Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlanan ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ ya da diğer adıyla ´İrtica ile mücadele eylem planı´ belgesinin orjinalinin ıslak imzalı haliyle bir ihbar mektubu ile birlikte Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara gönderildiği ileri sürüldü. İddiaya göre, belgeyi gönderen subay bir de ihbar mektubu kaleme aldı ve ´Tartışmaların başladığı dönemde Albay Dursun Çiçek´in odasındaki belgelerin imha edildiğini, kendisinin sadece bu belgeyi kurtarabildiğini´ yazdı. Belgenin, orijinal olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu´na gönderilmesi bekleniyor. İddiaların basına yansımasından kısa süre sonra Ergenekon savcılarının olağanüstü toplanması dikkat çekti. Toplantıdan sonra belgenin varlığıyla ilgili açık bir red veya doğrulama yapılmayıp konu gizlidir denmekle yetinildi. İddialara göre savcılar belge ile ilgili ifadeleri almaya başladılar. Adli Tıp ön raporunda belgenin Albay Çiçek ait olduğu belirtildi. Konuyla ilgili önümüzdeki hafta başında somut gelişmeler bekleniyor.
FLAŞ FLAŞ!!! KOMPLO BELGESİNİN ORJİNALİ SAVCILARDA
Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlanan ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ ya da diğer adıyla ´İrtica ile mücadele eylem planı´ belgesinin birkaç tane hazırlanmış orjinal nüshasından birinin ıslak imzalı haliyle bir ihbar mektubu ile birlikte Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara gönderildiği ileri sürüldü. İddiaya göre, belgeyi gönderen subay bir de ihbar mektubu kaleme aldı ve ´Tartışmaların başladığı dönemde Albay Dursun Çiçek´in odasındaki belgelerin imha edildiğini, kendisinin sadece bu belgeyi kurtarabildiğini´ yazdı. Belgenin, orijinal olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu´na gönderilmesi bekleniyor. İddiaların basına yansımasından kısa süre sonra Ergenekon savcılarının olağanüstü toplanması dikkat çekti. Toplantıdan sonra belgenin varlığıyla ilgili açık bir red veya doğrulama yapılmayıp konu gizlidir denmekle yetinildi. İddialara göre savcılar belge ile ilgili ifadeleri almaya başladılar. Adli Tıp ön raporunda belgenin Albay Çiçek ait olduğu belirtildi. Konuyla ilgili önümüzdeki hafta başında somut gelişmeler bekleniyor.
İrticai ile mücadele eylem planı belgesinin aslına ulaşmayı ve imha edilmekten korumayı başaran bir rütbeli personel, belgenin orijinalini ıslak imzalı haliyle Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara gönderdi. Bu rütbeli personelin yazdığı ve belgenin aslının ilişiğinde gönderilen ihbarda ayrıca, Albay Dursun Çiçek´in görev yaptığı psikolojik harekat biriminde belgeyle ilgili tüm evrakların ve bilgisayar kayıtlarının imha edildiğinden bahsedildiği iddia edildi.
Ergenekon soruşturması zincirleme reaksiyonlarla giderek büyüyor ´Terörün Kaynakları Puzzle´ının parçaları giderek tamamlanıyor
Ergenekon soruşturma ve davasında ihbarlar ve gizli-açık tanıklıklar artarak devam ediyor, bunlar arttıkça dalga operasyonlar da artıyor. Zincirleme gelişen bir reaksiyon gibi gelişmeler birbirini tetikliyor ve tıpkı bir puzzle´ın parçalarının giderek tamamlanmasında olduğu gibi kalan eksik parçaları tanıyarak yerine yerleştirmek kolaylaşıyor ve süreç hızlanıyor. Uzmanlar Ergenekon soruşturmasında ihbarların giderek artmasını normal karşılıyor. Önceki dalgalardan birinde gözaltına alınıp serbest bırakılan Genelkurmay emekli adli müşaviri Erdal Şenel´in, önüne savcılıkça konulan delillerle örgütün ne kadar büyük olduğunu görerek dehşete düştüğünü belirtmesi örneğinde olduğu gibi birçok örgüt elemanının da ya da bu ilişkilere tanık olanların da bu şekilde zamanla dehşete kapılarak ihbarlara yöneldiği iddiaları anlaşılır hale geliyor. Bu örgütlenmede bir şekilde aktif rol alanların hücre yapılanması sebebiyle örgütün büyüklüğünü farketmeleri mümkün değildir. Örgütün ne kadar yayıldığını ancak üst düzey yöneticiler bilebilir. Dalga dalga yapılan operasyonlarla ve bu operasyonlarda ortaya çıkan silah, kemik ve diğer her türlü belge ve bilgilerle de örgütün büyüklüğü giderek ortaya çıkıyor. Ergenekon soruşturmasında veya dolaylı bağlantılı olarak Güneydoğu´daki faili meçhullerde mesafe alındıkça örgüt ve eylemleri hakkında belge ve bilgi sahibi olan kişilerin cesaretbularak konuşmaya başladığı bunların verdiği bilgilerle soruşturmaların zincirleme reaksiyonlarla giderek büyüdüğü ve büyümeye de devam edeceği rahatlıkla görülebiliyor.
Eğer bu flaş haber doğru çıkarsa Başbuğ görevden alınabilir
´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ andıç belgesinin orjinalinin Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara bir ihbar mektubuyla birlikte gönderildiği ileri sürülüyor. Bu iddia ilerleyen saatlerde doğrulanırsa son derece flaş ve önemli bir haber olacak. Genelkurmay Başkanı Başbuğ´un ´Bir kağıt parçası´ diyerek olmadığını iddia ettiği, ´TSK içi cuntanın Kontrgerilla yöntemleriyle masum insanları suçlu gösterme planı´ da resmen tescillenmiş olacak. TSK içindeki andıç ve benzeri belgelerin hazırlanma ve onay süreçlerini bilenlerce Genelkurmay Başkanının Komplo belgesinden habersiz olmasının mümkün olmayacağı ileri sürülüyordu. İşte bugünkü flaş haber doğrulanırsa, İlker Başbuğ´un koltuğunda kalmasının imkansız hale geleceğine kesin gözle bakılıyor. Hükümet tarafından görevinden alınarak tıpkı Albay Cemal Temizöz gibi makamından alınarak mahkemeye çıkarılması gündeme gelebilecek.
İrticayla Mücadele Planı´nın orijinalinin savcılığa yollandığı öne sürüldü. AK Parti ve Gülen´i bitirme planı olarak da bilinen belgeyi bir subayın yolladığı iddia ediliyor.. Soruşturma süreci Albay Dursun Çiçek imzalı belgenin kopyası üzerinden yürütülmüş; belgenin bu nedenle sahte olduğu ileri sürülmüştü. Org. İlker Başbuğ ise söz konusu belge için ´kağıt parçası´ demişti. Taraf gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sayısında, ´AK Parti ve Gülen´i Bitirme Planı´ başlıklı haberde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca (CMK 250. madde ile yetkili bölümü) yürütülen soruşturma kapsamında bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye istinaden Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü´nde ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ adı altında bir çalışma yapıldığı, çalışmayı içeren belgenin altında 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek´in paraf ve imzasının bulunduğu iddia edilmiş ve belgeye ait fotokopiler yer almıştı. Taraf gazetesinde yayımlanan haber üzerine Genelkurmay Başkanlığı´nca soruşturma emri verilmiş ve aynı gün Askeri Savcılık tarafından olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı. Dursun Çiçek´in imzasını taşıyan ve kamuoyunda ´AK Parti ve Gülen´i Bitirme Planı´ olarak bilinen belgenin ortaya çıkan ilk fotokopileri medyaya yansıdı. Görmek için tıklayın
12.40: FLAŞ!!! 3 Ergenekon Savcısı, Başsavcı ile görüşüyor
Özel yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekilleri Turan Çolakkadı ve Olcay Seçkin ile Ergenekon soruşturması savcıları Zekeriya Öz ve Fikret Seçen, birlikte İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin´le makamında görüşüyor. Sultanahmet´teki İstanbul Adalet Sarayı´na gelen Öz ve Seçen, adliyenin arka kapısından, başsavcı vekilleri Çolakkadı ve Seçkin ise ön kapıdan binaya giriş yaptı.
15.00: Turan Çolakkadı: Belge konusundan bilgim yok
Başsavcı Engin´le yaklaşık 1 saat 25 dakika görüşen Öz ve Seçen, daha sonra adliyeden ayrıldı. Çolakkadı ve Seçkin ise yaklaşık 2 saat sonra adliyeden çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, adliyeden ayrılırken basın mensuplarının soruları üzerine ´Olağan haftalık görüşmemizi yaptık´ dedi. Çolakkadı, ´Avrupa´dan gelecek olan PKK´lılar ile ilgili resmi bir başvuru yapıldı mı?´ sorusu üzerine de ´Resmi bir şey yok. Biz de basından duyuyoruz. Geldiklerinde resmi prosedür uygulanır´ diye konuştu. ´Albay Dursun Çiçek´in hazırladığı iddia edilen irtica ile mücadele eylem planın orijinal belgesini ihbar mektubu ile bir subayın Ergenekon savcılarına gönderdiği öne sürülüyor. Bunlar hakkında ne diyeceksiniz?´ diye sorulan Çolakkadı, ´Bilmiyorum. Ben de televizyonlarda gördüm. Bir aydır izindeyim. Gelse de zaten bilgi veremem´ karşılığını verdi.
Çiçek bütün belgeleri yaktı
İddiaya göre, belgeyi gönderen subay bir de ihbar mektubu kaleme aldı ve Tartışmaların başladığı dönemde Albay Dursun Çiçek´in odasındaki belgelerin imha edildiğini, kendisinin sadece bu belgeyi kurtarabildiğini yazdı. Belgenin, orijinal olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu´na gönderilmesi bekleniyor.
Başsavcı Engin: Soruşturma gizli
Savcılar arası görüşme sonrası kendisine belge ile yöneltilen sorulara İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Engin, Soruşturma gizli. Belgenin gelip gelmediği yönünde bilgi yok dedi.Başsavcı Engin, Albay Dursun Çiçek´in hazırladığı iddia edilen belgenin orijinalinin ulaştığı yolundaki bir soruya ise Bizde bir belge yok. Zaten o soruşturma gizli olarak devam ediyor. Gizli bir soruşturma konusunda benden bir beyan istemezsiniz ve beklemezsiniz diye cevap verdi. Belge geldi mi sorusu üzerine Engin, Soruşturma gizli. Bende öyle bir bilgi yok diye yanıt verdi. Engin, Albay konusu konuşuldu mu? sorusuna ise Hayır dedi. ( Radikal)
Çiçek´in imzası Türkiye´nin gündemini sarsmıştı
İrticayla Mücadele Planı, Taraf gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sayısıyla gündeme gelmişti. Belgede, AK Parti ve Fethullah Gülen cemaatini yıpratmak için yapılması gerekenler sıralanıyordu. ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ başlıklı haberde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca yürütülen soruşturma kapsamında, bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye istinaden, Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü´nde ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ adı altında bir çalışma yapıldığı belirtiliyordu. Çalışmayı içeren belgenin altında 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek´in paraf ve imzasının bulunduğu iddia edilmiş ve belgeye ait fotokopiler yer almıştı. Taraf gazetesinde yayımlanan haber üzerine Genelkurmay Başkanlığı´nca soruşturma emri verilmiş ve aynı gün Askeri Savcılık tarafından olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı. Albay Dursun Çiçek örgüt üyeliği suçlaması ile tutuklanmış ve Hasdal Askeri Cezaevi´ne konulmuştu. Kurmay Albay Dursun Çiçek tutuklanmasının ardından 24 saat geçmeden avukatlarının tutukluluğa yaptığı itiraz üzerine mahkemeye atanan yeni üyenin de oyuyla oy çokluğuyla tahliye edilmişti.
Askeri savcılık, ´Belge Genelkurmay´da düzenlenmedi´ demişti ama kafaları kurcalayan sorular cevapsız kaldı
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı´nca yapılan soruşturma sonuçlarına göre belge Genelkurmay´da hazırlanmamıştı. Askeri Savcılık yaptığı açıklamada şu sonuca vardığını açıklamıştı: Taraf gazetesindeki habere konu olan ve ayrıca AKP´nin suç duyurusunda bulunduğu belgenin, Genelkurmay Başkanlığı karargahında düzenlenmediği tespit edildi. Böyle bir belgeyle ilgili olarak gerek elektronik ortamda, gerekse yazılı kayıtlarda herhangi bilgi, belge, emir veya emareye rastlanılmadı. Belgenin sahte olduğu kanısına varan askeri savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.
İlker Başbuğ ´Kağıt parçası´ demişti
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı`nda düzenlediği basın toplantısında, `Eylem Planı` belgesini bir kağıt parçası olarak değerlendirmiş, birilerinin TSK´yı yıpratmaya çalıştığını söylemişti.
Ergenekon tutuklusu Avukat Serdar Öztürk´ün bürosunda ele geçen fotokopi belge üzerinde çok yönlü kriminal inceleme sonucu: Belge orjinalin fotokopisi
Albay Dursun Çiçek´in 21 resmi evrakta kullandığı imza Emniyet Genel Müdürlüğü´nün İstanbul Bölge Kriminal Laboratuvarı´nda incelenmiş söz konusu belgelerdeki imzaların, eylem planının altındaki ile aynı olduğu tespit edilmişti. Emniyet dışında Jandarma Jandarma Kriminal Laboratuarında yapılan incelemede de planın altındaki imzanın ´Albay´ın elinin ürünü olabileceği´ne vurgu yapılmıştı. Özellikle TÜBİTAK´tan çıkan sonuç çarpıcıydı. ´Belgeye sonradan ekleme yapılmamıştır´ denilerek fotokopinin bir asıl belgeden elde edildiği, yani ´aslının fotokopisi´ olduğu vurgulanmış oluyordu.
O birim lağvedildi
Belge ile ilgili haberlerin yayınlanmasının ardından Genelkurmay, AKP ve Gülen´i Bitirme Planının altında imzası olan Kurmay Albay Dursun Çiçek yönetimindeki, psikolojik harekattan sorumlu 3. Bilgi Destek Şubesi´ni kapatıp yerine yeni bir birim kurdu. Çiçek´in 2008´den beri yönettiği 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü, Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı´na bağlı olarak psikolojik operasyonlar yapıyordu. Kapatılan 3. Bilgi Destek Şubesi´nin yerine aynı alanda çalışacak yeni bir birim kuruldu. Genelkurmay Başkanlığı Özel Sekreterliği´ne bağlı olacak bu birime Çiçek dahil, karargahta çok güvenilen 10 subay atandı.
AK Parti´den suç duyurusu
AK Parti, Genelkurmay Harekat Başkanlığı´nda hazırlandığı iddia edilen ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´ ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na suç duyurusunda bulunmuştu. Ankara Adalet Sarayı´na gelen AK Parti Genel Sekreteri İdris Naim Şahin ve AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, suç duyurusu dilekçesini Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu´na sunmuştu. Dilekçede, 12 Haziran 2009 tarihinde Taraf Gazetesi´nde yayınlanan İrticayla Mücadele Eylem Planında yer alan bilgilere yer verilerek, Gerekli soruşturmanın yapılarak suç fail veya faillerinin ortaya çıkarılması ve cezalandırılmaları hususunda gereğini arz ve talep ederiz. denilmişti.
Savcılar orjinal belgenin ellerinde olduğunu açıkça kabul etmiyor ama bu iddia sürüyor ve iddiayı doğrulayan belirtiler de var
Genelkurmay´da görevli bir subayın İstanbul Başsavcısı Engin´e gönderdiği iddia edilen ıslak imzalı orjinal komplo belgesi için Adli Tıp´ın ?ıslak imza Çiçek´e ait? ön raporu verdiği ve savcıların bazı kişilerin ifadesini aldığı iddia ediliyor. İddiaya göre, belgeyi bir ihbar mektubuyla birlikte gönderen adı belirsiz subayın, kendisinin hala aktif görevde olduğunu ve Genelkurmay Başkanlığı´nda yer alan Albay Dursun Çiçek´e ait belge ve hard disklerin imha edildiğini, kendisinin sadece bu belgeyi kurtarabildiğini belirttiği kaydediliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin´de bulunan belgede ıslak imza bulunduğu, Ergenekon soruşturmasının savcıları tarafından teslim alınan belgenin kriminal incelenmeye alındığı, kriminal incelemede belgenin ´orijinal´ ve imzanın da ıslak olduğu yönünde ön rapor verildiği iddia edildi. Adli Tıp Kurumu ön raporunda, incelenen belgedeki imzada, ´beşgenin altındaki imza´ Albay Dursun Çiçek´e ait´ dediği kaydedildi.
İddianın basına yansımasından kısa süre sonra Ergenekon savcılarının olağanüstü toplanması, toplantı sonrası ´iddialar kesinlikle asılsızdır´ gibi net bir açıklama yapılmayıp ´konu gizlidir´ açıklamasıyla yetinilmesi iddiayı doğruluyor
İddiaların ardından İstanbul Adliyesi´nde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, savcılar Zekeriya Öz ve Fikret Seçen´ın bir araya gelmesi dikkat çekti. Toplantı sonrası soruları yanıtlayan Çolakkadı ?Basından herşeyi takip ediyoruz. Böyle bir belge gelmiş olsa dahil açıklama yapma yetkisi bende değil? diye konuştu. Görüşmenin ardından Başsavcı Engin ?Rutin bir görüşmedir. Ben savcılarımla günde on kere görüşürüm. Belgenin geldiğine dair herhangi bir bilgim yok. Soruşturma gizli. Bende öyle bir bilgi yok? dedi. Ancak bu olağanüstü görüşmenin iddianın basında yer almasından kısa süre sonra gerçekleşmiş olmasına dikkat çekiliyor. ( Star)
Hafta başı somut gelişmeler bekleniyor. Savcılar belge ifadelerini almaya başladı
İrticayla Mücadele Eylem Planı´nın orjinalinin İstanbul Başsavcılığı´na ulaşmasının ardından Ergenekon savcıları konuyla ilgili şahısların ifadelerine başvurdu. Belgeyle ilgili hafta sonu çalışmaların tamamlanacağı ve hafta başı konuyla ilgili somut adımların atılacağı belirtildi. Emekli Başsavcısı Reşat Petek, ?Doğruysa, askeri savcılığın yeniden soruşturma başlatmasını gerektirir? dedi. Petek şöyle devam etti:
Müebbet hapis öngören belge
?Belgenin doğruluğu ortaya konduğu anda ´hükümeti cebir, şiddetle devirmeye yönelik bir eylem planı ve planı uygulamaya koyma´ açısından Ergenekon davasıyla ilgili soruşturmaya kaldığı yerden devam edecektir. Müebbet hapis suçu oluşturan bir belgedir.Belgede Ergenekon sanıklarını temize çıkarmaya yönelik çalışmalardan söz ediliyor. Üçüncü husus, ne yazık ki hiyerarşik olarak belgenin arkasında duran bir komuta kademesi var. Bunun soruşturulması gerekecek. Hakikaten o komuta kademesi ´biz aldatıldık, bu belgeyi hazırlayan bir karargah yapılanması mı var´ diyerek işin üzerine mi gidecek? Yoksa gerçekten komuta kademesi içinde 2003-2004 Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven planları gibi devam eden bir plan mı vardır bunun da soruşturulması gerekecektir. Bunu soruşturmak da doğrudan doğruya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na düşüyor. Ancak burada Genelkurmay´ın takınacağı tavır son derece önemlidir.? ( Star)
Komplo belgesini ilk defa Haziran ayında duyuran Taraf gazetesi: Orjinal belge 1 ay önce savcılara ulaştırıldı
Taraf´ın ortaya çıkardığı ?İrticayla Mücadele Eylem Planı? adlı belgenin ıslak imzalı orijinal hali Genelkurmay Başkanlığı Karargahında görevli bir subay tarafından Ergenekon savcılarına ulaştırıldı. Belge bir iddiaya göre bir ay önce diğer bir iddiaya göre de 10 gün önce, ekli bir ihbar mektubuyla birlikte savcılığa gönderildi. Savcılığa gönderilen belge, Taraf´ın 12 Haziran 2009´da ortaya çıkardığı dört sayfalık ?İrticayla Mücadele Eylem Planı?nın orijinal hali. Belgenin aslına ulaşmayı başaran ve imha edilmesini önleyen rütbeli subay, belgeye bir de ihbar mektubu ekledi. İhbar mektubunda, belgenin altında imzası bulunan Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek´in görev yaptığı 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü ve Bilgi Destek Daire Başkanlığı´nda tüm evraklar ve bilgisayar kayıtlarının imha edildiği de belirtildi. İhbar mektubunda ayrıca Albay Dursun Çiçek´in evininin de göstermelik olarak arandığı vurgulandı.
Hürriyet kaynaklara ulaşıp iddiayı doğrulattı
Ancak Hürriyet´in ulaştığı kaynaklara göre bir subay, 10 gün önce 5 sayfalık bir mektupla ?AK Parti ile Gülen´i bitirme planı?nın orijinal belgesini gönderdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ihbar mektubunu değerlendirerek, ´İrtica ile Mücadele Planı´ diye bilinen belgedeki ıslak imzanın, Dursun Çiçek´in imzasıyla karşılaştırılması için Adli Tıp Kurumu´na gönderdi. Adli Tıp incelemenin ardından 3 gün önce 3 uzmanın imzasını bulunan bilirkişi raporunda, ?Belgedeki ıslak imza Albay Dursun Çiçek´in el ürünüdür? denildi. Bu gelişmeden sonra Albay Dursun Çiçek´in İstanbul Cumhuriyet Savcılığı´nda yeniden ifadesine başvurulabileceği bildirildi.
Belge bulunamayınca Karargahta büyük panik yaşandı
İstanbul Başsavcılığı´na gönderilen 5 sayfalık mektupta şu iddialara yer verildi: ?Genelkurmay içerisinde Dursun Çiçek´in çalışmış olduğu Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığı´nda olayın ortaya çıkmasının ardından büyük panik yaşandı. Birçok bilgi, belge, evrak ve bilgisayarlar kayıtları imha edildi. Bilgi Destek Daire´nde içinde orjinal belge arandı. Bulamayınca ´Birisi imha etmiştir´ diye düşünüldü. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´a da bu şekilde bilgi verildi. Belgenin bulunamaması üzerine dairede görev yapan subay ve astsubaylar cezalandırılarak başka yerlere tayin edildi? ( Hürriyet)
İhbar mektubunda yeni isimler var
İhbar mektubunda yer alan belgenin 14 sayfadan oluştuğu öğrenildi. Belgenin ilk 5 sayfasında olayla ilgili açıklama yer alırken, 4 sayfa Dursun Çiçek imzalı asıl belgeye ait. Geri kalan 5 sayfa ise yeni isim ve bilgiler içeriyor. Bu bölümde kirli tezgahın hazırlanmasında ve daha sonra Dursun Çiçek´e ait evrakların imhasında görev alan subayların isimlerinin yer aldığı ifade ediliyor. Bu yüzden soruşturmanın bu isimleri de içine alarak genişleyebileceği vurgulanıyor.
Karargahta acil bir operasyonla temizlik yapılmış, ´Killdisk´ ile harddiskler silinmiş
Planın hazırlığına 2008 yılının sonunda, emir komuta zinciri içerisinde başlandığına, son şeklinin ise nisan ayında verildiğine dikkat çekilen ihbar mektubunda, bu tarihten sonra belgede öngörülen planların uygulanmaya başlanacağı belirtildi. İhbar mektubunda, belgenin Taraf gazetesinde yayımlanmasının hemen ardından bir ekip kurulduğu, bu ekibin de belgenin hazırlandığı daire ve şubelerdeki tüm bilgisayarları kontrol ettikleri ve bilgisayarların hard disklerinin temizlendiği de iddia edildi. İhbar mektubunu yazan subay, bilgisayar hafızalarının, ?killdisk? adlı bir programla bilgilerin bir daha geri dönülmez şekilde silindiği notunu da düştü. ( Taraf)
Ergenekon tutuklusu emekli binbaşı ve avukat Levent Öztürk´ün avukatlığını yapan yine kendisi gibi emekli Ergenekon tutuklusu olan avukat Öztürk´ün bürosunda 7 Haziran 2009 tarihindeki polis aramalarında ele geçen bir belgenin 5 gün sonra 12 Haziran 2009 tarihinde Taraf gazetesinde yayınlanması, Türkiye´de tam anlamıyla bir deprem etkisi yapmıştı. Taraf´ın AKP ve Gülen´i Bitirme Planı olarak manşetten duyurduğu Genelkurmay planına göre Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan askerlerin ´masum´ olduğu ve AKP´nin ´dini esasları temel alan bir rejim´ hedeflediği vurgulanacak. Nisan 2009´da Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlanan planda, Ergenekon soruşturmasından duyulan rahatsızlık açık bir şekilde dile getiriliyor. Ergenekon davasının gündemi değiştiriliyor havası oluşmadan eylemler yapılması isteniyor, Ergenekon kapsamında tutuklanan muvazzaf ve emekli askerlerin irtica ile mücadele ettikleri için cezaevine kondukları yönünde haberlerin ön plana çıkarılması hedefleniyor. Son gözaltı dalgasında tutuklanan Avukat Serdar Öztürk´ün bürosunda bulunan bu andıç belgesi, 3. Ergenekon iddianamesine giriyor. Planın dikkat çeken başlıkları şöyle:
AKP İÇİNDEKİ AJANLAR HAREKETE GEÇİRİLECEK: Planın son bölümü AKP´nin parçalanmasına dönük şu çarpıcı cümle ile bitiyor. AKP mensubu kilit haberleşmecilere kamuoyuna çelişkili açıklamalar yaptırılarak, parti-hükümet içerisinde ciddi anlaşmazlık ve bölünmeler yaşanıyormuş şeklinde algılanması sağlanacaktır. ERGENEKON SANIĞI OLAN SUBAYLAR SAVUNULACAK: Ergenekon davasında sanık konumundaki emekli ya da muvazzaf askerlere sahip çıkılacağı belirtilen planda ´söz konusu TSK personelinin masum olduğu, irticayla etkin şekilde mücadele ettikleri için üzerlerine iftira atıldığı şeklinde haberler yaptırılacak, gerekli hassasiyet sağlanacaktır´ deniyor. MİLLİYETÇİ PARTİLERİN TABANI GENİŞLETİLECEK: Ermenistan ve Yunanistan ile ilişkilere de değinilen planda, iki ülke ile ilgili kamuoyunda tepki uyandıracak haberlere yazılı ve görsel medyada sürekli yer verilmesi hedefleniyor. Amaç şöyle anlatılıyor: Milliyetçi partilerin bu şekilde tabanı genişletilmeli. AKP kamuoyunda zora düşmeli. KURTLAR VADİSİ´NİN İMAJI KİRLETİLECEK: Ordunun eylem planında Kurtlar Vadisi, Kollama ve Tek Türkiye benzeri dizilerin kamuoyunu yanlış yönlendirdiği ifade ediliyor: Bu diziler hakkında olumsuz haberler yaptırılarak söz konusu dizilerin güvenilirliğinin yitirilmesi sağlanacaktır. ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ ESTÖ´YE KARŞI FSTÖ OLUŞTURULACAK: Askeri suç kapsamında yapılacak FG cemaatine ait ´Işık Evleri´ baskınlarında, silahlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda; silah, mühimmat, plan vb. materyal bulunması sağlanarak, FG grubu Silahlı Terör Örgütü Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü, (FSTÖ) kapsamına aldırılacak ve soruşturmalar askeri yargı kapsamında yürütülecektir.
Başbakan Erdoğan: Şu anda savcının elinde olan belge ve bildiğim kadarıyla savcı Bey´e ulaşmış olması lazım gelen adli tıp raporu konusunda söyleyebileceğim birşey yok. Gerçek ortaya çıksın
24 Ekim 2009: Antalya´dan Pakistan´a hareketinden önce Antalya Havalimanı´nda basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Erdoğan, bir gazetecinin, ´İrticayla mücadele eylem planı ile ilgili, belgenin altındaki imzanın Albay Dursun Çiçek´e ait olduğu ve belgenin orijinalinin ´Ergenekon´ savcılarında bulunduğu ortaya çıktı. Daha önce bu konuda sonuna kadar gideceğinizi beyan etmiştiniz. Hükümetinizin bundan sonra atacağı adımlar neler olacaktır´ sorusuna şu karşılığı verdi: ´Bildiğiniz gibi devlet yapımız, yasama, yürütme ve yargıdan oluşuyor ve burada tabii kuvvetler ayrılığı ilkesi içerisinde yasama, yürütme ve yargının görevi bellidir. Yürütme olarak bize ne düşerse onu sonuna kadar yapacağımızı söylediğimiz gibi, bundan sonra da yine aynı kararlılık içerisindeyiz. Akşam farklı, sabah farklı konuşmayı sevmem. Arkadaşlarım da böyle bir şeyin içerisine asla girmezler.´ Erdoğan, şu anda süreci yargının devam ettirdiğini ve takip ettiğini anımsatarak, bu konuda emniyet teşkilatına görev düşmesi halinde bu konuyu takip edeceklerini belirtti. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
´Şu anda savcının elinde olan belge ne denli sağlamdır, şu anda adli tıp raporunu bu noktada - bildiğim kadarıyla savcı Bey´e ulaşmış olması lazım - bunu savcı Bey nasıl değerlendirecektir, bunu ilgili mahkeme nasıl değerlendirecektir, o onların takdiridir. Bu konuda benim söyleyeceğim herhangi bir şey yoktur. Aslolan doğrular ortaya çıksın, gerçek ortaya çıksın. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti devletini hiç kimsenin zan altında bırakmaya hak ve selahiyeti yoktur. Böyle bir şeye de bizler asla aracılık edemeyiz.´ ( AA)
Başsavcıvekili Çolakkadı: Belge savcılığa 12 gün önce posta yoluyla geldi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nın orijinali ile ihbar mektubunun 12 gün önce posta yoluyla kendilerine ulaştığını bildirdi. Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesi´nden çıkarken basın mensuplarına açıklama yapan Çolakkadı, belgenin Ankara´dan posta aracılığıyla, bizzat savcıların adına gönderildiğini, birkaç gün postada kaldıktan sonra savcılığa ulaştığını ifade etti. Ellerine ulaşır ulaşmaz işleme koyduklarını ifade eden Başsavcı Vekili, belgeyle ilgili zabıt tutarak kolluk kuvvetleriyle Adli Tıp Kurumu´na gönderdiklerini kaydetti. Bu işlemlerin vakit aldığını anlatan Çolakkadı, ´belgenin 25 gün önce kendilerine ulaştığı´ yönündeki iddiaların doğru olmadığını ve bunların kendilerini rahatsız ettiğini dile getirdi.
Sızdıran biz değiliz. Sızdıranı ilgili savcılık araştırsın
Belgeyi savcılığa postalayan kişinin bunu basına da vermiş olabileceğini, bu durumun kendilerini de rahatsız ettiğini belirten Çolakkadı, Bir kişinin elinde değildir bu belge. Kimin verdiğini bilemiyoruz. Gizli soruşturma belgelerini basına verenleri ortaya çıkaracak olan biz değiliz, ilgili savcılıktır. Veya şüpheliler kimse, onlarla ilgilenen savcılıktır. Kimse veren, üst düzey biri de olabilir. Ortaya çıkarılmalıdır. Bu tartışmadan bizim soruşturmamız zarar görüyor. Bizim amacımız gerçeği ortaya çıkarmak. Savcılığın başka bir amacı kesinlikle düşünülemez. Belge bizim burada beklememiştir, bunu söylüyorum.´ dedi. Bir gazetecinin Genelkurmay´a ne gönderildi?´ sorusuna, Mutlaka bununla ilgili yazışmalar oluyor. Birbirlerinden belge alıp veriyorlar. Ne istiyorlarsa karşılıklı gönderiyorlar, onların içeriğini bilmiyorum.´ cevabını verdi. ( Zaman)
Albay Çiçek´in Avukatı: Islak imza da taklit edilebilir!?!
Albay Dursun Çiçek´in avukatı Mustafa Çevik, ıslak imzanın da taklit olabileceğini belirterek, müvekkilinin peşinen suçlu ilan edilmesinin her türlü hukuki izahtan yoksun olduğunu ifade etti. Çevik, yaptığı yazılı açıklamada, medyada ´irtica ile mücadele planı´ adı altında yer alan haberlerde ´planı müvekkilinin hazırladığı ve altını imzaladığının iddia edildiğini´ kaydederek, bu iddialar üzerine müvekkili Albay Dursun Çiçek adına açıklama yapmak mecburiyeti doğduğunu kaydetti. Gelinen bu aşamada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderildiği belirtilen bir ihbar mektubunda, ´planın müvekkili Çiçek tarafından hazırlandığı ve altındaki ıslak imzanın da müvekkiline ait olduğunun´ iddia edildiğini anımsatan Çevik, ´Tamamen hukuk dışı ve kamuoyuna yönlendirmeye yönelik bu iddiaların sistematik ve metodik açıdan hukuki bir tutarlılığı bulunmamaktadır´ görüşünü savundu. Çevik, açıklamasında şunlara yer verdi: ´Bu iddialarda, 12 Hazirandan bugüne kadar geçen sürede, günümüzün teknolojik imkanları kullanılarak ıslak imzanın da taklit edilebileceği gerçeği gözardı edilmiştir. Cumhuriyet Savcılarının sadece aleyhte olan delilleri değil, lehte olan delilleri de toplaması gerekir. Aksi yaklaşım hukuk devletinde asla tasvip görmeyecek, yargısız infaz sistemini çağrıştıracaktır. Kaldı ki, müvekkilimin evinde, iş yerinde, arabasında yapılan aramalarda ıslak imza iddiasını teyit edecek herhangi bir kanıt bulunmamıştır. Buna karşın, bazı medya kuruluşlarında müdafilerden saklanan soruşturma dosyasına atıfta bulunularak müvekkilimin peşinen suçlu olarak ilan edilmesi her türlü hukuki izahtan yoksundur. Gündeme taşınan yeni iddiaların Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında her yönüyle incelenmesini ve gerçeklerin kamuoyuna açıklanmasını bekliyoruz.´ ( AA)
Abdullah Harun
(23 Ekim 2009, 11:25), son güncel.: (28 Ekim 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Andıç medyada uygulandı: İşte örnekler
Komplo Planı´nın arkasından Özel Harp Dairesi (ÖHD) çıktı