HSYK´nın korsan girişiminde kriz büyüyor. Anayasa değişiklik paketinin hafta başında açıklanmasının hemen ardından Salı günü HSYK, korsan kararname getirerek kritik dava savcı ve hakimlerinin görevden alınması girişiminde bulundu. Buna dikkat çeken Adalet Bakanlığı oldukça sert içerikli yazılı bir açıklama yaptı: ´23 Mart 2010 tarihli Sözcü gazetesinde bir köşe yazarının Adalet Bakanlığının, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bir müsteşar yardımcısının atanmasını önerdiğine ilişkin gerçek dışı iddialara da yer veren yazısındaki bir kısım hususların HSYK´nın bazı üyelerince aynı gün işleme konulması, üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir husustur. Köşe yazarı, ´HSYK kararname istiyor´ başlıklı yazısında, ´...Eğer bu atama kararnamesi yine gelmezse (ki gelmeyecek) o takdirde Kurulun seçilmiş üyeleri tarafından verilecek bir önerge ile çok önemli boş yerler için en kısa zamanda oylama yapılacak´, ´...Size dahasını da söyleyeyim bu atama kararnamesi Kurul gündemine geldiği anda kamuoyunu çok yakından ilgilendirecek bazı sürpriz gelişmelerin de olması bekleniyor´, ´...Kuruldan önümüzdeki günlerde seçilmiş 5 üyenin oylarıyla çok önemli kararlar çıktığını duyarsanız sakın şaşırmayın...´ şeklindeki ifadeler ile o gün olacakları tek tek yazmış ve Kurulun sürpriz kararlar alacağını önceden açıklamıştır. Başka yerlerde hazırlanan ve kamuoyuna açıklanan hukuk dışı stratejinin HSYK´nın bazı üyelerince uygulanmaya konulması son derece vahim olup, kabul edilebilir bir durum değildir. Söz konusu üyeler yasaların Bakanlığa verdiği bir yetkiyi hukuk dışına çıkarak kullanmak istemişler ve Anayasa değişiklik teklifinin kamuoyuna açıklanması üzerine bir çatışma ortamı oluşturma gayretine girişmişlerdir. Kurulun çalışmalarının Bakanlığımız tarafından engellenmesi söz konusu olmayıp, Kurul üyelerinin kendilerince önem atfettikleri bazı konuları bir an önce çözmek ve yukarıda bahsedilen yazarın öngörülerini gerçekleştirmek istemeleri yüzünden Kurul çalışmalarına ara verilmiştir.´
FLAŞ!!! Bakan Ergin: HSYK ortamı germeye çalışıyor
HSYK´nın korsan girişiminde kriz büyüyor. Anayasa değişiklik paketinin hafta başında açıklanmasının hemen ardından Salı günü HSYK, korsan kararname getirerek kritik dava savcı ve hakimlerinin görevden alınması girişiminde bulundu. Buna dikkat çeken Adalet Bakanlığı oldukça sert içerikli yazılı bir açıklama yaptı: ´23 Mart 2010 tarihli Sözcü gazetesinde bir köşe yazarının Adalet Bakanlığının, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bir müsteşar yardımcısının atanmasını önerdiğine ilişkin gerçek dışı iddialara da yer veren yazısındaki bir kısım hususların HSYK´nın bazı üyelerince aynı gün işleme konulması, üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir husustur. Köşe yazarı, ´HSYK kararname istiyor´ başlıklı yazısında, ´...Eğer bu atama kararnamesi yine gelmezse (ki gelmeyecek) o takdirde Kurulun seçilmiş üyeleri tarafından verilecek bir önerge ile çok önemli boş yerler için en kısa zamanda oylama yapılacak´, ´...Size dahasını da söyleyeyim bu atama kararnamesi Kurul gündemine geldiği anda kamuoyunu çok yakından ilgilendirecek bazı sürpriz gelişmelerin de olması bekleniyor´, ´...Kuruldan önümüzdeki günlerde seçilmiş 5 üyenin oylarıyla çok önemli kararlar çıktığını duyarsanız sakın şaşırmayın...´ şeklindeki ifadeler ile o gün olacakları tek tek yazmış ve Kurulun sürpriz kararlar alacağını önceden açıklamıştır. Başka yerlerde hazırlanan ve kamuoyuna açıklanan hukuk dışı stratejinin HSYK´nın bazı üyelerince uygulanmaya konulması son derece vahim olup, kabul edilebilir bir durum değildir. Söz konusu üyeler yasaların Bakanlığa verdiği bir yetkiyi hukuk dışına çıkarak kullanmak istemişler ve Anayasa değişiklik teklifinin kamuoyuna açıklanması üzerine bir çatışma ortamı oluşturma gayretine girişmişlerdir. Kurulun çalışmalarının Bakanlığımız tarafından engellenmesi söz konusu olmayıp, Kurul üyelerinin kendilerince önem atfettikleri bazı konuları bir an önce çözmek ve yukarıda bahsedilen yazarın öngörülerini gerçekleştirmek istemeleri yüzünden Kurul çalışmalarına ara verilmiştir.´
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Anayasa değişiklik paketinin açıklanmasının ardından ortam HSYK tarafından gerilmeye çalışılıyor, ancak biz bu gerginliğin tarafı olmayacağız´ dedi. Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) çalışmalarının Adalet Bakanı ve Müsteşarı tarafından engellendiği yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek, ´Üyeler yasaların Bakanlığa verdiği bir yetkiyi hukuk dışına çıkarak kullanmak istemişler ve Anayasa değişiklik teklifinin kamuoyuna açıklanması üzerine bir çatışma ortamı oluşturma gayretine girişmişlerdir´ açıklamasında bulundu. Adalet Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği´nden yapılan yazılı açıklamanın tam metni şu şekilde:
Adalet Bakanlığı bildirisinin tam metni
?T.C. ADALET BAKANLIĞI BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ Sayı: 14 26.03.2010 BASIN AÇIKLAMASI: 23.03.2010 günlü Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu toplantısının, gündeme geçilemeden sona ermesi ve akabinde bazı HSYK üyelerinin basına açıklamalar yaparak tutanak tuttuklarından bahsetmeleri sebebiyle aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekmiştir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İç Yönetmeliğine göre gündem, Başkan veya vekili tarafından işin önemine, ivedi veya süreli oluşuna göre düzenlenmektedir. 23.03.2010 tarihinde yapılacak toplantının gündemi bir gün öncesinden dağıtılmış ve belirlenen saatte toplantıya başlanılmıştır. Toplantının başlangıcında bir Kurul Üyesi ilke kararı teklifleri ile daha önce görüşülmeyip geri bırakılan atama kararnamesinin ve boş olan yerlerle ilgili atamaların gündeme alınması için önerge vermiştir. İç Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde gündem dışı görüşülebilecek konular gündemin düzenlenmesinden sonra ortaya çıkan ivedi ve süreli işlerle sınırlandırılmıştır. Burada gündemin hazırlanmasından sonra ortaya çıkan ivedi ve süreli bir iş söz konusu olmadığından bu önergeye usulden karşı çıkılmıştır. Önergenin esasına ilişkin olarak da; atama kararnamesi taslağı hazırlamak Bakanlığın görevidir. Kurul, Bakanlıkça hazırlanan taslağı en geç bir ay içerisinde inceleyerek, aynen veya gerekli değişiklikleri yapıp karara bağlamak ve Bakanlığa tevdi etmek zorundadır(2461 S.Y. 19/2. madde). Bu kapsamda, Bakanlıkça bir taslak verilmeden Kurulun bu konuyu gündeme alarak görüşmesi mümkün değildir. Burada bir hususun hatırlatılıp açıklanmasında da yarar görülmektedir; 2009 yılı sonbahar kararnamesi Ekim ayı içerisinde hazırlanmış ve Kurula bu durum bildirilmiş; ancak kurul üyelerinin, atamaların Yargıtay seçimlerinden sonra yapılmasının uygun olacağını ifade etmeleri üzerine beklemeye alınmıştır. Yargıtay seçimlerinin 18 Ocak 2010 tarihinde sonuçlanması üzerine 22 Ocak 2010 tarihinde sonbahar kararnamesi taslağı HSYK üyelerine dağıtılmıştır. Kararnamenin gecikmiş olması ve kış şartları dikkate alınarak kapsam daraltılmış ve 287 kişilik sonbahar kararnamesi 12 Şubat 2010 tarihinde karara bağlanmıştır.
HSYK üyeleri çifte standart uyguluyor
Kararnamenin görüşüldüğü tarihte boş olan ve halen atama yapılmayan yerlerle ilgili Kurul üyeleri daha sonra çalışma yapılmasını istemişlerdir. Bu gün itibariyle gelinen noktada 3´ü Cumhuriyet başsavcılığı, 4´ü ağır ceza mahkemesi başkanlığı olmak üzere 7 yerde boşluk bulunmaktadır. Ancak bu görevler üç ila dokuz ay gibi sürelerle vekillerince veya komisyon başkanlarınca görevlendirilen hâkimlerce zaten yürütülmektedir. Bunlardan Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığına, 2009 yaz kararnamesi görüşmeleri sırasında boşalmasına ve buraya atama yapılması anılan görüşmeler sırasında Bakanlığımızca gündeme getirilmesine rağmen dokuz aydır HSYK´ca atama yapılmamıştır. HSYK´ca yaz ve güz kararnameleri olmak üzere yılda iki kararname çıkartılmakta olup, 2010 yılı yaz kararnamesinde uygulanacak prensipler HSYK´ca belirlenerek yaz kararnamesi hazırlıklarına başlanmıştır. Uygulamada, söz konusu kararnameler haricinde ara dönemde kararname çıkarılmamaktadır. Bu sebeplerle boş yerlerin yaz kararnamesinde değerlendirilmesi hizmetin gereklerine daha uygun olacaktır. Ayrıca kararname çalışmaları mahiyeti itibariyle sadece boş bulunan yerlere yapılacak atamalarla sınırlı olmayıp boş yerlere yapılacak atamaların yerlerine de atama yapmak suretiyle zincirleme olarak bir çok hâkim ve Cumhuriyet savcısını etkileyecek çalışmalardır. Bulunduğumuz dönem itibariyle bu kadar kapsamlı bir çalışma yapılması yaz kararnamesinin dengelerini bozabileceği gibi boş bulunan yerlerle ilgili yaz kararnamesinde atama bekleyen hâkim ve Cumhuriyet savcılarının talep ve tercihlerinde de sınırlamaya neden olabilecektir. Adı geçen üyenin ilke kararı değişikliği tekliflerinin gündeme alınması konusundaki talebine gelince; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İç Yönetmeliğinin 11. maddesine göre, ilke kararlarıher yılın Ocak ayının üçüncü haftası görüşülmek zorundadır. Ocak ayının üçüncü haftasında görüşülmesi gereken ilke kararı tekliflerinin bu tarihten önce verilmesi gerekirken; ilgili, 29 Ocak 2010 tarihli dilekçesini 1 Şubat 2010 tarihinde gündeme alınmak üzere Bakanlığımıza vermiştir. Bu nedenle konunun önerge ile gündeme alınması talebine karşı çıkılmıştır.
Başka yerlerde hazırlanıp önceden Sözcü gazetesinde açıklanan hukuk dışı strateji
Tüm bu açıklamalar yanında 23 Mart 2010 tarihli Sözcü Gazetesinde bir köşe yazarının Adalet Bakanlığının, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bir Müsteşar Yardımcısının atanmasını önerdiğine ilişkin gerçek dışı iddialara da yer veren yazısındaki bir kısım hususların HSYK´nın bazı üyelerince aynı gün işleme konulması, üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir husustur. Köşe yazarı, ?HSYK kararname istiyor? başlıklı yazısında; ?... Eğer bu atama kararnamesi yine gelmezse, (ki gelmeyecek) o takdirde Kurulun seçilmiş üyeleri tarafından verilecek bir önerge ile çok önemli boş yerler için en kısa zamanda oylama yapılacak.? ?... size dahasını da söyleyeyim bu atama kararnamesi Kurul gündemine geldiği anda kamuoyunu çok yakından ilgilendirecek bazı ´sürpriz gelişmelerin de´ olması bekleniyor!? ?... Kuruldan önümüzdeki günlerde seçilmiş 5 üyenin oylarıyla ´çok önemli´ kararlar çıktığını duyarsanız sakın şaşırmayın...? şeklindeki ifadeleri ile o gün olacakları tek tek yazmış ve Kurulun sürpriz kararlar alacağını önceden açıklamıştır. Başka yerlerde hazırlanan ve kamuoyuna açıklanan hukuk dışı stratejinin HSYK´nın bazı üyelerince uygulamaya konulması son derece vahim olup, kabul edilebilir bir durum değildir. Söz konusu üyeler yasaların Bakanlığa verdiği bir yetkiyi hukuk dışına çıkarak kullanmak istemişler ve Anayasa değişiklik teklifinin kamuoyuna açıklanması üzerine bir çatışma ortamı oluşturma gayretine girişmişlerdir. HSYK´da görev alan tüm yetkililerin hukuk sınırları içerisinde kalmaları, kendi görev ve yetki alanlarına giren konularla ilgili karar almaları vurgulanmış, açıkça yasaların ve hukukun çiğnenmesi ve yok farz edilmesi yaklaşımlarında Bakanlığımızın yer almayacağı belirtilerek, kurul üyeleri hukuka davet edilmiş ve önceden belirlenip dağıtılan gündemin görüşülmesine geçildiği takdirde çalışmalara devam olunacağı ifade edilmiştir. Belirlenen gündeme geçilmemesi ve hukuk dışı önergenin görüşülmesindeki ısrar nedeniyle Bakanlığımız Müsteşarı toplantıdan ayrılmak zorunda bırakılmıştır.
Gündem dağıtılmadığı için toplantılar yapılamamıştır
25.03.2010 tarihinde bazı kurul üyeleri tarafından Müsteşar katılmadığı için toplantının yapılamadığı ve Müsteşar hakkında tutanak tutulduğu iddialarına gelince; öncelikle Kurul toplantısı yapılabilmesi için gündem dağıtılması gerekmektedir. Bahse konu gün için herhangi bir gündem dağıtılmamıştır. Her yılın Ocak ayında belirlenen toplantı günleri o günler için gündem dağıtılması halinde toplantının yapılabileceği günlerdir. Nitekim geriye doğru bakıldığında Salı ve Perşembe günleri olmasına rağmen gündem dağıtılmadığı için toplantının yapılmadığı sayısız örnek bulunmaktadır. Sadece 2009 yılında toplantı günü olarak belirlenen 78 günün 26´sında toplantı yapılmamıştır. Gündem dağıtılmadığı ve gündem olmadığı halde Müsteşarı toplantıya bekleyip katılmadığından bahisle tutanak tutulması ve suç duyurusunda bulunulmasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Kaldı ki 25.03.2010 günü Müsteşar ve Bakanlık üst düzey yetkilileri 14 yıl Adalet Bakanlığı´nda hizmet etmiş bir müsteşar yardımcısının babasının cenaze törenine katılmak üzere il dışına çıkmışlardır. Bu husus kurul üyelerince de bilinmektedir.
Bakanlığı atamaları geciktirmekle suçlayan üyeler aylardır bazı işleri geciktiriyor
Kurulun çalışmalarının Bakanlığımız tarafından engellenmesi söz konusu değildir. Kurul üyeleri, kendilerince önem verdikleri bazı konuları öncelikle görüşmeye çalışmakta, bazı konularda ise işleri aylarca bazen bir yıla yakın sürelerle geciktirmektedirler. Şöyle ki; -Yargıtay üyeliklerine seçim hususu sekiz ay süreyle incelemede tutularak 27 Aralık 2009 günü hazır olduklarını bildirmişlerdir. -Yargıtay üyeliği seçimi gerekçe gösterilerek sonbahar kararnamesi Ekim ayında hazırlanmasına rağmen Ocak ayına kadar bekletilmiştir. -Ağustos 2009 terfi defteri Eylül ayı itibarıyla hazır olmasına karşın Ocak ayında görüşülerek karara bağlanabilmiştir.-282 hakim ve savcının soruşturma geçirdiği 191 disiplin dosyası HSYK´ya sevk edilmiş olup, görüşülmeyi beklemektedir. - Görüşülmesitamamlanarak imzaya sunulan kararlardan bir yıla yakın sürelerle imzalanmayı bekleyenler bulunmaktadır. Bu da, ilgili hakim ve savcıların yeniden inceleme ve itiraz taleplerinin gecikmesine ve mağduriyetlerine neden olmaktadır. -Haklarında soruşturma bulunmadığı halde kamuoyunca bilinen bazı davaları yürüten hakim ve savcıların terfileri gerekçe gösterilmeksizin bekletilmekte veya terfileri yaptırılmamaktadır.
Üyelerin amacı sorunları çözmek değil
Görüldüğü gibi, HSYK üyelerinin bekleyen sorunları bir an önce çözmek gibi bir amaç ve gayretleri bulunmamaktadır. Bu konuda Bakanlığa yönelik eleştirileri de gerçekçi ve tutarlı değildir. HSYK üyelerinin Kurul dışında belirlenen bazı stratejileri uygulamak, ?sürpriz kararlar? almak suretiyle Anayasa değişikliği öncesi gerginlik ortamı oluşturmak istemeleri yüzünden Kurul çalışmalarına ara verilmiştir. Bakanlığımız bu güne kadar olduğu gibi hukuka bağlı tutumunu bundan sonra da taviz vermeksizin sürdürmeye devam edecektir. Herkesi de bu hususta duyarlı davranmaya davet etmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.? ( Adalet.gov.tr)
HSYK, Müsteşar hakkında suç duyurusunda bulundu
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman hakkında Yargıtay Birinci Başkanlar Kuruluna suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Krizde 4. gün
Yeni anayasa değişiklikleriyle etkilerini yitirecek olan HSYK´daki kontrgerillacıların anayasa değişiklik taslağı açıklanır açıklanmaz korsan kararname ile kurulu toplamaya kalkması krize yol açmıştı. Korsan kararnameyi kurula getiren kontrgerillacı üyelerin geçen yaz döneminde başaramadıkları Ergenekon ve benzer kritik davaları, savcı ve hakimlerini başka görevlere atayarak sabote etme girişiminde bu kez çok kararlı oldukları anlaşılıyor. Adalet Bakanlığı müsteşarı dünkü toplantıya da gelmeyince üyelerce tutanak tutuldu. Kurul toplantıları her hafta Salı ve Perşembe günleri yapılıyor. Geçen Salı günü toplantıya katılan Adalet Bakanlığı Müsteşarı, korsan kararnamenin getirilerek görüşülmek istenmesi üzerine itiraz ederek toplantıyı terk etmişti. Yeni anayasa değişikliklerindeki en hassas madde HSYK´da yapılmak istenen değişiklikler. Yüksek yargı bu değişikliklere adeta ateş püskürerek yargının sivil bir darbe ile ele geçirilmek istendiğini iddia ediyor. 12 Eylül darbesinin ürünü olan kurulun kararlarına hukuken itiraz yolu bulunmuyor. Üye seçimleri de Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek yargı kurumlarındaki diğer üyelerce yapılıyor. HSYK´nın, anayasa değişiklik paketinin resmi olarak birkaç gün önce açıklanmasının hemen ardından, kendisine karşı hücuma geçildiğini iddia ederek korsan kararnameyi sürpriz şekilde gündeme getirmesi, özellikle Ergenekon soruşturma sürecinde çok somut delillerle ortaya çıkan yargıdaki Kontrgerilla-Ergenekon kadrolaşmasının elindeki son kozları oynadığı şeklinde değerlendiriliyor.
Kurulda görüşülüp karara bağlanmış dosyalara üyeler imza atmıyor, biz ne zaman atacağımızı biliriz diyorlar
Adalet Bakanı Ergin´den HSYK´ya ağır eleştiri
29 Mart 2010: Adalet Bakanı Sadullah Ergin anayasa değişikliklerine yüksek yargıdan gelen tepkilere yönelik açıklamalarda bulundu. Açıklamaların en çarpıcı bölümü HSYK´yla ilgili olanıydı: Taslağı kamuoyuna sunduktan sonra HSYK´da duygusal ve siyasi eleştiriler başladı. Şu anda HSYK´nın gündeminde 32 tane dosya var 2008 yılına ait. 2009 yılından bekleyen 130 dosya var. Bunlar disiplin dosyalarıdır. Daha çarpıcı olanı Kurul´da görüşülmüş kararı verilmiş imzası bekleyen dosyalar var. Disiplin dosyaları. 27 Şubat 2009´da kararı verilmiş imzası atılmıyor. İmzasını atın denildiğinde ben ne zaman imza atacağımı bilirim deniliyor. Kurul´dan gelen açıklamalar muhalefet partilerinden daha fazla. Böyle bir şey kabul edilemez. Herkes işini yapacak. Herkes yerini bilecek. Bu beyanatlar hukuki boyutları aştığında Sayın Başbakan´ın çıkın parti kurun demesi doğal oluyor. ( İhlassondakika)
(26 Mart 2010, 15:13), son güncel.: (29 Mart 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
HSYK üzerinden Ergenekon davasını akamete uğratma çabaları
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi