Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ve Van Jandarma Alay Komutanlığı, skandal bir dinlemeyle çalkalanıyor. Sahte evrakla mahkemeye başvuran jandarmanın, yaklaşık bir yıldır Taraf muhabiri Mehmet Baransu´yu dinlediği ortaya çıktı. ´Mehmet Baransu´ ismini ve telefon numarasını mahkemeden saklayan Jandarma, Taraf muhabirinin kullandığı telefon cihazının IMEI numarasını nöbetçi hâkime sunup, PKK/Kongre-Gel terör örgütüne yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında Serdar kod isimli Şükrü Özkan´a ait olan IMEI numarasını dinleyeceğiz. talebinde bulunmuş. IMEI numarasını kontrol etmeyen Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi de, PKK´lı Şükrü Özkan adına dinleme kararı verdiğini zannederek, söz konusu talebi yerinde görmüş. Hukuk tarihine geçecek skandal dinleme kararı, belgeleriyle Taraf gazetesinde yayınlandı. Islak imzalı İrtica ile Mücadele Eylem Planı, Dağlıca olayının gerçek içyüzü ve benzeri çok sayıda flaş habere imza atan Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, jandarma istihbarat tarafından nasıl sahte belgeyle ve terörist muamelesi görerek dinlendiğini belgeleriyle ortaya çıkardı. Kırsal bölgelerde asayişi düzenlemekle görevli Jandarma´nın sahte deliller oluşturma, müslüman cemaat evlerine silah yerleştirerek silahlı bir tehlikenin varlığına kamuoyunu inandırmak için Kontrgerillacı savcılarla beraber nasıl organize çalıştığı, polis bölgesi olan şehir merkezinde polis olay yerine intikal etmeden nasıl aceleyle gözaltı ve tutuklamalar yaptığı Erzincan´da çarpıcı şekilde ortaya çıkmış, bu konuyla ilgili peşpeşe tutuklamalar yaşanmıştı. Aylar önce de müslümanları kamuoyuna irticacı olarak gösterebilmek ve mahkemelerde inkarı mümkün olmayan sağlam delillerle suçlayabilmek için evlere, ofislere ve kuran kurslarına yapılan operasyonlarda bulundurulması gereken delilleri açıklayan jandarma yapımı 8 adet şablon senaryo ortaya çıkmıştı.
Jandarma sahte belgeyle dinleme yaparken yakalandı
Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ve Van Jandarma Alay Komutanlığı, skandal bir dinlemeyle çalkalanıyor. Sahte evrakla mahkemeye başvuran jandarmanın, yaklaşık bir yıldır Taraf muhabiri Mehmet Baransu´yu dinlediği ortaya çıktı. ´Mehmet Baransu´ ismini ve telefon numarasını mahkemeden saklayan Jandarma, Taraf muhabirinin kullandığı telefon cihazının IMEI numarasını nöbetçi hakime sunup, PKK/Kongre-Gel terör örgütüne yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında Serdar kod isimli Şükrü Özkan´a ait olan IMEI numarasını dinleyeceğiz. talebinde bulunmuş. IMEI numarasını kontrol etmeyen Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi de, PKK´lı Şükrü Özkan adına dinleme kararı verdiğini zannederek, söz konusu talebi yerinde görmüş. Hukuk tarihine geçecek skandal dinleme kararı, belgeleriyle Taraf gazetesinde yayınlandı. Islak imzalı İrtica ile Mücadele Eylem Planı, Dağlıca olayının gerçek içyüzü ve benzeri çok sayıda flaş habere imza atan Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, jandarma istihbarat tarafından nasıl sahte belgeyle ve terörist muamelesi görerek dinlendiğini belgeleriyle ortaya çıkardı. Kırsal bölgelerde asayişi düzenlemekle görevli Jandarma´nın sahte deliller oluşturma, müslüman cemaat evlerine silah yerleştirerek silahlı bir tehlikenin varlığına kamuoyunu inandırmak için Kontrgerillacı savcılarla beraber nasıl organize çalıştığı, polis bölgesi olan şehir merkezinde polis olay yerine intikal etmeden nasıl aceleyle gözaltı ve tutuklamalar yaptığı Erzincan´da çarpıcı şekilde ortaya çıkmış, bu konuyla ilgili peşpeşe tutuklamalar yaşanmıştı. Aylar önce de müslümanları kamuoyuna irticacı olarak gösterebilmek ve mahkemelerde inkarı mümkün olmayan sağlam delillerle suçlayabilmek için evlere, ofislere ve kuran kurslarına yapılan operasyonlarda bulundurulması gereken delilleri açıklayan jandarma yapımı 8 adet şablon senaryo ortaya çıkmıştı.
Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ve Van Jandarma Alay Komutanlığı, skandal bir dinlemeyle çalkalanıyor. Sahte evrakla mahkemeye başvuran jandarmanın, yaklaşık bir yıldır Taraf muhabiri Mehmet Baransu´yu dinlediği ortaya çıktı. ´Mehmet Baransu´ ismini ve telefon numarasını mahkemeden saklayan Jandarma, Taraf muhabirinin kullandığı telefon cihazının IMEI numarasını nöbetçi hakime sunup, PKK/Kongre-Gel terör örgütüne yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında Serdar kod isimli Şükrü Özkan´a ait olan IMEI numarasını dinleyeceğiz. talebinde bulunmuş. IMEI numarasını kontrol etmeyen Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi de, PKK´lı Şükrü Özkan adına dinleme kararı verdiğini zannederek, söz konusu talebi yerinde görmüş. Hukuk tarihine geçecek skandal dinleme kararı, belgeleriyle Taraf gazetesinde yayınlandı.
Halka hizmet etmesi gereken jandarmanın halkını suçlu gösterme amaçlı sahte operasyonlarına son örnek Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu´ya düzenlenen skandallarla dolu dinleme operasyonu. Mehmet Baransu şöyle diyor: ´Jandarma İstihbaratı´nın gazetecileri dinlemesinin haber değeri bile yok bu ülkede. Peki, ya bu iş için mahkemeye yalan söylemesinin... Son günlerin en tartışmalı konularından biri telefon dinlemeleri. Türkiye´nin büyük bir bölümü dinlendiğini düşünüyor. Düne kadar ben de dinlendiğini düşünenlerdendim. Artık düşünmüyor, dinlendiğimi biliyorum. Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ve Van Jandarma Alay Komutanlığı tarafından bir yıldan fazladır dinleniyormuşum. Dinlendiğim ortaya çıkmasın diye de bir dizi kanunsuz işleme imza atılıp suç işlenmiş.´
Öncelikle, ismim ve telefon numaram ?tesbit edilemediği? gerekçesiyle mahkemeden gizlenmiş. Mahkemeye ise cep telefonumun IMEI numarası ibraz edilmiş. Bununla da yetinmeyip, dinlendiğim ortaya çıkmasın diye sahte bir isim üzerinden dinleme kararı çıkartılmış. ´Mehmet Baransu´ ismini ve telefon numarasını mahkemeden saklayan Jandarma, kullandığım telefon cihazının IMEI numarasını nöbetçi hakime sunup, ?PKK/Kongre-Gel Terör örgütüne yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında Serdar Kod isimli Şükrü Özkan´a ait olan IMEI numarasını dinleyeceğiz? diyerek, beni dinlemeye başlamış. IMEI numarasını kontrol etmeyen Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi de böylece PKK´lı Şükrü Özkan adına dinleme kararı verdiğini zannederek, dinlenmeme yeşil ışık yakmış. Anlayacağınız, PKK´lı dinliyoruz adı altında, telefonlar Jandarma tarafından uzun bir dönemdir dinleniyor. Hukuk tarihine skandal olarak geçecek bu dinleme kararının ayrıntılarını tüm belgeleriyle aşağıda anlatacağım ama en son söylemem gerekeni en başta söyleyerek konuya girmek istiyorum. Sahte delillerle, numaram gizlenip üstüne üstlük bir de PKK´lı birini dinliyoruz diye hakkımda bu kararı alanlarla yargı önünde hesaplaşacağım. Birçok vatandaş gibi telefonlarımın mahkeme kararı olmadan dinlendiği yönünde benim de şüphelerim vardı. 12 Haziran 2009´da duyurduğum ?İrticayla Mücadele Eylem Planı? haberinden sonra resmi olarak beni de dinleyeceklerini düşünmeye başlamıştım. Yanılmadığımı anlamam uzun sürmedi. Telefon görüşmelerimin iki veya üçüncü saniyesinde, ´bippp´ sesiyle birilerinin kayda girdiğini duyabiliyordum. Bazen -işlerinin yoğunluğundan olsa gerek- konuşmanın 20. saniyesinde, koştur koştur kayda girdikleri de oluyordu. Birkaç gün önce bana ulaşan belgeleri görünce, deyim yerindeyse, küçük dilimi yuttum. Dinlendiğime dair mahkeme kararlarının yanı sıra artık beni dinleyen kişiyi de öğrenmiş, fotoğrafı da ele geçirmiştim.
Karar ben askerdeyken alınmış
Hakkımdaki ilk dinleme kararı 24 Ekim 2008´de, Çanakkale Boğaz Komutanlığı´nda ?Bahriyeli? olarak vatani görevimi yaptığım dönemde alınmış. Van Jandarma İl Komutanı Jandarma Kurmay Albay Vecihi Halil İyigün, dinlenmem için Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği´ne müracaat etmiş. Albay İyigün, dört adet IMEI numarası ve iki adet GSM telefon numarasının dinlenilmesi için karar verilmesi talebinde bulunmuş. Bu listedeki iki IMEI numarası da bana ait. Hukuksuz ve kanunsuz talepte bulanan Albay İyigün, dinlemenin ortaya çıkmaması için adıma kayıtlı gizli olmayan telefon numarasını ?tesbit edemediklerini? belirtmiş. Numara yerine de telefon cihazlarımın IMEI numaraları listeye konmuş. Listede bana ait olan iki adet IMEI numarasının ´Serdar´ kod isimli ´Şükrü Özkan´ adında bir PKK´lıya ait olduğunu belirtip, ´Özkan´ı dinleyeceğiz´ adı altında, mahkemeyi kandırarak, hakkımda dinleme kararı talep etmiş.
Konunun daha iyi anlaşılması için şunu hemen belirteyim. Kullandığım iki telefon cihazının da ilk ve son kullanıcısı benim. Bu telefonları daha önce kimse kullanmadığı gibi halen ben kullanıyorum. Yani ne hattımı ne de telefon numaramı başka biri hiç kullanmadı. Telefon cihazlarımdan birini, 2005´te yurtdışından getirip adıma kayıt yaptırdım. Diğerini ise 2008´de Motorola bayisinden satın alıp, ilk kullanıcı olarak yine adıma kayıt ettirdim. Bu kayıtlarda Telekomünikasyon Kurumu Başkanlığı başta olmak üzere, GSM operatörü şirketinde kayıtlı. Adıma kayıtlı tek hattımı da zaman zaman radyolu diğer telefonuma taktığım için mahkemeye her iki telefonumun IMEI numarası verilmiş. Albay İyigün´ün, isim sahtekarlığı ve IMEI oyununun yanı sıra mahkemeye sunduğu dinleme gerekçesi de bir o kadar ilginç; ?PKK/Kongra-Gel Terör örgütüne yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında, iletişimin dinlenmesi, izlenmesi, tesbit edilmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına üç ay süre ile karar verilmesini talep ederiz.?
Albay İyigün´ün sahte evrak düzenleyip, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi´ne sunduğu dinleme talebi, aynı gün karara bağlanmış. Hakim Müslüm Uzun, IMEI numarasının kimin üzerine kayıtlı olduğuna bakmaksızın, PKK´lı dinlenecek diye Jandarma´dan gelen bu talebe onay vermiş. Jandarma´nın PKK´lı Şükrü Özkan´ı dinleyeceğini düşünen Hakim Uzun, araştırma ve inceleme yapmadan skandal bir karara imza atarak, böylece dinlenmemin yolunu açmış. Mahkemeye sunulup, mahkemenin kabul ettiği dinleme listesinde, benimle birlikte de iki telefon numarası ve iki IMEI numarası daha var. Gazetede üzeri siyah bantla taranmış bir halde göreceğiniz listedeki bu IMEI ve telefon numaralarının da yakınlarıma ait olup olmadığını araştırıyorum. Aldığı emir gereği, evrakta sahtecilik yapıp, mahkemeyi aldatarak hakkımda dinleme kararı aldıran Albay İyigün, 24 Ekim 2008 günü Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı´na da ?Gizli? damgalı bir yazı yazdı. Ankara´ya gönderilen yazıya, mahkeme kararı başta olmak üzere, IMEI ve telefon numaralarının yer aldığı liste de eklenip, ?Belirtilen numaraların teknik takibe alınması? istendi. Ankara´da aynı gün yazıya onay verip, hakkımdaki teknik takip işlemini başlattı. Bana gelen ?Gizli? ibareli dinlenmem yönündeki kararların altına küçük bir de not düşülmüş. ?Bağlantı noktası: Jandarma Kademeli Başçavuş Yusuf Ataman.? Bu nottan anladığım ise dinleme kayıtlarını bu ismin tuttuğu ve her gün üst makamlara rapor olarak sunduğu. Hakkımda alınan bu üç aylık ilk dinleme kararı, 12 Ocak 2009 tarihli bir kararla süre dolduğu için sonlandırılmış. Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı, 12 Ocak günü aldığı ?İptal Kararıyla? ilk dinleme kararına son vermiş. Hakkımdaki teknik takip ve izleme kararı ise halen devam ediyor. Aynı gerekçe ve sahte belgelerle, Ocak 2009´dan sonra da her üç ayda bir teknik izleme kararı, Van Ağır Ceza Mahkemesi tarafından çıkartılmış.
İşin ilginç tarafı, Jandarma İstihbaratı´nın sahte belge düzenleyip, sahte isimlerle hakkımda dinleme kararı alıp, daha sonra sonlandırmasına rağmen, TİB´in bu güne kadar bana dinlendiğimi ve dinleme esnasında bir suç bulunmadığını bildirmemiş olması. Kanunun dinlenen kişiyle ilgili suç bulunamaması durumunda, bu durum dinleme kararı alınan kişiye iletilmek zorunda. TİB yetkilileri dinlemenin sonlanmasından sonra karardaki IMEI numarasına, yazı yazmak üzere baksaydı, bunun PKK´lı birine değil bana ait olduğunu anlayıp, Jandarma´nın hukuksuz dinleme yaptığını tesbit edebilirdi. Şimdi başta yetkililer olmak üzere Genelkurmay Başkanı, İçişleri Bakanı, Jandarma Genel Komutanı, TİB, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve Albay Vecihi Halil İyigün´den açıklama bekliyorum. Bu suçüstü durumu hiç kimse başını kuma gömerek kapatamaz.
TİB kayıtlarında dinlendiğim mevcut
Telefon numaram gizlenip, sahte isimle dinleme kararı alınan telefon cihazlarımdan birinin IMEI numarası 358 257 000 955 082. Mahkemeye gönderilen numara ise 358 257 000 955 080. İkinci cihazımın IMEI numarası ise 359 621 010 984 722. Mahkemeye gönderilen numara ise 359 621 010 984 720. Son rakamların değişik olması kafaları karıştırabilir. IMEI numarası TİB kayıtlarına göre resmi olarak 14 rakamdan oluşuyor. Bazı telefonlarda 15, bazılarında da ise 17 rakam çıkabiliyor. TİB´den görüştüğümüz yetkililer, numaraların 14 rakamdan oluştuğunu, 15´inci rakamın bu yüzden 0 olarak görünebileceğini söylediler. Bazen 15. rakamın farklı olabileceğini de belirttiler. Bu yüzden 15. rakam resmi olarak önemli değil. Telefonlar 14 rakam üzerinden kayıt altına alınıyor. TİB, yetkilisi sonu 80 ve 20 ile biten IMEI numarasının bana ait olduğunu da yaptığımız görüşmede doğruladı. Bu yüzden de LAW silahına boru, İrticayla Mücadele Eylem Planı´na kağıt parçası diyenler, son rakama güvenip, kafaları karıştıracak açıklamalar yapmasın. IMEI numarası 14 rakamdan oluşuyor ve 15. rakamın önemi yok. Dinlettirdiğiniz numaraların bana ait olduğu TİB kayıtlarında mevcut.
PKK itirafçısı Karataş, Jandarma İstihbarat´ta dinleme görevlisi olarak çalışıyor
Bu fotoğraf yakın bir tarihte çekildi. Fotoğraftaki kişi, beni dinlemek üzere görevlendirilen Abdulkadir Karataş. Bu şahıs eski bir PKK´lı. Şimdilerde ise itirafçılık yapıyor. Temizlik işçisi olarak Van Jandarma Komutanlığı´nda çalışıyor. Sivil işçi olmasına rağmen Van İstihbarat Şubede, Alay Komutanı Albay Vecihi İyigün´ün emriyle dinleme yapıyor. Abdulkadir Karataş Hakkari´li. İsmi askeri istihbarat arşivinde de sıkça geçiyor. PKK´lı olduğu dönemde bir çok baskına katılan bu isim, şimdi ?İtirafçı? kontenjanından askerle kol kola geziyor. Van´da çevresine sık sık ?Batıya gideceğim, bana iş ayarlayacak. Asker tanıdıklarım var? diyor. Bana gelen bilgilere göre birçok karanlık işe de karışmış. Ergenekon haberlerini izlerken renkten renge giriyor. Eski PKK´lı, yeni itirafçımız, benimle birlikte başka dinlemeleri de yapıyor. Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Dairesi Başkanlığı, sahte delillerle mahkemelerden aldıkları dinlemeleri fotoğrafta gördüğünüz bu odadan gerçekleştiriyor. Jandarmanın yaptığı yasal olmayan dinlemelerin yeni adresi Van İl Jandarma Alay Komutanlığı. ( Mehmet Baransu, Taraf)
Mahkeme kararıyla Eminağaoğlu´nun dinlenmesine yaygara koparan Yargıtaycılar Baransu´nun dinlenmesine suskun
Hukukçular: Skandal! Sahte evrakla dinleme yapanlar 8 yılla yargılanmalı
09 Aralık 2009: Gazeteci Mehmet Baransu´nun Jandarma tarafından sahte belgeyle dinlendiğinin ortaya çıkmasıyla başlayan tartışma büyüyor. Hukukçular, bu olayı ´skandal´ olarak nitelendiriyor. Jandarma´nın sahte belgeyle yasadışı dinleme yapmasının suç olduğunun altı çiziliyor. Hukukçular, Bu olay insan hakları ihlalidir. değerlendirmesinde bulunuyor. Hukuk dışı dinlemeden hem Jandarma´nın hem de evrakı araştırmadan onaylayan kurumun suçlu olduğu vurgulanıyor. Eski Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Hüseyin Biçer, bu kişilerin 3 yıldan 8 yıla kadar cezalandırılmaları gerektiğini aktarıyor. Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş, Jandarma´nın görev ve yetkilerini zedelediğine dikkat çekiyor.
Emekli Albay avukat Durmuş Türemen, Türkiye´de dinleme suretiyle delil toplama yetkisinin sadece Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı´nda olduğunu hatırlatıyor. Türemen, Dinleme yapanlar suç işlemiştir. İçişleri Bakanı´nın sorumlu kişileri görevden alması gerekiyor, bu yetki bakanlığın kudretindedir. ifadelerini kullandı. Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş, Jandarma´nın PKK´lı bir örgüt üyesini dinliyoruz diyerek suç teşkil eden bir uygulamaya başvurması görev ve yetkilerini zedelemiştir. Bu uygulama kabul edilemez suçtur. dedi. Eski Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Hüseyin Biçer ise, Resmi evrakta sahtecilik suçtur. Jandarma´nın yapmış olduğu dinleme suç teşkil etmektedir. Türk Ceza Kanunu´nun (TCK) 204/2 maddesine göre yetkiye dayanarak resmi evrakta sahtecilik yapanların 3 yıldan 8 yıla kadar cezalandırılmaları gerekiyor. açıklamasında bulundu. ( Zaman)
(07 Aralık 2009, 12:34), son güncel.: (09 Aralık 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: