Fuhuş ve casusluk operasyonları ile 50 muvazzafa gözaltı kararı kamuoyunu şok etti. Aynı operasyonlar kapsamında geçtiğimiz ay 42 kişi tutuklanmıştı. 2011´de ise 56 sanıklı bir başka dava açıldı. İnanılmaz büyüklükte bir casusluk ağının söz konusu olduğu, gizli projelere ait 165 bin kadar belgenin çetenin eline geçtiği ortaya çıkmıştı. Başörtülü diye oğlunun orduevindeki düğününe alınmadığı için tel örgülerde ağlayan anneyi hatırlatan çevreler, yıllardır çağdaşlık maskesi ardına gizlenerek varlıklarını sürdüren, halen de TSK içinde gizli cunta çalışmalarını devam ettirdikleri ses kayıtlarıyla ortaya çıkan bu ahlak yoksunu ve dini değerler düşmanlarının, askeri sırları hayat kadınlarına sızdırmasına şaşılmaması gerektiğini belirtiyorlar.
14.06.2012 11:07 İzmir´de 10 Mayıs´ta yapılan askeri casusluk operasyonu genişliyor. Dün İzmir Başsavcılığı´nın talimatıyla 16 ilde eşzamanlı olarak gerçekleştirilen ikinci operasyonda, 50´si muvazzaf olmak üzere 51 asker hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Soruşturmanın Ankara ayağında Özel Kuvvetler, Jandarma Genel Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve GATA´da aramalar yapıldı. Zanlılar, fuhuş yoluyla şantaj yaparak devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmekle suçlanıyor.
REZALETİN BOYUTLARI GENİŞLİYOR
Dün düzenlenen operasyonların geçtiğimiz ay İzmir´de başlatılan operasyonların devamı olduğu ortaya çıktı. O operasyonlarda da çok sayıda kişi gözaltına alınmış muvazzaf asker ve hayat kadınlarının aralarında bulunduğu toplam 42 kişi tutuklanmıştı. Yine 2010 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan ´fuhuş ve casusluk´ soruşturması da 2011´de tamamlanarak 56 sanıklı bir davaya dönüşmüştü. İnanılmaz büyüklükte bir casusluk ağının söz konusu olduğu, fuhuş ve şantaj yoluyla gizli projelere ait 165 bin kadar belgenin çetenin eline geçtiği tespit edildi.
CASUS GİRER SAVCI GİREMEZ
Geçtiğimiz yıl yaşanan bir olay ise Foça´ya casuslar girer savcı giremez sözüne neden olmuştu. 8 Mart 2011 tarihinde basına yansıyan olay, İzmir Foça Deniz Üssü Hücümbot Filo Komutanlığı´nda arama yapmak isteyen savcı ve polislerin içeri alınmamasıydı. Askerler ayrıca, şüpheli Kurmay Albay M.K.E´nın çalışma odasında bulunun 2 adet bilgisayara ait harddiske el konulmasına da izin vermemişti. Askeri yetkililer gerekçe olarak ise ´Bilgisayarlarda gizli askeri bilgilerin olmasını´ göstermişlerdi. ´Fuhuş, şantaj ve casusluk´ soruşturması kapsamında 165 bin adet çok gizli belge ve bilgilerin hayat kadınlarının şantaj unsuru olarak kullanımı yoluyla ya da yüksek paralar ödenerek gizlice dışarı çıkartıldığı ve çeşitli ülkelere pazarlanmaya çalışıldığı da 2010´da başlatılan soruşturma sonucunda ortaya çıkmıştı. Bunu hatırlatan çevreler, casusların cirit atarak her tür belgeyi elde etmesine karşın sivil savcıların sokulmamasını, belgelerin devletin savcısına gizli diye gösterilmemesini izah edilemez bir çarpıklık ve skandal olarak nitelendirmişlerdi.
KAMUOYU ŞAŞKIN
Bu rezaletin TSK içinde çok geniş şekilde yayıldığının anlaşılması kamuoyunu sarstı. Başörtülü diye oğlunun orduevindeki düğününe alınmadığı için tel örgülerde ağlayan anneyi hatırlatan çevreler, yıllardır çağdaşlık maskesi ardına gizlenerek varlıklarını sürdüren ve halen de TSK içinde gizli cunta çalışmalarını devam ettirdikleri ses kayıtlarıyla ortaya çıkan bu ahlak yoksunu ve dini değerler düşmanlarının, ordunun sırlarını hayat kadınlarına sızdırmasına şaşılmaması gerektiğini belirtiyorlar. Aslında daha önce de var olduğu ileri sürülen bu rezaletlerin ancak sivil savcılıkların olayların üzerine gitmesi üzerine son bir kaç yıldır ortaya çıkarılabildiğini belirten çevreler, aksi halde rezaletlerin eskiden olduğu gibi örtbas edilmeye, ´çağdaşlık´ adına görmemezlikten gelinmeye devam edileceğini iddia ediyorlar.
ŞAŞKIN ASKERİ ÇEVRELER
Genelkurmay Başkanlığı ana karargahında, İsrail askeri birimlerine ait özel bir oda tahsis edildiği 2010 yılındaki tartışmalarda ortaya çıkmıştı. İsrail ile Türkiye arasındaki GES işbirliği çerçevesinde oluşturulan ve tamamen İsrailli istihbarat yetkililerin kontrolünde olan bu odadan Türkiye´nin en gizli ve özel askeri ve stratejik bilgilerine ulaşılabildiği de yine bu tartışmalarda ileri sürülmüştü.
2010 yılında ortaya çıkan bir başka rezalette, İstanbul Alemdağ´da eşinin başörtülü olduğundan şüphelenilen uzman çavuşun evine anketör kılığı ile eleman gönderildiği, eşinin kameraya alındığı, çiftin konuşmalarının dinlendiği ve bilgi notunda, ´Y.K.´nın türbanlı olmadığının görüldüğü; ancak türbana karşı duyarlı olması sebebiyle önümüzdeki günlerde türban takabileceğinin değerlendirildiği´ ifadesi yer alıyordu.
Çok sayıda örneği verilebilecek bu tür rezaletler bir şeyi gösteriyor.Milletin seçtiği hükümetleri devirmeye çalışmaktan asli işleriyle uğraşmaya fırsat bulamayan, irticacı gördükleri müslüman halkı birinci tehdit gören, kuruyemişçilere ve kebapçılara kadar halkı şucu bucu diyen fişleyen, vatandaşların çiftliğini görüntülemek için savaş uçaklarını dahi havalandıran bu şaşkın askeri çevrelerin TSK´nın yozlaşmasına neden olan kaynak olduğu açık. Bu çevrelerin bir de utanmadan ´TSK düşmanlığı yapılıyor´ çığırtkanlığı ise pes dedirtiyor.. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(14 Haziran 2012, 11:07)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Casusluk: 2. dalga, 51 gözaltı
Casusluk operasyonu: 26 gözaltı
Fuhuş ve casusluk davasıyla ilgili manşetlerimiz
İşte 250 sayfalık iddianame
Askeri casuslukta 2. dava
165 bin belge casusluk çetesinde
Casus müşterileri: Rus İsrail Yunan
Casusluk izleri Poyrazköy´de bulunmuş
Belgelerin sızdırıldığı ülkeler araştırılıyor
Foça´ya casuslar girer savcı giremez
Düşman yapmaz: Türbanlı değil ama meyilli
GES işbirliğiyle Genelkurmay´da İsrail´e Özel Oda
Aselsan intiharlarında ´casusluk´ çetesinin izleri ve Ergenekon şüphesi
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap