Balyoz davasına 91. duruşmayla devam ediliyor. ´Deliller değerlendirilmeden, savcının esas hakkındaki görüşünü açıkladığı ve tanık dinleme taleplerinin kabul edilmediği´ gerekçesiyle mahkemeyi protesto eden sanık avukatları duruşmaya katılmadı. Duruşmada sanıklardan bazılarının mahkeme heyetinin uyarılarına rağmen inanılmaz küstah tavırlarını sürdürmeleri dikkat çekti. Sanık ve avukatların tavırlarının, yargılamayı her yönden sabote etmeye ve engellemeye yönelik olduğu değerlendiriliyor.
19.04.2012 13:31 Orgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanları emekli Orgeneraller Çetin Doğan ve Ergin Saygun ile Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu´nun da aralarında bulunduğu 250´si tutuklu 365 sanıklı ´Balyoz Planı´ davasının 89´uncu duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Halil İbrahim Fırtına, emekli Oramiral Özden Örnek ile MHP´den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan´ın da aralarında bulunduğu 180 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan 6 sanık katıldı.Emekli Orgeneral Ergin Saygun´un da aralarında bulunduğu 70 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.´Delillerin değerlendirilmeden, savcının esas hakkındaki görüşünü açıkladığını ve tanık dinleme taleplerinin kabul edilmediğini´ belirterek mahkemeyi protesto eden sanık avukatları da duruşmaya katılmadı.
-Mahkeme Başkanından sanıklara ´ukalalık yapmayın´ uyarısı-
Duruşmada, emekli albaylar Dursun Çiçek ve Fikri Karadağ ile hakim Albay Ahmet Zeki Üçok´ın da aralarında bulunduğu 40 sanığın ise protesto amaçlı ´Adalet bilime karşı, adil yargılanma istiyoruz´ yazılı siyah tişörtler giydikleri görüldü.Katılan sanıkların yoklamasının yapıldığı sırada Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, sanıklara bu tişörtlerin ne amaçla giyildiğini sordu. Sanıkların da mahkemeyi protesto amacıyla bu tişörtleri giydiklerini söylemeleri üzerine Başkan Diken, bunları giyenlerin tespitini yaptı.Bu sırada bir sanığın ´Biz de giydik´ diye bağırması üzerine Başkan Diken, ´Buna ukalalık derler. Oradan karışıyorsunuz. Mahkeme tespit yapıyor´ dedi. Sanıklardan Ahmet Zeki Üçok da mahkeme başkanına yönelik, ´Siz de ukala diyemezsiniz´ şeklinde bağırdı.Başkan Diken´in ´Siz de giymişsiniz´ dediği Fikri Karadağ´ın, ´Evet var, ne yaparsan yap´ sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
-Tişörtlü sanıkların bir kısmı salonu terk etti-
Yine yoklama sırasında sanıkların ayağa kalkmalarını isteyen Diken, sanıklara ´Mahkeme huzurunda ağaya kalkmaya bile tenezzül etmiyorsunuz´ dedi. Yoklama sırasına, ayağa kalkmak zorunda olmadığını belirten sanıklardan Mustafa Önsel ise, tişörtünü göstermek için kalktığını söyledi. Başkan Diken´in, ´Mahkeme huzurundasınız´ sözleri üzerine Önsel, ´Biz ne zaman kalkacağımızı biliriz´ şeklinde yanıt verdi. Diken ise, ´Bugüne kadar size hoşgörülü davrandık. Ayak ayak üstüne attınız. Kıçınızı dönerek oturdunuz´ sözlerine Önsel de, ´Siz de bizi haksız yere tutukladınız´ diye bağırdı. Bunun üzerine Diken, Önsel´e dışarı çıkmasını söyledi. Önsel, ´Ben çıkıyorum zaten´ diyerek solondan ayrılırken, protesto amaçlı tişört giyen sanıkların bir kısmı da salonu terk etti.
-İstanbul Barosu beklendiği gibi işi yokuşa sürüyor-
Duruşmada daha sonra, dosyaya gelen evraklar üye hakim Ali Efendi Peksak tarafından okundu.Peksak, mahkemenin, avukatları duruşmaya girmediği için 232 tutuklu sanığa avukat görevlendirilmesi yapılması amacıyla İstanbul Barosu Başkanlığı´na yazılan yazıya cevap verildiğini kaydetti.Baro´nun, ilgili yasa hükümlerine yer verdiği yazısında, CMK´da esas olanın sanığın seçilmiş müdafiyle temsil edilmesi olduğu ifade edilerek, kişinin kendi seçtiği avukat bulunması, vekalet ilişkisinin devam etmesi durumunda avukat atanmasının yapılamayacağını belirttiğini anlatan Peksak, vekalet ilişkisi sonlandırılmamışken müdafi tayininin kanunen mümkün olmadığının bildirildiğini söyledi.Hakim Peksak, baronun söz konusu cevap yazısında, mahkemenin, sanıkların vekalet ilişkisinin devam edip etmediği, istifa durumunun bulunup bulunmadığının bildirmesini istediğini kaydetti.
Mahkeme Başkanı Diken, daha sonra dosyaya mazeret bildiren avukatların dilekçelerini okuduğu sırada, bir avukatın, dosyanın kapsamının geniş olduğunu, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için 3 ay süre istediğini kaydetti. Diken, ´Bu kadar zamanda dosya okunmadı mı, buradaki maksat nedir? Ne demek istediğini anlamadım´ dedi. Bir usul hatasının bulunması, mahkemenin yanlışının olması durumunda bunu çözümleyecek olanın üst mahkeme olduğunu ifade eden Diken, ´Hukuk içindeki sorunlar yargı yoluyla çözülür. Tişört giymeyle, basın yayın organlarına açıklama yapmakla bir yere varılamaz. Yargıyı kilitlemek hiç kimseye yarar sağlamaz´ dedi.
Sanıklardan Ahmet Yavuz da söz alarak, mahkemeyi uzatmak gibi hiçbir taleplerinin olmadığını belirterek, 11 No´lu CD´nin bilirkişiye gönderilmesini istediklerini söyledi.Başkan Diken de mahkemenin dosyaya sunulan raporları kabul edip etmediğine ilişkin bir beyanının olmadığını ifade ederek, sanıkların iddialarını raporlarla sunduklarını kaydetti. Bilirkişi ve tanık dinletmek amacıyla duruşmaya katılan avukatlar Kazım Yiğit Akalalın ve Kemal Yener Saraçoğlu´nun taleplerini dile getirdiği duruşmaya ara verildi.
-Avukatlara suç duyurusu-
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada mahkeme heyeti tarafından alınan ara kararlar, üye hakim Murat Üründü tarafından açıklandı. Buna göre mahkeme heyeti, mazeretsiz olarak duruşmalara katılmayan sanık avukatları hakkında Avukatlık Kanunu´nun 62. maddesi de dikkate alınarak gereğinin yapılması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı´na yazı yazılmasına karar verdi.
-Avukatlardan açıklama-
Bu arada Balyoz davasının bazı sanık avukatları, duruşmalarda avukatlık haklarının ellerinden alındığını öne sürerek duruşmalara katılmayacaklarını açıkladı. Avukatlar, davanın bugünkü duruşmasına verilen ara sırasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Avukatlar adına açıklamayı okuyan Avukat Günizi Dizdar, dava sürecinde avukatların haklarının zaman içinde ellerinden alındığını öne sürdü. Dizdar, Salt konuşma imkanı verilmesi savunma hakkının gerçekleşmesi için yeterliymiş gibi bir algı oluşturulmuştur. Mahkeme heyeti tarafından adil bir yargılamanın şartları oluşturuluncaya kadar, sadece şekli bir unsur olarak duruşma salonunda bulunmayı, mesleğimize olan saygımızdan ötürü reddediyoruz. ifadesini kullandı. Tutuklu sanık Çetin Doğan´ın eşi Nilgül Doğan ise, Eşlerimize gerçekten çok yazık oluyor. Onlar ülkenin gerçekten mümtaz, aydın insanları. Hele hele darbeci hiç değiller. dedi. ( Cihan)
(19 Nisan 2012, 13:31)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Bir darbe hazırlığı da Baro´dan
Baro mahkemeyi eleştirdi, çekti gitti
SAVCILIĞIN ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASININ TAMAMINI (920 sh) OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Flaş!!! Balyoz: Savcıdan esas mütalaa
Balyoz planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz
1. Balyoz iddianamesinde ara
2. Balyoz iddianamesinde ara
3. Balyoz iddianamesinde ara
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri