Genelkurmay Başkanlığı, 2007´de cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde internet sitesinde yayımladığı açıklama ile sivil siyasete müdahale etme girişiminde bulunmuştu. Genelkurmay sitesinde yayımlanan bu açıklama ´27 Nisan e-muhtırası´ olarak tarihe geçmişti. Türk demokrasi tarihinin utanç bildirisi olarak görülen bu açıklama, üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hala TSK´nın internet sitesinde duruyor. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, 27 Nisan bildirisini kendisinin kaleme aldığını itiraf etmişti. Genelkurmay´ın muhtırası, Cumhurbaşkanlığı makamının AK Partili bir isme geçmesini istemeyen kontrgerillacıların düzenlediği bir dizi kışkırtmanın 20´nci sırasında yer aldı.
27 Nisan utanç bildirisi hala sitede
Genelkurmay Başkanlığı, 2007´de cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde internet sitesinde yayımladığı açıklama ile sivil siyasete müdahale etme girişiminde bulunmuştu. Genelkurmay sitesinde yayımlanan bu açıklama ´27 Nisan e-muhtırası´ olarak tarihe geçmişti. Türk demokrasi tarihinin utanç bildirisi olarak görülen bu açıklama, üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hala TSK´nın internet sitesinde duruyor. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, 27 Nisan bildirisini kendisinin kaleme aldığını itiraf etmişti. Genelkurmay´ın muhtırası, Cumhurbaşkanlığı makamının AK Partili bir isme geçmesini istemeyen kontrgerillacıların düzenlediği bir dizi kışkırtmanın 20´nci sırasında yer aldı.
Türkiye demokrasisi sık sık askeri darbeler ve muhtıralarla zarar gördü. 1960, 1980 askeri darbeleri, 12 Mart 1971 muhtırası ve 28 Şubat post modern darbesi Türk demokrasisini rayından çıkaran gelişmeler oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapıldığı günlerde, 27 Nisan 2007 tarihinde, askerler TSK´nın sitesinde yayımladıkları bir bildiri ile sivil siyasete müdahale etmeye çalıştı. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın kararlı tutumu ve AK Parti hükümetinin bu bildiriye çok sert cevap vermesiyle bildiri amacına ulaşamadı. Bildiri hala TSK´nın web sitesinde durmakta: http://www.tsk.tr/10_ARSIV/10_1_Basin_Yayin_Faaliyetleri/10_1_Basin_Aciklamalari/2007/BA_08.html
Utanç bildirisi kontrgerilla kışkırtmalarının 20. sırasında yer aldı
Genelkurmay´ın muhtırası, Cumhurbaşkanlığı makamının AK Partili bir isme geçmesini istemeyen kontrgerillacıların düzenlediği bir dizi kışkırtmanın 20´nci sırasında yer aldı. Süleyman Demirel´in 01 Mayıs 2006 tarihinde, ´Okumak için Arabistan´a gidin´ diyerek başörtülülere hakaret etmesiyle başlatılan kontrgerilla harekatında, ikinci sırada 5 Mayıs 2006´da Cumhuriyet gazetesinin bahçesine peşpeşe günler içinde üç kez bombalı saldırı düzenlenmesi, üçüncü sırada ise 17 Mayıs 2006´da Danıştay´a düzenlenen ve cinayetle sonuçlanan saldırı ve ardından cenaze töreninde kalabalıkların hükümet üyelerine saldırtılması yer almıştı. 29 adet kışkırtmanın gerçekleştiği kontrgerilla harekatı başarısızlıkla sonuçlandı. Seçimlerde AK Parti oy patlaması yaparken, cumhurbaşkanlığı makamına da Abdullah Gül seçildi. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Gece 23:20´de bir e-muhtıra
Genelkurmay Başkanlığı´nın 27 Nisan 2007´de yaptığı basın açıklaması gece saat 23.20´de yayımlandı. Açıklamada ´laiklik´ vurgusu ağırlık kazansa da bildiri, kamuoyunda ´Abdullah Gül´ün cumhurbaşkanı olmasını Genelkurmay´ın istemediği ve buna müdahale ettiği´ şeklinde algılandı. Açıklama bütün demokrat siyasetçi ve gazeteciler tarafından ´muhtıra´ olarak nitelendirildi ve internetten yapıldığı için ´e-muhtıra´ olarak adlandırıldı. Muhtırada isim verilmeden Gül´ün adaylığına karşı çıkılmış ve Gül´ün cumhuriyetin değerlerine bağlı olmadığı öne sürülerek, Bu tür davranış ve uygulamaların, Sn. Genelkurmay Başkanı´nın 12 Nisan 2007 tarihinde yaptığı basın toplantısında ifade ettiği ´Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak´ ilkesi ile tamamen çeliştiği ve Anayasa´nın temel nitelikleri ile hükümlerini ihlal ettiği açık bir gerçektir ifadeleri kullanılmıştı. Bildiride geniş bir düşman profili de çizilmiş, Ulu Önder Atatürk´ün, ´Ne mutlu Türküm diyene!´ anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti´nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır denilmişti.
4 yıldır yerinde duruyor
Türk demokrasi tarihi için ´utanç´ anlamını taşıyan bu bildiri, aradan 4 yıl geçmesine rağmen hala TSK´nın internet sitesinde duruyor. Yayımlanan e-muhtıra sonrasında cumhurbaşkanlığı seçimleri yarıda kalmış ve AK Parti seçime gitme kararı almıştı. Genelkurmay´ın açıklamasına rağmen AK Parti yeniden cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül´ü göstereceğini belirtmiş ve seçimlerde AK Parti yüzde 47 oy almıştı. Seçim sonuçları, halkın askeri müdahalelere ne denli karşı olduğunu belirtmesi bakımından önemliydi. Fakat buna rağmen TSK o bildiriyi siteden kaldırmadı.
Muhtıraya aynen iade
27 Nisan 2007´de Genelkurmay´ın yayımladığı bildiriye karşı hükümet dik durarak, muhtırayı bir anlamda ´aynen iade etti.´ İşte, hükümet adına Cemil Çiçek tarafından yapılan o tarihi açıklamadan satır başları: Dün Genelkurmay Başkanlığı tarafından çeşitli konulardaki görüşlerini ifade eden bir açıklama basın yayın organlarına gece yarısı verilmiş ve Genelkurmay Başkanlığı´nın internet sitesinde yayımlanmıştır. Bu açıklama hükümete karşı bir tutum olarak algılanmıştır. Kuşkusuz, demokratik bir düzende bunun düşünülmesi dahi yadırgatıcıdır. Öncelikle söylemek isteriz ki, Başbakan´a bağlı bir kurum olan Genelkurmay Başkanlığı´nın herhangi bir konuda hükümete karşı bir ifade kullanması demokratik bir hukuk devletinde düşünülemez. Genelkurmay Başkanlığı, hükümetin emrinde, görevleri anayasa ve ilgili yasalarla tayin edilmiş bir kurumdur. Anayasamıza göre, Genelkurmay Başkanı görev ve yetkilerinden dolayı Başbakan´a karşı sorumludur. Bildirinin bu hassas dönemde, anayasa mahkemesi eksenli tartışmalar yapılırken ortaya çıkması, yüce yargıyı etkilemeye yönelik bir girişim olarak algılanacaktır. Herkes şunu açıkça bilmelidir ki, hükümetimiz, devletimizin Anayasa´nın 1, 2 ve 3. maddelerindeki temel ve vazgeçilmez ortak değerleri, ülkemizin birlik ve bütünlüğü, milletimizin saygınlığı, Türkiye´nin laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olma niteliği konusunda herkesten daha fazla taraftır ve hassastır. Cumhuriyetimizin temel niteliklerine, anayasa ve yasalara aykırı, gerçek ve tüzel kişiler tarafından zaman zaman ortaya konan hiçbir tutum ve davranışı tasvip etmek mümkün değildir. Genelkurmay Başkanlığı´nın hükümetle ilişkileri bakımından son derece yanlış ifadelerin yer alması üzücü olmuştur. ... Güven ve istikrarı zedeleyenler, ülkemizin ve milletimizin ali menfaatleri bakımından doğuracağı olumsuz sonuçların sorumluluğunu da yükleneceklerini bilmelidirler.
GÜL´Ü SEÇTİRMEYEN ERGENEKON´DU |
Yaşananlar Ergenekon tertibi
Eski genelkurmay başkanlarından emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı´nın geçtiğimiz günlerde internete düşen ses kaydını anımsatan Kandoğan, Karadayı tarafından tehdit edilen dönemin ANAP lideri Erkan Mumcu´nun Meclis´teki oylamaya girmekten son anda vazgeçtiğini hatırlattı. Şu günlerde Ergenekon davasında yargılananların 2007´de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin engellenmesi için aktif bir çaba içerisinde olduğunu belirten Kandoğan, ANAP ile DYP´nin birleşmesi de derin güçlerin planıydı. Ergenekon´un ne olduğunu görmek isteyenlerin bu sürece bakması yetiyor değerlendirmesinde bulundu. O dönem ölüm tehditleri aldığını söyleyen Kandoğan, Bu süreçler artık geride kalmıştır şeklinde konuştu.
Bu süreçlere bulaşmış herkesten hesap sorulsun
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, 27 Nisan´a, 28 Şubat süreçlerine, 12 Eylül süreçlerine bulaşmış olan herkesten millet adına, halk adına hesap sorulmasını zorunlu görüyoruz dedi. Kurtulmuş, partisinin İstanbul İl Başkanlığı´nda yaptığı açıklamada, 27 Nisan bildirisiyle ilgili olarak, Bu muhtıra, aslında Osmanlı´nın çözülme süreçlerinde yaşanan Bab-ı Ali baskınlarından itibaren gelen antidemokratik sürecin bir parçasıdır. 27 Nisan´ın 4. yıl dönümünde 27 Nisan´a, 28 Şubat süreçlerine, 12 Eylül süreçlerine bulaşmış olan herkesten millet adına, halk adına hesap sorulmasını zorunlu görüyoruz şeklinde konuştu.
O TARİHTE KİM NE DEDİ? |
CHP Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek: Tabii bu bir muhtıradır. Hükümetin bunun gereğini yerine getirmesi gerekir.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen: Genelkurmay´ın tesbitleri bizim tesbitlerimizden farklı değildir. Altına imzamızı atarız. ´Ne mutlu Türküm diyene´ sözünü kimse küçümseyemez ve bunu küçümseyenleri devletin düşmanı sayarız. Türkiye´yi Atatürk düşmanlarına teslim etmeyeceğiz.
CHP Genel Sekreteri Önder Sav :(Muhtıranın ardından Anayasa Mahkemesi´nin verdiği 367 kararından sonra) Gözümüz aydın, Türkiye´nin gözü aydın.
Nur Serter: Genelkurmay Başkanı´na ´memur´ diyen bir zihniyete karşı Türk Silahlı Kuvvetleri´nin önünde, şanlı ordumuzun önünde saygıyla eğiliyoruz. Türk ordusu çok yaşa. Türk ordusu, 27 Nisan´da bizim sesimizi duymuş, bizim sesimize sahip çıkmış, demokrasiye sahip çıkmıştır. 27 Nisan´da Türkiye Cumhuriyeti´nin gerçek iradesine sahip çıkmıştır.
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ: AKP toplumda gitgide artan ve TÜSİAD´ın da paylaştığı laik rejimi koruma kaygısını yeterince dikkate almıyor. Genelkurmay Başkanlığı´nın açıklamasıyla yaratılan fiili durum demokratik teamüllere uygun değil. Laikliği ve demokrasiyi korumak için bir an önce genel seçimlere gidilmeli.
Tufan Türenç (Hürriyet): Tabii ki bu bir muhtıradır. Bu muhtıranın özü AKP´nin çıkardığı cumhurbaşkanı adayına Türk Silahlı Kuvvetleri´nin karşı olduğunu açıklıyor.
Ahmet Hakan (Hürriyet): ´Muhtıraya karşıyız´ diyeceğiz ve ötesini söyleyemeyecek miyiz? Ben ötesini de söylerim arkadaş.
Ertuğrul Özkök (Hürriyet): Demokrasi kaygısıyla, sadece askeri eleştirmek, ne adil, ne yararlı, ne de sonuç verici bir girişim olacaktır. Çünkü o bildiride savunulan görüşler, toplumun önemli bir bölümü tarafından paylaşılmaktadır.
Yılmaz Özdil (Sabah): Hala deniyor ki, bundan sonraki adım ne olur? Bundan sonraki adım, tank olur. Gücüm var diye dayatırsan, gücü olan sana dayatır.
Hıncal Uluç (Sabah):Ordu sonuna kadar bekledi. Gerekli uyarıları en demokratik şekilde yaparak, Sözde değil, özde diyerek bekledi.
Ural Akbulut (Dönemin ODTÜ Rektörü): Bu ikinci 28 Şubat´tır TSK her şeye rağmen soğukkanlı davranmıştır.
Fikret Bila (Milliyet): TSK, türbanın ve temsil ettiği zihniyetin Çankaya´ya çıkmasına karşı ilkesel bir duruş sergilemiştir.
Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç: Kamuoyuna bilgi veriliyor ve bunların gereği yapılmazsa istenmeyen şeylerin olabileceği mesajı verilmek isteniyor.
Oktay Ekşi (Hürriyet): Bu adı konmamış bir muhtıradır. Genelkurmay Başkanı´nın sözleri gayet açık, eğer demokrasinin kavram ve kuramlarını kullanarak bu cumhuriyetin laik karakterini tahrip etmek onu yıkmak istiyorsanız biz buna müsaade etmeyiz diyor. ( Yenişafak)
İŞTE GENELKURMAY´IN 27 NİSAN 2007 TARİHLİ UTANÇ BİLDİRİSİ |
Bu faaliyetlere girişenler, halkımızın kutsal dini duygularını istismar etmekten çekinmemekte, devlete açık bir meydan okumaya dönüşen bu çabaları din kisvesi arkasına saklayarak, asıl amaçlarını gizlemeye çalışmaktadırlar. Özellikle kadınların ve küçük çocukların bu tür faaliyetlerde ön plana çıkarılması, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne karşı yürütülen yıkıcı ve bölücü eylemlerle şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır.
Bu bağlamda;
Ankara´da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları ile aynı günde Kur´an okuma yarışması tertiplenmiş, ancak duyarlı medya ve kamuoyu baskıları sonucu bu faaliyet iptal edilmiştir.
22 Nisan 2007 tarihinde Şanlıurfa´da; Mardin, Gaziantep ve Diyarbakır illerinden gelen bazı grupların da katılımı ile, o saatte yataklarında olması gereken ve yaşları ile uygun olmayan çağ dışı kıyafetler giydirilmiş küçük kız çocuklarından oluşan bir koroya ilahiler okutulmuş, bu sırada Atatürk resimleri ve Türk bayraklarının indirilmesine teşebbüs edilerek geceyi tertipleyenlerin gerçek amaç ve niyetleri açıkça ortaya konulmuştur.
Ayrıca, Ankara´nın Altındağ ilçesinde “Kutlu Doğum Şöleni” için ilçede bulunan tüm okul müdürlerine katılım emri verildiği, Denizli´de İl Müftülüğü ile bir siyasi partinin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte ilköğretim okulu öğrencilerinin başları kapalı olarak ilahiler söylediği, Denizli´nin Tavas ilçesine bağlı Nikfer beldesinde dört cami bulunmasına rağmen, Atatürk İlköğretim Okulunda kadınlara yönelik vaaz ve dini söyleşi yapıldığı yolunda haberler de kaygıyla izlenmiştir.
Okullarda kutlanacak etkinlikler, Milli Eğitim Bakanlığı´nın ilgili yönergelerinde belirtilmiştir. Ancak, bu tür kutlamaların yönerge dışı talimatlarla yerine getirildiği tespit edilmiş ve Genelkurmay Başkanlığınca yetkili kurumlar bilgilendirilmesine rağmen herhangi bir önleyici tedbir alınmadığı gözlenmiştir.
Anılan faaliyetlerin önemli bir kısmının bu tür olaylara müdahale etmesi ve engel olması gereken mülki makamların müsaadesi ile ve bilgisi dahilinde yapılmış olması meseleyi daha da vahim hale getirmektedir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Cumhuriyet karşıtı olan ve devletimizin temel niteliklerini aşındırmaktan başka amaç taşımayan bu irticai anlayış, son günlerdeki bazı gelişmeler ve söylemlerden de cesaret almakta ve faaliyetlerinin kapsamını genişletmektedir.
Bölgemizdeki gelişmeler, din ile oynamanın ve inancın siyasi bir söyleme ve amaca alet edilmesinin yol açabileceği felaketlerin ibret alınması gereken örnekleri ile doludur. Kutsal bir inancın üzerine yüklenmeye çalışılan siyasi bir söylem veya ideolojinin inancı ortadan kaldırarak, başka bir şeye dönüştüğü, ülkemizde ve ülke dışında görülebilmektedir. Malatya´da ortaya çıkan olayın bunun çarpıcı bir örneği olduğu ifade edilebilir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin çağdaş bir demokrasi olarak, huzur ve istikrar içinde yaşamasının tek şartının, devletin Anayasamızda belirlenmiş olan temel niteliklerine sahip çıkmaktan geçtiği şüphesizdir.
Bu tür davranış ve uygulamaların, Sn. Genelkurmay Başkanı´nın 12 Nisan 2007 tarihinde yaptığı basın toplantısında ifade ettiği “Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak” ilkesi ile tamamen çeliştiği ve Anayasanın temel nitelikleri ile hükümlerini ihlal ettiği açık bir gerçektir.
Son günlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumdadır. Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından endişe ile izlenmektedir. Unutulmamalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır, gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesinin olmaması gerekir.
Özetle, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk´ün, “Ne mutlu Türküm diyene!” anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti´nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bu niteliklerin korunması için kendisine kanunlarla verilmiş olan açık görevleri eksiksiz yerine getirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını muhafaza etmektedir ve bu kararlılığa olan bağlılığı ile inancı kesindir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur. ( tsk.tr)
27 NİSAN BİLDİRİSİ GENELKURMAY SİTESİNDEN KALDIRILDI |
MUHTIRAYI SİTEDEN CUMHURBAŞKANI GÜL KALDIRTMIŞ
11.05.2012 10:00 Bir sabah uyandık ve TSK´nın internet sitesinden 27 Nisan e-muhtırasının kaldırılmış olduğunu gördük. Hatırlayacaksınız, ben o sevinçle, bu ayıbı oradan kaldıran Genelkurmay Başkanı Necdet Özel´e mektup niteliği taşıyan “Büyük barış öneriyorum” yazısını kaleme almıştım. Bu büyük bir adımdı. Büyük bir şaşkınlıktı, “çağırın sizi ziyarete gelelim, el sıkışalım ve bitsin bu gerginlikler, siz ki bu ´ayıbı ortadan kaldırabilme´ cesaretini gösterdiniz, yeni Türkiye´ye katkılarınız daha büyük ölçüde olabilir” minvalinde bir yazıydı hatırladığım. Gelelim 27 Nisan e-muhtırasının TSK´nın internet sitesinden nasıl kaldırıldığına. Öyle kimse kalkıp da “bunu buradan kaldıralım ayıp oluyor?” filan dememiş. Öğrendiğime göre Sayın Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel´i davet ediyor ve “o muhtıra niye hala orada? Onu oradan kaldırın bu ayıbı temizleyin?” diyor. Bu görüşme üzerine bir “formül” bulunuluyor ve 27 Nisan e-muhtırası ayıbı TSK sitesinden kaldırılıyor. Yani, TSK´nın internet sitesindeki muhtıra metni de öyle kendiliğinden kalkmamış. Cumhurbaşkanın talimatıyla gerçekleşmiş. ( Elif Çakır / Star)
(27 Nisan 2011), son güncel.: (11 Mayıs 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: