Ergenekon davasında ifade veren Gizli Tanık C, Veli Küçük ve Sami Hoştan´ın Necip Hablemitoğlu´nu öldürmesi için İzmir´de kumarhanesi bulunan İbrahim Çiftçi´ye teklifte bulunduklarını söyledi. 2006´da Erdinç Utaş isimli şahsın, Çiftçi´nin kumarhanesine bomba attığını ve Çiftçi´nin bu olayda öldüğünü anlatan tanık, ´Bombalar atıldığında ben de oradaydım. Utaş, ´O derin ağabeyler, hepiniz buradasınız demek´ dedi. Elinde bir şeyler vardı. Ben telefon zannettim. Birini salona attı. Utaş´a tokat attım ve elindeki diğer bomba yere düştü. O orada patlamadı ama yere attığında birisi tekme vurunca Çiftçi´nin kucağına düştü. Çiftçi öldü, bir çok insan da yaralandı´ dedi.
15.05.2012 12:27 Ergenekon davasına 182. duruşmayla devam ediliyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen 61´i tutuklu 256 sanıklı davanın Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nin içinde bulunan büyük salonda yapılan duruşmasına, Mustafa Balbay, Hurşit Tolon, Veli Küçük, Doğu Perinçek, İbrahim Şahin, Tuncay Özkan, Muzaffer Tekin ve Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 43 tutuklu sanık ile 3 tutuksuz sanık katıldı. Tutuksuz sanıklardan Yalçın Küçük, Odatv davasından tutuklu bulunduğu için tutuklu sanıkların bulunduğu bölümde hazır bulundu. Duruşmalara gelmeleri yasaklanan tutuklu sanıklar Hikmet Çiçek, Mehmet Zekeriya Öztürk ve Osman Yıldırım duruşmaya gelmedi. İlker Başbuğ, Levent Ersöz, Mehmet Haberal, Hasan Iğsız ve Hıfzı Çubuklu´nun da aralarında bulunduğu toplam 18 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
GİZLİ TANIK C: HABLEMİTOĞLU TALİMATI VELİ KÜÇÜK´TEN
Duruşmada Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gizli tanık C´nin dinleneceğini söyledi. Gizli tanık odasında bulunan ve sesi ile görüntüsü bozularak duruşma salonundaki monitörlere yansıtılan gizli tanık C, İzmir´de kumarhanecilik yapan ve kumarhanesine atılan bomba sonucu öldürülen İbrahim Çiftçi´nin yakın dostu olduğunu belirtti. Çiftçi´nin kumarhanesinde kumar oynadığını belirten gizli tanık, Bir gün ofisinde oturuyorduk. Bir telefon geldi ve bu konuşmadan sonra Çiftçi çok sinirlendi. Hablemitoğlu´nun kim olduğunu sordu bana. Ben de gazeteci diye söyledim. Bana, ´Ne zannediyorlar bunlar? Kiralık katil miyiz biz?´ diye bağırıyordu. Telefonda Veli Küçük ve Sami Hoştan ile konuştuğunu, kendisine Hablemitoğlu´nu öldürmeyi teklif ettiklerini söyledi. O güne kadar yakın dosttular. İzmir Çeşme´de bir restorana gider otururlardı. Ancak bu telefon görüşmesinden sonra araları açıldı. O günden sonra Çiftçi, çok tehdit edildi ve dilekçe yazarak durumu İzmir Savcılığı´na bildirdi. diye konuştu.
Gizli tanık, Necip Hablemitoğlu´nun öldürülmesinin ardından, biri çıkıp Hablemitoğlu´nu öldürdüğünü, İbrahim Çiftçi ile bu işi birlikte yaptıklarını söyledi. Çiftçi o dönemde sağlık sorunları nedeniyle tedavisi için savcılıktan da izin alarak Amerika´ya gitti. Ancak o dönemde basında ´İbrahim Çiftçi Amerika´ya kaçtı´ şeklinde haberlerin yer alması üzerine Çiftçi, tekrar Türkiye´ye dönerek savcılığa ifade verdi. Çiftçi, savcılık çıkışında bana ´O namussuzların defterini dürdüm. İsimlerini savcılığa verdim´ dedi ifadesini kullandı.
Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Sami Hoştan´ın, Çiftçi´nin kumarhanesinde 3 milyon dolar kaybettiğini iddia eden gizli tanık C, İbrahim Çiftçi ile Sami Hoştan´ın arası bu paranın ödenmesi konusu yüzünden açılmıştı. dedi. Gizli tanık, 4 Ekim 2006 tarihinde Erdinç Utaş isimli şahsın, İbrahim Çiftçi´nin kumarhanesine bomba attığını ve Çiftçi´nin bu olayda öldüğünü, birçok kişinin de yaralandığını anlattı.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Hablemitoğlu´nun öldürülmesinin ihale edilmesi konusu, daha önce verdiğiniz savcılık ifadenizde yok. Bunu açıklar mısınız? diye sordu. Gizli tanık C ise önceden adalete güveninin olmadığını belirterek, Artık görüyoruz, suçlular yakalanıyor, yargılanıyor. cevabını verdi. Gizli tanık, savcı Pekgüzel´in soruları üzerine İbrahim Çiftçi, Hablemitoğlu cinayetinin ihale edildiği ve Veli Küçük ile yaptığını söylediği telefon konuşmasının ardından ´Vay çakallar, Veli Küçük ile Sami Hoştan beni tezgaha getirmeye çalışıyorlar.´ demişti. diye konuştu.
Sorular üzerine gizli tanık, Çiftçi´nin silahla öldürülmesi imkansızdı. Bu bombalar atıldığında ben de oradaydım. Erdinç Utaş, ´O derin ağabeyler, hepiniz buradasınız demek.´ dedi. Elinde bir şeyler vardı. Ben telefon zannettim. Birini salona attı. Utaş´a tokat attım ve elindeki diğer bomba yere düştü. O orada patlamadı ama yere attığında birisi tekme vurunca İbrahim Çiftçi´nin kucağına düştü. Çiftçi öldü, bir çok insan da yaralandı. dedi.
-Bombayı atan Utaş, Sami Hoştan´ı karşılamış-
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in ´İbrahim Çiftçi´ye ne zaman telefon geldi?´ şeklindeki sorusuna gizli tanık , ´Hablemitoğlu öldürülmeden 4-5 ay önce. Biz telefon geldiğinde İbrahim Çiftçi´nin yazıhanesinde oturuyorduk. Çiftçi çalan cep telefonuna, yazıhanesinin kapısına çıkarak cevap verdi´ şeklinde cevap verdi. Gizli tanık, el bombasını atan Utaş´ın, Sami Hoştan´ı İzmir´e geldiğinde karşılayarak araçla aldığını da söyledi.
-Sanık Ergun Poyraz, Hablemitoğlu´nun niçin öldürüldüğünü sordu-
Tutuklu sanık Ergün Poyraz, gizli tanık C´ye Necip Hablemitoğlu´nun neden öldürüldüğünü sordu. Gizli tanık C, bu soruya Hablemitoğlu Bergama´daki altın madenleriyle ilgili yazıyormuş. Bergama İzmir çevresinde olduğu, İzmir´in de ağası Çiftçi olduğu için, onu aradılar. Çiftçi, ´Bu adamcağız altın madenleriyle ilgili yazıyormuş. Bundan gidiyor´ dedi şeklinde yanıt verdi.
-Veli Küçük gizli tanığa küfretti-
Gizli tanık konuşmasının bazı yerlerinde ´Veli efendi´ diye birinden bahsedince sanık Poyraz bu kişinin kim olduğunu sordu. Gizli tanığın, bu kişinin Veli Küçük olduğunu söylemesi üzerine tutuklu sanık Veli Küçük, oturduğu yerden Ağzını toplasın terbiyesiz herif diye bağırdı. Bunun üzerine Mahkeme başkanı Özese, Kamu tanığı, dinlemek zorundasınız. dedi. Daha sonra da Veli Küçük, yerinden Ananı.... şeklinde bir cümle sarfetti. Cümlenin tamamı basın bölümünden duyulamazken Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Veli Küçük oturduğu yerden senin ananı bilmem ... naparım diyerek gizli tanığa küfür ettiğini tutanaklara geçirdi. Gizli tanık C de,Bana küfür eden Veli Küçük´ten şikayetçiyim dedi. Başkan Özese ise, Kimse kimseye hakaret edemez. Siz de sözlerinize dikkat edin diyerek, Küçük´ü ve gizli tanığı uyardı.
-Çiftçi ve Ümraniye bombalarının mandal numaraları aynı-
Gizli tanık C, tutuklu sanık Durmuş Ali Özoğlu´nun soruları sırasında da İbrahim Çiftçi´nin öldürüldüğü olayda kullanılan bomba ile Ergenekon soruşturmalarının başlamasına neden olan, Ümraniye´de ele geçirilen el bombalarının mandal numaralarının aynı olduğunu iddia etti. Bunun tesadüf olmayacağını dile getiren gizli tanık, mandal numaralarının birbirinin aynı olduğu konusunun polisler tarafından söylendiğini ifade etti.
-Veli Küçük´ün kızı: Hablemitoğlu olayı komplo-
Tutuklu sanık Veli Küçük´ün kızı ve avukatı olan Zeynep Küçük´ün soruları sırasında gizli tanık C, Bombayı atan Erdinç Utaş isimli kişi, İbrahim Çiftçi´nin husumetli olduğu Körfez Mehmet lakaplı kişinin eniştesidir. Gayet güzel kurulmuş bir komplo. ifadesini kullandı. Avukat Küçük´ün, Çiftçi´yi Körfez Mehmet´in mi öldürttüğünü söylüyorsunuz? sorusu üzerine gizli tanık C, Hayır, bu olayda Körfez Mehmet çok iyi bir şekilde kullanıldı ve İbrahim Çiftçi buz gibi öldürüldü. diye konuştu.
Gizli tanık C´ye doğrudan soru sorma işleminin tamamlanmasının ardından duruşmaya kısa bir süre ara verildi. Duruşmaya tekrar başlandığından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gizli tanık C´ye sarfettiği sözler nedeniyle tutuklu sanık Veli Küçük hakkında Silivri Cumhuriyet Savcılığı´na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdiklerini açıkladı. ( Cihan, AA)
TANIK MÜSLÜM ÖZTÜRK´ÜN İFADESİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada OHAL Gazileri ve Şehit Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Müslüm Öztürk tanık sıfatıyla dinlendi. Öztürk, tanıklık yapmadan önce duruşmaya gelen izleyicilerin salondan dışarı çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık Öztürk´ün gizli tanık odasına alınmasını ve sesi ile görüntüsünün bozulmadan duruşma salonuna aktarılmasını istedi. Özese, daha sonra da Öztürk´ten ifadesini vermesini istedi.
1994 yılında askerliğini yaparken vurulduğunu ve daha sonra dernek işleriyle uğraşmaya başladığını belirten tanık Öztürk, davanın tutuklu sanığı Hurşit Tolon´u nasıl tanıdığını anlattı. Tolon´un Ege Ordu Komutanlığı yaptığı dönemde Ankara´da tedavi gören gazileri İzmir´e davet ederek madalya verdiğini belirten tanık Öztürk, Tolon´u ayrıca 2006 yılı Nisan ayında Ankara´da şehit Yarbay Alim Yılmaz´ın cenaze töreninde gördüğünü anlattı. Tanık Öztürk, Artık emekli olmuştu, ama koskoca orgenerali görünce yanına gittim. Tören çok kalabalıktı, herkes bağırıyordu. Sayın Paşamız ´Çocuklar neden bağıranların yanında değilsiniz´ dedi. Ben o zaman bu sözlerini anlamamıştım. Ancak ´Ergenekon´ davalarından sonra, bu sözleriyle bizi hükümetle, polisle, halkla karşı karşıya getirmek istediğini anladım. ifadesini kullandı. Öztürk, şehit yakınlarından Yıldız Namdar´ın da Doğu Perinçek ile görüşmeye gittiğini, bu görüşme sırasında kendisinin de bulunduğunu söyledi.
Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel´in soruları sırasında Perinçek´in, araya girerek Failler ve fiilleri de sorun demesi üzerine Pekgüzel Siz sıranız geldiğinde sorarsınız. diye tepki gösterdi. Perinçek´in karşılık vermesi üzerine kısa süreli bir tartışma yaşandı. Pekgüzel´in, sesini de yükselterek İşimi bana öğretmeyin. Çok mu biliyorsunuz? dediği gözlendi. Bunun üzerine Başkan Özese de, Sakin olun savcı bey diye uyarıda bulundu. Başkan Özese, sanık Perinçek´i de müdahale etmemesi için uyardı.
TANIK SEDAT TATAR´IN İFADESİ
Daha sonra CHP Gebze İlçe Başkanı olan emekli jandarma astsubay Sedat Tatar da tanık sıfatıyla kürsüye davet edildi. Davanın tutuklu sanıklarından Veli Küçük´ün Kocaeli İl Jandarma Komutanı olduğu 1992-1995 yılları arasında Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı´nda görev yaptığını belirten Tatar, Küçük´ün 2. sicil amiri olduğunu, aralarında ast-üst ve görev ilişkisi olduğunu söyledi. Hukuk dışı hiçbir bilgi ve görgüye sahip olmadığını ve neden bu davada tanık olduğunu bilmediğini belirten Tatar, Ben bu davanın mağduru oldum. Basında ´Ergenekon´ sanıklarından daha kötü bir duruma düştüm. Savcıya ifade vermek istemediğimi söyledim. Ama sayın savcı ´İfadenizi almak zorundayız´ dedi. Ben bu davanın tarafı değilim. Tanıklıktan zarar gördüm. Yasalara uygunsa tanıklıktan çıkarılmak istiyorum. talebinde bulundu.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Tatar´a bu davada kamu tanığı olarak yer aldığını belirterek, Sizin ifadenizi ben almıştım. Gizli tanık 15´in sizinle ilgili beyanları var. ´Sedat Tatar, Veli Küçük ile birlikte hareket ediyor. Tatar bana 1996 yılında Veli Küçük´ün elinde 120 adet şantaj amaçlı kaset olduğunu söyledi. Özel görüşmelerini bile kaydediyormuş´ şeklinde ifadesi var. Bu nedenle ifadenizi aldık. hatırlatmasını yaptı. Pekgüzel, daha sonra Tatar´dan bu 120 kaset olayıyla ilgili bilgisini sordu. Bunların tamamen uydurma olduğunu ileri süren Tatar, Ben bunlarla ilgili bir şey bilmediğimi söylemiştim. Bu konuları, söyleyen tanığa sormak lazım. Veli Küçük ile çoğu zaman yan yana bile gelmedik. diye cevap verdi.
Tatar, Savcı Pekgüzel´in Sedat Peker, Veli Küçük´e gelip gider miydi? sorusunu ise Bilmiyorum, ben Gebze´de görevliydim. Gebze ile Kocaeli arası 60 kilometre. diye cevap verdi.
Tanık Tatar, daha sonra tutuklu sanık Veli Küçük´ün kızı ve avukatı olan Zeynep Küçük´ün sorularını cevapladı. Tatar´ın, bu ifadelerinden sonra görev süresinin son 5 ayında yani 1995 yılının Şubat ayı ile Temmuz ayları arasında Veli Küçük´ün komutanlığını yaptığı Kocaeli İl Jandarma Komutanlığı´na tayin edildiğini ve orada görev yaptığını söylemesi dikkat çekti. Sedat Peker´in gelip gittiği konusundan haberi olmadığını yineleyen Tatar, komutanlık bünyesinde de Küçük´e, tayinini çıkarmasından dolayı kırgın olduğu için makamına gitmediğini ve hukuksuz bir konu görmediğini söyledi.
Avukat Küçük´ün, Burada Gizli Tanık Dilovası dinlendi. Dilovası motorlu taşıtlar kooperatifine Veli Küçük´ün, beraberinde getirdiği üst rütbeli subaylar ile geldiğini ve gece geç saatlere kadar toplantı yaptıklarını söyledi. Ayrıca bu kooperatiften Veli Küçük´ün pay aldığını, diğer subayların da bu paydan aldıklarını söyledi. Sizin bu konudan bilginiz var mı? diye sordu. Bu soruya tanık Tatar´ın, Bu çirkin bir iftiradır. Böyle bir şey olmamıştır. şeklinde cevap vermesi dikkat çekti.
-Rüşvetçi olsaydı Küçük´ü paşa yaparlar mıydı?-
Avukat Küçük´ün, soruları üzerine Tatar´ın, Veli Küçük´ün mafyatik insanlarla hukuksuz menfaat sağlamak için toplantılar yaptığı ya da bu kişileri koruyup kollamadığını veya kayırdığını görmediğini, böyle bir bilgiye de sahip olmadığını söyledi. Küçük´ü rüşvetçi olarak tanımadığını belirten tanık Tatar, Öyle bir şey olsa paşa yaparlar mı? diye konuştu.
-Avukat Küçük´ten tanığa ilginç müdahale-
Avukat Küçük, sanık Küçük´ün makam odasına nasıl girildiğini sordu. Tatar ise önce postalarının bulunduğu odaya girildiğini, sonra da Küçük´ün odasına girildiğini söyledi. Avukat Küçük´ün, Postaların bulunduğu yerde sekreter de var mıydı? şeklindeki sorusuna Tatar, hatırlamadığını söyledi. Avukat Küçük´ün, Vardı, vardı. Onun yazısı geldi. sözü üzerine Savcı Pekgüzel araya girerek sorunun yönlendirme amaçlı olduğunu söyledi. Tanığa sekreterin de o odada bulunup bulunmadığını sorduğunu, ancak odada bulunduğunu da yine kendisinin cevapladığını söyledi. ( Cihan)
(15 Mayıs 2012, 12:27)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sabancı ve Hablemitoğlu Ergenekon işi
Necip Hablemitoğlu ile ilgili manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara