´Fuhuş, askeri casusluk ve şantaj´ soruşturması iddianamesi İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması 20-21 Nisan 2011´de yapılacak.
FLAŞ!!! Casusluk iddianamesi kabul edildi
´Fuhuş, askeri casusluk ve şantaj´ soruşturması iddianamesi İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması 20-21 Nisan 2011´de yapılacak.
Ergenekon savcılarından Fikret Seçen tarafından hazırlanan Askeri casusluk ve şantaj soruşturmasına ilişkin iddianame onaylandı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nin kabul ettiği 250 sayfalık iddianamede aralarında emekli Albay İbrahim Sezer´in de olduğu 16 tutuklu şüpheli yer aldı. Mahkemenin oy birliğiyle onayladığı iddianameyle beraber hazırlanan tensip zaptında 16 tutuklu sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. İlk duruşmalar 20 ve 21 Nisan 2011´de yapılacak.
Toplam 56 sanığın ve 68 müştekinin yer aldığı iddianamede, şüphelilerin Haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak ve örgüte yardım ve yataklık etmek, devletin güvenliğine, iç ve dış yararlarına ilişkin belgeleri yok etmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek, siyasal veya askeri casusluk suçlarından cezalandırılması isteniyor. ( Cihan)
16´sı tutuklu toplam 56 sanık
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bugün kabul edilen Askeri casusluk iddianamesinde emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Tümamiral Mücahit Şişlioğlu, Balyoz davası kapsamında tutuklanan Kurmay Albay Muharrem Nuri Alacalı, Tümamiral Fikret Güneş´in eşi Manolya Güneş´in de aralarında olduğu 68 müşteki bulunuyor.
İddianamedeki 16 tutuklu sanık şunlar: İbrahim Sezer, Tamer Zorlubaş, Zeki Mesten, Mehmet Seyfettin Alevcan, Yücel Çipli, Mehmet Emrah Küçükakça, Mehmet Emre Sezenler, Alper Eylem Ersoy, Merdan Metin, Yiğit Ali Adlığ, Burak Çetin, Deniz Mehmet Irak, Ali Haydar Eser, Erem Saltuk Baysal, Esin Tolga Uçar ve Necmi Yıldırım.
Tutuksuz sanıklar ise: Kubilay Şükrü Özdemir, Ahmet Yasin Erdoğan, Engin Turan, Özcan Erdemir, Alpay Aksu, Erkan Demir, Ebru Nilhan Bozkurt, Hakan Çetinkaya, Yekdane Ebru Ercüment, Cem Ciran, Tamer Karslıoğlu, Fırat Güner Harman, Hakan Özergün, Tuna Erol, Yankı Bağcıoğlu, Aysam Akses, Ahmet Lütfi Varoğlu, Halil Hanbal, Hatice Senay Sarıgöz, Fatih Alpoğan, Murat Önder, Cüneyt Hakan Bağcıoğulları, Selin Topal, Bahattin Şen, Mehmet Bahri Toper, Fahri Yavuz Uras, Cemhan Katar, Mehmet Koray Eryaşa, Tamer Çetin, Hüseyin Akın, Metin Ölmez, Şafak Yürekli, Fahri Can Yıldırım, Adnan Yılmaz, Mehmet Kutlu, Ali Sabri Şanal, Mehmet Aygün, Birdem Amoutzopoulos, Erdem Kaya ve Gölcük´te yapılan aramalar sonucu tutuklanan Binbaşı Kemalettin Yakar.
İddianamede çarpıcı tespitler
Ergenekon savcılarından Fikret Seçen tarafından hazırlanan ?Askeri casusluk ve şantaj soruşturmasına ilişkin iddianame onaylandı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nce onaylanan 250 sayfalık iddianamede, ´Askeri casusluk ve şantaj´ soruşturmasının emniyete gelen bir fuhuş ihbarı sonucu ortaya çıktığı belirtildi.
Emniyete mail ihbarı
Tuğamiraller Şafak Yürekli ile Fahri Can Yıldırım´ın da sanıkları arasında bulunduğu iddianamede, 28 Nisan 2010´da emniyet birimlerine gelen bir mail ihbarında ?Vika, Dilara ve Gül isimli kadınların liderliğinde bir fuhuş çetesinin yurt dışından bayan getirerek zorla fuhuş yaptırdığı, bu çete içerisinde 18 yaşından küçük bayanların da bulunduğu ve fuhuş yaptırılan bayanların uyuşturucu bağımlısı yapılarak kullandığı şeklinde bilgiler olduğu belirtildi.
Hamile kalan fahişelere kürtaj
Bu örgüte yönelik olarak başlatılan soruşturma kapsamında örgüt ile irtibatı tespit edilen şüphelilerin kullandıkları telefonların dinlemeye alındıklarının ifade edildiği iddianamede, örgütle irtibatı belirlenen şüpheliler İbrahim Sezer ve Zeki Mesten´in TSK mensubu oldukları ve özellikle İbrahim Sezer´in bu fuhuş çetesinden sık sık fuhuş amaçlı kadın temin ettiği ve Kadıköy´de bulunan ikametini fuhuş amaçlı kullandırdığı, şüpheli Zeki Mesten´in de diğer bir fuhuş örgütü ile irtibatlı olduğu ve çetenin fuhuş yaptırdığı kadınları Zeki Mesten´e tedavi ettirdiği ve hamile kalan kadınlara kürtaj yaptırdığı öne sürüldü. Fuhuş amaçlı yer temin ettikleri ve fuhuş organizasyonları ile irtibatlı oldukları ileri sürülen şüpheliler Aykut Çağatay Tekerek, Fatih Alpoğan, İbrahim Sezer ve Zeki Mesten´in evlerinde arama yapıldığı, çok sayıda bilgi, belge ve dijital veri bulunduğu anlatıldı.
Üst düzey komutanların fuhuş yapması sağlanıyor
Emniyete 4 Ağustos 2010´da gelen bir ihbarda bir fuhuş çetesinin özel olarak kiraladığı evlerde, temin ettikleri kadınlarla üst düzey komutanların, subayların ve hatta öğrencilerin fuhuş yapmasını sağladıkları, bu organizasyonda Burak Çetin, Mehmet Irak, Emrah Karaca, Yahya Sezer ve Alpay Aksu isimli şahısların bulunduğu, bu kişilerin fuhuş amaçlı kadınları, kadın satıcılarından temin ettikleri ve bu kişilere ait Kocaeli´de 3 ayrı adres olduğu anlatıldı.
Üst rütbeli komutanların kirli çamaşırları ele geçirildi
İhbar üzerine İbrahim Sezer´in evinde yapılan aramada çok sayıda bilgi, belge, doküman ve dijital veri bulunduğu, ayrıca delil poşeti şeklinde poşetlere konulmuş üst rütbeli komutanlara ait olduğu belirtilen bazı şahıslara ait kirli iç çamaşırları ve benzer eşyaların ele geçirildiği kaydedildi.
Şüpheliler İbrahim Sezer, Zeki Metsen, Tamer Zorlubaş, Mehmet Seyfettin Alevcan ve Yücel Çipli´in yöneticiliğinde fuhuş, şantaj ve tehdit amaçlı bir suç örgütü oluşturulduğu, bu suç örgütünün devlet güvenliğine ilişkin belge temin etmek ve saklamak, casusluk faaliyetlerinde bulunmak, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişilerin sesini gizlice kayda almak ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme eylemlerini gerçekleştirdikleri de iddia edildi.
TSK, TÜBİTAK, HAVELSAN ve GES´te örgütlenmişler
İddianamede suç örgütünün ayrı ayrı hücre yapılanmasına sahip olduğu ancak tüm faaliyetleri birlikte koordine içerinde hareket ettiklerinin tespit edildiği belirtildi Söz konusu suç örgütünün yaklaşık 5 bin kişinin kişisel verilerinin hukuka aykırı olarak kaydedildiğinin yer aldığı iddianamede şu çarpıcı tespit yer aldı:
Suç örgütünün TSK, Tübitak, Havelsan ve GES komutanlığı gibi devletin en stratejik kurumlarında örgütlenerek ayrı hücre yapılanmalarına gittiği, gizliliği ön planda bulunduran örgütün özellikle telefon görüşmesi yapmamaya özen gösterdiği, yukarıda belirtilen kurumlarda bulunan örgüt mensuplarının birbirleri ile irtibatlı oldukları, diğer hücre yapılanmasındaki örgüt mensuplarını tanımadıkları ya da irtibat kurmadıkları, bu hücrelerin başında bulunan örgüt yöneticilerinin kendi bölümlerinde uzman ve etkin şahıslar oldukları, elde ettikleri her türlü bilgi, belge ve materyalleri aynı zamanda örgütün arşivini de saklayan İbrahim Sezer´e gönderdikleri, örgüt mensuplarının özellikle şantaj amaçlı gizli görüntü elde edilmesi, casusluk faaliyetlerine yönelik gizli belge temin edilmesi işlemlerini yürüttükleri, evlere yerleştirdikleri gizli kamera düzenekleri ile bazı kişilerin bayanlarla cinsel ilişkilerini gizlice kaydettikleri ve daha sonra şantaj amaçlı kullandıkları, şüphelilerin şantaj amaçlı elde ettikleri bu materyallerle istifa etmesini ya da emekli olmasını istedikleri askeri personelin şantaj yaparak emekli olmasını, bazen de terfisini engellemek istedikleri kişilerin görev yaptığı kuruma ihbar ve posta yolu ile göndererek hakkında soruşturma başlatılmasını temin ettikleri ve böylelikle terfi etmesini engelledikleri, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri kendilerine getiren ancak örgüt üyesi olmayan kişilere ücret ödedikleri, özellikle TÜBİTAK tarafından TSK içinde yürütülen ülke yararına gerçekleştirilen projeleri durdurmaya, yavaşlatmaya veya engellemeye çalıştıkları, casusluk faaliyeti kapsamında elde ettikleri bazı belge ve projeleri yabancı ülkelere pazarlamayı planladıkları anlaşılmıştır
TÜBİTAK´ın gizli projelerini TÜBİTAK görevlisi sızdırdı
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nce onaylanan Askeri casusluk ve şantaj iddianamesinde, TÜBİTAK´ta görev yapan tutuklu sanık Yücel Çipli´nin, kurumunda hazırlanan gizli projeleri örgüte sızdırdığının tespit edildiği belirtildi. Çipli´nin örgüt ile temasının tutuklu sanık teğmen Emrah Küçükakça aracılığıyla sağladığının belirtildiği iddianamede,Yücel Çipli liderliğinde farklı bir hücre yapılanması olduğu ve bu hücre yapılanması içerisinde TÜBİTAK´ta görevli Aysam Akses, Cüneyt Hakan Bağcıoğlu ve Merdan Metin isimli şahıslar bulunduğu, bu şahısların TÜBİTAK´ta hazırlanan bir kısım gizli projeleri Yücel Çipli´ye teslim ettikleri, Yücel Çipli´nin de bu verileri örgütün amaçları doğrultusunda kullanılmak üzere örgütün üst kademesine göndermek için Emrah Küçükakça´ya verdiği anlaşılmıştır. denildi.
TSK-NET ağı üzerinden yapılan yazışmaları elde etmişler
İddianamede, tutuksuz sanıklarından astsubay Adnan Yılmaz´da, TSK-NET ağı üzerinden gönderilen mail kayıtlarının bulunduğu belirtildi. Söz konusu maillerin kişilerin özel hayatları ve cinsel yaşamlarına ilişkin yazışmalar olduğunun belirtildiği iddianamede, ?Bu mail eklerinde ise TSK´ya ait devletin güvenliği açısından gizli kalması gereken belgeler bulunduğu öğrenildi. ( DHA, Cihan)
Albay Sezer´e 172 yıl hapis cezası istemi
´Şantaj ve askeri casusluk´ iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında 16´sı tutuklu 56 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, bir numaralı sanık emekli Albay İbrahim Sezer´in, ´suç işlemek amacıyla örgüt kurmak´ ve ´gizli belgeleri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek´ gibi suçlardan 60 yıl 8 ay ile 172 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianamede, tutuklu sanık Sezer´in ´suç işlemek amacıyla örgüt kurmak´ suçundan 2 ile 6 yıl, 33 kez ´özel hayatın gizliliğini ihlal etmek´ suçundan 16,5 ile 66 yıl, 22 kez ´haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek´ suçundan 11 ile 44 yıl, ´kişiler arasındaki konuşmaların dinlenilmesi ve kayda alınması´ suçundan 2 ile 6 ay, ´kişisel verilerin kaydedilmesi´ suçundan 6 ay ile 3 yıl, zincirleme olarak ´kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme ve ele geçirmek´ suçundan 1,5 ile 6 yıl, ´fuhşa teşvik etmek´ suçundan 2 ile 4 yıl, ´devletin gizliliğine ilişkin belgeleri yok etmek, sahtecilik yapmak veya çalmak´ suçundan 8 ile 12 yıl, ´devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek´ suçundan 3 ile 8 yıl, ´gizli belgeleri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek´ suçundan 15 ile 20 yıl ve ´yasaklanan bilgileri temin etmek´ suçundan da 1 ile 3 yıl olmak üzere toplam 60 yıl 8 ay ile 172 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezasına çarptırılması istendi.
Gözaltına alındığında TÜBİTAK´ta daire başkanı olarak görev yapan sanıklardan Yücel Çipli´nin ise ´suç işlemek amacıyla örgüt kurmak´ suçundan 2 ile 6 yıl, ´kişisel verilerin kaydedilmesi´ suçundan 6 ay ile 3 yıl, zincirleme olarak ´kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme ve ele geçirmek´ suçundan 1,5 ile 6 yıl, ´devletin gizliliğine ilişkin belgeleri yok etmek, sahtecilik yapmak veya çalmak´ suçundan 8 ile 12 yıl, ´devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek´ suçundan 3 ile 8 yıl, ´yasaklanan bilgileri temin etmek´ suçundan 1 ile 3 yıl ve ´gizli belgeleri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek´ suçundan 15 ile 20 yıl olmak üzere toplam 31 ile 58 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edildi.
İddianamede, temin ettiği gizli belgeleri örgüt üyelerine verdiği iddia edilen sanıklardan Tuğamiral Şafak Yürekli´nin, ´örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek´ suçundan 1 ile 3 yıl ve ´yasaklanan bilgileri temin etmek´ suçundan da 1 ile 3 yıl olmak üzere toplam 2 ile 6 yıl, ´askeri okulda okuyan bazı öğrencilerin disiplin cezası almaması amacıyla örgütün talimatlarına uygun olarak aracı olduğu ve örgüt yöneticisi emekli Albay İbrahim Sezer´e elinde bulunan bazı belge ve bilgileri dijital ortama kaydedip ilettiği´ öne sürülen sanık Tuğamiral Fahri Can Yıldırım´ın da ´suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek´ suçundan 1 ile 3 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edildi.
´Suç örgütü kurmak ve yönetmek´ ve benzer suçlardan sanıklar Mehmet Seyfettin Alevcan´ın 115, Zeki Mesten´in 67,5 ve Tamer Zorlabaş´ın da 50 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, 49 sanığın da benzer suçlardan 1 ile 50 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istendi. ( AA)
(23 Şubat 2011, 10:16)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Fuhuş ve casusluk soruşturmasıyla ilgili manşetlerimiz
Casusluk izleri Poyrazköy´de bulunmuş
Aselsan intiharlarında ´fuhuş ve casusluk´ çetesinin izleri