Türkiye, geçtiğimiz hafta ´olmaz böyle şey´ dedirten bir ses kaydı ile sarsıldı. Genelkurmay ve MİT tarafından yalanlanmayan telefon görüşmesinde Üsteğmen Fırat Ç., Yarbay Selami Selçuk Ç.´den, PKK´ya çok zayiat verdirdiği için insansız hava aracı ´Heron´ların düşürülmesini istiyordu. Ses kaydındaki konuşmaları ´felaket´ olarak niteleyen Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, subaylardan hesap sorulacağını söyledi. Terör uzmanları ise skandala Ergenekon savcılarının el koyması gerektiğini belirtti. Hukukçular, soruşturmanın ivedi bir şekilde derinleştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, Heron olayının Karargah Evleri soruşturmasıyla irtibatlı çıkabileceğine işaret ediyor. Son zamanlarda peşpeşe yaşanan gelişmelerin PKK ile Türkiye´deki derin yapılanmaların arasındaki ilişkiyi yeniden gündeme getirdiğini belirten hukukçular skandalla ilgili acil açıklama yapılması gerekliliğine dikkat çekiyorlar: ´Bu olayda, PKK´nın Kürtlerin haklarını savunan bir hareket olmadığını, çok derin ve kirli ilişkiler içinde bir yumak haline geldiğini görüyoruz. Bu tür uygulamaların kökeni nedir, neden 30 yıldır böyle bir yapı devam ediyor? Sorular cevaplanmalı, yapılanlar aydınlığa kavuşturulmalıdır. Aksi halde Türkiye, PKK sorununu asla çözemeyeceği gibi üç yıl önceki ´Heron olayına´ benzer vakaları yaşar.´
PKK´nın bitirilememesi gücünden değil ihanetten
Türkiye, geçtiğimiz hafta ´olmaz böyle şey´ dedirten bir ses kaydı ile sarsıldı. Genelkurmay ve MİT tarafından yalanlanmayan telefon görüşmesinde Üsteğmen Fırat Ç., Yarbay Selami Selçuk Çakmak´tan, PKK´ya çok zayiat verdirdiği için insansız hava aracı ´Heron´ların düşürülmesini istiyordu. Ses kaydındaki konuşmaları ´felaket´ olarak niteleyen Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, subaylardan hesap sorulacağını söyledi. Terör uzmanları ise skandala Ergenekon savcılarının el koyması gerektiğini belirtti. Hukukçular, soruşturmanın ivedi bir şekilde derinleştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, Heron olayının Karargah Evleri soruşturmasıyla irtibatlı çıkabileceğine işaret ediyor. Son zamanlarda peşpeşe yaşanan gelişmelerin PKK ile Türkiye´deki derin yapılanmaların arasındaki ilişkiyi yeniden gündeme getirdiğini belirten hukukçular skandalla ilgili acil açıklama yapılması gerekliliğine dikkat çekiyorlar: ´Bu olayda, PKK´nın Kürtlerin haklarını savunan bir hareket olmadığını, çok derin ve kirli ilişkiler içinde bir yumak haline geldiğini görüyoruz. Bu tür uygulamaların kökeni nedir, neden 30 yıldır böyle bir yapı devam ediyor? Sorular cevaplanmalı, yapılanlar aydınlığa kavuşturulmalıdır. Aksi halde Türkiye, PKK sorununu asla çözemeyeceği gibi üç yıl önceki ´Heron olayına´ benzer vakaları yaşar.´
Türkiye, geçtiğimiz hafta ´olmaz böyle şey´ dedirten bir ses kaydı ile sarsıldı. Genelkurmay ve MİT tarafından yalanlanmayan telefon görüşmesinde Üsteğmen Fırat Ç., Yarbay Selami Selçuk Çakmak´tan, PKK´ya çok zayiat verdirdiği için insansız hava aracı ´Heron´ların düşürülmesini istiyordu. Ses kaydındaki konuşmaları ´felaket´ olarak niteleyen Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, subaylardan hesap sorulacağını söyledi. Terör uzmanları ise skandala Ergenekon savcılarının el koyması gerektiğini belirtti. Emekli Başsavcı Reşat Petek, Karargah Evleri yapılanmasına dikkat çekerken, emekli Askeri Yargıç Faik Tarımcıoğlu, bu olayın PKK ile derin devlet ilişkisini gözler önüne serdiğini vurguladı. Heronlara yakalanan PKK´lılar için, Adamlarımız çok zayiat verdi. Ya Heron´u düşürün ya da koordinatlarını değiştirin. diyen Üsteğmen Fırat Ç. ile, Çaresine bakarız. cevabını veren Yarbay Selami Selçuk Çakmak ile ilgili yeterli açıklama yapılmaması, tepkilere sebep oldu. Skandal olayın üzerinden yaklaşık bir hafta geçmesine rağmen Genelkurmay suskunluğunu koruyor. Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise önceki gün yaptığı açıklamada, söz konusu subaylardan hesap sorulacağını söyledi. Hukukçular, soruşturmanın ivedi bir şekilde derinleştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, Heron olayının Karargah Evleri soruşturmasıyla irtibatlı çıkabileceğine işaret ediyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olaya el koymalı
Yetkili kurumlardan bugüne kadar herhangi bir açıklamanın gelmemesini sert bir dille eleştiren emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, iki subay hakkında üç yıl önce başlatılan soruşturmayı, ´Karargah Evleri Davası´nın üzerini örtmekle suçlanan Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok´un yürüttüğünü hatırlatıyor. Bundan dolayı skandal olayın arkasında ´Karargah Evleri yapılanması´ olabileceğini ifade ediyor. Karargah Evleri davasının Silivri´de devam ettiğini hatırlatan emekli askeri savcı, ilerleyen zamanlarda özel yetkili savcıların soruşturmaya el koyabileceğini düşünüyor. Petek, şöyle devam ediyor: İhanet olayının soruşturmasını yürüten Savcı Zeki Üçok, subaylardan birinin ifadesini almış, diğerini ise bir gün gözaltında tuttuktan sonra serbest bırakmış. Üçok, Karargah Evleri dosyasının üzerini kapatmakla suçlandı. Subaylardan biri de Ergenekon davasının şüphelileri arasında yer alıyor. Bunları bir araya getirdiğimizde ´Heron olayı´ Silivri´de görülen ´Karargah Evleri soruşturmasının´ bir parçası olabilir. Bunu iki subay arasında geçen münferit bir olayla sınırlandırmak yanlış olur. Gelişmelere böyle bakılırsa resmin bütünü görülmez. Soruşturma sonucunda ihanet olayı ile Karargah Evleri arasında bir bağlantı ortaya çıktığında, özel yetkili cumhuriyet savcıları duruma el koyar. Çünkü Karargah Evleri davasını, İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza mahkemeleri yürütüyor. Genelkurmay´ın suskunluğunu koruması halinde de kamuoyunda ciddi şüphelerin oluşacağına dikkat çeken Petek, sözlerine şöyle devam etti: Hiçbir şey yapmamak ikinci bir ihanet olacaktır. Askeri Personel Kanunu 65. maddesi gayet açık. Buna göre iki subay görevden alınıp gerekli yargılama yapılmalıdır.
PKK´nın bağlantıları bir bir ortaya çıkıyor
Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu da olayın artık skandal boyuta geldiğini düşünüyor. Genelkurmay´ın ´bugüne kadar neden bir açıklama yapmadığını´ soran emekli hakim, bu konuda kamuoyunun aydınlatılmasının şart olduğunu belirtiyor. Böylesi vahim olayın küçük bir açıklamayla da geçiştirilmeyeceğini vurgulayan Tarımcıoğlu, Bu olay açıklamayla geçiştirilemez, muhakkak soruşturma açılmalı ve yargılanma yapılmalı. diyor. Son gelişmelerin PKK ile Türkiye´deki derin yapılanmaların arasındaki ilişkiyi yeniden gündeme getirdiğini belirten Tarımcıoğlu, şu tespiti yapıyor: Açıklama çok gecikti; ama yine de bekliyoruz. Aksini düşünmek tabiata aykırı olur. Bu olayda, PKK´nın Kürtlerin haklarını savunan bir hareket olmadığını, çok derin ve kirli ilişkiler içinde bir yumak haline geldiğini görüyoruz. Bu tür uygulamaların kökeni nedir, neden 30 yıldır böyle bir yapı devam ediyor? Sorular cevaplanmalı, yapılanlar aydınlığa kavuşturulmalıdır. Aksi halde Türkiye, PKK sorununu asla çözemeyeceği gibi üç yıl önceki ´Heron olayına´ benzer vakaları yaşar. ( Zaman)
O subayların şahidi PKK´lı Karasu
20 Temmuz 2010: Terör örgütü PKK´nın şehir yapılanması KCK´nın yöneticisi Mustafa Karasu, ´ihanetin belgesi´yle ilgili ilginç ifadeler kullandı. İhanetle suçlanan askerleri savunan Karasu Bozacının şahidi şıracıymış derler. MİT´in yönlendirmesiyle Bugün Gazetesi bir yalan haber yayınlıyor. Bir üsteğmen ve yarbay arasında geçtiği iddia edilen bir telefon konuşmasını, bunlar gerillaların öldürülmesine engel olmuşlar biçiminde veriyor. Taraf gazetesi ve diğer AKP yandaşı basın da Bugün gazetesini kaynak göstererek bu psikolojik savaş yalanını meşrulaştırma gayreti içine giriyorlar. Akıl var izam var derler ifadelerini kullandı. Böyle bir şeyin yaşanması halinde sözkonusu subayların idamla yargılanacağını anlatan Karasu, Türkiye´nin en güçlü yanı ve gözbebeği olarak ordu gösteriliyor. Milli Güvenlik Kurulu var, askeri ve diğer mahkemeler var, Milli İstihbarat Örgütü ve emniyet teşkilatı var. Böyle bir şey hemen açığa çıkarılabilir. Bunları yazmak bile abesle iştigaldir. Çünkü ortada hiçbir gerçeği olmayan haberler üretilen bir psikolojik savaş vardır. şeklinde konuştu.
Osman Öcalan, Karasu Ergenekon´un adamı demişti
Sivas doğumlu Mustafa Karasu´nun örgütteki kod adı Hüseyin Ali. PKK´nın kurucu üyelerinden biri. PKK´dan ayrılarak Kuzey Irak´ta yaşayan Osman Öcalan, PKK içinde Ergenekon´un elinin olduğunu söylemişti. Mustafa Karasu´nun da Ergenekoncu olduğunu belirten Öcalan, Cezaevinde PKK liderleri açlık grevi yapmıştı. Karasu´nun durumu kötüleşince devlet istekleri yerine getirdi. demişti. ( Bugün)
(19 Temmuz 2010), son güncel.: (20 Temmuz 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Üsteğmen: PKK vuruluyor, düşürün Heronu
Heron ihanetiyle ilgili manşetlerimiz
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Karargah Evleri soruşturmasının askerlerce savsaklanması