Birinci Ergenekon davasının bugün yapılan 161. oturumunda tutuklu sanık Osman Yıldırım´a, Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların kendisine verildiğini iddia ettiği sitede yaptırılan keşif konusu tekrar gündeme geldi. Bazı sanıklar ile avukatları, Yıldırım´ın iddia ettiği siteyi bulamadığını, toplantı yapılan böyle bir sitenin aslında olmadığını ileri sürdü ve mahkemenin hiç yapılmamış olan böyle bir toplantı konusunda sitede yaşayan komşuları tanık olarak çağırmasını eleştirerek bu karardan vazgeçilmesini talep ettiler. Osman Yıldırım ise iddiasında ısrar ederek, siteye giderken aracı kendisinin kullanmadığını, adresi de bilmediği için bulamadığını belirtip tekrar keşif yaptırılmasını istedi: ´İkinci sitenin ortaya çıkmasından dolayı rahatsız olmaktadırlar. İkinci bir site vardır. Bu sitenin olduğu, telefon sinyallerinden mevcuttur. Migros´un önünden Alparslan Arslan´a telefon açtım. Bir arkadaşı beni alıp siteye götürdü. Telefon sinyalleri ortada. Telefonun sinyal verdiği noktaya kadar götürsünler, her iki siteyi, daireleri göstereyim. Yalan konuşacak durumda değilim.´
Osman Yıldırım, yeniden keşif yaptırılmasını istedi
Birinci Ergenekon davasının bugün yapılan 161. oturumunda tutuklu sanık Osman Yıldırım´a, Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların kendisine verildiğini iddia ettiği sitede yaptırılan keşif konusu tekrar gündeme geldi. Bazı sanıklar ile avukatları, Yıldırım´ın iddia ettiği siteyi bulamadığını, toplantı yapılan böyle bir sitenin aslında olmadığını ileri sürdü ve mahkemenin hiç yapılmamış olan böyle bir toplantı konusunda sitede yaşayan komşuları tanık olarak çağırmasını eleştirerek bu karardan vazgeçilmesini talep ettiler. Osman Yıldırım ise iddiasında ısrar ederek, siteye giderken aracı kendisinin kullanmadığını, adresi de bilmediği için bulamadığını belirtip tekrar keşif yaptırılmasını istedi: ´İkinci sitenin ortaya çıkmasından dolayı rahatsız olmaktadırlar. İkinci bir site vardır. Bu sitenin olduğu, telefon sinyallerinden mevcuttur. Migros´un önünden Alparslan Arslan´a telefon açtım. Bir arkadaşı beni alıp siteye götürdü. Telefon sinyalleri ortada. Telefonun sinyal verdiği noktaya kadar götürsünler, her iki siteyi, daireleri göstereyim. Yalan konuşacak durumda değilim.´
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon ana davasının 161. duruşmasına tutuklu sanıklardan Ergun Poyraz ile Hayrettin Ertekin katılmadı. Diğer 20 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan gazeteci Güler Kömürcü Öztürk ve PKK itirafçısı Abdulmuttalip Tonçer duruşmada hazır bulundu. Duruşmanın başlamasıyla birlikte tutuklu sanıklardan Muzaffer Tekin, sanık Alparslan Arslan´ın kız kardeşi tanık olarak dinlenirken savcılar tarafından bir telefon numarasıyla ilgili çok soru sorulduğunu ve bunun da dikkat çektiğini söyledi. Bir basın kuruluşu tarafından yapılan haberde bu telefon numarası ile 350 kişinin irtibatlandırıldığının yazıldığını ifade eden Tekin, dosyada bulunan kayıtlarda Oktay Yıldırım ile kendisinin de aralarında bulunduğu sadece 9 kişinin isminin geçtiğini söyledi. Savcıların sorularını sorarken konuları gizemli bırakmamalarını isteyen Tekin, Suç yaratılmak ve bizim şüpheli konumunda kalmamız adına bir şeyler yapılıyor, sahte belgelerden insanlara sorular soruluyor iddiasında bulundu. Tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk de, Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların kendisine verildiğini iddia eden sanık Osman Yıldırım´a, bombaları aldığını söylediği sitede yaptırılan keşfi hatırlattı. Sanık Alparslan Arslan´ın kız kardeşi Elif Arslan´ın kullandığı telefon ile ilgili HTS kayıtlarında kendi adının da geçtiğini belirten Öztürk, bu raporun sahte olduğunu belirtti. Keşif yapılacağı konusunda kendisine de bilgi verilmesi gerektiğini söyleyen ve mahkemeye sunduğu talep dilekçelerine nasıl bir cevap verildiğinin, bu konuda nasıl bir ara karar alındığının kendisine bildirilmediğini savunan Öztürk, bu nedenle mahkemeye gelirken ne yapacağını bilmeden geldiğini söyledi.
Küçük: Keşfe katılmak için çakallık yaptım
Veli Küçük´ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük ise, Osman Yıldırım´a yaptırılan keşif ile ilgili olarak bazı diyeceklerini olduğunu belirterek söz aldı. Keşif yapılacağı bilgisini aldıktan sonra zamanını öğrenmek için mahkeme kalemi önünde adeta nöbet tutmak zorunda kaldığını söyleyen Küçük, Keşfe katılmak için çakallık yapmam gerekti. Çok uyanık davrandım. diye konuştu. Küçük´ün bu sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ise, Estağfirullah avukat hanım dedi. Bunun üzerine avukat Küçük de, Halk arasında rahatlıkla söylenebilen bir deyim bu cevabını verdi.
Beni araca almak istemediler
Mahkeme kaleminden kendisini aradıklarını ve Perşembe günü yapılacağını söylediklerini ifade eden Küçük, ?Ara kararı elime alana kadar doğruluğuna güvenemedim. Sonra 5-6 sanık avukatına da bu durumu ben haber verdim. Adliye önünde keşif için çıkacakları araca binmek istediğimde naip hakim Hüsnü Çalmuk, araçta yer olmadığını belirterek beni alamayacaklarını söyledi. Osman Yıldırım´ın avukatının araçta olduğunu ve buna rağmen talebim olmasına rağmen beni de almadıklarını tutanağa geçirmeleri konusunda itirazda bulunmam üzerine beni de araca aldılar dedi.
Avukat Küçük´ten çok ağır itham: Savcı Taşkın Hakim Çalmuk´un kulağına ´Evi tespit ettik Osman´ı götürelim´ dedi
?Araç içinde bir kamera da kayıt yapıyordu. Ancak kamera kayıttan çıktıktan sonra çok ilginç bir konuşma yapıldı iddiasında bulunan Avukat Küçük, ?Savcı Nihat Taşkın, hakim Hüsnü Çalmuk´un kulağına, ´Evi biz tespit ettik. Osman´ı götürelim göstersin´ dedi. Oysa kendisinin göstermesi gerekiyordu. Ama herşey hazırlanmış, evin önünde tertibat alınmıştı. Böyle bir uygulama yapılamayacağı konusunda ısrar ettim. Bu nedenle adresi Osman´ın bulması istendi ve haliyle bulamadı. Ben ses çıkarmasam adrese gidilecek ve evde keşif yapıldı diye tutanağa yazılacaktı. Osman bu toplantı olduğunu iddia ettiği evi bulamadı ve tutanağa da keşifin yapılamadığı yazıldı. Bulamazdı, çünkü toplantı yapılan böyle bir adres yok. Kayıtlardan da belli ki Osman bu el bombalarını 4 Mayıs akşamı Alparslan Arslan´dan arabadan teslim almıştır. Mahkeme de böyle bir toplantının yapılmadığı sitede yaşayan komşuları tanık olarak çağırıyor. Bu karardan vazgeçilmesini talep ediyorum diye konuştu. (Hürriyet)
Bulunmamış, tespiti yapılmamış evin komşuları dinlenmez
Keşfin ardından savcı Nihat Taşkın´ın Evin Recep Özkan´a ait olduğunu tespit ettik. Getirelim Osman Yıldırım gösterme yapsın dediğini, itiraz etmesi üzerine bunun kabul edilmediğini belirten Küçük, Ataşehir´deki ev yok. Osman Yıldırım o eve gitmedi, evi bulamadı. Bulunmamış, tespiti yapılmamış evin komşuları dinlenmez. Bu dosya ile Danıştay sanıkları arasında bağlantı yok. Artık zorlamayın. Alakasız tanıklar önümüze gelmesin diye konuştu. Küçük, mahkeme heyetinin Ataşehir´deki evin komşularını dinleme kararından vazgeçmesini istedi.
Yıldırım tekrar keşif istedi
Keşif itirazlarına muhatap olan tutuklu sanık Osman Yıldırım da, olay günü Ataşehir Migros önüne geldiğinde Alparslan Arslan´ı aradığını, Alparslan Arslan´ın da kendisine ´ben gelemeyeceğim. Seni bir arkadaş alacak.´ dediğini söyledi. Bu konuşmanın ardından kendisini bir kişinin almaya geldiğini, gidecekleri adresin kendisine verilmediği gibi aracı kullananın da kendisi olmadığını belirterek, Ben arabanın önünde telefonumla filan uğraşıyordum. Sürekli yola bakmıyordum. Ben, Migros´tan sonra hatırladığım yere kadar götüreceğimi, hatırlamadığım yerde telefon sinyalimin düştüğü yere beni götüreceklerini düşünerek böyle bir keşif talebinde bulundum. Bunu da Hakim Hüsnü Çalmuk´a keşif sırasında söyledim. Ancak adresi benim bulmam gerektiği konusunda ara karar alındığını söyledi. Şimdi keşif ile ilgili bir dilekçem daha var. Beni telefonumun sinyal verdiği adrese götürün ve iki evi de size göstereyim. Avukat Küçük´ün ´Öyle bir ev yoktur´ sözlerinin doğru olmadığını belirten Yıldırım, ´Zeynep Küçük, ´Osman Yıldırım antisosyal, kişilik bozukluğu var, yalan konuşuyor´ diyerek bana hakaret etmektedir. İkinci sitenin ortaya çıkmasından dolayı rahatsız olmaktadırlar. İkinci bir site vardır. Bu sitenin olduğu, telefon sinyallerinden mevcuttur. Migros´un önünden Alparslan Arslan´a telefon açtım. Bir arkadaşı beni alıp siteye götürdü. Telefon sinyalleri ortada. Telefonun sinyal verdiği noktaya kadar götürsünler, her iki siteyi, daireleri göstereyim. Yalan konuşacak durumda değilim´ dedi.
Keşif için dilekçe Cuma günü
Osman Yıldırım´ın ikince kez keşif yapılması konusunda hazırladığı dilekçeyi ne zaman mahkemeye sunabileceğini sorması üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, taleplerin alındığı Cuma günü kendilerine bu dilekçeyi vermesini söyledi. Ergenekon sanıklarının ve avukatlarının, toplantı yapılan ikinci bir adresin çıkarılması konusunda sürekli bir rahatsızlık içerisinde olduğunu belirten Yıldırım, ikinci sitenin var olduğu konusunda ısrar etti.
Tanık Gür ifade veriyor
Sanık ve avukatların beyanlarının ardından sanık Alparslan Arslan ile aynı ofiste çalışan avukat arkadaşı Burhan Gür, tanık olarak ifadesine başvurulmak üzere kürsüye davet edildi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Doğuş Factoring şirketinde Muzaffer Tekin´in bir bağının olduğunu biliyor muydunuz? diye sordu. Bahse konu şirketin bir dönem avukatlığını yürüttüğünü belirten Gür, O dönemde bir bilgi sahibi değildim ama yaşanan olayların ardından duydum bunları. diye konuştu. ( Cihan, AA, DHA)
(19 Ekim 2010), son güncel.: (20 Ekim 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Şengün: Hakimlerde fikir ayrılığı yok
Osman Yıldırım, Ataşehir´deki evi bulamadı
Ataşehir´e bir delil daha: Veli Küçük´ün cep sinyalleri
Ataşehir´deki ev tanıklarla doğrulandı
Ataşehir toplantısı cep sinyalleriyle doğrulandı
Cumhuriyet Küçük´ten, bomba Tekin´den
Danıştay saldırısının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi manşetlerimiz
Danıştay soruşturması sil baştan
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara