Ergenekon´un idhar (henüz ele geçmemiş) kadrolarının hazırladığı ´Kontrgerilla Belgesi´nin orjinal olduğu ve Genelkurmay´da hazırlandığının ortaya çıkmasıyla patlak veren ´Islak İmza´ skandalı ibret verici gelişmelere sahne oluyor. Başını CHP´nin çektiği Ergenekoncular çırpındıkça batıyor. ´Islak imzanın birebir taklit edilebileceği´ şeklindeki tüm dünya kriminologlarını bile şaşırtan bilimdışı iddialarıyla traji-komik bir görüntü oluşturan bu çevreler, şok belge içeriğinin tartışılmaması için dikkatleri başka tarafa çekerek konuyu saptırmaya ve siyasi alana çekmeye çalışıyor. Islak imzalı belgeyi sulandırmak için Adli Tıp raporunun teamüllere aykırı şekilde ve hükümetin güdümünde hazırlanmış siyasi bir rapor olduğu iddiasını gündeme getiren CHP´lilerle Akşam ve Vatan gazetelerine uzman kriminologlardan sert tepki geldi.
Islak direniş: Bir inat uğruna Ya Rab ne güneşler batıyor
Ergenekon´un idhar (henüz ele geçmemiş) kadrolarının hazırladığı ´Kontrgerilla Belgesi´nin orjinal olduğu ve Genelkurmay´da hazırlandığının ortaya çıkmasıyla patlak veren ´Islak İmza´ skandalı ibret verici gelişmelere sahne oluyor. Başını CHP´nin çektiği Ergenekoncular çırpındıkça batıyor. ´Islak imzanın birebir taklit edilebileceği´ şeklindeki tüm dünya kriminologlarını bile şaşırtan bilimdışı iddialarıyla traji-komik bir görüntü oluşturan bu çevreler, şok belge içeriğinin tartışılmaması için dikkatleri başka tarafa çekerek konuyu saptırmaya ve siyasi alana çekmeye çalışıyor. Islak imzalı belgeyi sulandırmak için Adli Tıp raporunun teamüllere aykırı şekilde ve hükümetin güdümünde hazırlanmış siyasi bir rapor olduğu iddiasını gündeme getiren CHP´lilerle Akşam ve Vatan gazetelerine uzman kriminologlardan sert tepki geldi.
İhtisas Dairesi uzmanlarını şaibe altında bırakan haberleri kasıtlı bulan Adli Tıp uzmanları, prosedür dışında herhangi bir uygulama olmadığını kaydetti. Belgeyi inceleyen ve bir hafta önce kurumda görevlendirildiği belirtilen Uzman Doktor Mehmet Akın, bu birimde yıllarca görev yapan tecrübeli bir isim. İstanbul´da uzun süre görev yapmasının ardından kendi isteğiyle Nevşehir´e atandı. Yaklaşık 3 ay önce Ankara Adli Tıp Grubu´nun başına getirildi. Eski Adli Tıp Başkanı ve Adli Tıp Uzmanlar Derneği Başkanı Ferhat Gürpınar, Ben hem kurumda çalışmış olan birisiyim hem de dernek başkanıyım. Biz dernek olarak zaman zaman Adli Tıp´ın uygulamalarını eleştirdik fakat bu olayda herhangi bir usulsüzlük yok. dedi. Hukuk ve Adalet Derneği Başkanı Ayhan Gültekin ise söz konusu gazeteleri, ´işi özünden saptırmaya çalışmak´la suçladı. Gültekin, şunları kaydetti: Bu belge nasıl ortaya çıktı diye konuşmuyorlar da neden basına yansıdı, kim ihbar etti, niye şimdi gibi konuları konuşuyorlar. Bu tamamen suçluluk psikolojisinin getirdiği bir şeydir. Önemli olan belgeyi kimin incelediğinden ziyade belgedeki imzanın gerçek olup olmadığıdır. Ali değil de Mehmet yapmış incelemeyi bunların önemi yoktur. Bu tip iddialarla olayı örtbas etmeye çalışıyorlar. ( Zaman)
Bu kadar açık bir belge bile CHP´lilerce siyasi alana çekiliyor ve Ergenekoncu cunta gözlerden kaçırılmaya çalışılıyor
Genelkurmay´da hazırlanmış olduğu, ıslak imzalı aslının ortaya çıkmasıyla kesin olarak anlaşılan ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nı inkar etmek ve konuyu saptırmak için Ergenekoncu çevrelerin bin dereden su getirme çabası sürüyor. Haziran ayında Ergenekon sanığı Avukat Serdar Öztürk´ün ofisinde fotokopisi ele geçen ve 1 hafta sonra Taraf gazetesinde yayınlandığında Türkiye´yi sarsan ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ ya da diğer adıyla ´İrticaya Karşı Eylem Planı´nın ıslak imzalı aslı 23 Ekim 2009 tarihinde ortaya çıktı. Daha doğrusu basına bu tarihte yansıyan olayın aslında 23 Ekim´den yani basına yansımasından 12 gün önce yaşandığı, Belgenin fotokopisinin Taraf gazetesinde yayınlanması üzerine paniğe kapılan Genelkurmay´daki üst düzey subayların evrakları ve bilgisayar harddisklerindeki bilgileri imha etmeye başladıklarını ileri süren ve belgenin hazırlanmasında rol aldığını iddia eden Genelkurmay´daki adını vermeyen bir subayın, bu ve diğer bazı belgeleri hemen gizlice alarak imha edilmekten kurtarabildiğini ve diğer bazı vahim iddialarını da içeren bir ihbar mektubuyla birlikte Ergenekon savcılarına gönderdiği ortaya çıktı.
Adli Tıp raporuyla imzanın Albay´a ait olduğu belgelendi
Ergenekon savcılarının da ıslak imzalı belgeyi alır almaz Adli Tıp´a göndererek daha bu gelişmeler kamuoyuna yansımadan imzanın belgeyi hazırlayan Albay Dursun Çiçek´e ait olduğunu tespit ettikleri anlaşıldı. Savcıların daha sonra Genelkurmay´a başvurarak Albayın ve ihbar mektubunda adı geçen birçok subayın ifadesini almak istedikleri, ancak Genelkurmay´ın olay basına yansıyıncaya kadar savcılara cevap vermediği hatta askeri savcılık kanalıyla bir şekilde örtbas teklifi yaptığı ileri sürüldü. Orjinal belgenin basına yansımasıyla Türkiye adeta bir deprem daha yaşadı. Dikkat çeken bir ayrıntı da Ergenekon soruşturmasını eleştirmeleriyle tanınan bazı gazetecilerin skandal olay üzerine görüş değiştirmelerine karşın başını CHP´lilerin çektiği bazı çevrelerin ise şok belgeyi tartışmak yerine belgenin ortaya çıkma zamanlamasını ya da başka ayrıntıları tartışmaya açmaları oldu.
Kriminologlar CHP´yi ikna edebilmek için yeni bir mukayese kriteri daha bulmalı
CHP´liler, ´Islak İmza´ olayının Adli Tıp´ta kontrolünden 1 hafta önce hükümetin kuruma üç uzman atadığını dolayısıyla ıslak imza´nın Albay Çiçek´e ait olduğunu tespit eden Adli Tıp raporunun siyasi ve güvenilmez olduğunu iddia ettiler. Bu çevrelerin son iddiası ise komedi filmlerini hatırlattı: ´Albay´ın ıslak imzası taklit edilmiş olabilir.´ Tüm dünya kriminologlarını şaşırtan bu iddianın ileri sürülebilmiş olması Ergenekoncu çevrelerin bilimsel gerçeklerden ne kadar habersiz olduklarını ortaya koyuyor. İmza sahibi Albay Çiçek´in avukatı tarafından başlatılan bu iddiaya göre, ´Islak İmza Makinesi´ adı verilen 1000 Dolarlık bir makineyle Albayın imzası kolayca taklit edilebilirdi ve bu olayda da edilmişti. Türkiye´nin varlığını Ergenekoncular sayesinde öğrendiği bu makine için yurtiçi ve dışından çok sayıda uzmanın görüş açıklamasıyla bunun kesinlikle doğru olmadığı ortaya çıktı.
Denize düşen makineye sarılır
Makine şeklen bir imzayı benzetebilirdi ancak gerçek imzanın bazı özelliklerini, özellikle de basınç sonucu kağıtta oluşan derinlikleri kesinlikle taklit edemiyordu. Oysa kriminal incelemelere tabi tutulan bir ıslak imza, o şahsa ait örnek imzalar ile çok farklı açılardan mukayese edilmektedir: Tersim tarzı, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve baskı derecesi. Bu farklı açıların tamamını taklit etmek tüm uzmanların ortak kanaatiyle imkansızdır ve Komplo Belgesi´ndeki ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek´in el ürünü olduğu, tüm bu mukayese kriterlerini karşılaması neticesinde kesin olarak belirlenmiş ve 205 / 16.10.2009 57814-9760 / 8014 No´lu Adli Tıp raporuyla açıklanmıştır.
Abdullah Harun
(31 Ekim 2009, 13:15)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Flaş!!! Subaydan andıç ihbar mektubu
CHP ve Ergenekon davası manşetlerimiz
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri