İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kara propaganda ile kamuoyunu yönlendirme amaçlı ´internet siteleri´ davasında Orgeneral Nusret Taşdeler ve Tümgeneral Hıfzı Çubuklu´nun da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında yakalama emri çıkarttı. Savcı iddianamedeki 22 sanığın tümü için yakalama talep etmişti. Mahkeme heyeti ayrıca, davanın ıslak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasıyla birleştirilmesine de karar verdi.
FLAŞ!!! Andıç´ta 14 yakalama kararı
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kara propaganda ile kamuoyunu yönlendirme amaçlı ´internet siteleri´ davasında Orgeneral Nusret Taşdeler ve Tümgeneral Hıfzı Çubuklu´nun da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında yakalama emri çıkarttı. Savcı iddianamedeki 22 sanığın tümü için yakalama talep etmişti. Mahkeme heyeti ayrıca, davanın ıslak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasıyla birleştirilmesine de karar verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ?Kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri?ne ilişkin davanın iddianamesini hazırlayan Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız´ın 22 sanık hakkında yakalama emri çıkarılması konusundaki talebine ilişkin incelemesini tamamladı.Mahkeme heyeti, iddianamede yer alan ve savcının tümü hakkında yakalama kararı verilmesini talep ettiği 22 sanıktan aralarında Hasan Iğsız, Hıfzı Çubuklu ve Mehmet Eröz´ün de bulunduğu 14 kişi hakkında yakalama kararı çıkardı. Mahkeme, diğer 8 sanık hakkında yakalama kararına ise gerek görmedi. Mahkeme heyeti, yakalama kararlarının gerekçesini ´delilleri karatma´, kaçma ihtimali olarak gösterdi. Heyet ayrıca, davanın, aynı mahkemede görülen ıslak imzalı ?İrtica ile Mücadele Eylem Planı? davası ile birleştirilmesine de hükmetti. Davanın ilk duruşması 12 Eylül´de yapılacak.
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan iddianamede, Türk Ceza Kanunu´nun (TCK) 312/1. maddesinde ?Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir? hükmünün yer aldığı belirtilerek, sanıklar hakkında soruşturmanın 2 yılı aşkın bir süredir devam ettiği ve toplanan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi durumunda sanıkların TCK´nın 312. maddesindeki suçu işlediklerinin anlaşıldığı ifade edilmişti. İddianamede, şüphelilerin eyleminin Ceza Muhakemeleri Kanunu´nun (CMK) 100/3. maddesinde sayılan suçlardan olması, bu nedenle CMK´nın 100/2. maddesi uyarınca tutuklanma nedeninin var sayılması ve eylemin kanunda öngörülen muhtemel cezası dikkate alınarak sanıklar hakkında tutuklanmalarına karar verilmesi amacıyla yakalama kararı çıkartılması istenmişti.
YAKALANMASI İSTENEN 14 SANIK
Ege Ordu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler,
Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız,
Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu (Balyoz davasının tutuklu sanığı),
Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin,
Korgeneral Mehmet Eröz,
Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu,
Tümgeneral Mustafa Bakıcı,
Tuğamiral Alaettin Sevim,
Albay Fuat Selvi,
Albay Ziya İlker Göktaş,
Albay Hulusi Gülbayar,
Albay Cemal Gökçeoğlu,
Albay Sedat Özüer,
Sivil Memur Mehmet Bülent Sarıkahya.
YAKALANMASINA GEREK GÖRÜLMEYEN 8 SANIK
Albay Orhan Güçlü,
Ergenekon davasından tutuklu olan Albay Hasan Ataman Yıldırım,
Deniz Yarbay Altunay Şahin,
Emekli Yarbay Recai Alkan,
Deniz Binbaşı Cem Şimşek,
Deniz Binbaşı Fatih Koca,
Yüzbaşı Murat Uslukılıç,
Sivil Memur Meryem Kurşun.
ALBAY ÇİÇEK ELE VERDİĞİ KOMUTANLARIYLA AYNI SIRALARDA OTURACAK |
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin 7´si general 14 sanık hakkında yakalama kararlarının yer aldığı 2 sayfalık yazısında, Ceza Muhakemesi 100/3 maddesine göre, sanıkların üzerlerine atılı olan ´Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütü yöneticiliği ve silahlı terör örgütü üyeliği´ suçlarının ´katalog suçlar´ kapsamında olduğuna dikkat çekiliyor. Mahkemenin kararında, devamla, Atılı suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, dosya içeriği, soruşturma sırasında dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında, sanıklara isnat edilen suçları işledikleri konusunda kuvvetli şüphe sebeplerinin olması, delilleri gizleme veya değiştirme hususlarında kuvvetli şüphelerin bulunması´ gerekçesiyle CMK 98´e göre yakalama emri çıkarıldığı belirtiliyor.
Hakkında yakalama kararı çıkarılan sanıklardan emekli olanların polis tarafından yakalanıp mahkemeye çıkarılması gerekiyor. Muvazzaf subayların ise İstanbul Merkez Komutanlığı tarafından teslim edilmesi bekleniyor. Ancak, sanıkların ´yakalama emri´ne bir sonraki mahkemeye itiraz etme hakları da var. Öte yandan Albay Orhan Güçlü, Yüzbaşı Murat Uslukılıç, Genelkurmay sivil memuru Meryem Kurşun, emekli Deniz Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım, Deniz Binbaşı Cem Şimşek, Deniz Yarbay Altunay Şahin, Deniz Binbaşı Fatih Koca ve emekli Yarbay Recai Alkan ise tutuksuz yargılanacak. Mahkeme ayrıca, CMK´ya göre sanıkların duruşmada en fazla üç avukatla savunma yapması sınırlaması getirdi.
Islak imzalı kaos planıyla fiili ve hukuki irtibat var
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca ´internet andıcı´ davasının millete ve hükümete yönelik komplolar içeren ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasıyla birleştirilmesi talebini de karara bağladı. Mahkeme, ´iddianamedeki anlatımlar, birleştirme yönündeki savcılık talebi, davaların birlikte yürütülmesinde dosyalar arasındaki fiili ve hukuki irtibatın olması, davaların birleştirilmesinde hukuki menfaatin bulunması ve usul ekonomisi´ gerekçelerini dikkate alarak internet andıcı davasını 8 sanıklı ´kaos planı´ davasıyla birleştirdi. Bu şekilde davadaki sanık sayısı 30´a yükselmiş oldu. İlk duruşma ise 12 Eylül 2011´de Silivri´de yapılacak. Emekli Albay Dursun Çiçek, ´Andıç gerçek bir belgedir. Altında imza ve paraflar var.´ diyerek ele verdiği komutanlarıyla aynı sırada oturacak. Çiçek, ´internet andıcı´ soruşturması kapsamında 20 Temmuz 2011´de savcılığa önemli bilgiler vermişti. Sorumluluğun kendisinde olduğu kadar sıralı amirlerinde de olduğunu anlatan Çiçek, o dönemdeki komutanları Korgeneral Mehmet Eröz, Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ve Tümgeneral Hıfzı Çubuklu hakkında suçlayıcı ifadelerde bulunmuştu.
BAŞBUĞ DA İŞİN İÇİNDE ANCAK MAHKEMEDE YOK
İnternet andıcı davasının sanıklarının iddianamede yer alan ifadeleri, hazırlanan çalışmanın dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´a sunulduğunu ortaya koyuyordu. İfadelere göre, andıç çalışması bizzat dönemin ikinci başkanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız tarafından koordine ediliyor. Korgeneral Mehmet Eröz, çalışmanın emrini Genelkurmay Başkanı´ndan aldıklarını itiraf ediyor.
Sanık ifadelerine göre, ´andıç´ haberinin 4 Şubat 2009´da yayınlanması üzerine siteler hemen kapatılıyor, ancak kısa bir süre sonra tekrar yayına başlıyor. Sitelerin yeniden yayınlanması için ise en tepe olan Genelkurmay Başkanlığı´ndan olur alındığı aktarılıyor. Sanık Yüzbaşı Murat Uslukılıç, ´internet andıcı´nı Dursun Çiçek´in talimatıyla kendisinin hazırladığını kabul ediyor. Uslukılıç, mart ayının sonuna doğru Dursun Çiçek´in kendi odalarına geldiğini ve 2. Başkan´dan (Hasan Iğsız) ´Olur´ aldım. Yeni internet siteleri için bir andıç hazırlayalım. dediğini aktarıyor. Andıcın ana çatısını Dursun Çiçek´in kurduğunu, hazırlayan olarak da kendi imzasının olduğunu belirtiyor. Kendisi imzalamadan önce dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu´nun da andıç hazırlandıktan sonra değişiklikler yaptığını, kanunen uygun olduğuna ilişkin imzayı attığını söylüyor. Uslukılıç´ın ifadesine göre andıç hazırlandıktan sonra dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız´a sunuluyor. Iğsız da ´Komutana arz´ notu yazıyor. Çalışmayı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´a ise Dursun Çiçek arz ediyor.
Korgeneral Mehmet Eröz, ´internet andıcı´ olarak yer alan çalışmanın emrini Genelkurmay Başkanı´ndan aldıklarını itiraf ediyor. 14 Nisan 2009 tarihinde internet andıcına onay alırken yaptıkları incelemede, bu sitelerin hayali isimlere kayıtlı olduğunu fark ettiklerini, yasaya aykırı olduğunu görüp 5651 sayılı yasa gereğince kurmayı planladıkları 4 siteye şube müdürlerinin gerçek isimleri ile kaydolmasını öngördüklerini aktarıyor. İddianamede Eröz´ün verdiği emirle Karargah´taki bilgisayarların bellekleri geri dönüşümü mümkün olmayacak şekilde silindiği belirtiliyor.
Çubuklu: Andıç doğru, paraf bana ait
O dönem tuğgeneral olan Hıfzı Çubuklu, 15 Haziran 2011 tarihli savcılık ifadesinde, kendisine gösterilen andıcın doğru olduğunu kabul ediyor. Andıçtaki parafın kendisine ait olduğunu, parafın yanındaki tarihin 16 Şubat 2009´u gösterdiğini, bu belgenin 1 Nisan 2009´da da ikinci başkan parafıyla Genelkurmay Başkanı´na arz olunduğunu anlatıyor.
Tümgeneral Mustafa Bakıcı´nın, internet andıcının gazetelerde yayınlanmasının ardından Karargah´taki bilgisayar belleklerini silme emrini icra ettiği iddia ediliyor. İsmail Hakkı Pekin de andıçtaki imzasını kabul ediyor. Hasan Iğsız ve Mehmet Eröz ile birlikte oturduğu sırada eski sitelerin kapatılacağı, yerine yeni sitelerin açılacağı yönünde bir konuşma yapıldığını anlatıyor. 430 sitenin takibi sırasında elde edilen bilgilerin resmi olarak kendisine gönderildiğini dile getiriyor. Sanık sivil memur Mehmet Bülent Sarıkahya ise Dursun Çiçek´in Nisan 2009´da veya öncesinde Hasan Iğsız´dan onay aldığını ve tekrar bu sitelerin faaliyete geçirilmesini sağladığını belirtiyor. ( Zaman)
(08 Ağustos 2011), son güncel.: (09 Ağustos 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
GENELKURMAY´IN PROVOKASYON SİTELERİ YA DA ´İNTERNET ANDICI´ KONULU MANŞETLERİMİZ
ISLAK İMZALI ´İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI´ MANŞETLERİMİZ
Flaş!!! Andıç iddianamesine kabul
Albay Çiçek, andıç belgesini kabul etti
Albaydan tepki: Andıç emir komuta işi
Andıç soruşturması derinleştiriliyor
Genelkurmay´ın ´internet andıcı´ hazırlanması talimatını görmek için tıklayın
Flaş!!! Subaydan andıç ihbar mektubu
Flaş!!! Subaydan andıç ihbar mektubu
Flaş!!! 2000´deki andıç da bulunamadı