BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu´nun öldüğü helikopter kazasında enkazdan tornavida ile kritik bazı cihazları söken askerlerle ilgili harekete geçen savcılık Genelkurmaydan bu askerleri sordu.
Savcı Genelkurmay´a o subayları sordu
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu´nun öldüğü helikopter kazasında enkazdan tornavida ile kritik bazı cihazları söken askerlerle ilgili harekete geçen savcılık Genelkurmaydan bu askerleri sordu.
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu´nun öldüğü helikopter kazasıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün açıklamaları soruşturmayı hareketlendirdi. Helikopter kazasında enkazdan ´tornavida ile parça söken´ askeri personelin kimliğinin belirlenmesi için savcılık harekete geçti. Malatya Özel Yetkili Savcılığı, Genelkurmay´dan o gün enkaz bölgesinde bulunan askeri personelin, ne maksatla orada oldukları ve kimlik bilgileri ile fotoğraflarını istedi. Bu arada başsavcılığın yeni bir kaza kırım ekibi oluşturacağı öğrenildi. Söz konusu ekip, olay yerinden başlayarak koruma altına alınan helikopter enkazı üzerinde inceleme yapacak. Önceki gün olayı soruşturan savcı ile görüşen Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, Kaza kırım ekibi en az 14 kişiden oluşacak ve olay yerinden başlayarak enkaz üzerinde ve emanette bulunan cihazlar ve yakıt numuneleri üzerinde sil baştan yeniden rapor hazırlanacak. dedi. ( Cihan)
Görüntülerde 4 subay var
Cumhurbaşkanı Gül´ün, ´Helikopterdeki beyni keçiler sökmedi!´ diyerek şüphelerini dile getirdiği kayıp cihazların sökülme görüntülerine ulaşıldı. Muhsin Yazıcıoğlu´nun helikopterinin düşmesiyle ilgili soruşturmanın seyrini değiştirecek videoda, dört subay var. Biri cihazları sökerken, ikisi onu izliyor. Bir asker ise görüntü çekiyor.
´Meçhul subay´ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´e gönderdiği ve Muhsin Yazıcıoğlu´nun helikopter kazasıyla ilgili sır perdesini aralayacak görüntüler ortaya çıktı. Zaman´ın ulaştığı video, Cumhurbaşkanı Gül´ün, Bana video geldi. Birileri cesetlerle ilgileniyor, birileri vida söküyor. Cihazları keçiler gelip söküp götürmedi. diyerek işaret ettiği kayıp cihazlarla ilgili tartışmalara son noktayı koyuyor. 48 saniyelik kayıt, iki yıldır kayıp olan helikopterin beyni durumundaki cihazların kim tarafından söküldüğünü gösteriyor. Video, gökyüzünde bir askeri helikopterin görünmesiyle başlıyor. Ardından enkazın etrafındaki subaylar gözüküyor. Subaylardan biri elinde turuncu tornavidayla helikopterin ön panelinden parçaları sökerken, diğeri onu izliyor. Videodaki üçüncü asker ise biraz daha uzakta oturmuş sigara içiyor. Görüntüleri kaydeden asker ise Kardeşim şu yüksekliğe bak, inanamıyorum ya, dağ tepemize gelecekmiş gibi sanki. diye bulundukları bölgeyi tarif ediyor.
Söz konusu görüntüler Gül´e, ´meçhul bir subay´ın mektubuyla birlikte ulaştı. Cumhurbaşkanlığı makamına yazılan ve imza taşımayan mektubun ilişiğinde, helikopterin enkazında özel tornavidalarla bir parça söken kişinin görüntüleri yollandı. Gül´ün ´helikopterin beyni´ olarak nitelendirdiği parçaların Argus 5000 CE ve SKYMAP IIIC cihazları olabileceği kaydediliyor. Söz konusu donanım, helikopterin uçuş bilgilerini muhafaza ediyor. Hangi noktalar arasında uçtuğunu, irtifa bilgilerini, hızını kayıt altına alıyor. Her iki cihaz da kazanın ardından 29 Mart 2009 tarihinde Ulaştırma Bakanlığı Kaza Soruşturma Kurulu tarafından olay yerinde görüntülenmişti. Fakat 2 gün sonra olay yerinde çekilen fotoğraflarda cihazlara da rastlanmamıştı. Söz konusu cihazlar iki yıldır kayıp.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu´nun (DDK) kamuoyuna yansıyan raporunda, enkazda bulunamayan cihazlarla ilgili önemli tespitler yer almıştı. Tespitler rapora şöyle yansımıştı: Cihazların 31.3.2009 günü öğle saatleri arasında yok olduğu/çalındığı anlaşılmıştır. Bölgede saat 17.00´ye kadar çalışmalarını sürdüren Kara Kuvvetleri´ne ait Sikorsky helikopterin kaza kırım heyetinde yer alan bazı personelin TC-HEK işaretli helikopter enkazı üzerinde çalışma yaptıkları görülmüştür. Başta Sikorsky helikopterin kaza kırım heyeti olmak üzere tüm şüpheliler hakkında cumhuriyet savcılığınca soruşturma yapılması önerilmektedir. DDK raporunda ayrıca bölgedeki Doğal Afet Arama Kurtarma (DAK) ve Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JOAK) timlerine de yer verilmişti. Raporda şu ifadeler yer almıştı: Kaza mahallinde yakılarak kısmen yok edilen helikoptere ait bazı parça ve atıkların, 28.3.2009 günü bölgede bulunan DAK timi ve daha sonra oraya ulaşan ve gece orada kalan Ankara JOAK Dağcılık timi tarafından yakılmış olabileceği anlaşılmıştır. Raporda yine aynı günkü ceride kayıtlarından yola çıkılarak şu bilgiler yer almıştı: Dokuz kişilik DAK timinin saat 10.20´de helikopter ile enkaz bölgesine indirildiği, ikinci helikopterin ise ekipleri indirirken kuyruk kısmından kırıma uğradığı ve olay bölgesinde kaldığı, ölü ve yaralı olmadığı, DAK timi yanında olay bölgesinde bir GKK ile üç komando olmak üzere 13 kişinin helikopter enkazının yanında olduğu bilgisi verilmiştir.
Kayıp GPS cihazlarıyla birlikte akıllarda soru işareti bırakan en önemli konulardan biri de helikopterin düştüğü esnada bölgede yaşanan hava hareketliliği. Genelkurmay´ın verdiği bilgilere göre, helikopterin düşmesinden yaklaşık 5 dakika önce olay mahalline 28,5 km uzaklıkta iki F-16 ve bir F-4 olmak üzere üç adet uçak vardı. Genelkurmay Başkanlığı, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı´na da ulaşan yazısında kazanın yaşandığı gün saat 15:03.02 ile 15:07.40 arası dijital radar görüntü kayıtlarının doğu bölgesindeki bütün radarlarda meydana gelen kısa süreli bir arıza nedeniyle alınamadığını belirtti. DDK´nın daha önce yaptığı tespitlerde, helikopterin tam da bu zaman aralığında düştüğü yer almıştı. Genelkurmay yazısına göre ise helikopterin düştüğü anda etrafından bir savaş uçağının geçip geçmediğini gösterecek radar kayıtları yok. Çünkü radarların o anda 4 dakika 47 saniye boyunca bozulduğu belirtiliyor.
Bütün bu yaşananların ardından DDK da savcılığa önemli tespitlerin yer aldığı yeni bir değerlendirme metni gönderdi. Raporda, Gerek kurulumuza gerek cumhuriyet başsavcılığına verilen bilgilerin niteliği-farklılığı ile söz konusu süreçlerde yaşanan çelişkilerin, kaza gününe ilişkin Genelkurmay Başkanlığı tarafından üretilen bilgi ve belgelerin sıhhatini ve tamlığını tartışılır hale getirdiği kanaatine ulaşılmıştır. ifadelerine yer verildi. Raporda Radar görüntülerinin belirli bir süre alınamamasına ilişkin arızanın gerçekliğinin ve uçak kayıt cihazlarındaki uçuş kayıtlarının saklanıp saklanmadığının araştırılması. önerisine yer verilmişti.
Cihazların sökülmesinde emir-komuta zinciri göz ardı edilmemeli
Hukukçular, Muhsin Yazıcıoğlu kazasında ortaya çıkan son görüntülerin, bugüne kadar olayın üstünün kapatıldığının açık bir delili olduğunu söyledi. Görüntülerde yer alan asker kişilerin bir an önce açığa alınması gerektiğini vurgulayan hukukçular, savcıların kazayla ilgili ortaya çıkan iddialarda emir komuta zincirini göz ardı etmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Emekli Askeri Hâkim Faik Tarımcıoğlu, Yazıcıoğlu´nun hayatını kaybettiği olay, ortaya çıkan belgelerle kaza olmaktan çıktı ve sabotaj iddialarını güçlendirdi. diye konuştu. İddiaların üzerine gidilmesini isteyen Tarımcıoğlu, Böylece kimlerin bu işi emir komuta zinciri içerisinde yaptığı çorap söküğü gibi ortaya çıkacaktır. Söz konusu kazada şüpheli konumundaki asker kişilerin görevlerinden bir an önce açığa alınması gerekir. dedi.
Emekli Askerî Hâkim Veysi Savaş da bu tarz iddiaların üzerine ilk gidecek kişinin Genelkurmay başkanı olması gerektiğini dile getirdi. Olayda sorumluluğu olan sıralı komutanlar hakkında soruşturma emri verilmesini isteyen Savaş, Aksi durum söz konusuysa eğer, ´astın suçunu gizlemek´ suçu ortaya çıkmış oluyor. Bahsi geçen görüntülerdeki cihazların sökülmesi, delilleri karartma kastıyla yapılan bir harekettir. Bu örgütsel işi özel yetkili savcıların titizlikle takip etmesi gerekiyor. ifadelerini kullandı.
Emekli Savcı Reşat Petek de, Olayda şüpheli görülen askerî yetkililer açığa alınmalı. çağrısında bulundu. Genelkurmay Başkanlığı´nın olayın üstüne gitmesi gerekirken bunu yapmadığını aktaran Petek, şunları kaydetti: Bu, helikopterin düşürüldüğü olayın bir suikast olduğu yolundaki iddiaların doğruluğunu güçlendiriyor. Olayda şüpheli görülenler soruşturmanın selameti açısından açığa alınarak soruşturma sürdürülmelidir.
Helikopteri yeni bir ekip inceleyecek
BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 arkadaşının hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili sır perdesini aralayacak yeni bir adım atılıyor. Kazayı soruşturan Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı yeni bir kaza kırım ekibi oluşturacak. Oluşturulacak ekip, olay yerinden başlayarak koruma altına alınan helikopter enkazı üzerinde de inceleme yapacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya´ya yaptığı gezide basın mensuplarının sorusu üzerine Muhsin Yazıcıoğlu´nun hayatını kaybettiği kazaya ilişkin ´inanılması zor´ önemli gerçeklere ulaşıldığını söylemiş, düşen helikopterin hafızası durumundaki beyninin ortadan kaldırıldığının Devlet Denetleme Kurulu raporuyla belgelendiğini açıklamıştı. Bunun üzerine helikopterin düşmesiyle hayatını kaybedenlerin aileleri ve Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, davayı soruşturan savcıyla görüştü. Avukat Yavuz, Malatya Özel Yetkili savcılıktan helikopterin düşmesiyle ilgili olay yerinden başlayarak gerek enkaz, gerekse deliller üzerinde sil baştan çalışma yapılabilmesi için kaza kırım ekibi oluşturulmasını talep etiklerini belirtti.
Cihan Haber Ajansı´na konuşan Avukat Kemal Yavuz, olay yerinden başlayarak, koruma altına alınan enkaz üzerinde de inceleme yapılacağını belirtti. Yavuz, TC-HEK işaretli helikopterin düşürüldüğü noktada uçuş istikameti ve çarpma yönünün farklı olması sebebiyle bu çelişkiyi gidermek ve düşürülme şeklinin anlaşılması için mahallinde keşif istedik. Ayrıca son ortaya çıkan deliller ışığında ve daha önceki kaza kırım ekibinin hazırlamış olduğu raporun maddi mesnetten mahrum olması tüm dayanakların çürütülmüş olması sebebiyle hükümsüz kaldığını bu sebeple en az 14 kişiden oluşan içinde çeşitli uzmanların bulunduğu kaza kırım ekibinin yeniden oluşturulmasını talep ettik. Savcılık bu talebimizi yerinde buldu. Kaza kırım ekibi en az 14 kişiden oluşacak ve olay yerinden başlayarak enkaz üzerinde ve emanette bulunan cihazlar ve yakıt numuneleri üzerinde sil baştan yeniden rapor hazırlanacak. dedi.
´İSMAİL GÜNEŞ´İN ÇENESİNİN NASIL KIRILDIĞINI BİLİRKİŞİ HEYETİ İNCELEYECEK´
Bu gelişmeyle birlikte Cihan Haber Ajansı´nın ortaya çıkardığı 112 ile 27 dakika telefon görüşmesi yapan İsmail Güneş´in çenesinin nasıl kırıldığına ilişkin de özel yetkili savcılık harekete geçti. Savcılığın özel talimatıyla gazeteci Güneş´in çenesinin nasıl kırıldığı bilirkişi heyeti tarafından incelenecek. İsmail Güneş´in bacağındaki iki kemiği, kaburgasının 4 yerden kırık olduğu halde, helikopterin koltuğunu kızak yaparak enkaz bölgesinden 500 metre aşağıya nasıl kaydığı da inceleme kapsamına alınacak.
İsmail Güneş´in eşi Yasemin Güneş de savcılığın bu şekilde inceleme başlatmış olmasından son derece memnun. Güneş; İsmail Güneş´in çenesinin nasıl kırıldığının bulunmasını istiyorum. Bu anlamda bilirkişi heyeti tarafından incelenmesi çok önemli. Çünkü davanın sürecini etkileyebileceğini düşünüyorum. Kurulacak heyet ile eşimin 112 ile telefon görüşmesi sırasında çenesinin kırık olup olmadığı ortaya çıkacak. Dolayısıyla eşim bu haldeyken 500 metre aşağıya nasıl kaydığı da araştırılacak. Bu sorulara cevap bulunduğu takdirde olayın çözülebileceğine inanıyorum. Malatya´da Özel Yetkili Savcı ile görüştükten sonra konunun aydınlatılabilmesi noktasında ümidim arttı.
25 Mart 2009 tarihinde TC-HEK işaretli helikopter 15.03´de düşmüş, helikopterde bulunan yolculardan Gazete İsmail Güneş kendine gelip 112 ile 9 defa olmak üzere 27 dakikalık telefon görüşmesi yapmıştı. Görüşmelerde sadece bacağının kırık olduğu ve helikopterin içinde sıkışmış olduğu bilgisini veren Güneş, enkazın 500 metre aşağısında bulunmuştu. Gazetecinin çenesinin kırık olduğu bilgisi o dönem kamuoyundan saklanmış, geçtiğimiz Temmuz ayında CİHAN´ın ortaya çıkardığı otopsi raporunda çene kemiğinde ayrıklı ve dört kaburga kemiğinin de kırık olduğu bilgisine ulaşılmıştı. Çene cerrahları ise çenesi kırık olan bir hastanın Güneş´in konuştuğu netlikte konuşamayacağını belirtmişlerdi. ( Cihan)
FOTOĞRAFLAR KAMUOYUNU ŞOK ETTİ
26 Eylül 2011 - Zaman´ın Yazıcıoğlu kazasında helikopterdeki cihazları söken subaylara ilişkin yayımladığı görüntüler, ses getirdi. BBP lideri Mustafa Destici, görüntülerle olayın vahametinin açıkça ortaya çıktığını söyledi. Emekli Askerî Hâkim Yusuf Çağlayan ve Avukat Selami Ekici de Genelkurmay´ı göreve çağırdı. Zaman´ın Muhsin Yazıcıoğlu kazasında helikopterdeki cihazları söken subaylara ilişkin yayınladığı görüntüler, gündeme damgasını vurdu. Görüntülerle olayın vahametinin açıkça ortaya çıktığını söyleyen BBP lideri Mustafa Destici, bunun üzerine kararlılıkla gidilmesi gerektiğini vurguladı. Destici, Artık herkes bu işin normal bir kaza olmadığına inanıyor. İhmali olanlar ortaya çıkarılmalı. Hiçbir kurum, suça bulaşan personeli varsa onları korumamalı. dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli de soruşturmanın sonuna kadar sürdürülmesini istedi. Hukukçular ise fotoğrafların ihbar kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Bilal Çalışır, Genelkurmay soruşturma başlatmalı. Ancak olayla ilgili asıl soruşturma kesinlikle adlî makamlar tarafından yürütülmeli. uyarısında bulundu. Emekli askerî hâkim Yusuf Çağlayan şu çağrıyı yaptı: Görüntüler olayın doğrudan suikast olduğunu gösteriyor. Genelkurmay tahkikat heyeti kurarak bu olayda sorumlu olan kişileri bütün belgeleriyle birlikte soruşturmayı yürüten adlî makamlara teslim etmeli.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Yazıcıoğlu kazasında kayıp cihazların sökülme görüntülerinin olayın vahametini açıkça ortaya çıkardığını belirtti. Olayın takipçisi olmaya devam edeceklerini söyleyen Destici, İhmali olanlar ortaya çıkarılmalı. Hiçbir kurum, eğer suça bulaşan personeli varsa onları korumamalı. diye konuştu. Kayıp radar görüntüleri, enkazdan sökülen cihazlar ve arama kurtarma faaliyetlerindeki eksikliklere dikkat çekerek, Genelkurmay´ın da kamuoyu nezdinde şüpheleri giderecek açıklamalarda bulunması gerektiğini dile getirdi. Kazanın ardından kurulan Kaza Soruşturma Kurumu´nun da yeterli çalışmayı yapmadığını kaydeden BBP lideri, konuyu araştıracak yeni bir heyet kurulması talebinde bulundu. Partinin avukatı Selami Ekici de, Olayın aydınlığa kavuşturulması için hukuk nezdinde tüm girişimlerde bulunuyoruz, bulunmaya devam edeciğiz. Çağrımız sürecek. Muhsin Yazıcıoğlu, Türk milletine var olmuş bir liderdi. Eğer bu bir suikastsa er geç ortaya çıkacaktır. ifadelerini kullandı.
Emekli Askerî Hâkim Yusuf Çağlayan da Genelkurmay´ın idari tahkikat heyeti kurması gerekiyor. çağrısında bulundu. Cihazların sökülme görüntülerinin olayın doğrudan suikast olduğunun göstergesi olduğunu dile getirirken, emir komuta zincirinin göz ardı edilmemesini istedi. Çağlayan, Bu, münferit bir olay olamaz. Tamamen askerî bir hiyerarşide olmuştur. Bu askerî hiyerarşi Genelkurmay içinde yapılanmış ayrı bir yapı da olabilir. TSK´nın taviz vermeden bu olayın üstüne gitmesi lazım. Genelkurmay´ın öncelikle bir idari tahkikat heyeti kurarak bu olayda sorumlu olan kişileri bütün belgeleriyle birlikte soruşturmayı yürüten adli makamlara teslim etmesi gerekiyor.
OLAY ERGENEKON´LA BAĞLANTILI
Boğaziçi Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Bilal Çalışır da kazaya ilişkin soru işaretlerinin daha da arttığını dile getirdi. Görüntülerin ihbar kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Çalışır, şöyle devam etti: Genelkurmay öncelikle olayla ilgili bir soruşturma başlatmalı. İhmali olanlar ile ilgili de. O cihazları sökenlerin asker olması bunu gerektiriyor. Genelkurmay´ın zihinlerdeki soru işaretlerinin ortadan kaldırılması için bir açıklama yapması gerekiyor. Olayla ilgili asıl soruşturmanın kesinlikle adli makamlar tarafından yürütülmesi lazım. Maalesef TSK içinde yapılanmış bir grubun, suç işleme konusunda yaptıkları bir kısım faaliyetler vardı. Bunlar biliniyor. Olayın Ergenekon bağlantısının olduğunu düşünüyorum. Bunun araştırılmasını istiyorum. ( Zaman)
O SUBAYLAR 2. ORDU´DAN! |
* 25 MART 2009: Yazıcıoğlu ve 5 kişiyi taşıyan helikopter 2 bin 500 rakımlı Keş Dağı´na düştü.
* 28 MART 2009: Helikopterin enkazı, saat 15.00´da Keş Dağı´nın Kanlıçukur Mevkii´nde bulundu. Kaza yerine ilk giden köylüler oldu. Bu sırada olay yerinde inceleme yapan Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı´na ait Skorksy helikopter kırıma uğradı.
* 29 MART 2009: Arama kurtarma ekipleri ile sivil kaza kırım ekibi, enkaza ulaştı. İlk olarak Muhsin Yazıcıoğlu´nun cesedi bulundu. Ardından BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, BBP Sivas İl Başkan yardımcısı Murat Çetinkaya ve Pilot Kaya İstektepe´nin yaşamını yitirdiği anlaşıldı. Sivil savunma ekipleri cesetleri alıp dönüşe geçerken sivil kaza kırım ekibi de olay yerini incelemeye başladı. Ekip, helikopterdeki cihazları tek tek fotoğrafladı. İlk fotoğraflar, GPS cihazlarının helikopterin üzerinde olduğunu kanıtladı.
* 30 MART 2009: İşte ne olduysa bugün oldu. 2. Ordu Komutanlığı´na ait kaza kırım ve söküm ekibi, kırıma uğrayan askeri helikopterde inceleme yapmak üzere bölgeye geldi. Askeri ekip saat 10:00 sıralarında çalışmaya başladı. Bu sırada gazeteci İsmail Güneş´in cesedi saat 13:00´da bulundu. Güneş´in cesedinin bulunmasıyla dağdaki tüm sivil unsurlar Göksun ilçesine döndü. Diğer askeri birlikler ise şu saat sırasıyla Keş Dağı´nı terk etti:
* 14:40: İl Jandarma Komutanlığı
* 14:50: Jandarma Özel Harekat Birlikleri
* 15:04: Jandarma Bölge Komutanı Ali Lapanta ve İl Jandarma Komutanı Sezai Akgün
* 15:10: Adıyaman Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığı
* 16:10: Kurmay Başkan Albay Mazlum Köroğlu ve ekibi. Askeri birlikler dağı boşaltırken 2. Ordu´ya ait kaza kırım ekibi de çalışmalarını sürdürdü. Ekip, saat 16:00´da işini bitirip saat 17:30´da helikopterle Malatya´ya döndü.
* 31 MART 2009: Olayın 4´üncü gününde trafik ise saat saat şöyle işledi:
* SAAT 06:00: Kahramanmaraş İl Jandarma Kom., Jandarma İç Güvenlik Timi ve Gönüllü Köy Korucuları enkazın çevresinde emniyet şeridi oluşturdu.
* SAAT 13:00: 2. Ordu Komutanlığı Kaza Kırım ekibinde görevli olan 11 kişi, kırıma uğrayan askeri helikopterde yeniden incelemelere başladı.
* SAAT 15:50: Askeri ekip, 3 saat 50 dakika boyunca çalıştı.
* SAAT 16:00: 4 kişilik sivil kaza kırım ekibi tekrar Yazıcıoğlu´nun öldüğü helikopteri incelemek için bölgeye gitti.
* SAAT 16:58: Her iki ekip de helikopterle Göksun´a döndü.
48 SANİYELİK GİZEMLİ KAYIT
Cumhurbaşkanı Gül´ün Cihazları keçiler gelip götürmedi sözleri ortaya çıkan video kaydıyla kanıtlandı. Söz konusu kayıt, meçhul subay tarafından Cumhurbaşkanlığı makamına gönderildi. 48 saniyelik görüntü, enkazdaki parçaların nasıl söküldüğünü kanıtladı. 4 subay, helikopterin kayıt cihazlarını işte böyle aldı.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
*Helikopterin beynini sökün emri kimden geldi?
* Sökülen beyin kime teslim edildi?
* Genelkurmay, neden açıklama yapmadı?
* Skandal sökümü bir gün sonra tespit eden sivil kaza kırım ekibi bunu neden raporuna yansıtmadı?
İLK NEŞTER TAKVİM´DEN
Yazıcıoğlu´nun hayatını kaybettiği kazayla ilgili ilk resmi şüpheyi TAKVİM ele geçirmişti. Konuyla ilgili Adli Tıp Kurumu´nun raporuna ulaşan TAKVİM, gündemi değiştirmişti. Adli Tıp Kimya İhtisas Dairesi´nin 7 Temmuz 2010 tarihli raporunda, BBP liderinin kanında yüzde 13, pilot Kaya İstaktepe´de yüzde 26, gazeteci İsmail Güneş´te ise yüzde 27 oranında karbonmonoksit gazı tespit edilmişti. Yani kazadan önce katil tüpten sızmış ve helikopterdeki ekibi adım adım ölüme götürmüştü.
CEPTEKİ TEHDİT
Olay sonrasında enkaz yerine ulaşan ilk kişiler, köylülerdi. Malatya Özel Yetkili Savcılığı, köylülerin cep telefonlarına kaydettikleri görüntülerin nasıl yok olduğunu da araştırdı. Köylülerden Fatih Gökçek, cep telefonundaki görüntünün kaybolmasını şöyle anlattı: Enkaza ilk yaklaşmamızda telefonumla görüntü kaydı yapmıştım. 24 Mayıs 2009´a kadar bu görüntü telefonumda kaldı. Ancak o tarihte görüntü kayboldu. Telefon servisine de gittim. Ancak servis de bulamadı. Enkazın ilk halini cep telefonuyla görüntüleyen baraj güvenlik görevlisi Abdullah Göllü ise şunları söyledi: Olaydan sonra köye indiğimde tehdit aldım. 1.78-1.80 boylarında 44-45 yaşlarında, sol şakağının üzerinde siyah bir ben olan, saçları seyrek, bıyıklı, buğday benizli bir kişi benim elimdeki hafıza kartını istedi. Bu kaydın aileme ve bana zarar vereceğini söyledi. Kartı aldı.
ÇANTA SORGUSU
Keş Dağı´ndaki kazaya dair bir soru da çantada saklıydı. Soruşturmayı yürüten Malatya Özel Yetkili Savcılığı, Yazıcıoğlu´nun evrak çantasının bir gecede kaybolduğunu belirledi. Olayla ilgili olarak Döngel Köyü eski muhtarı Yılmaz Dilki´nin hem tanık hem de şüpheli olarak ifadesi alındı. Dikli, enkaz alanına ulaştıklarında laptop sığabilecek büyüklükte siyah renkli bir çanta ve omuzkamerası gördüklerini söyledi. ( Sabah)
(25 Eylül 2011), son güncel.: (27 Eylül 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Emkazdan söküm yapan subayları görmek için tıklayın
Muhsin Yazıcıoğlu´nun şüpheli ölümüyle ilgili manşetlerimiz
Yazıcıoğlu soruşturması özel yetkili savcıda
Ölmez: Yazıcıoğlu´nu susturacaktık
Ergenekon çaycısı şok itiraflarda bulundu: Yazıcıoğlu öldürüldü
Şok iddia: BBP lideri Yazıcıoğlu gizli tanıktı, MİT öldürdü