Balyoz Darbe Planı hakkında açılan 2. dava bugün görülmeye başladı. Duruşmanın başlamasıyla birlikte söz alan sanık avukatları reddi hakim talebinde bulundu. Duruşmada daha sonra Orgeneral Bilgin Balanlı savunmasını okudu. Duruşmaya verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, reddi hakim talebinin değerlendirilmesi için dava dosyasının üst mahkemeye gönderilmesine, duruşmanın da 3 Ekim 2011 gününe ertelenmesine karar verdi.
İkinci Balyoz davası reddi hakimle başladı
Balyoz Darbe Planı hakkında açılan 2. dava bugün görülmeye başladı. Duruşmanın başlamasıyla birlikte söz alan sanık avukatları reddi hakim talebinde bulundu. Duruşmada daha sonra Orgeneral Bilgin Balanlı savunmasını okudu. Duruşmaya verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, reddi hakim talebinin değerlendirilmesi için dava dosyasının üst mahkemeye gönderilmesine, duruşmanın da 3 Ekim 2011 gününe ertelenmesine karar verdi. Balanlı´nın, savunmasında, davanın en kısa sürede sonuçlandırılmasını istemesine karşın, çok sayıda diğer sanığın reddihakim talebinde bulunarak davayı yavaşlatması ise dikkatlerden kaçmadı.
İkinci Balyoz davası kapsamında Orgeneral Bilgin Balanlı ile Tümgeneral İsmail Taş´ın da aralarında bulunduğu 21´i tutuklu 28 sanığın yargılanmalarına başlandı. Sanıklar hakkında 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Balyoz davasının ilk duruşmasına Orgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Turgut Atman, Tümgeneral İsmail Taş´ın da aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklar Cumhur Eryüksel, Doğan Uysal, Emin Hakan Özbek, Tülay Delibaş ve Ali Cengiz Şirin katıldı. Hakkında yakalama kararı bulunan Tümgeneral Beyazıt Karataş ile tutuksuz sanık Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul duruşmaya katılmadı. İddianame kabulü kararının okunmasının ardından Mahkeme Başkanı Ömer Diken, tutuksuz sanık bölümünün uzakta olması nedeniyle tutuksuz sanıkların da tutuklu sanıkların bölümünde oturmasını istedi.
KİMLİK TESPİTİ
Duruşmada yoklamanın ardından, sanıkların kimlik tesbitine geçildi. Tutuklu sanık Orgeneral Bilgin Balanlı, 7 bin lira ile aylık geliri en yüksek, Refik Tezcan ise 2 bin 600 lira ile en düşük gelirli sanık olarak tutanağa geçti.Sanıklar arasında askeri yüksek yargı üyelerinin de bulunması dikkat çekti. Kimlik tespiti esnasında Ahmet Zeki Üçok; Hava Kuvvetleri Başsavcısı, Ali Cengiz Şirin; Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi Başkanı, Bilgin Balanlı; Yüksek Askeri Şura üyesi, Bülent Günçal; Hava Kuvvetleri adli müşaviri, Cumhur Eryüksel; Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Başsavcısı, Doğan Uysal; Genelkurmay Adli Müşavirliği´nde idari görevli olduğunu, Hakan Özbek de Hava Kuvvetleri Komutanlığında askeri savcı iken emekli dilekçesi verdiğini söyledi.
Kimlik tesbitinin ardından mahkeme başkanı Diken, iddianamenin okunmasına geçileceğini açıkladı. Ancak bu sırada bir kısım sanık avukatı Ali Fahir Kayacan, hükme katılacak hakim listesinin kendilerine bildirilmesini isteyerek, daha sonra da reddihakim talebinde bulunacaklarını söyledi. Ancak Başkan Dilken, TRT´den iddianamenin okunması için spiker Süha Güner´in görevlendirildiğini açıkladı.
Mahkeme Başkanı Diken, avukat Kayacan´ın talebinin iddianamenin okunmasından sonra değerlendirileceğini açıkladı. Bu sırada Avukat Celal Ülgen de mahkemenin bu kararına tepki göstererek, ne zaman talepte bulunulacağının savunma makamına ait olduğunu belirtti. Bunun üzerine Başkan Diken, Duruşma yöneten de Mahkeme Başkanıdır ve ne zaman söz verirse o zaman konuşursunuz. dedi. Avukat Celal Ülgen ise Bu, söz verme kapsamında değildir. Mahkeme avukatın ne zaman konuşacağına karar veremez. dedi. Bu tartışmanın ardından Başkan Diken, avukatların taleplerinin iddianamenin okunmasından sonra değerlendirileceğini karara bağladı.
REDDİ HAKİM TALEBİ
Bu sırada avukat Şeref Dede, reddi istenen hakimin ne gibi işlem yapabileceğinin yasada belirlendiğini söyledi. Tekrar söz alan Avukat Fahir Kayacan, gerekçelerini açıklayarak, reddihakim talebinde bulundu. Avukat Kayacan, reddihakim talebini sanıklar Turgut Atman, Beyazıt Karataş, Güngör Nedim Kurubaş, İsmail Taş, Mustafa Erhan Pamuk, Mehmet Eldem, Bülent Günçal, Ahmet Erdem ve Mehmet Erkorkmaz adına yaptığını söyledi.
Duruşmaya, sanık avukatlarının usule ilişkin taleplerinin alınmasıyla devam ediliyor. ( Cihan)
Bu arada, duruşma salonun dış kapısı ve çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Tutuklu sanık muvazzaf askerler duruşma salonuna girdiği sırada ailesi ve yakınları tarafından alkışlandı.
HAKİMDEN BALANLI´YA: SESİNİ YÜKSELTMEDEN KONUŞ
Duruşmada Bilgin Balanlı savunma yaparken Çok sayıda TSK üyesi vicdana ve hukuka aykırı şekilde tutuklu bulunmaktadır dedi. Bu sözlerin ardından izleyiciler ıslık ve alkışla Balanlı´ya destek verdi. Mahkeme başkanı duruşmayı durdurdu ve ıslık çalan izleyicileri salonunu dışarı çıkardı. Yaşanan gerginliğin ardından savunmasına devam eden Balanlı´yı da sesini yükseltmemesi konusunda uyaran hakime Balanlı´nın cevabı, ´Benim konuşmam böyle, yapacağım bir şey yok´ dedi. Bilgin Balanlı´nın sesini yükseltmeye devam etmesi üzerine hakim kendisini bir kez daha uyardı.
Türk Silahlı Kuvvetleri´nde 44 yıldır görev yaptığını söyleyen Balanlı, 80 kişilik devre arkadaşından 23´ünün şehit olduğunu ifade etti. Balanlı, Şehit olan kardeşlerimin de görevini yerine getirmek için daha çok ve azimle çalıştım. Bugün geldiğim bu şerefli mevki, aldığım rütbeler, vatan ve millet sevgisiyle çalışmamın sonucunda hak edilerek kazanılmıştır. Sahte dijital verilere dayanılarak yapılan tutuklamalar büyük bir zulüm kabul edilemez bir haksızlıktır. şeklinde konuştu. Yıllarca hayatı pahasına hizmet ederek aldığı rütbelerin ve makamların dava nedeniyle ellerinden alındığını anlatan Balanlı, TSK karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir. Gerçekten başarılması halindeyse kaybeden TSK, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti olacaktır. iddiasında bulundu.
ISLIK ÇALAN BAYAN SALONDAN ÇIKARILDI
Bu arada, Balanlı´nın konuşmasına izleyici bölümünden alkış ve ıslıklarla destek verilmesi üzerine mahkeme başkanı Diken uyarıda bulundu. Hakim Diken, Islık çalan dışarı çıksın! Burası arena değil. Görevliler, ıslık çalan kişiyi tespit etsin. Gerekirse kamera kayıtları incelenerek tespit edilsin. talimatı verdi. Bu sırada bir kadın izleyicinin, Buna gerek yok ben çaldım, çıkıyorum. diyerek salondan çıktığı görüldü. Mahkeme başkanı, bir daha alkış olduğu halde tüm izleyicilerin salondan çıkarılacağı uyarısında bulundu. Bu sırada Balanlı´nın okumaya devam etmesi üzerine Başkan da, Bekleyin, okumayın. dedi. Balanlı, Sözümü kesmeyin diye çıkışınca Hakim Diken, Mahkemeyi ben yönetiyorum, keserim. Siz de sesinizi yükseltmeyin. diye uyardı. Balanlı, Sesimi yükseltmiyorum. Herkes sesimi duysun diye yükseltiyorum. deyince Diken, Bağırmayın, dilekçenizi normal bir metin gibi okuyun. Sesinizi yükselterek vurgu yapmayın. diye uyarıda bulundu.
BALANLI 4 SAYFALIK SAVUNMASINI YÜKSEK SESLE OKUDU
Islık çalan bayan izleyicinin duruşma salonundan jandarma görevlilerinin refakati altında çıkmasının ardından Balanlı, konuşmasına devam etti. Balanlı Eskişehir´de Hakan Büyük´ün evinde bulunan ve davanın açılmasına neden olan evrakla ilgili olarak, Eskişehir tertibiyle hava kuvvetlerinin hedef alındığı anlaşılmaktadır. Bu komplonun amacı 100´üncü kuruluş yılını kutlayan ´Kartalın başının koparılmasıdır. iddiasında bulundu.
Üzerine atılı darbeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini söyleyen Balanlı, haksız ve hukuka aykırı olarak tutuklandığını ileri sürdü. Bu süreçte düşmanın belli olmadığı vurgusunu yapan Balanlı, Yüce Türk ulusu adına karar verenlerin bizi haksız ve hukuka aykırı olarak Hasdal´da esir eden zihniyetini görmek beni ve arkadaşlarımı düşmana esir düşmekten daha fazla üzmüştür. Çünkü bilirsiniz ki savaştasınız, karşınızda bir düşman vardır ve esir düşmüşsünüzdür. İnsan savaşta bile düşmanına saygı duyar. dedi.
Eskişehir´deki Hakan Büyük´e ait Bilvanis Çiftliği ile ilgili iddiaların haber haline getirilerek yayınlar yapıldığını hatırlatan Balanlı, Genelkurmay Başkanlığı tarafından benimle ilişkilendirilen imzasız dijital verilerinin gerçek olmadığı açıklaması yapılmış olmasına rağmen bu resmi açıklama dahi adli makamlar tarafından dikkate alınmamıştır. şeklinde konuştu. ( Cihan)
Bu soruşturma ve dava planlı bir komplodur diyen Balanlı, Sahte dijital verilerle, hukuk kullanılarak TSK ve onun kahraman personeli üzerinden alçakça bir oyun oynanmaktadır. Bu komployu yapanları şerefli TSK personeline iftira atanları ortaya çıkarmak Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhuriyet Savcıları´nın görevidir. Birer asker olarak bizler herşeyden önce, ´vatanımıza ve milletimize hizmet etmenin kutsal bir vatan borcu´ olduğu inancını yüreklerimize kazıdık. Ettiğimiz yeminle Vatan, Cumhuriyet ve vazife uğrunda canımızı seve seve vereceğimize namusumuz üzerine ant içtik. Yeminimize her zaman sadık kaldık ve kalacağız. Canımız pahasına görev yaptık ve yapacağız şeklinde konuştu.
Balanlı, 44 yıllık görev sürem içinde pilot olan 80 devre arkadaşımdan 23´ünün şahadetine tanık oldum. Şehit olan bir çok arkadaşımın parçalarını araziden topladım. Maalesef sahte dijital verilere dayanmış belgelerle tutuklandık. Türk Silahlı kuvvetlerine karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir. Gerçekte başarılması halinde ise kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti olacaktır ifadelerini kullandı.
Balanlı, Bu komplonun amacı çirkin iftira kampanyası operasyonuyla 100. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Kartalın başının koparılmasıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri birer mensubu olan bizler ´Darbeye teşebbüs etmek´ ile suçlanıyoruz. Bu suçlamayı asla kabul etmiyorum. Uğruna ölmeye yemin ve ölesiye hizmet ettiğimiz Yüce Türk ulusu adına karar verenlerin bizi haksız ve hukuka aykırı olarak Hasdal´da esir eden zihniyetini görmek beni ve arkadaşlarımı düşmana esir düşmekten daha fazla üzmüştür. Çünkü bilirsiniz ki savaştasınız, karşınızda bir düşman vardır ve esir düşmüşsünüzdür. İnsan savaşta bile düşmanına saygı duyar. Belki de bizim bilmediğimiz şey Türk Silahlı Kuvvetleri´ne karşı kirli ve alçak bir savaşın sürdürüldüğüdür şekli.
14 yaşında beni bu üniformayı giyen şerefli bir askerim diyen Balanlı, En üst rütbeye ulaşmış bir savaş pilotuyum. Hiç ilgim olmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyetinin kendi topraklarını bombalatma hazırlığı yaptırdığım bile utanmadan ileri sürülebildi dedi.
Dava ile ortaya bir gerçek çıktığının altını çizen Balanlı, Bir ülkede kanunların, bu kanunları uygulayacak mahkemelerin, soruşturmaları yürütecek savcılıkların ve hatta büyüklüğü ile övündüğümüz adliye binalarının bulunması o ilkede hukukun ve adaletin var olduğu anlamına gelmemektedir. Bu mahkemelerde yargılanan yalnızca iddia edilen darbeye teşebbüs hareketi ise bu konuda yazılı veya yazılı olarak hiç bir direktif almadığımı ve hiçbir kimseye direktif vermediğimi tekrar ifade ediyorum. Bu iddiaya dayanak olarak gösterilen hususların sahteliği konusunda bizim hiç bir şüphemiz yoktur. Şayet bu mahkemelerdeki yargılama adil bir hale bürünürse bu gerçeğin kabul edilmesiyle birlikte ben ve silah arkadaşlarım alınlarımız tertemiz, başlarımız her zamanki gibi dik bu salonlardan çıkar gideriz. Aksi olur ise tarih sorumluları elbette ki yazacak ve Türk milleti, ordusuna yapılan bu haksızlığı asla affetmeyecektir diye konuştu.
Balanlı, emekliliğini isteyen Genelkurmay eski başkanı Işık Koşaner´in veda mektubunu duruşma salonunda okudu. Balanlı, Bu bir feryattır. Haksızlığa, hukuksuzluğa, insani ve vicdani değerleri hiçe sayan planlı bir komploya ve tertibe karşı Türk Silahlı Kuvvetleri´nin isyanıdır ifadelerini kullandı.
BALANLI, ´DAVA BİR AN ÖNCE SONA ERSİN´ DEDİ, DİĞER SANIKLAR REDDİ HAKİMLE DAVAYI UZATTI
Mahkemenin adil olmasını isteyen Balanlı sözlerini şöyle tamamladı: Gerçek dışı iftiralara biran önce son verilmesini sağlamak için yeni bir duruşma salonu temin edilmesi de dahil olmak üzere, duruşmaların aralıksız sürdürülmesi için gerekli tedbirlerin alınarak davanın süratle sonuçlandırılmasını talep ediyorum. ( DHA)
İSTENEN CEZALAR
Sanıkların, ´Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs´ suçunu işledikleri belirtilen iddianamede, Orgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Turgut Atman, Tümgeneraller İsmail Taş, Nedim Güngör Kurubaş, Bülent Kocababuç, Tuğgeneraller Mehmet Eldem, Mustafa Erhan Pamuk´un da aralarında bulunduğu 28 sanığın, eylemlerine uyan ve lehlerine olan eski TCK´nın 147 ve 61/1. maddeleri uyarınca 15 ile 20´şer yıl arasında hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
İKİNCİ BALYOZ DAVASI REDDİ HAKİM NEDENİYLE ERTELENDİ
İkinci ´Balyoz Planı´ davasında mahkeme heyeti, bazı sanık avukatlarının reddi hakim talebini değerlendirmesi için dosyayı üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda yapılan duruşmada, sanık Bilgin Balanlı´nın avukatı Şeref Dede, müvekkilinin kaçma şüphesinin bulunmadığını ve YAŞ üyesi olduğunu belirterek, ´Balanlı´nın Eskişehir´deki bir evde sahte dijital verilere dayanılarak suçlanmaktadır. Müvekkilim bunları kabul etmediğini ifade etmiştir. Ortada bir suç var ve çete var. Söz konusu sahte dijital verileri hazırlayanlardır. Yargılanmanın tutuksuz olması gerekir. Bu nedenle müvekkilim Balanlı´nın tahliyesini talep ediyorum´ dedi.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Ahmet Zeki Üçok da, birinci sınıf hakim albay olduğunu belirterek, yargılamanın Askeri Yargıtay´da yapılmasını istedi. Mahkemenin ´görevsizlik´ vermesi gerektiğini savunan Üçok, ´Mahkemenin Türk milleti adına yargılama yaptığından tereddütlerim var. Türk milleti tarihte bu salonda yapılan zulmü düşmanına dahi yapmamıştır. Türk milleti adına yargılama yapan mahkeme hak ve hukuku hiçe sayarak aylardır tutuklu kalmamıza karar veremez. Mahkeme askerlere hakaret dolu iddianameyi kabul edemez´ dedi. Üçok, reddi hakim talebinde de bulunduğunu sözlerine ekledi.
Sanıklardan Korgeneral Turgut Atman, Tümgeneral İsmail Taş´ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın avukatı Ali Fahir Kayacan, söz alarak 12 sayfalık reddi hakim talebini içeren dilekçeyi, mahkeme heyetine sundu.
Duruşmada söz alan bir kısım sanıklar avukatı Celal Ülgen de, mahkemelerin anlaşılmaz bir biçimde askerlerin tutuklanmasında bir kararlılık gösterdiğini öne sürerek, ´Bu kararlılık delillere dayanmamakta, anlamadığımız bir gücün isteğinin yerine getirilmesi şeklinde olmaktadır. Örneğin Balanlı paşadan önce, 6 subay savcılıkça mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakılmış, böylece Balanlı paşa adeta savcılığa bir an önce gelmesi için özendirilmiştir. Arkasından savcıların serbest bıraktığı bu 6 kişiyi mahkeme tensip zaptı ile tutuklamıştır. Bu organizasyonu kim yapmaktadır? Bir güç, bir otorite istediğini gerçekleştirmektedir´ dedi. Avukat Ülgen, mahkemenin hakimlerinin, kendi düşünce ve inanışlarına karşı bağımsız olmadıklarını iddia ederek, heyet halinde hakimleri reddettiklerini açıkladı.
Sanık Sinan Topuz´un avukatı Ahmet İnan Yılmaz ile tutuklu sanıklardan Ayhan Üstbaş, Bülent Kocababuç, Mehmet Örgen, Rafet Oktar´ın avukatı Kemal Yener Saraçoğlu da reddi hakim talebinde bulundu.
REDDİ HAKİM TALEBİNE ÜST MAHKEME 11. AĞIR CEZA BAKACAK
Duruşmaya verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, bazı sanık avukatlarının reddi hakim talebinin değerlendirilmesi için dava dosyasının yetkili merci olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi. Tutuklu sanıkların mevcut durumlarının sürdürülmesine karar veren mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararı bulunan sanıklar Ahmet Sinan Ertuğrul ve Beyazıt Karataş´ın bu hallerinin devamını öngördü. Duruşma, 3 Ekim 2011 gününe ertelendi. ( AA)
(15 Ağustos 2011, 11:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
2. Balyoz iddianamesine kabul
2. Balyoz iddianamesinde çarpıcı tespitler
BİRİNCİ BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Balyoz Planı manşetlerimiz
Eskişehir´de yeni Balyoz belgelerinin ele geçirilmesi manşetlerimiz
Balyoz´da yeni belgeler ele geçirildi
Flaş!!! Donanma´da arama: 10 çuval belge
Donanma´da 10 çuval belge manşetlerimiz
Gölcük iddianamesinde arama yap
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri