Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal´ın tedavi görmekte olduğu Haseki Kardiyoloji bölümü yazılı bir açıklama yaptı. Yazıda, Haberal´ın beklemediği şekilde tutuklanmasının iki uçlu major depresyon gelişmesine neden olduğu, tutuklamanın sürmesinin ruhsal çöküntünün ciddiyetini gün geçtikçe arttırdığı ve ölüm tehlikesi bulunduğu, hastanın Adli Tıp´a gönderilerek muayene edilmesi halinde de ölüm riski bulunduğu iddia edildi. Yazıda, ´Cebren derdest edilerek nakli ise biz sorumlu hekimleri ve tüm sorumluları hukuki, cezai, vicdani yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir´ denildi. Ortaya çıkan bulgular, Haberal´ın sağlığının ciddi olduğuna dair iddiaların Adli Tıp´ta doğru olmadığının ortaya çıkacağından korkulduğunu gösteriyor. Yargıtay´dan sonra doktorların da hakimleri cezai yaptırımlarla tehdit etmesi ilginç bulundu.
Doktorlardan panik-tehdit: Haberal Adli Tıp´a gidemez, yoksa..
Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal´ın tedavi görmekte olduğu Haseki Kardiyoloji bölümü yazılı bir açıklama yaptı. Yazıda, Haberal´ın beklemediği şekilde tutuklanmasının iki uçlu major depresyon gelişmesine neden olduğu, tutuklamanın sürmesinin ruhsal çöküntünün ciddiyetini gün geçtikçe arttırdığı ve ölüm tehlikesi bulunduğu, hastanın Adli Tıp´a gönderilerek muayene edilmesi halinde de ölüm riski bulunduğu iddia edildi. Yazıda, ´Cebren derdest edilerek nakli ise biz sorumlu hekimleri ve tüm sorumluları hukuki, cezai, vicdani yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir´ denildi. Ortaya çıkan bulgular, Haberal´ın sağlığının ciddi olduğuna dair iddiaların Adli Tıp´ta doğru olmadığının ortaya çıkacağından korkulduğunu gösteriyor. Yargıtay´dan sonra doktorların da hakimleri cezai yaptırımlarla tehdit etmesi ilginç bulundu.
İkinci Ergenekon davası tutuklu sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın mahkemeden gizlenen sağlık raporu ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında polis ekipleri İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü´nde dün incelemelerde bulundu. Alınan bilgiye göre, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı´nın talimatı doğrultusunda Haseki Caddesi´ndeki enstitüye giden ekipler, enstitünün güvenlik kamerası kayıtları ile bazı defterlerine el koydu. Enstitünün kamera sisteminin yetersiz olmasından dolayı birçok kaydın silinmiş olabileceği ifade ediliyor. Polislerin enstitüdeki incelemesi akşam saatlerinde tamamlandı. Raporda adı geçen doktorlara tebligatta bulunulduğu öğrenildi. Yaklaşık bir yıl önce Kardiyoloji Enstitüsü´nden Mehmet Haberal´a ´taburcu edilebilir´ raporu verildiği ortaya çıkmıştı. Ancak söz konusu rapordan savcıların ve hakimlerin haberi bile yoktu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de raporun saklandığına dair haberler üzerine söz konusu raporu istedi. Mahkeme heyeti ayrıca bu raporla ilgili tüm evrakların İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği´ne gönderilerek gereğinin yapılmasını kararlaştırdı. Bunun üzerine gizlenen sağlık raporuyla ilgili soruşturma açılmıştı.
Mahkemeye gözdağı: Tüm sorumlular ceza alabilir!
Bu arada, Kardiyoloji Enstitüsü Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı, Haberal´ın sağlık durumuyla avukatların sorularına yazılı cevap verdi. Cevapta, Haberal´ın beklemediği bir şekilde tutuklanmasının ´posttravmatik stres sendromuna bağlı yoğun anksiyete (endişe) ve müteakiben muhtemel psikoz eşdeğeri iki uçlu major depresyon gelişmesine neden olduğu´ kaydedildi. Prof. Dr. Nazmi Gültekin, Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Doç. Dr. Barış Ökçün ve Doç. Dr. Alev Arat Özkan imzalı 23 Kasım 2010 tarihli yazıda, tutuklama halinin sürekliliğinin hastanın ruhsal çöküntüsünün ciddiyetini gün geçtikçe arttırdığı aktarıldı. Haberal´ın söz konusu rahatsızlıklarının yoğun endişeye, şok stresler ve ani psikolojik travmalar tarafından tetiklenmesiyle öldürücü olabileceği ileri sürüldü. Yazıda ayrıca, hastanın mevcut sağlık durumu göz önüne alındığında İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu´na gönderilerek muayene edilmesi halinde ölüm riski bulunduğu bildirildi. Cebren derdest edilerek nakli ise biz sorumlu hekimleri ve tüm sorumluları hukuki, cezai, vicdani yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir. denildi. Bu aleni gözdağı karşısında Haberal´ın Adli Tıp´a sevkini isteyen mahkemenin nasıl hareket edeceği merak ediliyor. ( Zaman)
Yargıtay´dan sonra doktorlar: Hakimlere cezai yaptırım tehdidi
Ortaya çıkan bulgular, Haberal´ın sağlığının ciddi olduğuna dair iddiaların doğru olmadığının Adli Tıp´ta ortaya çıkacağından korkulduğunu gösteriyor. Yargıtay´dan sonra doktorların da hakimleri cezai yaptırımlarla tehdit etmesi ilginç bulundu.
5 doktordan dördü ifade verdi, 1´i Pazartesi
Raporu hazırlayan heyetin başkanı da olan İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zerrin Yiğit ile Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Erhan Kansız öğle saatlerinde serbest bırakılmıştı. Öğleden sonra sorgulanan Prof. Dr. Cengiz Çeliker ve Prof. Dr. Sezer Karcıer de ifadenin ardından serbest bırakıldı. Çeliker ve Karcıer de adliyeden ayrıldı. İki doktor da soruları yanıtsız bıraktı. Zanlı doktorların avukatı Fesih Delidere, Dört tane müvekkilim ifade verdi.Şüpheli sıfatıyla ifade verdiler ve mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakıldılar. açıklamasında bulundu. ( Cihan)
Doktorlar, sorguda raporun yeterli olmadığını söylemiş
Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal´ın taburcu olabileceğini gösteren raporun mahkemeden gizlenmesiyle ilgili soruşturmada 4 doktor sorgulandı. Serbest bırakılan doktorların, söz konusu raporun Haberal´ın taburcu olması için zaten yeterli olmadığını söyledikleri öğrenildi. Haberal´ın taburcu olabileceğini gösteren ancak saklandığı belirtilen raporla ilgili soruşturmada ilk ifadeler bugün alındı. Savcı Fikret Seçen, raporda imzaları bulunan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Çapa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zerrin Yiğit, kurul üyesi Prof. Dr. Cengiz Çeliker, enstitü müdürü Erhan Kansız ve Prof. Dr. Sezer Karcıer´i sorguladı. Dört doktor da savcılık sorgusunun ardından serbest kaldı. Doktorların sorguda Haberal´ın taburcu olabileceğini gösteren raporun zaten taburcu olması için yeterli olmadığını söyledikleri öğrenildi. Sonraki raporda ise sağlık durumunun elverişli olmadığı yönünde görüş verildiğini ve bunun da basında yer aldığını belirten doktorların Haberal´ın taburcu olabilmesi için kendi hazırladıkları raporun değil Cerrahpaşa Tıp Fakültesi´ndeki kurul raporunun gerektiğini söyledikleri belirtildi.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Kurul üyeleri olarak Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Vedat Sansoy, Prof. Dr. Tevfik Gürmen ve Dr. Cengizhan Türkoğlu´nun imzası bulunan 16 Ekim 2009 tarihli ilk raporda, Enstitümüzün B. Servisinde 304 numaralı odada yatmakta olan hasta Mehmet Haberal´ın sağlık durumu değerlendirilmiş ve tıbbi tedavisine ayakta devam edilerek, bir ay sonra kontrole gelmek üzere taburcu edilmesine karar verilmiştir. ifadeleri yer almıştı. Bu rapordan yaklaşık bir ay sonra Prof. Dr. Cengiz Çeliker´in 11 Kasım 2009 tarihinde düzenlediği raporda ise, Haberal´ın kullandığı Amiodarone ilacının yan etkilerini değerlendirmek amacıyla yapılan biyokimyasal tetkiklerde ´THS supresyonu´nun saptandığı, tedavinin yapılabilmesi için de İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi sıhhi kuruluna sevkinin tehir edilmesi uygun olacaktır. denilmişti. ( Cihan)
Abdullah Harun
(03 Aralık 2010, 11:46)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Mahkemenin Haberal şüphesi hastaneyi panikletti
İşte 1 yıl mahkemeden gizlenen ´Haberal sağlıklı´ raporu
Haberal ve onun yargı ile sağlıkta kollanması manşetlerimiz
Sağlıkta kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara