İkinci Balyoz iddianamesinde, Eskişehir´de ele geçirilen dokümanların Balyoz darbe planı belgelerini teyit ettiği belirtiliyor. Gölcük´teki operasyonda yeni belgeler ele geçirilmesine rağmen Albay Hakan Büyük´ün evinde bulundurduğu suç delillerini imha etmeyip şifreli bir şekilde saklamasının Balyoz yapılanmasının delili olduğu vurgulanırken çarpıcı bir ayrıntı da veriliyor. Önceki soruşturmalarda elde edilen delillerle Eskişehir´dekilerin birbirini ilginç şekilde tamamladığı, bu durumun, ihtimalat planında yer alan personelin, Oraj harekat planında yer alan personelce bilinmemesi ve bu iki grup arasında herhangi bir bağın olmaması gerektiği prensibine paralel bir durum arz ettiği, aynı zamanda ilgililerin sadece planın kendileri ile ilgili kısmına ait ayrıntıları bilebildiklerini gösterdiği vurgulanıyor.
İkinci Balyoz iddianamesinde çarpıcı tespitler
İkinci Balyoz iddianamesinde, Eskişehir´de ele geçirilen dokümanların Balyoz darbe planı belgelerini teyit ettiği belirtiliyor. Gölcük´teki operasyonda yeni belgeler ele geçirilmesine rağmen Albay Hakan Büyük´ün evinde bulundurduğu suç delillerini imha etmeyip şifreli bir şekilde saklamasının Balyoz yapılanmasının delili olduğu vurgulanırken çarpıcı bir ayrıntı da veriliyor. Önceki soruşturmalarda elde edilen delillerle Eskişehir´dekilerin birbirini ilginç şekilde tamamladığı, bu durumun, ihtimalat planında yer alan personelin, Oraj harekat planında yer alan personelce bilinmemesi ve bu iki grup arasında herhangi bir bağın olmaması gerektiği prensibine paralel bir durum arz ettiği, aynı zamanda ilgililerin sadece planın kendileri ile ilgili kısmına ait ayrıntıları bilebildiklerini gösterdiği vurgulanıyor.
Harp Akademileri Komutanı Org. Bilgin Balanlı´nın da sanıkları arasında yer aldığı ikinci Balyoz iddianamesinin içeriği belli oldu. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edilen iddianamede önemli tespitlere yer verildi. Buna göre, emekli Albay Hakan Büyük´ün Eskişehir´deki evinde ele geçirilen dokümanlar, Balyoz darbe planı belgelerini teyit etti. Başta eski 1. Ordu Komutanı emekli Org. Çetin Doğan olmak üzere Balyoz sanıklarının, darbe planına ilişkin faaliyetlerde başından beri ´hukuki koruma´ için çalışmalar yürüttüğü vurgulandı. 5-7 Mart 2003 tarihli seminer ses kayıtlarında, hukuki düzenlemeler ve gizlilik konusunun görüşüldüğü hatırlatıldı. Gölcük´te ve Eskişehir´de ele geçirilen ´İhtimalat Planı´ belgesinin de aynı amacı taşıdığı kaydedildi. 28 sanığın bulunduğu 82 sayfalık iddianameye, 1. Ergenekon dava dosyasındaki seminer ses kayıtları, el yazısı notlar, Ergenekon sanığı Mustafa Balbay´ın notları da delil olarak girdi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde davası açılan Balyoz iddianamesinde, Eskişehir´de emekli Albay Hakan Büyük´ün evinde ele geçen dokümanların Balyoz darbe planı belgelerini teyit ettiği tespitine yer verildi. İddianamede, ´Balyoz Planı´nın 2002 yılında oluşturulmasından sonra, ´Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren iskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs´ eden yapının bu yönde yapılan ön çalışma ve planlamalar sonucu 5-7 Mart 2003 tarihinde planın jenerik olarak resmi plan seminerinde görüşüldüğü ifade edildi. Sonrasında suçla ilgili planlamalar ve derlenen bilgi-belgelerin imha edilmedikleri, bu yapılanmaya ilişkin bilgi ve birikimin muhafaza edildiği ve yapılan ihbar üzerine Gölcük Donanma Komutanlığı´nda istihbarat şube müdürlüğü zemininde bu yapılanmaya ilişkin bilgi ve belgelerin ele geçirildiği anlatıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne 19 Şubat 2011 tarihinde gelen e-mail ihbarı üzerine şüpheli Hakan Büyük´ün evinde 21 Şubat 2011 tarihinde yapılan aramada da aynı illegal yapılanmaya ait suç delillerinin ele geçirildiği kaydedildi.
ÇALIŞMALAR PLANLI YÜRÜTÜLMÜŞ
İddianamede, darbe çalışmalarının belli bir program dahilinde yürütüldüğü aktarılıyor. Şöyle deniliyor: İbrahim Fırtına´ya ait olduğu anlaşılan sözlü emrin 6 Şubat 2003 tarihli, Bilgin Balanlı´ya ait sözlü emrin 3 Mart 2003 tarihli, Turgut Atman´ın yapılacak çalışmalar ile ilgili kendisine bildirimde bulunulması için astlarına verdiği tarihin 21 Mart 2003 gibi kesin günler ifade etmeleri de söz konusu plan dahilinde yapılan çalışmaların programlı olduğunu ortaya koymaktadır. denildi. İddianamede, bilirkişi raporları, ele geçen dijital veriler, tanık ifadeleri, Balyoz ve askerî casusluk ve Ergenekon soruşturmalarındaki esas deliller, 2003 tarihli plan seminerine ait ses kayıtları, ihbar tutanaklar ile Süha Tanyeri´ne ait ifade ve el yazısı notların delil olarak dosyaya girdiği anlatıldı. İddianamenin sanıkları şöyle: Ahmet Erdem, Ahmet Dikmen, Ahmet Sinan Ertuğrul, A. Zeki Üçok, Ali Cengiz Şirin, Ayhan Üstbaş, Beyazıt Karataş, Bilgin Balanlı, Bülent Günçal, Bülent Kocababuç, Cumhur Eryüksel, Doğan Uysal, Emin Hakan Özbek, Hakan Büyük, Halit Nejat Akgüner, İsmail Taş, Mehmet Örgen, Mehmet Erkorkmaz, Mustafa Erhan Pamuk, Nedim Güngör Kurubaş, Onur Uluocak, Rafet Oktar, Refik Levent Tezcan, Servet Bilgin, Sinan Topuz, Turgut Atman, Tülay Delibaş.
Belgeler birbirini tamamlıyor
Balyoz davasının ikinci iddianamesinde, Gölcük Donanma Komutanlığı´nda ele geçirilmesine rağmen şüpheli Hakan Büyük´ün evinde bulundurduğu suç delillerini imha etmeyip şifreli bir şekilde evinde bulundurması, yapılanmanın varlığının delilidir. tespitine yer verildi. Eskişehir´de ele geçen belgelerle ilgili olarak ise daha önceki Balyoz ve askeri casusluk soruşturmalarında elde edilen deliller ile bütünlük arz ettiği ve birbirlerini doğrulayıp teyit ettiği atarıldı. ´Belgelerde yer alan bazı hususların benzer şekilde 5-7 Mart 2003 tarihinde gerçekleşen plan seminerinde de bazı şüphelilerce dile getirilmesi hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde şüphelilerin Çetin Doğan liderliğinde oluşturulan illegal yapılanma içerisinde yer alarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren iskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçunu işledikleri´ tespiti yapıldı.
Dijital veriler, diğer delillerle doğrulandı
İddianamede, bazı şüphelilerin delillere ilişkin iddialarına karşı değerlendirmede bulunuluyor. Bir kısım şüpheliler tarafından delillerin sahte olduğunun iddia edildiği hatırlatılıyor. Dijital verilerin diğer deliller ile doğrulandığı aktarılıyor. Savcının değerlendirmesinde, Söz konusu deliller arasında yer alan ´İhtimalat Planı´, ´hakmsavdur´, ´ihtimal´, ´ek-e lhk-4´ ve ´devirteslim´ isimli belgelerin eklerinin olduğu belirtilmesine rağmen, bu ekler, dosyada mevcut deliller ile bir arada olmadıkları gibi 2010/185 ve 2010/1003 sayılı soruşturmalarda da elde edilememişlerdir. Yine daha önceki soruşturmalarda elde edilen deliller de Hakan Büyük isimli şahıstan elde edilen dijital içerisinde yer almamaktadır. Bu durum ise ihtimalat planında yer alan personelin, Oraj harekat planında yer alan personelce bilinmemesi ve bu iki grup arasında herhangi bir bağın olmaması gerektiği prensibine paralel bir durum arz etmekte. Aynı zamanda ilgililerin sadece planın kendileri ile ilgili kısmına ait ayrıntıları bilebildiklerini göstermektedir. ifadeleri kullanılıyor.
Yasa dışı yapının yazışmaları legal olmaz
İkinci Balyoz iddianamesinde, bazı şüphelilerin ele geçirilen belgelerin askerî yazışma kurallarına uygun olmadığı iddialarına karşı, yasa dışı bir yapının illegal yazışmalarında legal yazışma kurallarının olmamasının normal olduğu belirtiliyor. Şu değerlendirmede bulunuluyor: Şüphelilerin içinde yer aldıkları yapının illegal bir yapı olduğu, devlet idaresinin kendilerine vermiş olduğu silahlı gücü, rahatsızlık duydukları yürütme organını devirmek amacına yönelik kullanmak için harekete geçtikleri, bu amaçla yürüttükleri faaliyetlerin bir kısmını yazıya döktükleri, doğal olarak illegal yazışmaların legal olan yazışma kuralları içinde gerçekleşmesinin aranamayacağı, bu yazışmalardaki uygunsuzluk ve eksikliğin nedeninin illegal yapıdan kaynaklandığı açıktır.
´Belgeleri polis koydu´ iddiası çöktü
İkinci Balyoz iddianamesinde, emekli Albay Hakan Büyük´ün, evinde bulunan belgeleri polisin koyduğu şeklindeki iddiasının somut olguya dayanmadığı belirtildi. İddianamede, aramaların usulüne uygun yapıldığı ve Büyük´ün de aramalarda hazır bulunduğu ifade edildi. Bu durumun suçtan kurtulmaya yönelik savunma olarak değerlendirildiği iddianamede, Ayrıca evine girildiği şüphesini doğrulayacak somut bir olgu olmadığı gibi, şahsın bu yönde adli birimlere intikal etmiş bir müracaatının da olmadığı Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü´nün 13 Haziran 2011 tarihli cevabi yazısından anlaşılmıştır. Dolayısıyla şüphelinin bu yöndeki savunmalarının somut bir olguya dayanmadığı görülmüştür. ifadelerine yer verildi. Büyük, söz konusu belgelerin evine polis tarafından konulduğunu veya evinde meydana gelen elektrik kesintisi sırasında tanımadığı kişilerce evine girilmiş olabileceğini iddia etmişti. ( Zaman)
Bilirkişi raporu: Eskişehir´deki dokümanlar delil niteliğinde
İddianamede yer alan bilgilere göre, Balyoz davasında sanıkların dijital verilerde sahtecilik yapıldığı iddiasına karşı önlem alan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı baştan harekete geçti.Başsavcılığın talebi üzerine Emniyet Kriminal, CD´lerle ilgili bilirkişi raporu hazırladı. Raporda, Hakan Büyük´ten elde edilen ve belgelerin yer aldığı flash disk´in arama mahallinde alınan ve bir örneğinin, arama sonrasında şahsa teslim edilen imajı üzerinde inceleme yapıldığı belirtildi. Buna göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın soruşturma kapsamında, 21 Şubat 2011 tarihli kolluk kuvvetlerince tanzim edilen ´EV ARAMA, EL KOYMA, İMAJ ALMA ve TESLİM TUTANAĞI´nın onuncu maddesinde belirtilen, Sandisk marka flash belleğe ait imaj alma işlemi sonucunda oluşturulan hash değerinin, incelenmek üzere tarafımıza teslim edilen ´hakan_buyuk_sandisk_be0910nsvn_ sdcz4_2648_2gb´ isimli imaja ait doğrulama hash (verify hash) değeriyle aynı olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu iki hash değerinin aynı olması, hiçbir suretle veri ekleme, çıkarma, değiştirme yapılmadığının veya manipüle edilmediğinin; dolayısıyla delil bütünlüğünün korunduğunun kanıtıdır. Ayrıca inceleme raporunda belirtilen dosyalara ait metadata bölümünde yer alan başlık, konu, yazan, son kaydeden, açıklamalar, oluşturma ve son kaydetme tarihi, son on yazan bilgilerinde değişiklik yapıldığına dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. denildi. ( Zaman)
28 ŞUBAT´IN İKİ KOMUTANI DA DİNLEMEYE TAKILMIŞ |
Taraf gazetesinde Ocak 2010´da yayımlanan haberde Mart 2003´te 1 . Ordu Komutanlığı´nda düzenlenen seminerde darbe planlarının yapıldığı öne sürülmüştü. Bu haber üzerine başlayan Balyoz davasında 163 emekli ve görevdeki asker tutuklandı. Bu dava sürerken Gölcük Donanma Komutanlığı´na bir ihbar üzerine baskın yapıldı ve Balyoz belgelerinin aynıları ve onları destekleyen yeni belgeler bulundu. Ayrıca Eskişehir´de emekli Albay Hakan Büyük´ün evine yapılan operasyonda da Balyoz Planı ile ilgili evrak ele geçirildi.
Bu baskınları kapsayan 86 sayfalık 2. Balyoz iddianamesi dün İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edildi. İddianamede sanıkların ´Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya eksik teşebbüs´ten 15 yıldan 20 yıla kadar hapsi istendi. Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı´nın da 20 yıl hapisle cezalandırılması isteniyor.
Radikal gazetesinin haberine göre, iddianame Ergenekon soruşturması kapsamında Emekli Orgeneral Bir ile Erol Özkasnak´ın teknik takibe alındığını ortaya koydu. Çevik Bir´in iddianamede yer alan 21 Haziran 2009´da saat 13.34´te Erol Özkasnak ile yaptığı telefon konuşması şöyle:
Erol Özkasnak: ...star gazetesinde bir program var şu anda... Beş dakika evvel şey var avukat var Taraf gazetesi avukatı bu belge ile ilgili.. Şey diyor o diyor andıç falan diyor Çevik Paşa´nın imzası var diyor yargılanmalı diyor falan filan böyle konuşuyorlar komutanım.
Çevik Bir: Ya imza filanda yok halbuki orda sadece komutana arz ediliş yazılmış yani her iş bekliyorlar işte maalesef.
Erol Özkasnak: Bir de bu şey var ya komutanım hani o Çetin Doğan onun şeyinden çıktı bunlar biliyorsunuz onun adamlarından gevşek olduğu için kendisi.. Çevik Bir: Yani artık gelmiş geçmiş normal malesef işte hep bindiriyorlar görüyorsunuz yani.
HURŞİT TOLON: ÇETİN DOĞAN BOŞBOĞAZ
İddianamede yer alan ve 02 Nisan 2004´te oluşturulan dosyada Tolon ile Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Mehmet Erdal Şenel arasında geçtiği iddia edilen bir konuşmada Çetin Doğan için ´Boşboğaz´ deniliyor. İddianameye göre konuşma şöyle: Yalman Paşa istifa edip, yerine Çetin Paşa kuvvet komutanı olacaktı. Fakat, Çetin Paşa bu planı herkese anlattı. Genç subaylar arasında bile Yalman Paşa´nın istifa edeceği konuşuldu. Bu da büyük memnuniyet yarattı. Çünkü, Çetin Paşa´nın ne yapıp ne edip Özkök Paşa´yı istifa ettireceği ve onun yerine genelkurmay başkanı olacağı biliniyordu. Fakat, Çetin Paşa´nın boşboğazlığı istifa konusunun herkesçe duyulmasına neden oldu. Tabii bu arada Özkök ile Büyükanıt Paşalar da bunu duydu. Hükümete ulaştırıldı. Tedbir alması sağlandı. 1. Ordu plan tatbikatında onlarca subay içinde neredeyse yapacağımız hareketi açıkladı. Milli mutabakat hükümetinin kurulmasından bile söz etti. ( Sabah)
Korsanların korkulu rüyası komutan Balyoz´dan aranıyor
İkinci Balyoz davasının iddianamesi kabul edildi, dava açıldı. Davanın tutuklu sanığı Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı´nın, Oraj Harekât Planı´nda sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak görevlendirildiği, Bilvanis Çiftliği´yle ilgili bilgileri hükümeti devirme amacına yönelik topladığı ve bu amaçla yerel ve ulusal gazetelere haber yaptırdığı iddia edildi. 2. Balyoz Davası kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan komutanlardan birinin halen Basra Körfezi´nde bulunan Türk Deniz Görev Grubu´nun komutanlığını yapan Tümamiral Sinan Ertuğrul olduğu ortaya çıktı.Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar´ın hazırladığı 82 sayfalık iddianamede şu detaylar yer aldı:
İhtimalat emrini Fırtına verdi
Balyoz ana davasının tutuklu sanığı Hava Kuvvetleri eski Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına, 10 Şubat 2003´de sözlü emir verip ihtimalat planı hazırlık çalışmalarını başlattı. Bu emirden önceki süreçte Oraj Harekat Planı´nda görevli olan Bilgin Balanlı, emirin ardından çalışmalarını devredip Oraj Harekât Planı ihtimalat planlarının hazırlanmasından sorumlu oldu. Balanlı 2003 Şubat ayı içerisinde ihtimalat planı hazırlama grubunu oluşturarak İbrahim Fırtına´ya bildirdi. Bilgin Balanlı´nın 03 Mart 2003´de sözlü emri doğrultusunda Oraj Hava Harekât Planı´nın uygulanamaması veya başarısız olması durumunda uygulanacak tedbirleri içeren ihtimalat planları oluşturulmaya başlandı. İhtimalat planlarında yeniden yapılanma, yeni plan hazırlama, muhtemel soruşturmaları boşa çıkarmak için soruşturma komisyonlarında yer alma ve kamufle olup planı engelleyenlerin yanında gözükme, planın gizliliğini koruması durumunda ise planı tekrar hayata geçirme ve plana muhalif olanları tasfiye etme gibi stratejiler yer aldı.
Hâkim ve savcılarla çalışıldı
İhtimalat planı kapsamında askeri hâkim ve savcılarla ilgili de durum belirleme çalışmaları yapıldı. Mevcut hükümetin de söz konusu müdahaleden haberinin olabileceği dikkate alınarak ihtimalat planı içerisinde hükümete yakın gözüken personelin kullanılması planlandı. İhtimalat planında yer alacaklar Oraj Harekat Planı´nda yer alacaklar tarafından bilinmesin istendi. Oraj Harekat Planı´nın başarısızlığa uğraması durumunda ne tür hukuki sonuçlar oluşabileceğine yönelik olarak da bilgi alışverişleri yapıldı. Buna göre ilk olarak planın inkâr edilmesi, soruşturmanın derinleşmesi halinde ise planın aleyhine görüş bildirilmesi hal tarzları belirlendi. Ayrıca Kasım 2003 tarihi itibariyle ihtimalat planına ilişkin belgeler el değiştirdi.
Oraj ve Suga kardeş plan
İddianame şu ifadelere yer verildi: ?Suga Harekât Planı kapsamında Özden Örnek´in kontrol ve koordinesinde yürütülen çalışmalar dolayısıyla hazırlanan ´DzKdan_istekler´ isimli belge ve ekleri incelendiğinde, hazırlanan güvenlik brifinginin istifade edilmek üzere Balanlı´ya gönderildiği, bu haliyle şüphelinin hem Oraj Harekât Planı ihtimalat planında genel koordinatörlük görevi üstlendiği hem de Suga Harekât Planı´nın hazırlayıcıları ile işbirliği içerisinde olduğu kanaatine varılmıştır.?
Komutanlar dahil değil
Suç tarihi olarak 2002-2003 yıllarının gösterildiği iddianamede, ?Eldeki mevcut delillere göre dönemin Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının dahil olmadıkları anlaşılan bu oluşumun, Balyoz Güvenlik Harekât Planı adı altında, demokratik yollardan iş başına gelmiş hükümeti anti demokratik yollarla yönetimden uzaklaştırma amacıyla çok kapsamlı ve bir o kadar da ayrıntılı bir plan hazırladığı anlaşılmıştır? denildi.
odatv´de bulunan bilgi notu
İddianamede, Balanlı´nın hukuki durumunun değerlendirildiği bölümde, Ergenekon soruşturması kapsamında odatv´den elde edilen harddisk içerisinde, ?Org mu Korg mu? Balanlı ile ilgili aktifte çıkan haber zamanlama ve içerik bakımından çok anlamlıydı. İçerik nasıl bu kadar zengin olabiliyor.? İyi bir çalışma ile bu haberin karşılanması lazım. (Yalçın Hoca´nın isteği) Balanlı paşa çok stratejik bir konumda sorun çıkmamalı, hakkındaki haberler artabilir, anında cevap verilecek? şeklinde bilgi notunun ele geçirildiği iddia edildi. ÇYDD Kadıköy Şubesi´nde yapılan aramada elde edilen harddiskte, Balanlı´nın isminin karşısında ?Geleceğin Hava Kuvvetleri Komutanı, yaklaşımlar iyi. Derneklere ve faaliyetlere her türlü katkıya hazır? şeklinde notun düşüldüğü ifade edildi.
İhbarcı tespit edilemedi
İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne 19 Şubat 2011´de gönderilen bir ihbar maili üzerine emekli Albay Hakan Büyük´ün Eskişehir´deki evinde yapılan aramada yeni delillerin ele geçirildiği ancak ihbar mailini gönderen kişinin tespit edilemediği belirtildi. İddianamede, Askeri Casusluk soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı´nda yapılan aramada ele geçirilen toplam 40 word belgesinin Oraj Hava Harekât Planı kapsamında hazırlanmış belgeler olduğunun tespit edildiği, ?Hava Bnb. Hakan Büyükten aldıklarım? isimli klasör içerisinde çok sayıda raporun yer aldığı ifade edildi.
´Bilvanis incelensin´ emri
?Bilvanis Çiftliği? isimli klasörde ise Nakşibendi Tarikatı´nın Menzil grubu tarafından kurulan Bilvanis Çiftliği´nin kurulduğu 2003´den beri çiftlik hakkında detaylı çalışmaların yapıldığını belgeleyecek nitelikte video görüntülerini ve ıslak imzalı resmi yazışmaların yer aldığı anlatıldı. Tutuklu sanık Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı´nın adına imzaya açılmış 2007 tarihli belgede çiftliğin mevcut detaylı fotoğraflarının incelenmesi ve emir verildiğinde havadan yere taarruzlar icra etmek üzere ayrıntılı hedef analiz çalışması yapılacağının bildirildiği ifade edildi. Bilvanis Çiftliği ile ilgili yürütülen faaliyetler kapsamında 1´nci Hava Kuvveti Komutanlığı ile İl Jandarma Komutanlığı´nın müşterek faaliyetlerinin olduğu anlatıldı. ( Hürriyet)
(30 Haziran 2011, 11:27)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
2. Balyoz iddianamesine kabul
Eskişehir´de yeni Balyoz belgelerinin ele geçirilmesi manşetlerimiz
Balyoz´da yeni belgeler ele geçirildi
BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Balyoz Planı manşetlerimiz