Ankara ve İstanbul´da şok gelişme!.. 2006 yılında gerçekleşen ve halen Ergenekon davası kapsamında mahkemesi görülen Danıştay saldırısıyla ilgili İstanbul ve Ankara´da 19 ayrı noktada arama yapılıyor. Operasyon kapsamında 9 kişi de gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın talimatıyla yürütülen operasyonların, Danıştay saldırısına ait kamera kayıtlarının silinmesi nedeniyle Oyak Güvenlik Şirketine yönelik olduğu öğrenildi.
03.01.2012 10:51 Ankara´da şok gelişme!.. 2006 yılında gerçekleşen ve halen Ergenekon davası kapsamında mahkemesi görülen Danıştay saldırısıyla ilgili Ankara´da 19 ayrı noktada arama yapılıyor. Operasyonların, Danıştay saldırısına ait kamera kayıtlarının silinmesi nedeniyle Oyak Güvenlik Şirketine yönelik olduğu öğrenildi. Operasyonlarda 9 kişi gözaltına alındı. TÜBİTAK 2010 yılında savcılığa gönderdiği raporda Danıştay saldırısına ait güvenlik kameralarının silindiğini belirtmişti. Bu rapor üzerine soruşturma başlatan özel yetkili savcılık bu sabah bir çok adreste arama başlattı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nden alınan karar üzerine OYAK güvenlik şirketlerinin İstanbul ve Ankara şubelerinde arama yapılıyor. OYAK´ta görevli 9 kişinin de gözaltına alındığı kaydedildi.
ORHAN ÇOBAN GÖZALTINDA..Danıştay Bilgi İşlem Merkezi´nde de Arama..Nurol Holding de Aranıyor..
Aramalarda şu ana kadar OYAK eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Çoban, OYAK eski yöneticisi M.T.Ö, Danıştay´da Bilgi İşlem Memuru C.Y, teknisyen Y.S.K, teknisyen B.D, S. A. ve M.A. gözaltına alındı. Ayrıca OYAK Genel Müdürü Şerif Coşkun Ulusoy ve iki işadamının evinde ve işyerlerinde arama yapıldığı bildirildi. Sabah saatlerinde gelen polislerin aramaları sürüyor.Savcı talimatıyla Danıştay Bilgi İşlem Merkezi´nde de arama yapılıyor. Saldırının olduğu dönemdeki Danıştay Bilgi İşlem sorumlusu Celalettin Yüksekkaya gözaltına alındı.Savcının talimatıyla arama yapılan noktalardan biri de Nurol Holding.
ARAMALAR DEVAM EDİYOR: OYAK´taki belgeler kutular içerisinde emniyete götürüldü
03.01.2012 - 18:38 Danıştay saldırısı kapsamında bugün Ankara Balgat´taki OYAK Güvenlik´te başlatılan aramalar, birim birim sürdürülüyor.Sabahın erken saatlerinde başlayan aramalar devam ediyor, binadaki hareketlilik sürüyor. Aramalarda elde edilen bazı belgeler kutular içerisinde emniyete taşındı. Operasyon kapsamında OYAK çalışanları da ifadelerine başvurulmak üzere emniyete götürüldü. (Cihan)
OYAK Genel Müdürü Ulusoy´un evindeki aramalar sona erdi
03.01.2012 - 21:03 Danıştay saldırısı ile ilgili güvenlik kamerası kayıtlarının silindiği gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında, OYAK Genel Müdürü Şerif Coşkun Ulusoy´un evinde yapılan aramalar sona erdi.OYAK Genel Müdürü Şerif Coşkun Ulusoy´un evine sabah saatlerinde gelen polis ekipleri burada geniş çaplı arama yaptı ve incelemelerde bulundu. Aramalar saat 19.30´a kadar devam etti. Danıştay saldırısı ile ilgili güvenlik kamerası kayıtlarının silindiği gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında yapılan aramalarda, polis elde edilen bulgu ve belgelerle evden ayrıldı. (Cihan)
TÜBİTAK´IN ´DANIŞTAY GÖRÜNTÜLERİ SİLİNDİ´ RAPORU SORUŞTURMAYI BAŞLATTI |
Mahkemenin 21 Nisan 2010 tarihindeki duruşmasında açıklanan ve naip hakimi Hüsnü Çalmuk tarafından atanan TÜBİTAK´ta görevli bilirkişi Hayrettin Bahşi´nin hazırladığı raporda, hard disklerin incelendiği, bunların Danıştay binasında kullanılan hard diskler ve hard diskte teknik bir bozukluk olup olmadığı, kayıtların orijinal ve içerisinde silinmiş veri bulunup bulunmadığı, varsa bu verilerin geri getirilmesinin mümkün olup olmadığının tespitinin yapıldığı kaydedilmişti.
Yapılan incelemeler sonucunda, sonu 93 ile biten seri numaralı hard diskte silinmiş dosyalar olduğunun tespit edildiği vurgulanan raporda, ´Silinmiş dosyaların önemli bir kısmı geri döndürülemez şekilde silinmiş olup, söz konusu dosyaların sadece isimlerine erişilmiştir. Silinmiş dosyaların çok büyük bir bölümünün 16 Mayıs 2006 tarihinde saat 19.47-19.50 tarihleri arasında silindiği ve bu silinmenin geri döndürülemez şekilde yapıldığı tespit edilmiştir´ ifadelerine yer verilmişti.
Danıştay´daki kamera sistemlerinin 23 Aralık 2005´te kurulduğu belirtilen raporda, hard diskin içinde bu tarihten önceki görüntülerin de yer aldığı kaydedilmiş, bu durumda, Danıştay binasında kurulan kamera sisteminde kullanılan hard diskin daha önce başka bir yerde kullanılması, firmadan istenen orijinal hard diskin verilmeyip başka bir yerde kullanılan hard diskin üzerine, ilgili dosyaların kopyalanması ve daha sonra da üzerinde silme işleminin yapıldığı ihtimalinin olduğu vurgulanmıştı.
Firma tarafından iletilen DVD´deki dosyaların, 6 Haziran 2006´da oluşturulduğu ya da kopyalandığı vurgulanan raporda, ´Bu tarihle ilgili de DVD´de kamera kayıtları mevcuttur ama bu kayıtlar içerisinde görüntü bulunmamaktadır. Dolayısıyla firma tarafından o tarihte hard diskle bir işlem yapıldığı sonucuna varılmıştır´ ifadeleri kullanılmıştı.
Alparslan Arslan, Danıştay saldırısını, 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. dairesine yönelik olarak gerçekleştirmiş, ancak saldırıdan bir gün önce Danıştay binasının çevresinde keşif yaptığı ifade edilmişti.
-Suç duyurusu-
Danıştay binasında 8 kamera bulunduğu anlatılan raporda, 8 kameranın görüntü alanlarına yer verilirken, geri döndürülemez şekilde silinmiş olarak bulunan söz konusu dosyaların silinme tarihleri ve silinme zamanlarının da 00.00.00 ve 00.00.00 olarak tespit edildiği anlatılmıştı. Raporda, ´Bu işlem, bilinçli bir silme olabileceği ve silme tarihlerini de saklamaya yönelik olabileceği değerlendirilmektedir´ ifadeleri kullanılmıştı.
Bu rapordan önce hazırlanan ön rapora göre mahkemenin naip hakimi Hüsnü Çalmuk, Danıştay binasına ait 16 Mayıs 2006 tarihi ve öncesine ilişkin bir kısım güvenlik kamerası görüntü kayıtlarının silinmesiyle ilgili, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Beşiktaş´taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine yapılan suç duyurusunda, ´kamu görevlisinin suçu bildirmemesini´ içeren TCK´nın 279. maddesindeki yasal zorunluluk gereği, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiği vurgulanmıştı. Yapılan suç duyurusu üzerine Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan tarafından soruşturma başlatmış, Pehlivan´ın Yargıtay´da görevlendirilmesinin ardından soruşturma savcı Muammer Akkaş´a devredilmişti. ( AA)
EMNİYET RAPORU DA TÜBİTAK´I TEYİT ETTİ
TÜBİTAK 2010 yılında savcılığa gönderdiği raporda Danıştay saldırısına ait güvenlik kamera kayıtlarının silindiğini belirtmişti. Bu rapor üzerine soruşturma başlatan özel yetkili savcılık adli emanete kaldırılan güvenlik kameralarına ait hard diskleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne gönderdi. Soruşturmayı yürüten özel yetkili savcı Muammer Akkaş , söz konusu hard disklerde herhangi bir silinme yapılıp yapılmadığının incelenmesini istedi. Söz konusu hard diskleri inceleyen emniyet, geçtiğimiz günlerde savcılığa raporunu ulaştırdı. Emniyet´in raporu da TÜBİTAK´ın raporuna benzer bir şekilde oldu. Raporda Danıştay binasındaki güvenlik kameralarının kayıt yaptığı hard disklerin bir bölümünün geri döndürülemez şekilde silindiğini belirtti. Emniyetin bu raporunun ardından operasyon için düğmeye basıldı. Özel yetkili savcı Süleyman Pehlivan tarafından başlatılan soruşturma şu anda savcı Muammer Akkaş tarafından yürütülüyor. (DHA)
DANIŞTAY SALDIRISI ERGENEKON´UN EN BÜYÜK VE EN CÜRETKAR EYLEMİYDİ |
Ankara´daki mahkeme Ergenekon bağlantısını görmek istemedi
Saldırı davası Ankara´da görüldü ve türban nedeniyle işlendiği kanaatine varılarak olay mahkeme tarafından müslümanlara mal edildi. Ancak İstanbul´da yürütülen Ergenekon soruşturmasında elde edilen somut deliller Ankara mahkemesinin verdiği kararın yanlışlığını ortaya koydu. Ankara 11. Ağır Ceza, aslında saldırının iddia olunan Ergenekon Terör örgütüyle ilgisi olduğunu gösteren delillerin daha önce ortaya çıkmış olmasına ve bu delillerin bizzat Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz tarafından mahkemeye iletilmesine rağmen saldırıyı acele ederek türbana bağladı ve o yönde ceza kararları verdi. Kamuoyunun büyük tepkisini çeken bu yanlış karar sonrası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı önemli bir karara imza attı. Başsavcılık, Danıştay saldırısı davası sanıklarının Cumhuriyet´e bomba atılması ve Danıştay saldırısıyla ilgili mahkemeye gönderilen belgeler dışında, Ergenekon soruşturmasına ait tüm belge ve beyanların getirtilerek yeniden bir karar verilmesini Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nden istedi. Temyizi görüşen Yargıtay 9. Ceza Dairesi de, 8 sanık hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nce verilen kararı oybirliğiyle bozdu. Dairenin kararında, ´tüm dosya kapsamına göre sanıkların mensubu bulundukları iddia edilen örgütün niteliği, atılı suçların vasfının belirlenmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi yönünden Ergenekon davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun iddia edilmiş olması karşısında, öncelikle davaların birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğuna´ işaret edildi. Bu kritik ve çok önemli gelişmeler sonrası danıştay davası İstanbul´daki Ergenekon davasıyla birleştirildi.
İŞTE ADIM ADIMOYAK KAMERA SKANDALI |
Fark edilince harddiskleri söktürdü
Danıştay eylemi taşeron eylemci Osman Yıldırım ve ekibinin gerçekleştirmesi üzerine kurulmuştu. Alparslan Arslan ´B Planı´ydı. Yıldırım´ın eylemden para ve risk sebepleriyle son anda vazgeçmesi üzerine Arslan eylemi yapmak zorunda kaldı. Bu riski göze aldı ama tedbiri de elden bırakmadı. Danıştay eyleminden sonra bir temizlik görevlisi verdiği ifadede, Alparslan Arslan´ın keşif yaptığı sırada bina içerisindeki kapılardan birini zorladığını, ?ne aradığını? sorduğunda ise ?Avukat olduğunu bir dava takip ettiğini? söylediğini ve hemen aşağıya doğru yöneldiğini, şüphelenerek durumu güvenliğe bildirdiğini anlattı. Temizlikçi uyarmıştı ama Alparslan elini kolunu sallayarak çıkıp gitmişti. Bu fark edilme kritikti. Hemen önlem alındı harddiskler sökülüp götürüldü. Bozuk denen harddiskteki görüntüler geri getirilemez şekilde silindi. Bununla da kalınmadı, herhangi bir terslik olmasın diye yeni bir harddisk de takılmayarak Danıştay emin ellere (!) emanet edildi. Sonraki sabah Türkiye kaosa uyandı.
Plan nasıl kurgulandı? Arslan polis tarafından yakalanmasaydı provokasyon nasıl gelişebilirdi?
5 Mayıs 2006: Alparslan Arslan, Tekin Irşi, Erhan Timuroğlu ve Osman Yıldırım´la beraber Cumhuriyet gazetesine el bombası attı.
10 Mayıs: Alparslan Arslan, Tekin Irşi, İsmail Sağır Cumhuriyet Gazetesi´ne tekrar el bombası attı.
11 Mayıs: Alparslan Arslan, İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu Cumhuriyet Gazetesine 3. kez el bombası attı.
11 Mayıs: Danıştay´daki güvenlik kameralarının görüntülerini kaydeden OYAK Güvenlik´e ait harddiskler arızalandığı gerekçesiyle değiştirildi.
16 Mayıs: Alparslan Arslan Danıştay´a gelip keşif yaptı.
16 Mayıs: Danıştay´daki harddiskler yeniden arızalandı ve harddisk sökülüp götürüldü ve kameralar devre dışı kaldı.
17 Mayıs: Alparslan Arslan Danıştay 2. Dairesi´ni bastı. Üye hakim Mustafa Yücel Özbilgin şehit oldu, 4 hakim yaralandı. Arslan´ın saldırı esnasında tekbir getirdiği iddia edildi, ancak diğer üyeler bu iddiayı yalanladı.
17 Mayıs: Arslan kapıdan çıkarken koruma polisi Şenol Aytan´ı da şehit etti ve kaçtı.
17 Mayıs: Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan ?Arslan´ın saldırı esnasında tekbir getirdiğini ve saldırıyı Danıştay 2. Dairenin başörtüsü kararı nedeniyle gerçekleştirdiğini söylediğini? açıkladı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer benzer biçimde saldırıyı rejime yönelik olarak niteledi. CHP Lideri Deniz Baykal başta olmak üzere muhalefet partileri iktidar partisini saldırıya zemin hazırlamakla suçladılar.
17 Mayıs: CNNTÜRK, STAR TV, KANAL D ve NTV yayın gruplarında, saldırının türban kararı nedeniyle gerçekleştirildiği ve bu durumun son dönemdeki irticai faaliyetlerin bir sonucu olduğunu anlatan yayınlar yapıldı. AK Parti hükümetini basiretsizlikle ve saldırılara çanak tutmakla suçladılar.
18 Mayıs: Hürriyet: İkinci MENEMEN olayı... Ertuğrul Özkök: Cumhuriyet´in 11 Eylül´ü
18 Mayıs: CAN Dündar´ın yazısı: ?Danıştay Başkanı´nın uyarılarına dudak büken Başbakan ERDOĞAN sorumluların en başındadır.?
18 Mayıs: Güvenlik kamerası olmadığı için Arslan, eşgal bilgilerinden tespit edildi. Telefon numarasına ulaşıldı. Arslan´ın İran´a kaçtığı iddia edildi.
18 Mayıs: Mustafa Yücel Özbilgin´in cenazesinde AK Partili bakanlar saldırıya uğradı.
19 Mayıs: Cumhurbaşkanı Sezer yaptığı açıklamada saldırının laik düzene karşı işlenmiş olduğunu iddia etti.
20 Mayıs: Arslan´ın irtibatlarından yola çıkılarak Osman Yıldırım, Süleyman Esen, Salih Kunter, Kemalettin Gülen, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu, Tekin Irşi yakalandı.
21 Mayıs: Arkadaki izler olayın bir irticai saldırı olduğunu kanıtladı.
22 Mayıs ve sonrası: Tüm kentlerde rektörlerin, bürokratların, hâkimlerin, sanat, siyaset ve spor camiasının önde gelen isimlerinin de katıldığı geniş katılımlı irticayı protesto mitingleri düzenlendi.
25 Mayıs: Bir gösteride bir meczup göstericilerin üzerine tekbir getirerek ateş açtı. Saldırıda hayatını kaybedenler oldu. Vatandaşlar laik-antilaik olarak kutuplaştı. Gösteriler tüm yurda yayıldı.
17 Haziran: Gösterilerin ve sokak kargaşalarının önüne geçilemeyince belli bölgelerde sıkıyönetim ilan edildi. Tehlikeli tırmanış ve provokasyonlar engellenemeyince Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu. Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç müebbet hapse mahkûm oldu.
25 Haziran: Alparslan Arslan´ın İran´a kaçmadığı anlaşıldı. Bulunduğu Avrupa ülkesinden yurda döndü. Dönüşünden sadece dar bir kesimin haberi oldu. Tıpkı Abdullah Çatlı gibi yeni bir kimlikle Derin Yapı´nın muteber adamı olarak refah içinde hayatını sürdürdü.
29 Şubat 2010: Milli Güvenlik Konseyi, ?kişi başı milli gelirin 3.000 Dolar´ın altına düşmesi ve ekonomik krizin tüm yurdu etkisi altına alması üzerine ve de demokrat - muhafazakar kesimin yeterince sindiğine? karar getirerek yönetimi kontrollü bir şeklide sivillere bırakma kararı aldı. AK Parti´nin 7 yılda yaptığı düzenlemeler iptal edildi. Avrupa Birliği üyeliğinden vazgeçilirken, ülke Avrasyacı bir yapıyla Rusya´ya yaklaştı.
Yukarıdaki olay 2006 Türkiyesi´nde yaşandı. Açık fontlu yazılar gerçekleşti. Koyu (bold) yazılar bir planın parçalarıydı. Eğer Arslan kana buladığı Danıştay binasından kaçabilseydi, koyu yazılı kısımlar planın birer parçası olarak gerçekleşecekti. ( Cevheri Güven, Star)
İKİNCİ MENEMEN PROVOKASYONU ANKARA´DA GERÇEKLEŞTİ:DANIŞTAY SALDIRISININ ARDINDAN KİM NE DEDİ? |
MİLLİYET VE HÜRRİYET: ´Laikliğe kurşun, türban kararı veren yargıçlar vuruldu.´
CUMHURBAŞKANI AHMET NECDET SEZER: ´Saldırı laik cumhuriyete. Neden olanlar tutum ve davranışlarını yeniden gözden geçirmeli. Laikliği çeşitli biçimlerde yorumlayarak, içini boşaltıp demokrasiyi, dolayısıyla devlet rejimini yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.´
YÖK BAŞKANI PROF. DR. ERDOĞAN TEZİÇ VE REKTÖRLER KOMİTESİ: ´Bütün bu gelişmeler laik Cumhuriyet´e yönelen tehlikenin ne denli vahim boyutlara ulaştığının açık bir göstergesidir.´
DANIŞTAY BAŞKANVEKİLİ TANSEL ÇÖLAŞAN: ´Saldırı türban kararından ötürü. Toplumsal mutabakatı bozanlar suçludur. Onlar kendilerini biliyor.´
CHP LİDERİ DENİZ BAYKAL: ´Siyasete kan bulaşmıştır. Başbakan, ektikleri zehirli tohumlar kanlı zakkumlarını açınca muhalefeti suçluyor. Sorumluluktan kurtulamaz, Başbakan hezeyan içinde. Bir an önce Türkiye´yi nereye sürüklemekte olduğunu görsün, aklını başına alsın.´
KUVVET KOMUTANLARI: Törene katılmayan kuvvet komutanları Sıhhiye Orduevi´nden Danıştay´ın önüne kadar yürüyüş yaptılar. Askerler, bazı vatandaşlar tarafından alkışlarla karşılandılar. Bu sırada, Atatürk´ün ordusu, şeriatın korkusu sloganı atıldı.
DANIŞTAY, ANAYASA MAHKEMESİ, YARGITAY BAŞKANLARI VE BAŞSAVCILAR: Orduya darbe çağrısı yaptılar. Anıtkabir´den sonra saldırının gerçekleştiği binaya geldiler. Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu´nun okuduğu ortak metinde, Bu saldırı dolayısıyla, yargı dışında da laik, demokratik devlet düzenini koruma görevleriyle yükümlü olanlara, bu görevlerini tekrar hatırlatıyoruz.´
CENAZEYE KATILAN KALABALIK: Cenazede hükümete protesto. Tören için Danıştay´a gelen Bakan Abdullah Gül, Hükümet istifa sloganlarıyla karşılandı. Kalabalık, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarını ise alkışladı. Türkiye laiktir, laik kalacak, Mollalar İran´a ve Hükümet istifa sloganları atıldı. Bakanlar Çiçek ve Şener darp edildi. Halkın, cenaze töreninde bakanlara gösterdiği tepki konusunda Demirel, Büyük infiale kapılmış halkın ne zaman ne yapacağı konusunda yorum yapmak mümkün değildir. dedi.
(03 Ocak 2012, 11:08)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Danıştay´ın silinen kayıtlarına soruşturma başlatılmış
Flaş!!! Danıştay kayıtlarına suç duyurusu
Flaş!!! TÜBİTAK: Kayıtlar silinmiş, bir kısmını kurtardık
Danıştay´ın kameralarına bakan OYAK Güvenlik´le ilgili tüm manşetlerimiz
Mahkeme tüm ayrıntılara iniyor: Orduevi kameraları da incelenecek
Flaş!!! Sıhhiye kameraları da karartılmış
Biri emretmiş biri planlamış biri vurmuş biri karartmış biri de örtmüş
Ergenekon´un kökleri ve Menemen
Danıştay ve Ergenekon davalarının birleştirilmesi manşetlerimiz
Danıştay soruşturması sil baştan
İşte adım adım Danıştay saldırısı
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi
Ankara´daki Danıştay davasında skandal
Danıştay, 11. Ağır Ceza´ya uzanabilir
Danıştay hakiminden skandal sözler
´Danıştay kararında vicdanım hala rahat´
Danıştay hakimi: Görüntüleri istememişlerse ben ne yapayım?
Birden niçin susuyor?
O gün çok konuşan hatta tekbir getirtenler(!) şimdi suskun