Albay Dursun Çiçek´in, ihbar mektubu ile birlikte ıslak imzalı belgeyi gönderen kişiler hakkında ´iftira ediyorlar´ şikayetinde kovuşturmaya gerek olmadığına karar verildi. Çiçek iftiraya uğradığını belirten şikayetinde, elinde somut bir bulgu olmadığı halde ihbarı yapabilecek beş emniyet görevlisinin adını vermiş, böylece o kişilere iftirada bulunmuştu. Çiçek´in Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) psikolojik savaş biriminde yönetici olduğu hatırlanırsa, böyle ilginç bir şikayette bulunmasının şaşırtıcı olmadığı, mesleğinin hakkını verdiği söylenebilir.
Dursun Çiçek´in ilginç şikayeti reddedildi
Albay Dursun Çiçek´in, ihbar mektubu ile birlikte ıslak imzalı belgeyi gönderen kişiler hakkında ´iftira ediyorlar´ şikayetinde kovuşturmaya gerek olmadığına karar verildi. Çiçek iftiraya uğradığını belirten şikayetinde, elinde somut bir bulgu olmadığı halde ihbarı yapabilecek beş emniyet görevlisinin adını vermiş, böylece o kişilere iftirada bulunmuştu. Çiçek´in Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) psikolojik savaş biriminde yönetici olduğu hatırlanırsa, böyle ilginç bir şikayette bulunmasının şaşırtıcı olmadığı, mesleğinin hakkını verdiği söylenebilir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İrtica ile Mücadele Eylem Planı davası kapsamında tutuklu bulunan Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek´in, Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´e ihbar mektubu gönderen kişiler hakkında yaptığı şikayete ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz tarafından yürütülen soruşturma sonucu verilen kararda, Dursun Çiçek´in ifadesine atıfta bulunuldu. Kararda, Çiçek´in ifadesinde İrtica ile Mücadele Eylem Planı dava dosyasında aleyhinde delil olarak kullanılan ve kimliği meçhul bir kişi tarafından emniyete e-posta ile sonrasında ihbar mektupları gönderildiğini belirterek, ihbar mektuplarında yazılı olan şahsı suçlayıcı iddiaların asılsız olduğunu, bu ihbarları yapan meçhul şahıstan kendisine iftira ettiğinden dolayı şikayetçi olduğunu söylediği kaydedildi.
Dayanağı, ıslak imzayı Türkiye´ye tanıtan Öztürk
Çiçek´in, kendisine iftira atan şahsın söz konusu davanın tutuklu sanığı Serdar Öztürk´ün dilekçesinde isimleri geçen Bülent Türker, Recep Güven, Ali Fuat Yılmazer, Ahmet Çevik ve Abdullah Kaya´dan biri olacağını düşündüğünü ve bu şahıslardan şikayetçi olduğunu belirttiği ifade edilen kararda, elektronik postayı atan ihbarcı ile ilgili soruşturmanın Fatih Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği belirtildi.
Kovuşturmaya yer yok
Kararda, Çiçek´in yargılandığı davanın iddianamesinde ihbar mektuplarına ayrıntılı olarak değinildiği, müşteki Çiçek´in mahkemedeki savunmasında bunları anlattığı ifade edilerek, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılamasının devam ettiği, yargılamaya konu olan iddiaların doğru olup olmadığı, ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ adlı belgenin sahte olup olmadığı ve meçhul ihbarcının Çiçek´e iftira atıp atmadığı yönünde soruşturma yapılmasının müştekinin de sanık olduğu dava dosyası açısından yargılamayı etkileme şeklinde olacağı ve bu mektuplardaki iddiaların gerçek olup olmadığının ancak yargılama sonucunda belli olacağı ifadelerine yer verilerek, şüpheliler ve olay hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği vurgulandı. Kurmay Albay Çiçek, Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´e gönderilen ve İrtica ile Mücadele Eylem Planına ilişkin soruşturmanın başlatılmasına sebep olan ihbar mektuplarını gönderen kişiler hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etme, gizliliğin ihlali, iftira, resmi belgede sahtecilik, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama suçlarından işlem yapılması istemiyle suç duyurusunda bulunmuştu. ( AA)
Bozacının şahidi şıracı
Dursun Çiçek´in şikayetine dayanak yaptığı Ergenekon tutuklusu Avukat Serdar Öztürk, Ergenekon´un en renkli simalarından birisi ve şovmen olarak nitelendiriliyor. Türkiye´yi sallayan ıslak imzalı Kontrgerilla belgesi, onun gözaltına alındığı operasyonda avukatlık bürosunda ele geçirilen fotokopisi ile Türkiye gündemine ilk olarak gelmişti. Bu ve benzeri sarsıcı belgeleri önceleri bürosuna polis tarafından yerleştirildiğini iddia eden Serdar Öztürk, aramada bürodaki bir kaç avukatın daha bulunduğu ve tutanağa paraf atmalarıyla çark etmiş, ardından belgelerin büroya sokaktan geçen birisi tarafından yerleştirildiğini, bu meçhul kişinin tespit edilmesini istemişti. Serdar Öztürk, gözaltına alındığında eski cumhurbaşkanı Necdet Sezer tarafından kendisine verilmiş olan devlet madalyasını iade edeceğini de iddia etmişti.
Abdullah Harun
(23 Aralık 2010, 15:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Avukat Serdar Öztürk´ün şovları
7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız