Ergenekon soruşturması kapsamında önemli bilgiler veren gizli tanıklar baskı altına alınıyor. Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Osman Gürbüz hakkında kritik ifadeleri bulunan eski JİTEM´ci gizli tanık Kıskaç´ın, iki gün önce silahla tehdit edildiği ortaya çıktı. Tanık koruma programının işletilmemesinden şikâyetçi olan Kıskaç, ´Korunmuyoruz. Açık açık tehdit ediliyoruz´ diyerek tepki gösterdi. Verdikleri çok önemli bilgilerle Ergenekon ve bağlantılı soruşturmaların ilerlemesinde çok önemli rol oynayan gizli tanıklar çok yoğun şekilde tehdit ve baskı altında olmalarına rağmen Kıskaç örneğinde de görüldüğü gibi devlet tarafından ya hiç ya da yeterince korunmuyorlar. Bu tehditlerin etkisiyle özellikle Cemal Temizöz davasında tanıkların tamamı birer ikişer ifadelerini geri çekti. ´Tanık Koruma´ yasası çıktı, ancak nedense uygulanmıyor. Devletin tanıkları korumak için attığı ilginç adımlardan biri de onlardan bazılarına çelik yelek dağıtmak olmuştu. Adeta kendi kendinizi koruyun anlamına gelen bu girişime karşılık Güneydoğu´da görülmekte olan JİTEM davasında sanık olarak yargılanan ve çok sayıda masum insanı öldürmekle suçlanan PKK itirafçıları için uygulanan ve kimlik bilgilerinin mahkemeden saklanmasının da dahil olduğu çok sıkı koruma tedbirleri çarpıcı bir tezat oluşturuyor. Mahkeme heyetinin dahi isyan ettiği ve ´katillerin kimlik bilgilerini derhal bildirin, mahkemeden saklamayın´ diye İçişleri Bakanlığı´nı uyardığı bu çarpık koruma mantığının hiçbir izah edilir tarafı bulunmuyor, kamuoyunu isyan ettiriyor..
Şaka gibi: Gizli tanıklar değil katiller korunuyor
Ergenekon soruşturması kapsamında önemli bilgiler veren gizli tanıklar baskı altına alınıyor. Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Osman Gürbüz hakkında kritik ifadeleri bulunan eski JİTEM´ci gizli tanık Kıskaç´ın, iki gün önce silahla tehdit edildiği ortaya çıktı. Tanık koruma programının işletilmemesinden şikâyetçi olan Kıskaç, ´Korunmuyoruz. Açık açık tehdit ediliyoruz´ diyerek tepki gösterdi. Verdikleri çok önemli bilgilerle Ergenekon ve bağlantılı soruşturmaların ilerlemesinde çok önemli rol oynayan gizli tanıklar çok yoğun şekilde tehdit ve baskı altında olmalarına rağmen Kıskaç örneğinde de görüldüğü gibi devlet tarafından ya hiç ya da yeterince korunmuyorlar. Bu tehditlerin etkisiyle özellikle Cemal Temizöz davasında tanıkların tamamı birer ikişer ifadelerini geri çekti. ´Tanık Koruma´ yasası çıktı, ancak nedense uygulanmıyor. Devletin tanıkları korumak için attığı ilginç adımlardan biri de onlardan bazılarına çelik yelek dağıtmak olmuştu. Adeta kendi kendinizi koruyun anlamına gelen bu girişime karşılık Güneydoğu´da görülmekte olan JİTEM davasında sanık olarak yargılanan ve çok sayıda masum insanı öldürmekle suçlanan PKK itirafçıları için uygulanan ve kimlik bilgilerinin mahkemeden saklanmasının da dahil olduğu çok sıkı koruma tedbirleri çarpıcı bir tezat oluşturuyor. Mahkeme heyetinin dahi isyan ettiği ve ´katillerin kimlik bilgilerini derhal bildirin, mahkemeden saklamayın´ diye İçişleri Bakanlığı´nı uyardığı bu çarpık koruma mantığının hiçbir izah edilir tarafı bulunmuyor, kamuoyunu isyan ettiriyor..
Alınan bilgilere göre Kıskaç´ın İstanbul´daki işyerine plakası belirlenen bir araçla gelen kişi, bazı taleplerde bulundu. Kafasına silah dayanan Kıskaç´tan daha önce verdiği ifadeleri geri alması veya değiştirmesi istendi. Söz konusu şahıs daha sonra geldiği araca binerek olay yerinden ayrıldı. Gizli tanık Kıskaç, daha sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne giderek şikâyetçi oldu. Bunun üzerine Ergenekon savcıları da devreye girdi. Kıskaç´ın işyeri ve çevresindeki kamera kayıtlarını inceleyen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, tehditte bulunan şahsın isminin M.Ş. olduğunu belirledi. Tanık koruma programının işletilmemesinden şikâyetçi olan Kıskaç´ın, Korunmuyoruz. Açık açık tehdit ediliyoruz. Ama öleceğimi bilsem yine de verdiğim ifadelerin arkasındayım. dediği öğrenildi.
İçişleri Bakanı Atalay rahat uyuyor mu?
Kendisine yönelik tehditlerle ilgili suç duyurusunda bulunan Kıskaç´ın, ifadelerini geri almayacağını belirttiği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, gizli tanık Kıskaç, tanık koruma programının işletilmemesinden şikayetçi. Türkiye´nin geleceği için çok önemli ifşaatlarda bulunan Kıskaç´ın, Ama bize yönelik koruma maalesef işletilmiyor. Korunmuyoruz. Adamlar açık açık işyerimize kadar gelip silahlı tehditlerde bulunabiliyor. Ama ben öleceğimi bilsem yine de verdiğim ifadelerin arkasındayım. dediği öğrenildi. Kendisine ´Kıskaç´ adı verilen gizli tanık, 1993 yılına kadar JİTEM´e bağlı istihbarat elemanı olarak çalıştığını anlatıyor. Veli Küçük´le uzun yıllar çalışmış bir isim. Ergenekon soruşturması çerçevesinde önemli ifadeler verdi. Kıskaç´ın verdiği en çarpıcı bilgilerden biri Abdullah Öcalan´ın yargılama sürecine damgasını vuran Yıldız hemşire olayı ile ilgili. Gizli tanık, Yıldız hemşirenin (Yıldız Namdar) eşinin de şehit edildiği olay öncesinde teröristlerin yerini nokta olarak söylemesine rağmen Küçük´e bağlı rütbelilerin operasyonu planlandığı gibi yapmadığını savunuyor. Sabancı suikastını da önceden bildirmesine rağmen seyirci kalındığını anlatan tanık, Sivas olaylarından önce terör örgütlerinin bölgede tutunmakta zorlandığını, bu olaydan sonra ise örgüte katılımların hızlandığını söylüyor. ´Kıskaç´, Sivas olaylarının da Alevi-Sünni çatışması çıkartmak için planlandığını anlatıyor. Kamuoyu, katillerin korunduğu, kendi ve yakınlarının hayatlarını riske atarak verdikleri ifadelerle gerçeğin ortaya çıkmasına yardımcı olan gizli tanıkların ise korunmaması çarpıklığının sorumlusu İçişleri Bakanı ve hükümetin, aylardır bilindiği halde bu durumu düzeltmek için niçin hala harekete geçmediğini soruyor. ( Zaman)
Abdullah Harun
(15 Haziran 2010, 10:31)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon ve benzer davaları, tanıkları deşifre ve tehdit ederek etkisiz bırakma gayretleri
Gizli tanıklara çelik yelek: Canları Allah´a emanet
Mahkemeden İçişleri´ne uyarı: Çeteci katilleri derhal bildir