Önce Artvin Hopa, ardından Ankara, İzmir, Bursa ve İstanbul.. AK Parti araç ve bürolarına saldırılar gerçekleştiriliyor.. Kısa sürede peşpeşe gerçekleşen saldırıların organize olduğuna şüphe duyulmuyor.. 2011 Kontrgerilla için Kıyamet Yılı demiştik haklı çıkıyoruz.. Ergenekon ve benzer davalarla bitmeye giden Kontrgerillacı güçler son güçleriyle mücadele ediyor. Bu süreçte CHP, MHP ve BDP birbiriyle ittifak halinde ortak hedef olarak gördükleri AK Parti´ye yükleniyor. Hedef Ak Parti´nin 3. kez iktidara gelmemesi, oy oranının olabildiğince düşük tutulması ve yeni anayasanın yaptırılmaması..
Düğmeye basıldı: AKP´ye peşpeşe saldırılar
Önce Artvin Hopa, ardından Ankara, İzmir, Bursa ve İstanbul.. AK Parti araç ve bürolarına saldırılar gerçekleştiriliyor.. Kısa sürede peşpeşe gerçekleşen saldırıların organize olduğuna şüphe duyulmuyor.. 2011 Kontrgerilla için Kıyamet Yılı demiştik haklı çıkıyoruz.. Ergenekon ve benzer davalarla bitmeye giden Kontrgerillacı güçler son güçleriyle mücadele ediyor. Bu süreçte CHP, MHP ve BDP birbiriyle ittifak halinde ortak hedef olarak gördükleri AK Parti´ye yükleniyor. Hedef Ak Parti´nin 3. kez iktidara gelmemesi, oy oranının olabildiğince düşük tutulması ve yeni anayasanın yaptırılmaması..
Başbakan Erdoğan´ın Hopa mitingi öncesi ve sonrasında gerginlik yaşandı. Miting sonrası AK Parti seçim konvoyu göstericiler tarafından taşlandı. Bir koruma polisi AK Parti seçim otobüsünden düştü. Ağır yaralandığı söylenen polis memuru hastaneye kaldırıldı. Miting öncesi olaylarda polisin attığı gazdan etkilendiği söylenen emekli öğretmen Metin Lokumcu kalp krizinden vefat etti. Olaylarda 1´i ağır 15 polis yaralandı, 60 kişi de gözaltına alındı.
Olaylar Hopa´da başlatıldı
Başbakan Erdoğan´ın halka sesleneceği miting öncesinde Hopa Meydanı yakınında toplanan Ezilenlerin Sosyalist Platformu üyesi bir grup, halay çekerek çeşitli sloganlar atmaya başladı. Bu sırada polis ekipleri, panzerlerle su sıkarak izinsiz gösteri yapan grubu dağıtmaya çalıştı. Bunun üzerine grup üyeleri, polislere taş ve çeşitli eşyalar atmaya başladı. Gruba biber gazı sıkılarak müdahale edildi. Dağılan grup, bir süre sonra ara sokaklardan tekrar miting alanı yakınına gelerek çevrede bulunan AK Parti´ye ait araçlar ile diğer araçlara taş atarak zarar verdi. Öte yandan, çevredeki bazı vatandaşlar da biber gazından etkilendi, bu kişilere miting alanında bulunan sağlık görevlileri müdahale etti. Bu esnada polisin attığı gazdan etkilenen emekli öğretmen Metin Lokumcu fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Metin Lokumcu hastanedeki müdahaleye rağmen geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Miting bittikten sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın konvoyuna taşlı saldırı gerçekleştirildi. Başbakan Erdoğan, AK Parti mitinginin ardından AK Parti seçim otobüsü ile helikopter pistinin bulunduğu bölgeye hareket etti. Bu esnada, seyir halinde olan konvoya bazı kişiler tarafından taş atıldı. Güvenlik güçleri olayları önlemek için havaya uyarı ateşi açarken, Başbakanlık Koruma Müdürlüğüne mensup bir polis memuru araçtan düşerek ağır yaralandı ve hastaneye kaldırıldı.
Ankara
Hopa´da çıkan olaylarda bir kişinin hayatını yitirmesi üzerine AK Parti Ankara İl Başkanlığı´na yürümek isteyen ÖDP´li ve KESK´li gruplar ile polis arasında çıkan arbede nedeniyle çok sayıda kişi yaralandı, 60 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, AK Parti İl Başkanlığı önüne siyah çelenk koymak isteyen ve geniş güvenlik önlemine tepki gösteren gruptakiler ile polis arasında çıkan arbede sonucu 60 kişi gözaltına alındı. Olaylarda, 20 polis yaralandı, çok sayıda polis aracında da maddi hasar meydana geldi.
İzmir
Artvin´in Hopa ilçesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın mitingi sonrası bazı marjinal grupların konvoydaki araçlara taşla saldırması sonucu yaşanan olaylar İzmir´de protesto edildi. Hopa´daki olaylar sonrasında geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybeden Metin Lokumcu´nun ölümünü bahane eden ve aralarında ÖDP, KESK, DİSK gibi oluşumların da yer aldığı iddia edilen ve bazı marjinal sivil toplum örgütlerinin de katıldığı bir grup, İzmir´de AK Parti İl Başkanlığı´na yürümek istedi. Metin Lokumcu´nun, olaylar sırasında sıkılan biber gazı nedeniyle öldüğünü iddia eden grup, ellerindeki pankartlarla slogan atarak AK Parti önüne doğru ilerledi. Çevik Kuvvet polisi tarafından AK Parti il binasına yaklaştırılmayan grup adına konuşan Yüksel Keleş, Bu saldırılar karşısında susmayacağımızı, boyun eğmeyeceğimizi herkes bilmeli. dedi. Basın açıklaması sonrası grup içinde bulunan bazı kişiler parti binası önünde barikat kurarak önlem alan polis araçlarına yumurta attı. Grup, polisin uyarısı üzerine olaysız olarak dağıldı.
Bursa
Bursa´da, Halkevleri ve Özgürlük Dayanışma Partisi (ÖDP) üyesi oldukları iddia edilen bir grup, AK Parti seçim bürolarına yumurta atıp, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´ın seçim ofisine saldırdı. Ellerindeki bayraklarla polislere saldıran gruba Bursa Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesi ekipleri müdahale etti. Şehreküstü Meydanı´nda toplanan yaklaşık 100 kişilik grup, AK Parti Bursa İl Başkanlığı´na yürüdü. Burada bir basın açıklaması yapan grup arasında bazı kişiler parti binası girişindeki milletvekili adayı Bedrettin Yıldırım´ın seçim bürosuna yumurta attı. Devreye giren polis, eylemci grubu uzaklaştırdı. Yeniden Şehreküstü Meydanı´na yürüyen grup hükümet aleyhine slogan attı. Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri, eylemcilere, ´lütfen dağılın´ uyarısında bulundu. Meydandaki Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´ın seçim ofisine de yumurtalı saldırı düzenleyen grubu polis dağıtmak istedi. ´Olayı büyütmeyin, lütfen dağılın´ diyen polis, grup dağılmayınca Özgürlük ve Dayanışma Partisi üyelerinin de aralarında bulunduğu iddia edilen gruba copla müdahale etti. Eylemcilerin ellerindeki bayraklarla polise saldırdıkları dikkat çekti.
İstanbul
Artvin Hopa´da Başbakan Erdoğan´ı protesto eden gruba polisin müdahalesi sırasında fenalaşarak hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu konusunda polisi suçlayan eylemciler güvenlik güçlerine saldırdı. Başbakan Erdoğan´ın Taksim Meydanı´nda asılı bulunan seçim afişini indiren şahıslara çevik kuvvet polisi tazyikli su ile müdahale etti. Olaylarda iki şüpheli gözaltına alındı.Hopa´da Başbakan Erdoğan´ı protesto eden gruba polisin müdahalesi sırasında heyecanlanarak kalp krizinden ölen emekli öğretmen Metin Lokumcu için aralarında ÖDP, Halk Evleri, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Kolektifleri, TKP´lilerden oluşan yaklaşık bin kişilik grup Galatasaray Meydanı´nda toplandı. ´Metin Lokumcu´nun katili AKP´nin polisi´, ´Hopa faşizme mezar olacak´, Halka kalkan faşist eller kırılsın´, ´Her yer Hopa her yer direniş´ şeklinde slogan atan grup ´AKP´nin ileri demokrasisi Hopa´da ölüm saçtı´ yazılı pankart taşıdı.
Grubun yürüyüşü esnasında CHP´nin İstanbul Gençlik Kolları´ndan yaklaşık 30 kişilik grup da eyleme destek verdi. Taksim Meydanı´na gelen grup yaptığı açıklamada öğretmenin ölüm sebebi nedeniyle AK Parti hükümeti ve polisleri suçladı. Yapılan açıklama sırasında Taksim Meydanı´ndaki Square Oteli´ne asılı bulunan ve üzerinde ´Türkiye Hedef 2023´ yazılı olan Başbakan Erdoğan´ın afişi eylemciler tarafından indirildi. Bu olaydan sonra eylemciler güvenlik önlemi alan çevik kuvvet polisine taş ve sopalarla saldırdı. Çevik kuvvet polisi kendini kalkanlarla savundu. Grubu dağıtmak için polis kısa bir süre tazyikli su sıktı. Çıkan olaylardan etkilenmemek için bazı turistler hızlı adımlarla Taksim Meydanı´ndan uzaklaştı. Araya giren bazı sağduyulu göstericiler ve sivil polisler tarafından sakinleştirilen eylemciler, yeniden Galatasaray Meydanı´na yürüdü. Olaylarda 2 kişi gözaltına alınırken, polisin Taksim Meydanı´ndaki bekleyişi sürüyor.
Başbakandan sert tepki: Hopa´ya eşkiya indi!
Başbakan Erdoğan, Hopa´da yaşanan olaylar hakkında şunları söyledi: Ben Hopa´ya eşkiyaların indiğini bilmiyordum. Meğerse eşkiya Hopa´ya da inmiş ve ne yazık ki taşlarla araçlarımıza saldırdılar. CHP´nin devasa bir pankartı yanında, Tek yol sokak, tek yol devrim diyor. Altında ki imza ´halk evleri´ diyor. CHP kimlerle iş tutuyor bilmenizi istiyorum. Bu CHP ve ekibine 12 Haziran´da hesap sormaya var mıyız? Kimler kimlerle el ele dolaşıyor görelim. Bunlar 12 Haziran´da da CHP´si, MHP´si, BDP´si el ele vermediler mi? Hedefte AK Parti var fakat AK Parti kimin şahsında var, milletin şahsında var. Bizim rotamızı çeteler değil millet çizdi
Kılıç: CHP ile BDP yakınlaşması
AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, ´BDP ile CHP arasındaki yakınlaşma, Hopa´da yaşanan olaylarda kendini gösterdi´ dedi. Kılıç, seçim çalışmalarını sürdürdüğü Terme ilçesinde yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın konvoyuna Hopa´da yapılan taşlı saldırıları kınadı. ´BDP ile CHP arasındaki yakınlaşma Hopa´da yaşanan olaylarda kendini gösterdi´ diyen Suat Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: ´CHP ile BDP arasındaki gayrı resmi ittifak Türkiye´nin gündemine oturduktan sonra Türkiye´nin değişik yerlerinde de anlaşılıyor ki, CHP tabanı da aynen BDP tabanı gibi, taşlı sopalı eylemlerden, alan işgallerinden, illegal gösterilerden medet umar hale gelmiştir. Demokrasiye yönelen en büyük tehdit şu an CHP´deki taşkınlıktır. Bu taşkınlık elbetteki cevabını 12 Haziran sandığında alacaktır. CHP´lilerin taşkın yaklaşımlarını kınıyorum. Bu yaklaşımlar, bu tavırlar, bu taşkınlıklar Türk siyasetine hiçbir şekilde yakışmıyor. CHP´nin tarihine de, mazisine de yakışmıyor. Ama maalesef Kılıçdaroğlu idaresindeki CHP´de dümen kimin elinde belli değil, kontrol tamamen kaybedilmiş durumda.´ Yaşanan olayların ibret verici olduğunu vurgulayan Kılıç, ´Hopa´da yaşanan çirkinlikler, CHP´nin Türk kamuoyundan özür dilemesini gerektiren çirkinliklerdir´ ifadelerini kullandı.
BBP´li Kılınç: Kandan beslenen şer güçler, seçim öncesi kaos oluşturmak istiyor
BBP Manavgat İlçe Başkanı Ali İhsan Kılınç, ara rejim özlemcileri ve statükocu zihniyetin 12 Haziran seçimleri öncesi terör olaylarını azdırarak ülkede kaos oluşturmaya çalıştığını söyledi. İlçe Başkanı Kılınç, parti binasında yaptığı basın açıklamasında ülkede seçim öncesi gerginlik oluşturmaya yönelik her türlü prokovatif eylem ve terör olaylarını lanetlediklerini söyledi. Türkiye´nin özgürleşmesi ve demokratikleşmesini istemeyen güçlerin seçimler öncesi Anadolu insanının deyimiyle bulanık suda balık avlamaya çalıştığını belirten Ali İhsan Kılınç, ülke üzerinde karanlık senaryolar yazan şer güçlerinin son çırpınışları olduğunu kaydetti.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın Kastomu ve Artvin Hopa´da korumalarına yönelik silahlı ve taşlı saldırıları nefretle kınadıklarını belirten Kılınç, aynı zihniyetin 5 gün önce Cizre´de imam-hatip lisesi öğrencilerinin kaldığı yurda molotof kokteyl attığını ifade etti. Statükocu zihniyetin, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde Demokrat Parti(DP) merhum lideri Adnan Menderes´in ´Yeter! Söz milletindir´ diyerek iktidara gelmesiyle birlikte Anadolu insanının yönetimde söz sahibi olmasına hep düşmanlık gösterdiğini anlatan Kılınç, aynı zihniyetin günümüzdeki temsilcilerinin de ´Göbeğini kaşıyan adam´, ´dağdaki çobanla benim oyum bir mi´ ve ´bidon kapalı´ diye hakarette bulunduğunu kaydetti.
Kılınç, sözlerini şöyle sürdürdü: Varlıklarını kan ve gözyaşından sürdüren şer güçler ülkede kaos ortamı oluşturmak için seçim öncesi terör olayları çıkartıyor. Halkımız bu şer güçlerini çok iyi biliyor. Bunlar ülkenin kalkınmasını ve ileri düzey demokrasiye kavuşmasını istemeyen güçler. Bunlar ara rejim özlemcileri. Bunlar halkın oylarıyla iktidara gelemeyeceğini bilen güçler. Türk polisine silah çıkan ve taşa atan elleri kınıyoruz ve lanetliyoruz. Milletimizin engin sağduyusu seçim öncesi ülkemizde kaos ortamı oluşturulmasına asla izin vermeyecektir.
AK Partili Çelik: Türkiye´deki gizli el sahnelenmeye başlandı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Adayı Hüseyin Çelik, önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın Hopa´da seçim konvoyuna yapılan saldırıyı eleştirerek, Türkiye´de bir gizli el demokrasi şölenini bozmaya çalışıyor. dedi.Çelik, Gaziantep´in Nizip ilçesinde Nizip-Belkıs Sulama Pompası´nın açılış törenine katıldı. Çelik, burada yaptığı açıklamada, Biz seçimleri bir demokrasi havasında, bir şölen havasında yapılması için elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz. Ama birileri bu demokrasi bayramını mateme dönüştürmeye çalışıyor. Türkiye´deki huzuru, demokratik ortamı allak bulak etmeye çalışıyorlar. diye konuştu.
Türkiye´de ne kadar aşırı uç varsa birleşip huzuru bozmaya çalıştıklarına işaret eden Çelik, Polisimiz, emniyet güçlerimiz kamu güvenliği adına tabii ki bir takım güvenliği alacaklardır. Bu defa da çıkıp ´bize protesto yaptırmıyorlar´ diyorlar. ´Kendimizi ifade etmeye engel oluyorsunuz´ gibi bir hava oluşturmaya çalışıyorlar. Ben böyle yapan bir grup gençle görüştüm. Bana dedikleri şu: ´Polis bizi dövsün diye gayret gösteriyoruz. Bu bir propaganda biçimidir´ diyorlar. Özellikle polisin sabrını sınıyorlar. Test ederek ortalığı allak bullak ederek yakıp, yıkıp ve şiddet kullanan kimselerin niyeti kendilerine müdahale edilmesini sağlamaktır. diye konuştu. Seçimlere kadar halkı sağduyuya çağıran ve bu tür insanların oyununa gelinmemesini isteyen Hüseyin Çelik, Ben buradan vatandaşıma çağrıda bulunuyorum. Bu tezgâha Türkiye´nin gelmemesi gerekiyor. uyarısını yaptı. Demokrasinin herkesin her yerde ve canının istediği zaman olmayacağını vurgulayan Çelik, Türkiye´nin ve dolayısıyla vatandaşların bu seçimlerde gerekli olgunluğu göstereceğine inandığını belirtti. ( AA)
HOPA OLAYLARI SORUŞTURMASI: 12 KİŞİ TUTUKLANDI |
TUTUKLAMALAR SİYASİ BİR LİNÇ GİRİŞİMİDİR
Çağdaş Hukukçular Derneği Sekreteri Avukat Gülşen Uzuner, son olarak tutuklanan 4 şüphelinin savcılıkta ifadelerinin alınmadığını öne sürdü. Gülşen Uzuner, tutuklanmayı gerektirecek hiç bir kanıt olmadığını öne sürerken, Örgütlü suç şüphesine ilişkin emare yok. Savunma hakkımız kısıtlandı. Dosyadaki delilleri göremedik, kısıtlılık kararı var, dosyayı inceleyemiyoruz, raporları göremiyoruz. Kötü muamele, işkence var buna ilişkin delilleri görmedik. Tutuklamalar Hopa halkına yönelik siyasi bir linç girişimidir. Hiç bir hukuki açıklama, kural, yasayla açıklayabileceğimiz bir durum değil. Bu bir siyasi öç alma şeklinde yürüyen bir süreç. Hukuksal bir süreç değil diye konuştu. Avukat Gülşen Uzuner, tutuklama kararının alınmasında polise mukavemet ve kamu malına zarar vermek olduğunu, buna karşın hiç bir fotoğraf ve görüntü kaydı bulunmadığını savundu. Hepsinin ev ve işyerlerinden gözaltına alındığını, ailelerin perişan olduğunu savunan Uzuner, Özel yetkili mahkemelerin hukuku nasıl bir hale getirdiği, nasıl bir hukuksuzluğun dayanağı olduğunu görüyoruz. Hopa´da bir basın açıklaması yapıp süreci değerlendireceğiz dedi.
YAKINLARI AĞLADI
Mahkemenin kararını bekleyenler arasında bulunan Şaban Kotil´in babası Turan Kotil ile Cengiz Akyüz´ün eşi Gülşah Akyüz gözyaşlarını tutamadı. Gülşah Akyüz, 5 aylık çocuğu Doruk Deniz babasına hasret kalacak diye konuştu. ( DHA)
HOPA SANIKLARI BERAAT ETTİ: ÖRGÜT BAĞI BULUNAMADI |
Erdoğan ilçeden ayrılırken çıkan olayların ardından yaşanan süreçte gözaltına alınan ve Erzurum´a sevk edilen 31 kişiden 12´si tutuklanırken diğerleri tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmıştı. Erzurum H Tipi Cezaevi´nde kalan 12 kişi hakkında ?terör örgütü üyesi olmak? ve ?terör örgütü propaganda yapmak?, ?kamu malına zarar vermek?, ?görevli memura mukavemet?, ?toplantı ve gösteri yasasına aykırılık? suçlarından Erzurum Özel Yetkili Mahkeme´de dava açılmıştı. Mahkeme ?terör? suçlaması bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vererek dosyayı Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderdi. Ancak Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Rasim Karakullukçu, 11 Ağustos´ta Erzurum´da kalan 12 kişiden yedisi hakkında ?terör örgütü propagandası yapmak? suçlamasıyla 4.5´ar yıl hapis cezası istemiyle yeniden dava açtı. Bu suçtan tutuksuz yargılanan Ali Aksu, Erhan Köse, Görgü Demirpençe, İbrahim Aksu, İdris Akbıyuk, Önder Öner, Şafak Ustabaş önceki gün Özel Yetkili 4. Ağır Ceza Mahkemesi´nde 2. kez hakim karşısına çıkarıldılar.
Savcı beraatlerini istedi
Mahkemede önce tutuklular ile avukatlarına Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bayram´ın hazırladığı mütalaa yazılı olarak dağıtıldı. Dosyada bulunan görüntü CD´lerinde sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına dikkati çeken Bayram, sanıkların terör örgütü propagandası yapmak suçundan beraatlerini istedi. Bayram´ın mütalaası üzerine Mustafa Kahya başkanlığındaki mahkeme, yedi sanığın da örgüt propagandasını yapmak suçundan beraatini uygun gördü. Karar mahkemeyi izleyen sanık yakınlarınca alkışla karşılandı. Böylece Erzurum Özel Yetkili 4. Ağır Ceza Mahkemesi´nde Hopa Olayları ile ilgili olarak dosya kalmadı. Erzurum´da yargılanan sanıkların Hopa´daki cezaevine gönderilip gönderilmemesine ise Hopa Sulh Ceza Mahkemesi karar verecek.
Mahkemenin sona ermesinin ardından Avukat Özlem Gümüştaş, yargı makamının özgürlük yönünde karar verdiğini belirtti. Yargı sürecinin bundan sonra Hopa´da devam edeceğini kaydeden Gümüştaş, özel görevli mahkemelerin olağanüstü yargılama ve soruşturma usullerinin, özgürlüklerin önündeki en büyük engel olduğunu savundu.
16 kişi tutuklu
Hopa´da süren davada ?görevli memura mukavemet?, ?izinsiz gösteri yapmak ve kamu malına zarar vermek? suçlamalarıyla Erzurum´da tutuklanan 12 kişinin de aralarında aralarında bulunduğu 16´sı tutuklu, 47´si tutuksuz olmak üzere toplam 63 kişi yargılanıyor. ( Milliyet)
ANKARA´DA ÖNEMLİ GELİŞME: HOPA İDDİANAMESİ KABUL EDİLDİ.. SUÇLAMA: SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ |
-Ankara´daki Hopa protestosu-
İddianamede, 31 Mayıs 2011´de Artvin´in Hopa ilçesinde AK Parti seçim otobüsüne sol görüşlü kişilerin saldırması sonucunda bir polis memurunun ağır yaralandığı, olaylara müdahale sırasında Metin Lokumcu´nun da kalp krizi neticesinde vefat ettiği kaydedildi. Bu olay sonrasında, çeşitli terör örgütlerince, aynı gün Sakarya Caddesi´nde başlayacak ve AK Parti İl Başkanlığı önüne kadar devam edecek yürüyüş ve basın açıklamasına katılım çağrıları yapıldığı anlatılan iddianamede, aynı akşam Hopa´daki olayları protesto amaçlı olarak, çeşitli marjinal sol gruplar ile terör örgütleri adına faaliyette bulunan oluşumların içerisinde olan kişilerin de katıldığı, bazı sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve siyasi partilerin de destek verdiği yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildiği belirtildi.
Yürüyüş ve basın açıklamasına, ´MLKP terör örgütünün açık alan yapılanması olan Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP)´, ´TKP/ML terör örgütünün açık alan yapılanması olan Partizan´, ´THKP/C Direniş Hareketi terör örgütünün açık alan yapılanması olan ODAK´, ´Devrimci Sosyalist İşçi Hareketi (DSİH) terör örgütünün açık alan yapılanması olan Kaldıraç´, ´ÖDP Gençlik Muhalefeti´, ´Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri´, ´Türkiye Komünist Partisi (TKP)´, ´Emekçi Hareket Partisi (EHP)´, ´Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP)´, ´Sosyalist Parti (SP)´ ve ´Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP)´ flamalarını taşıyan yaklaşık 800 kişinin katıldığına yer verildi.
Yürüyüşe geçen grubun ´Katil AKP´ ibaresi yazılı siyah çelenk ve ayrıca pankart açarak, Dr. Mediha Eldem Sokak´taki AK Parti Ankara İl Başkanlığı önüne kadar kanunsuz olarak yürüyüşe geçtikleri bildirilen iddianamede, sloganlar atan topluluktan bazı kişilerin kaldırım taşlarını kırarak, taş topladığı belirtildi. Grup içinden bazı kişilerin, yüzlerini kapamak suretiyle, slogan attığı, herhangi bir basın açıklaması yapmadan, tedbir alan güvenlik güçlerine ve araçlarına taş ve sopalarla saldırdığına yer verilen iddianamede, tüm ikaz ve uyarılara rağmen, grubun güvenlik güçlerine taş ve sopalarla saldırmaya devam etmesi üzerine, kolluk görevlilerinin gaz kullanarak, olaya müdahale ettiği, ardından gruptan bazı kişilerin çeşitli yerlere doğru kaçtığı kaydedildi. Bir süre sonra Ziya Gökalp Caddesi, Kızılay kavşağı ve YKM önünde toplanmaya başlayan şahıslardan, yüzleri kapalı, taş ve sopaları bulunan yaklaşık 200 kişinin, cadde ve kavşağı trafiğe kapatarak, buralardaki resmi polis araçlarına ve çevredeki binalara zarar verdiği, bazı polis memurlarını yaraladıkları bildirildi. Kolluk görevlilerinin müdahalesi sonucunda, grup içindeki bazı kişilerin ÖDP binasına girdiği, bazılarının Kumrular Caddesi´ne doğru kaçtığı, bazı eylemcilerin ise Güvenpark´ta toplanarak slogan attığı ifade edilen iddianamede, ´şüphelilerin gözaltına alınmaları üzerine, çeşitli terör örgütleri adına yayın yapan internet sitelerinde´ yer alan haberlerin çıktılarının da soruşturma dosyasına konulduğu belirtildi.
-Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri-
İddianamede bazı sanıkların üye ve yönetici olarak görev yaptığı Halkevleri ile Öğrenci Kolektiflerinin, ülke gündemine ilişkin konular ile THKP/C terör örgütü kurucusu Mahir Çayan başta olmak üzere, sol terör örgütü kurucularının ve THKP/C içinde faaliyet gösterirken ölen örgüt mensuplarının ölüm yıl dönümlerinde basın açıklaması, yürüyüş, açık hava toplantısı, mezar anması vb. eylem ve etkinlik gerçekleştirdiği kaydedilerek, ´Bahse konu oluşumların, legal görünüm altında gerçekleştirmiş oldukları basın açıklaması, yürüyüş, açık hava toplantısı gibi eylem ve etkinliklerde şiddete başvurarak, kamu malına zarar verdikleri, işgal eylemi yaptıkları ve güvenlik güçlerine saldırmak suretiyle kamuoyunda korku, endişe veya panik yaratarak, Devrimci Gençlik terör örgütünün amacı, ideolojisi ve stratejisi doğrultusunda faaliyet gösterdikleri anlaşılmaktadır´ denildi.
´THKP/C Devrimci Yol Devrimci Gençlik´ örgütünün terör örgütü olduğu konusunda şüphe bulunmadığı ifade edilen iddianamede, sanıkların, ´terör örgütlerinin ideolojileri doğrultusunda, terörün tanımında yer alan şiddet eylemleri içerisinde yer aldıkları, eylemlerinin süreklilik ve çeşitlilik arz ettiği´ belirtildi. İddianamede, ´sanıkların, yasa dışı THKP/C Devrimci Yol Devrimci Gençlik isimli silahlı terör örgütünün bilgi ve istemi içinde, örgüt adına suç işleyerek, örgüt üyesi oldukları kanaatine varıldığı´ bildirildi. Sanıkların yargılanmasına gelecek günlerde başlanacak. ( Star)
(31 Mayıs 2011), son güncel.: (12 Ekim 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
2011 seçimleri Ergenekon referandumu
2011 SEÇİM SÜRECİNDE YAŞANAN KIŞKIRTMALAR
2011 Kontrgerilla için ´Kıyamet´ yılı
Seçim ve anayasa Kontrgerilla için ölüm kalım meselesi