Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen ve Taraf Gazetesinde yayınlanan belge gerçektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´un belgenin önemini azaltma ve yok sayma davranışının altında belgenin hazırlanmasında bizzat kendisinin direktif vermiş olması yatmaktadır. İçerisinde emekli paşaların, amirallerin da bulunduğu oguzyurdu.com sitesinde yer alan Kürşat Bahadıroğlu imzalı bir yazı, Taraf gazetesinin yayınladığı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´nın gerçekliğini ortaya koyuyor. Yazıda Dursun Çiçek imzalı ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nın kamuoyuna açıklanmayan bölümü de açıklanıyor. Taraf gazetesinin yayınladığı belge kapsamlı çalışmanın sadece bir eki. Medyaya yansımayan kaos planı metninin diğer bölümünde AKP ve Fethullah Gülen cemaatine sızma girişimlerinin nasıl yapılacağı, (seçilmiş bazı subayların 5 vakit namaza başlaması, emekli bazı personelin hacca gönderilmesi, vb.) sızma işleminden sonra neler yapılacağı, cemaatin terörle nasıl ilişkilendirileceği gibi hususlar yer alıyor.
´AKP ve Gülen´i Bitirme´ Belgesi (Sapına Kadar) Gerçek!
Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen ve Taraf Gazetesinde yayınlanan belge gerçektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´un belgenin önemini azaltma ve yok sayma davranışının altında belgenin hazırlanmasında bizzat kendisinin direktif vermiş olması yatmaktadır. İçerisinde emekli paşaların, amirallerin da bulunduğu oguzyurdu.com sitesinde yer alan Kürşat Bahadıroğlu imzalı bir yazı, Taraf gazetesinin yayınladığı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´nın gerçekliğini ortaya koyuyor. Yazıda Dursun Çiçek imzalı ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nın kamuoyuna açıklanmayan bölümü de açıklanıyor. Taraf gazetesinin yayınladığı belge kapsamlı çalışmanın sadece bir eki. Medyaya yansımayan kaos planı metninin diğer bölümünde AKP ve Fethullah Gülen cemaatine sızma girişimlerinin nasıl yapılacağı, (seçilmiş bazı subayların 5 vakit namaza başlaması, emekli bazı personelin hacca gönderilmesi, vb.) sızma işleminden sonra neler yapılacağı, cemaatin terörle nasıl ilişkilendirileceği gibi hususlar yer alıyor.
Bu tür belgelerin Genelkurmay Başkanının bilgisi haricinde hazırlanması im-kan-sız-dır
Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen ve Taraf Gazetesinde yayınlanan belge gerçektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´un belgenin önemini azaltma ve yok sayma davranışının altında belgenin hazırlanmasında bizzat kendisinin direktif vermiş olması yatmaktadır. Bilenler bilir. Ama bilmeyenler için birkaç açıklama yapalım. Genelkurmay karargahında I´nci Başkan Başbuğ´a bağlı Korgeneral seviyesinde J Başkanları, bu J Başkanlarına bağlı Tuğ-Tümgeneral seviyesinde daire başkanları ve daire başkanlarına bağlı (Kurmay) Albay seviyesinde şube müdürleri vardır. Karargahta bir faaliyetin, bir projenin veya bir çalışmanın başlatılması için mutlaka bu sıralı komutanların onayı alınır. Taraf Gazetesinde yayınlanan belge daha kapsamlı bir çalışmanın bir kısmıdır. Böyle bir çalışmanın en üst seviyedeki komutanların, yani Genelkurmay Harekat Başkanı, II´nci Başkan ve Genelkurmay Başkanının bilgisi haricinde hazırlanması altını çizerek söylüyorum ´im-kan-sız-dır.´
2008 Eylül´ünde İlker Başbuğ´dan Korg. Mehmet Eröz´e ondan da Albay Dursun Çiçek´e ´O Belgeyi´ hazırlama direktifi
Şimdi bu iddiamızı nelere dayandırdığımızı açıklamaya çalışalım. Belgenin hazırlanması çalışmaları 2008 yılının Eylül-Ekim aylarında başladı. Bu konuda direktifi veren bizzat İlker Başbuğ´dur. Bu direktifi göreve gelişinin hemen birinci ayında II´nci Başkan Org. Hasan Iğsız´ın da bilgisi dahilinde Harekat Başkanı Korg. Mehmet Eröz´e vermiştir. Harekat Başkanlığına bağlı 7 Daire Başkanlığından biri Bilgi Destek Daire Başkanlığıdır. Bu daireye bağlı 4 adet Bilgi Destek Şubesi bulunmaktadır. Ayrıca Destek Şubesi ve Bilgi Destek Okulu da bu daireye bağlıdır. ´Bilgi Destek´ kelimesi kafaları karıştırmak için kullanılmaktadır. Dairenin yaptığı iş tamamen Psikolojik Harekat ve propaganda faaliyetleridir. Zaten eski adı da budur.
Bu dairenin görevlerinden en önemlisi ve bu tür çalışmaların burada yapılmasının nedeni bu dairenin ´Görev ve Sorumlulukları´ arasında yer alan şu maddedir: ´Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, Anayasa ile tayin edilen cumhuriyetin temel niteliklerine, ülkenin huzuru ve iç barışını hedef alan her türlü tehdide karşı, karar vericilerin bilgilendirilmesi ve ilgili kamu kuruluşlarıyla gerekli koordinasyonun sağlanarak sosyal, siyasi, hukuki tedbirlerin alınması suretiyle daha etkin mücadele edilmesi.´ Bu maddeye dayanarak Genelkurmay Başkanlığı daha doğrusu Başkanının kendince belirlediği tehditlere karşı mücadele yöntemleri üretilmektedir. Maddede bahsedilen karar verici hükümeti çağrıştırsa da Genelkurmay Başkanı kastedilmektedir. Taraf Gazetesinde yayınlanan belgenin hedefi de bizzat iktidar partisi olduğu için hükümet kanadına böyle bir bilgi verilmesi zaten söz konusu değildir.
Genelkurmay Başkanından direktifi alan Korgeneral Mehmet Eröz´dür. Bu paşanın bir özelliği de uzun yıllar ABD´de görev yapmış olmasıdır. 1973 yılında Kara Harp Okulundan topçu teğmen olarak mezun olan paşa, 1988´de ABD Kurmay Kolejini bitirmiş, 1990-92 yıllarında ABD Karma Kuvvetler Komutanlığında, 2002 yılında ABD Merkezi Kuvvetler Komutanlığında çalışmıştır. Zaten ABD, yıllarca beyin yıkama operasyonu uyguladığı bu generaller sayesinde Türkiye Cumhuriyetini yönetmektedir. ABD, bir yandan medyadaki kuklaları sayesinde AKP ve cemaatin ABD destekli olduğunu yaymakta, ancak diğer yandan ülkedeki askeri vesayet rejiminin devam etmesi için elinden geleni yapmaktadır. İşte bu ABD güdümlü paşa aldığı emri Bilgi Destek Daire Başkanına iletmiştir. Daire Başkanı emri alınca büyük bir heyecanla kolları sıvamış ve kendi ekibinden olan Dursun Çiçek albaya bu görevi vermiştir.
TSK bünyesinde kendini güvende hisseden Ergenekon´un idharı (henüz ortaya çıkarılmayan yığınak kadroları) 2003´ten beri zaten hazırdır
Çalışmanın altyapısı zaten önceden hazır durumdadır. TSK bünyesinde kendini güvende hisseden Ergenekon yapılanması bu planın omurgası üzerinde 2003´den beri ciddi şekilde çalışmaktadır zaten. ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´ ismi verilen bu çalışma bir plan metni, ekleri ve lahikalarından oluşmaktadır. Kamuoyuna yansıyan işte bu metnin eklerinden biridir. Yansımayan bölümde ise AKP ve cemaate sızma girişimlerinin nasıl yapılacağı, (seçilmiş bazı subayların 5 vakit namaza başlaması, emekli bazı personelin hacca gönderilmesi, vb gibi) sızma işleminden sonra neler yapılacağı, cemaatin terörle nasıl ilişkilendirileceği gibi hususlar yer almaktadır. Hazırlanan plandan bir kısım medya mensuplarının ve siyasilerin de haberi olmuştur. Ergenekon örgütünün kullandığı gazetecilerden Akşam Gazetesi yazarı Serdar Akinan 23 Ocak 2009 tarihli köşesinde ´Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar´ başlıklı yazısında bakın neler yazıyor: ?Öncelikle şu bilgiyi paylaşayım sizinle..Cemaat büyük bir sıkıntıda. ABD ve Almanya´da art arda önemli gelişmeler bekleyin... Birileri onların gerçekten takiyye yaptıklarını fark etti. ABD, cemaati hedef tahtasına koydu. Türkiye´yi gözünü kırpmadan çatışmaya sürükleyecek bu zihniyet, güç aldığını sandığı yapı (ABD) tarafından tasfiye edilecek Bu bir hissiyat değil. Bilgi.?
Kontrgerillanın medyadaki temsilcilerinden tehdit: Ergenekon soruşturmasını yapanları acı bir son bekliyor
Serdar Akinan, yazısının devamında Mart ayından itibaren Türkiye´de nasıl bir kaos ve çatışma ortamının meydana geleceğini tasvir ediyor ve bir mahallenin toptan tasfiye olmasından bahsediyor. ?Ergenekon adı altında bugün Türkiye´de zulüm yapanı gerçekten çok acı bir son bekliyor? diye okkalı bir tehdit savurmayı da unutmuyor. Ergenekoncu yazar, yazısını ?Cemaat artık beni endişelendirmiyor. Onlar için artık sadece endişe duyuyorum...? diye bitiriyor.
Herşey birbiriyle örtüşüyor. Cep telefonları el bombasından bile daha tehlikeli
Bu satırların yazıldığı sıralarda Genelkurmay Karargahı hummalı bir şekilde bir takım planlar üzerinde çalışıyor ve yine aynı dönemde karargahtan bilgi sızmalarını önlemek üzere yoğun şekilde bilgi güvenliği tedbirleri uygulanıyor. Cep telefonlarının el bombasından bile daha tehlikeli olduğuna dair afişler bütün karargahlara asılıyor. Hatta basında bile yer alıyor. Nasıl da her şey birbiri ile örtüşüyor değil mi? Plan daha henüz hazırlık aşamasındayken bile planın varlığından haberdar olan Ergenekoncu yazarlar plan deşifre olduktan sonra, ´imza sahte, belge uydurma, TSK yıpratılıyor.´ Kampanyasına başladılar. Daha doğrusu ´baş-lat-tı-rıl-dı-lar.´
´Killdisk´ programı ile Genelkurmay´daki harddiskler temizlendi
Belgenin Taraf Gazetesinde yayınlanmasından sonra Genelkurmay´da olağanüstü bir hareketlilik oldu. Toplantı üstüne toplantılar yapıldı. Bu toplantılarda savcılığın elinin ne kadar sağlam olduğunun araştırılması ve belgenin kesinlikle reddedilmesi kararı alındı. Belgenin hazırlandığı daire ve şubelerde hemen bir ekip vasıtasıyla bilgisayarlar kontrol edildi. Çalışma yapılan bilgisayarların harddiskleri herhangi bir soruşturmaya karşı hafızayı bir daha geri dönüşüm mümkün olmayacak şekilde silen ´killdisk´ programıyla temizlendi. Ve bütün bunlar güya personele hissettirilmeden yapıldı. Sonuçta ortaya çıkan bu belge sapına kadar gerçektir. Planın hazırlanmasını bizzat Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ emretmiştir. Fakat plan deşifre olunca belgeye kağıt parçası denmiştir. Tıpkı Serdar Akinan gibi, ülkede herkes bir şeyler ya da birileri için endişe duyuyor. Bize göre ise endişe edecek bir şey yok. Kimsenin, özellikle de Serdar Akinan´ın şüphesi olmasın her şey kontrol altında... Gerçekten güzel günler göreceğiz çocuklar.... ( Kürşat Bahadıroğlu, oguzyurdu.com, aktifhaber)
(16 Ekim 2009, 16:20)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Kontrgerilla Medyası