İkinci Ergenekon davasına bakan mahkeme, Anayasa Mahkemesi´nde AK Parti´nin kapatılması için dava açan savcıların kimler olduğunu sormuştu. O yanıt Yargıtay Başsavcılığı´ndan geldi. Mahkemenin isteği üzerine Yargıtay, Başsavcılıkta görevli 5 savcının ismini mahkemeye iletti. Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçen deliller, kapatma davasının bir Ergenekon faaliyeti olduğunu gösteriyordu. İnternet andıcı davasında da ortaya çıktığı gibi yasadışı yollarla Ergenekon kapsamında kurulan andıç sitelerindeki yalan haberler kapatma davasında delil olarak sunulmuştu.
Yargıtay savcıları da Ergenekon davasında
İkinci Ergenekon davasına bakan mahkeme, Anayasa Mahkemesi´nde AK Parti´nin kapatılması için dava açan savcıların kimler olduğunu sormuştu. O yanıt Yargıtay Başsavcılığı´ndan geldi. Mahkemenin isteği üzerine Yargıtay, Başsavcılıkta görevli 5 savcının ismini mahkemeye iletti. Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçen deliller, kapatma davasının bir Ergenekon faaliyeti olduğunu gösteriyordu. İnternet andıcı davasında da ortaya çıktığı gibi yasadışı yollarla Ergenekon kapsamında kurulan andıç sitelerindeki yalan haberler kapatma davasında delil olarak sunulmuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, AK Parti´ye kapatma davasında görev alan dört savcının, dönemin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından bizzat görevlendirilen Ömer Faruk Eminağaoğlu, Ufuk Şimşek, Zekeriya Sevimli ve Hasan Ali Atay olduğunu bildirdi. Ergenekon davasına bakan mahkeme tarafından istenilen bu isimlerin önümüzdeki günlerde ifadesine başvurulabileceği kaydedildi.
Savcılar ifadeye çağırılabilir
Ergenekon terör örgütü iddiasıyla devam eden davanın 2. İddianamesinde ?Ergenekon eylemi? olarak yer alan AK Parti kapatma davasıyla ilgili mahkemenin incelemeleri sürüyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz aylarda verdiği ara kararında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na müzekkere yazarak kapatma davasını açan Başsavcının talimatıyla soruşturmada görev alan savcıların kimler olduğunu sormuştu. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil´in adına araştırma yapma yetkisi bulunan savcı Mehmet Reis Koca, o isimleri mahkemeye bildirdi. 19 Ekim 2011 tarihli Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet Reis Koca imzalı bir sayfalık yazıda, AK Parti kapatma davası soruşturmasında görev alan savcılar ve görev tarihleri şöyle:
- Ö. Faruk Eminağaoğlu: 2003´ten 6.9.2006 tarihine kadar soruşturmada görev aldı.
- Ufuk Şimşek: 6.9.2006´dan 8.7.2007´ye kadar soruşturmada görev aldı.
- Zekeriya Sevimli: 8.7.2007´den 14.3.2008 tarihine kadar soruşturmada görev aldı.
- Hasan Ali Atay: 21.8.2007´den 11.2.2008 tarihine kadar soruşturmada görev aldı.
Ergenekon dava dosyasına delil olarak giren 30 klasörlük kapatma davası dosyasındaki yazışmalarda, 2003 yılında AK Parti aleyhine delil toplamaya başlayan ve Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya ile birlikte bu beş savcının gazete haberlerini yakından takip edip haberlerde konu olan olayları araştırmakla yetindikleri görüldü.
En fazla yazıyı alkol ve ´türban´la ilgili yazmışlar
Yargıtay savcıları, beş yıl boyunca gazete, TV ve internette yayınlanan birçok haberi yazışmalarına ekleyerek delil gösterdi.
- Savcı Ufuk Şimşek: 1.8.2006´da İstanbul Valiliği´ne yazı yazarak bir gazetedeki ?Sağlık ocaklarında türban serbest? başlıklı haberde yer alan iddialarla ilgili bir işlem yapılıp yapılmadığını sormuş.
- Savcı Zekeriya Sevimli: 14.12.2007´de Konya Valiliği´ne yazı yazarak bir gazetede 12.11.2007´de yayınlanan ?Resmi sitede türban? haberiyle ilgili idari soruşturma açılıp açılmadığını sormuş.
- Yine, 18.2.2008´de Isparta Valiliği´ne yazılan yazıda, gazetelerde konu edilen veöğrencilere karne hediyesi olarak dağıtılan ?Küçük gezgin güller diyarı Isparta´da? adlı kitapçıklar istenerek,kitapçıklar sayfa sayfa dava dosyasına konulmuş. Savcı Ufuk Şimşek gazetelerde yer alan alkollü içki satışıyla ilgili haberler nedeniyle çeşitli belediyelere yazı yazarak bilgi istemiş.Yine ´tesettür Defilesi´ ile ´Apronda namaz´ haberleri de dosyaya eklenmiş.
´İrtica.org´ haberleri Yargıtay mühürlü
Bilirkişi inceleme raporunda, kapatma davasına delil olarak toplam 845 gazete haberi, ´irtica.org´un da aralarında bulunduğu internet sitelerinden 981 haber, TV kanallarından 6 haber, kaynağı belli olmayan çeşitli haber ve dökümanlardan 250 haber ile belge, resmi kurumlara ait 232 döküman, 175 adet belge ile dosyaya sunulan 25 adet dilekçenin delil olarak gösterildiği anlatıldı. ´İrtica.org´ adlı internet sitesinden alınan ?Apronda namaz şovu? başlıklı haber de dahil hepsinde Yargıtay mührü olması dikkat çekiyor. ( Star)
İŞTE O SAVCILAR |
BİR YALAN UYDURMUŞ, DİĞERİ DAVA AÇMIŞTI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından AK Parti´nin kapatılmasına yönelik hazırlanan iddianamede delil olarak gösterilen 400 maddenin 370´i Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Savcıların hazırladığı delillerin çoğunluğu tekzip edilmiş gazete küpür ve internet bilgilerinden oluşmuş olması nedeniyle, kamuoyunda ´google davası´ olarak anılmıştı. Delillerin bir kısmının, AK Parti hükümetini devirmek için hazırlanan İnternet andıcı kapsamında hazırlanmış sahte kara propaganda haberleri olduğu da ortaya çıkmıştı.
Dönemin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından 2008 yılında hazırlanan kapatma davasının iddianamesi, Google´dan toplanan haberler ve ´gazete kupürleriyle´ oluşturulduğu gerekçesiyle eleştiri konusu olmuştu. Çoğu internet andıcı kapsamında hazırlandığı şüphesi taşıyan haberlerin yargıtay savcılarınca Ergenekon örgütü direktifleriyle dosyaya konulup konulmadığı noktasında Ergenekon davasına bakan mahkemenin şüphe taşıyıp taşımadığı bilinmiyor. Ancak dosyaya konulan bu haberlerin internet andıcı sitelerindeki yayınlarla büyük oranda örtüştüğü ortaya çıkmıştı. Andıç iddianamesine göre AK Parti´yi kapatma davasını desteklemek için toplumda hezeyan uyandırmayı amaçlayan abartılı haberlerden bazıları şöyle: TRT´de irtica hortladı, Türkiye irtica tehdidi altında, AKP´nin türban planı çalıştı, AKP´de kadına yer yok, Atatürkçü cumhurbaşkanı istiyoruz, Çankaya Cumhuriyet ile hesaplaşma yeri değil, Yargı kuşatmada, Köşk´e çıkarsa ılımlı İslam denemesi başlar, Tesettür otelleri 4 kat arttı, Türban Köşk´e çıkmamalı, AKP türbana dolandı, Adım adım irticai yaşama doğru, Halk eğitim merkezinde çarşaflı aile eğitimi, İran´da örtü okula sinsice girdi, Otobüste namaz baskısı, MEB´in broşüründe veliler türbanlı, AKP yumuşakça İslamlaştırıyor, Türkiye´nin yönü İran´a doğru, AKP laik sistemi dilim dilim doğruyor, Ergenekon, büyük bir provokasyon, Resmen karşı devrim.
SELVİ: ZATEN SİTELERİ CİDDİYE ALAN YOKTU.. HAKİM: YARGITAY BAŞSAVCISI CİDDİYE ALMIŞ
İkinci Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Ergenekon kapsamındaki ´İnternet Andıcı´ davasına da bakıyor. AK Parti hakkındaki kapatma davası sadece ikinci Ergenekon davasında değil internet andıcı davasında da gündeme geldi. Mahkeme, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazarak, eski Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından AK Parti hakkında açılan kapatma davası iddianamesinde Kara Propaganda sitelerindeki yayınlardan yararlanılıp yararlanılmadığı, iddianameye buradaki yayınlardan delil olarak alınanlar var ise bunların hangi siteler ve haberler olduğunun bildirilmesini istedi. İnternet andıcı davasında tutuklu sanık emekli Albay Fuat Selvi çapraz sorgusu sırasında ?irtica.org? ve diğer sitelerle ilgili olarak ?Siteleri zaten ciddiye alan yoktu. Günlük 300 kişi ziyaret ediyordu. Kim böyle bir siteyi niye ciddiye alsın? diye savunma yaptı. Selvi´nin bu savunmasına İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Hüsnü Çalmuk ?Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı siteyi ciddiye almış. AK Parti kapatma davası için delil toplamış. 23 Ekim 2007´de irtica.org sitesindeki ´Apronda namaz şov´ haberi kapatma davası iddianamesine delil olarak koymuş? karşılığı vermişti.
MAHKEME ERGENEKON´UN YARGI KOLUNUN PEŞİNDE
Ergenekon terör örgütü davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin, AK Parti´ye yönelik kapatma davası soruşturmasını yürüten savcıların isimlerini istemesi, kamuoyunda geniş yankı bulmuştu. Ergenekon´la bazı yüksek yargı mensuplarının soruşturma ve dava sürecinde tespit edilen ilişkileri, mahkemenin kararının son derece yerinde olduğunu ortaya koyuyor. Ergenekon terör örgütü, seçimle gelen hükümeti yıpratmak, zor durumda bırakmak hatta görevden almak için en fazla yargı yolunu kullandı. Yargı konusu olan iddialara göre bunun en önemli örneği de AK Parti´ye açılan kapatma davası oldu.
Buna göre, Ergenekon örgütü darbe yaparak deviremediği AK Parti hükümetini ´kapatma davası´ açtırarak devre dışı bırakmayı amaçladı. Öyle ki, 2008 yılının Mart ayında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya´nın AK Parti´nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi´nde açtığı dava kamuoyunda şok etkisi yaptı. AK Parti´nin ´laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği´ gerekçesiyle hazırladığı iddianamede, partinin kapatılması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dahil 71 kişinin 5 yıl süre ile siyasetten uzaklaştırılması istendi.
Beklenti Anayasa Mahkemesi´nin AK Parti´yi kapatmasıydı. Ama kritik bir sayıyla, 6´ya karşı 5 oyla kapatma kararı çıkmadı. Bu süreçte yaşanan olağanüstülükler daha sonra 2. Ergenekon iddianamesinde ayrıntılarıyla yer aldı. AK Parti´nin kapatma davasına bakan Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt´ün davadan önce dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´la görüştüğü ortaya çıktı. Paksüt´ün eşi Ferda Paksüt, ikinci Ergenekon davasında sanık oldu. Ferda Hanım, dava dosyasına giren görüşmelerinde partinin kapatılacağını söylüyordu. Ergenekon soruşturmasında şüpheli olan eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu´nun Anayasa´ya aykırı olarak cumhurbaşkanı seçiminde 367 oy kriterini CHP ve MHP milletvekillerine empoze etmesi, yargı mensuplarının önemli eyleminden biriydi.
EMİNAĞAOĞLU VE ERSÖZ, YEMEKTE BULUŞUYOR
Kapatma davası iddianamesini hazırlayanlardan dönemin Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu´nun Ankara´da JİTEM´ci emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de aralarında bulunduğu bazı Ergenekon sanıklarıyla yemekli toplantılarda görüşmesi ortaya çıktı. Ersöz, mahkemedeki ifadesinde 2006 yılındaki bu görüşmeyi doğruladı.
Ömer Faruk Eminağaoğlu, Ergenekon örgütü kapsamında faaliyet gösterdiği için sanık olan eski Erzincan Başsavcısı CHP milletvekili İlhan Cihaner´e desteğiyle gündeme geldi. Eminağaoğlu´nın ismi son olarak, Oda TV iddianamesinde gazeteci İklim Bayraktar´la yaptığı konuşmada ortaya çıktı. Ergenekon sanığı Bayraktar, Eminağaoğlu´na eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal´a yapmayı düşündüğü bir komplodan bahsediyordu. Eminağaoğlu´nun buna karşı çıkmak yerine susarak zımni kabulde bulunduğu anlaşılıyor.
AK Parti kapatma davasında imzası olan savcı Zekeriya Sevimli de, Cumhuriyet Gazetesi´ne verdiği röportajda ´laik, üniter devleti korumak´ için çalıştığını vurgulamıştı. Sevimli´nin, kapatma iddianamesine internetten topladığı delilleri koyması ise ayrı bir tartışma konusu oldu. ´Google savcısı´ olarak yargı tarihine geçen eski Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya´nın delil toplamak için Genelkurmay´ın kurduğu kara propaganda sitelerine başvurması da önemli bir unsur. Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan´ın, Danıştay cinayetinden hemen sonra kameralar önüne çıkıp Katil ´Allahuekber´ diye bağırdı. diyerek gerçeğe aykırı açıklaması da hafızalardaki yerini koruyor. Bütün bu yaşananlardan sonra Ergenekon mahkemesinin AK Parti´ye kapatma davası açan savcıların isimlerini Yargıtay´dan istemesine şaşırmamak lazım. Aksine istememesi anormal olurdu. Mahkeme, kapatma dosyasıyla Ergenekon davasındaki belgeleri karşılıklı inceleyerek bu adımı attı. Bundan sonra, isimler geldiğinde ne yapacağı önemli. Tanık olarak mı dinleyecek, ´şüpheli´ olarak mı; bunlar mahkemenin elindeki delilleri değerlendirme durumuna göre şekillenecek.
ERGENEKON DAVASINA SAVCILAR NİÇİN ÇAĞRILDI?
Sabah gazetesinden Nazlı Ilıcak, 24 Eylül 2011 tarihli köşeyazısında bu konuya değinerek özetle şunları söylüyordu: 2. Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AK Parti kapatma davasında rol alan Yargıtay Cumhuriyet savcılarını ifadeye çağırdı. İlk bakışta, denilebilir ki, aynı Gülen gibi AKP´ye dokunan da yanıyor Ama işin biraz derinlemesine inmek gerekir. Kapatma davasının bazı odaklardan planlandığı ve Erdoğan ile arkadaşlarını tasfiye etmeye yönelik olduğu ileri sürülüyor. En azından bazı çevreler böyle düşünüyor. İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu, Doğu Perinçek gibi isimlerin gözaltına alındığı 4. Ergenekon dalgası sonrasında, yasal telefon dinlemeleri kamuoyuna yansıdı. Bu konuşmalar, kapatma davasında organize bir hareketle karşı karşıya kalındığı izlenimini veriyordu. 14 Mart 2008´de İlhan Selçuk´un kapatma davası açılmadan bir gün önce Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde yayınlanan Sonra oturup ağlamasınlar başlıklı yazısı, onun, daha önceden bu konuda bilgisi olabileceğini ortaya koyuyordu:
...AKP iktidarı belli hedefe doğru doludizgin yürüyor, yandaşları da içmeden sarhoş olmuşlar... Ülke altüst... Herkes birbirine soruyor: - Ne olacak?.. Bu gidişle bir şeyler olacak... Ama, ben Cumhuriyet´e İslamcı AKP Devletinin el koymasını isteyen gazeteye şimdiden haber vereyim... Bir şeyler olduğunda sonuç düşündükleri gibi çıkmazsa, oturup mazlum rolünde ağlamasınlar.
Kapatma davası 15 Mart 2008´de açıldı. İstihbarat birimleri, birkaç aydan beri İlhan Selçuk´u teknik takibe almıştı. Gazeteciler arasında geçen konuşmalar, sonuçları hesaplanarak davanın açıldığını gösteriyor. 13. Ağır Ceza Mahkemesi, herhalde bu yüzden dönemin Yargıtay savcılarının ifadesini almak istedi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan, Yargıtay Başkanlığı yarışı için 3 isim belirlemişti. (İnternete düşen ses kaydında) Kim kendilerine daha iyi hizmet ederse, onun destekleneceğini söylüyordu. Aktan´ın, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi üyesi Fatih Arkan´la yaptığı konuşma: Kenarda yan çizerek, oturarak olmayacağını anlasınlar. Herkesin bir projesi var. Ersan´a da açık söyledim. Bunu yaparsanız geçersiniz. Kadir´e de söyledim; 3´ünüz varsınız. Abdurrahman Bey bir dava daha açabilir... Açılırsa seçimi olumsuz etkiliyor... O da müthiş korkak, hepimizi içeri atarlar... Neyi atıyorlar, Yargıtay Başsavcılığı´ndan içeri atarlarsa... Bu ülkede ihtilâl olur. İçeriye girmekten çıkmaktan korkuyorsan, o zaman bir takım görevlere talip olma. Bırak başkası yapsın.
Bu konuşma, yargının hangi tertipler içinde bulunduğunu göstermiyor mu? Demek birinci davadan sonra Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya´ya bir dava daha sipariş edilmiş. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(25 Kasım 2011, 16:24)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Andıç siteleri Yargıtay´a sorulacak
Mahkeme yargıdaki Ergenekon´un peşinde
Ses kaydı: Yargıtay´ın Cihaner planı
Mahkeme Yargıtay savcılarının adını istedi
Biri yalan uydurdu diğeri dava açtı
Genelkurmay´ın provokasyon siteleri ya da ´internet andıcı´ konulu manşetlerimiz
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara