İkinci Ergenekon davasının bugün görülen 25. duruşmasında söz alan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, duruşmalarda sanık avukatlarıyla yanyana oturan CHP´li milletvekillerine dikkat çekti ve milletvekillerinin, izleyici sıralarında yer olmasına karşın, avukatlara ayrılan bölümde oturduklarına işaret etti. TBMM Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkındaki Kanun´a değinen Pekgüzel, bu kanuna göre TBMM üyelerinin taraf olamayacağını ifade etti. Pekgüzel, duruşmaya gözlemci olarak gelen milletvekillerinin, sanıklar ve sanık yakınlarıyla görüştüklerini, bazı gazetecilere davayla ilgili görüş bildirdiklerinin gözlendiğini, bir milletvekilinin de ´sanık-avukat ilişkisi´ içinde bulunduğunu öne sürdü. ´Söz konusu yasaya aykırı davranılması halinde milletvekillerinin vekilliklerinin de düşürülmesine hükmedilebileceğini´ savunan Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel, gereğinin yapılması için davanın duruşma tutanaklarının TBMM´ye gönderilmesini istedi. Ancak mahkeme heyeti bu talebi reddetti.
FLAŞ!!! Ergenekon duruşmasında CHP´ye şok
İkinci Ergenekon davasının bugün görülen 25. duruşmasında söz alan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, duruşmalarda sanık avukatlarıyla yanyana oturan CHP´li milletvekillerine dikkat çekti ve milletvekillerinin, izleyici sıralarında yer olmasına karşın, avukatlara ayrılan bölümde oturduklarına işaret etti. TBMM Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkındaki Kanun´a değinen Pekgüzel, bu kanuna göre TBMM üyelerinin taraf olamayacağını ifade etti. Pekgüzel, duruşmaya gözlemci olarak gelen milletvekillerinin, sanıklar ve sanık yakınlarıyla görüştüklerini, bazı gazetecilere davayla ilgili görüş bildirdiklerinin gözlendiğini, bir milletvekilinin de ´sanık-avukat ilişkisi´ içinde bulunduğunu öne sürdü. ´Söz konusu yasaya aykırı davranılması halinde milletvekillerinin vekilliklerinin de düşürülmesine hükmedilebileceğini´ savunan Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel, gereğinin yapılması için davanın duruşma tutanaklarının TBMM´ye gönderilmesini istedi. Ancak mahkeme heyeti bu talebi reddetti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal kendisini Ergenekon avukatı olarak tanımlamış, CHP´li milletvekilleri de Silivri´deki davayı yakından takip etmeye başlamıştı. Ergenekon Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in bugün mahkemede açıkladığı görüş ise CHP´lileri üzecek gibi. İkinci ´Ergenekon´ davasının Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, duruşmaya gözlemci olarak katılan CHP´li milletvekillerinin, ilgili kanuna göre taraf olamayacağını belirterek, duruşma tutanaklarının TBMM´ye gönderilmesini istedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada taleplerin ardından savcı Pekgüzel, görüşünü açıkladı. Savcı Pekgüzel, milletvekillerinin, izleyici sıralarında yer olmasına karşın, avukatlara ayrılan bölümde oturduklarına işaret etti. Pekgüzel, 3069 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkındaki Kanun´un 3´üncü maddesinin özet olarak, ´TBMM üyeleri devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarda devlet aleyhine vekil olamazlar, serbest mesleklerini icrada milletvekili unvanını kullanamazlar´ ve 7´inci maddesinde de ´Bu kanuna aykırı hareket eden üyeler hakkında iç tüzük hükümleri uyarınca işlem yapılır. Üyeliğin düşmesine, TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verilir´ şeklinde olduğunu hatırlattı. Bu kanuna göre TBMM üyelerinin taraf olamayacağını ifade eden Pekgüzel, duruşmaya gözlemci olarak gelen milletvekillerinin, sanıklar ve sanık yakınlarıyla görüştüklerini, bazı gazetecilere davayla ilgili görüş bildirdiklerinin gözlendiğini, bir milletvekilinin de ´sanık-avukat ilişkisi´ içinde bulunduğunu öne sürdü. ´Söz konusu yasaya aykırı davranılması halinde milletvekillerinin vekilliklerinin de düşürülmesine hükmedilebileceğini´ savunan Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel, davanın duruşma tutanaklarının TBMM´ye gönderilmesini istedi.
Tutuklu sanık Cihan Arık, Melih Yüksel ve Süleyman Solmaz´ın tahliyelerini de talep eden Pekgüzel, bazı sanıkların talebi doğrultusunda da ´Ergenekon´ soruşturması kapsamında eski kuvvet komutanları emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral Aytaç Yalman ve emekli Orgeneral İbrahim Fırtına´nın ifade örneklerinin dosyaya getirtilmesini talep etti. Söz konusu ifade örneklerinin, ´Gizlilik´ var ise taraflara verilmeyerek, mahkemece incelenmesi görüşünde olduğunu da bildirdi. Mahkeme heyeti, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi. ( Zaman)
Bugünkü duruşmaya 4 milletvekili ile katılan CHP daha önce 11 kişi ile katılarak rekor kırmıştı
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel duruşma başlarken de bazı şahısların avukatlara ayrılan bölümlere oturduğunu belirterek, bunların kim olduklarını söylemelerini istemişti. Bunun üzerine bu bölümde oturan CHP Milletvekili Şahin Mengü, partileri adına duruşmaya gözlemci olarak katıldıklarını söyledi. Mengü ile CHP´li milletvekilleri Ali Rıza Öztürk, Malik Ecder Özdemir ve Bülent Baratalı ayağa kalkarak kendilerini tanıtmıştı.
Haberal tedavisi devam ettiği için duruşmaya katılmayacakmış
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün gelen evrakları okudu. Bu sırada, tutuklu sanık Tuncay Özkan´ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, Başkan Şengün´ün evrakları okumasına tepki gösterdi. Çörtoğlu, Özkan´ın savunmasını yapması için 16 aydır beklediğini ifade ederek, mahkemenin Ağustos ayında gelen belgeleri okuduğunu ileri sürerek, ´Şimdi bunları okumanız yarına kadar sürerse, yarına kadar bekleyecek miyiz?´ dedi. Başkan Şengün, ´Sürerse bekleyeceksiniz´ yanıtını verdi. Ahmet Çörtoğlu da, böyle bir uygulamanın olamayacağını savunarak, sanığın sorgulanmasına başlandığını anımsattı. Şengün, ´Var efendim. Sanık sorgusunun kesilmesini kendisi talep etti´ diyerek Çörtoğlu´nun yerine oturmasını istedi. Çörtoğlu´nun ´Oturmuyorum. Oturduğum yerden de konuşurum´ demesi üzerine, Başkan Şengün, ´Sizi dışarı çıkartmak zorunda kalacağım´ uyarısında bulundu. Çörtoğlu´nun ´Buna hakkınız yok´ sözleri üzerine Şengün, ´Biz tartışma istemiyoruz. Lütfen oturun. Bağıra çağıra konuşuyorsunuz avukat bey, ancak bu belgeler eski belgeler değil, mahkemeye ancak ulaşıyor´ diyerek gelen evrakları okumaya devam etti. Buna göre, tutuklu sanık Yarbay Mustafa Dönmez için avukat istenen İstanbul Barosu tarafından müdafi tayin edilmediği kaydedildi. Yine İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Mehmet Haberal ile ilgili evraklar gönderildiği belirtildi. Yazıda, ´Prof. Dr. Haberal´ın tedavisinin İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü´nde devam ettiği, duruşmaya katılmasının mümkün olmadığı, savunmasının kısa süreli olarak hastanede alınabileceği, bunun için ´on-line´ sistemin bulunduğu´ bildirildi. Mahkeme tarafından sanıklardan ele geçirilen CD ve DVD´lerin el konulma, yazılma ve oluşturulma tarihlerine ilişkin naip hakim tarafından yapılan bilirkişi incelemesinin tamamlandığı ve mahkeme dosyasına konulduğu kaydedildi.
Ersöz´ün avukatı: Levent Ersöz´ün Adli Tıp´a kontrole gönderilmesi tehlikeli
Köksal Şengün, daha sonra konuşmak isteyen avukatlara söz verdi. Avukat Ahmet Çörtoğlu, mahkeme tarafından savunma yok sayılırsa yargılama olmayacağını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti: ´ ´Oturun, oturttun. Çık dışarıya´, diye tehdit ederseniz ne olacak? Heyete böyle bir yargılamayı yakıştıramıyoruz. Mahkeme 25 Eylül 2009 tarihinde iddia makamına bu ödevi vermiş. İddia makamı 3 aydır bu ödevi yerine getiremedi. Hangi fiiller nedeniyle hangi suçlamalarla bağlantı kurulduğunun açıklanmasını istedik. İyi niyetli olan iddia makamı emrindeki katibi, mübaşiri gönderir dilekçeden bir örnek alırdı. Savcılar bu görevi yerine getiremediklerine göre, müvekkilin tutukluluk sebepleri ortadan kalkmıştır. Mahkemenin tutukluluğa ilişkin bir karar vermesini istiyoruz.´ Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün avukatı Ali Rıza Dizdar da, müvekkilinin bu sabah 08.30´da Adli Tıp Kurumu´na gitmesi gerektiğini ifade ederek, ´Müvekkilim, doktorlar müsaade etmediği için Adli Tıp Kurumu´na götürülemedi. Halen hastanede. Paşanın yanına gidiyorum, doktorlar koluna giriyor, yürüyor. Adli Tıp Kurumu´na, ´tehlikesi var´ diye göndermiyor. Ama ben bu tehlikeyi ne mahkemeye, ne de savcıya anlatamıyorum´ diye konuştu. ( Zaman)
20.55: Mahkeme, 3 eski kuvvet komutanın ifadelerini istedi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada verilen aranın ardından mahkeme heyeti tarafından alınan ara kararlar, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu tarafından açıklandı. Buna göre, mahkeme heyeti, tutuklu sanık emekli Albay Hasan Atilla Uğur´un, tutuklu sanık Mustafa Koç ve tutuksuz sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un da avukatlarının taleplerini dikkate alarak, Beşiktaş´ta görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca bir soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifadelerine başvurulan Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına ve Özden Örnek´in ifade suretlerinin incelenmek üzere istenmesine, gelecek ifadeler üzerinde herhangi bir kısıtlama kararı olup olmadığının sorulmasına karar verdi.
Haberal´ın savunması on-line hastaneden alınacak
Tutuklu sanık Adil Serdar Saçan´ın avukatlarının talebi doğrultusunda, TÜBİTAK Gebze Başkanlığı´na yazı yazılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, CD´lerin oluşturma tarihi ve hangi bilgisayar tarafından yazıldığının tespiti konusunda, bilirkişilik yapacak bilirkişi listesinin gönderilmesinin istenilmesine, cevap geldiğinde ilgili bilirkişilerin mahkeme kalemine çağrılarak, yemin ettirilip talep doğrultusunda rapor hazırlamalarını kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın avukatının talepleri üzerine, UYAP sistemi kullanılarak video konferans sistemiyle hastanede olan sanığın savunmasının alınabilmesi için Beşiktaş´taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na yazı yazılmasını hükme bağladı.
Tuncay Özkan´ın suçlanma nedenini öğrenme isteği gereksiz diye reddedildi
Tutuklu sanık Cengiz Köylü´nün talebi doğrultusunda, MİT Müsteşarlığı´na yazı yazılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, İP/Karargah Evleri´ne ilişkin bilgilerin MİT Müsteşarlığına hangi tarihte ve ne şekilde gönderildiğinin sorulmasına ve ayrıca bilgi notunun dijital kaydının CD ortamında gönderilmesinin istenilmesine karar verdi. Ahmet Hurşit Tolon´un avukatının talebi doğrultusunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na yazı yazılmasını karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığın daha önce mahkemeye gönderilen ses kaydı içeren CD ve DVD´ler dışında verilmeyen ses kayıtlarının olduğunun belirtilmesi nedeniyle, sanıkla ilgili içeriğinde başka ses kaydı bulunan CD ve DVD´lerin olup olmadığının sorulmasını kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Tuncay Özkan´ın bugünkü oturumda iddianamede suçlandığı konularla ilgili gerekli açıklamalar bulunmadığını belirterek, iddia makamının, suçlandığı konular hakkında açıklama yapmasını istediğini hatırlattı. Mahkeme Heyeti, iddia makamının, bu oturumda açıklamayı gerektirir bir hususun olmadığını, tüm açıklamaların iddianamede dile getirildiğini beyan ettiğine dikkati çekerek, buna göre iddianamenin bu haliyle mahkemece kabul edilip sanığa hem tebliğ edildiği, hem de huzurda tanıklara ve müdafilerine beyan ve talepleri doğrultusunda okunduğu, bu şekilde sanık ile ilgili suçlamaların iddianame doğrultusunda açıklığa kavuştuğu anlaşıldığından, mahkemece başka bir açıklamaya gerek duyulmadığı kaydedildi. Tuncay Özkan´ın talebi doğrultusunda, İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne müzekkere yazılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, sanığın teknik takibe alınıp alınmadığı ve kendisiyle ilgili gizli soruşturmacı atanıp atanmadığının sorulmasına hükmetti.
CHP´lilerle ilgili talep reddedildi
Mahkeme Heyeti, bu celsede duruşmaya katılan ve sorulduğunda Meclis´in muhtelif komisyonlarında görevli olduklarını, gözlemci sıfatıyla duruşmada bulunduklarını beyan eden milletvekilleriyle ilgili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in ´Milletvekilleri hakkında gereğinin yapılması için duruşma tutanaklarının Meclis Başkanlığı´na gönderilmesi´ yönündeki talebini reddederek, milletvekilleri konusunda bu aşamada herhangi bir işlem yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşması yarın saat 09.30´a erteledi. ( Zaman)
CHP´li vekillerden Ergenekon savcısına yanıt
22 Aralık 2009: CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Savcı Zekeriya Öz´ün, Başbakanlıktan, MİT´in Ergenekon ile ilgili Başbakanlığa gönderdiği yazıdan sadece arzu ettikleri kadarını savcılığa bildirmelerini istediğini ileri sürdü. Ergenekon duruşmasını izleyen CHP´li milletvekilleri, dünkü duruşmada, kendilerinin avukatlara ayrılan bölümlere oturmasına itiraz eden Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´e, düzenledikleri basın toplantısıyla yanıt verdi. CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, 7 Eylül 2009´daki duruşmada, mahkeme yargıcına giderek, izleyici koltuklarında oturmanın sorunlar yarattığını, uzaktan takip edebilmelerinin zor olduğunu anlattıklarını, özel bir yer göstermelerini istediklerini aktardı. Sanık vekillerinin yanına oturmak gibi taleplerinin olmadığını dile getiren Mengü, yargıcın, sanık vekillerinin oturduğu yerin bitmesinden sonra başlayan boşluktan itibaren oturabileceklerini söylediğini kaydetti. Mengü, müdahil avukatlarına ayrılan yerin çok boş olması nedeniyle buraya da oturabileceklerini, ancak yargıcın, bunun yanlış anlaşılmalara neden olabileceğini belirttiğini bildirdi. Mengü, bundan sonra, sürekli kendilerine gösterilen yerde oturduklarını dile getirerek, Düne kadar kendisine talimat verilmemiş savcı, bu konuyu hiç dile getirmedi. O günden bu yana 4 kez duruşmaya katıldık, aynı yerde oturduk. Büyük bir ihtimalle savcıya, siyasi iktidar tarafından, bizim bu davayı takip etmemizden duyulan rahatsızlık nedeniyle talimat verildiği açık şekilde ortaya çıkmıştır dedi. Savcılık talepleri alındığı zamanlarda salonu terk ettiklerini anlatan Mengü, bunun, savcının anlayamayacağı bir jest ve centilmenlik örneği olduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı´ndan, Oraya oturmalarını ben söyledim demelerini beklediklerini belirten Mengü, bundan sonra da kendilerine gösterilen yerde oturacaklarını dile getirdi.
Mengü, İleriki günlerde size açıklayacağım; bir savcılığın Başbakanlığa yazdığı yazı var. O yazıda, MİT; 2003´te Başbakanlığa Ergenekon ile ilgili yazı yazmış, 2006´da tekrarlamış. (Bunun içinde ne kadarını münasip görürseniz, savcılığa bildirin) diye. Savcı Öz´ün, Başbakanlığa hitaben yazılmış bir yazısı var. Bu davanın nasıl bir siyasi dava olduğunu bu açıkça ortaya koyuyor diye konuştu. CHP´li Mengü, elinde belge bulunduğunu, biraz daha inceledikten sonra açıklama yapacağını ifade etti. Başbakan´a arzu ettiğiniz kadarını verin diyebilecek bir savcının olamayacağını belirten Mengü, Eğer savcılık bir olayı inceliyorsa, gizli belgeleri heyet inceler. Eğer savcılık böyle bir ihbarı almışsa; MİT´in, Başbakanlığa yazdığı yazıyla ilgili, bunun tümünü ister, yargılama yapıyorsunuz. Ergenekon ile ilgili MİT´in Başbakanlığa yazdığı yazıdan, (Siz istediğiniz kadarını verin) diyorsunuz. Yani Sayın Başbakan´ı bilirkişi tayin ediyorsunuz. Sayın Başbakan´ın ne kültürü ne bilgisi ne hukuki derinliği böyle bir şeyi anlamaya müsait değil. Başbakan, bunun neresi gönderilir neresi gönderilmez nasıl anlayacak? görüşünü savundu. Mengü, savcılığın, 2003 ve 2006´da Başbakanlığa gönderilen yazıyı istediğini ifade ederek, Başbakan, bu ülkede bir suç örgütü varsa, bu konuda 2003´te bilgi sahibi olmuş. Niye bunu savcılığa intikal ettirmemiş? 2003´te bunu yapmıyorsun, 2006´da da kaale almıyorsun dedi. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, savcılığın, CHP´li milletvekillerin davayı izlemesinden neden rahatsız olduğunu sordu. Bunu izlemenin, milletvekili olmanın gereği olduğunu belirten Kart, bu takip için kimseden izin almalarına gerek bulunmadığını kaydetti. Kart, Savcılık makamı, iddianamesine hakim olamamanın, iddianameyi bizzat hazırlamamasının ezikliği, tedirginliği ve kompleksini yaşıyor. Aynı tedirginliği mahkeme heyeti de yaşıyor dedi. CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir de alanlara gittiklerinde gaz, mahkemeye gittiklerinde ise azar yediklerini ifade etti. Özdemir, üyesi olduğu TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna, davadan sonra hayatını kaybedenlere ilişkin başvuruda bulunacağını söyledi. ( Radikal)
(21 Aralık 2009, 16:55), son güncel.: (22 Aralık 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: