Balyoz davası 16 Aralık 2001 tarihinde başlıyor. Davaya bakacak olan mahkeme heyeti oybirliğiyle 102 sanık hakkında şok yakalama kararı çıkarmıştı. YAŞ toplantılarının sürdüğü günlerde alınan bu karar sonrası sanıkların itirazı üzerine bir üst mahkeme oyçokluğuyla bu kararı kaldırmıştı. Sadece bu son karar değil balyoz soruşturması boyunca yaşanan diğer bazı skandallar, kamuoyunda vatandaşlar arasında ayrımcılık yapıldığı ve generallerin kollandığı, tutuklanamadığı şeklinde bir kanaat oluşturmuş, bu kanaat medyada tartışılmıştı. Balyoz sanıklarını tutuklayan hakimlere Yargıtay tarafından verilen tazminat cezaları bu skandallara yeni ve farklı bir örnek oldu. ´Bize baskı yapmayın´ diyerek Yargıtay´a itiraz eden hakimlere ve soruşturmaya bakan savcılara uygulanan baskılar, Şemdinli davasının askeri mahkemeye ya da Erzincan davasının Yargıtay´a adeta zorla, ayak oyunlarıyla alınmalarını anımsatıyor. Şemdinli ve Erzincan davalarına bakan yerel mahkemeler tüm bu baskılara direnmişti. Balyoz davasına konu olan suç iddialarının ciddiyeti ve sanıkların darbe hazırlığı ile suçlanması, sanık konumundaki çok sayıda muvazzaf subayın emrinde halen silahlı birlikler olması nedeniyle hukukçular tutuklama kararının kamuoyundaki endişeleri gidereceğini, mahkemenin bunu dikkate alması gerektiğini belirtiyorlar. Bu açıdan, davaya bakacak 10. Ağır Ceza´nın oybirliğiyle aldığı ancak bir üst mahkemede oyçokluğuyla durdurulan yakalama kararlarının 16 Aralık´taki ilk duruşmada gündeme geleceği ve sürpriz şekilde tutuklama kararları çıkabileceği ileri sürülüyor.
Balyoz davası 16 Aralık´ta başlıyor: Sanıklar tutuklanabilir
Balyoz davası 16 Aralık 2001 tarihinde başlıyor. Davaya bakacak olan mahkeme heyeti oybirliğiyle 102 sanık hakkında şok yakalama kararı çıkarmıştı. YAŞ toplantılarının sürdüğü günlerde alınan bu karar sonrası sanıkların itirazı üzerine bir üst mahkeme oyçokluğuyla bu kararı kaldırmıştı. Sadece bu son karar değil balyoz soruşturması boyunca yaşanan diğer bazı skandallar, kamuoyunda vatandaşlar arasında ayrımcılık yapıldığı ve generallerin kollandığı, tutuklanamadığı şeklinde bir kanaat oluşturmuş, bu kanaat medyada tartışılmıştı. Balyoz sanıklarını tutuklayan hakimlere Yargıtay tarafından verilen tazminat cezaları bu skandallara yeni ve farklı bir örnek oldu. ´Bize baskı yapmayın´ diyerek Yargıtay´a itiraz eden hakimlere ve soruşturmaya bakan savcılara uygulanan baskılar, Şemdinli davasının askeri mahkemeye ya da Erzincan davasının Yargıtay´a adeta zorla, ayak oyunlarıyla alınmalarını anımsatıyor. Şemdinli ve Erzincan davalarına bakan yerel mahkemeler tüm bu baskılara direnmişti. Balyoz davasına konu olan suç iddialarının ciddiyeti ve sanıkların darbe hazırlığı ile suçlanması, sanık konumundaki çok sayıda muvazzaf subayın emrinde halen silahlı birlikler olması nedeniyle hukukçular tutuklama kararının kamuoyundaki endişeleri gidereceğini, mahkemenin bunu dikkate alması gerektiğini belirtiyorlar. Bu açıdan, davaya bakacak 10. Ağır Ceza´nın oybirliğiyle aldığı ancak bir üst mahkemede oyçokluğuyla durdurulan yakalama kararlarının 16 Aralık´taki ilk duruşmada gündeme geleceği ve sürpriz şekilde tutuklama kararları çıkabileceği ileri sürülüyor.
Camilerin bombalanması ve Türk jetlerinin düşürülmesi eylemlerinin yer aldığı ´Balyoz´ kod adlı darbe planı davasının ilk duruşması 16 Aralık 2010´da Silivri´deki mahkeme salonunda yapılacak. Dava ile Türk yargı tarihinde bir ilk gerçekleşecek. Eski kuvvet komutanları Özden Örnek, Halil İbrahim Fırtına, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve Albay Dursun Çiçek´in aralarında bulunduğu 196 sanık İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde hakim karşısına çıkacak.
Savcı ve hakimlere baskılar
5-7 Mart 2003´te yapılan seminerle son şekli verildiği iddia edilen plan, yazılı belgeleri ve ses kayıtları ile Türkiye´nin en somut darbe planı olarak gösteriliyor. Soruşturma sürecinde tartışmalı işlemler yapılmıştı. Emekli generallerin sorgu ve tutuklanmasının ardından sıra 27 muvazzaf generale geldiğinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin´in talimatıyla soruşturma savcıları görevlerinden alındı. Şüpheli generaller hakkında verilen gözaltı kararları hayata geçirilmemiş ve her komutan bulunduğu bölgede bağlı olduğu savcıya ifade vermişti. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etmesiyle birlikte 102 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkardı. Hakkında yakalama kararı verilen isimler arasında YAŞ´ta terfisi gündeme gelecek generaller de yer alıyordu. Bunların arasında Kaya, Helvacıoğlu ve Gavremoğlu da bulunuyordu. Sanık askerlerin avukatlarının itirazı üzerine yaklaşık iki hafta süren incelemenin ardından bir sonraki mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi oyçokluğuyla yakalama kararını kaldırdı. Mahkeme, eski kararlarına da aykırı bir şekilde ifadeye çağrılmadan yakalama kararı verilmesinin hukuki olmadığını savundu. 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nin bu kararından sonra herhangi bir işlem yapılamadığı için gözler 16 Aralık´ta yapılacak ilk duruşmaya çevrildi.
Generaller ilk duruşmaya katılmak zorunda
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nin sanık avukatlarına verdiği bilgilere göre, ilk duruşma 196 sanığın kimlik tespitinin yapılmasıyla geçecek. Duruşma savcısı Savaş Kırbaş´ın iddianameyi okumasının ardından sanıkların savunması alınacak. Ardından avukatlara söz verilecek. Öte yandan sanık avukatları başka ihtimalleri de göz önünde bulunduruyor. Mahkeme heyeti, 102 sanık hakkında ´kuvvetli suç şüphesi´ gerekçesiyle yakalama kararı çıkarmıştı. Bir sonraki mahkemenin itiraz üzerine verdiği yakalama kararının kaldırılması kesin değil. Yani avukatlar, ilk duruşmada çıkabilecek bir yakalama kararına karşı da hazırlıklı. Daha önce savcılık çağırdığında gelmeyen muvazzaf generallerin mahkemeye gelmeme ihtimali yok. Eğer generaller mahkemeye gelmezse haklarında yakalama kararı çıkması da hukuken mümkün. İçişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan üç generalin Balyoz darbe planında görev aldığı iddia ediliyor. İddianamede, Kaya, Gavremoğlu ve Helvacıoğlu´nun Balyoz planı kapsamında kendilerine verilen görevleri kabul ettikleri belirtiliyor. Kaya´nın 5-7 Mart 2003´te yapılan seminerde sunum yaptığı bilgisi yer alıyor. Ayrıca, komutanların kendi birliklerindeki askerlere ilişkin fişleme belgelerinin de Balyoz belgeleri arasında yer aldığı ifade ediliyor. ( Zaman)
Tutuklama kararları çıkabilir
Üst mahkemenin davaya bakacak hakimlerin yakalama kararlarını durdurması ve Balyoz soruşturması boyunca yaşanan diğer bazı skandallar kamuoyunda, vatandaşlar arasında ayrımcılık yapıldığı ve generallerin kollandığı, tutuklanamadığı şeklinde bir kanaat oluşturmuş, medyada tartışılmıştı. Balyoz sanıklarını tutuklayan hakimlere Yargıtay tarafından verilen tazminat cezaları bu skandallara yeni ve farklı bir örnek oldu. ´Bize baskı yapmayın´ diyerek Yargıtay´a itiraz eden hakimlere ve soruşturmaya bakan savcılara uygulanan baskılar, Şemdinli davasının askeri mahkemeye ya da Erzincan davasının Yargıtay´a adeta zorla, ayak oyunlarıyla alınmalarını anımsatıyor. Şemdinli ve Erzincan davalarına bakan yerel mahkemeler tüm bu baskılara direnmişti. Balyoz davasına konu olan suç iddialarının ciddiyeti ve sanıkların darbe hazırlığı ile suçlanması, sanık konumundaki çok sayıda muvazzaf subayın emrinde halen silahlı birlikler olması nedeniyle hukukçular tutuklama kararının kamuoyundaki endişeleri gidereceğini, mahkemenin bunu dikkate alması gerektiğini belirtiyorlar. Bu açıdan, davaya bakacak 10. Ağır Ceza´nın oybirliğiyle aldığı ancak bir üst mahkemede oyçokluğuyla durdurulan yakalama kararlarının 16 Aralık´taki ilk duruşmada gündeme geleceği ve sürpriz şekilde tutuklama kararları çıkabileceği ileri sürülüyor.
Abdullah Harun
(27 Kasım 2010, 13:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Balyoz Planı manşetlerimiz
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi
Ergenekon davasını engelleme girişimleri