Ergenekon soruşturmasıyla bağlantılı ´Amirallere suikast´ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan ve itiraz üzerine 16 Aralık´ta serbest bırakıldığı öğrenilen Deniz Yarbay Ali Tatar, dün hakkında yeniden yakalama emri çıkarılmasına ilişkin tebligatı aldıktan sonra intihar etti. Deniz Yarbay Tatar için bugün Karacaahmet´teki Cemevi´nde bir tören düzenlendi. Yarbayın eşi cenaze töreninde tekrar tutuklama kararı çıkarttıran soruşturma savcısı Süleyman Pehlivan´a tepki gösterdi: ´Kocamın katili sensin. Rahat nefes alıyor musun? Alevi subaylar üzerine oyunlar oynanıyor.´
20.12.2009 21:00 Ergenekon soruşturmasıyla bağlantılı ´Amirallere suikast´ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan ve itiraz üzerine 16 Aralık´ta serbest bırakıldığı öğrenilen Deniz Yarbay Ali Tatar, dün hakkında yeniden yakalama emri çıkarılmasına ilişkin tebligatı aldıktan sonra intihar etti. Deniz Yarbay Tatar için bugün Karacaahmet´teki Cemevi´nde bir tören düzenlendi. Yarbayın eşi cenaze töreninde tekrar tutuklama kararı çıkarttıran soruşturma savcısı Süleyman Pehlivan´a tepki gösterdi: ´Kocamın katili sensin. Rahat nefes alıyor musun? Alevi subaylar üzerine oyunlar oynanıyor.´
Alınan bilgiye göre, 7 Aralıkta Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesinde ´Ergenekon´ soruşturması kapsamında tutuklanan Deniz Yarbay Tatar, avukatlarının itirazı üzerine 3 gün önce serbest bırakıldı. Savcılığın talebi üzerine hakkında yeniden yakalama emri çıkarılan Deniz Yarbay Tatar´a, mahkemenin kararı, Üsküdar Beylerbeyi´ndeki Astsubay Hazırlama Okulu tesislerindeki lojmanında dün tebliğ edildi. Tebligatın ardından Deniz Yarbay Tatar, evinde silahıyla başına bir el ateş ederek intihar etti. Deniz Yarbay Tatar için bugün Karacaahmet´teki Cemevi´nde bir tören düzenlendi. Törenin ardından Deniz Yarbay Tatar´ın naaşı, toprağa verilmek üzere Ankara´ya götürüldü. Törende, Deniz Yarbay´ın eşi Nilüfer Tatar, kameralara, ´Süleyman Pehlivan adını hiç silmeyeceğim. Kocamın katili sensin. Rahat nefes alıyor musun?´ diye bağırdı. Amirallere suikast soruşturmasını Ergenekon savcıları değil İstanbul Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan yürütüyor, ancak soruşturmanın ele geçirilen bilgilerden anlaşıldığı gibi Ergenekon soruşturmasıyla da bağlantıları ortaya çıkmış bulunuyor. ( Zaman)
Görevlileri gördükten sonra intihar etti iddiası
Deniz Yarbay Ali Tatar´ın dün yakalama kararı doğrultusunda kendisini gözaltına almak için gelen görevlileri gördükten sonra, intihar ettiği iddia edildi. Tatar´ın intiharına ilişkin iddia şöyle: Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan´ın talebi üzerine Ali Tatar hakkında 18 Aralık Cuma günü yakalama kararı çıkartıldı. Mahkemenin çıkarttığı yakalama kararı doğrultusunda görevliler Deniz Yarbay Ali Tatar´ı gözaltına almak için Beylerbeyi´ndeki askeri lojmana gitti. Kendisini gözaltına almaya gelen görevlileri gören Ali Tatar ´Bir dakika bekler misiniz? Hemen geliyorum´ diyerek banyoya geçip tabanca ile intihar etti. ( Bugün)
Cuma günü psikoloğa gitmek istiyordu
Bir kızı olduğu öğrenilen Albay Tatar´ın bir yakını Ortada farklı suçlamalar var dedi. Albay Tatar´ın avukatı da Ali psikoloğa gitmek istiyordu. Bir doktordan Cuma günü için randevu istedi. Doktor Pazartesi gününe randevu vermişti. Ali buna bile çok öfkelenmişti dedi. Ali Tatar´ın intiharının ardından son iki yıl içerisinde Deniz Kuvvetleri´nde meydana gelen tartışmalı intiharlar yeniden gündeme gelirken, geçtiğimiz Mart ayında intihar eden Deniz Yüzbaşı Olgun Ural´ın (40) da bir dönem Albay Tatar´ın emrinde görev yaptığı ortaya çıktı.
Kuzen: Polisler geldiğinde ´bunalımdayım, beni hastaneye götürün´ dedi, kabul etmediler
Öte yandan, cenaze töreni öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan, Yarbay Tatar´ın halasının oğlu olduğunu söyleyen Hasan Açık, ilginç iddialarda bulundu. Açık şöyle konuştu: Savcı ve polisler, tutuklama kararının çıkmasının ardından Ali´nin evine gelmişler. Ali´de Bunalımdayım. Önce beni hastaneye götürün´ demiş. Polisler bunu kabul etmemişler. Sonra içeri bir şey alıp geleceğim´ demiş. Sonrası malum. İntihar etmiş.
Eşi: Alevi subaylar üzerine oyunlar oynanıyor
Yarbayın eşi Yıldız Tatar ise cenazede eşinin ikinci defa tutuklanma kararına tepki gösterdi ve TSK´ya komplo kurulduğunu ve bu komplonun 10 yıldır devam ettiğini ileri sürdü. Tatar şöyle dedi: Hiç birinde gerçek belge yok. Askeriyeye komplo düzenlemek için 10 yıldır hazırlanmış bunlar. Eşim gururuyla öldü. Ordudaki Alevileri fişliyorlar. Hep Alevi subayları içeri alıyorlar. Ellerinde hiçbir belge yok. 29 kişi boşu boşuna yatıyor. Süleyman Pehlivan sen kimin adamısın? Fethullah Gülen´in mi, Amerika´nın mı? Eşim çok çalışkan bir insandı. Atatürkçü biriydi. Madalyalarını kıskandılar? diye bağırarak gözyaşı döktü. ( Radikal)
Suikaste hedef olacağı iddia edilen Amiral de cenazedeydi
Cenazeye TSK adına en yüksek rütbe ile Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güner ve Genelkurmay İkinci Başkan Yardımcısı Hava Orgeneral Bilgin Balanlı katıldı. Ayrıca Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ve eşi de hazır bulunuyor. Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Donanma Komutanlığı ve Güney Deniz Sahası Komutanlığı´nın çelenk gönderdiği görüldü. Çelenklerin arasında Hüseyin Ünver ve Turan Dişli adına iki çelenk daha olduğu görüldü.
Hakkında tutuklama kararı vardı
Ali Tatar Üsküdar Beylerbeyi´ndeki Deniz Assubay Hazırlama Okulu tesisleri lojmanlarındaki evinde önceki gün 10.30´da tabancayla başına ateş ederek yaşamına son vemişti. Tatar, MİT ve İstanbul Emniyeti´ne gelen bir ihbar postasıyla başlatılan ?Amirallere suikast? soruşturması kapsamında geçen 7 Aralık´ta Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesi´nde Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı´na ifade vermişti. Ali Tatar kendisi ile aynı soruşturmada ifade veren Teğmen Sezgin Demirel ile birlikte nöbetçi 10´uncu Ağır Ceza Mahkemesi´nce tutuklanmıştı. Yarbay Tatar´ın avukatı nöbetçi 11´inci Ağır Ceza Mahkemesi´ne itiraz etti. Mahkeme, 16 Aralık´ta Tatar´ın tahliyesine karar vermişti. Savcının itirazı üzerine bu kez mahkeme, 18 Aralık´ta Tatar hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Yarbay Tatar, yakalanıp gözaltına alınacak, yakalama kararının yüzüne okunmasının ardından cezaevine gönderilecekti. ( Radikal, dha)
Yarbay Tatar, suikast timindeki S. D.´ye talimat vermekle suçlanıyordu
Bir ihbarı değerlendiren Narkotik Şube ekipleri İstanbul ve Kocaeli´nde çeşitli adreslere Temmuz ayında eş zamanlı operasyon düzenlemişti. Operasyonda 500 gr patlayıcı madde (TNT) ele geçirildi. Bu operasyonda ele geçirilen TNT ile Deniz Kuvvetleri´nde görevli Oramiraller Metin Ataç ve Eşref Uğur Yiğit´e suikast düzenleneceği iddia edilmişti. İddialar üzerine Gölcük´te görev yapan teğmenler Sinan Efe Noyan, Alperen Erdoğan, Faruk Akın, Tarık Ayabakan, Ülkü Öztürk´ün de aralarında bulunduğu 8 teğmen ?terör örgütüne üye olmak? iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Ali Tatar, soruşturmada suikast timinde yeralan teğmen S. D.´ye talimat vermekle suçlanmıştı
Veli Küçük´ten fişi çıkmıştı
Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük´e ait belgelerin birinde Albay Tatar ile ilgili fişlemeler yer aldı. Belgede, Tatar ile ilgili iddialardan bazıları şöyle: ?Alevi... Sivas´ın Gürün ilçesi Yuva köyünden. Yuva Köyü yörede PKK´lı yatağı ve anarşist yuvası olarak bilinmektedir... Aynı köyden yakın akrabası H.T, anne E., baba H. bölücü örgüt üyesi olmaktan sabıkalıdır... DZ. K. K. bünyesine eğitim birimleriyle ilgili personel alımlarında bir yolunu bularak mutlaka görev almaktadır. Bu alımlarında kendi yandaşlarını almak için her türlü gayreti gösterdiği bilinmektedir... Emir komuta zincirinin dışında mezhepsel birlikteliği esas alan bu karanlık yapının silahlı kuvvetlerimiz için çok tehlikeli olduğu inancı taşımaktayım...? Aynı belgede Mart ayında intihar eden Kıdemli Yüzbaşı Olgun Ural için de ?...Tatar´ın ekibindeki kişi ve Alevi... Üsteğmen Olgun Ural- Alevi, Sivas Gemerekli. Yüzbaşı Ali Tatar´ın personel alımında görevli olduğu zaman alınmıştır.? notu var.
Ergenekon´da intiharlar
Ergenekon soruşturması kapsamında emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Danıştay saldırısının ardından adı azmettirici olarak geçince, kalbine bıçak saplayarak intihar etmek istedi. Ergenekon tutuklusu Erkut Ersoy cezaevinde 20 hap içerek intihara kalkışırken, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz boşanmak isteyince eşi Muzaffer Ersöz, girdiği bunalım sonucu da kızı Fulya Ersöz intihara kalkışmıştı. Tutuklu sanık Doç. Dr. Emin Gürses´in iddialarına göre Orgeneral Hurşit Tolon intihara teşebbüs edenler arasındaydı.
Sır dolu 6 ölüm
Albay Ali Tatar´ın intiharı, Ergenekon, Poyrazköy, Kafes, amirallere suikast soruşturmaları kapsamında çok sayıda subayın sorgulandığı Deniz Kuvvetleri´nde son iki yılda 5 subayın şüpheli ölümünü gündeme getirdi.
Deşifre etti
E. Albay Belgütay Varımlı: İstanbul´da evinin balkonundan düşerek öldü. Sarıkız ve Ayışığı planlarını deşifre eden kişi olduğu ortaya çıktı.
Bilgi sızdırdı mı?
Yüzbaşı Olgun Vural: Lojmanda intihar etti. Deniz Kuvvetleri´ndeki yapılanmaya ait bilgileri sızdırdığı ileri sürüldü.
Paşa sırdaşı
E. Albay Birol Atakan: Ankara yakınlarında şaibeli bir kazada öldü. Ergenekoncu yapılanmayla ilgili bir çok bilgiye sahip olduğu ve amiral adaylarının bilgilerine ulaşıp terfilere etki ettiği iddia edildi.
Rütbe söken kişi
Hakim Yarbay Tanju Ünal: Karargahtaki odasında intihar etti. Ünal, Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil´i yargılayarak rütbelerini söktüren askeri hakimdi.
Görmeyecekti
Tabip Yarbay Nursal Gedik: İntihar etti dendi. Komutanlıktaki uyuşturucu ve kirli ilişkilerle ilgili ulaşmaması gereken bilgilere ulaştığı için öldürüldüğü ileri sürüldü. ( Star)
Ali Tatar´ın adı 1´nci Ergenekon iddianamesinde
Yarbay Ali Tatar´ın adı Ergenekon soruşturmasının birinci iddianamesinde de yer almıştı. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün adresinde ele geçirilen fişleme dosyasında Tatar ile ilgili şu ifadelere yer veriliyor: ´Açıkça anlaşılmaktadır ki Yüzbaşı Ali Tatar ve arkadaşları birinci sıraya yüce milletimizin ve ordumuzun menfaatlerinin, emir - komuta zincirinin yerine Alevilik gibi başka değer yargılarını ve ölçülerini koymuşlardır. Artık deniz kuvvetlerinde Eğitim Uzmanı personeli olmak için tercihen Alevi olmak yetiyor. Tatar, Sivas Gürün Yuva Köyü´nden Alevi olup, Deniz Lisesi PAP Şube Müdürü´dür. Yuva Köyü yörede PKK´lı yatağı ve anarşist yuvası olarak bilinmekte. Yakın akrabası Hüseyin Tatar, anne Elife, baba Halife bölücü örgüt üyesi olmaktan sabıkalı.´
Yarbay Tatar´ın Perinçek ve Eruygur´la örgüt toplantıları
23 Aralık 2009: İkinci kez tutuklama kararı çıkınca intihar eden Yarbay Tatar´ın, birliğinde Eruygur ve Perinçek´le toplantılar düzenlediği, Kafes Planı´nın organizasyon ekibi listesinde yer aldığı belirlendi. Amirallere suikast soruşturması kapsamında hakkında ikinci kez ´örgüt üyeliği´ ve CMK 100. maddesi uyarınca ´kuvvetli suç şüphesi´ ile tutuklama kararı çıkınca intihar eden Yarbay Ali Tatar´ın Ergenekon bağlantıları ortaya çıkmaya başladı. Star, Tatar´ı tutuklatan bazı iddialara ulaştı. Edinilen bilgiye göre, Tatar´ın adı daha önce tutuklanan teğmen Tarık Ayabakan´a ait Amirallere Suikast Planı´nın da yer aldığı flash bellekteki bazı belgelerde geçiyordu. Birçok askeri personele yönelik ´fişleme´ belgelerinin altında Yarbay Tatar´ın adının yer aldığı ve 2008-2009 SONUÇ RAPORU adlı belgenin altında DAĞITIM: YRB.ALİ TATAR ifadesinin bulunduğu kaydedildi.
Görevi: Karargah Evleri yapılanmasının benzerini Deniz Kuvvetleri´nde gerçekleştirmek
Aynı flash bellekte, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı içinde Karargah Evleri yapılanmasına benzer bir yapılanmaya gidildiğine yönelik belgelerin de ele geçtiği bildirildi. İP güdümündeki ´Karargah Evleri´ yapılanmasıyla da bağlantısı olduğu iddia edilen Yarbay Tatar´ın, Hava Kuvvetleri´ndeki yapılanmanın Deniz Kuvvetleri´nde de aynen hayata geçirilmesinden sorumlu olduğu iddia edildi. Ali Tatar´ın tutuklanmasına neden olan belgeler arasında TOPLANTI KARARLARI-MAYIS ve ERUYGUR adlı dökümanlar da var. Bu toplantının Beylerbeyi´ndeki Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı´nda ´Ergenekon üst yöneticisi´ olmakla suçlanan Şener Eruygur ve Doğu Perinçek´in katılımıyla yapıldığı belirlendi. İddiaya göre, bu toplantıda Tatar ´Köprü personel´ olarak görevlendirildi.
Kafes Planı´nda ´Organizede yer alacak arkadaşlarımız´ listesinde
Ergenekon sanığı emekli Albay Levent Bektaş´a ait bir film CD´si içinde özel programla gizlenmiş Kafes Planı bulunmuştu. Aynı klasör içinden çıkan GÜNDEMLERİM 2 adlı dosyada Organizede yer alacak arkadaşlarımız adlı listede Tatar´ın da adının yer aldığı belirlendi. Ergenekon sanığı Ünal İnanç´tan çıkan Takip edilip gerekli yerlere iletilecek liste adlı belgede Tatar´ın adı, telefonu ve bazı nüfus bilgileri çıktı.
Ailesi intiharı polisten gizlemiş
Yarbay Ali Tatar´ın intiharının polise bildirilmediği öğrenildi. Normal şartlarda adi suçlara giren intihar olayının ilçe polisine de bildirilmesi gerekirken polise böyle bir bildirim de yapılmadığı anlaşıldı. Tatar´ın intiharıyla ilgili bütün işlemlerin askeri savcılık tarafından yürütüldüğü öğrenildi. soruşturma sürecinde polisle hiç karşı karşıya gelmediği, tebligatını inzibatların yaptığı açıklandı. ( Star)
İntiharların peş peşe olması şüpheleri artıyor
Deniz Yarbay Ali Tatar´ın intiharıyla yeniden gündeme gelen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nda görevli subayların sır dolu ölümleri, meslektaşlarını endişelendirdi. Peş peşe gelen intiharlarda suikast ihtimalinin olduğunu düşünen emekli subaylar, intiharlardan sonra Genelkurmay Başkanlığı´nın açıklama yapmamasını da eleştiriyor. Oramirallere yönelik suikast iddiası nedeniyle hakkında tutuklama emri çıkarılan Deniz Yarbay Ali Tatar´ın intihar etmesi, son iki yıl içerisinde intihar eden subayları tekrar gündeme getirdi. İntihar eden subayların Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nda görevli olmalarının yanı sıra Ergenekon soruşturmasında farklı şekilde isimleri geçiyordu. Subayların sır dolu ölümleri, meslektaşlarını şüphede bıraktı. Peş peşe gelen intiharlarda suikast ihtimalinin olduğunu düşünen emekli subaylar, intiharlardan sonra Genelkurmay Başkanlığı´nın açıklama yapmamasını da eleştiriyor. İntihar eden askerlerin kamuoyu tarafından yakından takip edilen davalarla anıldıklarına dikkat çeken emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, subayların karıştıkları olaylar deşifre edilince buna tahammül edemediklerini söylüyor. Davalarda ismi geçen subayların şüpheli bir şekilde intihar etmelerinin dikkat çektiğini belirten emekli Tuğgeneral Tanrıverdi, subayların intihar etmelerine götüren sebebi şöyle açıklıyor: Şahısların suçu kabul etmedikleri için değil kendileri hakkında daha fazla suçtan gerçek bilgilerin ortaya çıkmasından korktukları ve bunlara tahammül edemeyecekleri için intihara gittikleri kanısındayım. Emekli subaylar, son iki yılda intihar eden meslektaşlarının ölümlerinin sırlarla dolu olduğunu belirterek, başta Genelkurmay olmak üzere Meclis´te konuyla ilgili araştırma komisyonu kurulmasını istiyor.
İntiharların sebebi infaz mı, hapis korkusu mu, onur mu, yoksa bunalım mı?
Emekli Hakim Binbaşı Gürcan Onat: Bu insanlar Ergenekon´un içinde mi, Ergenekon bunları deşifre ediyor diye mi tasfiye ediyor? Yoksa kendileri bu olayları onurlarına yediremediler mi, bu üç ihtimal geliyor akla. Albay Varımlı´yı tanıyanlar var. Namazını kılan bir insandı diyorlar. Mantıken intihar etmez diyorlar. Demek ki öldürdüler diye akıl yürütüyoruz. Peş peşe intiharlar olması şüpheleri daha da güçlendiriyor. Bunlar araştırılmalı. Silahlı Kuvvetler içerisinde bir yapılanma var. Ters bir yapılanmadır bu. Genelkurmay Başkanı´nın bu ters yapılanmayı görmesi lazım. 28 Şubat´ta binlerce dindar insan atıldı. Kim kaldı geriye ortada? Yeni alımlarda da ailesinde bir tane başörtülü olanı almadın. Bu ters yapılanmanın çözülmesi lazım önce. Başbuğ´un iyi niyetli olduğuna inanmak zorundayım ama söylemleri çelişkili çıkıyor. Boru diyor başka çıkıyor, kağıt parçası diyor başka çıkıyor. Yanlış yapınca söylenmeyecek mi? Elbette söyleyeceğiz. Silahlı Kuvvetler tüm bunları araştırmalı ve nedenlerini ortaya koymalı. Ben onların intihar ettiğine inanmıyorum. Kimin öldürdüğü ise kim bu işten kârlı çıkarsa ona göre belli olacak. ( Zaman)
Ağabeyi anlattı: İkinci tutuklama kararıyla yıkıldı
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ile eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Metin Ataç´a suikast hazırlığında olmakla suçlanırken, aldığı tutuklama tebligatının ardından evinde intihar eden Yarbay Ali Tatar´ın ağabeyi Ahmet Tatar, kardeşinin son saatlerini anlatırken bilgi kirliliğinden yakındı. Kardeşine ikinci tutuklama kararının bağlı olduğu komutanlıkça bildirildiğini kaydeden Ahmet Tatar, ?Karar karşısında yıkıldı? dedi. Polisin ve savcının lojmanlara giderek kardeşini teslim alacağı yönündeki haberleri yalanlayan Ahmet Tatar, kardeşinin kendisini merkez komutanlığına götürecek inzibatla buluşmadan hemen önce intihar ettiğini söyledi. Ali Tatar´ın Keçiören´deki annesinin evinde matem havası esiyor. Camlarına Türk bayraklarının asıldığı ev, başsağlığı ziyaretine gelenlerin akınına uğruyor. Ali Tatar´ın ağabeyi Ahmet Tatar, kardeşi ve onu intihara götüren süreçle ilgili Radikal´e şunları anlattı: ?Kendini işine adamıştı. Sürekli çalışırdı. Cumartesi-pazar demeden, eve hep gece 8-9 civarında dönerdi. İki ayrı master yapmıştı. Ama bir bedeli var bunun bu memlekette, yani çalışmanın bir bedeli. O da ödedi işte.
´Alevidir´ ihbarları!
10 ay önce Veli Küçük´ün notlarından yola çıkılarak Karargahevleri ile ilgili bir soruşturma yönetiyorlar. İşte malum bu komutanlara suikast planlaması, onunla ilgili bizim rahmetli biraderin süreci. İlk gözaltı ve tutuklama kararı sonrasında biz avukatından savcılıktaki sorgu tutanaklarını ve hâkime verdiği ifadeyi aldık. Orada hakkında yazılmış 2-3 tane ihbar mektubu var. İleri geri konuşmuşlar. İşte ´bunun ailesinde yasadışı örgütlerle ilişkisi olan adamlar var. İşte memleketi şöyledir, Alevidir´ gibi. Özellikle Alevi olmasını öne çıkararak yazılmış şeyler. Ama asıl Gölcük´te yapılan operasyon sırasında bir teğmenin evinde yapılan aramada bir USB bellek ele geçiriliyor. Bu belleğin içerisinde bulunan dört belgede bizim çocuğun ismi geçiyor. Bunlarda sanki bir toplantı tutanağı gibi şeyler. Altına sanki rapor vermiş gibi bizim biraderin adını yazmışlar. Başka bir belgede güya Ali´nin referans verdiği isimler varmış. Fakat 9 aydır süren bir soruşturmada, savcı bey bu listedeki insanlardan hiç kimseyi çağırarak, ´Kardeşim siz, size referans olan bu insanı tanıyor musunuz?´ diye sormuyor. Ali´ye soruyor, bunları tanıyor musun diye. Bir başka belgeye göre de, şu anda Ergenekon´dan yargılanan bazı insanlarla toplantı yaptığı, bu toplantılarda Ali´ye bazı görevler verilmiş güya. Ama bunun haberi yok. Yani yolda görse tanımayacağı adamlar. Benim kardeşimle ilgili bir ev araması yok, işyeri araması yok, bilgisayarına el konulmamış, üzerinin aranması sırasında suçlama yapılabilecek bir şey yok. Yaklaşık 3-4 aylık bir telefon takibinin sözkonusu olduğu söyleniyor. Buna ilişkin bir şey yok. Zira birşey bulamamışlar. İddialar var ama bunları destekleyecek hiç bir şey yok ellerinde.
İkinci tutuklama kararı onu yıktı
Hakkında yazılan çizilenler, televizyonlardaki haberlere çok üzülüyordu. ´Dinleme bunları, ne seyrediyorsun oğlum bu kanalları´ diyordum. Çarşamba günü serbest bırakıldı. Kutlamak, beraber olmak için Cuma günü eşimle birlikte İstanbul´a gittik. Kız kardeşimiz de evdeydi. Ev kalabalıktı. Akşam saat 19.00-19.30 civarında komutanlıktan telefon geldi. Yarım saat filan geçti bu arada sofra hazırlanıyor. Bir geldi yıkılmış. Beniz atmış. ´Ne oldu oğlum?´ ´Yarın sabah tekrar tutuklayacaklarmış´. O dakikada yıkıldık. O andan sonra toparlayamadık. Konuş, görüş, anlat, bağır, çağır, iyi de kötü de... Arkasından ayrılmadım tüm gece. Aman yanlış bir şey yapmasın diye. Sinirleri bozuk diye evdekilere silahlarını kaldırın ortadan ne olmaz ne olmaz dedim. Ama onu ne ara nereden aldı bilemiyorum. Ertesi sabah lojmandaki askerlerle Merkez Komutanlığı´na gidilecek oradan da hakkındaki gıyabi tutuklamanın vicahiye çevrilmesi için savcılığa gidecektik. Ben askeri aracı takip etmek için aşağıda arabayı ısıtırken geciktiler. İçime kurt düştü. Bunun üzerine yukarı çıkmıştım ki, banyodan silah sesi geldi. Kapıyı açtım, tutamadım, parmaklarımın arasından kaydı gitti kardeşim. Koşullarımız, gücümüz el verdiği sürece buna sebep olanlara yargı yoluyla hesap soracağız.
Ağabeyi: Onun ikinci kez tutuklanması Beşiktaş´ın (Adliyesi´nin) Oruçreis´e yanıtıdır
Çarşamba günü serbest bırakıyorlar ardından Cuma günü tekrar tutuklama çıkarıyorlar. Adeta dalga geçer gibi, oyun oynadılar. Benim kardeşimin üzerinden bir yerlere cevap verdiler. Beşiktaş´tan Oruçreis´e (Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ´un Trabzon Limanında demirli Oruçreis Fırkateyni´nden yaptığı açıklama) cevap verdiler. Kardeşim de buna cevap verdi. Benim kardeşim ´bir dakika´ dedi. ´Ben bu oyunu bozuyorum´ dedi vücut bütünlüğüyle baş kaldırdı onun için. Bu intihar değildi bir baş kaldırıydı bana göre. Kaldıramadı çocuk. O fevri haliyle noktayı kendisi koydu. (Cenaze sırasında Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit´in elini tutarak ne konuştuğu sorulunca) O mahrem bir konu onu söylemiyeyim ama bu mahiyette konuştum. Ama burada en önemlisi şu; Bir adam var hedef (Koramiral Yiğit´i kastediyor). Ben sana kastetmişim, sen benim cenazeme geliyorsun. Ben de kardeşiyim, sen cenazede benim önümde saf tutuyorsun. İnsan iddiaları ciddiye alsa, düşmanının kardeşine sırtını döner mi? ( Radikal)
Tatar´ın eşi: Ergenekon´da tutuklu subayların çoğunluğu Alevi
Emre Aköz (Sabah): Ali Tatar´ın acılı eşi Nilüfer Tatar, gözyaşları içinde feryadı figan ederken, sadece savcıyı suçlamakla kalmadı, çok ilginç başka şeyler de söyledi. Okuyalım: Hiçbirinde gerçek belge yok. Askeriyeye komplo kuruyorlar. 10 yıldır bu komployu hazırlamışlar. Adamlarını içeriye yerleştirmişler. Dayanamadı, kabullenemedi içeri alınmayı. Alevi subayların üzerine oynuyorlar. 29 subay içeride boş yere yatıyor. Alevi subaylar içeride hep. Alevi subayları yok etmek istiyorlar. Affedin. Bilmiyordum. Atlamışım. O tutuklu subayların çoğunluğu Alevi mi hakikaten? Eğer öyleyse, çok acayip bir durumla karşı karşıyayız: Deniz Kuvvetleri içinde yuvalanmış olan Ergenekon şebekesi, Alevi subayları kullanmaya çalışıyor demek ki. Buradaki siyasi/dini mekanizma şöyle işliyor herhalde: Alevi inancı, kendini Sünni karşıtlığı içinde var ediyor. Yani Sünnilik, Aleviliğin ´kurucu ötekisi´, ´kurucu hasmı´. Bu sebeple Alevilerin çoğunluğu, Sünniliğin temsilcisi olarak gördüğü AKP´den rahatsızlık duyuyor. Hatta nefret edenler var. Dolayısıyla AKP´yi hükümetten indirecek girişimlere olumlu gözle bakıyorlar. Perde arkasında darbe heveslisi Ergenekoncuların olduğu cumhuriyet mitinglerine bazısı bu yüzden omuz vermişti. Ciddi suikast planlarına, yakalanan onca silaha ve patlayıcıya rağmen, Ergenekon şebekesini yarım ağız eleştirip... Tüm kötülüklerin anası olarak hükümeti gösteren Alevi derneklerini de unutmayalım. Ergenekon Davası, Sünni AKP´ye yarayacak analizini yapanlar, darbecileri yermekten kaçınıyor. Özetle: İçinden çıktıkları bu siyasi/dini ortam, bazı Alevi subayları, entrikalara açık hale getirmiş olabilir. Ergenekon´un beyin takımı da bu potansiyelden yararlanıyordur. Bir soru: Solun, Ergenekon şebekesine karşı niye tavır almadığı merak ediliyor. Cevabı aramaya, Sol ile Alevi kesim arasındaki bazı iç içe geçmelerden başlasak nasıl olur? ( Sabah)
(20 Aralık 2009, 21:00), son güncel.: (23 Aralık 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Amirallere suikast planı ve tutuklanan teğmenler konulu manşetlerimiz
Kafes Eylem Planı manşetlerimiz