Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner ile kara, deniz ve hava kuvvetleri komutanları emekliliklerini istedi. Kuvvet komutanları içinde sadece Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel görevinde kaldı. İlerleyen saatlerde Necdet Özel, Cumhurbaşkanı tarafından Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atandı. Özel´in YAŞ toplantısının yapılacağı 1 Ağustos Pazartesi günü de Genelkurmay Başkanı olarak atanması bekleniyor.
FLAŞ!!! Koşaner ve 3 komutan emeklilik istedi
Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner ile kara, deniz ve hava kuvvetleri komutanları emekliliklerini istedi. Kuvvet komutanları içinde sadece Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel görevinde kaldı. İlerleyen saatlerde Necdet Özel, Cumhurbaşkanı tarafından Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atandı. Özel´in YAŞ toplantısının yapılacağı 1 Ağustos Pazartesi günü de Genelkurmay Başkanı olarak atanması bekleniyor.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanları emekliliklerini istedi. Koşaner´in ´gördüğü lüzum´ üzerine bu kararı aldığı belirtiliyor. Koşaner, isteğini Başbakan Tayyip Erdoğan´a sundu. Hükümetin bu karar üzerine nasıl bir tavır sergileyeceği bilinmiyor. Koşaner´le birlikte Kara Kuvvetleri Komutanı Erdal Ceylanoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit ve Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Aksay da emekliliklerini istedi. Kuvvet komutanları içinde sadece Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel görevinde kaldı. YAŞ bu durumda pazartesi günü Genelkurmay Başkanı Koşaner olmadan toplanacak. Genelkurmay Başkanı Org. Koşaner, görevi geçen yıl İlker Başbuğ´dan devralmıştı.
Bu kararla birlikte TSK içinde birer birer tutuklanarak köşeye sıkışan cuntacıların son kozlarını oynadığı, TSK´yı zafiyete düşürerek hükümeti dize getirmeyi amaçladığı iddiası da doğrulanmış oldu. Kuvvet komutanları içinde sadece Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel görevinde kaldı. Hükümetin nasıl bir tavır takınacağı, emekliliğini isteyen kuvvet komutanlıklarına kimin getirileceği merak ediliyor. İddialara göre istifa sadece bu kuvvet komutanlarıyla sınırlı kalmayacak. Alt kademelerde de çok sayıda subayın istifa hazırlığında olduğu ileri sürülüyor. Ancak bu şok gelişme aslında yeni değil. Bu istifaların koz olarak bekletildiği aylardır konuşulmaktaydı. Silvan´da PKK´ya karşı çok sayıda şehit verilmesi, TSK´da zaten bir zafiyet olduğunu gösterdiği ileri sürülüyor, komutanların görevlerini aksattığı, görevlerinden başka herşeyle ilgilendiği iddia ediliyordu.
20.39: KOŞANER´DEN SKANDAL VEDA MESAJI: TUTUKLAMALARI BİR KEZ DAHA ELEŞTİRDİ |
22.23: NECDET ÖZEL, KARA KUVVETLERİ KOMUTANI OLARAK ATANDI |
23.30: BAŞBAKANLIKTAN AÇIKLAMA: EMEKLİLİK TALEPLERİ İŞLEME KONULDU |
Deniz, Hava ve Kara Kuvvetleri Komutanları´nın görev süreleri bu yıl doluyordu
YAŞ´ta Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay´ın 30 Ağustos 2011 itibarıyla görev süreleri dolacaktı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu´nun da yaş haddinden emekli olması bekleniyordu. EDOK Komutanı Orgeneral Saldıray Berk de orgenerallik rütbesindeki bekleme süresini yine aynı tarihte tamamlıyordu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ise görevini iki yıl daha sürdürecekti. Ağustos ayı olağan toplantısında, Şura kapsamı dışındaki orgeneral ve oramiral atamalarında Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevleri için yeni komutanlar belirlenecek. Atamaların ardından boşalacak orgeneral ve oramiral rütbeleri için korgeneraller ve koramiraller arasından terfiler yapılacak. YAŞ´ın Ağustos ayı olağan toplantılarında terfi sırasında bulunan albay, general ve amirlerin bir üst rütbeye yükseltilmesi, general ve amirallerin görev sürelerinin uzatılması ve emeklilik işlemleri ile disiplinsizlik ve ahlaki durumları nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri´nden (TSK) ayrılacak personel ve TSK´yı ilgilendiren öteki konular görüşülüyor. Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ile diğer general ve amiral atama işlemleri Yüksek Askeri Şura dışında özel kanunlarla belirlenen esas ve usullere göre yapılıyor.
KOŞANER´İN 2 YIL DAHA GÖREV SÜRESİ BULUNUYORDU
Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliliğini isteyerek ayrılan Orgeneral Işık Koşaner, bu görevi Orgeneral İlker Başbuğ´dan 2010 yılının Ağustos ayında 3 yıllığına devralmıştı.
Genelkurmay Başkanlığı görevinde iki yıl daha kalması gereken Orgeneral Koşaner´in son 1 aydır ise istifa edebileceği konuşuluyordu. Laiklik konusundaki duyarlılığı ile bilinen Orgeneral Koşaner´in son dönemde tutuklanan generaller ve bu generallerin terfisi konusunda hükümetin tutumu ile ilgili rahatsızlığı biliniyordu. Hasdal Cezaevi´ndeki tutuklu generalleri ziyaret eden Orgeneral Koşaner, tutuklu askerlerin aileleriyle de bir araya gelerek şikayetlerini dinlemişti.
SON BİR HAFTADA 3 ZİRVE GERÇEKLEŞTİ
Son bir haftada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üç kez görüştü. Bugün ise Köşk´te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün evsahipliğinde gerçekleşen son zirvenin ardından Işık Koşaner´in istifası geldi.
TSK zirvesi istifa ile sarsıldı. Son bir haftadır yapılan zirvelerin ardından Orgeneral Işık Koşaner´in istifası geldi. Koşaner ile Kara Kuvvetleri Komutanı Erdal Ceylanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Aksay ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit de istifa etti.
Yüksek Askeri Şura(YAŞ) öncesi alınan istifa sürecinde bu hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner üç kez görüştü.
İlk görüşme, Salı günü Erdoğan, Koşaner´i Merkez Bina´da kabulü ile gerçekleşti. Perşembe günü ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Köşk´te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ı kabul ederek haftalık olağan görüşmesini gerçekleştirdi. Ardından da Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner´i Resmi Konut´ta kabul ederek, haftalık olağan görüşmesini gerçekleştirdi. Bugünkü üçüncü ve son görüşme ise Köşk´te Cumhurbaşkanı Gül´ün ev sahipliğinde gerçekleşti. Zirvenin ardından akşam saatlerinde Koşaner´in istifası geldi.
Bakan Yıldırım: Mahkeme kadıya mülk değildir
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının emekliliklerini istemesini, ´devlette devamlılık esastır. sözleriyle değerlendirdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu´nu, makamında ziyaret eden Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve komutanların emekliliklerini istemesiyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. İstifanın söz konusu olmadığını belirten Yıldırım, Bana gelen bilgi istifa değil, emekliliklerini istemişler. Hayırlı uğurlu olsun, ne diyelim. Emeklilik tek taraflı irade beyanıdır, bunun değerlendirilecek bir yanı yoktur. Devlette işler kalmaz. Devlette süreklilik esastır. Mahkeme, kadıya mülk değildir. Hiçbirimiz ilanihaye bir görevde kalacağız diye bir şey yok. Tek taraflı bir irade beyanıdır. Emekliliklerini istemişlerdir, gereği yapılır. şeklinde konuştu.
Avrupa´dan ilk tepki: Türkiye demokratik bir ülke olma yolunda ilerliyor
Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten, Türkiye´de demokrasinin her geçen gün kuvvetlendiğini söyledi.Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının istifası üzerine yorum yapan Oomen-Ruijten, Türkiye her geçen gün demokratik kurumların askeri kararları aldığı demokratik bir ülke olma yolunda ilerliyor dedi. Oomen-Ruijten Türk siyasetinden gelen tepkilerin sorulması üzerine bu aşamada başka bir yorum yapmak istemiyorum dedi. Oomen-Ruijten, yazdığı Türkiye raporlarında askerin siyaset üzerindeki etkisini sürekli eleştiri konusu yapıyor.
KOŞANER´İN YERİNE KİM GELECEK?
Bu, Türkiye tarihinde ilk kez görülen bir durum. Peki şimdi ne olacak? Koşaner´in yerine kim geçecek? Işık Koşaner´den boşalan Genelkurmay Başbakanlığı´na kim gelecek? Teamüllere göre Kara Kuvvetleri Komutanı´nın Genelkurmay Başkanı olması gerekiyor. Ancak Kara kuvvetleri Komutanı Erdal Ceylanoğlu da istifa etti. Bu durumda Jandarma Genel Komutanı olan Necdet Özel´in önce Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atanması, hemen ardından da Genelkurmay Başkanı olması bekleniyor. Özel Genelkurmay Başkanı olarak atanırsa 2015´e kadar görev başında kalacak.
YAŞ toplantısı yapılacak mı?
Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının istifasının ardından Ankara kulislerinde Yüksek Askeri Şura toplanacak mı sorusu gündeme geldi. YAŞ´ın Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun´u işaret eden askeri kaynaklar, tüm doğal üyelerin katılımıyla kararlar alınabileceğini hatırlattılar. Kanunun toplantı ve oylama maddesinde yazan Bütün üyelerin katılması ile toplanır. Ancak özürü olanlar toplantıya katılamayacaklarını (Toplantı gününden önce) Şura Genel Sekreterine bildirirler. Kararlar toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğu ile alınır. Oylarda eşitlik halinde Başkanın katıldığı tarafın oyları geçerli sayılır. Oylama işlemi aksine bir karar alınmadıkça açık olarak yapılır ifadesinin şuranın toplanmasına engel olduğunu ifade ettiler.
YAŞ KİMLERDEN OLUŞUR?
1972 tarihinde 1612 sayılı Yüksek Askeri Şura Kanuna´a göre YAŞ üyeleri Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı, Kuvvet Komutanları, Ordu Komutanları, Jandarma Genel Komutanı, Donanma Komutanı ile Silahlı Kuvvetler kadrolarında bulunan orgeneral ve oramirallerdir şeklinde tanımlanıyor.
Başkanlığını Başbakan´ın yaptığı YAŞ, Başbakan bulunmadığında Genelkurmay Başkanı tarafından yönetiliyor. Görev tanımı, Genelkurmay Başkanlığınca hazırlanan askeri stratejik anafikrin (Konseptin) tespiti ve gerektiğinde yeniden gözden geçirilmesi hususlarında görüş bildirmek; Silahlı Kuvvetlerin anaprogram ve hedefleri ile ilgili konularda görüş bildirmek; Silahlı Kuvvetlerle ilgili olup önemli görülen kanun, tüzük ve yönetmelik taslaklarını inceleyip görüş bildirmek; Başbakan, Genelkurmay Başkanı veya Milli Savunma Bakanının lüzum gördükleri hallerde Silahlı Kuvvetlerle ilgili diğer konular hakkında görüş bildirmek; Diğer kanunlarla verilen görevleri yapmak olarak tanımlanıyor.
YAŞ TOPLANAMAZ DİYENLER
YAŞ´ın öncesi ortaya çıkan istifaların arkasının gelebileceğini belirten askeri kaynaklar, kanunun 4. Maddesi´ne dikkat çekerek toplantının yapılmasının şimdilik mümkün olmadığını söylediler. Toplantı öncesi hükümetin Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarını ataması gerektiğinin altını çizen askeri kaynaklar, Yüksek Askeri Şura, bütün üyelerin katılması ile toplanır. Ancak özürü olanlar toplantıya katılamayacaklarını (Toplantı gününden önce) Şura Genel Sekreterine bildirirler ifadesini hatırlattılar. Kararlar için salt çoğunluğun olması gerektiğini de ifade eden askeri yetkililer, YAŞ kararlarının alınabilmesi için öncelikle YAŞ üyelerinin olması gerekiyor. Şu anda ilk olarak YAŞ´a katılacak komutanların şekillenmesi gerekiyor dediler.
YAŞ TOPLANABİLİR DİYENLER
Askeri Yargıtay Onursal Üyesi Ali Fahir Kayacan, kritik YAŞ toplantıları öncesi TSK´nın zirvesinde yaşanan depremi değerlendirdi ve yeni Genelkurmay Başkanı´nın nasıl atanacağını anlattı:Yeni istifa ya da emeklilik kararları gelmediği sürece şu anki durum YAŞın toplanmasına engel değil. YAŞ, orgenerallerden başka istifa olmazsa toplanır. Bir askerin Genelkurmay Başkanlığı yapabilmesi için mutlaka kuvvet komutanlığı yapması lazım. Jandarma Genel komutanı istifa etmedi ama o kuvvet komutanlarından sayılmıyor. Onun için Bakanlar Kurulu kararıyla kuvvet komutanlığına atanması lazım. En azından bir gün o görevde kaldıktan sonra Genelkurmay Başkanlığı´na atanması mümkün.
Ağustos ayı olağan toplantısı Genelkurmay Başkanlığı Karargahı Çakmak Salonu´nda yapılacak.
YAŞ´A KİMLER KATILACAKTI
1 Ağustos Pazartesi günü yapılacak YAŞ toplantısına, Başbakan Erdoğan´ın yanı sıra, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Servet Yörük, 3.Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın Ataman, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin (EDOK) Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Orgeneral Bekir Kalyoncu ve Donanma Komutanı Oramiral Emin Murat Bilgel´in katılacağı açıklanmıştı.
Ancak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay emekliliklerini istedi. Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler İnternet andıcı nedeniyle savcı tarafından arama kararı alınması istendi. Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin (EDOK) Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, Erzincan´daki Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamenin 1 numaralı sanığı olarak gösteriliyor.
Gazeteciler istifa için ne dedi
Gazeteciler, Genelkurmay Başkanı Koşaner ve kuvvet komutanlarının istifasını değerlendirdi.Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Metehan Demir´in açıklaması şöyle: Bir süreden beri şehir efsanesi vardı. Genel Kurmay Başkanı´nın istifa edeceği yönünde. Biz bunu araştırmıştık ama söz konusu olmadığı bilgisini aldık. Belki de bardak en sonunda taştı. En önemlisi 43 tane generalin tutuklu bulunması. Bu istifanın ben şehir efsanesi olabileceği kanaatindeydim. Zor dönemlerde birliklere moral vermek de komutanın görevleri arasında o nedenle ben istifa düşünmüyordum. Geçen seneki Yüksek Askeri Şura´da da buna benzer iddialar vardı. Demek ki bugün yapılan toplantılardan bir sonuç çıkmadı. Başbakan´ın seyahatinin ertelemesine de bakarsak bugünkü toplantıda bir sıkıntının olduğunu anlıyoruz. Komutanların emeklilik hakları tabii ki var. Sonuç olarak bu görevini bırakmaktır. Burada dediğim gibi Sayın Başbakan, Sayın Genel Kurmay Başkanı´na artık anlaşamıyoruz bırakın mı dedi yoksa Sayn Genel Kurmay Başkanı, Sayın Başbakan´a buraya kadar artık devam etmiyoruz mu dedi bilmiyoruz. İlerleyen günlerde nasıl olduğu ortaya çıkacaktır. Askerler genelde konuşmuyorlar. Geçen sene çok sancılı süren bir YAŞ yaşamıştık. Kimse çıkıp konuşmadı. Son 1 haftada Koşaner´in istifa edeceğini duymayan kalmamıştı şehir efsanesi anlamında ama istifa olmadı. Bu istifalar olduysa demek ki bugün köşkteki toplantıda ipler koptu.
Ertuğrul Özkök (Hürriyet): Hayırlısı olsun...
Abdurrahman Dilipak (Yeni Akit): 4 General değil, diğerleri de istifa etsin.. %50 ye kadar yolu var..Bu eğer orduda yaşanan çarpıklıklar karşısında sorumluluk duygusu ile verilmiş bir kararsa, bravo.. Bu şahsiyetli bir tutum.Bu kadar şey olurken bilmiyorsanız orada ne işiniz var. Biliyor ve hiçbir şey yokmuş gibi orada oturuyorsanız bu da çok saygın bir durum değil.
Aslı Aydıntaşbaş (Milliyet): Çok ciddi bir kriz. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey yaşanmadı. Kim ne dersin desin sivil asker ilişkileri rayına oturmadı. Krizde bunun göstergesi. Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri´nin yüzde 10´u hapiste. Bu insanların bir bölümünün daha sonra masum olduğu kanıtlanabilir. Ancak hükümet emekli edilmeleri konusunda kararlı. Bu durumda çaresiz kalan Genelkurmay istifa yolunu seçti. Siyasi bir depremdir. Ancak siyasi tabloda büyük değişiklik yaratacağını düşünmüyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri, askeri bir güç olarak etkinliğini yitirmiş durumdadır. Ne yazık ki ekonomisi büyüyen Türkiye ordusunu kaybetmiştir.
Nazlı Ilıcak (Sabah): Terörle mücadeledeki değişim ve tutuklu bulunan 17 generalin emekliliğe sevkedileceği iddiası da bardağı taşırmış olabilir. Geçen yıl Necdet Özel´in genelkurmay başkanlığına giden yolu açılmış oldu. Necdet Özel´in önce kara kuvvetleri komutanı yapılıp sonra genelkurmay başkanı olacağını düşünüyorum.
Muharrem Sarıkaya (Habertürk): Teamüller döneminin bittiğini söyleyebiliriz. Bundan sonra siyasi erkin talebi doğrultusunda hareket edilecek sanırım.
Murat Yetkin (Hürriyet Daily News): Cumhuriyet tarihinde ilk defa Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları istifa ettiler. Bu istifa generallerin hükümete karşı tertip içinde bulanmak suçlandığı, bu yüzden tutuklandığı ve aynı zamanda orduda yeni atama ve terfilerin bir Yüksek Askeri Şura toplantısıyla belirleneceği dönemde meydana geldi. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı arasında günlerdir süren görüşmelerin ortak bir zemin bulunmasıyla sonuçlanmadığı anlaşıldı. Madalyonun bir yüzünde ordunun üst kademesinin siyasi iktidara ´Orduyu yönetmek istiyorsanız buyurun´ anlamına gelen bir protestosu var. Madalyonun diğer yüzünde ise Türkiye´nin askeri siyaset gerilimleri sonucunda siyasi iktidarların değil askerlerin geri adım attığı bir aşamaya gelmesi söz konusu. Hangi açıdan bakacak olursanız olun, siyaset ve idaresi açısından önemli sonuçlara yol açacağı anlaşılan bir dönüm noktasın bu istifalarla yaşandı.
İsmet Berkan (Hürriyet): Gerçek istifa gerekçesi nedir acaba. Ben bu soruların cevaplarını merak ediyorum. Cumhuriyet tarihinde ilk olduğu için önemsiyoruz bu olayı.
Fikret Bila (Milliyet): Koşaner´in istifa edebileceği söylentisi bir haftadır vardı. Bardağı taşıran son damlanın yakalama kararları olduğu sanılıyor.
Yazar Doç. Dr. Aytaç: Erken emeklilik talebi dönemin HSYK´sı gibi şova dönük. Araştırmacı Yazar Doç. Dr. Önder Aytaç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner´in beraberindeki üç kuvvet komutanıyla birlikte emekliliklerini istemesini eleştirdi.Işık Koşaner´in Özel Kuvvetler Komutanlığı yapmış birisi olarak nereden kefenin bırakılacağını (görevden ayrılacağını) en iyi bilen kişi olduğunu söyleyen Önder Aytaç, Bundan sonra terörün kırsalda ya da şehirde azgınlaşmasından ötürü Koşaner ve beraberinde görevi bırakan orgeneralleri sorumlu tutarım. dedi.Orduda toplu hareketin bir isyan ifadesi olduğunu belirten Aytaç, Kuleli Askeri Lisesi´nden Harp Okulları´na kadar askeri eğitimde hep ´toplu hareketin bir isyan olduğu´ anlatılır. Burada yapılanda aynen budur. Bunu en iyi bilen yeni bu komutanlardır. Toplu hareket ederek erken emeklilik talebinde bulunan bu komutanlara karşı, amir konumunda olan sivil irade gereğini yapacaktır. Çünkü toplu isyanda ne gerekiyorsa o yapılır. diye konuştu. Genelkurmay Başkanı ve özellikle emekliliklerine üç hafta kalan kuvvet komutanlarının üç hafta kala erken emekliliklerini istemelerini HSYK´nın yapısını değiştiren 12 Eylül referandum sürecinde emekliliği gelen HSYK Başkanvekili ve üyelerinin toplu istifalarına benzeten Aytaç, Burada yapılan HSYK´daki gibi şova dönük bir harekettir. dedi.Aytaç, erken emekliliklerini isteyen komutanların istifa yerine emekliliği tercih etmelerini, ´özlük haklarını´ yitirmeme isteği olarak değerlendirdi. Aytaç, kamuoyuna meslektaş dayanışması ve onurlu hareket şeklinde yansıtılmak istenen bu görevden ayrılmaların ´istifa´ değil de ´erken emeklilik isteme´ şeklinde olmasının iyi anlaşılması gerektiğini belirtti. Aytaç, erken emeklilik talebi mesleki bir dayanışmadır ancak giderken beraberinde özlük haklarını da yanında götürme anlamında ise, Onurlu bir davranış değildir´. diye yorumladı.
Cüneyt Özdemir (Radikal): Askerlerin istifası, askerlerin muhtıra vermesinden iyidir. Demokrasilerde elbette herkesin istifa (ya da kibar deyimi ile emeklilik) isteme hakkı vardır. Komutanlar da bunu yapmıştır. İsterseniz gelin önce 4 yıl önceye gidelim. Hatta daha öncesine.. Böylesine istifalar ne anlama gelirdi gözümüzde canlandıralım. Mesela Ertuğrul Özkök´ün şarap yazısı yazmak yerine toplum mühendisliğine soyunduğu o yıllara dönelim. Onun genel yayın yönetmeni olduğu Hürriyet´in manşeti nasıl çıkardı dersiniz ´Muhtıra gibi İstifa!´ Dannn.. Kara harflerle. Kocaman korkutucu değil mi? Oysa şimdi bu istifalar kişisel bir duruştan başka bir şey ifade etmiyor. Hayli sembolik hatta biraz da çaresizliğin itirafı gibiler. Yeni bir Türkiye kuruluyor ordu baştan aşağı yenileniyor. Nitekim istifaların yaşandığı gün çıkan Ege ordu komutanı hakkındaki tutuklama kararı da bunun bir işareti. Onlarca tutuklu general yetmezmiş gibi onlarca tutuklanacak general daha var. (Bu durum karşısında sizi takan da yok, gel de istifa etme.) Üstelik Pazartesi günü YAŞ var. Yani tutuklu generaller için emeklilik vakti. Biliyorum böylesine sıradan yazınca pek çok (kriz meraklısı) köktenlaikler ayağa kalkıp itiraz ediyorlar ama durum ne yazık ki böyle. Eğer onca general (haksız ya da haklı) şekilde tutuklanmasaydı, yargı askeriyenin üzerine böylesine kararlı gitmeseydi ve elbette hükümet arkasında durmasaydı bugün askerlerin istifasını değil hükümete verdikleri muhtırayı konuşuyorduk. Bu istifalar arkadaşlarının düştüğü duruma karşı orgenerallerin onurlu bir duruşudur. Aynı zamanda demokrasinin de tıkır tıkır işlediğinin bir göstergesidir. Demokrasilerde elbette herkesin istifa (ya da kibar deyimi ile emeklilik) isteme hakkı vardır. Komutanlar da bunu yapmıştır. Hükümet de zaman yitirmeden komutanların yerini dolduracak ve bildiği yolda devam edecektir. İstifa demokratik bir kurumdur. Saygı duyulmalıdır. Ama o kadar.. Böylesine bir istifa ardından kriz bekleyen, fırsat bu fırsat deyip AKP´ye vurmaya kalkanlara söyleyecek sözüm yok. Onlar kendi yarattıkları ve yenilenmeyen bir ezbere mahkumlar. Her ´demokrasi´ diyeni birinin yanlısı ilan edenlere söyleyecek sözüm yok. Komutanlar silah arkadaşlarına sahip çıkmak için onurlu bir şekilde istifa etmişlerdir. Gelin saygı duyalım. Ama neyse ki demokratik sistemimiz de işliyor... Şimdi onların boşluğunun doldurulması için gereken yapılmalıdır. Yapılır da... Demokrasi işte böyle birşeydir. Herkes alışacak.
Bülent Korucu (Zaman): 30 Temmuz 2011 - İstifanın içi boşaldı. Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner´in istifası ´deprem´ etkisi yapmadı. Kriz çıkmadı, kimse paniklemedi, hükümet ayaklarına kapanıp ´biz ettik sen etme´ diye yalvarmadı. Bunun sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:
1) Seçimlerde AK Parti´ye halkın yüzde 50´sinin verdiği güvenoyu. 12 Haziran seçimlerinde yani yaklaşık bir buçuk ay önce yapılan seçimlerde Türkiye´deki iki seçmenden biri mevcut hükümete oy verdi. Parçalı parlamentolarda, koalisyon hükümetlerine karşı işe yarayan taktikler güçlü hükümete sökmedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, 27 Nisan´da provasını yaptığı, geçen Askeri Şura´da birazını uyguladığı ´patron sivil iktidardır´ çıkışını dün noktaladı.
2) İstifa müessesesinin suyunu çıkardılar. Son iki yıldır ´komuta kademesi topluca istifa edecek´ cümlesini o kadar sık duyduk ki kamuoyunda bıkkınlık oluştu. Boğaz Köprüsü´nde intihar şov yapanlara bir müddet sonra vatandaşın ´atla, atla´ şeklinde tempo tutmasına benzedi. ´Yetti artık edecekseniz edin´ psikolojisi baskın çıktı. Geçen yılki Yüksek Askeri Şura´da ´hep birlikte istifa edelim´ deyip sonra Atila Işık´ı tek başına bıraktıkları da unutulmadı. Ayrıca emekliliğine iki gün kalmış kuvvet komutanlarının ´büyük´ fedakârlığı da Koşaner´in çıkışının etkisini kırdı. Güya bütün komuta kademesi hükümete karşı mesajı vereceklerdi. Ancak ´Siz zaten iki gün sonra gitmiyor muydunuz?´ sorusu balonu patlattı.
3) Talepler haklı değildi. Diğer ülkelerde memurlar hele de güvenlik bürokrasisi başarısızlık ve can kayıpları halinde ´görevden affedilmelerini´ talep eder. Biz de kıyamet kopsa kılını kıpırdatmayanlar, bir kısım generallerin terfisi adına hükümete kafa tuttular. Çukurca´da 6 askerin kendi mayınımızla şehit olmasının sorumlusu olarak yargılanan, Gediktepe´de ´baskına gelen teröristleri çoban sandık´ diye kendini savunan Tümgeneral Gürbüz Kaya´yı YAŞ´ta olmayınca Askeri Yüksek İdare Mahkemesi marifetiyle terfi ettirmeye çalıştılar. Hükümet, açığa alma yetkisini kullanmasa hükümete rağmen terfi almış üç general olacaktı.
İki yıldır Başbakan ve Cumhurbaşkanı´yla açıkça bilek güreşine girdi ve kaybettiler. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün Çankaya Köşkü´ndeki üçlü zirveden sonra ´Gözü kapalı imza atılmaz. Neye imza attığımı bilirim.´ cümlesini sarf etmesi işaret fişeği idi. Birkaç saat içinde istifalar geldi. Artık hükümetler değil, bürokratlar istifa etmek zorunda kalıyorsa Türkiye hakikaten normalleşiyor demektir.
TARAF YAZARI USLU İSTİFAYI 1,5 AY ÖNCEDEN GÖRDÜ |
Geçen hafta içinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner´in, Harp Akademileri Komutanı Org. Bilgin Balanlı ile birlikte sekiz subayın ifadeye çağrılmasına ilişkin Türk Silahlı Kuvvetleri´nde (TSK) görev yapan orgeneral ve oramirallerin görüşlerini aldığı basına yansımıştı. İddiaya göre Koşaner, Aksi ispat edilene kadar herkes masumdur. Sürecin hassasiyeti ortada. Titiz olun uyarısında bulunmuş.
KRİTİK BİR DURUM VAR ANKARA´DA
Ankara´da Or´lar toplanınca huylanırım ben. Yine öyle yaptım. Bana 20 Şubat 2010´da (sondan bir önceki hamle) toplanan orgenerallerin çektiği istifa restini haber veren dostum ile konuştum. Or´lar toplanmış, yine istifa resti mi çekecekler diye sordum. Haber birkaç gün önce geldi: Evet, kritik bir durum var Ankara´da.
KOŞANER İSTİFA DÜŞÜNÜYOR
Dostumun anlattığına göre durum şu: Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner tam bir karartma ve manüplasyon ablukası altında. ´İstifa et´ baskısı had safhaya gelmiş durumda ve Koşaner´in istifa etmeyi düşündüğü ciddi ciddi bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Dostum olayın arka planını da anlattı. Normalde Koşaner yakın çevresine göre dikkatli bir legalist. Ben de aynı görüşteyim. Bu görüşümü 1 Temmuz 2010 tarihli Today´s Zaman´daki köşemde Koşaner analizi yazıp ifade etmiştim. Ancak şimdilerde Koşaner için durum biraz farklılaşmış gibi görünüyor.
BAŞBUĞ ETKİSİ
Anlatılana göre İlker Başbuğ dönemindeki son YAŞ toplantısında alınan kararların etkisi şimdilerde görülmeye başlamış. Başbuğ kendisinden sonrasını garantiye almak için, özellikle İrtica İle Mücadele Eylem Planı´nda beraber hareket ettikleri iddia edilen Hasan Iğsız´ı Kara Kuvvetleri Komutanı yapmak istemişti. Ancak hükümet direnince Başbuğ Iğsız´ı atayamamıştı.
ATİLLA IŞIK İSTİFA ETTİRİLDİ
Koşaner´in Genelkurmay Başkanlığı dönemi için Başbuğ´un Aslan Güner ile birlikte hareket edip bir B Planı yaptığı iddia ediliyor. Buna göre Koşaner´in Genelkurmay Başkanlığı kontrol altında tutulmalıydı. Bu nedenle de Koşaner´in en yakın arkadaşı, demokrat kişiliğiyle bilinen Atilla Işık istifa ettirilmeliydi. Işık´ın Karargâh´ta yapılan birtakım siyasi müdahaleler konusunda Başbuğ ve ekibinin tersi bir tutum aldığı biliniyordu. Hatta başlatılacak hukuki sürece yardımcı olabileceğinden çekiniliyordu. Bu nedenlerle o dönem karargâh medyası devreye sokuldu ve Atilla Işık hükümet yanlısı birisi olarak lanse edildi. Böylece hem Koşaner hem de Işık baskı altına alınmış oldu. Koşaner en yakın arkadaşına sahip çıkmaktan, kurum içi dengeler nedeniyle vazgeçmek durumunda bırakıldı. Başbuğ´un dümen suyuna girerek, Atilla Paşa´nın kamuoyunda hükümet yanlısı bir komutan görüntüsü çizdiğini, bundan dolayı da Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapmak istemeyeceğini ilgili makamlara söyledi. Böylece Atilla Işık da istifa ettirildi.
KOŞANER MARKAJA ALINACAK
Planın ikinci aşamasında Necdet Özel Kara Kuvvetleri Komutanı, Aslan Güner ise Jandarma Genel Komutanı yapılarak Aslan Güner´in Genelkurmay Başkanı olmasının önü açılmış olacaktı. Buna da hükümet direndi. Bu durumda planın üçüncü aşması kritikti: Işık Koşaner yakın markaja alınacaktı. İlker Başbuğ, 2. Başkanlığa en güvendiği adamı koyarak Işık Paşa´yı tam markaja almış oldu.
Dostuma göre şimdilerde Ankara´da konuşulan Işık Koşaner seçimden sonra istifa edecek senaryosunun arka planında böylesine ince dokunmuş bir plan çalışması var. Dostumun değerlendirmesine göre, Işık Koşaner´e yürüyen hukuki süreçleri sahiplenme hususunda hiçbir zaman güvenmeyen İlker Başbuğ, Koşaner´i her yönüyle yakın markaja aldı.
KOŞANER RESEPSİYONA KATILMADI ÇÜNKÜ..
Örneğin Koşaner´e 30 Ağustos Resepsiyonu´nda Cumhurbaşkanı´nın eşli davetine katılmaması hususunda telkinler yapıldı. Telkinleri yapan Başbuğ´un Koşaner´in çevresine yerleştirdiği ekipti. Hatta bu telkinler Hurşit Tolon´un oğlunun düğününde, bir kısım Fenerbahçe Orduevi sakinleri tarafından da yapıldı ve amaca ulaşıldı. Sonuç da Koşaner Fenerbahçe Orduevi sakinleri tarafından ve kendi karargâhı tarafından resepsiyona katılmaması gerektiği telkinleriyle bu resepsiyona katılmadı.
KOŞANER PSİKOLOJİK BASKI ALTINDA
Böylece Koşaner ile hükümet yavaş yavaş karşı karşıya getirilmeye başlandı. TSK personeli ile ilgili yeni yargı süreçleri Koşaner´in üzerindeki baskıyı iyice arttırdı. Kurum içinde İlker Başbuğ´un tutuklamaların önüne geçtiği fakat Işık Koşaner´in bu işi yapamadığı gibi bir algı oluşturularak Koşaner psikolojik baskı altına alınmaya çalışıldı.
AKP TEK BAŞINA İKTİDAR OLURSA İSTİFA EDECEK
Bu süreç sonunda Işık Koşaner´in bir istifa kararı aşamasında olduğu iddia ediliyor. Hatta bazı çevreler Koşaner´in istifa kararını çoktan verdiğini, sadece uygun zamanı kolladığını söylüyor. Uygun zamanın seçim sonrası olduğu, uygun şartların da seçim sonuçlarına göre değişeceği söyleniyor. Eğer AKP tek başına iktidar olursa Koşaner seçim sonrasında istifa edip hem AKP´yi zor duruma düşürmeyi hem de seçim sonrası başlayacak olan Anayasa değişikliği çalışmalarına balta vurmayı düşünüyor değerlendirmesi yapılıyor. Çünkü TSK´nın yeni anayasa içinde şu anki konumunu koruyamayacağı, bunun sorumlusunun da Koşaner´in olacağı Karargâh çevrelerinde fısıldanıyor. Kuşkusuz bu fısıltı da Koşaner´i baskı altında tutma stratejisisin bir parçası. Koşaner ise kendi başkanlığı döneminde TSK´nın konum kaybetmesini istemiyor.
TEPKİ İSTİFASI DA OLABİLİR
Ayrıca Koşaner´in Genelkurmay Elektronik Sistemler (GES) Komutanlığı´nın MİT´e devri ile ilgili süreçten de oldukça rahatsız olduğu, buna bir tepki olarak da istifasını vereceği konuşuluyor. Hatta Hakkâri´deki şehit yedi subayın telsiz kayıtlarının sehven silinmesinin de GES´in MİT´e devrine tepki olarak yapılmış bir hareket olabileceği konuşuluyor.
EĞER KOALİSYON OLURSA..
Diğer taraftan Koşaner´in seçimden çıkabilecek bir koalisyonu dört gözle beklediği, kurulacak bir koalisyonda ise kesinlikle istifa etmeyi düşünmediği ifade ediliyor. İlginçtir ama Koşaner´in hangi veriye dayanarak böylesi bir beklentiye girdiği de merak konusu. Koşaner´in böylesi bir beklentiye girmesini mümkün kılacak bir son dakika operasyonu beklentisi de oluşmuş durumda. Karargâh çevrelerinin koalisyon umudundaki ana motivasyon, bugüne kadar TSK´nın zayıf koalisyon hükümetlerinde istediği gibi hareket etmiş olması ve süreçleri istediği gibi yönlendirmeyi başarması. Eğer koalisyon hükümeti kurulur ise yargı süreçlerine müdahale edilip personelin hepsi kurtarılmış olacak.
Bu görüşü dile getiren çevreler -ki oldukça önemsenmesi gereken ve Koşaner´e yakın çevreler bunlar- Koşaner´in istifa kararını verdiğini ve şu anda sadece seçim sonuçlarını beklediğini belirtiyor. Seçim sonucunda eğer AKP tek başına gelirse Koşaner istifasını verecek. AKP´ye seçimi kazanma sevinci yaşatmayacak. Eğer koalisyon gelirse Işık Paşa´yı iki yıl daha TSK´nın tepesinde görmeye devam edeceğiz. ( Emre Uslu / Taraf / 08 Haziran 2011)
ZAAFİYET YAŞANMAZ
Komutanların ayrılık kararıyla TSK´nın zafiyet yaşamayacağına da dikkat çeken güvenlik kaynakları, tarihte bir çok kez önemli ayrılıkların yaşandığını ancak TSK´da bir sorunun yaşanmadığına işaret etti. Adnan Menderes döneminde hükümeti devirmeye hazırlandıkları iddia edilen Genelkurmay Başkanı ve komuta kademesinin Başbakan tarafından görevden alındıkları ve yerlerine yeni isimlerin atanarak sorunun çözüldüğü vurgulandı. Yine 1960 darbesinin ardından 235 general ve 7000 subayın emekliye sevk edilmesine rağmen TSK´nın her hangi bir zafiyete uğramadığı da hatırlatıldı.
(29 Temmuz 2011), son güncel.: (30 Temmuz 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Öz yetmedi, yeniçeriler kelle istiyor
2010 yılı Yüksek Askeri Şura kriziyle ilgili manşetlerimiz
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri