Bazı Yargıtay üyelerinin internete düşen ses kaydı doğrulandı. Ses kaydında referandumda ´hayır´ çıkması için Kürt oylarının garanti altına alınması ve bunun için de BDP´yle işbirliği yapılması isteniyordu. ´Referandumda hayır için Öcalan´a ihtiyaç var´ denilen ses kaydında, bu işbirliği teklifini BDP´li yetkililere, Ergenekon sanığı Başsavcı İlhan Cihaner´in avukatı Turgut Kazan´ın ilettiği iddia ediliyordu.
Ses kaydındaki BDP-Kazan görüşmesi doğrulandı
Bazı Yargıtay üyelerinin internete düşen ses kaydı doğrulandı. Ses kaydında referandumda ´hayır´ çıkması için Kürt oylarının garanti altına alınması ve bunun için de BDP´yle işbirliği yapılması isteniyordu. ´Referandumda hayır için Öcalan´a ihtiyaç var´ denilen ses kaydında, bu işbirliği teklifini BDP´li yetkililere, Ergenekon sanığı Başsavcı İlhan Cihaner´in avukatı Turgut Kazan´ın ilettiği iddia ediliyordu.
Ses kaydındaki bir önemli ayrıntı da konuyla ilgili olarak avukat Turgut Kazan´ın BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile görüştüğü iddiasıydı. Kayıtta bu bölüm, Şimdi bu, BDP var ya, bu parti son derece önemli. Bunu geçende Turgut Kazan´la konuşuyoruz. Demirtaş´la görüştü. sözleriyle geçiyordu. Star Gazetesi yazarı Şamil Tayyar, dünkü köşe yazısında bu konuyu ele alırken, Bugün arkadaşlarımız BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş´la görüştü, Kazan´ın arabuluculuk girişimini doğruladı... ifadelerini kullandı. Turgut Kazan, Ergenekon davası sanıklarından Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in de avukatlığını yürütüyor. Turgut Kazan, iddialarla ilgili soruları cevaplandırmaktan kaçındı. Haberin yayımlanmasına çok sinirlenen Kazan, ilgili soruya telefonda, Size bunun hesabını soracağım. Bununla ilgili bir basın toplantısı yapacağım. Gücünüz yetiyorsa oraya gelin. şeklinde tehditvari cevap verdi. ( Zaman)
Başbakan Erdoğan: Kirli tezgahlar internete düşüyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde internet sitelerine düşen yüksek yargı üyelerinin konuşmalarına değinerek, kirli tezgâhların ortaya çıktığını söyledi. ´Referanduma evet´ mitingleri kapsamında Ağrı Dörtyol Meydanı´nda halka seslenen Başbakan Erdoğan, konuşmasında, son günlerde internet sitelerine düşen yargıçlara ait konuşmalara değindi. Telefon konuşmalarında, milletin üzerinde ne tür kirli tezgâhlar kurulduğunu herkesin bildiğini vurgulayan Başbakan, Bu ülkede çetelerin beslendiği kirli bataklıkları nasıl kurutuyorsak, terörün beslendiği bataklıkları da tek tek sizlerle beraber kurutuyoruz, kurutacağız. Bu çetelerin kimlerle işbirliğini yaptığını görüyorsunuz. Terör örgütü ile o çeteler arasındaki işbirliğinin nasıl ortaya çıktığını görüyorsunuz. Telefon konuşmalarında benim milletim üzerinde ne tür çirkin tezgâhlar kurulduğunu görüyorsunuz. Hakimler savcılar kimlerle neler yapıyormuş, şuyuu vukuundan beter. İşte bu kirli tezgâhlar ortaya çıkıyor. Millete kurulmuş bu çirkin tuzaklar bozuluyor. dedi. ( Sabah)
Yağmasa da gürledi: Yargıtay Başkanından sert tepki
Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili bir açıklama da Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker´den geldi. Gerçeker, İçerik olarak bunlar çok çirkin beyanlar. Gereği ne ise yapılacak dedi. Ses kaydındaki üyelerin daha önce de Başsavcı Cihaner davasının Erzurum mahkemesinden nasıl koparılarak Yargıtay´a alınacağını konuştukları bir başka skandal ses kaydı ortaya çıkmıştı. Yargıtay Başkanı Gerçeker o ses kaydıyla ilgili olarak da, konuyu soruşturuyoruz demişti. O tarihten beri soruşturmadan herhangi bir sonuç çıkmadı ve kamuoyuna bugüne kadar herhangi bir açıklama da yapılmadı. Bu kez de aynı şekilde davranılarak olayın soğutulacağı ve tartışmaların yatışmasının bekleneceği, ses kaydındaki üyelere karşı hiçbir adımın atılmayacağı ileri sürülüyor.
Gerçeker: Yasal olmayan dinlemeler yapılıyor
Yargıtay Başkanı Gerçeker, Yargıtay´a girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin bir işlem yapıp yapmadıklarını sorması üzerine, Gerçeker, basında konuya ilişkin haberler yer aldıktan sonra olaya el koyduklarını ve gerekli talimatları verdiğini, soruşturmanın, araştırmanın yapıldığını söyledi. Adli tatil dolayısıyla nöbetçi başkanvekili ve heyetin yasal olarak gerekli her şeyi yapacağını ifade eden Gerçeker, Basında çıkan konuşmalar yasal mıdır, hukuki geçerliliği var mıdır, yok mudur, bilmiyoruz. Bunlar araştırılacak. Bize intikal eden duruma göre ne gerekiyorsa yapılacak dedi. Adli tatil dolayısıyla ses kayıtları iddia edilen yargıtay üyeleriyle görüşmediğini, tatil sonrasında ise görüşebileceğini ifade eden Gerçeker, İçerik itibariyle hiçbir zaman tasvip edilecek bir şey değil. Bir yargıtay üyesinin, hakimin, insanın söyleyebileceği, konuşabileceği şeyler değil. Bunlar hiçbir zaman tasvip edilecek şeyler değil ama hep Yargıtayla, Danıştayla ilgili yasal olmayan dinlemeler söz konusu. Bunların gerçek olduğu yayınlarla ortaya çıkıyor. Bir Yargıtay üyesinin Birinci Başkanlık Kurulu´nun izni olmadan dinlenmesi mümkün değil. Onun için ortam dinlemesi mi, telefon dinlemesi mi yapıldı, bilemiyoruz. Bunları araştıracağız dedi. Gerçeker, ses kayıtlarında terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan ile ilgili ifadelerin yer almasının hatırlatılması üzerine de konuşmaların çok çirkin beyanlardan oluştuğunu söyledi. Konuşmaların hukuki geçerliliği tespit edilmeden kesin bir yargıda bulunmanın da doğru olmayacağını vurgulayan Gerçeker, hukuk çizgisi içerisinde ne gerekiyorsa yapılacağını söyledi. Gerçeker, Yargı bir toplum için en üstün değerdir. Ekmek gibi, su gibi gerekli olan bir şeydir. Yargıya bütün toplumun, çok büyük bir hassasiyetle sahip çıkması gerekir. Yargı, adaleti dağıtan bir müessese. Yargı zedelendiği zaman, zafiyete uğradığı zaman bundan toplum zarar görecektir. Onun için yanlış yapan varsa, o yanlışların üzerine gidilecek. Suç işleyen varsa suçlular mutlaka cezalandırılacaktır. Kimseye bir ayrıcalık söz konusu olamaz. Ama kurumları zedeleyerek, topyekün suçlayarak çalışamaz hale getirmek, hedef tahtası haline getirmek doğru bir anlayış değil ama hukuki gereklilik neyse bu da yapılacaktır diye konuştu. Daha önce de Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını anımsatan Gerçeker, konunun sonuçlanmadığını ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından kendilerine bu konuda bir bilgi iletilmediğini kaydetti. Gerçeker, kendisinin dinlenildiğinden şüphe duyup duymadığının sorulması üzerine, Şu anda dinlenip dinlenilmediğimi bilmiyorum. Basına yansıyan bilgilere, somut birtakım verilere göre yasal olmayan dinlemeler yapılıyor. Bunu hiç kimsenin inkar etmesi mümkün değil. Şunu unutmamak lazım, bugün bunu benim yararıma olduğu için hoş görebilirsen, yarın aynı durum sizi de vurabilir. Onun için hukuk dışı olan her şeye hepimizin karşı çıkması lazım dedi. ( Cnnturk)
HSYK: Ses kaydının içeriğini tasvip etmiyoruz ama..
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, üç yargıtay üyesinin ´referandumda BDP´yi CHP´nin yanına çekmeliyiz, hayır çıkması için Öcalan bize gerekli´ şeklindeki ´skandal ses kaydı´ içeriğini tasvip etmediklerini söyledi. HSYK Başkanvekili Özbek, internete düşen ses kaydı hakkında açıklamalarda bulundu. Özbek, yüksek yargı üyelerinin ses kaydının içeriğinden çok internete düşmesini eleştirdi. Referandum öncesi böylesi bir ses kaydının internete düşmesini manidar bulduğunu söyleyen Özbek, tartışma konusu olan kaydın içeriğine ise girmek istemedi. Gazetecilerin ısrarı üzerine Özbek şöyle konuştu: Ayrıntılarını bilmiyorum, ancak içeriğini tasvip etmek mümkün değil. Üzerinde durulması gereken şey bu arkadaşlarımız neden dinlediler, niye peşinde birileri dinleme hazırlığıyla geziyordu, niye bunları tespit etme ihtiyacı duydular ve niye servis edildi? Şimdi iki insan başbaşa konuşurken çok özel şeyleri de konuşabilir. Bunlar tasvip edilir, edilmez ancak bunları gizlice tespit etmek suçtur. Asıl bunun üzerinde durulması gerekir. Bu arkadaşlarımızın ne konumları ne imkanları itibariyle Öcalan ve benzerleriyle pazarlık edebilecek, bundan bir fayda bulabilecek imkanları da yok. Böyle bir şeyi gerçekleştirme şansları da yok. O sebeple bunu birilerinin kendi aralarında yaptıkları kritik olarak değerlendiriyorum. Bu şekilde yansıtılıp yargı aleyhine kullanılması son derece yanlıştır, maksatlıdır. ( Radikal)
Üç gündür yalanlanmayan skandal konuşma Türkiye´yi ayağa kaldırdı
Tepkiler artıyor
´Referandumda hayır için Öcalan´a ihtiyaç var.´ dediği belirtilen Yargıtay üyelerinden skandal ses kaydına üç gündür yalanlama gelmedi. Türkiye´yi ayağa kaldıran sözler için Meclis Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya Yargıtay´ı açıklama yapmaya çağırdı: Hiç kimsenin adalet cübbesiyle hukuku kirletme hakkı yoktur. Referanduma sayılı günler kala Türkiye, üç yüksek yargıcın internete düşen skandal itiraflarıyla sarsıldı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi´nin Başkanı Yusuf Uluç ve üyesi Hamdi Yaver Aktan ile 10. Hukuk Dairesi üyesi Fatih Arkan olduğu iddia edilen şahıslar, referandumda hayır çıkması için terörist başı Abdullah Öcalan´a çok ihtiyaç olduğunu söylüyor. Üç gündür yalanlanmayan skandal konuşma Türkiye´yi ayağa kaldırdı. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, ´rezalet bir şey´ ifadesini kullanırken, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, konuşmayı ´yargının nasıl siyasallaştığının´ göstergesi olarak değerlendirdi. Çiçek, Teröristbaşından medet bekleyen zihniyete bin defa yuh olsun. dedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin de tepkisini, Bunlar, siyaset dışı aktörlerin ne tür işbirliği içinde olduğunu gösteriyor. sözleriyle dile getirdi. Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ise Yargıtay´ı kamuoyunu aydınlatmaya çağırdı. Skandal konuşmanın Yargıtay´ın imajı üzerinde ağır tahribata yol açağı uyarısında bulundu: Hiç kimsenin adalet cübbesini giyerek, hukuku kirletme hakkı yoktur. Cübbeden hak fışkırır, demokrasi tuzakları değil.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, yaptığı yazılı açıklamada, yüksek mahkemenin yargı yetkisini kullanan bazı üyelerin bu tür tavırlarla tam bir bataklığa saplandıklarını belirtti. Bu verilerin doğru çıkması halinde, Yargıtay´ın vahim bir durumla karşı karşıya olduğu kabulünün kaçınılmaz olduğunu söyledi. Yargıtay´dan kendi iç hukuku doğrultusunda iddialarla ilgili kamuoyunu aydınlatmasını isteyen İyimaya, söz konusu ses kayıtları doğru ise ilgili yargı mensuplarını da cübbelerini iade etmeye çağırdı. Adalet Komisyonu Başkanı, Cübbeden hak fışkırır, ideolojik hurafeler ve demokrasi tuzakları değil. değerlendirmesi yaptı. İyimaya açıklamasında, şu hususlara yer verdi: Son günlerde basına yansıyan veriler (ses kayıtları), yüksek mahkememizde yargı yetkisi kullanan kimi üyelerin koruma, kollama misyonuna soyunduklarını göstermektedir. Cübbeden hak fışkırır, ideolojik hurafeler ve demokrasi tuzakları değil. Yargıtay yönetiminin kendi iç hukukuna göre soruna el atması, durum hakkında kamuoyunu aydınlatması gereği açıktır. İlk günde gösterilmesi gereken bu refleksin daha fazla geciktirilmesinin doğurabileceği anlam yüklemeleri ve algılar, göz ardı edilemez.
MHP´li Oktay Vural: Rezalet bir şey
´Referandumun reddedilmesi için Öcalan´a çok ihtiyaç var´ sözlerine Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek de tepki gösterdi. Çiçek konuşmaların ´yargının nasıl siyasallaştığının´ göstergesi olduğunu söyledi. Yozgat´ta konuşan Çiçek, İddialar doğruysa ´Türkiye´de kaos çıksın, o kaostan yararlanırız´ diyorlar. Böyle bir ifade akla ziyandır. İnsaf, vicdan, bu ülkede kaos çıkacak, kaostan yararlanacaklar. Referandumda ´hayır´ çıksın diye ´Öcalan bizim işimize gelir´ diyor. Öcalan, teröristbaşı, teröristbaşından medet bekleyen insanlar var, kesimler var. Böyle bir anlayış olabilir mi? Böylesine millete güvensizlik olabilir mi? Böylesine 40 binden fazla insanın kanına girmiş olan insandan medet olan zihniyete bin defa yuh olsun. Böyle bir demokrasi olabilir mi? dedi. Muhalefetin gündemini terör örgütünün belirlediğini ileri süren Cemil Çiçek, Hepsi aynı safta kampanya yürütüyorlar. ´Hayır´ diyenlere bakın, Türkiye´de ne kadar yasa dışı örgüt varsa, hepsi ´hayır´ kampanyası içerisinde. diye konuştu. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural da Meclis´te yaptığı basın toplantısında bu konudaki soruları cevaplandırdı. Rezalet bir şey. Kimse çıkartılsın... diyen Vural, Ne hazindir ki hükümet ´evet´ için PKK ile müzakere ediyor, bir diğeri genel af talep ediyor, bir diğeri başka... Bu milletin sahibi yok mu, bu milleti düşünen yok mu? Nedir bu gaflet? Bizim hiç kimseyle bu konuda bir beklentimiz olamaz. Doğru olup olmadığını bilmiyoruz ama vahim iddialardır bunlar. Herhalde tarafları bununla ilgili açıklama yapar. ifadelerini kullandı. ( Zaman)
Kaos oluşturanlar Silivri´de değil miydi?
Ali Akkuş (Zaman): İnternete düşen ses kaydının yüksek yargıda görevli üç yargıca ait olduğu iddia ediliyor. Üç gün geçti, hâlâ yalanlama yok. Konuşulanlar tek kelimeyle skandal. Kendilerinden teröristlerin nasıl cezalandırılması gerektiği konusunda hukuki mütalaa duymayı beklediğimiz yargıçlar, referandumda ´hayır´ çıkması için Öcalan´a duyulan ihtiyacı konuşuyor. Öcalan kim? 30 binden fazla insanımızın ölümüne sebep olan PKK´nın lideri. Devlet Bahçeli´nin ifadesiyle ´İmralı canisi´. Abdullah Öcalan´a çok ihtiyaç var şimdi. diyen yargıç, Öcalan´ın etkili olduğu kitlenin iknası için avukat Turgut Kazan´ın devrede olduğunu ileri sürüyor. Kazan´ın BDP´li Selahattin Demirtaş ile görüştüğünü anlatıyor. Demirtaş´a en hassas olduğu noktadan yaklaşmışlar: KCK diye canınıza okuyacaklar sizin. KCK, Diyarbakır Başsavcılığı´nın soruşturduğu bir örgüt. Savcılığın iddianamesine göre KCK öyle bir yapı ki, PKK onun altında yer alıyor. Bir örnekle anlatacak olursak, Diyarbakır Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü´nde görevli bir KCK elemanı, Belediye Başkanı Osman Baydemir´i sorgulayabiliyor. Selahattin Demirtaş, Kazan ile görüştüğünü doğruluyor. Avukat Kazan ise kendisini arayan gazeteciye hakaret edip telefonu yüzüne kapatıyor. Meseleye devlet düzeni açısından bakacak olursak; Ankara´daki yüksek yargıçların bu konuşmaları Diyarbakır´daki hakim ve savcıları etkilemez mi?
Konunun bir başka boyutu ise Öcalan´ın kendisine duyulan ihtiyacı nasıl gidereceği hususu. Öcalan, Türkiye´ye getirilirken uçakta ´devlete hizmet etmeye hazırım´ diyordu. Eski avukatı Ahmet Zeki Okçuoğlu dün Yeni Şafak Gazetesi´ne konuşmuş. Avukat, Öcalan´ın derin devletle olan temasını hiç kesmediğini söylüyor. Ergenekon, Apo ile daima çalıştı diyor. Bu bilgiler ışığında son dönemde özellikle doğuda bir türlü anlaşılamayan olaylara yeniden bakmakta fayda var. Kapatma davalarından en fazla muzdarip olan BDP´nin, Meclis´te parti kapatmayı zorlaştıran düzenlemeye karşı çıkmasında Öcalan´ın etkisi olabilir mi? Öcalan´ın evet diyen işadamlarını ve sivil toplum örgütlerini tehdit etmesinden kim faydalanıyor? Taş atan çocuklarla ilgili düzenleme yapılacağı zaman Reşadiye´de pazardan dönen askerleri öldürmek kime yaramıştı? Samsun´da polis memurunu öldürüp kaos çıkarmanın amacı neydi? Son olarak Hatay Dörtyol´da, Kürtlerle Türkleri karşı karşıya getirmek için planlanan tezgah. MHP´li meclis üyesi, JİTEM ve PKK´nın gündeme geldiği Dörtyol saldırısını nasıl değerlendirmek lazım?
Tam bir kaos olsun, bu kaostan ben yararlanırım. diyor internetteki ses. Siyasi hedefine ulaşmak için ülkede kaos istemek suç değil mi? İnanmayan Ergenekon iddianamesine baksın. Orada şöyle yazıyor: Türkiye Cumhuriyeti devletini anti-demokratik yollarla ele geçirip kendi amaç ve çıkarları doğrultusunda bir yönetim kurmayı amaçlayan Ergenekon terör örgütü mensuplarının Anayasa´mızın 6. maddesinde belirtilen millet iradesini tamamen hiçe sayarak bu nihai amaca ulaşabilmek için her türlü illegal yolu mubah gördükleri gibi bu uğurda ülkede kaos oluşması, terör olaylarının artması ve ekonomik kriz çıkması için her türlü eylemi gerçekleştirmekten çekinmedikleri görülmüştür. ( Ali Akkuş / Zaman)
(02 Eylül 2010, 10:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ŞOK!!! Derin Yargıda referandum korkusu Öcalan umudu
Ses kaydını dinlemek için tıklayın
Profesör: Kayıt Tolon´un, ispat ederim
12 Eylül 2010 Anayasa referandumu manşetlerimiz
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi