Islak İmzalı Kontrgerilla belgesi davasının dünkü duruşmasında ifade veren Gizli Tanık ´Efe´ şok açıklamalarda bulundu. Erzincan´da yaklaşık 15 albayın katıldığı bir toplantıda Albay Dursun Çiçek´i gördüğünü ve kesin şekilde teşhis ettiğini kaydeden Efe, Konak Mazlum Oteli´nde kalan Çiçek´in kaydı silinemeyince, isim benzerliği olan 1977 doğumlu bir kişinin kimlik bilgileriyle kayıtların değiştirildiğini iddia etti. Gizli tanığın verdiği bilgilerden, ıslak imzalı komplonun Erzincan´da uygulanmasında İlhan Cihaner´in başrolde olduğu anlaşılıyor. İlhan Cihaner´in ne kadar derin bir kişi olduğu, Yargıtay´ın onun davasını skandal şekilde kendi bünyesine almasında, izlendiğini faksla bildirmesinde, Denizli´den milletvekili adayı gösterilmesi için YSK´daki üyelerini devreye sokmasıyla anlaşıldı.
Cihaner´in derinliğini, gizli tanık da doğruladı
Islak İmzalı Kontrgerilla belgesi davasının dünkü duruşmasında ifade veren Gizli Tanık ´Efe´ şok açıklamalarda bulundu. Erzincan´da yaklaşık 15 albayın katıldığı bir toplantıda Albay Dursun Çiçek´i gördüğünü ve kesin şekilde teşhis ettiğini kaydeden Efe, Konak Mazlum Oteli´nde kalan Çiçek´in kaydı silinemeyince, isim benzerliği olan 1977 doğumlu bir kişinin kimlik bilgileriyle kayıtların değiştirildiğini iddia etti. Gizli tanığın verdiği bilgilerden, ıslak imzalı komplonun Erzincan´da uygulanmasında İlhan Cihaner´in başrolde olduğu anlaşılıyor. İlhan Cihaner´in ne kadar derin bir kişi olduğu, Yargıtay´ın onun davasını skandal şekilde kendi bünyesine almasında, izlendiğini faksla bildirmesinde, Denizli´den milletvekili adayı gösterilmesi için YSK´daki üyelerini devreye sokmasıyla anlaşıldı.
Efe Erzincan tezgahını sanıkların yüzüne karşı deşifre etti.. ´Kaos Planı´ davasının gizli tanıklarından ´Efe´nin önceki gün verdiği ifadelerin ayrıntıları, millete yönelik hain komployu gözler önüne serdi. Üst düzey bir bürokrat olan gizli tanık, Erzincan bölgesinde terör eylemleri düzenlenmesi talimatının, yapılan gizli toplantılarda, dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner tarafından verildiğini anlattı. Efe, 3. Ordu´da düzenlenen ´kaos ´ seminerine katılan isimler arasında Tümgeneral Mustafa Bakıcı´nın da olduğunu ilk kez açıkladı.
Hanefi Avcı da işin içinde
Kamuoyunda ´Islak İmzalı komplo belgesi´ ya da ´AK Parti ve Gülen´i bitirme planı´ olarak bilinen davada kendi isteğiyle sanıkların önünde ifade veren gizli tanık Efe´nin söyledikleri, Ergenekon´un Erzincan´daki yapılanmasını gözler önüne serdi. Eski HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek tarafından bilinçli şekilde Erzincan bölgesine cumhuriyet savcısı olarak tayin edildiğini belirten Efe, bu nedenle dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´le yakın çalışma imkanı bulduğunu söyledi. Cihaner´in hedefi, Gülen Hareketi ve hükümeti yıkmak için 12 Eylül öncesi gibi kaos ortamı oluşturmaktı. diyen Efe, kendisinin de birkaç kez katıldığı bu programlarda toplumsal kaosu amaçlayan eylem talimatlarını bizzat Cihaner´in verdiğini vurguladı. Erzincan´da yaklaşık 15 albayın katıldığı bir toplantıda da Albay Dursun Çiçek´i gördüğünü ve kesin şekilde teşhis ettiğini kaydeden Efe, Konak Mazlum Oteli´nde kalan Çiçek´in kaydı silinemeyince, isim benzerliği olan 1977 doğumlu bir kişinin kimlik bilgileriyle kayıtların değiştirildiğini anlattı. Tanıklıktan vazgeçmesi için Hanefi Avcı´nın bile kendisini aradığını hatırlatan Efe, telefon görüşmesini özetle şöyle aktardı: Hanefi Avcı, ´Savcı bey, ben Saldıray Berk´e de Recep Gençoğlu´na da kefilim... Gel beraber hareket edelim. Bu sevdadan vazgeç.´ ifadelerini kullandı.
Gizli Tanık ifadesi basına dağıtıldı
´Kaos Planı´ davasının gizli tanıklarından ´Efe´nin önceki gün verdiği ifadelerin ayrıntıları mahkeme tarafından gazetecilere dağıtıldı. Ergenekon´un Erzincan ayağını deşifre eden Efe, ´Kaos Planı´nın altında imzası bulunan Dursun Çiçek´i, Erzincan´da düzenlenen yaklaşık 15 albayın katıldığı toplantıda gördüğünü ve kesin bir şekilde teşhis ettiğini anlatıyor. Gizli tanık, O kahvaltıda İlhan Cihaner ve rütbeli askerler, en az bir 12-13 kişi vardı. Basında gördüğümde ´ben bunu 3. Ordu´da görmüştüm´ dedim. Kesin olarak teşhis ettim. diyor.
Konak Mazlum Otelde kalan Dursun Çiçek
Tanık, İlhan Cihaner´in seminere İstanbul ve Ankara´dan katılan subayların Erzincan´daki otellere yerleştirdiğini söylüyor. Dursun Çiçek´in de ´Erzincan Konak Mazlum Oteli´nde kaldığını ve bunu kayıtlarının olduğunu belirtiyor. Kaydın nasıl değiştirildiğini ise şöyle anlatıyor: 1977 doğumlu birinin kaydı var. Benim söylediğim tarihte Çiçek oradaydı. Kayda geçiyor. Bir şekilde silmekte şüphe uyandıracağı için İlhan Cihaner devreye giriyor. Nüfustan tanıdığı, güvendiği birini arayarak, Dursun Çiçek isminde kim varsa Erzincan´da onların kimlik bilgilerini istedi ve kaç kişi çıktı bilmiyorum ama başka bir Dursun Çiçek´in kimlik bilgilerini daha sonra getirip orada kullandılar.
Otelde başka bir Dursun Çiçek mi kaldı?
Islak İmza davasının delilleri arasında yer alan bir belgede, Dursun Çiçek Erzincan´daki Konak Mazlum Otel´de kaldığı görülüyordu. Ancak Akşam gazetesinde yayınlanan bir haber gündemi sarstı. Habere göre otelde kalan kişi başka bir Dursun Çiçek çıkmıştı. Eylem Planı´nın altında ıslak imzası bulunduğu belirtilen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek´in, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile buluştuğu iddiasına kanıt gösterilen müşteri listesindeki Dursun Çiçek, 33 yaşında bir işadamı. 28 Mart 2009´da Mazlum Otel´in 202 numaralı odasında kaldığını belirten Dursun Çiçek, adının geçtiği olaylar zincirini basından takip ettiğini belirterek, şunları söyledi: Tüm gelişmeleri basından takip ediyorum. O otelde kalan Dursun Çiçek benim. Konak Mazlum Otel´de iş ortağım Ferhat Murat Polat ile kaldım. Bizim bir inşaat şirketimiz var. İş ortağım Erzincanlı olduğu için sık sık birlikte seyahate gideriz. Ayrıca iş bağlantılarımız da olduğu için birçok otelde kaldım.
Tümgeneral Mustafa Bakıcı da darbe toplantısında
Gizli tanık, söz konusu toplantıya katılan askerlerden bazılarını teşhis edemediğini anlatıyor. Bu isimlerden birkaçını basından takip ettiğini, haberlerden gördüğünü söylüyor. Bunlardan birinin geçen hafta kırsalda öldürülen 3 PKK´lı cesedi otopsiden kaçırdığı iddia edilen Tümgeneral Mustafa Bakıcı olduğunu aktarıyor: Orada bir tümgeneral gördüm ama tanımıyordum. Sonra gazetede resmini gördüm. O general Mustafa Bakıcı´ydı. O da oradaydı. Fakat tanımadığım için kendisini ve daha geçen hafta gördüğüm için şu anda da ilk defa söylüyorum.
Gizli Tanık, Erzincan´da cumhuriyet savcılığı da yapmış
Gizli tanık, Erzincan bölgesinde bir dönem cumhuriyet savcılığı da yaptığını belirterek, bu nedenle İlhan Cihaner´le yakın ilişkilerinin olduğunu anlatıyor. Göreve başladıktan kısa bir süre sonra İlhan Cihaner ve 3. Ordu´da görevli birçok istihbaratçı subay ve astsubaylarla birlikte düzenlenen av partileriyle sıkı ilişkiler geliştirdiklerini söylüyor. Aralarında sivil, asker, işadamı ve kimi siyasi partilerin bünyelerinde kurulan oluşumların temsilcilerinin katıldığı özel toplantıların yapıldığını aktarıyor: Erzincan bölgesinde cumhuriyet savcılığı yaptım. Bu nedenle İlhan Cihaner´le yakın ilişkilerim oldu. Dönemin HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek tarafından bilinçli bir şekilde Erzincan´a tayin edildim. Cihaner ve 3. Ordu´da görevli subaylarla sıkı ilişkilerim oldu.
Kürt kökenli öğrencileri taşlayın
İlhan Cihaner´in başkanlık yaptığı toplantılarda toplumsal kaosu amaçlayan eylemlerin talimatının verildiğini açıklıyor: Katıldığım birkaç ilk toplantıda ortamın gerdirilmesi gerektiği söylendi. Şunu söyleyeyim, İlhan Cihaner´in ´terör eylemleri artırılmalı´ dediğini ben duydum. Terör eylemi derken burada teröristlerin yapmış olduğu eylemlerden ziyade Erzincan Üniversitesi´nin yüzde 60 öğrencisi Kürt kökenli öğrencidir. Bir ülkücü grup da vardır orda. Alperen grubu da vardır üniversitede. 2 grup karşı karşıyadır. Ülkücü grubun temsilcisine, ´Siz gidin Baraka kafeyi basın. Kavga çıkartın.´ diyordu. Nitekim kafe basıldı. Alperen gençliğinin temsilcisine ´Siz de Kürt kökenli öğrencileri taşlayın.´ diyordu. Şehir içerisinde bir korku salınması, ortamın gerilmesi düşünülüyordu. Çünkü çok geniş kapsamlı planlanan şeyler vardı Erzincan´da. Bunlar anlattıklarım sadece en minimize olmuş hali. Ben birkaç defa bu tarz toplantıya katıldım. Nitekim Ersin üsteğmenin bilgisayarında aynı ifadeler dosya içerisinde var.
Neden Erzincan?
Erzincan´a gelen bütün bürokratlar bana göre (il emniyet müdürü hariç) özel olarak bu iş için gönderilmişti. MİT Bölge Müdürü, Alay Komutanı Recep Gençoğlu aynı konuda ittifak halindeydiler. İlhan Cihaner zaten işin hukuki boyutunu takip ediyordu. Saldıray Berk sık sık Başbakan´a hakaret edip zaten bu işin belki ana yönlendiricisi. Sessiz sakin bir yer olması, büyük illere uzak olması, kadroların kendi ellerinde olması planların deşifre olma ihtimalinin zayıf olması diğer nedenler. Ayrıca Erzincan´da en uç ülkücü gruplar, en uç Alevi vatandaşlarımızın grupları çok çabuk galeyana gelebilecek bir yapı var.
Hanefi Avcı, telefon açıp ´vazgeç´ dedi
Gizli tanık Efe, Erzincan eski Alay Komutanı Recep Gençoğlu´nun avukatının kendisini aradığını aktarıyor. Şunları söylüyor: Beni aradı. ´Bakın siz Recep Gençoğlu hakkında şöyle şöyle diyorsunuz ama sizin ortak bir tanıdığınız var.´ dedi. Telefonun ucunda Hanefi Avcı vardı. O zamanlar Recep Gençoğlu Eskişehir alay komutanı, Hanefi Avcı da Eskişehir il emniyet müdürü. 2003´ten beri tanışırız kendisiyle. Yanımda ilçe emniyet müdürü ve bir hakim arkadaşım daha vardı. Konuşmaya da şahit oldular. Bana Hanefi Avcı şunu söyledi: ´Savcı bey, ben Saldıray Berk´e de Recep Gençoğlu´na da kefilim. Burada büyük bir tuzak var. Madem ülkene faydalı bir insan olmak istiyorsun, gel beraber hareket edelim. Ben o dönemde kitap yazıyordum, bu olaylarla ilgili. Kitap yazdığımı da öğrenmiş. ´Ben de kitap yazıyorum. Gel ikisini birleştirelim. Senin bilgilerinle, benim bilgilerimi paylaşalım. Daha düzgün bir şey çıkartalım. Gel bu sevdadan vazgeç´ ifadelerini kullandı.
VİDEO GÖRÜNTÜLERİYLE ŞANTAJ
Gizli tanık Efe, Hanefi Avcı´nın kendisine bir de CD verdiğini anlatıyor. CD´yle ilgili detaylara girmek istemediğini söylüyor. Söz konusu CD´yle ilgili bir soruşturma açılabileceğini belirten Efe, O CD´de Adalet Bakanlığı´nda çok üst düzey bir bürokrat, CHP Erzincan il başkanı, özel kuvvetlerden 2 albay ve uluslararası uyuşturucu kaçakçısı olan kişi ile çekilmiş videolar vardı. Şu an söylemeyeceğim kim olduğunu ama ileride bir soruşturmada mutlaka çıkacaktır ortaya. O videoyu bana verdi. Kim olduğunu anladım. Daha sonra da yapmış olduğu birkaç icraata ´evet´ dedim. Hakikaten böyleymiş bu şahıs. Şu an bunu söylemek istemiyorum yani bunu bana kimse söyletemez. Ama şunu söyleyeyim, mutlaka bir gün birileri o CD´yi ortaya çıkartır. Ben çıkartmam da birileri, yargı mutlaka çıkaracaktır ortaya. Ben kendi gözlerimle gördüm o CD´yi. Böyle baskılar altında kaldım. şeklinde konuştu.
Cemaat operasyonunu İlhan Cihaner planladı
İlhan Cihaner, cemaat soruşturmasını sadece çevresindeki insanlardan değil, müfettişlerden dahi gizledi ve ´Böyle bir soruşturmam yok.´ dedi. Adalet Bakanlığı müfettişleri istediği halde, başmüfettişleri istediği halde ´Benim böyle bir soruşturmam yok.´ diye inkar etti. Çünkü hazırladığı hakikaten ciddi bir plan vardı. Bunun bir hiçbir şekilde bir adalet müfettişi eliyle veya bir özel yetkili başsavcılık eliyle heba olmasını istemiyordu. Bu planı 3. Ordu´ya kendisi sundu. Üç hedefi vardı İlhan Cihaner´in. Biri, Fethullah Gülen cemaatini Üsame bin Ladin örgütüyle aynı kefeye sokmak. Bu şekilde, bütün dünyada ve Türkiye´de bu cemaati çökertmek istiyordu. İkinci olarak Gülen´in cemaatinin iktidara destek verdiğini söyleyip, iktidarı da yıpratmak istiyordu. Üçüncü olarak da askeri vesayet veya Türkiye´de hakim olan statükonun kaybolmasını engellemek istiyordu.
Cihaner Başbakanı dinletip cd´leri CHP´ye verdi
Başbakan´ı bile hukuksuz olarak dinliyordu. AK Parti Trabzon il başkanıyla, Başbakan´ın konuşmasını çok iyi değerlendireceğini söylüyordu. Gayri resmi dinleme CD´lerini CHP´ye de verdi. Kendisi bana bizzat söyledi bunu. AK Parti Trabzon il başkanıyla, Başbakan arasındaki konuşma. Bunu çok iyi değerlendireceğini söylüyordu. Binali Yıldırım´la Volkswagen´in sahibi arasındaki konuşma. Yani böyle bunların çok iyi veriler olduğunu söylüyordu. CHP´ye de onları liste halinde verdi. Anamuhalefet partisine o CD´leri verdi. Kendisi de bana bizzat söyledi bunu.
Darbe toplantısından birisini kaydettim savcılığa verdim
İlhan Cihaner, usulsüz cemaat soruşturmalarıyla 12 Eylül benzeri bir ihtilali amaçladı. 2009´da 3. Ordu´da düzenlenen seminer de bu amaç doğrultusunda yapıldı. Cihaner bu süreçte en büyük desteği dönemin 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk´ten gördü. Seminere katılan il alay komutanları daha sonra Şömine Kafe´de bir araya geldi. Yaklaşık 50-60 bir dakika kamera kaydı bende vardı. Ek ifademde Erzurum Başsavcılığı´na sundum. ( Zaman)
ÇİÇEK´İN ELBİSESİ YEŞİL MİYDİ BEYAZ MIYDI TARTIŞMASINDA SON SOKTA
Gizli tanık Efe´ye duruşmanın birinci gününde, Dursun Çiçek´in 3. Ordu´da albayların katıldığı toplantıda, ne renk elbise giydiği yönünde soru yöneltmişti. Çiçek´in, ´Beni net olarak hatırladığınızı söylüyorsunuz. Üzerimde ne renk elbise vardı?´ sorusuna, ´Üzerinizde yanlış hatırlamıyorsam yeşil renkli bir elbise vardı´ cevabını verdi. Çiçek de bunun üzerine, ´Sayın başkanım, ben denizciyim´ dedi. ´Efe´nin ´Pardon özür diliyorum, yeşil diyorum, diğerleri yeşildi, sizde beyaz vardı´ demesi üzerine Çiçek, ´Denizciler beyaz giymez ocak ayında, siyah giyer´ ifadesini kullandı. ( Zaman)
Bazı basın kuruluşlarının bu tereddüdü çarpıtma çabası dikkat çekti. Efe´nin tereddüdüne dikkat çeken bu medya kuruluşlarının Efe´nin diğer iddialarına hemen hiç yer vermemesi ise anlamlıydı. Hepsi son derece çarpıcı olan iddiaların araştırma ile doğrulanması mümkünken ve böylece de tanığın doğru ya da yalan söylediği net şekilde ortaya çıkabilecekken bu yola başvurulmayıp ´elbise rengini bile tutturamıyor´ türü garip habercilik anlayışı ile gizli tanığın peşinen yalancı ilan edilmesi ve diğer delillerin küçümsenmesi, kararlanması yaklaşımı, aslında Ergenekon ve Balyoz gibi davaların başından beri inatla sürdürülüyor. Ortaya çıkan cephane ve belge haberlerinin hepsine bir kulp bulan bu medyanın aksine mahkemeler soruşturmaları derinleştiriyor ve çarpıcı ayrıntıları ortaya çıkarıyor. Danıştay saldırısında kameraların karartıldığı işte bu şekilde ortaya çıkarıldı. Bu gibi açık delilleri görmek istemeyen bazı medya organları ise elbisenin rengindeki tereddüde sarılmış görünüyor. Kaldı ki, duruşmada elbise rengiyle ilgili başka diyalogların da yaşandığı ortaya çıktı.
Duruşmanın dün yaşanan ikinci bölümünde Gizli Tanık Efe, elbise rengi üzerine gelişen tartışmaya son verecek cevabı verdi. Duruşmanın ikinci günü Çiçek ve avukatları yine elbise rengi üzerine tanığa sorular yöneltti. Gizli tanık Efe şu cevabı verdi: İlk günde soruldu. Dursun Çiçek´in üzerendeki kıyafeti yeşil ya da beyaz olabilir dedim. 3. Ordudaki albaylar toplantısında masada 12-13 rütbeli vardı. Farklı farklı renkte resmi elbiseler giymişlerdi. Yeşil beyaz mavi gömlekliydiler. Bunlardan bazıları ceketli bazıları da gömlekliydi.
Efe bu açıklamasının üzerine sanık Çiçek´e Siz siyah elbisenin altında siyah gömlek mi giyiyorsunuz? Sorusu üzerine Çiçek, Hayır cevabını verdi.
Bunun üzerine Efe, Erzincan´daki semire katılan askerlerden bazılarının ceketlerini çıkardıklarını, Çiçek´in de muhtemelen bunlardan biri olduğunu ve üzerinde beyaz gömlek giymiş olabileceğini söyledi. Efe´nin bu açıklamaları karşısında Çiçek ve avukatları sesiz kaldı.
Bunu üzerine Efe, sanık Çiçek´e Teninizin rengi, elbisenizin renginden baskındır. Teninizi rengi oldukça esmer ve hatırlıyorum. dedi. Bu arada söz isteyen Çiçek´in kızı ve avukatı İrem Çiçek, Babam güneşte kaldığı için teni bronzlaştı. cevabı vermesi üzerine Efe, Cezaevinde plaj olduğunu bilmiyordum. karşılığını verdi.
Öte yandan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nın kılık kıyafet kanunu da gizli tanık Efe´yi doğruluyor. Buna göre denizciler, kış aylarında siyah takım elbisenin içine beyaz gömlek giyiyor. Yanda verdiğimiz fotoğraftan da açıkça görüleceği gibi Dursun Çiçek siyah renkli üniformasıyla bir törende görülüyor.
MAHKEME, ÖRGÜTÜN ERZİNCAN AYAĞININ PEŞİNDE
Islak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Nisan 2011 tarihindeki 17. duruşmada çok kritik bazı ara kararlar almıştı. Mahkeme, Gölcük Donanma Komutanlığı´nda yapılan aramada ele geçirilen belgeler arasında bu davayı ilgilendiren belge varsa acil olarak gönderilmesini istemişti. Islak İmzalı belgenin emir komuta zinciriyle hazırlandığını ispatlayan Tümamiral Alaattin Sevim´e ait ıslak imzalı bir belgenin Gölcük´teki belgeler arasından çıktığı iddia edilmişti. Mahkeme, Genelkurmay, MİT ve Emniyet´ten ıslak imzalı planın Erzincan´da faaliyete geçirilmesi iddiasıyla ilgili ellerinde herhangi bir belge ve bilgi olup olmadığının sorulmasına karar vermişti. O gün alınan bu ve diğer bir çok ara kararlara bakıldığında, mahkemenin, davanın eski Başsavcı İlhan Cihaner´in yargılandığı Erzincan Ergenekon davası ile bağlantısı üzerinde durduğu görülüyor. Gizli tanıkların dinlenmesi kararı da o gün alınmıştı. Mahkemenin şüphelerini doğrulayacak şekilde gizli tanığın verdiği ifadeler çok önemli. Gizli Tanık Efe´nin verdiği, araştırıldığı taktirde doğrulanabilecek somut iddialar üzerine mahkemenin gideceği, ara kararlar alarak soruşturmayı daha da derinleştireceği, Danıştay olayında karşılaşılan kamera skandalı benzeri sonuçların ortaya çıkabileceği söylenebilir.
CİHANER ÇOK DERİN BİRİSİ
Gizli tanığın verdiği bilgilerden, ıslak imzalı komplonun Erzincan´da uygulanmasında İlhan Cihaner´in başrolde olduğu anlaşılıyor. İlhan Cihaner´in ne kadar derin birisi olduğu, Yargıtay´ın onu Erzurum´daki mahkemenin yargılamasından kurtarmak için sergilediği yoğun gayret ve fotokopi skandalından da anlaşılmıştı. Diğer bir ilginç derin müdahale, Erzurum özel yetkili savcılarının teknik takibinde olduğunun Yargıtay binasından çekilen bir faksla Cihaner´e haber verilmesi ve dikkatli olmasının istenmesiydi. Cihaner´in derinliği bir kez de Denizli´den milletvekili adayı gösterilmesinde ortaya çıktı. CHP bile onun adaylığından umudunu kesmişken, YSK´da devreye giren ve Cihaner´in daha önce davalarına bakmış olan iki Yargıtay üyesi onu sürpriz şekilde CHP´den aday yapıverdi. Böylece her durumda devreye giren derin güçlerin onu korumaya, Ergenekon davasında mahkum olmasını engellemeye ve milletvekili olarak dokunulmazlık zırhına büründürmeye kararlı olduğu anlaşılıyor.
DENİZLİ´DE CEMAAT KIŞKIRTMASI
Son olarak söylenebilecek derin bir olay yine Denizli´de halen yaşanıyor. Denizli´de İsmailağa cemaatine karşı CHP kaynaklı bir kışkırtma faaliyeti başlatıldı. Erzincan bölgesinde terörize etmeyi evlerine silah yerleştirerek tehlikeli göstermeyi başaramadığı Fethullah ve İsmailağa cemaatlerine kafayı taktığı iddia edilen Cihaner´in Denizli´de de faaliyete geçtiğinden kuşkulanılıyor. Gizli Tanık Efe´nin verdiği bilgiler de Cihaner´in cemaat takıntısına dair iddiaları doğruluyor. Derin Cihaner´in rahat durmayacağına, Denizli bölgesinde de faaliyet yürütebileceğine dair kuşkularımızı 1 ay öncekihaberimizde belirtmiştik. ( http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=3228 ) Erzincan bölgesinde Cihaner ile CHP´nin ne kadar birlikte harekete ettiği, gizli tanıklarla kafe köşelerindeki ifade değiştirme ve ikna pazarlıklarını CHP´li milletvekillerinin yürüttüğü, görüntü ve ses kayıtlarından anlaşılmıştı. Bugünlerde Denizli´deki cemaat kışkırtmalarının yaşanmaya başlamasına da bu açıdan şaşmamak gerekir. Adeta ´Nerede Cihaner orada cemaat kışkırtması´ dedirtecek Denizli´deki bu gelişme dikkatle izlenmeli. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(25 Mayıs 2011, 10:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Cihaner: Hava sahası kapatılsın
Gizli tanık: Cihaner ´terör arttırılmalı´ diyordu
Islak İmza davasında kritik kararlar
Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Erzincan iddianamesinde arama yap
7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap
Cihaner nerede, cemaat kışkırtması orada
Cihaner nerede, cemaat kışkırtması orada
Cihaner için skandal YSK komplosu
CHP ve MHP´nin Ergenekon sanıklarını milletvekili yapma planı
İŞTE ADIM ADIM ERZİNCAN´DAKİ ISLAK KOMPLO: CEMAATLERİ SİLAHLANDIRMA OPERASYONU
Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarmanın ´ıslak imza´ operasyonları
Islak İmza davası Erzincan´ı destekledi
7. iddianame: Ergenekon hala faal
Cihaner´i Yargıtay´da kurtarma planı manşetlerimiz
Ses Kaydı: Cihaner ve diğer davalar Ankara´ya
Flaş!!! Cihaner dosyası Erzincan´da
Mahkeme: Cihaner´den soruşturmanın alınması doğru
CHP´nin Erzincan davasında tanıklara şok baskısı manşetlerimiz
ŞOK SES KAYDI!!! Erzincan komplosunda ´Gizli Tanık´ pazarlığı
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Kontrgerilla Medyası