Ergenekon terör örgütü soruşturmasının savcıları, 1997 yılında Kıbrıs´ta Toros-2/97 tatbikatında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu´nun kulağını yalayıp geçen keskin nişancı kurşunuyla, Kıvrıkoğlu´nun hemen arkasında duran Albay Vural Berkay´ın şehit olması olayının dosyasını incelemeye aldı. 1997´de Kıbrıs´ta dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu´nun da bulunduğu komuta çadırına yönelen kurşun, ayakta dürbünle tatbikatı izleyen Kıvrıkoğlu´nun kulağını yalayıp geçmiş ve tam arkasında oturan Albay Berkay´ın göğsüne saplanarak şehit etmişti. Olay kayıtlara ´bir askerin ayağı kayınca kurşun sekti´ şeklinde girdi. Ancak ne balistik incelemesinden bir sonuç çıktı ne de kurşunun çıktığı silahın sahibi bulunabildi. Kaza süsü verilen bu suikastle Kıvrıkoğlu´nun, 80´li yıllardan beri sistemli şekilde ordu içinde alevi mezhebine dayanan ve başını Doğu Aktulga´nın çektiği Baas türü bir cunta örgütlenmesi yürüten Ergenekon´un sol kanadınca bertaraf edilmek istendiği ve Çevik Bir´e Genelkurmay Başkanlığı yolunun açılacağı iddialar arasındaydı. Bir´in Kıvrıkoğlu döneminde emekliye sevkedilmesi de bu olayla bağdaştırıldı.
Albay Berkay suikast dosyası da Ergenekon savcısında!
Ergenekon terör örgütü soruşturmasının savcıları, 1997 yılında Kıbrıs´ta Toros-2/97 tatbikatında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu´nun kulağını yalayıp geçen keskin nişancı kurşunuyla, Kıvrıkoğlu´nun hemen arkasında duran Albay Vural Berkay´ın şehit olması olayının dosyasını incelemeye aldı. 1997´de Kıbrıs´ta dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu´nun da bulunduğu komuta çadırına yönelen kurşun, ayakta dürbünle tatbikatı izleyen Kıvrıkoğlu´nun kulağını yalayıp geçmiş ve tam arkasında oturan Albay Berkay´ın göğsüne saplanarak şehit etmişti. Olay kayıtlara ´bir askerin ayağı kayınca kurşun sekti´ şeklinde girdi. Ancak ne balistik incelemesinden bir sonuç çıktı ne de kurşunun çıktığı silahın sahibi bulunabildi. Kaza süsü verilen bu suikastle Kıvrıkoğlu´nun, 80´li yıllardan beri sistemli şekilde ordu içinde alevi mezhebine dayanan ve başını Doğu Aktulga´nın çektiği Baas türü bir cunta örgütlenmesi yürüten Ergenekon´un sol kanadınca bertaraf edilmek istendiği ve Çevik Bir´e Genelkurmay Başkanlığı yolunun açılacağı iddialar arasındaydı. Bir´in Kıvrıkoğlu döneminde emekliye sevkedilmesi de bu olayla bağdaştırıldı.
Ergenekon savcıları, Kıbrıs´taki ´Toros-97´ tatbikatı sırasında kayıtlara ´tatbikatı sırasında kaza kurşunu ile şehit oldu´ şeklinde giren Albay Vural Berkay dosyasını incelemeye aldı. Şehit Berkay´ın eşi Jale Berkay´ın 4 yıl önce star aracılığıyla yaptığı ´ araştırılsın´ çağrısı yanıtlanmış oldu.
Silahın sahibi bulunamadı
1997´de Kıbrıs´ta dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu´nun da bulunduğu komuta çadırına yönelen kurşun, ayakta dürbünle tatbikatı izleyen Kıvrıkoğlu´nun kulağını yalayıp geçmiş ve tam arkasında oturan Albay Berkay´ın göğsüne saplanarak şehit etmişti. Olay kayıtlara ´bir askerin ayağı kayınca kurşun sekti´ şeklinde girdi. Ancak ne balistik incelemesinden bir sonuç çıktı ne de kurşunun çıktığı silahın sahibi bulunabildi.
Asıl hedef Kıvrıkoğlu mu?
Ancak o günden sonra kurşunun asıl hedefinin Hüseyin Kıvrıkoğlu olduğu iddiası hep gündemde kaldı. Kaza süsü verilen bir suikastle Kıvrıkoğlu´nun bertaraf edileceği ve Çevik Bir´e Genelkurmay Başkanlığı yolunun açılacağı iddialar arasındaydı. Bir´in Kıvrıkoğlu döneminde emekliye sevkedilmesi de bu olayla bağdaştırıldı. Albay Berkay´ın eşi Jale Berkay Ağustos 2005´te star´daki röportajında eşinin ölümüyle ilgili akıllarının kuşkuyla dolu olduğunu belirterek ´Biz şu an bu işin araştırmasını yapamıyoruz ama başka birileri bizim adımıza araştırsın´ dedi. Daha önce Tuğg. Bahtiyar Aydın ve Albay Rıdvan Özden´in ölümüyle ilgili dosyaları incelemeye alan Ergenekon savcıları, şimdi de Albay Berkay dosyasını incelemeye aldı.
Savcı henüz bizi aramadı
Ergenekon savcılarının, Albay Berkay´ın ölümünün Ergenekon ile bağlantısı olup olmadığını soruşturacakları belirtildi. Albay Berkay´ın oğlu Erat Berkay, olayın savcılık tarafından araştırılmasına olumlu baktıklarını söyledi. Erat Berkay ´Babamın dosyası Ergenekon savcılarında. Ama bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum. Savcılık bizimle henüz görüşmedi. Zaten biz olayla ilgili herhangi birşey bilmiyoruz´ dedi.
Acılı eş Jale Berkay´a Savcı Öz cevap verdi
Albay Vural Berkay´ın eşi Jale Berkay 7 Ağustos 2005 günü star´da yayınlanan röpörtajında eşinin ölümüyle ilgili kafasındaki şüpheleri sıralamış ve kamuoyu ile yetkililere şu çağrıda bulunarak ´Berkay ailesi olarak zihnimizde çok farklı sorular dolaşıyor ancak biryerden sonra bizi aşar diyerek bu soruları daha ileri noktalara götüremiyoruz. Bu konuda herhangi bir adım atamıyoruz. Berkay ailesi olarak kamuoyuna şunu söylüyoruz: Biz şu an bu işin araştırmasını yapamıyoruz ama başka birileri bizim adımıza araştırsın, eğer söylentiler doğru ise gerçekler ortaya çıksın. Çünkü hiçbir şey gizli kalmaz. İçimizde ukde olan bazı konular var. Aile düzenimiz bozulmasın diye bu işlere girmiyoruz´ demişti.
Açıklama çelişkisi
Eşinin şehit olmasının ardından kendisine yapılan açıklamaların hep çelişkilerle dolu olduğunu ve birebir kendisine söylenen şeylerin resmi açıklamalara yansımadığını anlatan Jale Berkay ´Balistik için uzmanlar geldi. Bunlardan biri de aile dostumuz Nevzat Yamaç Albay idi. Olay sonrası Nevzat Albay ve eşi ile görüştüğümüzde bana o zaman suikast şüphesi olmadığı eşimin bir M-16 ile vurulduğunu söyledi. Daha sonra bana eşimi vuranın bordo berililer olarak bilinen özel kuvvetlerde görevli bir astsubay olduğu söylendi. Ama bu resmi bir açıklama değildi. Dönemim Kolordu Komutanı Korgeneral Ali Yalçın bana eşim öldükten iki saat sonra ´Ne mutlu Vural şehit oldu. Ayağı taşa takılan bir askerin yanlışlıkla tetiğe basmasıyla kaza kurşunu ile vuruldu´ dedi. Ancak bu cümle bir daha asla tekrar edilmedi´ diye konuştu. ( Star)
BERKAY´A KURŞUNU SIKANLAR ERGENEKON´UN SOL KANADIYDI, ASIL HEDEFLERİ DE KIVRIKOĞLU´YDU
Ordu içinde alevi mezhep yapılanmasına karşı çıkan Kıvrıkoğlu Ergenekon´un sol kanadınca öldürülmek istendi
Ergenekon soruşturması kapsamında 25 Şubat 2008´de ifade veren tanık Zihni Çakır´ın çarpıcı sözleri Ergenekon iddianamesinde yer aldı. Zihni Çakır´ın ifadelerinde eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu´na yönelik suikast ile ilgili açıklamalar yer aldı.
Ergenekon´un sol kanadı ile medya ayağı hala aktif
Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Genel Başkanı Taner Ünal´ın eski sağ kolu Zihni Çakır, eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu´na Ergenekon´un sol kanadı tarafından suikast düzenlendiğini iddia etti. Ergenekon operasyonuyla çetenin yalnızca bir ayağının deşifre edildiği görüşünü savunan Çakır, ´Ergenekon´un tepesi aynı zamanda bürokrasinin bir kademesidir.´ dedi. Zihni Çakır´a göre, çetenin sol kanadı ile medya ayağı hala aktif. Çakır, ´Ergenekon´un Çöküşü 2´ kitabında suikastın detaylarını anlatacağını kaydetti.
Aksaz olayı: Marmaris Aksaz Deniz Üssü´nde Komutanlar arasında mezhep kavgası
Zihni Çakır´ın iddialarına göre, 28 Şubat sürecinde Genelkurmay´da askerler arasında iki silahlı tehdit olayı yaşanır. İlk olay Batı Çalışma Grubu´nun irticai faaliyetlere yönelik hazırladığı raporlar görüşülürken meydana gelir. Marmaris Aksaz Deniz Üs Komutanlığı´nda yapılan toplantı devam ederken komutanlar arasında mezhep tartışması başlar. Bu esnada bir orgeneral, tabancasını çekerek bir başka orgenerale doğrultup, Türkiye´yi Suriye´ye çevirmenize müsaade etmem. Burada Aleviliğe dayalı bir Baas rejimi kuramazsınız. diye bağırır. Çakır, mezhebe dayalı cunta kurmakla suçlanan bu orgeneral için ´Ergenekon´un sol kanadının lideri.´ diyor. İkinci silahlı tehdit vakası ise Genelkurmay komutanlık katında olur. Bir orgeneral ile bir tümgeneral birbirlerine silah çeker. Tartışma yatıştırıldıktan sonra komutanlık katına silahla girmek yasaklanır. Çakır, bu olayın da mezhebe dayalı çatışmanın ürünü olduğunu iddia ediyor.
Zihni Çakır´ın Ergenekon Savcısı´na verdiği ifade
?(...) 1998 yılında Bir Numara´nın kendisine ordu içerisinde bir mezhep yapılanmasından söz ettiğini, 1997 yılı Ocak ayında TSK´da mezhep yapılanması başlıklı 40 sayfalık rapor getirdiğini, bu raporda tek tek isimlerin yer aldığını, belgeye göre en tepede Doğu Aktulga´nın yer aldığını, 1997 yılı Haziran ayında Marmaris Aksaz Deniz Üs Komutanlığı´nda bir toplantı yapıldığını, bu toplantıya orduda komuta kademesi ve istihbarat birimlerinde yer alan bazı isimlerin katıldığını, Güven Erkaya ve Doğu Aktulga ile bir tartışmanın yaşandığını Bir Numara´nın söylediğini, bu tartışmadan sonra Ankara Çayyolu semtinde bir evde 1998 yılı Ağustos ayında şekillenecek olan komuta kademesini etkileyecek bazı kararlar alındığını, bu kararların 05.11.1997 tarihinde yapılan Toros-2 tatbikatında uygulanmak istendiğini söyleyerek, Albay Vural Berkay´a isabet eden kurşunun asıl hedefinin Hüseyin Kıvrıkoğlu olduğunu, amacının Kıvrıkoğlu´nun yerine aynı mezhepten ve aynı kanada bağlı bir ismin Genelkurmay Başkanı yapılması olduğunu anlattığını, tatbikatta seken kurşun olarak anlatılan merminin bir M-16 dan çıkmış olsa bile etkili menzilinin 500 metre olduğunu, tatbikat alanı ile izleyici çadırlarının ise 1.500 metre olması nedeniyle söz konusu merminin ancak bir suikast silahından çıkmış olabileceğini...?
Suikast şüphelisi subay olay sonrası firar etti ve Çevik Bir´e bağlıydı
Teamüllere göre Kıbrıs´taki tatbikatı cumhurbaşkanı, başbakan ve savunma bakanının da izlemesi gerekirken üçünün de o gün orada olmamasını kuşku verici bulan Çakır ?edindiği bilgilere dayanarak? olayın bir kaza olmadığını ?silahı yanlışlıkla ateş aldı? denilen yüzbaşının Kanas´la (suikast silahı) bilinçli olarak ateş ettiğini söylüyor. ?Amaç Kıvrıkoğlu´nu öldürmekti? diyen Çakır, suikastçı olduğu ileri sürülen yüzbaşının olayın hemen ardından askerlikten firar etmesine ve halen de bulunamamasına dikkat çekiyor. Çakır´ın iddialarına göre, Albay Berkay´a isabet eden mermi deformasyona uğradığı için balistik muayene sonucu hangi silahtan çıktığı belirlenemedi. Askeri savcılığın soruşturmasında da sadece Albay Berkay´a isabet eden kurşunun S300 füzelerinin sembolik imhası operasyonuna katılan Çevik Bir´e bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı´na bağlı birlikte görevli personelden birinin silahından çıktığı öne sürüldü.
Kıvrıkoğlu Genelkurmay Başkanı olunca Çevik Bir ve ekibini emekli etti
Çakır´ın iddiasına göre, Kıvrıkoğlu´nun Genelkurmay Başkanlığı döneminde Bir ve en yakın silah arkadaşlarından Erol Özkasnak ile diğer alt kademe çalışma arkadaşları tasfiye görüntüsü altında emekli edildi.
Gerek ilk duyduğumuzda gerek daha sonra başkalarından duyduğumuzda da ilginç bir iddiadan öteye geçememişti bizim için. Üzerinde durmamıştık o zamanlar. Son günlerde peşpeşe yaşanan gelişmeleri daha öncekilerle birarada düşünürken birden akla bu iddia geldi ve dağınık gibi görünen bir çok olayı anlamlı bir bütün içinde yerleştiriverdi, herşey yerine oturdu. Ordunun içinde alevi-sol kökenli ve şiddetli İslam karşıtı bir cuntasal faaliyet var mıydı?.. İddiaya göre, 80´li yıllardan beri devam eden ve ordu içinde stratejik konumları ele geçirerek örgütlenmeye çalışan ve bir darbe ile Suriye tipi bir azınlık iktidarını hedefleyen Atatürkçü maskeli alevi mezhepçi bir cuntasal yapılanma vardı. Bu iddia çeşitli kaynaklarca dile getirilmişti. Bu iddianın doğruluğunu kanıtlayabilecek gelişmeler var: .. Yazının devamı için tıklayınız
Abdullah Harun
(10 Şubat 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: