İstanbul Emniyet Müdürlüğü´nün geçtiğimiz günlerde terör örgütü Devrimci Karargah´a yönelik düzenlediği operasyonun ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Örgüt üyelerinden Necdet Kılıç adına kayıtlı telefonla konuştuğu tespit edilen Hanefi Avcı, kitabında soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek örgüt üyelerinin teknik takipten haberdar olmasını sağladığı öğrenildi. Örgüt üyesi evli bir bayanla ilişki yaşadığı belgelenen Avcı´nın, Devrimci Karargâh´ı ´dinlemelere´ karşı da uyardığı belirlendi. İfadeye çağrılan Avcı´nın İstanbul Başsavcılığı´na gitmek yerine kitabını anlatmak üzere Genelkurmay Karargahı´nda Adli Müşavir Hıfzı Çubuklu´yla görüşeceği ileri sürüldü. Ergenekon soruşturmalarında açığa çıkan onca açık delillere rağmen savcılara ifade vermekten kaçan Hıfzı Çubuklu´nun Ergenekon soruşturması fasafiso diyen Avcı´yla görüşmesi, Ergenekon karşıtı cephenin dayanışması, soruşturma ve davalar aleyhine açık arama gayreti olarak yorumlanıyor.
Devrimci Karargah bağlantılı Avcı, savcılık yerine Genelkurmay´da
İstanbul Emniyet Müdürlüğü´nün geçtiğimiz günlerde terör örgütü Devrimci Karargah´a yönelik düzenlediği operasyonun ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Örgüt üyelerinden Necdet Kılıç adına kayıtlı telefonla konuştuğu tespit edilen Hanefi Avcı, kitabında soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek örgüt üyelerinin teknik takipten haberdar olmasını sağladığı öğrenildi. Örgüt üyesi evli bir bayanla ilişki yaşadığı belgelenen Avcı´nın, Devrimci Karargah´ı ´dinlemelere´ karşı da uyardığı belirlendi. İfadeye çağrılan Avcı´nın İstanbul Başsavcılığı´na gitmek yerine kitabını anlatmak üzere Genelkurmay Karargahı´nda Adli Müşavir Hıfzı Çubuklu´yla görüşeceği ileri sürüldü. Ergenekon soruşturmalarında açığa çıkan onca açık delillere rağmen savcılara ifade vermekten kaçan Hıfzı Çubuklu´nun Ergenekon soruşturması fasafiso diyen Avcı´yla görüşmesi, Ergenekon karşıtı cephenin dayanışması, soruşturma ve davalar aleyhine açık arama gayreti olarak yorumlanıyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi´nin geçtiğimiz günlerde terör örgütü Devrimci Karargah´a yönelik düzenlediği operasyonun ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Örgüt üyelerinden Necdet Kılıç´ın adına kayıtlı telefonla konuşan polis müdürü Hanefi Avcı´nın, kitabında soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek örgüt üyelerinin teknik takipten haberdar olmasını sağladığı ortaya çıktı. Nisan 2009´da Bostancı´da ölü olarak ele geçirilen Orhan Yılmazkaya´nın Türkiye sorumluluğunu yaptığı Devrimci Karargah örgütüne (DKÖ) yönelik bir buçuk yıllık uzun bir takip yapan İstanbul Cumhuriyet Savcılığı ve güvenlik güçleri, terör örgütüne yönelik birçok ilginç bilgiye ulaştı. Gizli tanık ´Son Tezgah´ın ifadelerine dayanarak örgüte yönelik operasyonlar derinleştirildi. Ergenekon ile irtibatlı bu yapının sanal terör örgütleri oluşturmak üzere Devrimci Karargah üzerinden Türkiye gündemini değiştirmek istediği tespit edildi. Ardından örgütün yeni lideri Ulaş Erdoğan ve arkadaşları yakalanarak tutuklandı. Soruşturma derinleştirildiğinde örgütün illegal faaliyetlerini legal platformda maskelemek için Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) çatısı altında faaliyet yürüttüğü tespit edildi. Örgüt üyesi Necdet Kılıç da teknik takipteydi. Ve yasal dinlemeler çerçevesinde ilişkide olduğu isimler tek tek tespit edildi. Ayrıca Emniyet ve MİT raporlarında da Devrimci Karargah´ın polisin yöntemlerini bildiği ve bu yüzden rahatlıkla polisten kaçtığı ifade ediliyordu.
Telefonlar yasal yollarla dinlendi
Terör örgütü ile SDP üst düzey yöneticileriyle görüşmeleri tespit edilen Necdet Kılıç, 1980 öncesi THKP-C içerisinde yer almış ve 1981 yılında yakalanarak tutuklanmıştı. Ayrıca Kılıç´ın birçok örgüt mensubu ile irtibatlı olduğu, Ecevit Piroğlu, İbrahim Turgut ve Özgür Cafer Kalafat ile illegal kazanç elde ederek, örgüte finansman sağladıkları öğrenildi. Kılıç, Mersin´de ´Bahçe´ olarak ifade ettiği yerde üst düzey örgüt mensupları, TKKKÖ Merkez Komite üyeliği yapmış şahıslar, Dev-Sol kurucusu, THKP-C/Kurtuluş örgütü kurucusu gibi şahıslarla toplantılar düzenlediği öğrenildi. Soruşturma kapsamında Necdet Kılıç adına dinlenen telefonun bir müddet sonra başka iki kişi tarafından kullanıldığı ortaya çıktı. Soruşturmayı sürdüren yetkililer, bu telefon numarasıyla Hanefi Avcı´nın birlikte yasadışı ilişki yaşadığı iddia edilen Kezban Küçük´le konuştuğu anlaşıldı. Telefon Necdet Kılıç adına kayıtlıydı ancak Kezban Küçük kullanıyordu. Bunun üzerine yasal dinleme süresi dolmamasına rağmen dinleme kararı durduruldu. Telefon dinlemeleri sırasında Avcı ile Küçük arasındaki ilişki ortaya çıktı. Ayrıca soruşturma kapsamında Necdet Kılıç´ın Kezban Küçük´ü yönlendirerek Hanefi Avcı´yı kullandığı değerlendiriliyor. Dinlemelerde 2 telefon kullanıcısının Necdet Kılıç´ın evinde buluşacakları bilgisine de ulaşıldı. Kılıç´ın adresinde yapılan takipte edebiyat öğretmeni olan Kezban Küçük´le Hanefi Avcı´nın buluştuğu görüldü. Necdet Kılıç ve Avcı´nın dinlemeye takılan konuşmalarında yakın ve samimi ilişkinin yanı sıra Avcı´nın Kılıç´a karşı yardımcı olma gayretinde ve ricalarını geri çevirmeme eğiliminde olduğu belirlendi. Ayrıca Avcı´nın Küçük´e olan zafiyetinin Devrimci Karargah tarafından Avcı´ya şantaj amaçlı kullanıldığı düşünülüyor. Avcı´nın, Necdet Kılıç´ın evindeki birlikteliğinin Devrimci Karargah mensuplarınca kaydedilmiş olabileceği de belirtiliyor. Teknolojik imkanlardan sonuna kadar faydalanan Devrimci Karargah´ın Avcı´yı kasete çekmiş olma ihtimalinin yüksek olduğu belirtiliyor.
Avcı, Tümg. Hıfzı Çubuklu´ya kitabını anlatacak
Hanefi Avcı, ´Haliç´te Yaşayan Simonlar´ kitabıyla gündeme gelmişti. Avcı, kitabında Ergenekon ve Danıştay saldırılarıyla ilgili kendisinin daha önce yaptığı açıklama ve verdiği ifadeleri yalanlıyordu. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı´nca söz konusu kitapla ilgili ifadesi alınmak üzere savcılığa davet edildi ancak gitmedi. Avcı´nın, kitabındaki iddialarına ilişkin olarak Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu tarafından da Genelkurmay Karargahı´na çağırıldığı öğrenildi. Avcı´nın yarın ifade vermeye gideceği iddia edildi. Hanefi Avcı, söz konusu kitapta terör örgütü Devrimci Karargah´a yönelik soruşturmanın gizliliğini ihlal ediyor.
