Başbakan Bülent Ecevit´in eski koruma amiri ve eski DSP Milletvekili Recai Birgün, Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında ifade verdi. Birgün, daha önce basına yansımış olan, Ecevit´in sağlığının Haberal´ın hastanesinde kasıtlı olarak iyileştirilmediği ve çalışamaz raporu verilerek başbakanlıktan düşürüleceği iddialarını duruşmada aynen tekrarladı.
21.05.2012 12:13 Ergenekon davasına 185. duruşmayla devam ediliyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen 61´i tutuklu 256 sanıklı davanın Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nin içinde bulunan büyük salonda yapılan duruşmasına, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, gazeteci Tuncay Özkan ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in de aralarında bulunduğu 141 tutuklu sanık katıldı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve Sedat Peker´in de aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi. ´Odatv´ davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya, tanık olarak dinlenilmek üzere çağrılan merhum Başbakan Bülent Ecevit´in eski koruma amiri ve eski DSP Milletvekili Recai Birgün de katıldı.
-Haberal´ın tanık itirazı reddedildi-
Duruşmada önce Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, ara kararlar gereği dosyaya gelen evrakı okudu. Ardından, Başbakan Bülent Ecevit´in eski koruma amiri ve eski DSP Milletvekili Recai Birgün´ün tanık olarak ifadesinin alınmasına geçildi. Kimlik tespitinin ardından Birgün´ün sanıklarla bir husumetinin olmadığını söylemesi üzerine tutuklu yargılanan Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın avukatı Dilek Helvacı söz aldı. Helvacı, Birgün´ün, 29 Nisan 2009 tarihli savcılık ifadesinde, Haberal ve Bülent Ecevit´in tedavisine katılan 13 doktor ile aralarında davalar bulunduğunu söylediğini hatırlattı. Bu nedenle Haberal ile Birgün arasında ciddi husumet bulunduğunu ifade eden Helvacı, tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmesini istedi. Birgün de avukatlarından aldığı bilgiye göre şu an herhangi bir davanın olmadığını ifade ederek, 2002 yılında tazminat ve ceza davalarının açıldığını, bunların bittiğini söyledi. Gazetede çıkan röportajı nedeniyle açılan bir davanın devam ettiği ifade eden Birgün, ancak kendisi açısından sonuçlandığını, gazetecilerle ilgili kısmının sürdüğünü anlattı. Bunun üzerine mahkeme heyeti, Birgün´ün tanıklığına engel olmadığına karar verdi.
TANIK RECAİ BİRGÜN´ÜN İFADESİ
Ardından tanık olarak dinlenilmesine geçilen Birgün, kendisinin izinli olduğu bir dönemde Bülent Ecevit´in sırtında oluşan ağrı nedeniyle Başkent Üniversitesi Hastanesi´ne götürüldüğünü, kendisinin de hastaneye gitmesiyle Mehmet Haberal ile tanıştığını kaydetti. Aradan 11 yıl geçtiğini belirten Birgün, Ecevit´in tedavisinin ardından eve gönderildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
Daha sonra göğüs bölgesinde ağrı oluştu. 10 gün aynı hastanede kaldık. Bir süre sonra da omurgada çökme meydana geldi. 8 ay hastanede kalmamız gerektiğini söylediler. Çökmenin felç ya da ölümle sonuçlanabileceği söylendi. Omurga çökmesine müdahale yapılmayacağı, dinlenmesi tavsiye edildi. Bu 8 aylık süreci hastanede geçirmemiz tavsiye edildi. Hastanede bir tedavi olmayacağından eve geldik. Doktorlar mutlak yatak istirahati önerdi. 1,5 metre mesafedeki lavaboya bile gitmemesi istendi. Ancak Bülent Ecevit çok tez canlı birisi olduğu için ilk günden başlamak üzere bunlara hiç uymadı. Sabah kalkıyordu, ihtiyaçlarını gideriyordu. Gazetesini okuyordu. Bu sürecimiz 3 ay devam etti.
Bu süreçte doktorlar eve muayeneye geliyor, ´kıpırdamayın, hareket etmeyin´ diyordu. O dönemde medyada da Ecevit´in hastanede yatması geniş yer tutmuştu. Öldüğü bile yazıldı. Yanında ben ve Rahşan Hanım vardı. Bülent Ecevit yazılanlardan çok rahatsız oluyordu. Dışarıya çıkmak istiyordu, ancak doktorlar izin vermiyordu. O dönemde MGK, Bakanlar Kurulu toplantısı ve Kıbrıs Zirvesi yapılacaktı. Ecevit bu üç toplantıya katılmak istiyordu. Doktorlar gelip muayene ettiler. Bu toplantılardan bir gün önce yapılan muayenenin ardından Ecevit´in toplantılara katılabileceğini söylediler. Ama toplantıya gitmeden öne sabah muayene etmek istediler. Sabahki muayenede ´siz kıpırdamışsınız´ diyerek, katılmamasını söylüyorlardı. Bir gün önceki duruma göre, toplantılara katılacağı şeklinde basına bildiriyorduk. Ama, ertesi gün katılamıyordu. Basında nahoş şeyler yazıldı.
Hatta MGK toplantısı Ecevit nedeniyle 10.30´da başladı. Doktorların bu ikna edici sözleri nedeniyle Ecevit bu üç toplantıya katılmadı. Doktorların eve gelip gitmesi, sürekli kameraların çekmesi rahatsızlık yarattı. 1 gün önce ´iyisin´, sabah gelince de ´kıpırdamışsın, his kaybı olmuş´ deyince Rahşan Hanım ile biz şüphelendik. Bülent Ecevit kalkıp geziyordu. Her sabah bahçeye çıkıp gazeteleri okuyordu. Rahşan Hanım ile tedavi sürecinde yaşadıklarımızı, tedavi sürecini değerlendirdik. 8 ay evde istirahat etmesini gerektirecek durumunun olmadığını değerlendirdik. Bu durumu da Bülent Ecevit´e söyledik. Benim yakın arkadaşım olan ortopedist Mücahit Pehlivan´ı söyledim. Kabul ettiler.
Gazeteciler 24 saat nöbette olduğu için gece yarısı Mücahit Pehlivan´ı eve soktuk. Elle ortopedist muayenesini yaptı. ´Bir çökme var ama, geçmiş´ dedi. Yürüyebileceğini, bir sıkıntı olmadığını söyledi. Ben de ´senden belge istiyorum, bu Başbakan´ dedim. Bunun üzerine özel bir poliklinikten seyyar röntgen cihazlarını gece eve soktuk. Çekilen filmlere göre de, çökmenin düzeldiği, risk kalmadığı söylendi. Bunu Bülent Ecevit´e söyledik. Dünyada tedavisi kesildikten sonra iyileşen tek insan sanırım Sayın Ecevit´tir diye konuştu.
Kaba bir korsemiz vardı. ´Korseye gerek yok´ dediler, ama biz daha ince bir korseyle günlük yaşamımıza devam ettik. Bunun üzerine Başkent Üniversitesi Hastanesi´nden gelen doktorları kabul etmedik. Bir bahane buluyorduk. Ecevit´in hastaneye gelmesi konusunda çağırıyorlardı. O dönemde DSP yöneticileri olan Zeki Sezer, Emrehan Halıcı ve Tayfun İçli ziyarete geldi. Hastaneye gitmemesi gerektiği, giderse ´çalışamaz durumda´ rapor verileceği şeklinde duyum aldıklarını söyleyerek, ´hastaneye gitmesin´ denildi. Hastaneye gitmedik. Sonuçta Ecevit 2006 yılına kadar gayet sağlıklı yaşadı. Beyin kanamasından vefat etti.
Birgün´ün ifadesinin tamamlanmasının ardından, Mahkeme Başkanı Özese, Birgün´ün soruşturma aşamasında savcılıkta verdiği tanık ifadesini de okudu. Başkan Özese´nin ifadenin çeşitli bölümlerinde Birgün´e sorular yönelterek açıklamalar yapmasını istediği gözlendi.
-Birgün: 2001 yılında bir yapı Ecevit hükümetini yıkmaya çalıştı-
Duruşmada, daha önce alınan ifadelerinin okunduğu sırada Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Birgün´e, Bülent Ecevit´e ?Çalışamaz raporu verileceği duyumu kimden geldi?? diye sordu. Birgün de, ?Hatırlamıyorum ama öyle bir duyum vardı. Herkes konuşuyordu? diye yanıt verdi.
Ecevit´in hastalığı döneminde yaşananları operasyon olarak nitelendiren Birgün, ?O dönem yaşananlara bakınca partinin ikiye bölünmesi ve sayın Ecevit´in hastalığı kullanılarak yapılanlar, tıpkı 28 Şubat ve 27 Nisan e-muhtırası gibi bir operasyondu? şeklinde konuştu. Birgün, Ecevit´in rahatsızlığından önceki süreçte gazeteci Murat Yetkin ve Cengiz Çandar´ın Başbakan´ın görevi bırakması konusunda bazı yazılar yazdıklarını da ifade etti. Hastalığı döneminde tedavi ile ilgili konuşmamaya özen gösteren Bülent Ecevit´in, yapılanları anlatmak isteyen Rahşan Ecevit ile de bu nedenle tatsızlık yaşadığını belirten Birgün, ?Rahşan Hanım bu tür konuları açınca, ´Rahşan o konuları kapat. O konuları dile getirmeyelim´ derdi? dedi. Rahşan Ecevit´in kendilerini ziyarete gelen hemen herkese başlarından geçen hadiseleri anlatmaya çalıştığını belirten Birgün, Ancak beyefendi buna izin vermezdi. İleride siyasi tarih yazarlarının kendilerine yapılanları ortaya çıkaracaklarını söylerdi dedi. Hatta bu kendi yorumu ben katılmıyorum ama ´Bülent´i elimizden almaya çalışıyorlar. Nasıl kayıp gidiyor. Onu öldürmeye çalışıyorlar´ dediği olmuştu. Başbakanlığı bittikten sonra gazetecilerin çekim ve röportaj için Ecevit´in yanına geldiklerini ifade eden Birgün, ?Sayın Ecevit bu konuda ´iç ve dış bazı mihrakların girişimleriyle iktidardan uzaklaştırıldıklarını´ anlatıp konuyu geçiştiriyordu ve bu konunun siyasi tarihçiler tarafından irdelenmesi gerektiğini söylüyordu. Çekimlere verilen aralarda Rahşan Hanım, ´Bülent bunları da anlat´ diye konuşuyordu. Bir kez çekim arasında böyle bir olay yaşandı. Aralarında tatsızlık olunca da çekimler birkaç gün ertelendi? diye konuştu.
Başkan Özese´nin sorusu üzerine 2001 yılındaki bir yapının, Bülent Ecevit´in başında olduğu hükümeti yıkmaya çalıştığını kaydeden Recai Birgün, O yapı bu yargılaması yapılan yapı mı bilmiyorum. Ama hükümeti yıkmaya çalıştı. Eline geçen fırsatları kullandı. Ecevit´in hastalığını kullandı. Benim ifadelerim aslında medyaya yansımış şeyler. Ben sadece birinci dereceden tanık olarak anlatıyorum. dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi. ( Cihan, AA)
HABERAL ECEVİT´E KOMPLO İDDİASINI REDDETTİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasına Mehmet Haberal da katıldı. Böylece Haberal, tutuklandığı davanın başlamasından bu yana ilk kez duruşma salonuna gelmiş oldu. Duruşmada, Mahkeme Başkanının isteği üzerine Silivri 5 No.lu Cezaevi´nden geldiğini belirten Mehmet Haberal, Gerçekten ayakta zor duruyorum. Bugüne kadar duruşmalara gelmememin sebebi, çok ciddi sağlık sorunlarımın olmasıdır. Cezaevi hekimine göründükten sonra ´Ne pahasına olursa olsun gitmeliyim´ diyerek geldim. ifadelerini kullandı.
Recai Birgün´ün Ecevit´in tedavi sürecine ilişkin asılsız ithamlarda bulunduğunu iddia eden Haberal, Merhum Ecevit, Türkiye Cumhuriyeti´nin başbakanıdır. diye konuştu.
Başkan Özese´nin Tanığa sorunuz var mı, beyanlarınızı daha sonra alacağız. sözleri üzerine Haberal, tanık Birgün´e, Ecevit´in hangi ilaçları kesildi de bu kadar kısa sürede iyileşti? diye sordu. Doktor Mücahit Pehlivan tarafından ilaçların yeniden düzenlediğini belirten Birgün, Parkinson hastalığının da ortaya çıktığını biliyorum. dedi.
Haberal, Birgün´e Bir toplantı yapıldığından söz ettiniz. Merhum Başbakan´a çalışamaz raporu verileceği şeklinde bir duyumdan söz ettiniz. Kimden duydunuz? Kim söyledi? Bununla ilgili bir deliliniz var mı? Bu kadar ağır ithamı delil olmadan yapamazsınız. diye bazı sorular yöneltti.
Birgün, Beyefendi´ye çalışamaz raporu verilecekmiş duyumu üzerine DSP yöneticileri toplantı yaptı. Bu duyum DSP Genel Saymanı Mecit Şekercioğlu´na gelmiş. Ama kimden duyduğunu bilmiyorum. Bu duyumu açıklayan ben değilim, Emrehan Halıcı. cevabını verdi.
Kendisinin bir hekim olduğunu belirten Haberal, Tanık böyle ciddi bir iddiayı ispat etmek zorundadır. Bizim bir tek hedefimiz vardı. O da ülkenin başbakanını en kısa zamanda makamının başına göndermekti. Başbakan´ı doğru tedavi ettiğimiz, Türkiye´nin Başbakanın evine gizlice gelen doktor tarafından da beyan edilmiş, gizlice getirilen röntgen cihazıyla da ortaya konulmuştur. Bu kadar yakın takip ettiğimiz Başbakan´a kasıtlı olarak eksik ya da yanlış tedavi uyguladığımız iddiasının asılsız olduğu, Ecevit´in tedavisinin bitmesinin ardından 4.5 yıl daha yaşaması ile ortadadır. Ecevit, daha sonra beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetmiştir. diye konuştu.
Birgün, Ben ´Tedavi yanlış yapıldı´ demiyorum. Tedavinin uzun zamana yayıldığını belirtiyorum dedi.
Bülent Ecevit´i Zonguldak Milletvekili seçildiğinden itibaren tanıdığını ve babasının da CHP yöneticisi olması nedeniyle çok yakın ilişkileri olduğunu kaydeden Haberal Tanık duyumla yola çıkıyorsa bu çok ağır bir ithamdır. Rahmetli Ecevit, Başkent Üniversitesi´ne yatırıldığında üniversite rektörü olarak raporlarda benim imzanım olması mümkün değildir. ifadelerini kullandı. ( Cihan)
HABERAL İLK KEZ DURUŞMAYA KATILDI
Davanın bugünkü duruşmasında Başbakan Bülent Ecevit´in eski Koruma Müdürü ve eski DSP Milletvekili Recai Birgün´ün tanık olarak dinlenilmesi ve Haberal ile ilgili iddialarda bulunması nedeniyle mahkeme heyeti, Silivri 5 No´lu Cezaevi´nde kalan Haberal´ı duruşmaya çağırdı. Bunun üzerine Haberal, kaldığı cezaevinden duruşma salonunun bulunduğu binaya getirildi. Haberal, savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in Birgün´e sorularını yönelttiği sırada salona giriş yaptı. Haberal, ilk olarak avukatlarının bulunduğu tarafa yakın olan sandalyelere giderek, avukatlarıyla bir süre sohbet etti. Tutuklu sanık CHP Milletvekili Mustafa Balbay da Haberal´ın yanına oturdu.
Haberal, Nisan 2009 tarihinde soruşturma kapsamında tutuklanmış, rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı. Dava kapsamında, ifadesi de kaldığı İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´nde video konferans yöntemiyle alınan Haberal, bir süre de Mahmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi´nde yatmıştı. Haberal 11 Mart 2011 tarihinde de Adli Tıp Kurumu´nun raporu üzerine Silivri Cezaevi´ne getirilmişti. Ancak Haberal, duruşmalara hiç katılmamıştı. ´Ergenekon´ soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamenin sanığı olan Haberal, yaklaşık 3 yıldır devam eden yargılama sürecinde de duruşma salonuna gelmemişti. ( AA)
HABERAL SORUŞTURMASINDA İFADE VEREN ŞÜPHELİ SERBEST
Bu arada Haberal´la ilgili aynı gün ikinci bir gelişme daha yaşandı. Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal´ın hastaneden taburcu edilebileceğine ilişkin sağlık raporunun mahkemeye gönderilmediği iddiasıyla ilgili soruşturmada, Haberal´ın bir çalışanı şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Savcı Bilal Bayraktar, Haberal´ın yanında çalıştığı öğrenilen H. E.´yi şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdı. Bugün, İstanbul Adalet Sarayı´na gelen H. E., savcı Bayraktar´a ifade verdi. H. E., ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Haberal´ın hastanede tedavi gördüğü sürece yanında olduğu öğrenilen şüpheli H. E.´nin, savcılık sorgusunda ´sağlık raporunun mahkemeye gönderilmesi´ konusu ile kendisinin bir ilgisinin olmadığını söylediği belirtildi. Haberal, tutuklanmasına karar verilmesinin ardından İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´ne yatmış ve uzun süre burada kalmıştı. Haberal´ın hastaneden taburcu edilebileceğine ilişkin sağlık raporunun mahkemeye gönderilmediği iddiası üzerine de soruşturma başlatılmıştı. ( Cihan)
(21 Mayıs 2012, 12:13)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ECEVİT´İN ´İŞ GÖREMEZ´ RAPORU İLE BAŞBAKANLIKTAN DÜŞÜRÜLME PLANI MANŞETLERİMİZ
HABERAL VE ONUN YARGI İLE SAĞLIKTA KOLLANMASI MANŞETLERİMİZ
CHP´li Aygün´den mahkemeye şok başvuru: Ecevit Başbakanlık yapamaz
ŞOK rapor: Ecevit´e eksik tedavi yapıldı
İşte Haberal´ın Ecevit sansürü
Ecevit´i azl, Ergenekon işi mi?
Mahkemenin Ecevit şüphesi: Doktorlar rapor tutmamış
Ecevit´in tedavi sürecini Adli Tıp inceleyecek
Ecevit´in koruma müdürü sorgulanacak
Hastaneden çıkınca iyileşen ikinci hasta Haberal
Haberal Ecevit gibi hastaneden çıksın, iyileşir
Erdoğan için ´çalışamazlık raporu´ planı ortaya çıktı
Haberal, Başbakan ambulansını beğenmedi
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap