Balyoz ve Poyrazköy davalarının sanığı Koramiral Kadir Sağdıç´ın da sanıkları arasında bulunduğu, 5´i tutuklu 10 sanığın yargılandığı Gölcük belgeleri davasının ilk duruşması başladı. İlk olarak söz alan Koramiral Kadir Sağdıç´ın avukatı, reddi hakim talebinde bulundu. Duruşmaya verilen aranın ardından reddi hakim talebinin, değerlendirilmek üzere İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilmesine karar verildi. Bu talep nedeniyle davanın Cuma günkü duruşması da iptal edildi. Mahkeme tahliye taleplerini de reddetti.
Gölcük davası reddi hakimle başladı
Balyoz ve Poyrazköy davalarının sanığı Koramiral Kadir Sağdıç´ın da sanıkları arasında bulunduğu, 5´i tutuklu 10 sanığın yargılandığı Gölcük belgeleri davasının ilk duruşması başladı. İlk olarak söz alan Koramiral Kadir Sağdıç´ın avukatı, reddi hakim talebinde bulundu. Duruşmaya verilen aranın ardından reddi hakim talebinin, değerlendirilmek üzere İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilmesine karar verildi. Bu talep nedeniyle davanın Cuma günkü duruşması da iptal edildi. Mahkeme tahliye taleplerini de reddetti.
Koramiral Kadir Sağdıç´ın da aralarında bulunduğu 5´i tutuklu 10 sanığın, Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilen belgelere ilişkin yargılanmasına başlandı. Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesinde faaliyet gösteren İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Kemalettin Yakar, Behçet Altıntaş, Mehmet Cem Çağlar, Erdinç Yıldız ve Hüseyin Hançer ile bu davanın tutuksuz ´Balyoz Planı´ davasının tutuklu sanıkları Koramiral Kadir Sağdıç ve Albay Ali Türkşen ile tutuksuz sanıklar astsubaylar Halil Cura, İsmail Bak ile Tanju Veli Aydın katıldı. Duruşmada mahkeme başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, iddianamenin kabul kararını okudu ve kimlik tespitini yaptı. Bu işlemin ardından başkan Yılmazabdurrahmanoğlu, usule ilişkin avukatlara ve sanıklara söz verdi.
Sağdıç´tan reddi hakim talebi
Koramiral Kadir Sağdıç´ın avukatı Murat Ergül, iddia edilen delillerin sahte ve komplo ürünü olduğunu, bu yönde bir çok kez bilirkişi raporu alarak mahkemeye verdiklerini söyledi. Avukat Ergül, Müvekkilim hakkında lehe olan deliller toplanmamıştır. Soruşturma sırasında ifadesi dahi alınmamıştır. Bu iddianameyi sakatlamaktadır. Poyrazköy iddianamesi ile bu iddianame taban tabana zıt. Mahkeme birbirine zıt iki iddianameyi kabul etmiştir. Mahkemeye saygımız sonsuz. Ama hukuka aykırılıkların gözden kaçırılması, basında sanıklar aleyhine yıpratıcı haberler yapılması mahkemenin hukuksuzlukları görememesine sebep olmuştur. Dolayısıyla adil yargılama yapılamayacağı kanaati oluşmuştur. Önce davadan çekilmenizi aksi durumda da heyetin reddini talep ediyoruz dedi.
Sanık Kadir Sağdıç da avukatının iddialarını tekrarladı ve emniyetin tespit tutanaklarında yanlış, yargıyı yanıltıcı yorumlara devam ettiğini savundu. Dönemin hukuksuzluğun hüküm sürdüğü karanlık bir dönem olduğunu ileri süren Sağdıç, savcının yeni HSYK´ya rüştünü ispatlamak için var gücüyle çalıştığını iddia etti. Hiçbir suçu olmadan, terör örgütü elebaşına istenilen cezadan iki kat fazla cezanın kendisine istenildiği ve bunun adil olmadığını belirten Sağdıç, Dün gazetelerde yer aldı. Ekonomik iflastaki Yunanistan bile ordumuzun, özellikle amiral ve subaylarının yarısı tutuklu Deniz Kuvvetleri´mizin durumundan cesaret alıp Kıbrıs bölgesindeki doğal rezervlerle ilgili araştırma sahaları konusunda ulusal haklarımıza karşı uyarılarda bulunma cesareti gösterdi dedi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada sanık Binbaşı Mehmet Cem Çağlar´ın avukatı Ali Fahir Kayacan, Gölcük Donanma Komutanlığı´nda yer döşemesinin altında bulunan poşetlerin ilk kez yer altına koyulmadığını belirtti. Gölcük Donanma Komutanlığı´nda arama yapan savcı Fikret Seçen´ in aramaya gelmeden 3 saat önce Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanlığı´nı arayarak geleceğini bildirdiğini söyleyen Kayacan, Eğer poşetlerin içinde ne olduklarını bilseydiler, mantık kuralları gereği başka yere nakledilmesini sağlarlardı. dedi.
Albay Hüseyin Hançer´in avukat İhsan Nuri Tezel de iddianamede hiçbir sanık hakkında cebir ve şiddet kullandığına dair bir olguya rastlanamadığını savundu. Tezel, Müvekkilim hakkındaki tek delil bir emir kağıdının altında isminin yazmasıdır. Sadece bundan 2 kez müebbet istemiyle yargılanması ne kadar hukuki ne kadar vicdanidir. sorusunu yöneltti. Belgelerde 600 kişinin isminin geçtiğini ifade eden Tezel, Nerede bu isimler? Sanıklar mı? Hayır. dedi. Tezel, mahkeme heyetinden, Lütfen vicdanınıza sesleniyorum, müvekkilimi tahliye edin. talebinde bulundu.
Poşetleri yer döşemesinin altına koyduğunu kabul eden ancak poşetlerin içinde ne olduğunu bilmediğini iddia eden sanık Binbaşı Kemalettin Yakar´ın avukatı da, Müvekkilim poşetleri oraya koyduğunu samimiyetle kabul etmiştir. Ancak, poşetlerin içinde ne olduğunu bilmemekle beraber içindeki dijital verilerin sonradan oraya koyulduğu bilirkişi raporlarıyla da kanıtlanmıştır. dedi.
Binbaşı Cem Çağlar´ın avukatı Ali Fahir Kayacan, usule göre mahkeme heyetindeki hâkimlere yönelik tek tek ret gerekçesi bildirilmesi gerektiğini, ancak Sağdıç´ın avukatlarının bunu yapmadığını heyetin dikkatine sunduğunu söyledi.
Tutuklu sanık Astsubay Erdinç Yıldız´ın avukatı Kemal Yener Saraçoğlu ise müvekkili açısından reddihakim talebinde bulunmadıklarını ifade etti. Müvekkilinin idarî astsubay olarak görev yaptığını ve bilgisayarında ya da odasında suç unsuru bulunmadığını dile getiren Saraçoğlu, Savcı Fikret Seçen, Donanma´da arama yapacağını bildirince komutan, emrindekilere, ´odanızı tertipli tutun, arama yapılacak, ayrılmayın´ diye emri vermiştir. Aradan 3,5 saat geçmiş ama müvekkilim odadaki delilleri yok edecek girişimde bulunmamıştır. Bu durum suçsuzluğuna karinedir. Burada bulunan 5 No´lu disk de başka bir bilgisayardan yedeklenip arşive kaldırılmıştır. Yedeklemekten amaç hasıl olunca imha edilmesi gerektiği yönünde beyanlar var. Ama bazı teknik imkânsızlıklar yüzünden imhası gecikmiştir. Ve savcı da aramada bulmuştur. Müvekkilim ve orada çalışanlar içeriğini bilmemektedir. dedi. Saraçoğlu da, tahliye talebinde bulundu.
Daha sonra mahkeme heyeti duruşma savcısı Mehmet Ali Uysal´a, tahliye talepleri ile ilgili görüşünü sordu. Uysal, sanıkların tutuklu kalması yönünde görüş bildirdi.
REDDİ HAKİM TALEBİ ÜST MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ
Duruşmada sanık ve avukatlarının taleplerinin alınmasının ardından mahkeme duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararları açıklayan mahkeme, avukatların heyetin reddedilmesine gerekçe olarak iddianamenin kabul edilmesini, sanıklar lehine delillerin toplanmamasını ve mahkemenin de bunu değerlendirmemesini gösterdiğini hatırlattı. İddianameyle ilgili düzenlemelerin CMK´da bulunduğunu belirten mahkeme başkanı, iddianamenin reddedilmesinin beraat, kabul edilmesinin de sanıkların mahkumiyeti anlamına gelmediğini kaydetti. Başkan Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, heyetin reddedilmesi talebinin üyelerin talep konusunda görüşleri de eklenerek dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilmesine karar verildiğini söyledi. Davanın 26 Ağustos´ta yapılması kararlaştırılan duruşmasının ise heyetin reddedilmesi talebi nedeniyle iptal edilmesine karar veren mahkeme, tutuklu sanıklar Erdinç Yıldız, Behçet Altıntaş, Kemalettin Yakar, Mehmet Cem Çağlar ve Hüseyin Hançer´in tahliye taleplerini reddetti. ( Cihan)
CEZA İSTEMLERİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuksuz sanıklar Kadir Sağdıç, Ali Türkşen, Halil Cura ve İsmail Bak´ın, ´cebir ve şiddet kullanarak, TBMM´yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek´ ve ´cebir ve şiddet kullanarak, yürütme organını ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek´ suçlarından 2´şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Bu sanıkların ayrıca ´izinsiz tehlikeli madde bulundurmak´ ve ´6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu´na muhalefet ekmek´ suçlarından 14 ile 30´ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istenen iddianamede, tutuklu sanık Hüseyin Hançer´in de ´cebir ve şiddet kullanarak, TBMM´yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek´ ve ´cebir ve şiddet kullanarak, yürütme organını ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek´ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması öngörülüyor.
İddianamede, Hançer´in ayrıca ´Ergenekon silahlı terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olarak Kafes Operasyonu Eylem Planı´nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı örgütlenmenin üyesi olmak´, ´izinsiz, tehlikeli madde bulundurmak´ ve ´6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu´na muhalefet etmek´ suçlarından 21,5 yıldan 45 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Tutuklu sanık Kemalettin Yakar´ın ´Ergenekon silahlı terör örgütüne üye olmak´, ´suç işlemeye tahrik etmek´, ´kişisel verileri kaydetmek´ suçlarından 9 yıldan 27 yıla kadar, diğer tutuklu sanıklar Behçet Altıntaş, Mehmet Cem Çağlar ve Erdinç Yıldız´ın ise ´Ergenekon silahlı terör örgütüne yardım etmek´ suçundan 7,5 yıldan 15´er yıla kadar hapisleri istenen iddianamede, Tanju Veli Aydın´ın da ´suç işlemeye tahrik´ ve ´kişisel verileri kaydetmek´ suçlarından 1 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
(23 Ağustos 2011), son güncel.: (24 Ağustos 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
GÖLCÜK İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Poyrazköy İddianamesinde arama yap
Flaş!!! Donanma´da arama: 10 çuval belge
Donanma´da zemine gizlenmiş 10 çuval belge manşetlerimiz
Tüm Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap