İstanbul Barosu Balyoz davasını engellemek için şok bir girişim hazırlığında.. Baro, Balyoz davasına avukat atamayarak yargılamayı durdurmaya hazırlanıyor. Ergenekon ve Balyoz davaları sürecinde gösterdiği tavırlarla kamuoyunda ´darbeci baro´ adını alan İstanbul Barosu´nun, bu davaların sanıklarına sempatinin ötesine geçerek davaları fiilen engellemeye hazırlanması, hukuka darbe girişimi ve yargılanan örgütlere açık bir destek olarak nitelendiriliyor. Tüm kurumlardaki uzantılarını harekete geçiren darbecilerin kanlarının son damlasına kadar vuruşmadan teslim olmayacakları ileri sürülüyor.
17.04.2012 10:05 Balyoz davasına geçtiğimiz hafta 12 kişiyle gidip, sanık avukatlarının bulunduğu bölüme oturan İstanbul Barosu yönetimi, tartışmaların odağına yerleşti.Mahkeme, Başkan Ümit Kocasakal ve diğer avukatlar hakkında ´adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs´ten suç duyurusunda bulunurken, Baro´nun şimdi özel yetkili mahkemeleri kilitleme planı yaptığı ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre yönetim, davalara avukat atamayarak yargılamayı durdurmayı hedefliyor. Baro, 3 Nisan Salı günü yaptığı CMK Sorumlular Kurulu toplantısında konuyu gündemine aldı. 21 Nisan´daki genel toplantıda özel yetkili mahkemelere karşı uygulanacak boykotu görüşmeyi kararlaştırdı. Toplantıda, CMK´nın 250. maddesiyle görevlendirilmiş mahkemelere ´zorunlu müdafi´ ataması yapılmayarak Ergenekon, Balyoz, KCK gibi davaların engellenmesi üzerinde durulacak.
17.04.2012 Balyoz davasına geçtiğimiz hafta 12 kişiyle gidip, sanık avukatlarının bulunduğu bölüme oturan İstanbul Barosu yönetimi, tartışmaların odağına yerleşti.Mahkeme, Başkan Ümit Kocasakal ve diğer avukatlar hakkında ´adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs´ten suç duyurusunda bulunurken, Baro´nun şimdi özel yetkili mahkemeleri kilitleme planı yaptığı ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre yönetim, davalara avukat atamayarak yargılamayı durdurmayı hedefliyor. Baro, 3 Nisan Salı günü yaptığı CMK Sorumlular Kurulu toplantısında konuyu gündemine aldı. 21 Nisan´daki genel toplantıda özel yetkili mahkemelere karşı uygulanacak boykotu görüşmeyi kararlaştırdı. Toplantıda, CMK´nın 250. maddesiyle görevlendirilmiş mahkemelere ´zorunlu müdafi´ ataması yapılmayarak Ergenekon, Balyoz, KCK gibi davaların engellenmesi üzerinde durulacak.
İstanbul Barosu, 3 Nisan Salı günkü CMK Sorumlular Kurulu toplantısında 21 Nisan´da Kadir Has Üniversitesi´nde CMK Genel Toplantısı yapma kararı aldı. Edinilen bilgilere göre toplantıda özel yetkili mahkemelere karşı alınacak boykot kararı görüşülecek. Alınacak Genel Kurul kararı ile Ceza Muhakemesi Kanunu´nun 250. maddesiyle görevlendirilmiş mahkemelere Baro tarafından ´zorunlu müdafi´ ataması yapılmayarak Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi önemli davaların işleyişi engellenecek. Baro, ilk boykotu Balyoz davasının görüldüğü Özel Yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nin CMK avukatı isteğini reddederek gerçekleştirecek. Baro Yönetimi, CMK Genel Kurulu´nda boykot kararını oylayarak resmi hale getirecek. Böylece özel yetkili mahkemelere avukat atamasının yapılmamasının meşru zemini oluşturulmuş olacak.
Balyoz davasının 6 Nisan´da yapılan duruşmasında mahkeme heyeti, vekaleti olduğu halde 26-27-29 Mart ve 5-6 Nisan tarihlerinde avukatların duruşmalara katılmaması nedeniyle İstanbul Barosu´ndan zorunlu müdafi atanmasını talep etmişti. Perşembe günkü duruşmaya zorunlu müdafi atamayacaklarını belirten İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyelerinin, gerekçe olarak, ´avukatların istifa etmemiş´ olmasını gösterdikleri öğrenildi. Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş, Baro Başkanı Ümit Kocasakal´ın da aralarında bulunduğu 11 avukat hakkında ´adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek´ suçundan mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını istemişti. ( Zaman)
-Balyoz Davası sona yaklaştıkça telaş artıyor-
Bülent Korucu (Zaman): Usul tartışmalarıyla mahkemeyi uzatmak, olmazsa kilitlemek en kötü ihtimalle gölge düşürmek çabası var. Sanık avukatları duruşmalara katılmıyor, İstanbul Barosu ise avukat ataması yapmayacağını ihsas etti. Bu kapsamdaki suçların avukatsız yargılanamayacağı hükmüne dayanarak mahkemeyi işlemez hale getirme peşindeler. Avukatlar davadan çekilmediği veya azledilmediği için baronun yeni görevlendirme yapmaması savunulabilir. Ancak özel yetkili mahkemelerin hiçbir talebini yerine getirmeme girişimi hukuksuzluğa tüy dikmek olur. İstanbul Barosu´nun bu tavrı, genel politikaya dönüştürme ve apar topar toplanmış bir genel kurulla meşrulaştırma hazırlığı yaptığı iddia ediliyor. İddiaya gerçeklik payı vermek istemiyorum. Başkan Ümit Kocasakal ve baro yönetimi hukuka karşı böyle bir savaş içine girmez. Kanunu beğenmeyenin ne yapıp yapamayacağını hukuk sınırlar. Demokratik tepki ve eleştiri hakkını sonuna kadar kullanırsınız ancak yürürlükte olduğu müddetçe uymakla yükümlüsünüz. Biri de çıkıp başka mahkemeleri ya da kanunu beğenmediğini belirterek sistemi tıkar. Yargılandığı mahkemeyi beğenen sanık var mıdır acaba?
Baronun ve Balyoz avukatlarının elleri güçlü değil. Çekilme ya da azil gerçekleşmediği için mahkemenin baroyu yeni atamaya zorlayamayacağını düşünüyorlar. En önemli açmazları da burası. Mahkeme, avukatların hükmen varlığını sağlamakla görevli. Savunmanın bütün imkan ve haklarını kullanabilen vekiller mevcut ise mahkeme kanunun öngördüğü durumun gerçekleştiği gerekçesiyle işleyişini sürdürebilir. Aksi durumda hiçbir yargılama nihayete erdirilemez. Mesela Münevver Karabulut cinayeti sanığı Cem Garipoğlu aynı yola başvurabilirdi. Avukatı gelip dinleyici sıralarında oturup gidebilirdi. Velev ki tutuklu olsun, yatacağı süreyi doldurup mahkûmiyet almadan tahliye olur. Sabıkasına işlenmez, diğer kamu haklarından yararlanma kısıtlamalarından kurtulur. Mahkeme, sanığa avukatını getirmesi için rica minnet edecek değil ya... Bunlar sürdürülebilir olmaktan uzak taktikler. Kamuoyunda ses getirmek için arada sırada duruşmayı terk etmek benzeri gösteriler tercih edilebilir. Daha ileriye gitmez, gidemez.
Sanıklar ve müdafileri boykot girişimini, delillerin incelenmesi aşaması atlanarak savcılık mütalaası alındı şeklinde savunuyor. Halbuki yargılama, başından sonuna ´lehte ve aleyhte delillerin değerlendirmesi´ demek zaten. Mahkeme 15 aydır geyik muhabbeti mi yapıyor? Sanıklar söz haklarını fıkra anlatarak ya da haftanın maçlarını tartışarak mı kullandı? Dosyaya sonradan eklenen deliller varsa bunlar için yeni söz hakları talep edilebilir, o kadar... Savunmanın talebiyle görevdeki Jandarma Genel Komutanı gelip mahkemede tanıklık yaptı. Yargılama boyunca buna benzer çok sayıda tanık dinlendi. Şimdiki tavır ipe un serme ve yargıyı bloke etmeyi amaçlıyor gibi. Savcının mütalaası üzerine söz sırası savunmada. Delilleri çürütecek ne varsa ortaya dökmeliler. Savcı 920 sayfa yazmış, onlar 9 bin yazsa kim ne diyecek? Yeni tutum kamuoyunda Balyozcuların haksızlığına hamledilebilir. Yine kötü bir iletişim stratejisi ile karşı karşıyayız. ´Maça çıkmayan takım, hükmen mağlup olur´ algısı ağır basabilir.. ( Zaman)
HUKUKÇULARDAN BAROYA TEPKİ
18.04.2012 11:04 İstanbul Barosu´nun Balyoz davası başta olmak üzere Ergenekon ve KCK gibi kritik davalara avukat göndermeyerek yargıyı kilitleme taktiği büyük tepkiyle karşılandı.Zaman´ın dün birinci sayfadan duyurduğu planın ´kanunen suç´ olduğu konusunda birleşen hukukçulara göre, Baro´nun böyle bir yetkisi yok. Bursa Baro Başkanı Zekeriya Birkan, avukatların savunmalarının kısıtlanmasını ´kabul edilemez´ bulurken, emekli Hakim Albay Rüştü Atpulat, Bu, açıkça kanuna karşı gelmektir. Ben yaptım oldu, olmaz. dedi.
İstanbul Barosu´nun avukat göndermeyerek yargıyı kilitleme taktiği büyük tepkiye neden oldu. Hukukçular ve sivil toplum örgütleri, İstanbul Barosu´nun hukuka aykırı hareket ederek suç işlediğini aktarıyor. İşte hukukçuların görüşleri:
Bursa Baro Başkanı Zekeriya Birkan: Öncelikle avukatlarının savunmaları hiçbir surette kısıtlanması kabul edilemez. Eğer yasal anlamda mevzuata uygun olarak CMK gereği zorunlu müdafi görevlendirilmesi için şartlar varsa, müdafi görevlendirilmelidir.
Denizli Eksen Hukuk Derneği Başkanı Özcan Aksoy: Baroların böyle bir yetkisi yok. Baroların, kanun neyse onu uygulaması gerekiyor. Kişiye özel davranamaz. Kendini davalı-davacı yerine koyarak davaya indirgemeye çalışıyor. Bu tamamen yanlış, mevcut davaya olumsuz yönde müdahale etmeye çalışıyor. Darbe teşebbüsü gibi davalarda hukukçular daha hassasiyet göstermeli. Bu davranışlar suç teşkil eder. İstanbul Barosu, hukuka aykırı davranıyor.
Emekli Hakim Albay Rüştü Atpulat: İstanbul Barosu´nun yaptığı, kanuna karşı gelmektir. Bu konuda bir kanun var. Böyle davranırlarsa hukuka aykırı hareket etmiş olurlar. Mahkeme Baro´dan bir ister, iki ister, avukat gönderin diye. Bu bir yasal zorunluluktur. Uymayanlar hakkında mahkeme gerekli yerlere suç duyurusunda bulunur. Hiç kimse layüsel (sorumsuz) değil. Ben yaptım oldu, olamaz. Hukuka aykırılık, geri döner.
Yozgat Barosu Başkanı Hacı İbiş: İstanbul Barosu´nun tavrı açıkça yasa ihlalidir. Baronun zorunlu müdafi tayin etmemesi CMK m. 150 ve 156´nın ihlali anlamına gelecektir. Bunun ihlali de izaha gerek olmaksızın suç teşkil edecektir. Savunma hakkı bahane edilerek toplumun ve hukukun kabul etmeyeceği yasa dışı boykotlara ve kararlara kimsenin baroları alet etmeye hakkı ve hukuku yoktur.
Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek: Baro tarafsızlığını tamamen kaybetmiştir. Bu tarz hareketlerle mahkemeleri işleyişsiz hale getirmek, tamamen hukuk dışı bir uygulamadır.
Genç Baro Yayın Yönetmeni Nejat Kazan: İstanbul Barosu´nun ´Özel avukatları var, atama yapamam´ savunması yanlıştır. Zira, KCK soruşturmasında gözaltındaki şüpheli avukatlar için barodan müdafii avukat istenmiş ve baro göndermişti. O sırada şüphelilerin özel avukatları vardı. Ancak onlar da savcılık ve sorgu hakimliği aşamasına girmeyi reddetmişti. Ceza Muhakemesi Kanunu 150 ve devamı maddeleri çok açıktır. ´Müdafi duruşmada hazır bulunmaz veya görevini yerine getirmekten kaçınırsa mahkeme derhal başka müdafi görevlendirilmesi için işlem yapar´ denmektedir.
Uluslararası Hukukçular Birliği Başkan Yardımcısı Cahit Özkan: Böyle bir karar, İstanbul Barosu´nun başta CMK ve Avukatlık Kanunu olmak üzere yasaların kendisine verdiği görevi yerine getirmeyeceği anlamına gelir. CMK genel kurulu veya baro genel kurulunun yasaların emrini ortadan kaldırmak gibi bir yetkisi yoktur. Böyle bir karar ve uygulama, sanık ve savunma haklarına da zarar verecektir. ( Zaman)
(17 Nisan 2012), son güncel.: (18 Nisan 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sanıklar, avukatları ve İstanbul Barosu ortak yapımı ´Balyoz davasını kilitleme´ planı
Baro mahkemeyi eleştirdi, çekti gitti
İstanbul Barosu ile ilgili manşetlerimiz
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Darbeci Baro Taksim´e Hoşgeldin
Ergenekon barosu: Halktan kopukuz
Tutuklamalar ´Darbeci Baro´yu titretti
Darbeci Baro´dan CHP´ye çatışma desteği
Balyoz planı ve davası manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
1. Balyoz iddianamesinde ara
2. Balyoz iddianamesinde ara
3. Balyoz iddianamesinde ara
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri