Tuncay Güney´i emniyette ilk sorgulayan ekibin başı, işkenceden iki kez hapis cezası almış Organize Suçlar Şubesi Emniyet Amiri ve Ergenekon tutuklusu Serdar Saçan´ın görev arkadaşı Ahmet İhtiyaroğlu ilginç bir talepte bulunmuş. Tuncay Güney´i sürekli küçümseyen, gayrı ciddi ve dolayısıyla ifadelerine güvenilemez biri yaklaşımını gösteren Doğan Grubu´nun Hürriyet gazetesine açıklamalarda bulunan İhtiyaroğlu, Güney´in sorgusunu anlatmak için Ergenekon soruşturması yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na üç ay önce dilekçeyle başvurduğunu söylüyor. Ancak, beni çağıran olmadı. İhtiyaroğlu, Güney´le ilgili de şöyle konuştu: Sorguladığım 24 bin kişi arasında, her konuyu bilen tek kişi oydu. Nasıl eğittiler bilmiyorum.
İşkenceden hükümlü polis: 24 bin kişiyi sorguladım Güney gibisini görmedim
Tuncay Güney´i emniyette ilk sorgulayan ekibin başı, işkenceden iki kez hapis cezası almış Organize Suçlar Şubesi Emniyet Amiri ve Ergenekon tutuklusu Serdar Saçan´ın görev arkadaşı Ahmet İhtiyaroğlu ilginç bir talepte bulunmuş. Tuncay Güney´i sürekli küçümseyen, gayrı ciddi ve dolayısıyla ifadelerine güvenilemez biri yaklaşımını gösteren Doğan Grubu´nun Hürriyet gazetesine açıklamalarda bulunan İhtiyaroğlu, Güney´in sorgusunu anlatmak için Ergenekon soruşturması yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na üç ay önce dilekçeyle başvurduğunu söylüyor. Ancak, beni çağıran olmadı. İhtiyaroğlu, Güney´le ilgili de şöyle konuştu: Sorguladığım 24 bin kişi arasında, her konuyu bilen tek kişi oydu. Nasıl eğittiler bilmiyorum.
Ergenekon soruşturmasının esrarengiz ismi Tuncay Güney´i Emniyet´te ilk sorgulayan grubun başı olan, dönemin Organize Suçlar Şubesi Emniyet Amiri Ahmet İhtiyaroğlu, Savcı Bey çağırırsa, Tuncay Güney´in sorgusunu A´dan Z´ye yapan birisi olarak neler yaşadığımızı anlatırım. Ancak, 3 ay önce dilekçe vermeme rağmen beni çağıran olmadı dedi. Sorgu sırasında Güney´in anlattıklarına iki meslektaşının başta inandığını, kendisinin inanmadığını kaydeden Ahmet İhtiyaroğlu´nun, ifadesine başvurulması için verdiği dilekçenin de mahkeme dosyasında bulunmadığı anlaşıldı.
´Her şeyi bilen´ tek kişi
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in avukatı Mehmet Cengiz´in başvurusu üzerine, İhtiyaroğlu´nun dilekçesi mahkeme dosyasına girdi. Meslek hayatında yaklaşık 24 bin kişiyi sorgulamasına rağmen, hemen her konuyu bilen bir kişinin sadece Tuncay Güney olduğunu kaydeden Ahmet İhtiylaroğlu, istenirse Savcıya da, mahkemeye de ifade vermeye hazır olduğunu tekrarladı. Cumhuriyet Savcılığı´na verdiği dilekçenin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen henüz ifadesi alınmayan Ahmet İhtiyaroğlu´nun dinlenmesi için sanık avukatlarından bazılarının da mahkemeye başvuracakları öğrenildi. Kendi yaşadığı, sorgularını yaptığı olayları bile Tuncay Güney´in farklı bir biçimde anlattığını ifade eden İhtiyaroğlu, Güney´in bunları söylemesi için nasıl eğitildiğini bilmiyorum. Yaşı ve olayların oluş biçimiyle ilgili olarak bilmesi mümkün olmayan olayları bile anlatıyor. Tabi bu anlatımları bizleri de şaşırtmıştı. Şimdi, tüm Türkiye şaşırıyor dedi.
´Saçan sorguda yoktu´
Mahkemenin, Tuncay Güney ile ilgili ifadesinin alınması için dilekçe veren sorgucu Ahmet İhtiyaroğlu´nu dinlemeye karar vermesi halinde, aynı sorguda bulunan emniyet mensupları Hakan Ünsal Yalçın, Kemal Karademir´in de bilgisine başvuracak. Tuncay Güney´in, sorgusunun dönemin Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından yapıldığını öne sürmesine rağmen, Ahmet İhtiyaroğlu ise dilekçesinde sorguda Saçan´ın bulunmadığını belirtti.
´Sanki bir anlaşma üzerine bu bilgileri veriyordu´
TUNCAY Güney´in sorgusunda bulunan bir Emniyet mensubu da izlenimlerini Hürriyet´e şöyle anlattı: Yaşı itibariyle anlattığı olayları bilmesi mümkün değil. Birileri bunu almış, aylarca-yıllarca kurmuş kanaati oluştu. Zaten bize getirilişi de hayli şüpheli. Bildiğimiz, operasyonuna, sorgusuna katıldığımız olayları bile bize farklı anlatıyordu. Sanki bu adam bizi sorguluyordu. Yaşadıklarımızdan bile bu anlatımlarından sonra şüphelenmeye başladık. Söylemek istediklerini ´Şimdi aklıma geldi´ deyip biz sormadan anlatıyordu. Bu hali normal suçlu psikolojisine uymuyor. Fazlasını veriyor, üstelik rahat veriyor. Ses tonu son derece yumuşak. En küçük tedirginlik yok. Hali-tavrı ´Bunları veriyorum ama bana bir şey olmayacak´ gibiydi. Sanki bir anlaşma üzerine bunları söylüyordu. (Saygı Öztürk, Hürriyet)
Bunlar da Ahmet İhtiyaroğlu´nun cevaplaması gereken bazı sorular:
1) İşkenceden daha önce iki kez mahkum olmuşsunuz, bir üçüncüsü için şu an yargılanıyorsunuz. 2004´te aldığınız 10 ay hapis cezasına karşılık 4 ay cezaevinde kalmış, 2007´de yine işkenceden 1 yıl hapis cezası almışsınız. Bu 1 yıllık hapis cezası İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi´nce ertelenmemiş. Yargıtay kararı onaylarsa tekrar hapse gireceğiniz bildiriliyor. Bu 1 yıllık cezanın sebebi olarak Olgun Aydın´a 2 gün boyunca emniyette ´elektrik verilmesi, hayalarının sıkılması, kaba dayak uygulanması, çıplak soyulması ve küfürler edilmesi´ şeklinde kötü muameleniz gösterilmiş. Bu suçlamaları reddetmişsiniz ama mahkeme suçun sabit olduğunu belirterek, siz ve arkadaşlarınızı 1 yıl hapis cezasına mahkum etmiş. Ve son olarak 5 Aralık 2008´de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca hazırlanan bir iddianamede, Saçan´ın ekibinde yer alan siz ve görev arkadaşlarınız olan Vedat Mercan, Selahattin Kıraç, Bülent Kurt için 3 yıldan 132 yıla kadar ağır hapis cezası istenmiş. Yeni TCK´nın 94/1 maddesinden açılan davada işkence suçlamasıyla zanlı Vedat Mercan´ın bir kez, sizin de içinde yer aldığınız diğer sanıkların ise 11 kez cezalandırılması talep edilmiş. Bu doğru mu?
2) Tuncay Güney işkence ile ifadelerin alındığını iddia ediyor. Ona işkence yaptınız mı? Bu kadar uzun ve ayrıntılı ifadeleri veren Güney´e ağır işkence yaparak bülbül gibi şakıttığınız iddiası doğru mu?
3) Güney´in size inandırıcı gelmeyen çok miktardaki iddialarını başka kaynaklardan doğrulatmaya çalıştınız mı? Güney´in iddialarının en azından bir kısmının doğru olduğu Ergenekon operasyonları sürecinde ortaya çıktı.
4) Birileri bunu almış, aylarca yıllarca kurmuş kanaati bende oluştu diyorsunuz. Kimleri ve hangi kurumları kastediyorsunuz? Güney´in JİTEM görevlisi olduğu MİT yazısıyla ortaya çıkmış bulunuyor.
5) Güney, Saçan´ın da kendisini sorguladığını iddia ediyor, ancak Saçan ve siz reddediyorsunuz. Emin misiniz?
6) Güney´in evinde ele geçirdiğiniz çok sayıdaki belge ve bilgilerin tamamını ya da bir kısmını, sorgulamadan elde ettiğiniz diğer bilgilerin en azından bir kısmını kendinize alıkoydunuz mu? 2003 yılında, İstanbul´daki bombalı saldırılara ilişkin yapılan bir ihbar üzerine Gaziosmanpaşa´da bulunan Duyu-San isimli firmaya polis baskın düzenlemiş. Arama sırasında firma binasında Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü´ne ait belgelere ulaşılmış. Bunun üzerine Saçan şube müdürüyken, Erol Evcil, Alaattin Çakıcı, Hayyam Garipoğlu, eski DGM savcısı Erol Canözkan, komiser Ahmet İhtiyaroğlu, Ali Yaprak ve Osman Yaprak gibi kişiler hakkında ´gizli-çok gizli´ ibareli belgelerin, tutanakların, telefon konuşmalarının aslını ve suretini kurum dışına çıkarmak ve yetkisinde bulundurmak suçundan yargılanması için dava açılmıştı ve bu dava sonunda Serdar Saçan´ın suçu sabit görülerek 6 ay hapis cezası almış.
Saçan, işkenceden açığa alınmış
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi´nin eski Müdürü Adil Serdar Saçan´ın gözaltında zanlılara işkence yaptığı gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı´nın kararı sonucu görevinden alındığı iddia edildi. Milliyet, Sabah ve Star gazetelerine göre Saçan´ın meslekten men edilmesinin gerekçeleri şöyle: Bilinmeyen bir sebeple öldürülen ve vücudu parçalara ayrılan hukuk öğrencisi Yasemin Durgun´un kesik bacağı Beyoğlu´nda bir sokakta bulununca savcılık soruşturma açtı. Soruşturmadan sonuç çıkmayınca savcılık dosyayı Organize Suçlar´a gönderdi. Gözaltına alınan üniversite öğrencileri C.A. S.S. ve Ö.Ö., sorgulandıkları Organize Suçlar Şube Müdürlüğü´nde işkence gördükleri iddiasıyla İnsan Hakları Derneği´ne giderek açıklama yaptı. Müfettişler, serbest bırakıldıktan sonra işkence gördüklerine dair rapor alan öğrenciler için tekrar soruşturma başlattı. Sonunda bir zanlıya işkence yapıldığı kanaatine varan yetkililer raporu Emniyet Genel Müdürlüğü´ne sundu. İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Muzaffer Ecemiş´in başkanlığında 11 Eylül´de toplanan Yüksek Disiplin Kurulu, suçlamaları reddeden Saçan ve diğer polislerin Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü´nün 8/39´uncu maddesine göre işkence yapmak suçunu işlediklerine kanaat getirerek meslekten ihraç cezasını uygun buldu. Kurul, işkenceye adı karışan Saçan´ın yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu ve 10 yakın polise ise bir alt ceza olan 24 ay kıdem durdurma cezası verdi. Saçan daha önce Niğde Polis Okulu Müdürlüğü´ne atanmıştı.
Abdullah Harun
(21 Ocak 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: