8´inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal´a yönelik gerçekleştirilen suikastin hapishanede bulunan ülkücü Veli Can Oduncu´ya teklif edildiği iddiası ağabey Oduncu tarafından doğrulandı. ´Alnı secdeye değen birisine ateş etmem´ diyerek teklifi reddeden Oduncu´nun hapishanede öldürüldüğü, onu öldürenin de öldürüldüğü aynı iddiada yer almıştı.
ŞOK doğrulama: Özal suikasti kardeşime teklif edildi
8´inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal´a yönelik gerçekleştirilen suikastin hapishanede bulunan ülkücü Veli Can Oduncu´ya teklif edildiği iddiası ağabey Oduncu tarafından doğrulandı. ´Alnı secdeye değen birisine ateş etmem´ diyerek teklifi reddeden Oduncu´nun hapishanede öldürüldüğü, onu öldürenin de öldürüldüğü aynı iddiada yer almıştı.
Ağabey Oduncu, şok iddiayı doğruladı. 8´inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın oğlu Ahmet Özal, geçen Eylül ayında babasına düzenlenen suikastla ilgili çok çarpıcı bir iddia ortaya atmıştı. Ahmet Özal, 6 ay önce aldığı bir mektuba dikkat çekmiş ve şunları söylemişti: “Bana zaman zaman, o günden bugüne kadar ihbar mektupları gelir. Ben bunların çoğunu çöpe atarım, çok ciddiye almam. Bunlardan bir tanesi ilgimi çekti. Kartal Demirağ´dan önce, o zaman 1988 yılında hapiste olan, 16 yıl hapis cezası yemiş ve o zaman bilinen meşhur isimlerden ülkücü Veli Can Oduncu´ya Özal´ı vurması, tetikçi olması için teklifte bulunulmuş. Fakat kendisinin ´Alnı secdeye değen birisine ateş etmem´ dediği ve bunun için de hapishanede öldürüldüğü, onu öldürenin de öldürüldüğü gibi bilgiler geldi. Çok mantıksız gelmedi bana. Bunları yine savcılık inceleyecektir, arşivlerde vardır. Bunlar incelenince çıkacaktır diye düşünüyorum.”
´Bir büyükbaş gidecek´ dediler
İşte bu vahim iddiayı, Veli Can Oduncu´nun ağabeyi de doğruladı. TRT Haber´de bu akşam yayınlanacak, Genel Yayın Yönetmenliği´ni Emin Demirel´in yaptığı Faili Meçhul programına konuşan Tahir Oduncu, suikastın kardeşine cezaevi müdürünün odasında görüştüğü bir grup tarafından teklif edildiğini ancak kardeşinin bu grubun kim olduğunu kendisine söylemediğini anlattı. Aralarında geçen Kazakça konuşmada kardeşinin kendisine “Bir büyük baş gidecek, onun için kabul etmedim” dediğini ifade eden Tahir Oduncu, şunları söyledi: “Bir görüşmede ben çıkacağım hatta çıkaracaklar, babamla görüş izin al ne diyor bu konuda dedi. Babam Bayrampaşa Sağmalcılar´dan firarı sırasında yaşadıklarımız nedeniyle kati olarak kaçmasın diye cevap yolladı. Ben de görüş için gittiğimde babamın kabul etmediğini söyledim. Kendisi tamam ben de kabul etmedim diye cevap verdi. Ayrıca daha sonra Turgut Özal, namaz kılan, Allah diyen ve alnı secdeye değen birisi. Bu yüzden kabul etmeyeceğim demiş.”
Suikasttan 28 gün sonra şişlendi
Veli Can Oduncu, Sabancı suikastını gerçekleştiren DHKP-C militanı Mustafa Duyar gibi cezaevinde benzer bir şekilde öldürüldü. 24 yaşındaki Oduncu, Kartal Demirağ´ın Turgut Özal´a 18 Haziran 1988´de ANAP Kongresi´nde düzenlediği suikasttan 28 gün sonra 16 Temmuz 1988´de Gaziantep E Tipi Cezaevi´nde çıkan bir tartışmada yine kendisi gibi Ülkücü olan İsmet Altın ve Adil Adsız tarafından şişlenerek öldürüldü. Veli Can Oduncu cinayetinin koğuşta beslenen bir güvercin nedeniyle işlendiği öne sürülmüştü. Ancak olaydan bir süre önce Oduncu´nun, aynı cezaevinde bir başka koğuşta kalan ve çok sayıda cinayetten hükümlü ülkücü Ferhat Tüysüz ile görüştüğü belirlendi. Cinayete uzanan anlaşmazlığın bu görüşmeye dayandığı iddia edildi. Savcılık Oduncu´yu öldüren koğuş arkadaşı iki ülkücü ve görüşmeye göz yuman 4 gardiyan hakkında dava açtı. Oduncu ile Ferhat Tüysüz görüşmesi o önemde karanlıkta kalırken, Tüysüz de 1995´te hastalık sonucu öldü. Oduncu´nun kardeşi Tahir Oduncu´nun bu açıklamaları o dönem siyasi olarak görülmeyen ancak kuşkuyla karşılanan ve karanlıkta kalan cinayetin üzerindeki sır perdesini de araladı.
Ahmet Özal: Bunların hepsini biliyorduk
Ahmet Özal, babası Turgut Özal´a suikast düzenlenmesiyle ilgili ortayla çıkan yeni iddiaları önceden bildiklerini söyledi. Veli Can Oduncu´nun ağabeyi Tahir Oduncu´nun, Suikast teklifi önce kardeşime gitti. şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Ahmet Özal, “Bunların hepsini biliyorduk. Rahmetlinin döneminden beri biliyoruz. Tahir beyi tanımıyorum ama böyle bir açıklama yaptıysa kendisine teşekkür ediyorum. Oduncu´nun böyle bir yaklaşımı olduğunu biliyorduk.” dedi. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani´yi kaldığı otelde ziyaret eden Ahmet Özal, ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Özal suikastı ile ilgili haberleri değerlendiren Ahmet Özal, “Suikastı bir gerçektir. Ölümü şüphelidir. Bunun üzerine yapılan araştırmalar çok iyi noktalara doğru gidiyor. Daha çok yeni şahitler, tanımadığımız insanlar çıkacağını ben söylemiştim. Çıkmaya da başladı. Ben her zaman şunu söylerim; biz bir ispat falan peşinde değiliz. Sadece Türkiye´nin karanlık yıllarını çözülmesi. Bir daha bunların olmaması. Çocuklarımıza biraz daha demokratik bir ülke bırakmak istiyoruz. Bütün hedef budur. Ayrıca ölüm Allah´ın emri. Babamın 17 Nisan´da öleceği Allah´ın emridir. Buna biz mani olamayız. Ama buna aracı olanlar kimdir? Bunu öğrenmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
93 yılında başlayan cinayetler, suikastlar bir zincirdir
Cezaevinde öldürülen Veli Can Oduncu´nun, Sayın Özal dindar bir adam olduğu için teklifi değerlendirmedim. şeklindeki sözünün hatırlatılması üzerine, “Doğrudur. Benim yaptığım açıklamam şuydu; kendisine suikastı yapması için teklif edilen güçler kim ise -ki onlar çıkıyor ortaya- söylediği şuydu ´ben alnı secdeye değen insana ateş etmem´ dediği için kendisi infaz ediliyor. Zaten onun hapishaneden ölmesi ile rahmetliye suikast yapılması arasında geçen süre 3, 3.5 aydır. Zaten o dönemde Kartal Demirağ herhalde devreye girmiştir.” dedi. Daha çok şeyin ortaya çıkacağını söyleyen Ahmet Özal, “Ben hep şunu iddia ediyorum; 93 yılı Türkiye´nin esas darbe yapılan yılıdır. O dönemde başlayan cinayetler, suikastlar bir zincirdir. İnşallah Türkiye bir daha bunları yaşamayacaktır. Ben bunları söylediğimde kimse inanmıyordu ama şimdi hepsi teker teker çıkıyor. İnşallah hap beraber Türkiye´nin önünü açarız.” ifadelerini kullandı. Talabani ziyaretini de değerlendiren Ahmet Özal, “Talabani ile zaman zaman görüşürüm. Kendisini ziyaret ettim. O bölgeyi o bölge insanlarını çok iyi tanıyorum. Türkiye Irak ilişkilerini görüştük.” dedi. ( Cihan)
´Özal Suikasti Açıklasaydı Darbe Olurdu´
Ahmet Özal, Babam suikasti çözmüştü ancak bilerek açıklamadı, açıklansaydı belki darbe olacaktı 1988´de. Ankara Cumhuriyet Savcılığı üç doktor ve gazeteci Emin Çölaşan´ın ifadelerini aldı, Ülkücü Veli Can Oduncu´nun ağabeyi Tahir Oduncu Özal suikastının Kartal Demirağ´dan önce kardeşine teklif edildiğini söyledi. İşlediği 7 cinayet yüzünden cezaevinde yatan Veli Can Oduncu, ´Özal dindar bir insan olduğu için vurmadım´ demişti. Özal´ın ölümü ve 1988´deki suikast girişimiyle ilgili tartışmalar yeniden alevlendi. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın oğlu Ahmet Özal, NTV canlı yayınında iddiaları ve son gelişmeleri değerlendirdi. Ahmet Özal´ın söyledikleri şöyle: Suikast teklifi doğrulandı, esasen benim yaptığım araştırmalar, aldığım bilgiler ve istihbaratlar bunu gösteriyordu. Veli Can Oduncu´ya Özal´ı öldürmesi teklif ediliyor, o zaman Gaziantep´te hapiste yatıyor ve 16 yıl ceza yemiş. Oduncu suikast teklifini kabul etmiyor ve diyor ki, ´Alnı secdeye değen bir insana ateş etmeyi kabul etmem.´ Kısa bir süre sonra Kartal Demirağ tetiği çekiyor, Veli Can Oduncu da suikastten bir süre önce cezaevinde şişlenerek öldürülüyor. Sonuçta, Tahir Oduncu gibi şahitler hem Özal´ın ölümü hem de suikastle ilgili çeşitli iddialarla ortaya çıkmaya başladılar. Yeni bilgiler geliyor. Zaman içerisinde göreceksiniz, iddia ediyorum, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis, Cem Ersever, Ahmet Taner Kışlalı gibi suikastlerde de gelişmeler olacak.
Neden ülkücüler?
Peki neden Ülkücüler? Özal´ın o kesimle hiçbir sorunu yoktu. Bu yanlış yönlendirme yaratmak için yapılmıştı. Özal´ın Alparslan Türkeş´le çok doğru ilişkileri vardı. Özal´ı 91 Körfez krizinde destekleyen tek isim Türkeş´ti. Çarpıklığı bu şekilde yaratırsınız, mümkün değil bir MHP´linin yapması, gerçek bir MHP´linin. Ki zaten yapmamıştır. Tetiği çeken Kartal Demirağ şu an hapiste bildiğim kadarıyla, içeride de bir kitap yazıyor ve piyasaya çıkınca okuyacağız. Kartal Demirağ kitabında muhakkak bir şeyler açıklayacaktır, buna eminim. Veli Can Oduncu´ya teklif götürdüklerinde suikast için kesinlikle karar alınmış zaten. Nerede görüşmüşler, ya hapishane müdürünün odasında ya da savcının odasında. Görüşmeye kimler geldi? Bu savcılığın işidir ve muhakkak bir şeyler çıkacaktır.
Ölümünden 5 yıl sonra ihbarlar gelmeye başladı
Ben bundan sonra olumlu gelişmelerin olacağını düşünüyorum, yeni araştırılıyor çünkü. İnsanlar zannediyorlar ki biz bunu hep gündemde tutuyoruz, araştırılmadı ki hiç. Rahmetlinin ölümünden beş yıl sonra ihbarlar gelmeye başladı ve ilk kez o zaman şüphelendik. Ne zaman ki Ergenekon meselesi şeyler ortaya saçıldı, o zaman insanlar Özal´la ilgili iddiaları dikkate almaya başladı, acaba bir derin devlet bağlantısı var mıdır diye?
Cumhurbaşkanı ya da başbakana otopsi için aileye sorulmaz
Doktorların ifadede söyledikleri, o zaman ki rapor zaten. Ancak kalp krizi değil, bu raporda da yazmıyor. Kalp durması... Sen eğer otopsisini yapmazsan bunu ancak tahminle söyleyebilirsin. Dünyanın her yerinde bir cumhurbaşkanı veya başbakan ölürse ailesine bile sormadan otopsisi yapılır. Bu Türkiye´ye ders olsun, bundan sonra tüm başbakanlarımız ve cumhurbaşkanlarımıza otopsi yapılsın.
Prostat iddiası doğru değil
Sayın Çölaşanı dinledim, prostat dedi. Rahmetlinin prostatı alındıktan sonra bir kanser de görülmedi, bir tedavi de görmedi. Saç örneklerinden araştırmalar eminim yapılacaktır, mezarın açılıp açılmayacağına savcılık karar verecektir. Kennedy 1960´ların başlarında öldürüldü, 35 sene sonra gerçek failler ortaya çıktı. Sadece babamın değil Uğur Mumcu cinayetinin de çözülmesini istiyorum. Uğur Mumcu, Cem Ersever´le birlikte çalışıyordu ve derin devlet-terör ilişkisini açıklamak üzerelerdi.
Bugün konuşulan konular 1988´de konuşulamazdı
Özal 1988´deki suikastin arkasında kimlerin olduğunu çözmüştü, İsviçre´ye adamlar gönderildi, para trafiği çözüldü, her şey ortaya çıktı. Ben sordum, bunları açıklamayacak mısınız diye? O da dedi ki, ´Ahmet Türkiye´nin karışmasını istemiyorum.´ Ben babamı haklı buluyorum, çünkü 2010´da konuştuğumuz şu mevzuları 1988 yılında konuşamazdık. Belki o zaman açıklansaydı ülkede darbe olacaktı? ( Aktifhaber)
(24 Aralık 2010, 13:28)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Suikast bir ülkücüye teklif edildi, kabul etmedi öldürüldü
Turgut Özal suikastiyle ilgili manşetlerimiz
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu