Ankara Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği tarafından yürütülen ´faili meçhul cinayetler´ soruşturması kapsamında dönemin MGK üyeleri ifadeye çağrılacak. Soruşturma kapsamında üyelere faili meçhul cinayetler ve kontrgerilla sorulacak. Eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın yaptığı itiraflarda devlet emriyle çok sayıda cinayet işlendiğini, MGK´nın da bundan haberdar olduğunu iddia etmişti. Hatırlanacağı gibi 90´lı yıllarda MGK´da alınan kararla PKK´yla etkin mücadele için örgüte destek verdiği iddia edilen işadamlarına karşı bir dizi suikast gerçekleştirildiği iddiaları hep konuşuldu. Dönemin başbakanı Tansu Çiller´in, ´Devlet adına kurşun atan da yiyen de şereflidir´ diyerek bu yargısız infazlara karışan devlet görevlilerine sahip çıktığı iddia edildi.
Çarkın´ın itirafları: MGK üyelerine sorgu hazırlığı
Ankara Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği tarafından yürütülen ´faili meçhul cinayetler´ soruşturması kapsamında dönemin MGK üyeleri ifadeye çağrılacak. Soruşturma kapsamında üyelere faili meçhul cinayetler ve kontrgerilla sorulacak. Eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın yaptığı itiraflarda devlet emriyle çok sayıda cinayet işlendiğini, MGK´nın da bundan haberdar olduğunu iddia etmişti. Hatırlanacağı gibi 90´lı yıllarda MGK´da alınan kararla PKK´yla etkin mücadele için örgüte destek verdiği iddia edilen işadamlarına karşı bir dizi suikast gerçekleştirildiği iddiaları hep konuşuldu. Dönemin başbakanı Tansu Çiller´in, ´Devlet adına kurşun atan da yiyen de şereflidir´ diyerek bu yargısız infazlara karışan devlet görevlilerine sahip çıktığı iddia edildi.
Faili meçhul cinayetlerle ilgili önemli itiraflarda bulunan Özel Harekat eski polisi Ayhan Çarkın´ın ifadeleri doğrultusunda dönemin MGK üyeleri mercek altına alınıyor. Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, Çarkın´ın, ?Avukat Yusuf Ekinci´nin öldürülmesinde MGK kararları etkili olmuştur. Dört önemli cinayet Korkut Eken ve Özel Harekat Daire Başkan vekili İbrahim Şahin´in bilgisi dâhilinde işlenmiştir? ifadesi doğrultusunda harekete geçti.
NELER SORULACAK?
Bu kapsamda dönemin MGK üyeleri olan Başbakan Tansu Çiller ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dışında kalan üyelerin ifadesine başvurulacak.Dönemin cumhurbaşkanı ve başbakanların Meclis kararıyla yargılanabildiği gerekçesiyle ancak dönemin diğer MGK üyelerine, faili meçhul cinayetler konusunda talimatlarının olup olmadığı sorulacak.MGK üyelerine, ?Failimeçhullerle ilgili devlet olarak hangi adımların atıldığı ve başta Mehmet Ağar olmak üzere faili meçhullerle ilgili adı geçenlerin görevi ihmal edip etmediği? sorulacak. ?Susurluk´ davası hükümlüsü Çarkın´ın medyada gündeme gelen açıklamalarıyla ilgili, aralarında eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eski başbakanlar Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller, CHP Milletvekili Deniz Baykal ve iki eski Genelkurmay başkanının da olduğu, dönemin Milli Güvenlik Kurulu (MGK) başkanı ve üyesi 35 kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştu.
BAYKAL DA İFADE VERECEK
Dilekçede, ismi belirtilen 35 kişi ve tespit edilecek başka kişilere ilişkin suç duyurusunun Çarkın´ın açıklamalarıyla ilgili savcılıkça yürütülen soruşturma kapsamına alınması ve MGK Genel Sekreterliği´ne yazı yazılarak toplantı tutanakları ile o tarihte yürürlükte olan milli güvenlik siyaset belgelerinin istenmesine karar verilmesi talep edilmişti. Savcılık bu adımla suç duyurusundaki talepleri de karşılamış olacak. Baykal gibi dikkat çeken isimlerin bilgisine başvurularak ifadeleri tek tek alınacak.
İşte o isimler
Süleyman Demirel, Ahmet Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Mustafa Kalemli, Sebahattin Çakmakoğlu, İsmet Sezgin, Beydullah Mehmet Gazioğlu, Nahit Menteşe, Teoman Ünüsan, Ülkü Gökalp Güney, Mehmet Ağar, Meral Akşener, İ. Sefa Giray, Hikmet Çetin, Mümtaz Soysal, Murat Karayalçın, A. Coşkun Kırca, Deniz Baykal, Emre Gönensay, Turhan Tayan, M. Oltan Sungurlu, Vefa Tanır, Mehmet Gölhan, Nevzat Ayaz, Doğan Güreş, İ.Hakkı Karadayı, Muhittin Fisunoğlu, Hikmet Bayar, Hikmet Köksal, İrfan Tınaz, Vural Beyazıt, Ahmet Çörekçi, Halis Burhan, Aydın İlter, Teoman Koman.
Suç duyurusundaki ifadeler
Ayhan Çarkın´ın ifadelerinin ardından avukat Taylan Tanay´ın faili meçhul yakınları için yaptığı suç duyurusunda dikkat çeken isimler yer almıştı. Tanay metninde şu satırlara yer vermişti: ?Ayhan Çarkın bu soruşturma kapsamında verdiği beyanlarda işledikleri cinayetlerin MGK tarafından bilindiğini duyduğunu belirtmiştir. Yine bu soruşturma kapsamında hakkında suç duyurusunda bulunduğumuz şüpheli Mehmet Ağar da bugün savcılığınız tarafından sürdürülen ve suç olarak belirtilen olayları bin operasyon olarak değerlendirmiş ve bunların kararının MGK´da alındığını kamuoyuna açıklamıştır. Anayasa´nın 118. maddesi uyarınca MGK´ya ilgili bakan ve kişilerin de çağrılıp dinlenebileceğine ilişkin düzenleme karşısında, suça konu tarihte MGK´ya katılan diğer şüphelilerin de isimlerinin tespit edilerek haklarında soruşturma sürdürülmesi gerekmektedir.? Tanay,MGK eski Bakanı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile MGK üyeleri eski başbakanlar Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller ile CHP Milletvekili Deniz Baykal´ın da aralarında bulunduğu 35 kişinin ?şüpheli´ olarak yer aldığı dilekçeyi İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı´na vererek suç duyurusunda bulunmuştu. ( Bugün)
DEVLET İÇİN KURŞUN ATAN ŞEREFLİ KATİLLER |
Vur dediler vurduk, öldür dediler öldürdük
3 Kasım 1996´da patlayan Susurluk skandalı nedeniyle cezaevinde yatan ve bugün bir tetikçi olarak bulaştığı cinayetlere ilişkin açıklamaları nedeniyle tekrar tutuklanan özel timci Ayhan Çarkın şu anda ?Çillerli yıllar?ı anlatıyor. Çarkın´ın ?vur dediler vurduk, öldür dediler öldürdük? dediği yılların Başbakan´ı Çiller, Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve Meral Akşener´di.
´Elimizde Kürt işadamlarının listesi var´ dedi ve...
Başbakanlık koltuğuna oturalı birkaç ay olmuştu ki, Çiller gazetecilerle konuşurken ağzından bir şey kaçırdı. Tarih 4 Kasım 1993: Elimizde PKK´ya yardım eden Kürt işadamlarının listesi var. Listede 60 kadar isim bulunuyor. Devlet PKK´yla olduğu gibi, PKK´ya mali destek sağlayanlarla da her biçimde mücadele edecektir. Söz ettiği mücadele Çiller´in dediği gibi ?her biçimde? değil -zira bu yolda açılan resmi bir soruşturma ve dava bilmiyoruz- ?bir biçimde? cereyan etti.
Açıklamadan iki ay sonra cinayetler dizisi başladı
Çiller´in bu açıklamayı yapmasından iki ay sonra Kürt işadamı, avukat, bürokrat ve siyasetçileri hedef alan cinayetler dizisi başladı. 14 Ocak 1994´te Behçet Cantürk ile başlayıp 25 Şubat´ta avukat Yusuf Ziya Ekinci ile devam eden cinayet dizisinde Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan, avukat Medet Serhat, DEP´li avukat Faik Candan, Fevzi Arslan, Şahin Arslan ve Ankara´nın Altındağ ilçesinin Yüksekovalı Nüfus Müdürü Mecit Baskın karanlık cinayetlere kurban gittiler. Cinayetlerin yanı sıra Aralık 1994´te Özgür Ülke gazetesinin İstanbul´daki binaları bombalanmış, saldırılar sırasında gazeteden Ersin Yıldız hayatını kaybetmişti. Avukat Medet Serhat´ın eşi Yurdanur Serhat´ın cinayet nedeniyle suçladığı Nurullah Tevfik Ağansoy´un Bebek´te girdiği çatışmada yanında bulunan Çiller´in koruma polislerinden Celal Babür de ölmüş, diğer koruma Ferda Temel ağır yaralanmıştı. Malum, Ağansoy da hayatta bırakılmadı. Ağansoy´un eşi Hülya Ağansoy´un suçladığı polis şefi Hüseyin Kocadağ da, 3 Kasım 1996´da Susurluk´taki kazada parçalanan Mercedes´in içinde DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak ve kırmızı bültenle aranan Abdullah Çatlı ile beraberdi. Çatlı ve Kocadağ da ?o kazada? öldüler.
Çiller´in kurdurduğu özel ordu
Devlet görevlilerinin karıştığı suçları itiraf eden Ayhan Çarkın´ın bir bölümünü anlattığı cinayetler önemli ölçüde Çiller´in Başbakan olduğu 1993-1995 yıllarında odaklanıyordu. Çiller´in Başbakanlığı döneminde ortaya çıkan skandallardan biri de, Batman´da kurulan ?gizli ordu? oldu. Çiller´in ?Başbakan? olarak dönemin Batman Valisi Salih Şarman´a, koruculardan oluşan bir özel ordu kurdurduğu ortaya çıktı. Bu özel ordu için 14 uçak dolusu silah ve mühimmat temin edildiği kamuoyuna yansıdı.
Susurluk skandalının unutulmaz görüntülerinden birisi, bugün Ergenekon davasında yargılanan dönemin Özel Harekât Başkan Vekili İbrahim Şahin´in bir düğünde çekilen fotoğrafı oldu. Polis şefi Şahin, Ankara Bahçelievler´de 7 TİP´li gencin katledildiği saldırının emrini de veren ve sözüm ona bütün dünyada kırmızı bültenle aranan ülkücü Abdullah Çatlı ile halay çekiyor, göbek atıyordu. Abdi İpekçi´nin katili Mehmet Ali Ağca cezaevinden kaçırıldıktan sonra Abdullah Çatlı´nın evinde saklanmış ve yurtdışına kaçırılmıştı.
Nevşehir kardeşliği ve firari düğünde bir vali!
Peki Çatlı, kendisi de aranırken Ağca´yı nasıl saklamış, nasıl kendisi gibi onu da yurtdışına çıkarabilmişti? Yanıtı, Susurluk´taki karanlık ilişkilerin bir bölümünü yıllar önce ortaya çıkaran ve kendisi de katledilen gazeteci Uğur Mumcu yıllar önce verdi. Çatlı, memleketi Nevşehir´e götürdüğü Ağca ve kendisi için Nevşehir Emniyet Müdürlüğü´nden sahte pasaport alarak yurtdışına kaçtı. Ve İbrahim Şahin o sırada Nevşehir Emniyet Müdürlüğü´nde görevliydi! İbrahim Şahin ve Abdullah Çatlı´yı 30 yıl önce buluşturan Nevşehir´deki tesadüfler sürecek, daha sonra emniyette çıkan yangın, bütün evrakı yok edecekti!
Bu arada Bahçelievler katliamının diğer ülkücü kahramanı Haluk Kırcı yanlışlıkla tahliye edilmiş, firardayken evlenmişti. Kırcı´nın, polis tarafından aranırken yaptığı düğündeki nikâh tanığının o sırada Erzurum Valisi olan Mehmet Ağar olduğu da ortaya çıktı.
´Örtülü ödeneği açıklarsam savaş çıkar´
Tansu Çiller, diyorduk. Kimler tarafından kullanıldı acaba ve kendisi kimleri kullandı? Bütün bu olaylarda varsa bir sorumluluğu, ortaya çıkarmak yargının görevi. Ancak Çiller deyince noktayı koymak zor. Misal Çiller, Başbakanlık´tan ayrılmadan hemen önce, 1995 yılında, bir gece yarısı bir kamu bankasının şubesi açtırılmış... Ve örtülü ödenek hesabından 500 milyar lira çekilmişti. Skandalı hükümetteki ortağı olan ve 1996´da Başbakanlığı kendisinden devralan Mesut Yılmaz ortaya çıkardı.Çiller bu paranın akıbeti hakkında 15 yıl önce ne demişti hatırlıyor musunuz?
?Açıklarsam savaş çıkar, dünya birbirine girer!..?
Örtülü ödenek skandalı üzerine ANAP-DYP ortaklığı yıkılıp DYP-Refah Partisi koalisyonu kurulunca Necmettin Erbakan Başbakanlık koltuğuna oturdu. Merhum Erbakan da, Susurluk skandalının aydınlanması için gerçekleştirilen eylemler üzerine söylediği ?Gulu gulu dansı yapıyorlar? sözleriyle kendisini bu ?derin? deftere kaydetti. Çiller için ?Tak diye emrediyor şak diye yapıyorum? demesi üzerine adı ?Tak-Şak Paşa?ya çıkan dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, yüzünün yarısı Atatürk, yarısı da Çiller olan tuhaf bir portre yaptırmıştı. Çiller´in ?teröre karşı büyük bir mücadele verdiğini? ağzından düşürmeyen Güreş emekli olunca ödülünü aldı, ?şak? diye DYP Kilis Milletvekili olarak parlamentoya girdi.
Evet, ne diyorduk, Tansu Çiller... Söz Çiller´den açılınca, Abdullah Çatlı ve bugün o günkü devlet cinayetlerini itiraf eden Ayhan Çarkın´lar için TBMM kürsüsünden ne dediğini hatırlatmamak olmaz: ?Devlet için kurşun atan da, yiyen de şereflidir...? O kurşunlar devletin polisi, korucusu, kullandığı itirafçısı, himaye ettiği VIP suçlusu, hülasa kollanan koca bir sürü devlet uğursuzu tarafından masum insanlara sıkıldı... Madem alem böyle konuşuyor, madem lisan bu, sahi kim şerefli bu hikâyede, kim şerefsiz?.. ( Doğan Akın / T24)
İBRAHİM ŞAHİN´DEN AÇIKLAMA: KANUNSUZ BİR EYLEM İÇİNDE OLMADIM
27 Haziran 2011 - Eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın´ın 1990´lı yıllarda işlenen cinayetlere ilişkin açıklamalarını Ergenekon ve Susurluk sanığı İbrahim Şahin´e soruldu. Avukatı aracılığıyla yazılı cevap gönderen Şahin´in açıklamalarındaki en dikkat çekici husus kendisini savunurken herhangi bir hafıza kaybı yaşamaması. Silivri´deki savunmalarından hafıza kaybı gerekçesi tahliye taleplerinde bulunan Şahin cevaplarında geçmişe dönük kronolojik bilgiler veriyor. Ayhan Çarkın´ın ´1990´lı yıllardaki cinayetlerden MGK´ın bilgisi vardı´ açıklaması ile ilgili bilgisi sorulan Şahin, ?MGK, iç ve dış politika ile ilgili olarak tavsiye kararları alır. Bu kararlar, Cumhurbaşkanı, Başbakan,Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet komutanları ile gündemin ilgili bakanları tarafından tartışılır. Alınan kararlarda oy birliği vardır ve tavsiye niteliğindedir. Bağlayıcı değildir. Hayal kurmak bile bu iddiasını hafife almaktır. İddiası vatana ihanettir? cevabını verdi. Şahin, ?Ayhan Çarkın´ın açıkladığı Namık Erdoğan, Yusuf Ekinci ve Necip Baskın cinayetleri ile ilgili bilginiz var mı?? şeklindeki soruyla ilgili de, ?Şahin´in bilgisi normal vatandaşın bilgisi düzeyindedir. Özel timler hiçbir kanunsuz eylem içinde olmamıştır. Birimler bu tür suçlamalar ile çalışamaz hale getirilmek istendi? dedi. (Star)
(23 Haziran 2011), son güncel.: (27 Haziran 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Çarkın: Cinayetleri MGK biliyordu
Demirel ve 34 kişiye suç duyurusu: Susurluk infazları
Ayhan Çarkın´ın şok itirafları ve gözaltına alınışı manşetlerimiz