Islak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nı Ergenekon terör örgütü talimatıyla Erzincan´da uygulamakla suçlanan eski Erzincan Başsavcısı CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ile dönemin 3. Ordu komutanı emekli Orgeneral Saldıray Berk´in de aralarında bulunduğu 14 sanık Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nde bugün hakim karşısına çıkacak. Yargıtay, sanıkların duruşmaya mazeret bildirmeden katılmaması durumunda polis zoruyla getirilmesine karar vermişti. 14 sanık arasından sadece Saldıray Berk şu ana kadar hiçbir duruşmaya katılmadı. Bu nedenle Berk´in bugünkü duruşmaya katılıp katılmayacağı merak ediliyor.
15.06.2012 10:44 Islak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nı Ergenekon terör örgütü talimatıyla Erzincan´da uygulamakla suçlanan eski Erzincan Başsavcısı CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ile dönemin 3. Ordu komutanı emekli Orgeneral Saldıray Berk´in de aralarında bulunduğu 14 sanık Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nde bugün hakim karşısına çıkacak. Erzincan´daki faaliyetleri nedeniyle ´Ergenekon terör örgütüne üye olma, resmi belgede sahtecililik, birden fazla kişi ile tehdit, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme´ suçlarından 13 sanık ile birlikte yargılanacak olan Cihaner´in milletvekili dokunulmazlığının terör suçu için geçerli olmadığına karar verilmişti. Yargıtay, haklarında dava açılan 3 MİT mensubu Şinasi Demir, Kıvılcım Üstel ve Sadri Barkın İnce hakkında ise MİT Kanunu´ndaki değişiklik sebebiyle yargılamanın durdurulmasına karar vermişti. Bugünkü duruşmada merak edilen bir konu, hükümeti devirme komplosu içinde yer almakla suçlanan bu 3 MİT´çi sanığın yargılanması için Başbakanlığın izin verip vermediği..
Saldıray Berk gelecek mi?
Yargıtay, sanıkların duruşmaya mazeret bildirmeden katılmaması durumunda polis zoruyla getirilmesine de karar vermişti. 14 sanık arasından sadece Saldıray Berk şu ana kadar hiçbir duruşmaya katılmadı. Bu nedenle Berk´in bugünkü duruşmaya katılıp katılmayacağı merak edilen diğer konu..
DAVANIN GEÇMİŞİ
İlhan Cihaner, emekli Orgeneral Saldıray Berk´in de aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında kamuoyunda ´ıslak imza´ olarak da bilinen ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nı Erzincan ve yöresinde hayata geçirmek iddiasıyla ilk dava, özel yetkili Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde açıldı. Mahkeme, Cihaner´in de aralarında bulunduğu 10 sanık hakkında tutuklama kararı verdi. Adalet Bakanlığı müfettişlerinin Cihaner´e görevi kapsamında ´kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, birden fazla kişi ile tehdit´ suçu işlediği iddiasıyla yürüttüğü soruşturmada ise Yargıtay´a dava açıldı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, dosyanın aslı gelmeden fotokopi üzerinden yaptığı inceleme sonrasında Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki davayı birleştirdi, ardından da tüm sanıkları tahliye etti. Dosyanın aslı üzerinden yargılama yapan Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi, hukuki irtibat olduğu gerekçesiyle davayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde Albay Dursun Çiçek´in yargılandığı davayla birleştirdi. 11. Ceza Dairesi´nin birleştirme kararı sebebiyle oluşan hukuki uyuşmazlığa İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, üst mahkeme olarak Yargıtay´ın görevli olduğuna hükmetti. 11. Ceza Dairesi, Cihaner´in yargılanması için Adalet Bakanlığı´ndan soruşturma izni alınması gerektiğini belirterek, dosyayı Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderdi. Bunun üzerine dosya önce Adalet Bakanlığı´na ve HSYK´ya gönderildi. HSYK 2. Dairesi, Cihaner´in İrticayla Mücadele Eylem Planı´nı Erzincan´da uyguladığı ve Ergenekon terör örgütüne üye olduğu iddiaları kapsamında yargılanması için kovuşturma izni verdi. HSYK, dosyayı Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderdi. Başsavcılık, Cihaner ve diğer sanıklar hakkında iddianame düzenleyerek, son soruşturma kararı için Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi´ne iletti. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi de, Cihaner´e yöneltilen ´terör örgütü üyeliği´ suçlamasının Anayasa´ya göre milletvekili dokunulmazlığı kapsamında olmadığını belirtti. Son soruşturmanın açılması kararı veren mahkeme, dosyayı Yargıtay´a yeniden gönderdi. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi´nin kabul ettiği iddianamede sanıklara ağır suçlamalar yöneltiliyor.
YARGITAY ERGENEKON´U KOLLUYOR MU?
Cihaner davasıyla ilgili en önemli tartışma noktalarından birisi, davanın Ağır Ceza Mahkemesinden fotokopi yoluyla skandal şekilde Yargıtay´a aktarılması ve ardından serbest bırakılması olmuştu. Yani Yargıtay´ın devreye girmesi önemli bir tartışma konusu. Davanın Yargıtay´a alınmasının nedeni olarak Cihaner´in suç tarihinde görevli Başsavcı olması gösteriliyor. Ancak 14 sanıktan 13´ü için bu durum geçerli değil. Buna rağmen diğer sanıklar da Yargıtay´da yargılanıyor. İlk duruşmalarda da serbest bırakıldılar. Bu şok gelişme Şemdinli davasını hatırlatmıştı. Sivil mahkemenin ağır cezalar verdiği sanıkların davası, Yargıtay ve HSYK´dan gelen skandal müdahale ile askeri mahkemeye aktarılmış ve ilk duruşmada da sanıklar serbest bırakılmıştı. Serbest bırakılan sanıklardan birisi ilerleyen süreçte Isparta´da bir vatandaşı öldürmüş, altınlarını da gaspetmişti. Bu adi suçu işleyen sanık, yargılandığı Isparta mahkemesi tarafından cezalandırıldı. Ancak böyle bir sanığı serbest bıraktırıp cinayet işlemesine, masum bir vatandaşı öldürmesine neden olanlardan ise hesap sorulmadı. Benzer bir skandal Erzincan Ergenekon davasında yaşanıyor. Yargıtay inanılmaz bir müdahale ile davayı fotokopi üzerinden kendi bünyesine alıyor. Sanıkları kolladığı izlenimi veren bir yargılama yapıyor. Sanıkları serbest bırakıyor. Görevlerinin başına dönmelerine izin veriyor. Bu olaydan sonra Erzincan davasının kritik tanıkları arasında yer alan İ.M. isimli kişiye silahlı saldırı gerçekleşiyor. Düşünün ki haklarında silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek gibi ağır suçlamalar bulunan sanıklar serbest kalıyor ve bu olaydan sonra davanın bir tanığına saldırı yapılıyor. Bunun sorumlusu acaba kimdir?..
Geçtiğimiz günlerde bu konuyla bağlantılı ilginç bir gelişme daha yaşandı. 1994 yılında intihar ettiği ileri sürülen ancak 2010 yılında dosyası tekrar açılan Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu´nun soruşturmasında şok gelişmeler yaşanıyor. Albay´ın oğlunu yasadışı şekilde gizli dinlemeye alan ve soruşturma dosyasındaki delil ve tanıklara ulaşmaya çalışan 8 jandarma görevlisi tutuklanması bu gelişmelerden birisiydi. Bu 8 kişiden birisinin Erzincan Ergenekon örgütlenmesinde yer alan sanıklarla bağlantılı olduğu da ortaya çıktı. Yargıtay´ın serbest bıraktığı ve üzerlerine gitmediği sanıkların boş durmadığı yasadışı eylemlerine devam ettiği söylenebilir. Bunun sorumlusu acaba kimdir?..
SAVCI KAYASU: ERGENEKON YARGITAY´A DA SIÇRADI MI?
´Sanıkları kolladığı izlenimi veren bir yargılama yapıyor Yargıtay´ demiştik yukarıdaki satırlarda. Çünkü bunu düşündüren başka gelişmeler de yaşanmıştı. Yargıtay´daki ilk duruşmalarda mahkeme başkanının bazı gafları basına yansımıştı. Ayrıca o süreçte basına yansıyan bazı yargı üyelerinin konuşma kayıtları da sanıkların kurtarılmak istendiğini açıkça ortaya koyuyordu. Tüm bu ayrıntılar korkunç bir şüpheyi akıllara getiriyor. Bu şüpheyi eski Savcı Sacit Kayasu çok açık şekilde ifade ediyor. Yargıtay´ın, vatandaşın davalarını birinci derece mahkemesi olarak göremeyeceğini vurgulayan Kayasu, Cihaner davasında yalnız kendisinin değil onunla beraber Saldıray Berk ve MİT elemanlarının da yargılandığını hatırlatıyor. Onların yargılanma yerinin Yargıtay değil adli mahkemeler olduğunu ifade eden Kayasu, şöyle devam ediyor: Bir ses kaydı olmasaydı, hadi derdiniz ´hukuki hata.´ Ama o ses kaydından sonra ´acaba bu işin arkasında başka şeyler var mı; Ergenekon terör örgütü Yargıtay´a da sıçradı mı?´ gibi insanın aklına ister istemez bu sorular geliyor.
ERGENEKON DAVASINI ÇÖKERTME KOMPLOSUNDA CİHANER´İN ROLÜ
Kayasu´nun yönelttiği ağır suçlamayı doğrulayan çok fazla bulgu var aslında. Ses kayıtları şüphesiz ilk önemli delil. O ses kaydındaki yüksek yargı üyelerinin Kent Otel toplantıları adıyla bilinen ve Ergenekon sanıklarıyla yapılan toplantılara katılan isimler olduğu da ortaya çıkmıştı. Hemen hatırlatalım, ses kayıtlarının ilgili kişiye ait olup olmadığı adli tıp laboratuvarlarında tıpkı el yazısı ya da parmak izi gibi yüksek doğruluk derecesinde tespit edilebiliyor. Ve bu incelemeler mahkemelerde de delil olarak kabul ediliyor. Yüksek yargıda örgütün çok iyi yapılandığı iddialarıyla örtüşen bu durum Ergenekon iddianamelerine de yansımıştı. Kent Otel toplantıları Ergenekon örgütünün yargıdaki varlığına dair deliller arasında gösteriliyor. Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın Ergenekon davasını etkilemek için mahkeme başkanı ve yüksek yargıdaki tanıdıklarıyla yaptığı görüşmeler ise diğer bir delil.
Çok sayıda başka delil de var yüksek yargıdaki Ergenekon varlığına dair. Ancak olaya bir de başka açıdan bakmayı deneyelim. Cihaner davasının geçmişine hatta Cihaner´in Erzincan´a başsavcı olarak atanmasına kadar gidelim. Gördüğümüz tüm bulguların da aynı şüpheyi gösterdiği görülecektir. Buna göre İlhan Cihaner´in başrolünde olduğu bir plan ile Ergenekon davası çökertilmek istendi. Bu planda bazı CHP milletvekilleri de, hatta radikal tavırlı bir gazetenin muhabirleri de etkin rol aldı. Para dolu çantalarla davanın tanıklarının ifadelerini değiştirmeye çalıştılar. Evet bu inanılmaz gibi görünen olaylar yaşandı. Kameralarla, fotoğraflarla ve ses kayıtlarıyla tespit edildi. O kadar geniş çaplı bir komploydu ki davanın görüldüğü Erzurum´daki mahkeme üzerinde duruşma esnasında Saldıray Berk´e bağlı savaş uçakları alçak uçuş yaptı, askeri araçlar şehir içinde yürütüldü. Biz bu iddiaları aslında birkaç yıldır dile getiriyoruz. Ancak o dönemde o bölgede görevli bir savcı olduğu ileri sürülen ´Efe´ kod adlı gizli tanık Ergenekon davasında geçtiğimiz aylarda verdiği bir kaç gün süren şok ifadesinde de bu iddiaları doğruladı. Cihaner´in başta beri bu bölgeye bilinçli olarak atandığına, onun korkunç bir terör yapılanması içerisinde yer aldığına dair şok iddialarını mahkemede dile getiren Tanık ´Efe´, somut yer ve şahıs isimleri verdi.
Bu kadar geniş bir örgütün yüksek yargıda uzantısının olmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Yüksek yargıda ortaya çıkan ve yukarıda bazılarını belirttiğimiz somut delil ve bulguları, yine yüksek yargı soruşturmak istemektedir. Bunda bir art niyet aramamak ve bu yargılamaya güvenmek ise imkansızdır.Gelelim Cihaner´in başrolde olduğu ileri sürülen komplonun tarihçesine..
Ergenekon süreci, 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye baskınıyla başladı. HSYK, 2 Temmuz 2007 günü İlhan Cihaner´i Erzincan´a başsavcı olarak atadı. Ergenekon´da tutuklamaların başladığı günlerde, 2007 yılı Kasım ayında İsmailağa cemaati soruşturması için düğmeye basıldı. Soruşturmanın fitili, bir kadının ´Cemaat üyesi kocam beni dövüyor´ şikayetiyle yakıldı. Aile içi şiddet soruşturması, bir anda tüm Türkiye´yi kapsayacak şekilde bazı cemaatlere yönelik terör örgütü soruşturmasına dönüştürüldü. Ergenekon´da Veli Küçük ve arkadaşları tutuklandı, Erzincan´da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Yeni Şafak Gazetesi Patronu Ahmet Albayrak dahil 16 ilde 235 kişi takibe alındı. 23 Şubat 2009 günü 29 kişi gözaltına alındı, 9´u tutuklandı. Yaygın iddia şuydu: Silivri´nin rövanşı Erzincan´da alınacak, tüm Türkiye´yi tarayan karşı bir dava yolu açılacaktı.
Bir kadının kocası tarafından dövüldüğü iddiasıyla başlatılan ´cemaat soruşturması´ masum insanların evlerine silah yerleştirerek yakalatmayı ve cemaatleri ´silahlı kalkışma´ aşamasında gösterme çılgınlığına kadar vardı. Kurmay Albay Dursun Çiçek´in ıslak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ belgesi işte bu amaçla devreye sokularak cemaatler silahlı gösterilmeye, çok büyük gürültü koparılarak soruşturma AK Partili yetkililere dayandırılmaya kalkışıldı. Zaten hedef de buydu. Böylece Ergenekon soruşturma süreci en can alıcı açıdan vurularak durdurulmuş olacaktı. Cihaner soruşturmayı iki yıl boyunca Adalet Bakanlığı´ndan gizli yürüttü.
Ancak bu komploda yer almak istemeyen şahısların ihbarıyla plan suya düştü. Erzincan göletine atılarak jandarmaya buldurulması ve cemaatle bağlantılı gösterilmesi planlanan silahlar ihbar üzerine polis tarafından bulundu. Bu komploda yer alan çok sayıda tanık itiraflarda bulundu. Soruşturma inanılmaz şekilde genişledi. 3´ncü Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk´in 1 numaralı, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in 2 numaralı sanık olduğu 17 sanıklı Erzincan Ergenekon Terör Örgütü davası açıldı.
Soruşturma sürecinde savcılara baskılar yapıldı. Görevli dört savcı, yetkileri HSYK tarafından kaldırılarak soruşturmadan alındı. Ancak yerlerine atanan yeni savcı soruşturmayı tamamlayıp iddianameyi mahkemeye sundu. İddianame kabul edilerek dava açıldı. Dava sürecinde de inanılmaz baskılar yapıldı. 1 numaralı sanık Berk komutasında askeri araçlar şehir merkezinde yürütüldü. Dava duruşmalarında savaş uçakları mahkeme salonu üzerinde alçak uçuş yaptı. CHP´liler ile Radikal gazetesi muhabirleri devreye sokularak bazı tanıkların para teklifleriyle ifadelerinden vazgeçmesine çalışıldı. Bazı tanıklara silahlı saldırılar gerçekleşti. Dava skandal şekilde Yargıtay´a alındı ve sanıklar serbest bırakıldı.
İşte başlangıcından bugüne adım adım takip ettiğimiz Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılma süreci:
12.06.2007: Ergenekon soruşturması başladı: İstanbul Ümraniye´de bir evde 27 el bombası bulunmasıyla Ergenekon soruşturması başladı.
02.07.2007: Cihaner, HSYK tarafından Erzincan Başsavcılığı´na atandı. (Listenin devamı: http://www.kontrgerilla.com/yazilar/erzincan_komplosu.asp)
Abdullah Harun / kontrgerilla.com
(15 Haziran 2012, 10:44)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İŞTE ADIM ADIM ERZİNCAN´DAKİ ISLAK KOMPLO: CEMAATLERİ SİLAHLANDIRMA OPERASYONU
HSYK: Cihaner yargılanmalı
Cihaner´e şok: Yeniden yargılanacak
Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarma işbirliğiyle ´ıslak imza´ operasyonları
Erzincan iddianamesinde ara
Islak İmza iddianamesinde ara
Ergenekon ve bağlantılı tüm iddianamelerde ara
ISLAK İMZALI ´İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI´ MANŞETLERİMİZ
Cihaner´in gizli sorgu odası
Gizli tanıktan şok ifadeler: Cihaner ´terör arttırılmalı´ diyordu
SAVCI OLDUĞU ÖĞRENİLEN GİZLİ TANIK EFE´NİN MAHKEMEYİ SARSAN İFADELERİ
´Er Cihaner´i kurtarmak´ oyununa devam
Cihaner´i Yargıtay´da kurtarma planı manşetlerimiz
Tiyatro: Er Cihaner´i kurtarmak
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri