Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, HSYK tarafından özel yetkileri alınarak Bolu Hakimliği´ne atandı.
FLAŞ!!! Hakim Şengün Bolu´ya atandı
Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, HSYK tarafından özel yetkileri alınarak Bolu Hakimliği´ne atandı.
Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, HSYK tarafından Bolu´ya atandı. Karar oy çokluğu ile alınırken Şengün´ün bu karara itiraz hakkı bulunuyor. HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur disiplin cezası nedeniyle Şengün´ün görev yerinin değiştirildiğini söyledi. Köksal Şengün, milletvekili seçilmelerinin ardından Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal´ın tahliyeleri yönünde görüş bildirmişti. Mahkeme ise Şengün´ün itirazına rağmen ´kuvvetli suç şüphesinin devam ettiği´ gerekçesi ve oyçokluğu ile 2´ye karşı 1 oyla tutukluluk halinin devamına karar vermişti.
Atama hakkında siyasilerden ilk yorum ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin´den geldi. Tekin, Bir yargıcın kararına bile tahammül edemediler dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, CHP´den milletvekili seçilen Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal´ın Ergenekon Davası´ndaki tutukluluk hallerinin devamı kararına şerh koymuştu. Şengün ayrıca Ergenekon davasında sanıkların bir çoğu için tahliye yönünde görüş belirtmesiyle de tanınıyordu.
TAYİN NEDENİ ÇETE SORUŞTURMASI MI?
HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur disiplin cezası nedeniyle Şengün´ün görev yerinin değiştirildiğini söyledi. Ancak ayrıntılar henüz bilinmiyor. Şengün´ün adı, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz tarafından aylar önce eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´a yönelik başlatılan ve halen süren soruşturmada gündeme gelmişti. Merkezinde Oktay´ın yer aldığı ve Ergenekon davalarını etkileme amaçlı girişimlerde bulunduğu iddia edilen çetenin, bayan avukatlar aracılığıyla Hakim Şengün´e baskı yaptığı teknik takiple tespit edilmişti. Görev değişikliğinin bu iddialarla bağlantılı olup olmadığı henüz bilinmiyor.
ADİL YARGILAMAYI ETKİLEME SORUŞTURMASINDA İSMİ GEÇTİ
Hakim Şengün´e baskı yapan kişinin avukat Tülay Bekar olduğu, Bekar ile Şengün´ün ilginç telefon görüşmelerinin soruşturma kapsamında teknik takiple tespit edildiği ortaya çıkmıştı. Bekar´ın, kadınlığını kullanarak Şengün´e davadan ayrılması, Yargıtay üyeliğine terfi ederek çekilmesi veya bazı sanıkları tahliye etmesi yönünde baskı yaptığı iddia edilmişti. Teknik takibe takılan telefon görüşmesinde Bekar´ın Şengün´e, Artık bırak o davanı da bana gel dediği belirtiliyor. Tülay Bekar, soruşturma kapsamında tutuklanmış, itiraz üzerine serbest bırakılmıştı. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, bu telefon dinlemeleri üzerine o zaman soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz´ü, HSYK´ya şikayet etmişti.
ŞENGÜN´DEN İLGİNÇ TEHDİT
Şengün, bu iddialarla adının gündeme gelmesi ve soruşturmaya konu olması üzerine geçen yıl yaptığı açıklamada Ergenekon davası nedeniyle mahkemede çektiklerini şu sözlerle dile getirmişti: Bir mahkemenin üzerine bu kadar gidilmez. Ne yaparlarsa yapsınlar, bir şey alamazlar. Bu saatten sonra hiç olmaz. Aslında kurt içimizde, dışarıda değil. Yargıya bu kadar karışmak kimsenin işine yaramaz. Yarın ezkaza iktidar değişirse, bunun hesabını başkaları sorar. Daha kötü sorar.? ( Vatan)
ŞENGÜN: TAYİN TALEBİM YOKTU, BU KARAR GÖZDAĞI |
Daha önce de ifade verdiğini ve Ergenekon´la ilgili de soruşturulduğunu kaydeden Şengün şöyle devam etti: Kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Benim her şeyim açık ve ortada. Bu kararın neresine itiraz edeceksiniz. Aynı kişilere ´Verdiğiniz kararı düzeltin mi´ diyeceksiniz?
Şu an izinde olduğunu belirten Şengün, Ailece düşünüp karar vereceğiz. Böyle bir tayini kesinlikle hak etmediğime inanıyorum. Bu suçlamaları kabul etmem. 37 yıllık bir hakim bu şekilde suçlanmamalı. Bu gözdağından başka bir şey değil. Verdiğim kararla ilgili konuşmam ama verdiğim her kararı inanarak, hukuksal özüne inanarak verdim. (Yer değiştirme) korkunç bir şey. Öyle bir şey kabul eder miyim? Ben bu mesleği şerefimle yaptım. Bana hiç kimse mesleğimin onurunu öğretemez. Onu yüreğimde taşıyorum. diye konuştu.
Kararın oy çokluğuyla alındığının hatırlatılması üzerine Şengün, anayasa değişikliğine de atıf yaparak şunları söyledi: Bu kararı oybirliğiyle alanın alnını karışlarım. Birçok şeyi düzeltmek uğruna bu değişikliklere gittik. Daha önceki kurulların yanlışlarını gidermek adına bu değişiklikler yapıldı. Bu mu değişiklik? Böyle mi yapılacaktı? İnsanları kırmakla meslekten soğutmakla bir yere varılmaz. ( DHA, Habertürk)
İŞTE ŞENGÜN´E ÇETE TARAFINDAN YAPILAN BASKILAR |
´ONU (ŞENGÜN´Ü) BAĞLADIK AMA GÜCÜ YETMİYOR´
Ses kayıtlarında, Ergenekon avukatı Tülay Bekaroğlu, Şengün´e Herkes aleyhinde konuşuyor. Gün gelecek adını söylemeye utanacaksın. Ergenekon davasından uzaklaş diye baskı yapıyordu. En ilgi çekici cümleler, avukat Bekaroğlu´yla da irtibatlı olan Seyfi Oktay´ın bir başka avukata, Ali Hadi Emre´ye söyledikleri: Onu bağladık. Bir bakıma bağlandı. Ama yetmiyor adamın gücü...
´Emekli olunca sana seve seve kapımızı açarız, Ergenekon davasından çekil yanımda işe alırım´
Dinleme kayıtlarında, Bekar, Şengün´e emekli olması halinde sahip çıkacakları güvencesini veriyor. Şengün´ün Emekli olsam ne yapacam? sözleri üzerine Bekar, Biz seve seve kapımızı açarız sana. diyor. Bekar pek çok konuşmasında Ergenekon davası dosyasından uzaklaşmasını, aksi takdirde kendisiyle görüşmeyeceğini söylüyor. Bekar, İyi gidiyor işlerim. Seni yanıma alabilirim, çalıştırabilirim sanıyorum maaşını ödeyebilecek pozisyona gelebilirim... Büro senin olsun, yeter ki sen gel. İstanbul büroya otur böyle ya paşa gibi otur çalış yeter ki sen gel. ifadelerini kullanıyor.
Ergenekon dosyasını Ankara´ya göndermeyen Şengün ´Islak İmza´ dosyasını ise hemen gönderdi: Baskılar etkiledi mi?
Şengün´ün emekli olmaya yanaşmaması üzerine avukat Bekar, dosyayı Ankara´daki Danıştay davasıyla birleştirmesini istiyor. Bekar´ın Gönder şu dosyayı da gitsin. Gönder ya Allah rızası için gönder de kurtul. Artık bırak o davanı da gel... ifadeleriyle Şengün´ü baskı altına alıyor. Avukat, Başkan Şengün´den ısrarla emekli olup Ankara´ya gelmesini istiyor. Bu talebi o kadar çok tekrarlıyor ki, bir ara Başkan, Nedir, ne biliyorsun, emekli niye olayım´ diye soruyor. Avukat Bekar, Şengün´ü davadan ayrılması için İstanbul´da görevli hakim ve savcıların Emniyet´in verdiği iftarda çekilen fotoğraflarla da tehdit ediyor. Fotoğrafların Pazarlık ifadesiyle Hürriyet gazetesinde yayımlanacağını söyleyen Bekar, Ondan sonra sanıkların sana güveni kalmayacak. diyor. Avukat Bekar, fotoğraf konusunu eski bakan Seyfi Oktay´la da değerlendiriyor. Oktay, Bence o lehte bişey hiç şey yapmayın, daha rahat hareket ederler. cevabı veriyor. Daha sonra aynı fotoğrafların Odatv. isimli internet sitesinde yayınlanmasıyla ilgili Seyfi Oktay ile Tülay Bekar arasında görüşmeler geçiyor.
Tülay Bekar, talimatları Seyfi Oktay´dan alıyor: Hiç olmazsa Haberal´ı bıraksa çok iyi olur
Avukat Tülay Bekar, Hâkim Şengün ile yaptığı görüşmeleri ayrıntılı olarak Oktay´a aktarıyor. Aldığı talimatlar doğrultusunda da kadınlık gücünü kullanarak Mahkeme Başkanı üzerinde baskı yapıyor. İşte kayıtlardaki bazı cümleler: Tülay Bekar: Sen önce şu dosyayı at kafandan da ben de rahat edeyim. Yoksa görüşmeyeceğim seninle. Tülay Bekar: Yani emekli ol, ondan sonra basın açıklaması yap, yeri yerinden oynat. Nasıl mutlu olurum. Tülay Bekar: Resmen istihbaratla tanıştım tanışalı gün yüzü görmedim. Seyfi Oktay: Yani hiç olmazsa bu şey, Haberal´ı falan bir bıraksa çok iyi olur.
´Herkes senin farklı kanala geçtiğini düşünüyor. Aydınlık dergisini al oku neler yazmışlar bi bak.. Emekli ol birlikte olalım´
Mahkeme kararıyla dinlenen telefon görüşmeleri, şüpheli Tülay Bekar´ın geçtiğimiz yıl Mart ayından itibaren Köksal Şengün´e ´emekli ol, birlikte olalım´ baskısı yaptığını ortaya koydu. 14 Mart 2009´daki görüşmede Bekar, Şengün´e Sen önce şu dosyayı at kafandan da ben de rahat ediyim. Yoksa görüşmecem seninle dosyayı kafandan atmadan dedi. Şengün ise Bekar´a şu karşılığı verdi: O benim elimde olan bi şey değil ki. Seni seviyorum kucaklıyorum öpüyorum. Seninle her şey güzel her şey bambaşka... 19 Ağustos 2009´da Şengün ile yeniden konuşan Bekar, Herkes senin farklı kanala geçtiğini düşünüyor. En son Aydınlık dergisini al oku neler yazmışlar bi bak. Emekli ol emekli diyerek baskılarına devam ettiği görüldü. Şengün ise Bekar´a Yok Ankara oraya geleceğim ya cevabını verdi. Şengün´ün Ankara´ya gelme fikrini onaylayan Bekar ise Bence de buraya gel, sen ne yap ne et buraya gel. Artık kapılarında mı yatarsın göbek mi atarsın. Adını söylemeye utanacak hale geleceksin yakında karşılığını verdi.
Tülay Bekar: İstihbaratla tanıştım tanışalı gün yüzü görmedim
13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün´ün, Avukat Bekar ile 30 Temmuz 2009´da yaptığı konuşma ilginç ifadeler içeriyor. Bekar söz konusu konuşmada istihbaratçılarla bağlantısını itiraf ediyor. Bekar: Seyfo seninle görüşmek istiyordu. Pazartesinden önce. Şengün: Sen olmadan konuşmam kimseyle. Bekar: Seyfi Oktay´la görüşeceksin. Ben ona (Yargıtay´a) üye seçilmek istediğini söylemiştim. Başka türlü başının beladan kurtulmasına imkân yok gibi geldi bana. Şengün: Dolayısıyla başkaları da daha rahat mı hareket eder hı. Bekar: Pazar günü kahvaltı yapalım eğer müsaitseniz. Seyfi Bey Didim´den gelecek. Ben de Ankara´dan geleceğim. Pazar günü sizinle kahvaltı yapmak isteriz. Şengün: Onsuz olmaz mı?...Sen iyi misin şimdi? Bekar: Tatile gitmek istiyorum ama borçlarım var gidemiyorum. Yargıtay üyesi seçil de ben kurtulayım. Yazık değil mi şu Ali Suat Ertosun mudur nedir? Yani hadi öpüyorum seni. Şengün: Ya kendini kurtarınca dur önce bir kendini kurtar. Bekar: Hep bu çevrem onlardan oluşuyor ama ne yapayım bunalıma girdim. Keşke bu davalara girmeseydim. Resmen istihbaratla tanıştım tanışalı gün yüzü görmedim. Ne kadar rahat hareket ediyordum, telefonda rahat konuşuyordum.
Oktay: Adamı (Şengün´ü) bağlamak için çok çaba sarf ediyoruz
Avukat Tülay Bekar´ın 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün üzerinde kurduğu baskı eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile Avukat Ali Hadi Emre arasında geçen konuşmalarda da yer alıyor. Oktay, 3 Eylül 2009 tarihli telefon görüşmesinde Şengün için Adamı bağlamak için çok sıkıntı çekiyoruz. diyor. Söz konusu görüşme şöyle: Ali Hadi Emre: İyi işte onu abi. Artık bir an önce o işi yapın. Ya yani biz de sıkıntı çekiyoruz vallahi. Yani bir an önce bi görüşme yapın diyorum. Ben de sıkıntı çekiyorum. Milleti şey yapmakta. Seyfi Oktay: Ya bunda sıkıntılı ne olacak ki. Adamı bağlamak için bir sürü çaba sarf ediyoruz yani. Emre: Evet evet. Ya ben ben sizin açınızdan şey değil tabi ben onda hiç bi tereddüt yok. Ben de biliyorum. Şey de, bu tarafa da her şeyi konuşamıyorsun anlatamıyorsun böyle o onun sıkıntısı var işte. Siz yani o zaman görüşeceksiniz gidince onunla değil mi şeyi. Oktay: O meşhur başkanla birlikte olma durumu olabilir bu akşam. Emre: O konu netleşse iyi olur yani, çok sıkıntı çekiyorum ben. Oktay: Bu ara sabretsinler bu ara bir sonuca bağlanacak o. Onu bağladık bağladık yani hani bir bakıma bağlandı.. Yetmiyor adamın gücü yetmiyor yoksa o açıdan bağlandı o iş.
(13 Temmuz 2011, 18:09)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Şengün: İktidar değişirse hesap sorulur
SEYFİ OKTAY´IN ERGENEKON DAVASI İÇİN YARGIYI ETKİLEME GİRİŞİMLERİ SORUŞTURMASI
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri