Baykal´dan savcılara: Komployu çözün

Oda TV operasyonuyla ortaya çıkan taciz iddiaları konusunda Baykal´dan çarpıcı açıklamalar geldi. Taraf yazarı Kütahyalı´ya konuşan Baykal, kendisine yönelik komployu Oda TV´nin sahibi Soner Yalçın´ın kurduğuna dikkat çekti. Ancak onunla sınırlı olmadığını belirtip, savcıdan Yalçın´ı kimin görevlendirdiğini bulmasını istedi. Zaman´a konuşan Kütahyalı´ya göre olayın arkasında Halk TV´nin ele geçirilmesi var: ´Baykal satışa direndiği için saldırıya geçtiler.´

10.03.2011 10:24 Oda TV operasyonuyla ortaya çıkan taciz iddiaları konusunda Baykal´dan çarpıcı açıklamalar geldi. Taraf yazarı Kütahyalı´ya konuşan Baykal, kendisine yönelik komployu Oda TV´nin sahibi Soner Yalçın´ın kurduğuna dikkat çekti. Ancak onunla sınırlı olmadığını belirtip, savcıdan Yalçın´ı kimin görevlendirdiğini bulmasını istedi. Zaman´a konuşan Kütahyalı´ya göre olayın arkasında Halk TV´nin ele geçirilmesi var: ´Baykal satışa direndiği için saldırıya geçtiler.´

Ergenekon soruşturmasıyla ortaya çıkan, eski CHP lideri Deniz Baykal´a yönelik komplo girişimleri siyasetin gündemine oturdu. Oda TV muhabiri İklim Bayraktar´ın iddialarının yankıları sürerken Baykal, savcıları göreve çağırdı. Taraf Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı´ya konuşan Baykal, Soner Yalçın ve ekibini kim yüreklendirdi ve görevlendirdi? Savcılık bunun üzerine gitmeli. dedi. Ortada bir komplo bulunduğunun artık kesinleştiğini belirten Baykal, şimdi bunun arkasındaki güçlerin tespit edilmesi gerektiğini vurguladı. Eski CHP liderine göre, komplonun arkasında Oda TV´nin sahibi Soner Yalçın var. Fakat sadece onunla sınırlı değil. Asıl Yalçın´ı da yönlendiren perde arkasındaki ekibin deşifre edilmesi gerekiyor. Alınan bilgilere göre Baykal, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcısı Gürsel Tekin´e de kırgın. Bu konudaki sitemini yakın çevresine Kılıçdaroğlu ve Tekin, böyle bir komployu duydukları anda bana bildirmeliydi. sözleriyle dile getiriyor.

Konuyla ilgili Zaman´a konuşan Rasim Ozan Kütahyalı da, işin özünün, Halk TV´yi Soner Yalçın ve ekibinin ele geçirmek istemesi olduğunu belirtiyor. Ekibin CHP Genel Merkezi´yle kontak halinde bu operasyonu yaptığından Baykal´ın haberi olmadığını düşünen Kütahyalı´nın konuyla ilgili yorumu şöyle: Baykal önceleri (Halk TV´nin satışına) olumlu baktı. Ancak bir tuzak olduğunu anlayınca satışın önünde direndi. Bundan itibaren Yalçın ve ekibi de Baykal´a fiilen saldırıya geçti.

Taraf yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, dünkü ´Komplo için Soner´i kim görevlendirdi´ başlıklı yazısında, Deniz Baykal´dan şu cümleleri aktardı: Bu belgelerle bana yapılmak istenen şantaj ve komplo projesi arasındaki bağlantıyı bulmak ve analiz yapmak siz gazetecilerin görevi. Bu komplonun arkasında kimin olduğunu ben de çok merak ediyorum. Bu kişiyi Soner Yalçın´ın gönderdiği, böyle bir komplo ve şantaj projesinin hayata geçirilmek istendiği kesin. Peki bu projenin içerisinde kim var? Kim yüreklendirdi ve görevlendirdi Soner Yalçın ve ekibini? Savcılığın bunun üzerine gitmesi gerektiğini söylüyorum.

Konuyla ilgili Zaman´a konuşan Kütahyalı, işin özünün, Halk TV´yi Soner Yalçın ve ekibinin ele geçirmek istemesi olduğunu iddia etti. Ekibin, CHP genel merkeziyle kontak halinde bu operasyonu yaptığından Deniz Baykal´ın haberi olmadığını dile getiren Kütahyalı, Bu yüzden Baykal bu konuya önceleri olumlu bakıyor. Ama bunun bir tuzak olduğunu çeşitli vesilelerle anlıyor ve satışın önünde direniyor. Bundan itibaren Yalçın ve ekibi Baykal´a fiilen saldırıya geçiyor. görüşlerini ortaya attı.

Rasim Ozan Kütahyalı, Deniz Baykal´ın, Fatih Altaylı´nın önceki akşam İklim Bayraktar´ı Haber Türk televizyonundaki Teke Tek programına çıkarmasına da tepkili olduğunu aktardı. Eski CHP Genel Başkanı´yla programın reklam arasında görüştüğünü söyleyen yazar, Baykal´ın kendisine programın kasıtlı bir şekilde yapıldığını söylediğini anlattı. Kütahyalı, Baykal bu programın kasıtlı yapıldığını söylüyor. Oda TV ve Soner Yalçın´ın aklanıp kendisinin itibarsızlaştırılmak istendiğini aktardı bana. dedi.

Baykal: Kılıçdaroğlu ve Tekin bana haber vermeliydi

Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin´in, komplo girişimini kendisiyle paylaşmamasına kırgın. Yakın çevresine, Böyle bir komployu duydukları anda bana bildirmeliydiler. sitemini dile getirdiği öğrenildi. Ergenekon soruşturmasına yansıyan telefon kayıtlarına göre, İklim Bayraktar, tacizi kayıt altına almak için destek istediği Kılıçdaroğlu´nun kendisine, Kendi imkanlarınla yap getir. dediğini ileri sürüyor. Gürsel Tekin´in de Soner Yalçın´ı arayarak bu konuyu görüştüğü belirlendi. Baykal´ın, iddiaların kendisiyle paylaşılmamasından rahatsızlık duyduğu ifade ediliyor. ( Zaman)

CHP´DE KOMPLO KAZANI KAYNIYOR

Kaleli: O görüşmede AK Partili birini değil tacizi konuştuk

CHP lideri Kılıçdaroğlu´nun, Odatv muhabiri İklim Bayraktar´la görüşmesini anlatırken, ´Baykal´ı değil AK Partili bir yöneticiyi konuştuk´ sözlerine Bayraktar´dan yalanlama geldi: Tacizi konuştuk. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından taciz edildiğinin teknik takibe takılmasıyla ortaya çıkan Odatv muhabiri İklim Bayraktar´la CHP arasındaki skandal her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor.

Fatih Altaylı´nın sunduğu Teke Tek programına konuk olan İklim Bayraktar, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu´nu yalanlayan açıklamalar yaptı. İklim Bayraktar, Kılıçdaroğlu´nun, ?Bana AKP´li bir yöneticiyle ilgili özel ilişkiyi banda alabileceğini söyledi. Hatta adres bile verdi. Bu kişinin ismini İklim Hanım açıklasın? sözlerinin gerçek olmadığını ifade etti. CHP´yi yıpratmaya çalışan biri olmadığını ısrarla vurgulayan Bayraktar, ?Sayın Baykal´la görüşmemde röportaj yapamadım. 15 dakikada dışarı çıktım. Kılıçdaroğlu ile röportaj yaparken de not tuttum. AKP ile ilgili bir şey söylemedim. Kılıçdaroğlu´nun iddiası doğru değil.?dedi. Bayraktar, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile yaptığı bir görüşmede, Kılıçdaroğlu´nun Baykal ile yaşanan olaya atıf yaparak, ´Gürsel Bey bana bir şeyler anlattı. Hazır sen de buradasın, doğru mu´ dedi. Ben de ´Evet ben olanları anlattım.? dediğini, kendisinin de olayı aktardığını ifade etti. Bayraktar, Odatv´nin sahibi Soner Yalçın´ın teknik takibi sırasında bu konuların iradesi dışında gündeme geldiğini söyledi.

´MUHARREM İNCE TACİZ ETMEDİ´

Akşam Gazetesi tarafından gündeme getirilen CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce tarafından taciz edildiği yönündeki iddianın doğru olmadığını ifade eden Bayraktar, bu konuda şunları söyledi; ?Muharrem İnce beni taciz etmedi. Böyle bir şey yok. Şifahen bazı konularda bana haber konusunda bilgi verdi. Benim hemşehrim olur kendisi. Ne zaman ki Odatv´de yazmaya başladım sonra kendisiyle konuştum. CHP kurultayını takip ederken Muharrem İnce´yi Odatv aracılığıyla tanıdım. Kendisinin haber içerikli videosu vardı. Özel olarak sadece bir kere kendisini ziyaret ettim, röportaj yaptım ve yayınlandı.? dedi.

Muharrem İnce´nin içip içip kapısına dayandığı iddiasını Akşam Gazetesi´nde okuduğunu belirten Bayraktar, ?Evet bir takım haberlerle ilgili görüşmelerim oldu. Muharrem Bey, beni bir gece aradı. Eve gelin dedim. Alkollüydü, kendi şahsi aracıyla kapımın önüne kadar geldi. Aracında yaklaşık yarım saat konuştuk. MYK toplantısında Kılıçdaroğlu´nun sözlerinin kendisini üzdüğünü ve Kılıçdaroğlu´nun sözlerini haber yap dedi. Ben böyle haber yapmam dedim.?

´SİZİN KAFANIZ GÜZEL Mİ´ DEDİM

Deniz Baykal´ın kendisini taciz ettiği iddiaları konusunda Bayraktar şunları anlattı; ?Meclis´te odasında böyle bir şey yaşadım. Beni sözleriyle taciz etti. Ben o anda ´sizin kafanız mı güzel´ dedim. Tamam tamam, sakin ol çok asabisin dedi. Ben odadan sinirlenip çıktıktan sonra (tamam sakin ol) dedi. Yutkundum eve geldim. Eşime anlattım. Yapacak bir şey yok. Sesimizi çıkarmayacağız unutacağız. Bu konuyu da yüz yüze Gürsel Tekin´e anlattım. 1.5 ay içerisinde ben bir Allah´ın kuluna bu konuyu söylemiş miyim? Sonra Soner Yalçın beni aradı ve ´Gürsel Tekin beni aradı´ falan dedi. Zaten Soner Yalçın´ın telefonları dinleniyor. Böyle bir durumda niye beni arıyor anlamış değilim? Soner Bey bana son görüşmemde, ´iyi ki bu olay böyle bitti. Tam da ben iki gün sonra Halk Tv´le ilgili görüşmelerin üstüne gelmedi´ dedi.? Bayraktar, Deniz Baykal´la ilgili durumu Yarsav Başkanı´yla da paylaştığını anlattı.

İftiradan 4 yıl hapsi isteniyor

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce Oda TV muhabiri İklim Ayfer Kaleli Bayraktar´ın taciz iddialarını yargıya taşıdı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı´na verilen suç duyurusu dilekçesinde Oda TV Muhabiri İklim Bayraktar´ın Muharrem İnce´ye iftira ettiği gerekçesiyle TCK 267. madde gereği cezalandırılması istendi. Suç duyurusunda, şüpheli İklim Bayraktar´ın söz konusu savcılık ifadesinin basına yansımasının ardından da 26.02.2011 tarihinde çirkin senaryolarına devam ettiği ve bunların gazetelere yansıdığı bildirildi. Bayraktar´ın söz konusu haberde yer alan ifadesinde, Cumhuriyet Halk Partisi´nin güçlenen yapısını çökertmeye yönelik siyasal komployu güçlendirmeyi amaçladığı da iddia edildi. Basına yansıyan bu açıklamaların Muharrem İnce´nin siyasi geleceğini hedef aldığı savunuldu. Bayraktar´ın 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. ( Star)

İklim Bayraktar ´Deniz Baykal beni taciz etti´ iddiasını ortaya attı. Siyasetin tansiyonu yükseldi. CHP´li Ateş ise skandalda 2. perdeyi açtı: O kadın Baykal´ı aradı ve ´Hani beni yemeğe çıkaracaktın´ dedi. Ergenekon´un medya dalgasında gözaltına alınıp, serbest kalan Odatv muhabiri İklim Bayraktar´ın, Eski CHP Lideri Deniz Baykal beni taciz etti iddiası siyasetin tansiyonunu yükseltti. CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, ikinci skandalı patlattı ve Bayraktar´ın Baykal´ı arayarak, Canım hani beni yemeğe çıkaracaktın dediğini öne sürüldü.

TANIYAN ÇIKMADI

Sıcak gündeme götüren süreç, İklim Bayraktar´ın, 8 gazeteciyle birlikte Ergenekon´dan gözaltına alınmasıyla start aldı. Operasyona damgayı ise gizemli gazetecinin savcıya verdiği ifade vurdu. 1 çocuk annesi Bayraktar, Röportaj için Baykal´a gittim. Kendisi beni elle ve sözle taciz etti. Konuyu Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüm dedi. Şok etkisi yaratan açıklama, Ankara´yı karıştırdı. İddianın hedefindeki Baykal, suçlamayı reddetti. CHP eski liderinin açıklamasını ise CHP´li vekil Yılmaz Ateş destekledi. Ateş, olayla ilgili bilinmeyen bir ayrıntıyı kamuoyuyla paylaştı. Ateş´in iddiasına göre, İklim Bayraktar Uğur Mumcu´nun ölüm yıldönümü anmasında sizin çok güzel fotoğraflarınızı çektim. Onları size vermek istiyorum diyerek Baykal´dan görüşme talep etti. Eski CHP lideri de gazeteci kadının ısrarları üzerine Ateş´e, Gazeteci olduğunu söyleyen bir kadın var, araştırın talimatı verdi. Ancak Bayraktar´ı tanıyan çıkmadı. Israrların ardı arkası kesilmeyince Baykal, yanına ses kayıt cihazı bile almadan röportaja gelen kadın gazeteciyi, Meclis´teki odasında ağırladı.

´İSTEDİĞİN ZAMAN GEL´

İklim Bayraktar, 15 dakikalık görüşmeden sonra röportaj yapmadan Meclis´ten ayrıldı. 2 gün sonra da Baykal´ı ev telefonundan aradı ve Canım hani beni yemeğe çıkaracaktın. Dışarı çıkmak istemiyorsan evimde yemek yiyebiliriz. Bana istediğin zaman gelebilirsin dedi. Bu sözler üzerine telefonu kapatan Baykal, hemen Yılmaz Ateş´i aradı ve Kemal Bey´i ve diğerlerini ara. Ciddi bir komplo ile karşı karşıyayız uyarısında bulundu.

´KARINLA GURUR DUY´ DESTEĞİ

TACİZ iddiasıyla gündeme oturan Odatv´nin Ankara muhabiri İklim Bayraktar, yaşadıklarını TAKVİM´e anlattı. Skandallar kraliçesi lanse edildim diyen Bayraktar, Deniz Baykal´ın tacizine uğradığı iddiasının arkasında durdu. CHP yönetimini, gereğini yapmaya çağıran Bayraktar, Kimseye çamur atmadım, ´Yaptı´ diyenler ispat etsin diyerek meydan okudu. Yaşadığı sıkıntılar nedeniyle ruh halinin bozulduğunu da sözlerine ekleyen Bayraktar, Birkaç gün evde istirahat ederek kendimi toparlamak istiyorum. Hayatıma geri dönmem lazım dedi. İklim Bayraktar, Ailem olaylardan hiç etkilenmedi. Eşim, çevresinden, ´Karınla gurur duy´ telefonları alıyor diye konuştu. Öte yandan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu´nun Bayraktar ile yaptığı görüşmeyle ilgili, AK Partili yöneticiyle ilgiliydi açıklaması tepki çekti. AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Namusluysan, AK Partili yöneticinin ismini açıkla dedi. ( Takvim)

Ergun Babahan (Star): Başta Nazlı Ilıcak olmak üzere kadınlı erkekli gazetecileri fişlemiş, meslekdaşları hakkında en ipe sapa gelmez belaltı haberleri yapmış, MİT Müsteşarı´nın kardeşini Fethullah Gülen´in yanına yollamış bir site. Son Deniz Baykal operasyonunu saymıyorum bile. İşte bu siteyi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yılın haber portal ödülüne layık gördü. Meşhur Tan Matbaası baskınını düzenleyen ekibin liderlerinden Orhan Birgit, Basın Konseyi Başkanı, gazeteleri basıp yıkmak yerine gazetecileri fişleyip görüntüleyen site, Cemiyetin gözdesi. Hakikaten basın özgürlüğü tehlikede. Birgit´i Avrupa Birliği´ne gönderip basın özgürlüğünün sınırlarını anlattırmalı. Cemiyetin başkanı kimse, onu da yollamalı, o da Odatv´nin başarılarını dile getirmeli.

Yanlarına CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu´nu da eklemeli. Kendisi ´Soyadı gibi yalçın´ diyerek Odatv´nin sahibi ve Hürriyet Gazetesi yazarı Soner Yalçın´a kefil olmuştu. Yalçınlığına, Halk TV´nin satış pazarlıkları sırasında mı vakıf olmuştu, onu da anlatır herhalde. ´Yalçın kaya gibi, acaip pazarlık yaptı. Üstüne para vermeye bile razı olduk´ der bence. Bakın, Doğan Medyası´nın işi örtme çabalarına rağmen ortada bir gerçek bütün çıplaklığıyla duruyor.

- Halk TV, CHP´nin il ve ilçe teşkilatları üzerinde müthiş etkili bir kanal ve bu kanal Deniz Baykal´ın son sığınağı.

- Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ikilisi, Baykal´ı bu güçten mahrum etmek ve hatta seçimde milletvekili adayı olmasının önünü kesmek için bir plan yapıyor.

- Soner Yalçın devreye sokuluyor. Yalçın, CHP yönetiminden bağımsız bir görünümle Baykal´a gidip kanala talip oluyor.

- Bu arada, Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş kanal çalışanlarına aylarca maaş ödetmeyerek ´Bu kanaldan kurtulalım´ atmosferi yaratılmasına destek oluyor.

- Ancak Deniz Baykal, Yalçın maddi konularda çok rahat olmasından, trilyonluk teminat mektuplarını dert etmemesinden kuşkulanıp geri çekiliyor.

- Bunun izerine Varan-2 operasyonu düzenleniyor ve meşhur hanım devreye sokuluyor.

- Amaç Baykal´ı siyaset sahnesinden tamamen silmek.

Ama Ergenekon Operasyonu patlayınca plan da patlıyor ve bütün kirli çamaşırlar birer birer ortaya dökülüyor. Halk TV´de program yapmak için Soner Yalçın´la anlaşan arkadaşlar nedense bu konuya hiç girmiyor. Bağımsız, tarafsız ve yansız gazetecilik böyle gerektiriyor demek ki. Netice itibariyle bu müthiş bir haber portalıymış, Cemiyet haklı, tam ödüle layık bir organizasyon. Seneye de Sedat Peker´in sitesine verirler ödülü. Basın özgürlüğü tam savunulur. Çünkü bu tablo karşısında Peker adı geçenlerin çoğundan daha gazeteci, asıl işini saklamıyor hiç olmazsa. ( Ergun Babahan / Star)

Mahmut Övür (Sabah): CHP yine bir siyasi komployla çalkalanıyor. Bu kez birçok şey daha net görünüyor... Ortada siyasi aktörler var, kadın var, medyanın içinde kirli istihbarat örgütü gibi çalışan oda var. Hepsinin ortak paydası da belli; CHP. Kimi CHP´yi kurtarmak, kimi CHP´nin TV´sini ele geçirmek, kimi de CHP´de tehlike olabilecek rakipleri elimine etmek istiyor. Tüm bunlar da CHP´nin yeni diye yola çıktığı, hatta halka ve sorunlara dokunduğu bir süreçte yapılıyor. Peki, kim yapıyor? Şimdi cevabı aranan soru bu... CHP´yi istemeyen güçler mi, yoksa CHP´ye dost güçler mi?

İlk kaset olayı patladığında şöyle yazmıştım: Bu kaset komplosu CHP´nin dostları tarafından hazırlandı. Aslında Baykal´lı CHP uzun dönemdir bazı güçlerin hedefindeydi. O güçlerin başında da Ergenekon Terör Örgütü yapılanması içinde ve çevresinde yer alanlar geliyor.

Alın Baykal´a yapılan son komplo olayını... Oda TV´de çalışan bir kadın gazeteci eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili şöyle diyordu: Baykal beni elle ve sözlü olarak taciz etti. Baykal bunun bir komplo olduğunu açıkladı. Gereken yerlere bildirdiğini de söyledi. Ve Taraf yazarı Ozan Kütahyalı´ya çok daha çarpıcı bir şey söyledi: Bu kişiyi Soner Yalçın´ın gönderdiği, böyle bir komplo ve şantaj projesinin hayata geçirilmek istendiği kesin. Peki, bu projenin arkasında kim var? Kim yüreklendirdi ve görevlendirdi Soner Yalçın ve ekibini? Kim? Savcılığın bunun üzerine gitmesi gerektiğini söylüyorum... Bu süreçte sadece savcılığın değil, CHP yönetiminin de bu sorunun cevabını araştırması gerekiyor. Gerekiyor çünkü bu çevre CHP ile çok içli dışlı... Kılıçdaroğlu göreve geldiği günlerde en sık görüştüğü isimlerden biri olarak Yalçın´ın adı anılıyordu. Hatta ilk önemli konuşmalarından birini de bizzat o kişiye vermişti. Kürt olmadığını, Horasan Türkmenlerinden geldiğini, Dersim´le ilgili ilk araştırma girişimini de ona söylemişti. Ve en önemlisi Kılıçdaroğlu´nun, Oda TV operasyonundan sonra söyledikleriydi: Soner Yalçın soyadı gibi yalçın, kaya gibi... Kalemini satmaz. İnternet sitesi yazılamayanları yazıyor. İnanılmaz değil mi? Kılıçdaroğlu´nun Yalçın kaya sı Baykal´ın komplocusu çıkıyor. Bu gerçek ortada dururken, halka dokunmak, aile sigortası, hakikatler komisyonu gibi önemli projelerle çıkış yapmak, Mardin´e gidip inançlara ve etnik kimliklere garanti vermek toplumla buluşmaya yetmiyor. Toplum yönelmek istiyor ama CHP statükoyla, komplocularla, darbe planlayıcılarla arasına mesafe koyamıyor. CHP´nin sorunu bu. ( Mahmut Övür / Sabah)

Ahmet Altan (Taraf): Bu Ergenekon denen şeyi deştikçe ortaya çıkan rezillik, insanı insanlığından utandırıyor bazen. OdaTv muhabiri İklim Bayraktar´ın savcılık ifadesini de, YARSAV eski Başkanı Eminağaoğlu ile yaptığı konuşmanın metnini de okudum. Bayraktar, Eminağaoğlu ile yaptığı konuşmada, ?bir büyük balığa? tuzak kurmak için Kılıçdaroğlu´ndan yardım istediğini ama onun yardımı reddederek, ?Kendi imkânlarınla yap? dediğini söylüyor. CHP lideri, dün Habertürk televizyonunda Balçiçek Pamir´le yaptığı söyleşide, Bayraktar´ın anlattıklarının gerçekliğini kabul etti. Gerçekten bir tuzak için yardım istemiş ve Kılıçdaroğlu bunu ?kendi imkânlarıyla? yapmasını söylemiş. Tuzak kurulmasına karşı çıkmamış, tuzağın hedefini uyarmamış. Kılıçdaroğlu, o ?tuzak? meselesinin yanısıra Bayraktar´ın kendisine bir de AKP´li biri hakkında ?söylediklerinin? bulunduğunu belirterek, o konuyu da açıklamasını istedi. Ama kendisi AKP´liyle ilgili konunun ne olduğunu söylemedi.

Dün gece Bayraktar´ı da Fatih Altaylı´nın programında seyrettim. Yaklaşık bir buçuk saatlik bir görüşmeydi. Altaylı, ya hatırlamadığından, ya unuttuğundan, ya hazırlıksız olduğundan ya da ?gazetecilik dışı bir nedenden? dolayı, Bayraktar´a, YARSAV eski Başkanı´yla yaptığı konuşmanın ayrıntılarını sormadı. Sadece kişisel ilişkilerinin boyutunu sordu. Hâlbuki, bütün bu rezaletin ortaya çıkmasına neden olan asıl can alıcı sözler o konuşmada söyleniyordu. O konuşma, bir parti başkanı ile bir gazetecinin, bir insana tuzak kurulması hakkında baş başa görüştüklerini ortaya koyuyordu. Hedefin kim olduğu kesin anlaşılmıyordu. Tuzağın hedefi, bir ihtimal Deniz Baykal´dı. İkisinin konuşmalarında, Bayraktar´ın ?Baykal´ın kendisini taciz ettiğine? dair söylediklerine de değinilmişti ama OdaTv muhabiri, bu konunun çok kısa geçtiğini ileri sürüyordu. Eğer söylediği doğruysa, o tuzağın hedefi başkasıydı. Ama ne kadar doğru söylüyor, ne kadar gerçeği saklıyor, tam anlaşılmıyordu.

Baykal ya da başka biri ama ortada ?tuzağa düşürülecek? biri var. Tuzağı kuracak olan OdaTv´de çalışan bir muhabir. Tuzağı ?kendi imkânlarıyla kurmasını? söyleyen CHP Genel Başkanı. Allah rızası için bu nasıl bir ilişki, nasıl bir siyaset anlayışı ve ne tür bir gazetecilik? Konuşmalardan, açıklamalardan ve Bayraktar´ın ifadesinden OdaTv ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin arasında sağlam ilişkiler bulunduğu anlaşılıyor. Arşivlerinden insanların ?özel hayatlarıyla? ilgili iddialar çıkan bir ?basın? kuruluşuyla bir siyasi partinin ilişkisinin temelinde ne var? OdaTv´nin yöneticisi tutuklandığında Kılıçdaroğlu´nun onu koruyan açıklamalar yapması ise akla bin türlü soru getiriyor. Çünkü Kılıçdaroğlu, koruduğu ?gazetecinin? yanında çalışan bir muhabirin ?birilerine tuzak kurduğunu? biliyor, bunu bilmesine rağmen OdaTv´yi ve yöneticisini niye koruyor?

Birilerine tuzak kurduklarını ?ilk elden? bilmesine rağmen Kılıçdaroğlu, OdaTv´nin soruşturulmasını nasıl ?fikir özgürlüğüne darbe? olarak niteliyor? Bütün bu olanları bilen, OdaTv muhabirinin kendisinden ne istediğini kulaklarıyla duymuş olan Kılıçdaroğlu, nasıl oluyor da OdaTv soruşturmasının durdurulması için kamuoyu yaratmaya çalışıyor? Niye OdaTv´nin kendisinden bu konudaki yardım isteklerine harfiyen uyuyor? Kılıçdaroğlu, Ergenekon´un olmadığını kanıtlamaya çalışan hatta ?Nerede bu Ergenekon, ben de üye olacağım? diyebilen bir politikacı, kendisine ?birlikte tuzak kurmayı öneren bir gazetecinin? çalıştığı kurumun gazetecilik yaptığına inanıyorsa, bu körlükle Ergenekon´u görmesi zaten imkânsız. Şimdilik, Kılıçdaroğlu´nun ?Ergenekon´u görmemesini? görme zaafına bağlayacağız herhalde. Ama hem Kılıçdaroğlu´nun, hem Gürsel Tekin´in bu topluma borçlu oldukları açıklamalar var.

OdaTv muhabiri Bayraktar, kime tuzak kuracaktı? Neden tuzak kurulacak adamı uyarmadınız? Neden Bayraktar´a ?Kendi imkânlarınla yap? diyerek tuzağa yeşil ışık yaktınız? Neden bu teklife rağmen bu kurumla ilişkinizi sürdürüp savundunuz? Neden bu soruşturmayı ?basın özgürlüğüne darbe? olarak nitelediniz? Neden Deniz Baykal´a kendisiyle ilgili iddiaları haber vermediniz? Sözü edilen AKP´li kim, o AKP´liyle ilgili nasıl bir iddia var? Kılıçdaroğlu ile Gürsel bir an önce net açıklamalarla toplumu aydınlatmalılar bence, yoksa sırtlarında bu kirli yükle siyasete devam etmekte çok zorlanacaklar. Toplumsal ?arınmaya? CHP´nin de yardım edeceğine dair zaten çok ?cılız? olan umutları da hepten yok edecekler. ( Ahmet Altan / Taraf)

Abdurrahman Dilipak (Yeni Akit): Kılıçdaroğlu dönemi fiilen sona erdi.. Sonun başlangıcını ilan eden 3 önemli olay yaşandı bu arada.. Ve CHP de iç savaş fiilen başladı.. Ya da siz şöyle de diyebilirsiniz. ?Hiç bitmedi ki!?

1-Oda Tv de çıkan, Halk Tv ile ilgili belgeler

2-Yine Oda Tv de ele geçen ses kayıtları arasında Baykal´la ilgili bilgiler

3-53 gün önce İstanbul İl Başkanlığı´na atanan Doğan Holding eski CEO´su Nebil İlseven´in istifası.

Sondan başlayalım: Seçimden hemen sonra CHP´de ciddi bir iç hesaplaşma başlayacak.. CHP seçimlere, en büyük seçim bölgesi olan İstanbul´da sancılı giriyor.. Nebil İlseven, Ercan Karakaş ve Murat Karayalçın ile sık sık bir araya geliyor.. CHP´de cadı kazanı önümüzdeki günlerde daha bir fokurtulu kaynamaya başlayacak.. Öyle anlaşılıyor ki, CHP içindeki derin uzantıların parti yönetimi ve CHP´nin geleceği, politikaları konusunda bir görüş birliği yok.. Kimileri CHP´yi daha uçlarda siyaset yapmaya zorlarken, kimileri merkeze çekmeye çalışıyor..

Mesela, Batum´u CHP´ye kim tayin etti?.. DP´ye Genel Başkan yapılmak istenen biri nasıl CHP´ye Genel Başkan Yardımcısı oldu.. Onu bu göreve tayin edenler, onun da kontrolden çıkmasını önlemek için bir kasedini bulmuş olmaları uzak bir ihtimal değil.. Madem birileri Baykal´ın kasedini servis ediyor, bu plana karşı çıkan birileri de bir başkasının kasetini servis ederse ne olacak!. Sanırım bu iş sadece Baykal´dan ibaret değil. Bu işler bunların ilk macerası da değil. Gelişmeler, Baykal´ın ipini kimin çektiğini de gösteriyor.. 2. kasetin kimde olduğu da biliniyor artık. 3´üncüsü için ?çek getir? diyen de.. 4., 5´incisini bilmiyoruz artık..

?En dürüst?leri böyle.. Parti içi kumpaslarla yönetim değişikliği yapılıyor.. Kılıçdaroğlu Oda Tv´nin muhabirine, kendi eski genel başkanları için kaset siparişi verebiliyor.. Baykal´a hatırlatmak gerek: Onu adı Kemal, tedbirini al! Sahi CHP gibi bir sol partide, İstanbul gibi Türkiye´nin en büyük partisinin başına, Türkiye´nin en büyük holdinglerinden birinin CEO´su nasıl getirilir.. Hangi CHP bu.. CHP´nin solculuğu nerede kaldı.. Bu durumu CHP´lilere nasıl anlatacaklar.. Bunlar mı, halkın emeğine, namusuna sahip çıkacaklar? Güldürmeyin insanı.. Halk Tv konusunda parti içi hesaplaşmalar, ayak oyunlarına ne demeli.. CHP´nin Ergenekona yakınlığı, öyle anlaşılıyor ki, ?Avukatlık?tan çok daha derin bir ilişki.. Baykal avuklatlıktan söz ediyordu. Kılıçdaroğlu, üye olmak için adres araştırması ile ?tecahülü arif? sanatı yapıyor. Bilmezden geliyor..

Hep yazıyorum: CHP gibi bir parti olmamalı.. CHP normal bir parti değil çünki. Sanırım Kozmik oda belgeleri ortaya çıktığında, ne CHP kalır ortada, ne de sanık sandalyesine oturtulmayacak CHP yöneticisi. Ergenekon ve Balyoz davasında bir adım daha ileri gidildiğinde sadece CHP değil, Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi ve STK´larda birçok kişi de sanık sandalyesine oturtulur.

Belki de birilerinin Oda Tv´deki aramalara tepkisinin asıl sebebi bu.. Zaman gazetesinde onlarca gazeteci, yüzlerce davadan yargılanıyor kimsenin sesi çıkmıyor. Yeni Akit´de de durum farklı değil.. Ali Pacci bir günde onlarca davaya giriyor hâlâ.. Birilerinin derdi, Oda Tv ya da birtakım gazeteciler değil, onların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda kendi kirli çamaşırlarının da çıkma ihtimali.. Oda Tv´de CHP ile ilgili bilgilere ulaşıldığı gibi..

CHP´de iç hesaplaşma başlamış durumda.. Bürokratların adaylık için istifası için son gün olan 10 Mart´tan sonra adaylık yarışı başlayacak.. Adaylık yarışı bitecek liste sıralaması için bir yarış başlayacak.. Ardından teşkilatlarda çözülmeler gelecek.. Tabii bu iddialar ile ilgili savcılıklar harekete geçecek mi, bilmiyorum. CHP´nin işi zor.. Bir yandan Ergenekondan sanık kaçırma hesapları yapılırken, öte yandan partiden istifaların önüne geçmek için birileri çırpınıp duruyor.. Partinin yeni yönetiminin neredeyse üçte ikisi milletvekili değil. Milletvekillerini de onlar belirleyecek. Kendileri aday olmak isterlerse, mevcut milletvekillerinin büyük bir çoğunluğu Meclis´e giremeyecek.. Bu işin bir denge noktası da yok..

CHP´de önümüzdeki günler çok zor geçecek.. Seçimden sonra ise Kılıçdaroğlu´nun orada oturması zor. Sahi, Oda Tv muhabirinin iddiası gerçek değilse, o zaman Baykal´ı kim niye tuzağa düşürmek istiyor, ya da bu nasıl bir gazetecilik? Hani derler ya, ?Besle kargayı oysun gözünü?. Baykal Ergenekonun avukatlığını yaparken, onlar Baykal´ın kasetini hazırlıyorlarmış meğerse.. Bu gelişmelerden sonra CHP % kaç oy alır derseniz, %25´i zor alır.. %22 çok bile. Selâm ve dua ile.. (Abdurrahman Dilipak / Yeni Akit)

(10 Mart 2011, 10:24)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

HalkTV´yi satmayan Baykal´a Oda komplosu

Baykal Odatv´den çıkan notlara şaşırdı

Odatv´de şok belge: Baykal´a seks komplosu

Taciz CHP´yi karıştırdı

ODATV İLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ

Kontrgerilla Medyası

Örneklerle CHP´nin Ergenekon davalarında sempatizanlıktan öte tavırları

´Ergenekon ve CHP´ manşetlerimiz

Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı

Ergenekon davasını engelleme girişimleri

Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak

Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=3087