DHKP-C terör örgütüne düzenlenen ve çok sayıda kişinin gözaltına alındığı operasyonlarda ard arda 11 çelik kapıdan geçerek girilebilen kozmik oda tespit edildi. Polis ekipleri kapıları 6 saatte açabildi. Bu gecikmeyi değerlendiren kozmik odadaki örgüt üyeleri bir çok bilgisayar ve evrakı tahrip etti.
20.01.2013 12:35 Önceki gün çok sayıda gözaltının yaşandığı DHKP-C operasyonlarında çok çarpıcı bir gelişme yaşandı. Baskın yapılan yerlerden biri olan Şişli´deki Ozan Yayıncılık´ta peşpeşe 11 çelik kapıdan girilebilen bir bilgi işlem odası ortaya çıkarıldı. 11 kapıyı 6 saatte açabilen polis 3´üncü kat penceresinden itfaiye yardımıyla içeri girdi. Bu sırada, örgüt üyeleri 9 bilgisayarı yaktı, 1 dizüstü bilgisayarı da parçaladı.
Baskınla ilgili bir açıklama yapan İstanbul Emniyet Müdürlüğü, terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda avukatların, mesleki faaliyetleri ve baktıkları davalar nedeniyle değil, ´terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği´ şüphesiyle gözaltına alındığını bildirdi.
Emniyetten yapılan yazılı açıklamada, son zamanlarda il genelinde 6 silahlı-bombalı saldırı eylemi gerçekleştiren, 3 polisi şehit eden, 7 polisin ve 6 vatandaşın yaralanmasına sebep olan, geçmişten günümüze benzer çok sayıda eylem gerçekleştiren taşeron sol bir terör örgütüne yönelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca yürütülen soruşturma kapsamında operasyon başlatıldığı belirtildi.
İstanbul´un 19 ilçesinde ve 7 ayrı ilde eş zamanlı yapılan operasyonda, terör örgütünün yönetici kadrosu, avukat yapılanması ve mahalli alan yapılanmalarına yönelik 55 ayrı adreste mahkeme kararlarıyla aramalar yapıldığı kaydedildi.
Emniyet Müdürlüğü: Ülkemizin kozmik bilgilerini şifreleyerek sızdırıyorlardı
Açıklamada, şöyle denildi: Legal görünüm altındaki dernek/kültür merkezi/dergi bürolarında çelik kapılarla (11 çelik kapıdan geçilerek) korunaklı hale getirdikleri yerlerde, yurt dışında bulunan örgüt elebaşlarına ülkemizin kozmik bilgilerini şifreli metinler halinde kodlayarak raporladıkları, başka ülkeler lehine ajan faaliyeti yürütmek için gizli haberleşme merkezleri oluşturdukları tespit edilmiştir.
Bazı basın yayın organlarında, ´avukatların, mesleki faaliyetleri ve baktıkları davalar nedeniyle gözaltına alındıkları´ iddia edilmektedir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın talimatları ve Cumhuriyet Savcılarının nezaretinde titizlikle yürütülen soruşturmada, şahıslar ´terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği´ şüphesiyle gözaltına alınmıştır.
Operasyon sırasında yurt içi ve dışı gizli haberleşmelere ait kriptolu doküman ve dijital delillerin yakılmak ve kırılmak suretiyle yok edilmeye çalışıldığının görüldüğü aktarılan açıklamada, arama yapılan adreslerde 1 adet 9 mm çapında Rus yapımı Makarov marka tabanca, 1 adet kuru sıkı tabanca, molotof yapımında kullanılan çok miktarda malzeme, çok miktarda yakılmaya çalışılmış harddisk, flashdisk ve yazılı dokümanlar ile örgütsel dijital malzemeler ele geçirildiği kaydedildi.
Operasyon kapsamında İstanbul´da 68 şüphelinin gözaltına alındığı bildirildi.
2010 YILINDA 7 KAPILI SİSTEM ORTAYA ÇIKARILMIŞTI
İddianamelerde Ergenekon örgütüne taşeron eylem yapmakla itham edilen, çok ilginç bazı bulgular nedeniyle Derin-Sol da olarak nitelendirilen yasadışı sol terör örgütü DHKP-C´yle ilgili daha önce de benzer bir gelişme yaşanmıştı. Örgütün yayın organı Yürüyüş Dergisi´ne ihbar üzerine 2010 yılında baskın yapan polis, beklemediği bir sürprizle karşılaşmıştı. Dergi´nin bulunduğu dairede karşısına çıkan 7 ayrı çelik kapıyı kırmak zorunda kalan polis, sadece 3 kişinin girebildiği yalıtımlı özel odaya bu şekilde ancak ulaşabilmişti. DHKP-C´nin tüm yazışmalarını özel tasarlanan ve yalıtım sağlanan bu odadaki bilgisayarlarla yaptığı ortaya çıkarılmıştı. Burada bulunan bilgisayarlar ile içlerindeki dosyaların çok özel bir yöntemle şifrelendiği, yazışma anahtarı olmadan açılamadığı da belirlenmişti. Ayrıca yazışmaların da şifreli olduğu, bu şifrelerin anahtarsız okunamayacağı anlaşılmıştı.
Örgütün bu kez kapı sayısını 11´e çıkardığı görüldü. Bu sayının artmasının gerekçesi olarak, polisin bu kapıları açmak için harcayacağı süre içinde örgüt üyelerince kozmik odadaki bilgisayar ve diğer delillerin yok edilmesinin hedeflendiği düşünülüyor.
GİZLİ BİLGİLER YURTDIŞINA SERVİS EDİLDİ
Star gazetesinden Bünyamin Demirkıran´ın haberine göre, Türkiye´deki örgüt üyelerinin başta siyasi parti üyeleri, bürokratlar, hakim ve savcılar ile emekli asker ve polisler hakkında bilgi topladıkları belirlendi. Örgütün bu bilgileri özel şifreler ile yurt dışında bulunan örgüt liderlerine gönderdiği iddia edildi. Yöneticilerin de irtibatlı oldukları ülkeler ile kendilerine ulaşan kriptolu mesajları paylaştıkları öne sürüldü. DHKP-C´ye büyük bir darbe vuran operasyonda Hollanda ve Belçika´dan gelen örgüt ile ilgili belgeler de etkili oldu. Belgelerden örgütün yurt dışı bağlantıları hakkında yeni bilgiler elde edildi. Bu belgelerde örgütün işleyişinde en önemli rolün avukatlara düştüğü iddiaları yer aldı.
Avukat suikast emrini taşımış
Operasyonda gözaltına alınan avukatların ise örgütün haberleşme ağını oluşturdukları öğrenildi. Örgüt mensupları arasındaki iletişimi sağlayan avukatlardan birinin bir siyasi partinin ilçe başkanına planlanan suikast planını DHKP-C eylemcisine ulaştırdığı öğrenildi.
Hakim, savcı ve polise fişleme
Baskınlarda örgütün kozmik odasına giren polis 11 çelik kapıyı 6 saatte kırmayı başardı. Kozmik odaların duvarlarında özel bölmelerin olduğu ortaya çıktı. Hakim, savcı, polis müdürleri, kamu binaları ve AK Partililer hakkında bilgilerin tutulduğu liste ele geçirildi. Örgütün bu listeleri şifreli olarak yurt dışına gönderdiği belirlendi. Halkın Hukuk Bürosu´nda baskın sırasında, imha edilmeye çalışılan bilgisayarlar kurtarılmaya çalışılıyor.
AVUKATIN BOMBALI CV´Sİ
BASKIN yapılan yerlerden biri olan Halkın Hukuk Bürosu´nun terör örgütünün talimatıyla kurulduğu iddia edildi. Büroya alınacak kişilerin hukuk fakültesi öğrencilerinden seçildiği ve büroya özgeçmiş raporu sunduğu öğrenildi. Halkın hukuk bürosunda yapılan aramalar sırasında bu özgeçmişlerden bazıları ele geçildi. Bulunan özgeçmişlerden birinin gözaltına alınan avukatlar arasında yer alan avukat T.T.´ye ait olduğu iddia edildi. T.T´nin özgeçmiş raporunda ?Boru bomba ve Molotof kullandığını? yazdığı öne sürüldü. T.T´nin ayrıca örgütün eylemlerinde yer aldığı, cezaevinde yattığı cezaevinden sonra kendisine silahlı propaganda birliği ve demokratik alan diye iki seçenek sunulduğu, kendisinin de demokratik alanı seçtiği belirtiliyor.
Esad rejimi ile görüştüler iddiası
YAZIŞMALARDA ve konuşmalarda kod isim kullanan avukatların birinin kod isim olarak ´Manav´ı kullandığı öğrenildi. Örgütün yurt dışındaki yöneticilerine bilgi servisi yapan avukatların bilinmemek için bu yolu seçtikleri ve elindeki bilgileri farklı isimlerle yurtdışına çıkardıkları tespit edildi. Aranan avukatlardan O.A. ve S.K.´nın Suriye´de Esad rejimi ile görüştüğü ve Türkiye´ye dönmek üzereyken operasyonu duyup, vazgeçtikleri öğrenildi.
ÖRGÜT ÜYELERİNİN SORGULARINA GİRECEK AVUKATLARI BELİRLİYORDU
Hürriyet´ten Çetin Aydın´ın haberine göre de operasyonda, örgütün Türkiye sorumlusu Kamile Kayır´ın, Halkın Hukuk Bürosu´ndaki gizli bölmede yakalandığı açıklandı. Kayır´ın, yakalanan örgüt üyelerinin sorgularına girecek avukatları belirleyerek bizzat görevlendirdiği öne sürüldü. Belçika ve Hollanda´da yapılan örgüte yönelik operasyonda ele geçen belgelerin Türk emniyet birimleriyle paylaşıldığı, operasyonda bu belgelerin de katkısı olduğu belirtildi. Bu belgeler arasında örgüt üyelerinin davalarına bakan avukatlara ait CV´ler bulunduğu ifade edildi.
BÜROKRATA SUİKAST
Açıklamaya göre, Şişli´deki Ozan Yayıncılık´ta 11 çelik kapıyı açmakta zorlanan polis 3´üncü kat penceresinden itfaiye yardımıyla içeri girdi. Bu sırada, örgüt üyeleri 9 bilgisayarı yaktı, 1 dizüstü bilgisayarı da parçaladı. Polisin kozmik oda olduğunu iddia ettiği odada, Yunanistan ve Suriye´ye verilen kozmik bilgiler bulunuyordu. Kozmik odada bulunan bilgiler arasında örgütün Hollanda ve Belçika´daki yöneticilerine kriptolu gönderilen ve gelen bilgiler de bulundu. Polisin, çelik kapıları açmakta kullandığı kompresörler, kapıların çok dayanıklı olması nedeniyle bozuldu. Örgütün, üst düzey bir bürokrata yönelik suikast planladığı öne sürüldü. Polis, örgüt üyelerinin ?şiddet kullanıldı? iddiasına karşı, 5´er kamerayla kayıt yaptı.
Kapı açılmadı duvardan girdiler
ÖRGÜTE bağlı bir internet sitesinde, operasyona tepki gösterildi ve arama yapılan yerlerle ilgili fotoğraflar paylaşıldı. Polis de operasyonla ilgili fotoğrafları dağıttı. Fotoğraflarda, İdil Kültür Merkezi´nde yapılan aramada yıkılan bir duvar ve çelik testereyle kesilen kapı görülüyor.
12 KİŞİ TUTUKLANDI
21.01.2013 10:54 Terör örgütü DHKP-C´ye yönelik operasyonda gözaltına alınan ve savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen 29 şüpheliden 12´si tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği´nin talimatı üzerine terör örgütü DHKP-C´ye yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınan ve savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle İstanbul 2 No´lu Hakimliğe sevk edilen 29 kişiden Kamile Kayır, Leyla Aracı, Doğan Karataştan, Yeliz Kılıç, Veysel Şahin, Mahir Bektaş, Alişan Gül, Güven Usta, Elif Sultan Kalsen, Dursun Göktaş, Şafak Yayla ve Fatih Özgür tutuklandı, yurt dışına çıkma yasağı getirilen 7 kişi ise 10 bin TL kefaletle serbest bırakıldı.
SORGULAR SÜRÜYOR
Aralarında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Selçuk Kozağaçlı´nın da bulunduğu 10 avukatın mahkemedeki sorgusu devam ediyor.
Serbest bırakılan şüphelilerden Necla Can, adliye çıkışında yaptığı açıklamada, yaşadıklarının bir komplo olduğunu savundu. Demokratik kurumlara saldırıldığını savunan Can, ´Bu komployu boşu çıkartacağız. Avukatlarımızı ve tutuklanan tüm arkadaşlarımızı da serbest kalması için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz´ ifadelerini kullandı. Can, gözaltında işkenceye gördüklerini iddia etti. Öte yandan gözaltına alınanların yakınları adliye önünde beklemeye devam ediyor. (AA)
9 TUTUKLAMA DAHA
21.01.2013 13:16 Terör örgütü DHKP-C´ye yönelik operasyonda gözaltına alınan ve savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen 10 avukattan, 9´u tutuklandı. Hakimlik, avukat Efkan Bolaç´ın serbest bırakılmasına karar verdi.
Tutuklanan isimler şöyle: ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Taylan Tanay, ÇHD İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Güçlü Sevimli, Naciye Demir, Şükriye Erden, Ebru Timtik, Barkın Timtik, Serhan Arıkanoğlu, ÇHD Ankara Şube yöneticisi avukat Betül Vangölü Kozağaçlı...
Oya Aslan hakkında da yakalama kararı bulunuyor... (AA, DHA)
TMK 10. maddeyle Yetkili İstanbul 1 No´lu hakimlik tarafından verilen tutuklama kararında şu ifadeler yer aldı: ?Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Barkın Timtik, Taylan Tanay, Ebru Timtik, Avni Güçlü Sevimli, Şükriye Erdem, Naciye Demir, Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Güray Dağ üzerlerine yüklenen suçu işledikleri hususunda kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması (Teknik takip, fiziki takip, aleyhe tanık beyanı, gizli tanık beyanları) üzerine atılı suçun CMK 100. maddede katalog suçlardan bulunması göz önüne alınarak işin önemi, verilmesi beklenen ceza dikkate alındığında tutuklama kararlarının ölçülü olduğu, şüpheliler hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının bu aşamada yetersiz kalacağı anlaşıldığından CMK 100 ve devamı maddeler gereğince ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verildi.?
EFKAN BOLAÇ TUTUKSUZ YARGILANACAK
1 Nolu Hakimlik, gözaltındaki avukatlardan Efkan Bolaç´ı ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Hakimlik, Bolaç hakkında ise şu ifadeleri kullandı. ?Efkan Bolaç hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama sebepleri bulunduğu ancak tüm dosya kapsamı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yeterli olacağı, tutuklamanın ölçülü olmayacağı kanaatine varılmakla cumhuriyet başsavcılığının tutuklama talebinin reddine...? Bu arada Bolaç´ı serbest bırakan mahkeme yurtdışına çıkışını ise yasakladı.
TUTUKLAMA KARARI AĞLATTI
Daha sonra karar açıklandı. 9 avukatın tutuklanma kararının ardından, destek için bekleyenlerin ağladığı görüldü. Tutuklanma kararı ile birlikte adliye koridorları avukatların attığı sloganlarla inledi. Mahkeme salonundan çıkarılan şüphelilerin çevresinde çevik kuvvet polisi etten duvar ördü. Bu sırada mahkeme salonu önünde bekleyen şüpheli avukatları ise bu duruma tepki gösterdi. Alkışlarla salondan çıkan 9 avukattan ikisi sandalye üzerine çıkarak kısa bir açıklama yaptı. Diğer avukatlara yönelik yapılan açıklama amatör kameralar tarafından görüntülendi.
KOZAĞAÇLI: NASIL SAVCILIK YAPMALARI GEREKTİĞİNİ ÖĞRETECEĞİZ
Bu kavganın herkesin kavgası olduğuna dikkat çeken Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Selçuk Kozağaçlı, ?Bu kavga devrimci avukatların. Daha önce tutsak ettikleri avukat arkadaşlarımız için nasıl mücadele ettiysek şimdi de bizim için ediyorsunuz. Bundan çok büyük gurur duyuyoruz. Burada bize sahip çıkan herkese çok teşekkür ediyoruz. Bürolarımız açık, açık kalacak. Derneğimiz açık, açık kalacak. Nasıl savcılık yapmaları gerektiğini öğreteceğiz. Nasıl yargıçlık yapmaları gerektiğini öğreteceğiz dedi.
TANAY: MÜCADELEMİZ İÇERDE DE DEVAM EDECEK
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay da, ?Fiziki olarak kısa bir ara veriyoruz. Mücadelemiz içerde de sürecek. Çok bedel ödedik. İlk kez tutuklanmıyoruz. Bu mücadele kesintisiz olarak devam ediyor. Bizi tutuklayarak bu mücadeleyi sekteye uğratacağını sananlar yanılıyorlar. Biz işçilerin, öğrencilerin, ezilenlerin ve yoksulların, bu ülkede kim eziliyorsa her bedeli göze alarak bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz diye konuştu.
100 AVUKATTAN ALKIŞLI PROTESTO
Bu konuşmaların ardından tutuklananlar nezarethaneye indirildi. Destek için gelen 100´e yakın avukat ise alkışlarla ve sloganlarla kararı protesto etti. Adliyenin ana girişi önünde toplanan avukatlar burada bir süre alkışlarla protesto gösterisi yaptı. (DHA)
17 TUTUKLAMA DAHA
22.01.2013 11:20 DHKP-C´ye yönelik operasyonda dün akşam saatlerinde 17 kişi daha tutuklandı. Bu tutuklamalarla birlikte operasyonda toplam tutuklu sayısı 38´e ulaştı. Karar sonrası kızı tutuklanan anne ile baba feryat etti. Onları yatıştırmaya çalışan bir kişinin tuhaf sözleri babayı öfkelendirdi. Sizin kızınız esrarkeş olsa daha mı iyiydi? diyerek baba Hüseyin Yücel´e tepki gösteren bir kişiye Yücel, Esrarkeş olsa daha iyi. Sen daha mı iyisin. Kendine bir bak. Ailen var mı çocuğun var mı bir bak şeklinde tepki gösterdi. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü´nde okuyan kızı Duygu Yücel´in tutuklandığını öğrenen anne Yasemin Yücel de, Ben kızımı istiyorum şeklinde bağırarak gözyaşları içerisinde yere yığıldı. Baygınlık geçiren kadını eşi sakinleştirmeye çalıştı. Duygu Yücel´in babası Hüseyin Yücel adliye önünde bekleyen gruba, Kimsenin hayatı sönmesin. Bunların devrimcilikle alakası yok. Ben Duygu Yücel´in babasıyım. Bunlar avukatım, devrimciyim diye geçinen kime hizmet ettiği belli olmayan insanlar. Bunların kendine faydası yok ki vatana, millete ve insanlığa faydası olsun. Yararı olan insanları da bu hücrelerde çürütüyorlar diye feryat etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca yürütülen terör örgütü DHKP-C´ye yönelik operasyonda gözaltına alınan ve dün sabah saatlerinde adliyeye getirilen 26 kişinin savcılık sorguları dün akşam saatlerinde tamamlandı. Savcılık sorgularının ardından aralarında Yurt Gazetesi Muhabiri Sami Menteş´in de bulunduğu 23 şüpheli tutuklanmaları talebiyle özgürlük hakimliğine sevk edildi. Bugün saat 03.00´a kadar devam eden mahkeme sonrasında, hakim karşısına çıkan 23 kişiden 17´si tutuklanırken, 6´sı serbest bırakıldı. Karar sonrası tutukluların yakınları gözyaşlarına boğularak adliye önünde sinir krizi geçirdi. Serbest kalanlar ise sevinçlerini adliye önünde bekleyen yakınlarına sarılarak paylaştı.
İŞTE DHKP-C´NİN KOZMİK ODASI!
24.01.2013 13:35 Terör örgütü DHKP-C´ye yönelik gerçekleştirilen ve 9´u avukat 55 kişinin tutuklandığı operasyonlarda ele geçirilen istihbarat ve keşif amaçlı düzenlenmiş belge ve CD´lerin şifreleri çözüldü. Örgütün eylem ve casusluk merkezi olarak kullandığı ileri sürülen Yürüyüş Dergisi ve Gençlik Federasyonu´nda ele geçirilen Kodlu isim listesi ve rakamlı el kodları yardımıyla çözülen şifreli belgelerin, 2001´den sonra düzenlendiği ve yurt dışındaki ve içerideki örgüt yöneticileri tarafından şifreli olarak gönderildiği belirlendi. Belgelerde Sabancı Center ve Doğan Medya Center keşfi, lüks oteller Swissotel, Hilton ve Conrad´a ve eğlence merkezleri Laila ve Reina´ya yönelik eylem arayışları, Mehmet Ağar, Ünal Erkan ve Saadettin Tantan gibi eski bakan, emniyet müdürü ve valilerin de bulunduğu ünlülere yönelik suikast planları ve bazı özlük bilgileri bulundu. Kozmik odadaki kriptoları ve şifreli dokümanları incelemeye alan polis, DHKP-C´nin istihbarat servislerinin de kullandığı pahalı kriptoları kullandığını saptadı. Bu bilgi de kozmik oda bilgilerinin bir dış istihbarat servisiyle paylaşıldığı ve DHKP-C´nin bir dış istihbarat servisi tarafından finanse edildiği şüphesini artırdı.
ODADA MAZOT VARDI
Öte yandan kozmik odaların 5 santimetre çelik saclarla korunduğu ortaya çıktı. Odanın içinde telefon çekmediği, dinlemenin engellendiği belirlendi. Ses yalıtımı bulunan odada belgeleri yakmak için mazot da olduğu anlaşıldı. Bina girişinden itibaren 11 çelik kapıyla korunan kozmik odaya girişin tam 6 saati aldıği ancak, giriş için pencereleri kullanan polisin, belgelerin bir kısmını yakılmadan ele geçirdiği öğrenildi. (Sabah)
KRİPTO SİSTEMİ ŞAŞIRTTI
26.02.2013 10:53 Geçtiğimiz günlerde DHKP-C´YE yönelik olarak 27 ilde yapılan operasyonlarda ele geçirilen belgelerin incelemesi sürerken DHKPC´nin Yürüyüş Dergisi içinde bulunan kozmik odasının nasıl korunduğuna dair çarpıcı detaylar ortaya çıktı.
Polis çözemeyince satın aldı
Kozmik oda özel malzemelerden yapılan kapılarla korunurken bu odada bulunan belgelerin ise istihbarat birimleri tarafından kullanılan özel şifreli kriptolara sahip olduğu belirlendi. Astronomik fiyata satılan kriptoları çözmekte zorlanan Emniyet Genel Müdürlüğü´nün, kriptoları çözmek için yazılım şirketiyle görüşerek aynı kriptolardan satın aldığı öğrenildi.
Duvarları 5 cm çelikle kaplamışlar
Kriptolu belgelerin tutulduğu odaların ise 5 cm´lik çelik saçlar ile korunduğu belirlendi. Bu saçların hem dinlemeye karşı hem de duvaların yıkılarak içeri girilmesine karşı önlem için konulduğu belirtiliyor. Telefon sinyallerinin kesilmesi için çelik saclara bakır ve kurşun alaşım katılmış olabileceği düşünülüyor. Binaya 11 ayrı çelik kapı ile giriliyor. Kozmik odaya ulaşmak için ise 6 çelik kapıyı geçmek gerekiyor.
Yabancı istihbarat servisleri kullanıyor
Binanın girişinden itibaren 11 ayrı çelik kapı aşılarak girilmesi gereken kozmik odaya normal şartlarda 6 saatten önce girilemiyor. Polisin pencereden girerek 6 çelik kapıdan 5´ini aştığı son kapıyı da kırarak belgelerin yakılmasını önlediği ifade edildi. DHKPC´nin kriptolarının ise istihbarat servisleri tarafından kullanılan kriptolar olduğu öğrenildi. Kırılması çok zor olan bu kriptoplar için polis basit bir yol buldu. Kriptoları satan yabancı şirket ile irtibata geçerek aynı kriptolardan satın alan polis, terör örgütünün kriptolu haberleşmelerini bu sayede çözebildi. (Bünyamin Demirkan / Star)
(20 Ocak 2013), son güncel.: (26 Şubat 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
DHKP-C´den Cüneyt Arkın taktiği: 7 kapılı kozmik oda
DHKP-C´nin Ergenekon bağlantısı
DHKP-C ile ilgili manşetlerimiz
Ergenekon ve Derin-Sol infazlar
Ergenekon ve Derin-Sol infazlar bağlantısı manşetlerimiz
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap