TSK üst kademesindeki başörtüsü hazımsızlığı ve dindarlara karşı yaşadıkları paranoyanın sınır tanımadığı bir defa daha gözler önüne serildi. İstanbul Alemdağ´da eşinin başörtülü olduğundan şüphelenilen uzman çavuşun evine anketör kılığı ile eleman gönderildiği, eşinin kameraya alındığı, çiftin konuşmalarının dinlendiği ve bilgi notunda, ´Y.K.´nın türbanlı olmadığının görüldüğü; ancak türbana karşı duyarlı olması sebebiyle önümüzdeki günlerde türban takabileceğinin değerlendirildiği´ ifadesi yer alıyor. Bu paranoya, 28 Şubat döneminde ülke yönetiminde söz sahibi olan bu zihniyetteki subayların nasıl İsrail´le en yoğun ilişkileri kurduğunu, Genelkurmay´da İsrail´e nasıl oda verildiğini, kendi konumlarının bekası için PKK ile nasıl işbirliği yapıldığını, şiddetin tırmanması için kendi askerlerimizin nasıl feda edildiğini, ´Heronları düşürün çok PKK´lı vuruluyor´ gibi skandalların nasıl yaşanabildiğini çok iyi anlatıyor. Bir avuç Yarsav ve CHP´linin yargıdaki kadroları nasıl şekillendirdiği son HSYK tartışmaları ve seçimiyle çok net şekilde ortaya çıkmıştı. HSYK´ya benzer bir kadrolaşmanın TSK´da da yaşandığı, kendi halkını düşman gören bir avuç zihniyetin şimdiye kadar sorgulanamaz olan otoritelerini kullanarak YAŞ aracılığıyla kendi kadrolarını oluşturduğu görülüyor. Son örneğini Deniz Harp Okulu Komutanı Tuğamiral Türker Ertürk´ün teşkil ettiği, adı Balyoz, Ergenekon, Fuhuş çetesi gibi tartışmalara yansıyan subayların emekli olunca niçin CHP ve İP´i seçtikleri bu açıdan çok iyi anlaşılıyor. Adları iddianamelere konu olan generaller istenmemelerine rağmen askeri mahkeme kararıyla Cumhurbaşkanı ve Başbakanın şura takdirlerine direnmeye, militan kadrolarını korumaya çalışıyor.
Düşman ordusu yapmaz: Türbanlı değil ama meyilli!
TSK üst kademesindeki başörtüsü hazımsızlığı ve dindarlara karşı yaşadıkları paranoyanın sınır tanımadığı bir defa daha gözler önüne serildi. İstanbul Alemdağ´da eşinin başörtülü olduğundan şüphelenilen uzman çavuşun evine anketör kılığı ile eleman gönderildiği, eşinin kameraya alındığı, çiftin konuşmalarının dinlendiği ve bilgi notunda, ´Y.K.´nın türbanlı olmadığının görüldüğü; ancak türbana karşı duyarlı olması sebebiyle önümüzdeki günlerde türban takabileceğinin değerlendirildiği´ ifadesi yer alıyor. Bu paranoya, 28 Şubat döneminde ülke yönetiminde söz sahibi olan bu zihniyetteki subayların nasıl İsrail´le en yoğun ilişkileri kurduğunu, Genelkurmay´da İsrail´e nasıl oda verildiğini, kendi konumlarının bekası için PKK ile nasıl işbirliği yapıldığını, şiddetin tırmanması için kendi askerlerimizin nasıl feda edildiğini, ´Heronları düşürün çok PKK´lı vuruluyor´ gibi skandalların nasıl yaşanabildiğini çok iyi anlatıyor. Bir avuç Yarsav ve CHP´linin yargıdaki kadroları nasıl şekillendirdiği son HSYK tartışmaları ve seçimiyle çok net şekilde ortaya çıkmıştı. HSYK´ya benzer bir kadrolaşmanın TSK´da da yaşandığı, kendi halkını düşman gören bir avuç zihniyetin şimdiye kadar sorgulanamaz olan otoritelerini kullanarak YAŞ aracılığıyla kendi kadrolarını oluşturduğu görülüyor. Son örneğini Deniz Harp Okulu Komutanı Tuğamiral Türker Ertürk´ün teşkil ettiği, adı Balyoz, Ergenekon, Fuhuş çetesi gibi tartışmalara yansıyan subayların emekli olunca niçin CHP ve İP´i seçtikleri bu açıdan çok iyi anlaşılıyor. Adları iddianamelere konu olan generaller istenmemelerine rağmen askeri mahkeme kararıyla Cumhurbaşkanı ve Başbakanın şura takdirlerine direnmeye, militan kadrolarını korumaya çalışıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri´ndeki başörtüsü karşıtlığının derecesini gözler önüne seren belge ve fişleme kayıtlarına ulaştık. Belgeye göre, Uzman Çavuş F.K.´nın eşinin başörtülü olduğu iddiası üzerine anketör kılığında evinin kapısı çalınıyor ve eşi kameraya alınıyor... Uzman Çavuş ve eşinin telefonları dinleniyor, en mahrem konuşmaları kayda alınıyor... Ardından da personel eşi Türbanlı olmadığı görüldü ancak türban takmaya meyilli, ilerleyen günlerde türban takabilir diye fişleniyor.
Şeytanın aklına gelmez
Yer İstanbul´da Alemdağ Jandarma Karakol Komutanlığı. Ulaştığımız Komutanlık Bilgi Notu´nda skandal takip büyük bir maharetmiş gibi bir bir anlatılıyor. Bilgi Notu´ndan F.K. adlı Uzman Çavuş´un eşi Y.K.´nın türbanlı olduğu ve bir tarikatla irtibatlı olduğu haberleri üzerine komutanlarının kolları sıvayarak, şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemlerle araştırmaya koyulduğu görülüyor. Önce Uzman Çavuş F.K. ile eşi Y.K.´nın cep telefonları dinlemeye alınıyor. Y.K.´nın bir arkadaşı ile görüşmesinde kapanmayı düşündüğünü ve Doğu´ya tayinlerinin çıkacağını belirterek, o bölgede kapalı giyinen olup olmadığını sorduğu; arkadaşının da bunu yapmaması gerektiğini, aksi halde eşinin ihraç edileceğini söylediği kaydediliyor. Y.K.´nın Uzman Çavuş eşiyle yaptığı telefon görüşmesinde de Abdest alıp namaz kılacağım dediğinin altı çiziliyor.
Anketör kılığında eve gitmişler
Bununla da yetinilmeyerek, bir bayan astsubay görevlendirilerek, anketör kılığında Uzman Çavuş F.K.´nın evine gönderiliyor. Anketör kılığındaki bayan astsubay bir şeyler sorarken, Uzman Çavuş´un eşi kameraya alınıyor.
´Türbanlı değil ama duyarlı, takabilir´
Tüm bunlar büyük bir maharetmiş gibi üste sunulan Bilgi Notu´nda bir bir anlatılıyor. Bilgi Notu´nun Sonuç bölümünde de, Y.K.´nın türbanlı olmadığının görüldüğü; ancak türbana karşı duyarlı olması sebebiyle önümüzdeki günlerde türban takabileceğinin değerlendirildiği ifade ediliyor. 13.03.2007 tarihli Bilgi Notunda, skandal takip şöyle anlatılıyor:
KONU: Ümraniye ilçesi Alemdağ J.KRK.K.´lığında görevli Uzman Jandarma Çvş. F.K.´nın eşi Y.K.´nın Nakşibendi Tarikatı Adıyaman Menzil Grubu ile irtibatlı olduğu yönünde alınan haber ile ilgili araştırma.
YAPILAN ARAŞTIRMADA;
1) Uzm. J. Çvş. F.K. ve eşine ait resim, kimlik bilgileri, kullandıkları telefonlar ile ikamet adreslerinin tespitinin yapıldığı,
2) Kullanmış oldukları cep telefonlarına önleme dinlemesi alındığı, gelen iki günlük verilerde, Uzm.J.Çvş. F.K.´nın eşi Y.K.´nın Şırnak Devlet Hastanesi´nde görevli hemşire arkadaşı olan Sevgi isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde bu yıl Doğu´ya tayinlerinin çıkacağını, Doğu´daki personel eşlerinin nasıl olduğu, kapalı giyinen olup olmadığı, kendisinin kapanmayı düşündüğünü söylediği, arkadaşı olan Sevgi hemşirenin ise TSK´da türban takmanın yasak olduğunu, türban taktığında eşinin meslekten ihraç olacağını, 40 yaşından sonra emekli olunca kapanmasının uygun olacağı yönünde görüş bildirdiği, Y.K.´nın da bu konudaki kararsızlığını dile getiren konuşmalar yaptığı,
3) 13.03.2007 günü saat 14.00 sıralarında Uzm.J.Çvş. F.K.´nın ... adresindeki evine bayan astsubay ile birlikte gizli kamera ile anket yapma maskesi altında gelindi. Kapının çalınmasına müteakip Uzm.J.Çvş. F.K.´nın eşi Y.K.´nın kapıyı açtığı, ´kadın sağlığı ve hakları´ konulu anketimizin olduğunu, sorularımıza cevap verebileceğini herhangi bir mahsurunun olmadığı yönünde beyanda bulunulması üzerine, ankete başlanıldığı, Y.K.´nın üzerinde eşofman takımı olduğu, başı açık bir vaziyette, rahat tavırlarla sorularımıza cevap verdiği ve bu görüntülerinde gizli kameraya alındığı,
SONUÇ: Y.K.´nın evinde türbanlı olmadığı, ancak şahsın türbana karşı duyarlı olması sebebiyle önümüzdeki günlerde türban takabileceği değerlendirilmektedir. ( Yeni Akit)
Abdullah Harun
(02 Kasım 2010, 10:41)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Cumhuriyet resepsiyonlarına CHP ve bazı subayların katılmaması