Hanefi Avcı dinlemeleri deşifre ediyor
Hanefi Avcı, kitabında Devrimci Karargah içerisindeki kişilerin isimlerini vererek dinlendiklerini ifade ediyor. İlgili tahkikattan haberdar olan Avcı, örgüt üyelerinden Necdet Kılıç´ın dinlendiğini açıkça yazıyor. Örgüt üyeleri telefon konuşmalarında daha sonra kitaptaki bu bölümü hatırlatıyorlar. Necdet Kılıç´ın kendisi hakkında yürütülen soruşturmadan haberdar olduktan sonra, Avcı´yla olan görüşmelerini ankesörlü telefonla devam ettiriyor. ( Zaman)
Hanefi Avcı´nın ön almaya çalıştığı soruşturma bu muydu?
Avcı olay kitabını piyasaya sürmeden önceki dönemde bir süredir teknik takip altında olduğunu açıklamıştı. Kısa süre önce de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na bu konuda müşteki olarak ifade vermişti. Avcı´nın kitabını apar topar bitirerek piyasaya sürmesine neden olan ve kendisinin de dile getirdiği ´gizli dinleme altındayım´ iddiası, onun hangi soruşturma kapsamında dinlenmekte olduğuna, fethullahçılık iddialarıyla ortalığı karıştırmasının bu soruşturmaya karşı ön alma amaçlı olup olmadığına dair merak uyandırıyor. Gazeteci Şamil Tayyar 27 Ağustos 2010 tarihli Star´daki köşe yazısında Avcı´ya yönelik gizli dinlemeyi işlemiş. Tayyar şöyle diyor: Hem kitabından hem televizyondaki konuşmasından anladığım kadarıyla Avcı´nın çok özel işlerinde kullandığı iki gizli telefon hattı var. Tepesini arttıran süreç, bu hatlardan birinin dinlendiğini düşünmesiyle başlıyor. Avcı, NTV´de aynen şöyle dedi: ?Benim dinleme olayım, iki tane öğrenci adına alınmış telefon, bunların isimleri kim oldukları belli ve telefon numaralarını kimse bilmiyor. Ben bile bilmiyorum. Unutmuşum. Bana bilgi veren bir kişiye vermişim diğeri de bende. Bu telefonu hiç kimse bilemez.? Uzun açıklamanın sonunda şöyle diyor: ?O numaraya bakıyorlar, o numara bire bir diğer başka bir numarayla görüşüyor sadece. Sadece görüştüğüm numarayı dinliyorlar. Beni değil onu dinliyorlar.? Soru şu: Gizlisi saklısı olmadığını söyleyen, yasalara ve devlete kayıtsız bağlı olduğunu vurgulayan Avcı, neden sadece bir kişiyle görüşmek üzere özel bir hat kullanır? O kişi kim? Özel bir ilişkisi olabilir mi, bilmem. Öyle olsa, amok koşucusu gibi önüne geleni yıkıp devirmezdi diye düşünüyorum. Çünkü kendine ait sürekli kullandığı hattın dinlenme ihtimalinden böyle rahatsız değil. Bir başka ayrıntı, o hattın yasal olarak dinlendiği anlaşılıyor. Mahkeme kararına konu olduğuna göre; Avcı´nın bir öğrenci adına alıp sadece kendisiyle irtibat kurmak üzere bu hattı verdiği esrarengiz şahısla ilgili önemli bir soruşturma olmalı. Bu ihtimal doğruysa, Avcı ve esrarengiz şahıs arasındaki ilişki ?özel? olamaz. Elbette, bu sorunun cevabını en iyi bilen Avcı´dır. Daha fazla komplo teorisi üretilmeden bu şahsı açıklarsa, dinleme üzerindeki sır perdesi bir nebze olsun aralanır. Paniğin nedenini de anlamış oluruz. Hadi Hanefi Bey...
Avcı, Vedat Aydın cinayetine karıştı mı?
Şamil Tayyar, son kitabı ´Çelik Çekirdek´te Hanefi Avcı´nın ortaya attığı iddialara da değiniyor. Avcı´yı kamuoyuna tanıtan olayın Meclis Susurluk komisyonuna verdiği ifadeler olduğunu hatırlatan Tayyar, insanların dillendiremediği şeyleri dillendirdiği için ´efsane´ gibi bakıldığını söyledi. Orada verdiği ifadesiyle olayların üzerine gidilmesini mi amaçladı yoksa Susurluk´u perdelemeye mi çalıştı? diye soran Tayyar, şöyle devam etti: Susurluk´ta 6 kişi tutuklandı, en fazla cezayı İbrahim Şahin aldı. O dönemde Hanefi Avcı ısrarla JİTEM´in ismini ortaya attı. Ama JİTEM´i gündeme getirmesi çok ilginçti. Susurluk´la beraber en çok konuşulan JİTEM ve Ergenekon´du. Avcı Susurluk´u perdelemeye çalıştı. MİT müsteşarı, Avcı hakkında DGM´de dava açtı. Davalarda vahim iddialar vardı. Emekli Jandarma Albay Zahit Engin, Hanefi Avcı´nın Cem Ersever ile birlikte Diyarbakır HEP Başkanı Vedat Aydın´ın öldürülmesi olayına karıştığını, bu konuda üç tane tanık göstereceğini ifade ediyor. Albay Engin, Avcı´nın Yeşil ile ilgili ilişkileri konusunda vahim iddiaları var. 1989 yılında 2 numaralı DGM´de ifade veren Mustafa Deniz Cem Ersever´le birlikte öldürülmüştür ve Yeşil´i en iyi bilen biri Avcı´dır. Mustafa Deniz ifadesinde diyor ki ´önce Cem Ersever´in ekibinde sonra Hanefi Avcı ile beraber çalıştığını´ söylüyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Avcı iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Son kitabımda birçok mühimmatla yapılan eylemlerle eski halini birleştiğimde olumlu bir şey şekillenmiyor. AK Parti´nin kapatılma konusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´nda delil olarak saklanan, şu anda Konya Emniyet Müdürü olan Hüseyin Namal´ın istihbarat şefi olduğu dönemde tarikatlarla ilgili 81 ile yolladığı belgelerde vahim iddialar var. Hanefi Avcı´nın Susurluk´taki çıkışını olayı örtmeye yöneliktir. Nitekim bu son kitabında Ergenekon ve Balyoz gibi bir çok önemli belgeye dayalı mühimmat ve silaha dayalı operasyonları aklama çabasıyla, geçmiş dönemde yaptıklarını birleştirdiğimde Hanefi Avcı´nın açıkçası zihnimde oluşturduğu imaj çok olumlu değil. Hüseyin Namal´ın İstihbarat Daire Başkanı olduktan sonra Eskişehir´e giderek Hanefi Avcı ile görüştüğü, Avcı´nın bu son kitabı yazdıktan sonra İstanbul´da önemli bir MİT yöneticisiyle görüştüğü yönünde çok ciddi bilgiler var, bunları biz kitabımızda aktardık. O nedenle Hanefi Avcı´nın ben çok masum olduğu kanaatini taşımıyorum.
Avcı kitabını kendisine zırh oluşturmak kaygısıyla yazdı
Albay Dursun Çiçek imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nın uygulama alanının Erzincan-Erzurum hattı olarak gösterildiğini dile getiren Tayyar, yapılanlara bakıldığında planın uygulandığı intibasının olduğunun görüldüğünü ifade etti. Eğer operasyon devam edebilseydi AK Parti kadrolarının önemli bir kısmının bugün içeride olabileceğini vurgulayan Tayyar, çok ciddi ve büyük bir operasyon planlandığını ama bunun akamete uğradığını belirtti. Hanefi Avcı´nın son kitabında Erzincan´daki bu olup bitenlerin de görmezden gelindiğini ve bunun bir başka amaca hizmet ettiğini gösterdiğini anlatan Şamil Tayyar, Kitapta o ifadelere yer vermesini de ben açıkçası şuna bağlıyorum: Başlangıçta bu yapının içinde olduğunu düşünmüyorum ama kendisinin dinlendiğini fark edip bazı emniyet müdürü arkadaşları gibi kendisine yönelik büyük bir operasyon yapılabileceği kuşkusuna kapıldığını, bunu önlemeye çalıştığını, bazı kişilerle pazarlık yaptığını, bunu başaramayınca kendisine korunak olarak bir zırh oluşturmak kaygısıyla böyle bir kitaba sonradan cemaatle ilgili bölümün eklendiğini düşünüyorum. Çünkü o bölümde çok fazlaca bilgi ve kurgu hatası var. Eğer kendisinin doğrudan yazdığı ve uzunca süre çalıştığı proje olsaydı, bu kadar yanlışın yan yana gelmemesi gerekirdi diye düşünüyorum. Ayrıca o anılarını anlattığı birinci bölüm ile cemaat yapılanmasına ilişkin iddialarına yer verdiği bölüm arasında üslup olarak da ciddi farklar var. Farklı kalemlerden çıktığı iddiası söz konusu. Bu konuda İstanbul´da görev yapan üç gazetecinin ismi geçiyor. ´Onların Avcı ile birlikte çalıştığı ve Avcı´nın bu kitap organizasyonunu yönlendirdiği´ şeklinde çok önemli bir takım bulgular var. Zaman içerisinde onların da isimleri deşifre edilebilir. Ama Hanefi Avcı´nın ciddi bir destek gördüğü anlaşılıyor. Zaten kendisiyle daha sonra yapılan röportajlarda da o ikinci bölümle ilgili içeriğe çokça vakıf olmadığı anlaşılıyor. Çünkü kendi kaleminden çıkmadığı ihtimalini güçlendiren bir durumdur bu. O konulara açıklık getiremiyor. O nedenle bir proje kitabı olarak karşımızda. Zaten bu kadar ciddi desteklenmesi ve haber yapılması da bunun çok somut ve açık bir işaretidir. şeklinde konuştu. ( Cihan)
Anahtar kadın
Buradaki kritik sorular şunlar: Avcı, bu sol örgüte nasıl bulaştı? Necdet Kılıç´la muhabbetinin sınırları nedir? Bu kadar tecrübeli bir istihbaratçı nasıl oyuna gelir? Gördüğüm kadarıyla her meselede olduğu gibi burada da anahtar, bir kadın... Hanefi Bey, Edirne´de Emniyet Müdürüyken hızlı okuma kursuna merak salıyor. Doğaldır, geçmişte de birçok önemli bürokrat aynı kursa dahil olmuşlardır. Orada Kezban Hanım´la tanışıyorlar. Kezban Hanım, Necdet Kılıç´la da çok yakın... Avcı ve Kılıç´ı bir araya getiren Kezban Hanım... Bu ilişki düzeneğine ilişkin çok duyum aktarıldı, ?özel hayata girer? diyerek kitabın o sayfalarını kapatacağım. Duyduğum kadarıyla Hanefi Bey, o kadar rahat değil. Korkusunun iki önemli nedeni var: 1- Necdet Kılıç´la yaptığı görüşmelerin kayıtları savcının elinde mi? 2- Kezban Hanım´la görüşmeleri görüntülendi mi? Soruşturmanın safahatı hakkında bilgimiz olmadığı için bu sorulara kesin cevaplar vermemiz çok zor. Hele, ikinci sorunun cevabıyla hiç ilgili değilim. Ama silahlı bir örgütle ilgili yürütülen soruşturmada, (bir kadın yüzünden) teröristlere teknik destek verdiği iddiası çok vahimdir. Soruşturmanın sonucunu bekleyip göreceğiz. İfade vermeye gittiğinde kendisini nasıl savunacak bakacağız. Avcı, Haliç´te mi Karargahta mı avlandı, anlayacağız... ( Şamil Tayyar / Star)
Çarpıcı iddialar ortaya çıkmaya devam ediyor
Örgüt Evinde ´Yasak Aşk´
Eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı´nın, irtibatlı olduğu tespit edilen Devrimci Karargah terör örgütü mensubu Mecdet Kılıç´ın evinde yasak aşk yaşadığı iddia edildi. Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı´nın ?Haliçte Yaşayan Simonlar? isimli kitabında ?Telefonum dinleniyor? dediği hattın Devrimci Karargah isimli terör örgütüne üye olduğu tespit edilen ve geçtiğimiz gün tutuklanan Necdet Kılıç´a ait olduğu şüphesiyle mahkemeye kararıyla dinlemeye takıldığı belirlendi. Geçtiğimiz yıl Bostancı´da 16 yaşındaki bir çocuğu ve bir polis memurunu şehit eden terörist Orhan Yılmazkaya´nın evindeki parmak izlerinden ulaşılan Necdet Kılınç´ın bir yıldan beri mahkeme kararıyla teknik takipte olduğu ve adına kayıtlı telefonunun dinlendiği ortaya çıktı. Ancak Kılıç´ın mahkeme kararıyla dinlenilen telefonunun kullanıcısının K.K isimli bir kadın olduğu K.K´nın bu hatla sevgilisi eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ile görüşmelerinde kullandığı belirlendi. Avcı´nın kitabında ?Arkadaşım? dediği Kılınç´ın evinde sevgilisi K.K ile buluştuğu da belirlendi.
Terör örgütünden yasak aşk çıktı
Yazdığı ?Haliç´teki Simonlar? kitabıyla gündeme gelen Eski Eskişehir Hanefi Avcı´yı terör örgütü Devrimci Karargah´a götüren ilginç bir yasak aşk ilişkisi ortaya çıktı. Avcı´nın yaşadığı yasak aşk, geçtiğimiz yıl Nisan ayında İstanbul Bostancı´da bir polis amiri ve 16 yaşındaki bir çocuğu şehit eden terörist Orhan Yılmazkaya´nın liderliğini yaptığı Devrimci Karargah örgütüne yönelik soruşturmayla tesadüfen ortaya çıktı. ?Haliçte´ki Simonlar? kitabını şantaja uğradığı için mi yazmak zorunda kaldı?? sorusunu akıllara getiren olayın süreci şu şekilde şu şekilde gelişti:
Gizli Tanık ´Son Tezgah´ın ifadesi
Savcılığın hazırladığı Devrimci Karargah iddianamesinde, örgütün birçok farklı terör örgütünden ayrılan örgüt mensuplarını tek çatı altında toplamaya çalıştığı ve örgütün omurgasını 16 Eylül Hareketi ve Bedreddini Hareketi üyelerinin oluşturduğu tespiti yapıldı. Polis katili Orhan Yılmazkaya´nın evinde yapılan incelemelerde örgütün Sosyalist Demokrasi Partisi ile ilişkisi olduğu ve partiye nüfuz ettiği ortaya çıktı. Polis bunun üzerine örgütün SDP içindeki ilişkilerini incelemeye aldı.
Esrarengiz ihbar mektubu
Polis, örgütün SDP ile ilişkilerini araştıran incelemelerde bulunurken 1 Eylül 2009´da Emniyet´e ilginç bir ihbar mektubu geldi. Mektupta, örgüt üyelerinin yakalanmamaları için kendilerine Emniyet içinden haber verildiği belirtiliyordu. Bunun üzerine savcılık ihbar mektubundaki bilgilerin de incelenmesini ve SDP-Karargah ilişkisinin detaylı araştırılmasını istedi. Faaliyetleri mercek altına alınan kişiler arasında SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan´ın da aralarında bulunduğu üst düzey yöneticiler yer alıyordu. SDP´nin Devrimci Karargah bağlantısı kapsamında, SDP çevresinde faaliyet gösteren ve Rıdvan Turan ve Genel Başkan Yardımcılarıyla ileri derecede yakın ilişkileri bulunan Nejdet Kılıç da takip edildi.
Necdet Kılıç bağlantısı soruşturmayı derinleştirdi
Emniyet´in Necdet Kılıç ile ilgili yaptığı çalışmalarda; Kılıç´ın 1980 öncesi yasadışı THKP-C Kurtuluş örgütü içerisinde Haşmet (K) ismiyle faaliyet yürüttüğünü ve 1981 yılında yakalanarak tutuklandığını tespit etti. Kılıç´ın ayrıca 1987 yılında Mersin E Tipi cezaevinde iken, bulunduğu koğuştan alınarak THKP-C Kurtuluş mensubu şahısların bulunduğu koğuşa verilmek için ölüm orucu eylemi gerçekleştirdiği belirlendi. Kılıç Mersin´de Bahçe olarak ifade ettiği yerde üst düzey örgüt mensupları, TKKKÖ Merkez Komite üyeliği yapmış şahıslar, Dev-Sol kurucusu, THKP-C/Kurtuluş örgütü kurucusu gibi şahıslarla toplantılar düzenlediği öğrenildi.
Kılıç´ın telefonunun tespit edilmesi
Nejdet Kılıç´ın kullandığı telefonların tespiti çalışmalarında adına kayıtlı bazı telefon numaralarının Emniyette görevli bazı şahıslarla irtibatlı olduğu görüldü. Polisin yaptığı soruşturma neticesinde Kılıç´ın irtibatlı olduğu emniyet görevlilerinden en çarpıcı olanı dönemin Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı´ydı. Emniyet´ten bilgi sızdırıp sızdırmadığı tespit edilmek üzere dinlemeye alınan Kılıç´ın Avcı ile görüştüğü ve arkadaşları için istihbarat desteğinde bulunduğu tespit edildi.
Avcı´nın Devrimci Karargahçı arkadaşı
Polisin Kılıç´ın kullanıyor olabileceği ikinci bir telefonun tespiti çalışmalarında, Kılıç´ın ikamet ettiği adresin cell bölgelerinde yapılan çalışmalarda Tuğrul Çakır adına kayıtlı 0.531.7307094 numaralı şüpheli bir telefon tespit edildi. Telefon numarasının şüpheli olarak görülmesinin nedeni sadece Ceyhun Ünlü adına kayıtlı 0.531.7307092 numaralı telefon ile irtibatlı olmasıydı. Bu iki numaranın genellikle Organize Suç ve Terör Örgütü mensuplarınca teknik takipten kurtulmak amacıyla kullanılan tarzda sadece birbirleri ile irtibatlı oldukları tespit edildi. Çakır ve Ünlü adına kayıtlı bu iki ardışık numaralı telefonları ilginç kılan ise Necdet Kılıç´ın evinde sinyal veriyor olmaları oldu. Yapılan bu tespitler sonrasında Savcılık ve Emniyet, bu iki telefonun Devrimci Karargah Örgütü adına faaliyet gösteren Necdet Kılıç tarafından örgüte bilgi sızdırmak amacıyla, örgütsel amaçlı kullanıldığı kanaati oluştu.
Hakim kararıyla dinlemeye takıldı
Bu numaralardan Nejdet Kılıç´ın kullandığı değerlendirilen ve Kılıç´ın ev adresinden sinyal veren 0.531.7307094 numaralı telefon hattı hakim kararıyla 7 Kasım 2009´da dinlemeye alındı. Polis yapılan dinlemelerde ilk olarak dinlemeye alınan numaranın Nejdet Kılıç tarafından kullanılmadığını, kimliği tespit edilemeyen bir kadın tarafından kullanıldığını belirledi. Diğer önemli tespit de bu iki numara kullanıcıları arasında yasak aşk ilişkisinin bulunduğuydu. İlerleyen süreçte, Nejdet Kılıç´ın ikametgahından sinyal verdiği ve sadece tek telefon ile irtibatlı olduğu için dinlemeye alınan 0.531.7307094 nolu telefonun Edebiyat Öğretmeni K.K tarafından kullanıldığı tespit edildi. Karşı telefonun da başkasının adına kayıtlı olmasına rağmen dönemin Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı tarafından kullanıldığı anlaşıldı.
Polis dinlemeyi durdurdu
Dinlemelerde iki telefon kullanıcısının Nejdet Kılıç´ın evinde buluşacakları bilgisine ulaşıldı. Kılıç´ın adresinde yapılan takipte bir kadınla Hanefi Avc´nın buluştuğu görüldü. Polis telefonların cell çalışması ile de telefon kullanıcılarını Hanefi Avcı ve Edirne´de Edebiyat öğretmeni olan Kezban Küçük olduğunu belirledi. Hanefi Avcı´nın Kezban Küçük isimli kadınla yasak aşk yaşadığının belirlenmesi üzerine dinlemeye alınan 94 ile biten numara dinleme süresinin sona ermesi beklenmeden teknik takipten çıkarıldı.
Kılıç´ın evindeki yasak aşk kaydedildi mi?
Hakim kararıyla dinlenen Nejdet Kılıç ve Hanefi Avcı´nın dinlemeye düşen konuşmalarında yakın ve samimi ilişkinin yanısıra Avcı´nın Kılıç´a karşı yardımcı olma gayretinde ve ricalarını geri çevirmeme eğiliminde olduğu belirlendi. Hanefi Avcı´nın polis katili Devrimci Karargah örgütü üyesi Nejdet Kılıç ile ilişkili olması da dikkat çeken başka bir konu. Kılıç´ın örgütsel geçmişi ve Avcı´nın 80 döneminde solculara yaptığı söylenen işkenceler düşünüldüğünde Avcı´nın Kezban Küçük´e olan zaafiyetinin Devrimci Karargah örgütü tarafından Avcı´ya şantaj amaçlı kullanıldığı düşünülüyor. Hanefi Avcı´nın Nejdat Kılıç´ın evindeki birlikteliğinin Devrimci Karargah mensuplarınca kaydedilmiş olabileceği de belirtiyor. Teknolojik imkanlardan sonuna kadar faydalanan Devrimci Karargah´ın Avcı´nın kasetini çekmiş olma ihtimalinin yüksek olduğu belirtiliyor.
Aşk yaşarken ikisi de evliydi
Öte yandan K.K ve Hanefi Avcı´nın ilişkilerinin başladığı dönemde ikisinin de evli olduğu ortaya çıktı. Halen evli olan Avcı´nın gerek Edirne gerekse Eskişehir Emniyet personeli arasında karısından boşanma aşamasında olduğunun bilindiği öğrenildi. K. K´nın ise kısa bir süre önce eşinden ayrıldığı belirtildi.Bu arada Avcı´nın yazdığı kitapta Nejdet Kılıç´ın dinlendiğini açık açık yazınca polisin operasyonu sekteye uğradığı belirtiliyor. ?Haliçte Yaşayan Simonlar? isimli kitabın piyasaya çıkması ile Devrimci Karargah terör örgütü kapsamında yürütülmekte olan soruşturmanın gizliliği ihlal edildi. İlgili tahkikattan haberdar olan Avcı, kitabında Nejdet Kılıç´ın dinlendiğini açıkça belirtmişti.
Kılıç makamında Avcı´yı ziyaret etti
Bu arada Avcı´nın kitabın yayınlanmasından sonra dinlendiğini öğrenen ve telefonlarını iptal ettiren Nejdet Kılıç´ın Hanefi Avcı ile irtibatlarını ankesörlü telefon üzerinden kurmaya başladığı ve bu durum adli soruşturma kapsamında delil dosyasına alındığı da öğrenildi. Kılıç´la ilgili soruşturma dosyasındaki bir diğer önemli konuda Nejdet Kılıç´ın Hanefi Avcı´yı Eskişehir´deki makamında ziyaret etmesi ve özel bir cihaz alıp almadığı konusu.. Ziyaretten sonra Kılıç´ın Eskişehir Polis evinde Hanefi Avcı´nın misafiri olarak ağırlandığı da soruşturma dosyasına yer aldı. ( Aktifhaber)
Hıfzı Çubuklu: Avcı´yı Karargah´a çağırmadık
25 Eylül 2010: Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu, Zaman gazetesinin 24 Eylül 2010 tarihli nüshasında yer alan Hanefi Avcı´nın Genelkurmay Karargahı´na çağrıldığı haberinin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Çubuklu, ´Avcı, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu´ya kitabını anlatacak´ başlıklı haberde geçen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı´nın Karargah´ı ziyaretinin söz konusu olmadığını ifade etti. Tümgeneral Çubuklu Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı´ya gönderdiği yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: Bahse konu haberde şahsımla ilgili olarak geçen hususlar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı´nın Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu tarafından Genelkurmay Karargahı´na çağrılması söz konusu değildir. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve kişilerin kişilik haklarını zedeleyici yayınlar yapılmaması yönündeki yayın ilkelerinin gereği olarak gerçeği yansıtmayan bahse konu haberin düzeltilmesini rica eder, aksi halde yasal haklarımı kullanmak zorunda kalacağımı bildiririm. ( Zaman)
Abdullah Harun
(24 Eylül 2010), son güncel.: (25 Eylül 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Devrimci Karargah operasyonundan Avcı çıktı
Avcı´nın bahsettiği esrarengiz şahıs kim?
İşte Hanefi Avcı´nın Ergenekon planı
Hanefi Avcı´nın iddiaları konulu manşetlerimiz
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Devrimci Karargah Örgütü manşetlerimiz