Balyoz davasında duruşmayı basan ve mahkemeyi suçlayıcı açıklamalar yapıp salonu terkeden İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal´ın da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
31.01.2013 16:57 İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal´ın da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Balyoz duruşmasını basan İstanbul Barosu yönetimi hakkında yargı yapanı etkilemeye,engellemeye teşebbüs suçundan 4 yıla kadar hapis istendi. İddianamenin Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlandığı öğrenildi. (TRT)
Yargılama sonucunda sanıklar 2 yıldan fazla ceza almaları halinde bir daha avukatlık yapamayacak. Kocasakal´ın baro başkanlığı görevi de düşecek.
BARO ÜYESİ 11 AVUKAT 90. DURUŞMAYI BASTI
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal´ın da aralarında bulunduğu baro yönetiminden 11 avukat 6 Nisan 2012 tarihinde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde Balyoz davasının 90. duruşmanın görüldüğü esnada Silivri´deki duruşma salonuna girerek, avukatların bulunduğu bölüme oturdu. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken´in hangi amaçla duruşmaya katıldıklarını sorması üzerine Kocasakal, Avukatlık Kanunu´nun 76, 95 ve 97´inci maddelerini açıkladı. Mahkemenin adil yargılama hakkını ihlal ettiğini savunan Kocasakal, silahların eşitliğine aykırı davranışlardan ve mesleğin onurunu zedeleyen uygulamadan vazgeçilmesini istediklerini söyledi. Kanunun ve diğer yetkileri çerçevesinde bunları iletmek için mahkemeye geldiklerini ifade eden Kocasakal, avukatların kolektif bir süje olan yargılamanın bir parçası olduğunu kaydetti. Mahkemenin söz isteyen avukata söz vermediğini, avukatın ısrar etmesini mahkemenin duruşma düzenini bozma davranışı olarak gördüğünü ifade eden Kocasakal, savunmaya yapılan bu şekildeki saldırılardan vazgeçilmesini talep etti. Deliller tam olarak toplanmadan, tartışılmadan adil bir sonucun ortaya çıkmayacağını belirten Kocasakal, müdafilerin delil tartışılmasında hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmaması gerektiğini kaydetti. Kocasakal, mahkemenin ´gerekirse zor kullanırız´ gibi ifadelerinin avukatlık onuruna uygun olmadığını dile getirerek, yine ´hoplama, zıplama´ gibi ifadelerin de mahkeme tarafından engellenmesi gerektiğin söyledi. Usul kurallarına uygun adil bir yargılama yapılması gerektiğini belirten Kocasakal, avukatların savunma hakkını kısıtlayan uygulamalardan vazgeçilmesini istedi.
-´Baro, taraf olduğunu açıkça ortaya koymuştur´-
Bunun üzerine duruşma salonunda sanıklar arasından ´Bravo´ gibi sözler duyulunca Başkan Diken, bu tür söylemlerin hoş olmadığını söyledi. Diken, ardından Kocasakal´a yönelik olarak da ´Arzu edilirdi ki sizin taleplerinizi avukatlar duruşmaya girerek dile getirsinler. Burada yargılama devam etmektedir. Delillerin tartışılmasında gereken sürenin verileceğini açıklamıştık´ dedi. Avukatların dışarı çıkarılmasıyla ilgili görüntüler izlendiğinde mahkemenin başka bir çaresi kalmadığının görüleceğini ifade eden Diken, ´Müsaade edin, savunmayı alalım, sonra size söz verelim dedik. Mahkemenin düzeni koruma dışında bir şeyi kalmamıştır´ diye konuştu. Avukatların gelerek bu haklarını kullanmasını umduklarını dile getiren Diken, ´Burada, baro olarak iç denetim mekanizması sıfatıyla bulunuyorsunuz. Sanık avukatı değilsiniz. Baro yönetim kurulusunuz, o niyetle gelmişsiniz. Müdafiniz yok. Duruşmayı izleyebilirsiniz. Müdafilik bağınız yoksa lütfen cübbelerinizi çıkarın. Sizler için bir yer ayarlayabiliriz´ dedi.
Kocasakal da savunmanın müdafi olarak duruşmada yer aldıklarını belirterek, ´Zahmet buyurmayın kanunun bize verdiği yetkiyi uyguladık. Özel yetkili mahkemelerin bu tür uygulamalarını yakından izlemeye devam edeceğiz. Görevimiz şimdilik sona erdi. Başka yere geçmiyoruz´ diyerek beraberindekilerle birlikte duruşma salonundan ayrıldı.
-Ümit Kocasakal ve 11 avukat hakkında suç duyurusu-
Başkan Diken de ´Bizim hiçbir kuruluşun denetimine ihtiyacımız yok. Yargının denetimi kendi mekanizması içindedir´ dedi.
Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş da Kocasakal´ın açıklamalarının davanın esasına yönelik olduğunu belirterek, ´Baro taraf olduğunu açıkça ortaya koymuştur´ diye konuştu. Kırbaş, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal´ın da aralarında bulunduğu baro yönetimindeki 11 kişinin duruşmaya izinsiz bir şekilde girdiklerini belirterek, Kocasakal´ın açıklamalarının anayasanın yargı bağımsızlığı, mahkemelere emir ve talimat verilemeyeceği hükmüne aykırı olduğunu söyledi. CMK´da baro yönetiminin duruşmalara katılmasıyla ilgili bir düzenleme olmadığını vurgulayan Kırbaş, baro ve yönetiminin davaların süjesi olarak yer almadığını kaydetti. Kırbaş, ´Mahkemeden izin almadan, adeta bir şov amacıyla açıklama yapmıştır. Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs olacağından haklarında savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz´ dedi.
-Mahkemeden suç duyurusu-
Duruşma sonunda ara karar alan mahkeme heyeti, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve 10 yönetim kurulu üyesi hakkında suç duyurusunda bulundu. ?Mahkeme başkanından herhangi bir izin almadan cübbelerini giymiş olarak doğrudan sanık müdafileri için tahsis edilmiş bölüme oturdukları kararda belirtildi. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyelerinin duruşma salonuna giriş şekillerinin eleştirildiği kararda tavrın, yargılama yapılan mahkemeye talimat verir şekilde olduğu, konuşmada ise mahkemeyi denetlemeye yönelik görüşlerin bildirildiğinin altı çizildi. Kararda mahkemenin Anayasa´nın 138. maddesinde mevcut düzenlemeye göre hakimlerin görevlerinde bağımsız olduğu, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verecekleri, hiçbir organ, makam, mercii veya kişinin yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyecekleri anlatıldı. Mahkeme avukatlar hakkında gereğinin yapılması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı´na yazı yazılmasına, disiplin işlemi bakımından da Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı´na müzekkere yazılmasına karar verdi.
ADI DARBECİ BARO´YA ÇIKMIŞTI
İstanbul Barosu, Ergenekon ve benzer davaların savcı ve hakimlerine olan sert eleştirileri ve sanıklarına açık desteği nedeniyle ´Ergenekon Barosu´ olarak nitelendirilmekte. Baro Başkanı Ümit Kocasakal, zamanı gelince Ergenekon ve Balyoz gibi özel yetkili mahkemelerde görülen davalara avukat vermemeyi düşündüğünü açıklamıştı. Balyoz davasında 163 tutuklamanın yaşandığı duruşmaya katılan Kocasakal´ın sanıkların tutuklanması karşısında üzüntüden titrediği görülmüştü. Kocasakal, bir hukukçu ve baro başkanından beklenmeyecek ölçüde açıkça CHP taraftarlığı yapmasıyla tanınıyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
´İSTANBUL BAROSU´NDA YÖNETİM DÜŞTÜ´ İDDİASI
05.02.2013 10:45 Yargıya müdahale ettikleri gerekçesiyle haklarında 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Başkan Ümit Kocasakal ve 8 avukatın İstanbul Barosu yönetimine ilişkin görevlerinin düşeceği iddia ediliyor. Avukatlık Kanunu´na göre, 2 yıldan fazla hapis cezası istenen iddianamenin sanıklara tebliğ edilmesiyle birlikte baro başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği otomatik olarak düşüyor. Bu durumda, baro seçiminde ikinci olan Hukukun Üstünlüğü Platformu´nun en fazla oy alan 8 adayı baro yönetim kuruluna gelecek.
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal´ın da aralarında bulunduğu 10 avukat, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Balyoz darbe planı davasının 6 Nisan 2012 tarihili duruşmasında yargılama yapılırken salona girmişti. 10 avukat, mahkemeyi protesto etmek amacıyla sanık avukatlarının bulunduğu bölüme gelerek izinsiz açıklama yapmıştı. Bunun üzerine Ümit Kocasakal ile 9 avukat hakkında, ´yargı görevini yapanı engellemeye teşebbüs´ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi´nde önümüzdeki günlerde başlayacak yargılama öncesi ilginç bir gelişme oldu. Avukatlık Kanunu´na göre, açılan bu davanın, baro başkanlık ve yönetim kurulu üyeliğini engellediği iddia ediliyor. Avukatlık Kanunu´nun 90´ıncı maddesine göre, ?haklarında avukatlığa engel bir suçtan dolayı son soruşturma açılmasına karar verilmiş? avukatların baro başkanı ve yönetim kurulu üyesi olamayacağı düzenleniyor. Burada, ?avukatlığa engel suçlar?ın kapsamını da aynı kanunun ?Avukatlığa kabulde engeller? başlıklı 5´inci maddesinde ?kasten işlenen bir suçtan dolayı iki yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmak? deniyor. Burada belirtildiği şekilde ?mahkûm olmak? avukatlığa engel oluyor. Bu düzenleme Avukatlık Kanunu 90´ıncı madde ile bir arada değerlendirildiğinde 2 yıldan fazla hapis cezası istemiyle dava açıldığı için yönetim kurulu üyeliği ve başkanlık görevini düşürüyor. Avukatlık Kanunu madde 92´ye göre de, seçim dönemi bitmeden önce ayrılan yönetim kurulu üyesinin yeri, en çok oy almış yedek üye ile doldurulması gerekiyor. Kanuna göre haklarında dava açılan İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal ve 8 yönetim kurulu üyesinin üyelikleri düşmesi halinde Ekim 2012´de yapılan baro başkanlığı seçiminde 4 bin 700 oyla ikinci olan Hukukun Üstünlüğü Platformu´ndan 8 üyenin, boşalan üyelikleri doldurması bekleniyor. Yeni oluşan yönetim kurulunun da kendi aralarından bir başkan vekili seçmesi gerekiyor. İstanbul Barosu´nun, yeni gelişme karşısında görevi bırakmayıp direnme kararı aldığı iddia ediliyor. Ancak bu durumda baro yönetiminin aldığı kararlar, yaptığı işlemler geçersiz olacak. (Deniz Aydın / Zaman)
SEÇİM KURULU, YENİ YÖNETİMİ İSTANBUL BAROSU´NA BİLDİRECEK
06.02.2013 10:41 İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyelerinin 4 yıl hapisle yargılanması üzerine baro yönetimi için yeni bir hukuki süreç başladı. Avukatlık Kanunu´nun 90 ve 92´nci maddesine göre, 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılandıkları için Kocasakal ve ekibinin görevi otomatik olarak düşüyor. Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı Avukat Reşat Petek, bu aşamadan sonra Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu´nun devreye gireceğini söyledi. Baro yönetimi hakkındaki iddianameyi inceleyecek olan İlçe Seçim Kurulu´nun, seçimde ikinci olan grubun adaylarını ´yeni yönetim´ olarak baroya bildireceğini kaydetti. Petek, Baro yönetiminin kanunu uygulamayıp direnmesi halinde İstanbul Başsavcılığı´nın devreye girme yetkisi olduğunu belirtti. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal´ın da aralarında bulunduğu 10 avukat hakkında, Balyoz darbe planı davasının 6 Nisan 2012 tarihli duruşmasına girip ´yargı görevini yapanı engellemeye teşebbüs´ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Avukatlık Kanunu´na göre 2 yıldan fazla hapis istemiyle dava açılan avukatların baro yönetimine katılamayacağı kuralı Kocasakal ve ekibini zor duruma düşürdü. Avukat Reşat Petek, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı´nca hazırlanan iddianamenin sanıklara tebliğiyle birlikte Baro´daki görevlerinin otomatik olarak düştüğünü vurguladı. Bundan sonra avukatların, Beyoğlu Seçim Kurulu, İstanbul Savcılığı ve Adalet Komisyonu´na başvurup gereğinin yapılmasını isteyebileceklerini anlattı. (Deniz Aydın / Zaman)
İSTANBUL BAROSU: GÖREVİMİZİN BAŞINDAYIZ
06.02.2013 13:26 İstanbul Barosu yönetiminin görevinin başında olduğu bildirildi. İstanbul Barosu Başkanlığı´ndan yapılan yazılı açıklamada, ?Balyoz Planı? davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi ve Konya Barosu Başkanlığı´nın suç duyurusu üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı´nca başlatılan soruşturma sonucunda 30 Ocak tarihli iddianameyle İstanbul Barosu Başkan ve yöneticileri hakkında ?yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs? suçu kapsamında kamu davası açıldığı hatırlatıldı.
Açıklamada, ?Görevimizin başındayız. Davalar, baskılar bizi yıldıramaz. Hukukun üstünlüğüne, hukuk devletine, demokrasiye, savunmaya, meslek onuruna, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya aynı kararlılıkla devam edeceğiz? ifadeleri kullanıldı. Davanın, Avukatlık Kanunu´nun 58. maddesinin açık hükmüne rağmen izin dahi alınmadan yasadaki mekanizma çalıştırılmaksızın açıldığı savunularak, şunlar kaydedildi: ?Anılan dava, hukuki olmaktan uzak, tamamen gözdağı, sindirme ve yıldırmaya yönelik, maksatlı ve konjonktürel bir davadır. Gerçekten suç duyurusu dahi, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu kapsamında yapılmışken (TCK 288), 3. yargı paketi ile bu suçun cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi üzerine davanın, hiçbir unsurunun mevcut bulunmamasına rağmen 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngören yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs suçundan (TCK 277) açılması ilginç ve dikkat çekicidir.?
Açıklamada, İstanbul Barosu başkanı ve yöneticilerinin, Avukatlık Kanunu´nun 76, 95, 97. maddesinin verdiği hak ve yetkiyi kullanarak, yargılamada savunmaya ve avukatlara yönelik kısıtlamaları ve meslek onuruna dönük uygulamaları dile getirmek amacıyla duruşmaya (Balyoz Davası) giderek dilekçe verdikleri ve açıklama yaptıkları öne sürülerek, gerek açıklamada gerekse sunulan dilekçede davanın esasına yönelik hiçbir ifade ve talep olmadığı savunuldu.
?İddialar gerçeği yansıtmıyor?
Açıklamada, bazı basın yayın organlarında Avukatlık Kanunu´na göre baro yönetiminin ?düştüğü? yönünde iddiaların yer aldığı belirtilerek, ?Bir ´temenni´ olarak dile getirilen bu iddia ve belirleme, gerçeği yansıtmamaktadır? değerlendirmesinde bulunuldu. Baro yönetiminin ?düşmediğine? dair hukuki gerekçelerin sıralandığı açıklamada, ?İstanbul Barosu Yönetimi, son İstanbul Barosu Genel Kurulu´nda aldığı yüzde 60 oyla kanıtlanan büyük bir destek ve güvenle görevinin başındadır. Aynı azim ve kararlılıkla çalışmalarını sürdürmektedir? ifadeleri kullanıldı. (AA)
İSTANBUL BAROSU´NDAN OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL KARARI
08.02.2013 13:23 İstanbul Barosu Yönetik Kurulu üyesi Hasan Kılıç´ın verdiği bilgiye göre, bugün bir basın açıklaması düzenleyen Ümit Kocasakal ve ekibi en yakın sürede olganaüstü genel kuruluna gidecekelerini açıkladı. Kılıç, baro yönetiminin Kocasakal´a açılan dava nedeniyle düştüğü iddiasına karşılık olarak hem İstanbul Barosu üyelerinin hem de diğer barolarla uluslararası hukuk örgütlerinin genel kurula davet edileceğini böylece bir tutum belirleneceğini söyledi. Kocasakal ve yönetiminin çekilmeyi düşünmediğini vurgulayan Kılıç, şimdilik seçim kararı alınmadığını genel kurul için net bir tarihin belirlenmediğini ifade etti.
DÜŞTÜĞÜ İDDİA EDİLİYORDU
Balyoz davasıyla ilgili baskı yapmak suretiyle mahkeme, hakim ve savunmaya engel olmak iddiasıyla savcılığın şikayette bulunması üzerine İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve 8 yönetim kurulu üyesi hakkında TCK uyarınca 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. AK Partiİstanbul Milletvekili Bülent Turan, bu davayla İstanbul Barosu yönetiminin düştüğünü ileri sürüyordu. Turan´ın iddiasına göre hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle baro yönetimi düştü. Turan buna dayanak olarak Avukatlık Kanunu´nda, haklarında 2 yıldan fazla hapis istemiyle dava açılanların yönetim kuruluna giremeyecekleri hükmünün yer almasını gösterdi. Avukatlık Yasası´nda, ?Yönetim Kurulu üyelerinden biri hakkında seçilmeye engel bir suçtan dolayı kamu davası açılmış ise, dava sonuna kadar bu üye Yönetim Kuruluna katılamaz; yeri yedek üye ile doldurulur? hükmünün bulunduğunu belirten Turan şunları söylemişti: İlginç olan şu; Kocasakal´ın yönetim kurulunda yedek üye yok. Bu durumda en çok oyu alan diğer listedeki kişilere bakılacak ve orada en çok oyu alan 8 kişi için yedeklik süresi başlamış olacak. Haklarında dava açılan 8 kişinin üyeliği düşecek, diğer listeden aday olup en çok oyu alan 8 kişi gelecek. Başkan´ın üyeliğinin düşmesinden dolayı yönetim kurulu kendi arasından başkan seçecek.? (Radikal)
(31 Ocak 2013), son güncel.: (08 Şubat 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Baro mahkemeyi eleştirdi, çekti gitti
Darbeci Baro ifadeye direniyor
Kocasakal: Direneceğiz
Darbeci Baro kazanıyor
Darbeci Baro ifadeye çağrıldı
Sanıklar, avukatları ve İstanbul Barosu ortak yapımı ´Balyoz davasını kilitleme´ planı
815 yıl Baro için yatacaklar
Baro´yu endişelendiren tasarı
İstanbul Barosu ile ilgili manşetlerimiz
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve diğer tüm iddianamelerde arama yap