İnternet andıcı kapsamında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı ve iddianame mahkemeye gönderildi. İnternet andıcı davasıyla birleştirilmesi istenen iddianamede Başbuğ, örgüt yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüsle suçlandı.
02.02.2012 15:42 İnternet andıcı soruşturmasında tutuklanan eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında iddianame hazırlandı. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan iddianamede Başbuğ tek şüpheli olarak yer aldı. İstanbul Başsavcı Vekili Fikret Seçen tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi´nde gönderildi. İddianamenin, internet andıcı davasıyla birleştirilmesi talep edildi. 39 sayfalık iddianamede tek şüpheli olarak yer alan Başbuğ´un Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi ve Ergenekon terör örgütü yöneticisi olmak suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istendi. İnternet andıcı davasında 15´i tutuklu 29 sanık yargılanıyor.
SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR
Öte yandan, internet andıcıyla ilgili soruşturmanın devam ettiği belirtildi. Savcı Kansız´ın bazı isimler hakkında inceleme yaptığı, bu isimler arasında eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt´ın da bulunduğu kaydedildi. ( Cihan)
MAHKEMECE TUTUKLANAN İLK GENELKURMAY BAŞKANI
İlker Başbuğ, mahkemede hakkındaki bütün iddiaları yalanladı. Andıç belgesinde parafının olmadığını söyledi. Başbuğ, adliyeden götürülürken gazetecilere yaptığı açıklamada ise Türkiye Cumhuriyeti´nin 26. genelkurmay başkanı tutuklandı, takdiri yüce Türk milletine bırakıyorum. ifadelerini kullandı. Başbuğ´un avukatı İlkay Sezer, müvekkiline, ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nın da sorulduğunu aktardı. Savcının, ´kağıt parçası´ ve ´boru´ açıklamalarını hatırlattığı Başbuğ´un, Ben Türk Silahlı Kuvvetleri´nin başkanıydım. İyi niyetli açıklamalardır. Başka bir niyet yoktur. Komutan olarak TSK´ya moral vermek niyetiyle yapılmış açıklamadır. dediği öğrenildi.
´Islak imza ve internet andıcı´ davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın 30 Aralık 2011 tarihli duruşmasında, sanıkların savunmalarıyla ilgili beyanlarda ve belgelerde adı geçen İlker Başbuğ hakkında gereğinin takdir ve ifası için özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği´ne yazı yazılmasına karar vermişti. Başsavcılık, söz konusu yazıya istinaden 2 Ocak´ta İlker Başbuğ hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma Savcısı Cihan Kansız tarafından sorgulanan 7 saat süreyle sorgulanan ve 60 soru yöneltilen Başbuğ, ´Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme´ ve ´terör örgütü yönetmek´ suçlarından tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nın da sorguda gündeme geldiği, savcının, ´kağıt parçası´ ve ´boru´ açıklamalarını hatırlattığı Başbuğ´un, Ben Türk Silahlı Kuvvetleri´nin başkanıydım. İyi niyetli açıklamalardır. Başka bir niyet yoktur. Komutan olarak TSK´ya moral vermek niyetiyle yapılmış açıklamadır. dediği öğrenildi.
İlker Başbuğ´un mahkeme sorgusu yaklaşık 2 saat sürdü. Mahkeme sorgusunda hakkındaki bütün suçlamaları reddeden Başbuğ, Bu andıç bana arz edilmedi. Arz edilmiş olsa muhakkak üzerinde imzam ya da parafem olurdu. şeklinde konuştu. İlker Başbuğ, İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki sorgusunun ardından ´darbeye teşebbüs ve terör örgütü kurmak ve yönetmek´ suçlamasıyla tutuklandı. Tutuklanması sonrası cezaevine götürülürken gazetecilere konuşan Başbuğ, Türkiye Cumhuriyet´in 26. genelkurmay başkanı tutuklandı. takdiri yüce Türk milletine bırakıyorum. ifadelerini kullandı.
Sanıklar Başbuğ´u suçlamıştı: Andıç ona sunuldu
Davanın 29 Aralık 2011´de görülen duruşmasında Bilgi Destek Dairesi Destek Şubesi´nde görev yaparken dava konusu ´İnternet Andıcı´nı hazırlayan tutuksuz sanıklardan Yüzbaşı Murat Uslukılıç´ın savunması alınmıştı. Andıç hazırlama emrini Dursun Çiçek´ten aldığını söyleyen Uslukılıç, Andıcı taslak olarak hazırlayıp Dursun Albay´a gönderdim. Bildiğim kadarıyla andıç, Genelkurmay 2. Başkanı (Hasan Iğsız) tarafından Genelkurmay Başkanı´na (İlker Başbuğ) arz edildi. Genelkurmay Başkanı onayladıktan Dursun Albay andıcı bize getirdi.´ demişti. Kaos Planı´nın altında imzası bulunan Dursun Çiçek, mahkemedeki ifadesinde İnternet Andıcı´nın gerçek bir belge olduğunu itiraf etmişti. Savcılığa verdiği 13 sayfalık ifadede ise andıçtan sıralı komutanlarını sorumlu tutmuş, belgenin emir-komuta zinciri içinde hazırlandığını söylemişti. Çiçek, Korgeneral Mehmet Eröz, Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ve Tümgeneral Hıfzı Çubuklu´yu kastederek, Sıralı amirler benim kadar sorumludur. ifadesini kullanmıştı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın 46. duruşmasında sanıklardan Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu da 2009´da hazırlanan andıcın yasaya uygun olup olmadığına baktığını söylemişti. Çubuklu, Bizdeki işlem sadece hazırlıktır. Parafladığım andıçta hukuka aykırı bir şey yok. Bu andıç, 5651 sayılı yasaya göre hazırlanmış gerçek bir evraktır. Benim parafımdan sonraki işlem, belgeyi hazırlayan başkanlığa aittir. Bu da komuta katının imzasından sonra olur.´ diyerek üstlerini işaret etmişti. Çubuklu, İlker Başbuğ´un Kaos Planı belgesi için ´kağıt parçası´ ifadesini kullanmasının talihsizlik olduğunu söylemişti.
O istemezse, kalem bile oynatamazsınız
İnternet Andıcı davasında tutuklu yargılanan emekli ve muvazzaf askerler, savunmalarında sürekli İlker Başbuğ´u işaret etmiş ve andıcın emir komutayla hazırlandığını açıklamıştı. Tutuklu sanıklardan eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, yayınlanan andıçta en yetkili makamın ´Genelkurmay başkanı´ olduğunu söylemişti. Dava konusu andıç hazırlandığında Genelkurmay 2. başkanı olarak görev yaptığını hatırlatan Iğsız, çapraz sorgusunda, savcının sorusu üzerine belgedeki ´Sayın komutana arz´ ifadesini de detaylandırmıştı. Iğsız, Sayın komutana arz demek, bu kişinin, yetkilisinin o olduğunu gösterir. Ona arz edilmeden hiç kimse kalem oynatamaz, işlem tamamlanamaz... Eğer bir tasarrufta bulunma ihtiyacı ortaya çıktıysa böyle bir konu en üst makama sunulmadan karar alınması mümkün değildir. ifadelerini kullanmıştı. İnternet Andıcı´nın yayımlanmasıyla ilgili en yetkili makamın hangisi olduğu yönündeki soruya ise ´Genelkurmay başkanı´ şeklinde cevap verdi.
Tutuklu sanıklardan Adana 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Mehmet Eröz de yapılanların emir-komuta zinciri içerisinde olduğunu söylemişti. Eröz, andıç emrinin komuta katından geldiğini aktarmıştı.Söz konusu internet sitelerinin Genelkurmay bünyesinde kurulduğu ileri sürülüyor. İddialara göre, sitelerde AK Parti hükümetinin aleyhinde yayınlar yapılıyordu. Siteleri hazırlayan kişi ise İrticayla Mücadele Eylem Planı´nın altında imzası bulunun emekli Albay Dursun Çiçek. Kaos Planı da AK Parti´yi hedef almıştı. Plan, masum insanlara suç isnat edip, askeri mahkemelerde yargılamayı öngörüyordu. (Zaman)
BAŞBUĞ´A YÖNELTİLEN SUÇLARIN CEZASI...
TCK MADDE 312. - (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.
TCK MADDE 314. - (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
BAŞBUĞ´UN AVUKATINDAN İDDİANAMEYE TEPKİ |
1. 6 Ocak 2012 tarihinde müvekkilimiz Emekli Orgeneral İlker Başbuğ tutuklanmıştır.
2. 12 Ocak 2012 tarihinde, Anayasa´nın 148´inci maddesi gereğince göreve ve tutuklama kararına itiraz edilmiştir.
3. 17 Ocak 2012 tarihinde göreve ve tutuklama kararıma yapılan itiraz İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.
4. 20 Ocak 2012 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na müracaat edilerek Türkiye´deki saygın ve değerli hukukçuların belirttiği Şekilde, telafisi mümkün olmayacak zararlara meydan verilmemesi için Anayasa´nın 148´inci maddesi gereğince soruşturma dosyasının derhal istenmesi talep edilmiştir.
5. 26 Ocak 2012 günü saat 08.50´de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na (CMK m.250 ile Yetkili Birim) yazılı olarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na müracaat edildiği bildirilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilecek karara kadar beklenilmesi talep edilmiştir.
6. 2 şubat 2012 günü öğlen saatlerinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na ayrıca bir hukuki mütalaa sunulmuştur.
7. Yukarıda belirtilen süreç devam ederken ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´nın talebimize ilişkin bir kararı beklenilmeden, 2 Şubat 2012 günü öğleden sonra, müvekkilim hakkından hazırlanan iddianamenin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderildiği basından öğrenilmiştir. Bu iddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesini müteakip tarafımıza verilecektir.
8. 30 Aralık 2011 tarihinde mahkeme tarafından müvekkilimiz hakkında suç duyurusunda bulunulması, 5 Ocak 2012 tarihinde kısa bir süre içinde ifadeye çağrılması, iddianamenin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´nın kararını açıklaması beklemeksizin 2 Şubat 2012 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilmesi dikkat çekicidir.
9. Basına yansıdığı kadarıyla iddianamede yer alan suçlamalar ile tutuklama kararında yer alan suçlamaların aynı olduğu anlaşılmaktadır. Suçlamalardan birisi ´Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme´dir. Anayasa´nın 117´nci maddesine göre Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin Komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanı namına yerine getirir. Bir kimseye aynı zamanda, hem Türk Silahlı Kuvvetleri´nin Komutanı, hem de Silahlı Terör Örgütü´nün yöneticisi demenin, her şeyden önce Türk Silahlı Kuvvetlerine ve onun Komutanına yöneltilebilecek en ağır suçlama olduğu kanaatindeyiz. Bu suçlamanın kişisel sınırda kaldığını iddia etmek de düşünülemez. Çünkü suçlamalar müvekkilimizin yalnızca Genelkurmay Başkanlığı görev süresini kapsamaktadır. Diğer suçlama ise ?Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme´dir Bu suçlamanın temel dayanağının ?İnternet üzerinden hükümet aleyhine propaganda yapılması iddiası olduğu düşünülmektedir.
10. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 29 Temmuz 2011 tarihinde kabul edilen iddianameye bakılır ise; daha önceki yıllarda işletilmeye başlanmış internet sitelerinin ilgili Kanuna Şekil ve teknik açıdan uyumlu olmadıkları için Şubat 2009 ayı içerisinde kapatılmış oldukları, iddianame eklerinde bulunan tespit raporlarında ise 30 Ağustos 2008 tarihinden kapatıldıkları tarihe kadar da bu sitelerde güncelleme yapılmadığı görülür. Dolayısıyla Şubat 2009´dan 30 Ağustos 2010 tarihine kadar Genelkurmay Başkanlığı´nın resmi internet sitesi hariç işletmekte olduğu herhangi bir site bulunmamaktadır. Kamuoyunun bilgi ve takdirine saygıyla sunulur. ( DHA)
(02 Şubat 2012), son güncel.: (03 Şubat 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İlker Başbuğ´a Yüce Divan reddi
İlker Başbuğ´un tahliyesine ret
Flaş!!! İlker Başbuğ tutuklandı
Başbuğ andıç uyarılarını dinlememiş
Başbuğ konuştu, andıç ve planlar yazıldı
Başbuğ´a dokunma, alta müebbet
GENELKURMAY´IN PROVOKASYON SİTELERİ YA DA ´İNTERNET ANDICI´ KONULU MANŞETLERİMİZ
ISLAK İMZALI ´İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI´ YA DA ´AKP ve GÜLEN´İ BİTİRME PLANI´ MANŞETLERİMİZ
İnternet andıcı iddianamesinde arama yap
Islak İmza iddianamesinde arama yap
Ergenekon, Balyoz ve diğer iddianamelerde arama yap