Ergenekon soruşturması kapsamında önceki gün kabul edilen Aydınlık iddianamesi, Aydınlık yayın grubu ile Ergenekon terör örgütü arasındaki kirli ilişkiyi gözler önüne seriyor. Örgüt tarafından temin edilen siyasîlere ait ses kayıtlarının, Aydınlık grubu tarafından yayınlandığı aktarılıyor. Bunun gazetecilik değil, Doğu Perinçek´in talimatıyla gerçekleşen ´örgütsel´ bir faaliyet olduğu belirtiliyor.
27.04.2012 10:43 Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan son iddianame, Aydınlık grubu ile Ergenekon arasındaki kirli ilişkiyi gözler önüne seriyor. Örgüt tarafından temin edilen siyasîlere ait ses kayıtlarının, Aydınlık grubu tarafından yayınlandığı aktarılıyor. Bunun gazetecilik değil, Doğu Perinçek´in talimatıyla gerçekleşen ´örgütsel´ bir faaliyet olduğu belirtiliyor.Aydınlık grubuna yönelik hazırlanan ve önceki gün kabul edilen iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin kabul ettiği ve Ergenekon ana davasıyla birleştirilmesi talep edilen iddianamede, İşçi Partisi üyesi 4´ü tutuklu 14 şüpheli, Ergenekon´un hedef ve yönlendirmesi doğrultusunda kara propaganda yapmak ve bazı siyasilerle bürokratlara komplo kurmakla suçlanıyor. İddianame, ´Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve diğer devlet görevlilerinin telefon görüşmelerinin yayınlanması´, ´örgütün amacı kapsamında darbe ortamının hazırlanmasına yönelik yürütülen faaliyetler´, ´Ergenekon silahlı terör örgütü faaliyetleri kapsamında sahte e-postaların hazırlanması´, ´Talat Paşa Komitesi bünyesinde yürütülen faaliyetler´, ´şüphelilerden tespit olunan ortak deliller´ ve ´şüphelilerin bireysel durumları ve talep´ ana başlıklarından oluşuyor.
İddianameyi hazırlayan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız, yapılan aramalarda aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Ali Babacan, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Başbakan eski Başdanışmanı Cüneyt Zapsu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek´in de bulunduğu üst düzey bürokratlara ait 57 dinleme kaydının ele geçirildiğini aktarıyor. Bu kayıtların Ergenekon tutuklusu eski Jandarma İstihbarat Komutanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz üzerinden Aydınlık ve Ulusal Kanal´a gönderildiği aktarılıyor. Aydınlık dergisi çalışanları Mehmet Deniz Yıldırım ve Ufuk Akkaya´da bulunduğunun tespit edildiği aktarılan ses kayıtlarından, Başbakan Erdoğan ile işadamı Remzi Gür´ün, Başbakan Erdoğan ile Melih Gökçek´in, Gökçek ile Burhan Kuzu´nun, Ali Babacan ile Cüneyt Zapsu´nun konuşmalarının çeşitli tarihlerde Aydınlık dergisi ve Ulusal Kanal´da yayınlandığının belirlendiği kaydediliyor. Ses kayıtlarının haber olarak yayınlanmasının basın faaliyeti olarak değil, ´Ergenekon silahlı terör örgütü yöneticisi´ olduğu iddiasıyla yargılanan sanık Doğu Perinçek´in talimatlarıyla gerçekleşen örgütsel bir faaliyet olduğu belirtiliyor.
İddianamede, ´Kurşun´ takma adlı bir gizli tanığın da beyanları yer alıyor. Kurşun, Ulusal Kanal´ın yeni kurulduğu 2001 yılında kanalı ziyaret ettiğini, burada Adnan Akfırat´la görüştüğünü anlatıyor. Şu ifadeleri kullanıyor: Adnan Akfırat bizi İşçi Partisi´ne üyeliğe davet etti. Ben de kendisine İşçi Partisi ve Aydınlık dergisinin çok gizli bilgileri deşifre ettiğini, bu kadar gizli bilgilere nasıl ulaştıklarını sordum. Akfırat bana, ´Bize Genelkurmay Başkanlığı´ndan her türlü bilgi-belge zarf içerisinde gelir. Biz de haber yaparız´ şeklinde cevap verdi.
-Talatpaşa Komitesi örgüte hizmet ediyor-
İddianamenin Talatpaşa Komitesi´nin faaliyetleriyle ilgili bölümünde çarpıcı tespitlerde bulunuluyor. Komite´nin amacının sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla mücadele etmek olmadığı aktarılıyor. Milli bir meseleye sahip çıktığı imajı oluşturarak, sözde bu konuda basın açıklamaları, seminer ve konferans tarzı etkinliklerde bulunduğu belirtiliyor. Etkinliklerde sözde Ermeni soykırımıyla ilgili bilgilerden ziyade mevcut hükümeti eleştiren konuların işlendiği ifade ediliyor. Bu tür faaliyetlerde toplum nazarında itibarı olan çok sayıda kişiyi etkinliklere katarak, geniş bir halk kesimine hitap edebildiği, gerçek amacının ise etki altına aldığı bu kitleyi Ergenekon terör örgütünün amaçları doğrultusunda yönlendirmek olduğu kaydediliyor.
-Sahte e-posta adresleriyle kara propaganda-
İddianamede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız ve Taraf yazarı Yasemin Çongar´a yönelik olarak kurulan komplo da yer aldı. Söz konusu isimler adına açılan sahte e-postaadreslerinden gönderilen mektup ve mesajlarla kara propaganda yapıldığı aktarıldı. Şu ifadeler kullanıldı:
Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız ve Taraf gazetesi yazarı Yasemin Çongar arasında e-posta yazışmalarının olduğu izlenimi oluşturmak amacıyla sahte e-posta adresleri oluşturulduğu görülmüştür. Ergenekon silahlı terör örgütüne yönelik hazırlanan iddianamelerin Başbakan Erdoğan´ın talimatı ile Taraf gazetesi tarafından hazırlanıp cumhuriyet savcısına iletildiği şeklinde yazışmaların yapıldığı tespit edilmiştir. Bahse konu e-postaların İzmir ilinden farklı internet kafelerden gönderildiği görülmüştür. İşletme sahiplerinin konuyla ilgili olarak bilgilerine başvurulmuş olup, e-posta gönderme işleminin uzun süre önce gerçekleşmiş olması nedeniyle herhangi bir kamera kaydına ulaşılamamıştır. Sahte olarak hazırlanan bu elektronik postaların Ergenekon silahlı terör örgütünün amaç ve stratejileri doğrultusunda hazırlanmış bir kara propaganda faaliyeti olduğu belirlenmiştir. Bu şekilde Ergenekon silahlı terör örgütüne yönelik halen devam eden soruşturma ye kovuşturmalar itibarsızlaştırılmaya çalışılırken, diğer yandan da örgüte yönelik bugüne kadar yapılan tüm soruşturmaların önceden kurgulanmış bir komplo olduğu izlenimi verilmek istendiği görülmüştür. ( Zaman)
AYDINLIK´A YÖNELİK İLK DAVA 2009´DA AÇILDI
Aslında 2009 yılında da benzer bir soruşturma tamamlanmış, Aydınlık ve Ulusal Kanal´ın iki yöneticisi ´Islak İmza´ davasında yargılanmaya başlamıştı. Bugün mahkemeye gönderilen iddianame de aslında ´ıslak imza´ soruşturması kapsamında hazırlandı. Ancak Islak İmza davası İkinci Ergenekon davası ile geçtiğimiz haftalarda birleştirildiği için bu davanın da İkinci Ergenekon davasıyla birleştirilmesi talep ediliyor.
(27 Nisan 2012, 10:43)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Aydınlık iddianamesi kabul edildi
Aydınlık soruşturması 2011´de başladı
Ergenekon Aydınlık´ta: Yeni belgeler
Kontrgerilla Medyası
Aydınlık ve Ulusal Kanal´a 2009´a yapılan Ergenekon operasyonları manşetlerimiz
Ergenekon´un henüz ortaya çıkarılamayan yedek (idhar) kadroları konulu manşetlerimiz
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap