Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, geçtiğimiz hafta balıkçı ağlarına takılan İsrail´e ait insansız hava aracının bulunmasıyla ilgili olarak açıklama yaptı. Düşen heronun özellikle PKK´ya istihbarat sağlayıp sağlamadığı konusunda derin şüpheler bulunuyor. Mavi Marmara gemisine İsrail askerleri tarafından baskın yapıldığı gece ilginç bir zamanlamayla İskenderun´da deniz kenarındaki askeri birliğimize PKK tarafından bir saldırı düzenlenmişti.
Adana´daki ´İsrail Heronu´nun gizemi
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, geçtiğimiz hafta balıkçı ağlarına takılan İsrail´e ait insansız hava aracının bulunmasıyla ilgili olarak açıklama yaptı. Düşen heronun özellikle PKK´ya istihbarat sağlayıp sağlamadığı konusunda derin şüpheler bulunuyor. Mavi Marmara gemisine İsrail askerleri tarafından baskın yapıldığı gece ilginç bir zamanlamayla İskenderun´da deniz kenarındaki askeri birliğimize PKK tarafından bir saldırı düzenlenmişti.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, geçtiğimiz hafta balıkçı ağlarına takılan İsrail´e ait insansız hava aracının bulunmasıyla ilgili olarak açıklama yaptı. Kırıkkale´de Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu´nun fabrikasıyla ilgili bilgi alırken, bu konuda yöneltilen bir soruya cevap veren Bakan Yılmaz, “Arkadaşlar bakıyorlar, bir çalışma bize getirecekler. Ondan sonra değerlendirme yapacağız” dedi. Edinilen bilgiye göre; Genelkurmay Başkanlığı ve MİT tarafından oluşturulan bir uzman heyet İsrail´e ait olduğu ortaya çıkan Heron´la ilgili teknik incelemesini sürdürüyor. Bu incelemede, aracın nereden, ne şekilde ve ne kadar ve hangi nitelikte istihbarat sağladığı ve bu bilgileri hangi kaynaklara ilettiği üzerinde çalışılıyor. Özellikle PKK´ya istihbarat sağlanıp sağlanmadığı konusunda derin şüpheler bulunuyor.
Mavi Marmara´ya İsrail baskını, bir kaç saat sonra İskenderun´da PKK saldırısı
Ayrıca aracın tam olarak ne zaman ve nerede düştüğüne dair kesin bilgiler de bu inceleme sonucunda ortaya çıkacak. Öncelikle söz konusu aracın Türkiye´nin güney sahillerinde düşüp düşmediği belirlenecek. Bunun belirlenmesi durumunda Türkiye´nin İsrail´e çok sert bir cevap vermesi bekleniyor. Zira bu tür araçların başka ülke sınırları dahilinde faaliyette bulunması doğrudan casusluk olarak nitelendiriliyor. Ayrıca daha önce Mavi Marmara gemisine İsrail askerleri tarafından baskın yapıldığı gece İskenderun´da PKK tarafından askeri birliğe yapılan saldırı hatırlandığında, aynı bölgede İsrail´in insansız hava araçları uçurması bu konuda daha önce öne sürülmüş birtakım iddialara kuvvet veriyor.
İsrail sessizliğini koruyor
Geçtiğimiz hafta Adana açıklarında balıkçı ağlarına takılan İsrail´e ait Heron´un Türkiye´yi mi izlediği sorusu halen cevaplandırılmadı. ´İsrail, Türkiye´nin güney sahillerinde istihbarat mı topluyor´ gibi pek çok soru yapılacak teknik incelemenin ardından cevaplanacak. İskenderunlu balıkçılar ağlarını balık için atmışlar, ancak ağlarına uçağa benzer bir cisim takılınca hemen sahil güvenliğe haber vermişlerdi. Denizden çıkan cismin İsrail´e ait insansız hava aracı Heron olduğu kısa süre sonra tespit edilmişti. Konuyla ilgili İsrail makamlarının sessizliği ise dikkat çekiyor.
İSRAİL HERONU BİZİ GÖZETLİYOR |
İşte Baransu´nun dikkat çeken iddiaları:
Hatay´ın Kırıkhan mevkiinde bulunan askerî tesislerin görüntülerini almak üzere İsrail´in casus amaçlı Heron gönderdiği ortaya çıktı. 14. Hawk B. Komutanlığı üstünde füze bataryaları ve radar mevzilerini görüntüleyen heron, bir askerin birlik üzerinde beyaz bir ışık görmesiyle fark edildi. Radarlarla dört saat boyunca takip edilen heron için Diyarbakır´dan iki F-16 savaş uçağı kaldırıldı ancak bir şey yapılmadı.
Taraf, olayla ilgili tutulan dört saatlik kayıtların yanı sıra görüntüsü alınan birlikteki tutanağa ulaştı. İşte skandal olayın perde arkası. Olay 20 Eylül 2011 tarihinde Hatay´ın Kırıkhan İlçesi´nde yaşanıyor. 14. Hawk B. Komutanlığı´nda görevli Hava Savunma Üsteğmen Barış Erçoban, birliğin üzerinde beyaz ışık yayan bir cisim fark ediyor. Çıplak gözle gördüğü bu cisim üzerine dinleme nöbetinde bulunan Hava Savunma Kıdemli Çavuş İsmail Demirel´e telsizden çağrı yapıyor. Görüntülerin alınmasına yardımcı olan Skop´ta herhangi bir iz görüp görmediğini soruyor. Demirel, kendisine görünen bir cisim olmadığı cevabını veriyor. Telsizden yapılan anonsu duyan Kıdemli Çavuş Emre Özel, bahsedilen cisme benzer bir cismin üzerlerinde dolaştığını kendilerine bildiriyor. Bunun üzerine her iki isim de acilen Nizamiye´ye gidiyorlar. Üsteğmen Erçoban, beyaz ışık yayan cismi ilk gördüğü noktaya bakıyor ve orada olmadığını görüyor. Ardından başını kaldırdığında cismin Nizamiye üzerinde olduğunu görüyor.
Radarlar dört saat takip etti
Bunun üzerine Nizamiye´yi terk eden askerler, radar merkezine gidip, gördüklerini üstlerine anlatıyorlar ve radarları açmak üzere izin istiyorlar. Alınan izin üzerine saatler 04:38´i gösterdiğinde tüm radarlar aktif hale getiriliyor. Radarlar çalışmaya başlar başlamaz, çıplak gözle görünen cismin son noktasına yönlendiriliyor. Birkaç saniye içinde beyaz ışık yayan cisim tesbit ediliyor. Cisim çok kısa süreli göründüğü için herhangi bir takip, o an yapılamıyor. Radarlar cismi taramaya başlıyor. Saatler 04:41´i gösterdiğinde cisim N 36 34 55 42 E, 36 25 18 62 koordinatında radara yakalanıyor. Radardan cisme “kilit” atılmaya çalışılıyor. Ancak, cisim birliğin üzerine doğru geldiği için kilit atılamıyor. Ateşleme sistemi kilit attığında, heronlar hareket etmeye devam etseler ve kaçmaya çalışsalar dahi bu kilit sayesinde füze direkt heronlara ulaşabiliyor ve düşürüyor.
Birlikte ve telsizde cisimle ilgili telsiz konuşmaları devam ediyor. Bu arada başka bir birim cismi görüyor ve radarlar, ´Silah Başı Gerçek Durum´ emri veriyor. Emir üzerine sistemler aktif hale getiriliyor ve hedef tekrar aranmaya başlanıyor. Heronun 12 km. mesafede birliğe doğru geldiği görünüyor. Radarlar ve füze sistemleri heronu kilit altına alıyor. Tam bu sırada heron 210 K olan hızını bir anda 750´ye yükseltiyor. Bu arada Birlik´te bulunan üç ayrı birim, hedefi kaybetmemek için takip altına alıyor. Cismin küçük bir hava aracı olduğu tesbiti yapılıyor. Ancak bu sırada aletlerde bazı sıkıntılar olduğu için cismin bazı hareketleri kayıt altına alınamıyor. Ardından da heron görüntüden kayboluyor. Daha sonra tekrar görüntüsü alınan cisme kilit atılıyor ve üstlerden emir bekleniyor. Beklenen emir gelmiyor. Saatler 05:08´i gösterdiğinde heron bir kez daha radarların takibine giriyor. Ardından hedef tekrar kayboluyor. Saat 05:10´da tekrar görüntü alınıyor. Heron kısa süreli takip ediliyor. Sabaha kadar takip edilen heron, güneşin doğuşuyla birlikte bir daha görünmemek üzere kayboluyor.
F-16 havalandı ama...
14. Hawk BT Komutanlığı´nda bunlar yaşanırken, olayın ilk anda bildirildiği Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Harekât Merkezi´nde de sıcak saatler yaşanıyor. Merkezdeki ekranlardan cisim takip edilmeye başlanıyor. Saat 01:30´da alınmaya başlanan görüntüler, 05:30´a kadar devam ediyor. Görüntüler üzerine cismin ne tür bir hava aracı olduğu tesbit ediliyor. Teknik bir takım incelemelerin ardından, cismin hareketleri ve hız kontrolüyle heron olduğu anlaşılıyor. İşte bu izleme sırasında radar mevziinde bulunanlar, Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Harekât Merkezi´nden ısrarla bölgeye uçak sevk edilmesini istiyorlar. Bölgeye iki F-16 gönderiliyor. Kuvvet Komutanlığı´nı Korgeneral Veysi Ağar´ın, Filo Komutanlığı´nı Yarbay Kemal Turan´ın yaptığı bu F-16´lar heronu takip etmekle, çevresinde tur atmakla yetinip, bölgeden uzaklaşıyorlar. Heron inişe zorlanmadığı gibi her hangi bir füze atışı da yapılmıyor.
Askerî yetkililer rahatsız
Görüştüğüm askeri yetkililer olayla ilgili tutulan tutanakların yanı sıra heronların çekilen görüntülerini de benimle paylaştılar. Her görüntü üzerine teknik analizler yapılıp, havadaki cismin heron olduğu tesbit edilmiş. Heronun tepesinde bulunan kameralar da not edilmiş. Askerî yetkililer, İran´ın kendi hava sahasına giren ve üstün teknolojiye sahip Amerikan heronlarını düşürdüğünü hatırlatıp, aynı imkâna sahip 2. Hava Kuvveti Komutanlığı´nın neden İsrail heronunu düşürmediğini, inişe zorlamadığının araştırılması gerektiğini söylüyorlar. Askerler, heronun, dört saat boyunca o bölgede bulunan füze bataryalarını, hava radar mevzilerini, kara ve jandarma birliklerinin tamamının konuşlu olduğu bölgeleri, bu birliklerin imkân ve kabiliyetlerini ayrıntılı şekilde fotoğraflamasına, canlı olarak kendi ülkesine aktarmasına rağmen, hiçbir şey yapılmamasını ilginç buluyorlar. Casus ve keşif amaçlı görüntü alan İsrail heronunun, sadece seyredilmiş olmasını, birliğin ateşleme sistemlerini kilit atmasına rağmen ateş emri verilmemesini de anlayamıyorlar.
Yanıt bekleyen sorular
Askerî yetkililerin konuyla ilgili bazı soruları da var. Soruların bazıları teknik ve yetkililerden bunun açıklanmasını istiyorlar.
İşte o sorulardan bazıları;
» Hawk yani yerden ateş emri sadece 2. Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral Mehmet Veysi Ağar´da olmasına rağmen, ateş emrini neden verilmedi?
» İsrail heronu, kendisinin görüntüsünü fark etmesine rağmen, saatlerce nasıl bölgede kaldı?
» BİKİM neden Hawk sistemine net bir bilgi ve rapor vermedi?
» Ekran Kayıt Sistemi´nin (DVR) yaptığı ilk kayıtlarda VTG görüntüsü mevcut iken, DVR kaydının sonlarına doğru neden VTG görüntüsü yok?
» VTG görüntüsünü kim kapattı? Neden kapandı? VTG görüntüsünün kapatılmasını BİKİM mi emretti? Yoksa Hawk silah sistemleri personeli kendisi mi kapattı?
» Jetler herona neden müdahalede bulunmadılar?
» Saatlerce radarda kalan heron için görüntü alınmadı şeklinde yanlış bir tutanak düzenlenip, üstler yanlış bilgilendirildi mi? ( Mehmet Baransu / Taraf)
O HERONU TÜRK UÇAKLARI MI DÜŞÜRDÜ? |
Hatay üzerinde 4 saat boyunca keşif uçuşu yaptığı Taraf´ın haberiyle ortaya çıkan İsrail´e ait Heron´un, Adana sahillerinde balıkçıların bulduğu Heron olduğu iddia edildi. Habere göre, Hatay´ın Kırıkhan mevkiindeki askerî tesislerin görüntülerini almak üzere İsrail yönetimi casus amaçlı Heron gönderdi. 14. Hawk B. Komutanlığı üstünde füze bataryaları ve radar mevzilerini görüntüleyen Heron, bir askerin birlik üzerinde beyaz bir ışık görmesiyle fark edildi. Radarlarla dört saat boyunca takip edilen Heron için Diyarbakır´dan iki F-16 savaş uçağı kaldırıldı. Taraf´ın iddiasına göre F-16´lar ´vur´ emri gelmediği için İsrail´e ait Heron´u vurmadı. Ancak 11 Kasım 2011 günü balıkçılar tarafından Adana açıklarında düşmüş bir Heron´un bulunması, uçakların o gece İsrail Heron´unu vurmuş olduğu ihtimalini gündeme getirdi.
Yeni Şafak´ın 12 Kasım 2011 günü İsrail Heronu burada ne geziyor? manşetiyle duyurduğu haberde Adana açıklarında balıkçıların ağına takılan Heron´un İsrail´e ait olduğuna dikkat çekilmişti. Bulunan Heron´un İsrail Hava Kuvvetleri´ne ait olduğu anlaşılmış ve Ankara´ya götürüldüğü öğrenilmişti. Heron´u denizde bulan balıkçı, yetkililerin kendisine Bu konuyla ilgili konuşma dediğini aktarmıştı.
GÜNEY´İ GÖZLÜYORLAR
350 kilometrelik tarama menzili ve gelişmiş kameraları sayesinde Heron´un İsrail tarafından, Türkiye´nin güney sahillerinde istihbarat amacıyla kullanılmış olabileceğine dikkat çekiliyor. İsrail askerlerinin 31 Mayıs 2010 gecesi Gazze´ye yardım taşıyan Mavi Marmara´ya saldırıp 9 Türk´ü şehit ettiği saatlerde terör örgütü PKK da, İskenderun Deniz Üs Komutanlığı´na saldırmış ve bu saldırı İsrail, PKK ile işbirliği yapıyor yorumlarına neden olmuştu. (Yenişafak)
(18 Kasım 2011), son güncel.: (04 Ocak 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ABD Basını: İskenderun İsrail işi
İskenderun´da İsrail olasılığı güçleniyor
İskenderun´da neler oluyor? PKK baskınındaki gariplikler
İsrail´den şok C planı: PKK´ya yardım
Lübnan´da İsrail casusu 3 PKK´lı yakalandı
İlişkiler artık gizlenmiyor: 3 PKK´lıya ´İsrail casusu´ suçlaması
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz