Tam
EskidenYeniye
 

Albay Çiçek´ten savcılara ifade yerine medyaya mektup: Belge sahte

´Kaos Planı´nın altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek´ten, internet üzerinden savunma mahiyetinde bir mektup geldi. Star TV, dikkat çekici şekilde flaş haber olarak uzun dakikalarca ve dramatik tarzda yayınladığı haberinde Demokrasiye Müdahale Planı´nın altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek´in yakınlarına gönderdiğini ileri sürdüğü bir elektronik postayı açıkladı. 43 word dosyasından oluşan mailde iddialar reddedildi. Star TV´ye 3 Kasım´da ulaşan mailde, Çiçek´in 3 yıl önceki imzasının kopyalandığı ileri sürüldü. Mailde ´Çiçek, cuntacı da değil, darbeci de. Adli Tıp uzmanlarına dava açacak´ denildi. Mektupta, kendisine yönetilen suçlamaları kesinlikle kabul etmediği aktaran Çiçek, ´Askeri usullere uygun olmayan bir belgenin altına imza atmam´ ifadesini kullanıyor: ´Kurmaylık ve doktora seviyesinde eğitim görmüş, uzun yıllar TSK bünyesinde verilen görevleri başarıyla tamamlamış bir subayın böylesine basit hatalar içeren bir planı yazıp, altına imzasını atacağını ve bu belgeyi amirlerine sunacağını düşünmek en büyük hatadır. Onaylanmamış ve kurumsal yaptırım gücünü arkasına almamış bir kağıt parçasının gündeme taşınması ve tartışılması iyi niyetle açıklanamaz. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti anlayışını yapmış olduğu tüm eylemlerine yansıtan Albay Çiçek, ne bir cuntacı, ne de bir darbecidir.´ Mektubunda, imzası konusunda rapor hazırlayan Adli Tıp Kurumu´na da dava açacağını vurgulayan Albay Çiçek, suçsuzluğuna en büyük kanıt olarak açtığı 16 davayı gösteriyor: ´12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede yayınlanan plan, kesinlikle Albay Çiçek tarafından hazırlanmamış ve ilk defa Taraf Gazetesi´nde görülmüştür. Bu konuda dördü suç duyurusu olmak üzere 16 ayrı davada başlatılan hukuk mücadelesi devam etmektedir. Bu hukuk mücadelesine yeni davalar eklenecektir. Albay Çiçek, şekil ve içerik olarak kurumsal kriterlere uygun olmayan bir planın altına imzasını atmış olsaydı, kaybedeceği bu davaları açarak o kadar büyük hukuki sorumluluğun ve maddi riskin altına girer miydi, sorusuna verilecek cevap gerçeği ortaya koyan en önemli delildir.´

Önceki haber title=Sonraki haber

Albay Çiçek´ten savcılara ifade yerine medyaya mektup: Belge sahte

´Kaos Planı´nın altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek´ten, internet üzerinden savunma mahiyetinde bir mektup geldi. Star TV, dikkat çekici şekilde flaş haber olarak uzun dakikalarca ve dramatik tarzda yayınladığı haberinde Demokrasiye Müdahale Planı´nın altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek´in yakınlarına gönderdiğini ileri sürdüğü bir elektronik postayı açıkladı. 43 word dosyasından oluşan mailde iddialar reddedildi. Star TV´ye 3 Kasım´da ulaşan mailde, Çiçek´in 3 yıl önceki imzasının kopyalandığı ileri sürüldü. Mailde ´Çiçek, cuntacı da değil, darbeci de. Adli Tıp uzmanlarına dava açacak´ denildi. Mektupta, kendisine yönetilen suçlamaları kesinlikle kabul etmediği aktaran Çiçek, ´Askeri usullere uygun olmayan bir belgenin altına imza atmam´ ifadesini kullanıyor: ´Kurmaylık ve doktora seviyesinde eğitim görmüş, uzun yıllar TSK bünyesinde verilen görevleri başarıyla tamamlamış bir subayın böylesine basit hatalar içeren bir planı yazıp, altına imzasını atacağını ve bu belgeyi amirlerine sunacağını düşünmek en büyük hatadır. Onaylanmamış ve kurumsal yaptırım gücünü arkasına almamış bir kağıt parçasının gündeme taşınması ve tartışılması iyi niyetle açıklanamaz. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti anlayışını yapmış olduğu tüm eylemlerine yansıtan Albay Çiçek, ne bir cuntacı, ne de bir darbecidir.´ Mektubunda, imzası konusunda rapor hazırlayan Adli Tıp Kurumu´na da dava açacağını vurgulayan Albay Çiçek, suçsuzluğuna en büyük kanıt olarak açtığı 16 davayı gösteriyor: ´12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede yayınlanan plan, kesinlikle Albay Çiçek tarafından hazırlanmamış ve ilk defa Taraf Gazetesi´nde görülmüştür. Bu konuda dördü suç duyurusu olmak üzere 16 ayrı davada başlatılan hukuk mücadelesi devam etmektedir. Bu hukuk mücadelesine yeni davalar eklenecektir. Albay Çiçek, şekil ve içerik olarak kurumsal kriterlere uygun olmayan bir planın altına imzasını atmış olsaydı, kaybedeceği bu davaları açarak o kadar büyük hukuki sorumluluğun ve maddi riskin altına girer miydi, sorusuna verilecek cevap gerçeği ortaya koyan en önemli delildir.´

Nafile çırpınışa devam: Islak imzalarını bile üstlenmekten korkuyorlar

Star TV, Demokrasiye Müdahale Planı´nın altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek´in yakınlarına gönderdiğini ileri sürdüğü bir elektronik posta yayınladı. 43 word dosyasından oluşan mailde iddialar reddedildi. Star TV´ye 3 Kasım´da ulaşan mailde, Çiçek´in 3 yıl önceki imzasının kopyalandığı ileri sürüldü. Mailde ?Çiçek, cuntacı da değil, darbeci de. Adli Tıp uzmanlarına dava açacak? denildi. İhbar mektubunda ´Eylem Planı´nda bilinçli olarak farklı bir yazım tekniği kullanıldığı aktarılmıştı. Bazı internet sitelerine düşen ´Gerçeklerin Üstün Örtülemez ve Kamuoyunda Gizlenemez´ başlığını taşıyan mektubu Çiçek´in e-mail yoluyla arkadaşlarına gönderdiği iddia edildi. Haberlere göre, mektup ´Gerçeklerin peşinde olalım ile iftiralar ve gerçekler´ diye iki bölümde oluşuyor. Mektupta, komplo planının askeri yazım tekniklerine ve çalışma usullerine uygun olmadığı savunması yapılıyor. Mektupta, şu ifadelere yer veriliyor: Kurumda yapılan çalışmaların yasalara uygunluğu her seviyedeki amirler tarafından kontrol edilir ve düzeltilir. 12 Haziran 2009´da kamuoyu yönlendirme kampanyalarının odak noktası bir gazetede yayınlanan plan, askeri savcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bilirkişi raporu ile tescil edildiği gibi askeri yazım tekniklerine ve çalışma usullerine kesinlikle uygun değildir. Mektubun devamında cuntacılık ve darbecilik iddiaları kesin bir dille reddediliyor. Bir subayın açık hataları içeren bir planı yazıp altına imzasını atarak, belgeyi amirlerine sunacağını düşünmenin büyük bir hata olacağı savunuluyor. (Zaman)

Çiçek, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti anlayışını yapmış olduğu tüm eylemlerine yansıtmış

Hakkındaki iddiaların hepsini reddeden Çiçek, Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti anlayışını yapmış olduğu tüm eylemlerine yansıtan Albay Çiçek, ne bir cuntacı, ne de bir darbecidir dedi. Albay Çiçek, Gerçekler başlıklı bir elektronik posta hazırlayarak mesai arkadaşlarına, devre arkadaşları ve yakınlarına gönderdi. 3 Kasım tarihli mektubun hukuki süreç nedeniyle, Çiçek´in kendi ağzından yazılmadığı görüldü. Mektubun eklerinde konuyla ilgili olarak basında çıkan çeşitli haberlere de yer veriliyor. Çiçek mektubunun girişinde şu ifadeleri kullanıyor: Bilgi kirliliği ve komplo teorileriyle atılan çamurlar, özü ve sözü doğru, millete ve orduya sadakatle hizmet eden, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan anayasal düzene bağlılık yemini etmiş olan insanlara yapışmaz. Bu konuda erinde gecinde gerçeklerin ortaya çıkması engellenemez. Hazırlanmamış bir planı ve atılmamış bir imzayı maksatlı olarak gündeme taşıyanlar ve yargısız infaz yapanlar kirli eylemlerinin hesabını vermekten kurtulamaz. Bir kağıt parçasını gerekçe göstererek gerçek emellerini gizleyen ve bilgi kirliliği yaratanlar, asimetrik, psikolojik harekat yapanlar ve onların komploları hakkında hazırlanan bazı gerçekleri dile getiren yazılar ektedir. Sağlık ve başarı dilekleriyle sevgi ve saygılar.

Başlık: Gerçekler

Bu girişle başlayan ve ´gerçekler´ başlığını taşıyan dosya 10 sayfa. Gerçeklerin üstü örtülemez ve kamuoyundan gizlenemez ana başlığının altında ise basından alıntılar ve iki ana bölüm yeralıyor. Bunlar, Gerçeklerin peşinde olalım diğeri ise İftiralar ve gerçekler. Çiçek, mektubunda kendini savunurken şunları söylüyor: Kurumsal olarak verilen görevleri yasalar ve emirler çerçevesinde başarı ile yapmak bir Türk subayı için esastır. Gücünü yasalardan alan, milletin gözbebeği bir kurumun üyesi bir kurmay subayın hukuken suç olan eylemleri planlara yansıtması düşünülemez. Kurumda yapılan çalışmaların yasalara uygunluğu, her seviyedeki amirler tarafından kontrol edilir ve düzeltilir. 12 Haziran 2009 tarihinde kamuoyunu yönlendirme kampanyalarının odak noktası olan bir gazetede yayımlanan plan, Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bilirkişi raporlarıyla tescil edildiği gibi askeri yazım tekniklerine ve çalışma usullerine kesinlikle uygun değildir.

´Onaylanmamış bir kağıt...´

Kurmaylık ve doktora seviyesinde eğitim görmüş, uzun yıllar TSK bünyesinde verilen görevleri başarıyla tamamlamış bir subayın böylesine basit hatalar içeren bir planı yazıp, altına imzasını atacağını ve bu belgeyi amirlerine sunacağını düşünmek en büyük hatadır. Onaylanmamış ve kurumsal yaptırım gücünü arkasına almamış bir kağıt parçasının gündeme taşınması ve tartışılması iyi niyetle açıklanamaz. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti anlayışını yapmış olduğu tüm eylemlerine yansıtan Albay Çiçek, ne bir cuntacı, ne de bir darbecidir. Türkiye Cumhuriyetinin onurlu bir vatandaşı ve TSK´nın şerefli bir üyesi olmaktan her zaman gurur duymaktadır.

´16 dava açtım. Haklı olmasam açar mıyım?´

Mektubunda, imzası konusunda rapor hazırlayan Adli Tıp Kurumu´na da dava açacağını vurgulayan Albay Çiçek, suçsuzluğuna en büyük kanıt olarak açtığı davaları gösteriyor. Çiçek mektubunda şu ifadelere yer veriyor: 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede yayınlanan plan, kesinlikle Albay Çiçek tarafından hazırlanmamış ve ilk defa Taraf Gazetesi´nde görülmüştür. Bu konuda dördü suç duyurusu olmak üzere 16 ayrı davada başlatılan hukuk mücadelesi devam etmektedir. Bu hukuk mücadelesine yeni davalar eklenecektir. Albay Çiçek, şekil ve içerik olarak kurumsal kriterlere uygun olmayan bir planın altına imzasını atmış olsaydı, kaybedeceği bu davaları açarak o kadar büyük hukuki sorumluluğun ve maddi riskin altına girer miydi, sorusuna verilecek cevap gerçeği ortaya koyan en önemli delildir. ( sonsayfa)

Erke dönergeci-Erkenekon-Islak imza makinesi

Albay´ın altına imza attığı belgenin orjinalinin ortaya çıkması Ergenekoncu çevrelerin vücut (özellikle akıl) kimyalarını bozmuş görünüyor. Özel Harp Dairesi´ne bağlı 3. Destek Şubesi elemanı Albay´a hazırlatılan Kontrgerilla belgesinin fotokopisi bir Ergenekon sanığının bürosunda ele geçirilince önce kağıt parçası dediler. Orjinali ortaya çıkınca ıslak imza bile taklit edilebilir deyip kriminoloji bilimini de sarstılar. Daha sonra Adli Tıp raporunun şaibeli olduğunu iddia ettiler. Gerçeğikabul etmek bu kadar da zor mu dedirten ´ıslak direniş´te, sembol haline gelen ıslak imza makinesi akıllara ´erke dönergeci´ni getirdi. Hani şu 2006 yılında Ergenekon davasında şu an yargılanan Tuncer Kılınç, Kemal Yavuz gibi üst düzey generallerin de açılışına katılıp alkışladıkları müthiş buluş, ´ yakıtsız motor´. Hiç bir güç ve enerji harcamadan sürekli çalışabilen cihaz. Dünyadaki en muhteşem buluş! Ne olduğu, nasıl çalıştığı bir türlü anlaşılamayan ve bu nedenle ´ Türk şeyi´ olarak adlandırılan Erke Dönergeci. 2006 yılında büyük bir toplantıyla kamuoyuna duyurulan ve yakında piyasaya çıkacağı söylenen ´erke dönergeci´ kamuoyu tarafından büyük bir merak ve heyecanla beklenirken 2007 yılında ´Erke-nekon´ İstanbul Ümraniye´de ortaya çıktı. Dönergeç yapımında kullanılmak üzere depolanmış da olabilir düşüncesi doğuran çok sayıda el bombasının Ümraniye´de bir evde bulunmasıyla başlayan ´Ergenekon´ operasyonları, ´erke´ tarifine benzer şekilde kendi enerjisini kendisi üreterek 2 yıldır kesintisiz çalışıyor ve çalışmaya devam edeceği açıkça görülüyor.

Gerçeği kabul etmek bu kadar zor mu?

´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nı inkar etmek ve konuyu saptırmak için Ergenekoncu çevreler bin dereden su getirme çabalıyor. Haziran ayında Ergenekon sanığı Avukat Serdar Öztürk´ün ofisinde fotokopisi ele geçen ve 1 hafta sonra Taraf gazetesinde yayınlandığında Türkiye´yi sarsan ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ ya da diğer adıyla ´İrticaya Karşı Eylem Planı´nın ıslak imzalı aslı 23 Ekim 2009 tarihinde ortaya çıktı. Daha doğrusu basına bu tarihte yansıyan olayın aslında 23 Ekim´den yani basına yansımasından 12 gün önce yaşandığı, Belgenin fotokopisinin Taraf gazetesinde yayınlanması üzerine paniğe kapılan Genelkurmay´daki üst düzey subayların evrakları ve bilgisayar harddisklerindeki bilgileri imha etmeye başladıklarını ileri süren ve belgenin hazırlanmasında rol aldığını iddia eden Genelkurmay´daki adını vermeyen bir subayın, bu ve diğer bazı belgeleri hemen gizlice alarak imha edilmekten kurtarabildiğini ve diğer bazı vahim iddialarını da içeren bir ihbar mektubuyla birlikte Ergenekon savcılarına gönderdiği ortaya çıktı. Ergenekon savcılarının da ıslak imzalı belgeyi alır almaz Adli Tıp´a göndererek daha bu gelişmeler kamuoyuna yansımadan imzanın belgeyi hazırlayan Albay Dursun Çiçek´e ait olduğunu tespit ettikleri anlaşıldı. Savcıların daha sonra Genelkurmay´a başvurarak Albayın ve ihbar mektubunda adı geçen birçok subayın ifadesini almak istedikleri, ancak Genelkurmay´ın olay basına yansıyıncaya kadar savcılara cevap vermediği hatta askeri savcılık kanalıyla bir şekilde örtbas teklifi yaptığı ileri sürüldü.

Belge içeriğinin tartışılmaması için dikkatler başka yöne çevrilmeye çalışılıyor

Orjinal belgenin basına yansımasıyla Türkiye adeta bir deprem daha yaşadı. Dikkat çeken bir ayrıntı da Ergenekon soruşturmasını eleştirmeleriyle tanınan bazı gazetecilerin skandal olay üzerine görüş değiştirmelerine karşın başını CHP´lilerin çektiği bazı çevrelerin ise şok belgeyi tartışmak yerine belgenin ortaya çıkma zamanlamasını ya da başka ayrıntıları tartışmaya açmaları oldu. CHP´liler, ´Islak İmza´ olayının Adli Tıp´ta kontrolünden 1 hafta önce hükümetin kuruma üç uzman atadığını dolayısıyla ıslak imza´nın Albay Çiçek´e ait olduğunu tespit eden Adli Tıp raporunun siyasi ve güvenilmez olduğunu iddia ettiler. Bu çevrelerin son iddiası ise komedi filmlerini hatırlattı: ´Albay´ın ıslak imzası taklit edilmiş olabilir.´ Tüm dünya kriminologlarını şaşırtan bu iddianın ileri sürülebilmiş olması Ergenekoncu çevrelerin bilimsel gerçeklerden ne kadar habersiz olduklarını ortaya koyuyor.

Kriminologlar ergenekoncu çevreleri ikna etmek için yeni bir mukayese kriteri bulmalı

İmza sahibi Albay Çiçek´in avukatı tarafından başlatılan bu iddiaya göre, ´Islak İmza Makinesi´ adı verilen 1000 Dolarlık bir makineyle Albayın imzası kolayca taklit edilebilirdi ve bu olayda da edilmişti. Türkiye´nin varlığını Ergenekoncular sayesinde öğrendiği bu makine için yurtiçi ve dışından çok sayıda uzmanın görüş açıklamasıyla bunun kesinlikle doğru olmadığı ortaya çıktı. Makine şeklen bir imzayı benzetebilirdi ancak gerçek imzanın bazı özelliklerini, özellikle de basınç sonucu kağıtta oluşan derinlikleri kesinlikle taklit edemiyordu. Oysa kriminal incelemelere tabi tutulan bir ıslak imza, o şahsa ait örnek imzalar ile çok farklı açılardan mukayese edilmektedir: Tersim tarzı, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve baskı derecesi. Bu farklı açıların tamamını taklit etmek tüm uzmanların ortak kanaatiyle imkansızdır ve Komplo Belgesi´ndeki ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek´in el ürünü olduğu, tüm bu mukayese kriterlerini karşılaması neticesinde kesin olarak belirlenmiş ve 205 / 16.10.2009 57814-9760 / 8014 No´lu Adli Tıp raporuyla açıklanmıştır.

Albay´ın mektubunu dikkat çekici şekilde flaş haber olarak uzun dakikalarca ve dramatik tarzda yayınlayan Dündar ve Çiçek´e 6 önemli soru

07 Kasım 2009: Kurmay Albay Dursun Çiçek´in, e-posta yoluyla savunma yapması, mektubu ilk kez Uğur Dündar okuması ise manidar bulundu. Önceki gün Star TV Ana Haber´de yayınlanan mektup, acıklı bir fon müziği eşliğinde verilirken; özenle seçilmiş ajitasyon kokan cümlelerin ön plana çıkarılması, Dündar ne yapmaya çalışıyor? sorusunu beraberinde getirdi. Dündar´ın özel yayınının ardından ise Ergenekon bültenine dönen gazetelerin konunun üzerine atlayarak Dursun Çiçek´i aklama yarışına girmeleri, kamuoyunu yönlendirme çabası olarak değerlendirildi.

Böyle yapması şüpheleri artırıyor

Konu hakkında Vakit´e değerlendirmelerde bulunan İnfak Başkanı Avukat Ömer Köse, Çiçek´in Dündar ile birlikte hareket ederek toplum mühendisliği yapmaya çalıştığını söyledi. Bu tür ajitasyonlara karşı toplumun artık geçmişten deneyimli olduğunu vurgulayan Köse, Millet bunları yemez. Mazlum ve mağdur rolü oynayarak aklanılamaz. Hele bu rolü kendine dost olarak seçtikleri mihrakların kamuoyu önünde güvenirliği zedelenmişse, şüpheler iyice artar. Bunlar acemi ayak oyunlarıdır. Hala toplum mühendisliği yapmaya çalışanlara önerimiz; ´yargıya gel yargıya´dır. Kimse hukuku hiçe sayamaz dedi...

Star TV ve Çiçek suç işledi

Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Kamil Uğur Yaralı da, Dursun Çiçek´in gönderdiği mektubun televizyonda yayınlanması, kamuoyu desteği sağlamaya dönük bir halkla ilişkiler faaliyetidir dedi. Bir ordu görevlisinin böyle bir faaliyette bulunması, görüşlerini açıklaması suçtur diyen Yaralı, Dursun Çiçek kendisine isnat edilen suçu başka bir suç işleyerek aklamaya çalışmaktadır. Çiçek bu ağır suçlamalara karşı kendini sadece soruşturmayı yürüten makamlar önünde usulüne uygun olarak savunabilir. Medya üzerinden bir aklanma çabası içine girmiş olması, Çiçek´in dosyadaki delillere ve özellikle kendisine ait olduğu ortaya çıkan imzaya karşı yetkili makamlar önünde kendisini savunabilecek bir durumda olmamasından kaynaklanıyor olabilir. şeklinde konuştu. Dündar´ın Çiçek´i aklama çabası tepkiyle karşılanırken; kamuoyu şimdi şu sorulara cevap arıyor:

1) Bu mektup neden sadece Uğur Dündar´a sızdırıldı?

2) Çiçek muvazzaf bir subay. Muvazzaf subay, yazılı bir şekilde basın aracılığıyla savunma yapabilir mi?

3) Söz konusu savunma için amirlerinden izin alması gerekmiyor mu?

4) Bu mektuptan Genelkurmay Başkanı Başbuğ´un haberi var mı?

5) Çiçek´in anlatacakları varsa, neden sivil yargıdan kaçıyor?

6) Çiçek, yargıya güvenmiyor mu? ( Vakit)

(06 Kasım 2009, 10:15), son güncel.: (07 Kasım 2009)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz

Flaş!!! Subaydan andıç ihbar mektubu

Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri

Kontrgerilla Medyası

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=1099    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.016.774