İkinci ´Ergenekon´ davasının 105. duruşması görülüyor. Tutuklu sanık emekli Albay Levent Göktaş, suçlanmasına konu olan ve Ergenekon davasının da en önemli delilleri arasında yer alan 51 no´lu DVD´nin, bayan avukatın çay almak için dışarı çıktığı esnada boş olan odaya giren polislerce yerleştirildiğini ve el çabukluğuyla bulunduğunu iddia etti. Ergenekon dava sürecinde, sanıklardan bir teki bile ev ya da bürolarında ele geçen kritik önemdeki cd, belge ve benzer delilleri kabul etmedi. İlginç şekilde hepsinin ortak iddiası, bunları polisin oraya yerleştirdiği oldu.
Çay istetip, boş odaya DVD´yi koymuşlar!
İkinci ´Ergenekon´ davasının 105. duruşması görülüyor. Tutuklu sanık emekli Albay Levent Göktaş, suçlanmasına konu olan ve Ergenekon davasının da en önemli delilleri arasında yer alan 51 no´lu DVD´nin, bayan avukatın çay almak için dışarı çıktığı esnada boş olan odaya giren polislerce yerleştirildiğini ve el çabukluğuyla bulunduğunu iddia etti. Ergenekon dava sürecinde, sanıklardan bir teki bile ev ya da bürolarında ele geçen kritik önemdeki cd, belge ve benzer delilleri kabul etmedi. İlginç şekilde hepsinin ortak iddiası, bunları polisin oraya yerleştirdiği oldu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, gazeteci Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay´ın da aralarında bulunduğu 19 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan İlyas Çınar katıldı. Tutuklu sanıklar eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, İbrahim Özcan, Hasan Atilla Uğur, Oğuz Bulut, Mehmet Koral ve Servet Kaynak ise duruşmaya gelmedi.
Avukat Özge çok iyi kız, çay istemişler getirmiş
Duruşmada, dün başladığı savunmasına devam eden tutuklu sanık emekli Albay avukat Mustafa Levent Göktaş, suçlanmasına konu olan ve içinde bazı yargı mensuplarının kişisel yaşamlarıyla ilgili bilgilerin yer aldığı 51 No´lu DVD´nin bulunduğu iddia edilen bürosunda yapılan arama görüntülerini izletti. Yanında çalışan avukat Özge Evci´ye ait olan odanın görüntülerini çeken 2 polisin hiç kimse yokken buraya girdiklerini, daha sonradan Evci´yi çağırdıklarını ifade eden Göktaş, Özge çok iyi bir kız. Çay istemişler, getirmiş. Odayı boş bırakmış dedi. Odada direkt masanın üzerindeki mahkeme dosyasına yönelen kırmızı kazaklı başkomiserin sanki kendi eliyle koymuş gibi DVD´yi hemen bulduğunu belirten Göktaş, dosyayı açan polisin hiç düşünmeden DVD´yi aldığının görüldüğünü anlattı. Bu başkomiserin yine odadaki arama sırasında 2´şer dakika arayla 3 kez telefonla arandığını ve kendisine odada CD ve DVD olup olmadığının sorulduğunu iddia eden Göktaş, aramaya dışarıdan müdahale yapıldığını ileri sürdü. Göktaş, DVD´ye 51 numarası vererek polislerin kendilerine göre şifreleme yaptıklarını ifade ederek, sanıklardan İlyas Çınar´da bulunan DVD´ye de 51 numarasının verildiğini kaydetti.
Oda DVD koymak için uygun bir yerde
Yine bu odada bulunan 53 No´lu mikro CD´nin de 51 No´lu DVD gibi polisler tarafından yerleştirildiğini ileri süren Göktaş, Büroda 7 tane oda var. Kızın odası öyle bir yerdeki, büroya girince hemen karşı karşıyasınız. Ayaküstü bir oda. Koyulabilecek bir yerdi. Bu oda hep boş kaldı şeklinde konuştu. Kıyametler kopartan DVD´yi, illaki bulsunlar diye saklayıp, dosyanın üzerine koymuşuz diyen Göktaş, DVD´nin üzerinde de 7 adet parmak izinin olduğunu, dış temaslarla birlikte yaklaşık 10 adet parmak izinin bulunduğunu kaydetti. Göktaş, ancak kendi talebi üzerine mahkeme tarafından Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Grup Amirliğine yaptırtılan inceleme sonucunda ise DVD´de parmak izinin bulunmadığının bildirildiğini ifade ederek, DVD adli emanetten getirtildiğinde de kırık çıktı. Tertemiz silinmiş. DVD´deki parmak izlerinin silinmesinin ne anlamı vardır. Takdir mahkemenindir. Bu rapor, kendi parmak izi üzerinde çıkmasından korkan kişilerce DVD´nin temizlendiğini göstermektedir diye konuştu. ( Cnnturk)
Mustafa Levent Göktaş kimdir
TSK´da çalıştığı dönemde, PKK elebaşı Abdullah Öcalan´ın Suriye´den çıkarılması ve Kenya´da yakalanarak Türkiye´ye getirilmesinde görev aldı. Genelkurmay Başkanlığı´na bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesindeki Muhabere Arama Kurtarma Birliği´nde de görev yaptı. Türk Silahlı Kuvvetleri´nde 3 adet üstün cesaret ve feragat madalyasına sahip tek kişidir. 2004´te askerlikten emekli olduktan sonra serbest avukatlık yapmaya başladı. Göktaş, emekliliğinde Ankara´da ihale yolsuzluklarına yönelik düzenlenen Mavi Hat operasyonunda telefon dinlemelerine takıldı. Göktaş´ın, sanıklarla yakın ilişki içinde olduğu anlaşıldı. 7 Ocak 2009´da Ergenekon soruşturmasının 10. dalga operasyonunda gözaltına alındı. Evinde ve bürosunda yapılan aramada 62 adet CD ve DVD bulundu. Göktaş´ın arşivinde kritik görevlerdeki kişilere ait fişlemeler ve kayıtlar ile bazı yargı mensuplarının ?mahrem ilişkileri?ni içeren kayıtların da bulunduğu ileri sürüldü. ( Star)
Yoldan geçen sabıkalılar.. Çavuşlar.. Çaycılar.. Virüsler..
Tutuklu sanık emekli Albay Levent Göktaş, suçlanmasına konu olan ve Ergenekon davasının da en önemli delilleri arasında yer alan 51 no´lu DVD´nin, ´bayan avukatın çay almak için dışarı çıktığı esnada boş olan odaya giren polislerce yerleştirildiğini ve el çabukluğuyla bulunduğunu´ iddia etti. Ergenekon dava sürecinde, sanıklardan hiçbiri ev ya da bürolarında ele geçen kritik önemdeki cd, belge ve benzer delilleri kabul etmedi. İlginç şekilde hepsinin ortak iddiası, bunları polisin oraya yerleştirdiği oldu.
Ergenekon sanığı Levent Göktaş´ın avukatlığını yapan ve bürosunda Türkiye´yi sarsan ıslak imzalı komplo belgesinin ilk olarak fotokopi olarak çıktığı Serdar Öztürk de önce belge ve diğer delilleri bürosuna polislerce yerleştirildiğini iddia etmişti. Ancak aramaların video eşliğinde kaydedildiği ve büroda bulunan üç avukatın arama belgelerini onayladığı ortaya çıkınca Öztürk´ün iddiası değişti. Bu kez yoldan geçen sabıkalı birisinin o belgeleri yerleştirdiğini iddia etmeye başlayan Öztürk, bununla da yetinmedi ve o kişinin bulunmasını istedi.
Yine bir başka Ergenekon sanığı Yarbay Mustafa Dönmez, Zir Vadisi ve evinde çıkan çok sayıdaki silah mühimmat ve el yazılı krokileri kabul etmedi, Silahların toprağa polis tarafında gömülerek bulunduğunu, ıslak el yazılı krokinin de yine polis tarafından çizildiğini iddia etti. Ancak askeri mahkemedeki davada aramaya katılan çok sayıda askeri görevliler polis komplosunu reddetti. Yine Jandarma kriminal laboratuvarı da el yazısının Dönmez´e ait olduğunu tespit etti. Ancak hayret verici şekilde iddiasından dönmeyen Dönmez, bu kez askerleri de polisle işbirliği yapmakla suçlamaya başladı.
Ergenekon sanıklarından bir tekinin bile belge ve cd gibi kritik delilleri kabul etmemesine son iki örnek, Gölcük Donanma Komutanlığı´nda zemine saklanmış olarak ele geçen gizli belgelerin başkaları tarafından ya da çavuşlar tarafından oraya gömüldüğünün iddia edilebilmesi ile Odatv bilgisayarında ele geçen belgelerin virüslü mail ile dışarıdan komplo amacıyla yüklendiğinin iddia edilebilmesi oldu. Oysa o belgede geçen Ergenekon davası hakim ve savcılarının karalanması talimatları, zaten yıllardır odatv´nin yapmakta olduğu şeydi.
Bu sitede dikkatle takip etmeye çalıştığımız ´insan zekasıyla alay eder bahanelerle delillerin çürütülmeye çalışılması´ gayretinin, kamuoyu gözünde sanıkların itibarını sarsmaktan ve mahkeme sürecini uzatmaktan başka bir işe yaramayacağı belirtiliyor. Göktaş´ın iddiaları üzerine yapılan şu yorum kamuoyunun da artık bu bahanelerden bıktığını gösteriyor: Tabi tabi.. Komplo kurbanları.. Fakat bu komployu hazırlayanlar bu kadar geniş zaman mekan ve kişileri öyle hesaplamış kurgulamış ki mükemmel bir iş olmuş.Kısacası bu komploları insanlar yapmış olamaz. Bu komployu TANRI YAPMIŞ OLMALI! (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(22 Şubat 2011, 17:07)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
51 nolu DVD ile ilgili manşetlerimiz
Sanıkların hedefinde savcıya ek ifade veren Göktaş vardı
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap