çıkmıştı.
Dava kapsamında arlarında eski ATO Başkanı CHP milletvekili Sinan Aygün, Gürbüz Çapan, Adil Serdar Saçan´ın da bulunduğu 64 sanık tahliye edilmişti. 4 yılı aşkın bir süredir görülen dava kapsamında Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, emekli Orgeneraller Teoman Koman ve Ergin Saygun, eski MİT mensubu Mehmet Eymür ve organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı´nın da arasında bulunduğu yaklaşık 130 kişi tanık olarak ifade vermişti.Dava kapsamında ?Deniz? kod adlı gizli tanık iken kimliğini açıklayan PKK´nın eski yöneticilerinden Şemdin Sakık´ın da arasında bulunduğu 31 gizli tanığın ifadesi alınmıştı.Birinci ´Ergenekon´ davasının sanıklarından olan Cumhuriyet Gazetesi´nin eski imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk dava kapsamında savunmasını yapamadan 21 Haziran 2010´da hayatını kaybetmişti.
Yargılama sürecinde mahkeme firari sanıklardan emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan, eski AK Parti Milletvekili Turhan Çömez ve Saipir Deblevidze hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.
MÜTALAA BEKLENMİŞ ANCAK SAVCILAR YENİ TALEPLERDE BULUNMUŞLARDI
Davanın 13 Aralık 2012´de görülen 270. celsede Savcının mütalaasını açıklaması beklenmiş ancak o celse duruşma savcıları dosyadaki eksikliklere ilişkin yeni taleplerde bulunmuşlardı. Mütalaanın beklendiği 270. Celse tartışmalarla geçmiş ve mahkeme davanın 4 sanığı hakkında ek bir iddianame düzenlendiğini belirtmişti. Yaşanan tartışmalardan ötürü sık sık ara verilen celsede duruşma savcıları Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın ve Murat Dalkuç TBMM´ye yazı yazılarak darbeleri araştırma komisyonunun hazırladığı raporu ve eklerinin dava dosyasına gönderilmesini talep etmişlerdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca yürütülen ´Darbe günlükleri´ soruşturması kapsamında 2009 yılında ifade veren emekli Orgeneraller İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve Aytaç Yalman´ın verdiği ifadelerin bir örneğinin dosyaya eklenilmesini isteyen Savcılar sanık Alparslan Arslan´a Danıştay saldırısında kullandığı iddia edilen glock marka silahların satılmasına ilişkin haklarında Silahlı terör örgütüne silah temin etmek suçlundan yeni bir iddianame hazırlanan sanıklar Aykut Metin Şükre, Erkan Ayyıldız, Kenan Özay ve Selçuk Özkan´a ek savunma için süre verilmesini talep etmişlerdi.
Savcıların taleplerini kabul eden mahkeme duruşmayı ertelemişti. Aralık 2012 ve Ocak 2013´te görülen duruşmalarda haklarında ek iddianame hazırlanan 4 sanık savunmasını yapmış, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu´nun hazırladığı rapor mahkemeye ulaşmıştı.
Davanın bundan önceki son duruşması olan 11 Ocak 2013 tarihindeki 275. duruşmasında yaşanan diğer gelişmeler de şu şekildeydi:
-Ergenekon davasının 1 no´lu sanığı olan ve sağlık problemleri nedeniyle tutuksuz yargılanmakta olan emekli Org. Şener Eruygur´un sağlıklı olduğunun Adli Tıp heyetinin oybirliği ile mahkemeye bildirilmişti.
-Tutuklu sanıklardan avukat Hüseyin Buzoğlu´dan elde edilen deliller üzerinde naip hakimlikçe inceleme yapılmış, ancak sonuçları kamuoyuna yansımamıştı.
-2 sanıkta tarihi eser bulunması nedeniyle Kültür Bakanlığı´nın müdahillik talebi kabul edilmişti.
-Karagümrük çete davasından hükümlü bulunan Nuri Ergin tarafından mahkemeye bir mektup gönderildiği açıklanmış, içeriği öğrenilememişti.
-Kimliğini açıklamayan bir kişi tarafından duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´e bazı gazete küpürleri ve 132 adet jpeg formatında fotoğrafın bulunduğu bir CD gönderildiği ortaya çıkmış, savcı Pekgüzel, incelediği CD´yi mahkeme kalemine teslim etmişti.
-Duruşmada mahkemenin aldığı kritik bir karar, davanın çok uzayacağı gerekçesiyle 835 tanıktan henüz dinlenmemiş olan 778´inin dinlenmesinden vazgeçilmesi olmuştu.
-Mahkeme, esas hakkında mütalaa için savcılara tekrar süre vermiş ve duruşmayı 18 Şubat 2013´e ertelemişti.
SİLİVRİ´DE MAHKEMEYE İKİNCİ BASKIN
19.02.2013 10:40 Ergenekon davasında sona yaklaşılırken CHP ve bazı ulusalcı dernekler mahkemeyi kaba kuvvetle baskı altına almaya çalıştı. CHP´li vekiller, kimliğini göstererek ayrı bir kapıdan salona girebilecekleri halde, göstericilerin önüne geçip bariyerlere yüklendi. Ara kararı açıklayan mahkeme başkanı, salonda yuhalayanları tespit ettirmek istedi, ancak Süheyl Batum kapıları açarak buna engel olmaya çalıştı.
Savcının mütalaa açıklaması beklenen Ergenekon davasının dünkü duruşması da olaylı geçti. Silivri´deki mahkemenin güvenliğini sağlayan Jandarma, geçen duruşmadaki gibi bariyerleri yıkarak salonu basmak isteyen gruba karşı bu kez sıkı tedbir aldı. CHP, İşçi Partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Komünist Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi ve Tüm Gençlik Birliği gibi ulusalcı gruplar, sabah saatlerinde mahkeme önünde toplandı. Geçen duruşmaya göre katılım azdı ancak CHP´li vekillerin tutumları yine arbedeye sebep oldu. Vekiller kimliklerini gösterip salona girebilecekken, kaba kuvvetle mahkemeye baskı kurmaya çalışan gruplarla birlikte hareket etti. Salona girmek isteyenler, taş ve sopalarla saldırınca jandarma tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulundu. CHP´li Mahmut Tanal bariyerlerden atlarken yaralandı. Dışarıda arbede sürerken içeride de olaylar yaşandı. CHP´nin savcı kökenli vekili Ali Özgündüz, sanıkların bulunduğu bölümden geçerek avukatların yanına gitmek istedi. Ancak kendisini uyaran jandarmaya ?Bırak lan beni, ben milletvekiliyim.? diyerek tehdit ve hakaretler savurdu. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ara kararı okurken ağır hakaretlere maruz kaldı ve yuhalandı. Özese, yuhalayanların salon dışına çıkarılmaması ve haklarında işlem yapılması talimatını verdi. Görevliler, Mahkeme Başkanı´nın talimatı üzerine kapıları kapattı. Ancak CHP milletvekili Süheyl Batum, kapıyı zorla açtırdı.
Ergenekon davasının 276´ncı duruşması, dün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görüldü. Dava sebebiyle Silivri Cezaevi önüne toplanan değişik derneklere üye kişilerin oluşturduğu grup, bariyerleri aşarak duruşma salonuna girmek isteyince jandarmanın müdahalesi ile karşılaştı. Gruptakiler duruşma salonuna alınmayınca barikatları yıkarak taş ve sopalarla saldırdı. Eylemcilere karşı jandarma tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulundu. Davanın 13 Aralık 2012 günkü duruşmasında yine mütalaa beklentisi ile cezaevi önüne gelen kalabalık dışarıda taşkınlık çıkarıp duruşma salonu bahçesini savaş alanına çevirmişti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran´ın da aralarında bulunduğu vekiller, ilk müdahalenin ardından Jandarma komutanıyla görüşerek barikatların kaldırılmasını istedi. CHP milletvekilleri Süheyl Batum, İlhan Cihaner, Mahmut Tanal, Veli Ağbaba, Musa Çam, Aykut Erdoğdu, Kadir Gökmen Öğüt ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da eyleme katılanlar arasında yer aldı.
Duruşma salonunun dışında tansiyonu yükselten gruptakiler, ?Silivri´yi yıkacağız? şeklinde slogan atarak ilk barikatı devirdi. Mahkeme salonuna ulaşmaya çalışan kitleyle jandarma arasında zaman zaman arbede yaşandı.
CHP´li milletvekilleri de duruşma salonuna girmelerinin önünde engel olmamasına rağmen, barikatların üstünden geçmeye çalıştı. Bu sırada CHP Milletvekili Mahmut Tanal, düşerek topuğunu incitti. Milletvekili, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Umut Oran da barikatın üstüne çıkarak göstericilerin yanından güvenlik güçlerinin bulunduğu bölüme geçti. CHP milletvekili Aykut Erdoğdu ise jandarma komutanından barikatların kaldırılmasını istedi, aksi takdirde yıkılacağını söyleyerek tehdit etti. Jandarma komutanından ret cevabı alan vekiller, barikatları yıkma konusunda aralarında tartıştı. Vekil Erdoğdu, ?Niye duruyoruz, yıkıp kaldıralım şunları. Kafamı kırsalar da yıkalım şunları.? sözlerine karşın Süheyl Batum, ?Burada 400 kişiden 100 kişi var bastıracak. Gerisi 60 yaşın üstünde kadınların olduğu grupta eğer biz bu barikatı açtıramazsak onlar biber gazıyla telef olur. Biz önde olacağımız için bize sıkamazlar ama arkada kalanları perişan ederler. O yüzden bu insanları telef ettirmemenin bir yolunu bulmalıyız.? diye konuştu.
İşte eyleme katılan gruplar
Ergenekon davası duruşması için Silivri Cezaevi önünde toplanan gruplar arasında İşçi Partisi, CHP ve Atatürkçü Düşünce Derneği ön sıralarda yer aldı. Diğer gruplar ise Türkiye Komünist Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi ve bu partinin gençlik teşkilatı Tüm Gençlik Birliği oldu.
CHP´nin eylemdeki milletvekilleri hukuk kökenli
Silivri´de cezaevi önünde ve mahkeme salonunda gerçekleştirilen eylemlere katılan CHP´li milletvekilleri hukukçu kimlikleriyle biliniyor. Barikatlara çıkıp topuğunu inceten CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, İstanbul Barosu´na kayıtlı bir avukat. Duruşmada jandarmaya ´lan´ diye hakaret eden CHP´li Ali Özgündüz de İstanbul´da görev yapan eski bir savcı. Süheyl Batum ise anayasa profesörü. CHP´nin söz konusu vekillerinin başında kendisi de Ergenekon davası sanığı olan Denizli Milletvekili İlhan Cihaner geliyor. Cihaner, Erzincan Başsavcısı olduğu dönemde ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nı Erzincan´da yürürlüğe koymakla suçlanıyor. Ergenekon davasına sık sık gelip sanıklar ile yakın ilişkiler kuruyor. Cihaner´in yanı sıra emekli savcı Hakkı Süha Aldan ile avukat İsa Gök de CHP´nin hukukçu olup Ergenekon davasında darbe teşebbüs iddiasıyla yargılanan sanıkların yanında saf tutan isimler arasına bulunuyor. ( Göksel Genç, Cihan Acar / Zaman)
BAŞBUĞ´DAN TEPKİ: PKK´LI SAKIK MUTEBER TANIK KOŞANER DEĞİL
20.02.2013 15:35 Ergenekon tutuklusu eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, mahkemenin eski Genelkurmay başkanlarından Işık Koşaner ile kuvvet komutanlarını tanık sıfatıyla dinlememesini Hürriyet´e değerlendirdi. Başbuğ´un, ?Teröristler Muteber Tanık, Ülkenin Genelkurmay Başkanı Değil? başlıklı mektubu şöyle:
-Hukuk garabeti-
?Türk Ordusu´nun Komutanı olarak, beraber çalıştığım üst düzey devlet yöneticilerini tanık olarak gösterdim ve mahkeme tarafından dinlenmesini istedim. Mahkeme bu isteğimizi reddetti. Türkiye Cumhuriyeti´nde devlet protokolü açısından 4 no´lu sırada bulunan bir kişinin, devletin üst düzey yöneticilerini tanık olarak göstermesinden daha doğal bir şey olamaz. Ancak, burada doğal olmayan başka bir şey vardır. Tanık olarak dinlenilmeleri istenen üst düzey devlet yöneticileri, kendileri tarafından Genelkurmay Başkanlığı görevine getirilen kişinin, iddiaya göre; cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellenmeye çalıştığı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti´nin başı ve üyeleridir. Eğer ileri sürülen bu iddia ciddiyse ve Türkiye ciddi bir hukuk devletiyse, mağdur durumda oldukları düşünülen bu üst düzey devlet yöneticilerinin; iddia makamının talebi ile mahkeme tarafından kamu tanıkları olarak dinlenmeleri gerekirdi. Ama Türkiye´de hukuk alanında o kadar büyük hukuk cinayetleri yaşanıyor ki, bunların sonucu olarak da mağdurların sanık tarafından tanık gösterilmesi gibi, dünyada emsali bulunmayan hukuk garabeti de ortaya çıkabiliyor.
-Başbakan´ın sözleri isyan-
Sayın Başbakan´ın suçlandığımız konulara ilişkin çeşitli zamanlarda konuşma ve beyanları olmuştur. Yapılan bu konuşmalara dikkatle bakılırsa, iddianamede bize yöneltilen suçlamalara karşı bir isyan ve reddedilişin olduğu açıkça görülebilir. Mahkeme bu beyanları bu açıdan görmemezlikten gelemez. Aksi takdirde, yine diğer zamanlarda olduğu gibi yeni bir hukuk cinayetine neden olabilir.
-Dinlemeye mecburlar-
Özellikle, 2008-2009 yılları arasında beraber görev yatığımız üst düzey silah arkadaşlarımı da 30 Mayıs 2012 tarihinde resmen tanık olarak gösterdim ve mahkeme tarafından dinlenilmesini talep ettim. Mahkeme bu isteğimizi de neredeyse 8 ay geçtikten sonra reddetti. Tanık olmalarını istediğim, değerli komutan arkadaşlarım; 18 Şubat 2013 günü Silivri´ye geldiler ve mahkeme tarafından dinlenilmelerini beklediler. Gün boyunca Silivri´de Cezaevi kampüsünde sabırla bekleyen, değerli arkadaşlarıma da teşekkür ederim. Ceza Muhakemeleri Kanunu´nun 178. maddesine göre; mahkeme bu kişileri tanık olarak dinlemek zorundadır. Böyle bir talebin reddedilmesi, yine Ceza Muhakemeleri Kanunu´nun 289/h maddesine göre, Yargıtay için mutlak bir bozma nedenidir. Bu konuda Yargıtay Ceza Genel Kurulu´nun da kararı vardır.
-Mahkeme izah edilemez-
Buna rağmen mahkeme tanık dinleme taleplerini büyük bir cesaretle reddetmiştir. Bu inanılmaz bir karardır, inanılmaz bir durumdur. Bunu hiç kimse izah edemez. O zaman, bu mahkeme bu şekilde davranabilme gücünü nereden almaktadır? Neye güvenmektedir? Bu duruma Türkiye´de yargı erki ve yasama erki daha ne kadar seyirci olmaya devam edecektir?
-Yüce Türk Milleti-
Yüce Türk Milleti; Senin adına yargılama yaptığını ifade eden Mahkeme, terörist Şemdin Sakık´ı muteber bir tanık olarak dinlemiş buna karşılık Türkiye Cumhuriyeti´nin Genelkurmay Başkanlığı´nı yapmış emekli Orgeneral Işık Koşaner ile Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı´nın tanıklığına itibar etmemiş ve onları dinlememiştir. Bu şekilde hareket edebilen bir mahkemenin adil yargılama yaptığını ve neticede de adil bir karara ulaşabileceğini beklemek mümkün müdür? Elbette hayır!? (Hürriyet)
(18 Şubat 2013), son güncel.: (20 Şubat 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: