Kendinizi kontrgerillacıların yerine koyun. Ergenekon operasyonlarını siz olsanız nasıl engeller, sulandırır, rayından çıkarırsınız? Hadi biraz zihninizi zorlayın. Herhalde en dikkat çekmeyeni(!) ve de hukuka uygun(!) olanı hukuksal bir boşluk aramanız olurdu. Askerden beklediği desteği bulamayan kontrgerillacılar, son çare olarak HSYK´nın devreye girmesini bekliyor.
10.01.2009 12:17 Ergenekon soruşturmasını engellemek için Ankara´da ilginç gelişmeler yaşanıyor.. Kendinizi kontrgerillacıların yerine koyun. Ergenekon operasyonlarını siz olsanız nasıl engeller, sulandırır, rayından çıkarırsınız? Hadi biraz zihninizi zorlayın. Herhalde en dikkat çekmeyeni(!) ve de hukuka uygun(!) olanı hukuksal bir boşluk aramanız olurdu. Askerden beklediği desteği bulamayan kontrgerillacılar, son çare olarak HSYK´nın devreye girmesini, ´çetelerin telefonlarını dinleyerek, bütün örgütsel eylemlerini deşifre eden ve hak ihlali yapan (!)´ savcıların durdurulmasını, Yargıtay´ın da buna önayak olmasını bekliyor. Yetkileri olağanüstüye çıkarılması gereken savcıların tehdit ve baskılarla iş yapamaz hale getirilmesi adalete değil de herhalde çetelere hizmet eder. Ergenekon´u öven Şişli hakiminin Ergenekon sanığı Kerinçsiz´e Bir emriniz var mı? diyerek, CHP´lilerin merak etmeyin Ankara´da hakimler var. Ergenekon davasında mahkumiyet kararları çıksa bile Yargıtay´dan döner diyerek, askerden kaçmak için sahte imzalarla çürük raporu düzenlettiği günlerce basına konu olan yarsav başkanının da ´Hukukun üstünlüğüne yapılan saldırıları yine hukuk önleyecektir, bunu herkes böyle bilsin şeklinde tehdit kokan açıklamasıyla halkın zihninde yargıya uyandırdığı şüphe orta yerde dururken, HSYK vasıtasıyla Ergenekon savcılarının etkisizleştirilmesi çok ters sonuçlar verebilir.
Kontrgerilla´nın örgüt yapılanması hergün biraz daha netleşiyor
Silivri´deki dava ilerleyip, sanıklar çapraz sorgularda çözülmeye başlayana kadar bu davadan bir şey çıkmaz diyenlerin sesleri yüksek çıkıyordu. Bugün İbrahim Şahin´in cephaneliğinden şok geçirenlere karşı, Susurluk ayrı, Ergenekon ayrı diye havaya bakıp ıslık çalanlara cevap vermeye bile gerek kalmadı. Baykal´ın kırmızı alarm durumuna geçmesi, savunma hatlarının bir işe yaramadığını göstermiyor mu? Peki bu saçma direnç niye? Neden aklı başında gibi görünen, herkesin adam sandığı kişiler Ergenekon´u sonuna kadar savunmak için yırtınıp duruyorlar? Nedir sakladıkları? Korudukları veya korktukları şey nedir? Şüpheliler onlardan değilse alt tabakadansa ses çıkarmazlar ama tersi ise hukuk katlediliyormuş. Muhakkak sakladıkları korktukları birşey var. Oramiral İlhami Erdil nasıl mahkum edildi öyleyse? Yüksek makamlardaki insanlar La yüs´el mi, masum mu, suç işlemez mi, sorgulanamaz mı? İtalyan Ergenekonu Gladio´yu soruşturan savcı nasıl Cumhurbaşkanını Cossiga´yı ifade vermeye çağırabildi öyleyse?..
Yargıtay Başkanlar Kurulu, son gözaltı dalgasının ertesi günü (Perşembe, 8 Ocak 2009) olağanüstü toplanmış Ergenekon gözaltılarından rahatsızlığını ifade etmek istemişti. Bu toplantı yapıldığı sırada Adalet Bakanı´nın Kurul üyelerinin dikkatli olması, ihsası rey (davalara bakan yargı mensuplarının kişisel görüşlerini açıklayarak bir tarafı tuttuğu izlenimini vermesi) tehlikesinden kaçınması çağrısı gelmişti. Toplantının ardından da resmi bir açıklama yapılmama kararı alınırken, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, ?Elbette ki ihsas-ı rey olabilecek birtakım şeylerden yanlış anlamalara neden olmamak için kaçınmak zorundayız? demişti.
Kurul üyeleri toplumun tepkisini çekmemek için olabildiğince dolambaçlı, çalının etrafından iki kere geçmeyi gerektiren bir adım atmaya karar verdiler
Kendinizi kontrgerillacıların yerine koyun. Ergenekon operasyonlarını siz olsanız nasıl engeller, sulandırır, rayından çıkarırsınız? Hadi biraz zihninizi zorlayın. Herhalde en dikkat çekmeyeni (!) ve de hukuka uygun olanı (!) hukuksal bir boşluk aramanız olurdu. Yoksa bile tartışmaya açık bir dayanak noktası illaki bulunabilir. Beyfendilerin telefonları dinlenmemeliymiş. Evet aslında kibarca bunu söylüyorlar. İzmir´de bir hakim , farkında olmadan kendi adının da yeraldığı, dinleme yapılacak rüşvet çetesi şüphelilerinin listesini onaylamıştı ve o hakimin de rüşvet aldığı bu dinlemeyle anlaşılmıştı da başka bir mahkeme tarafından yargılanıp mahkum edilebildi.
Ergenekon gözaltılarının ardından, 11 Ceza Dairesi ve 21 Hukuk Dairesi başkanlarından oluşan Yargıtay Başkanlar Kurulu Perşembe günü (8 Ocak 2009) toplandı. Bir buçuk saat süren toplantıda, başkanlar, toplantının ardından bildiri yayınlayıp yayınlamamayı tartıştı. Bazı başkanlar, telefon dinlemeleri başta olmak üzere Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanılanların toplumda tedirginliğe neden olduğunu söyledi. Bazı başkanlar bir bildiri yayınlanarak son gelişmelerle doğrudan alakalı olmasa da hukuka uygun hareket edilmediği vurgusunun yapılması gerektiğini söyledi. Ancak Kurul´un büyük bölümü karşı çıktı. Bildiri yayınlanmasının ihsas-ı rey anlamına geleceğini vurgulayan başkanlar, ?Biz bildiriyi yayınlarsak İstanbul Cumhuriyet Savcılığı´ da karşı bir bildiri yayınlarsa, bu baba-oğul kavgasına döner? dedi. Toplantıda özellikle telefon dinlemelerin hukuka uygunluğu konusunda Hakim Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üzerinden girişimde bulunulması kararlaştırıldı. Toplantıda, Genelkurmay Başkanlığı´nda Ergenekon gündemli olarak yapılan toplantının ardından herhangi bir açıklama yapılmadığına da dikkat çekildi (Yani gözler askerdeydi de onlar gaz vermediği için mi kurul beklenen açıklamayı yapmadı?!!) Toplantıda Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanılan bazı gelişmelerin hukuka aykırılık iddialarını gündeme getirdiğine ve bu konuda Savcı Zekeriya Öz´le ilgili iddiaların araştırılmadığına dikkat çekildi. Başkanlar, Adalet Bakanlığı´nın Öz´le ilgili olarak soruşturmayı sürdüren müffetişleri engellediği görüşünü savunarak ?Tartışmaların açığa kavuşturulması için Bakanlığın soruşturma kurumunu işletmesi gerekir. Bakanlık nezdinde girişimde bulunulmalı? denildi. Başkanların tümü bu konuda uzlaştığı öğrenildi. Gerçeker de bu konuda zaten şifahi olarak bir girişimi olduğunu ancak kurulda bu konuda fikir birliğinin oluşması nedeniyle tekrar girişimde bulunacağını vurguladı. Daire başkanlarının çoğu, Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nin 4 Haziran 2008 tarihinde Jandarma´ya verilen teknik takip yetkisini iptal ettiği ancak MİT ve Emniyet´in dinleme yetkisinin sürdüğünü hatırlatarak, ?Toplum bu konuda çok kaygılı? dedi. Toplantıda, özellikle dinlemelerin hukuka uygunluğu konusunda HSYK düzeyinde girişim isteneceği öğrenildi. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker binadan ayrılırken yaptığı açıklamada ?Toplantıda çeşitli konular görüşüldü. Ancak ´açıklama yapmama´ kararı alındı. (İhsası rey olmaması için mi açıklama yapmadınız sorusu üzerine) olabilir. Biz hukuk adamıyık. Biz konuşmamızda da, davranışlarımızda da hukuk kurallarını gözetmek durumundayız. Elbette ki ihsası rey olabilecek bazı şeylerden yanlış anlamalara neden olmamak için kaçınmak zorundayız?dedi.
Kod adı: Enis, Görevi: Ergenekonculara lojistik destek ve taktik vermek
´Ergenekon davasına kimse karışmamalı. Hukukun yanlışı varsa yine hukuk içinde, adalet yara almadan düzeltilmeli. Bu ülkede herkesin güvendiği Yargıtay var, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu var. Sabretmeyi, beklemeyi bilmeli.´ demiş ´ 28 şubat hayranı ve polis düşmanı´ ve ´Susurlukçular kötü Ergenekoncular iyi çocuk´ diyen Enis Berberoğlu. Yani ortamı soğutalım, çalını etrafından iki kere geçelim aman ha, yoksa hamlemiz işe yaramaz demiş. Niçin sabır niçin bekleme? Eğer yapacağınız şey doğru ise niye sabredip bekliyorsunuz. ´Sabreden derviş sabrından kendini Silivri´de bulmuş´ olmayın sonra?! (Abdullah Harun)
(10 Ocak 2009), son güncel.: (11 Ocak 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: